Ana səhifə

Mühendis kelimesi çok eskilere dayanan teknik bir kavramı ifade ederdi. Hendese (geometri) tahsil eden kişi demektir


Yüklə 4.97 Mb.
səhifə20/25
tarix26.06.2016
ölçüsü4.97 Mb.
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   25

4.Teşvik Tedbirlerinin Bölgelere Göre Değişimi : Halen büyük çelik tesislerine ithal mallarına %100 Gümrük Muafiyeti verilmektedir. Kuruluş bölgelerinin hepsi bu teşvikten istifade edebilmektedir. Yatırım indirimi ise, geri kalmış yöreler için %50, gelişmiş bölgeler için%30 olarak tatbik edilmektedir. Etüt’e konu olan bölgelerden Divriği-Hekimhan bölgesi %50 Diğer bölgeler ise %30 yatırım indirimi alırlar. Yatırım indirimini indirekt olarak satış fiyatlarına etkisi şöyle hesap edilir. Kurulması düşünülen çelik tesisin sermayesinin 1 Milyar TL sı olduğunu kabul edelim. Buna tatbik edilecek %30 yatırım indirimi 300.000.000TL nin geri alınmasına kadar anonim, limitet, eshamlı komandit şirketler,kooperatif şirketler de kurumlar vergisi ödenmez, gerçek kişiler,adi şirketler,kollektif şirketler,adi komandit şirketlerde ise kurumlar vergisi ödenmez. Gelir vergisi oranı %50 olan bir mükellef için 150.000.000 TL bir vergi kazancı demek olan bir yatırım indirimi müteşebbisin eline doğrudan doğruya geçtiği için mamullerin satış fiyatı bir miktar düşünülebilir. Düşünülen çelik üretimi tesisin, ekonomik ömrü içinde 7,5 Milyon ton çelik üreteceği kabul edilirse, yatırım indirimi azami olarak ton başına 20tl bir avantaj getirmektedir. Yatırım indiriminin %50 olması halinde ise ton başına 33 TL lik bir avantaj sağlanmaktadır. O halde yatırımı gerice kalmış bir yöreye götürme ton başına 33 TL lik bir avantaj sağlayacaktır.

Dört ana grupta toplanılan yer seçimini etkileyen parametrelerin kabaca parasal yönü hesap edilerek tablo(4) de verilmiştir. Tabloda görüleceği gibi çelik blok üretiminde, İstanbul-İzmit bölgesi 139,5TL/ton luk bir ilave harcama gerektirirken Divriği-Hekimhan bölgesinde bu rakam 603,7 TL/ton a çıkmaktadır. Bölgeler arasında bir sıralama yapılırsa, İstanbul-İzmit bölgesi birinci, İzmit-Mudanya bölgesi ikinci, İzmir-Aliağa bölgesi üçüncü, Karabük-Ereğli bölgesi dördüncü ve Divriği-Hekimhan bölgesinde beşinci dereceyi almaktadır. Baz çelik blok üretim maliyetinin 2007,9TL olduğu kabul edilirse bölge seçiminin maliyetlere %7 %30 arasında değişen bir miktarda tesir edeceği görülmektedir.

Sayısal olarak değerlendirilebilen faktörler yönünden bu çelik blok üretim tesisinin öncelikle İstanbul-İzmit bölgesine ikinci dereceden İzmir-Aliağa bölgesine kurulmasında yarar vardır.





ANA GİRDİLER TAŞIMA MALİYETLERİ

MAMUL TAŞIMA

MALİYETLERİ



İŞGÜCÜ TEMİNİ İLAVE MALİYETLERİ

YAN SAN. İLAVE MALKİYETLERİ

TEŞVİK TEDBİRLERİ AVANTAJLARI

TOPLAM İLAVE MALİYETLERİ

SEÇİLEN BÖLGELER



















1.İstanbul-İzmit

32.6

106.9

-

-

-

139-5

2.İzmit-Mudanya

62.8

107.0

7.5

-

-

177.3

3.İzmir-Aliağa

33.6

185.5

7.5

-

-

226.6

4.Divriği-Hekimhan

227.4

279.1

60.0

50.2

13

603.7

5.Karabük-Ereğli

111.2

181.1

15.0

-

-

307.3

Tablo (4): Bölgelere göre çelik üretim maliyetlerinde ilave artışlar
Sayısal olmayan faktörlerin bu problem için değerlendirilmesi de Tablo(5)de verilmektedir.

SEÇİLEN BÖLGELER

VERİLEN PUAN

SU, ELEKTRİK, YAKIT

İHAMMADDE TEMİN İMKANLARI

PAZARA YAKINLIK

RAKİP FİRMAYA UZAKLIK

MEVZUAT

SOSYAL İMKAN

TABİ AFET, HARP HALİ

1.İstanbul-İzmit

60

15

10

15

5

5

5

5

2.İzmit-Mudanya

56

15

10

12

5

5

4

5

3.İzmir-Aliağa

54

15

10

10

6

5

4

4

4.Divriği-Hekimhan

48

10

12

5

7

7

1

6

5.Karabük-Ereğli

54

15

10

11

5

5

3

5




























Tablo (5): Sayısal olmayan faktörlerin değerlendirilmesi

Sayısal olarak değerlendirilemeyen faktörlere göre yapılacak bir değerlendirme de, öncelikle İstanbul-İzmit, İzmit-Mudanya ,İzmir-Aliağa, Ereğli-Karabük ve sonucu olarak Divriği-Hekimhan bölgesi bulunacaktır.



Netice olarak sayısal olarak değerlendirilen faktörler dikkate alınarak yapılan bölge seçiminde subjektif olarak yapılan değerlendirme ile aynı bölge sıralaması elde ediliyorsa yer seçimi için hiçbir tereddüt kalmamaktadır. Sıralamalar farklı ise, maliyetlere yapılan ilavenin toplam maliyetteki payı,rekabet gücünün azaltılma miktarı dikkate alınarak seçim yapılır.
5.6 PROJE TEKNİK HİZMETLERİ
Projenin gerçekleştirilmesi için gerekli teknik yardım şekilleri şöyle sıralanabilir. a)teknik müşavirlik b)proje kontrolünde yardım c)imalat kontrolünde yardım d) personelin eğitimi e)nezaret hizmetleri f) satışta müşteriye hizmetin öğretilmesi g)teknik bilgi (know-how)olarak sıralanabilir.
5.6.1 Mühendislik Hizmetleri
Mühendislik hizmetlerinden en önemlileri, projelerin çizimleri,Teknik müşavirlik, Proje kontrolü, İmalat kontrolü, Teknik eğitim, Üretim nezaret hizmetleri, Satışta müşteriye hizmet, Teknik bilgi temini gibi hizmetler sayılabilir.

a) Projelerin Çizimi: Tesis binalarının planlarının çizimi, yol, elektrik, kanalizasyon, makinelerin yerleştirme planlarının çizilmesi şarttır. Bu hizmetler karşılığı önemli miktarları bulur. Bu kalem yatırımın %5 ile %15 i arasında değişebilir.

b)Teknik Müşavirlik :Proje sahip/sahiplerinin karar almada teknik bazı noktaların aydınlatılması gerekebilir.Bu hizmetler için şahıs veya tecrübeli firmalar yardımcı olurlar.

c)Proje Kontrolü :Proje sahip/sahiplerinin üçüncü şahısça yapılan proje ve hesapları kendi adına kontrol edebilecek bir kimsenin yardımına ihtiyacı olabilir. Bu kimse bazen projeyi hazırlayan büronun bir elemanı da olabilir.

d)İmalat Kontrolü: İmalat sırasında veya imalat sonunda mamulün kontrolü gerekebilir. Bu hizmetlerin nereden alınabileceğinin tespit edilmiş olması lazımdır.

e)Teknik Eğitim: Proje gerçekleştirildiğinde, çalışacak personelin eğitimi, bunların yetiştirilmesi bir lisansör firmaya verilebildiği gibi bir kadro kurup teknik eğitimi yaptırmak da mümkündür.

f)Nezaret Hizmetleri: Tesislerin inşaat ve montajında gerekli nezaret için proje sahip/sahipleri bir şahıs veya grup görevlendirebilirler. Nezaretçinin ehil olması ve kendinden bekleneni verebilir olması gerekmektedir.

g)Satışta Müşteriye Hizmet: Proje gerçekleştirildikten sonra mamullerin satışında, müşteriye bazı hizmetlerin verilmesi gerekebilir. Bu hizmetlerin nasıl gördürüleceğini önceden tespit etmek lüzumludur. Mesela çelik üreten bir tesiste, gelen müşteriye hangi tip çeliğin kendi ihtiyaçlarını daha iyi karşılayacağı anlatılır ve ona imalatla ilgili tavsiyelerde bulunulur.

h)Teknik Bilgi Temini: Kurulacak tesiste imalat tekniği ve bunun esas doneleri, makine yerleştirme planları prosesin ince noktaları, deneme, kalite kontrol, tesisi işletmeye alma, durdurma, gibi teknolojik bilgilerin nereden alınacağı önceden tespit edilmelidir. Eğer teknik bilgi temini bir firmadan yapılacaksa bu firma ile Know-How anlaşması yapılır. Bu anlaşma ile teknik yardımın nasıl verileceği, hangi şartlarda yapılacağı tespit edilir.
5.6.2 Proses Seçimi

Bir mamulün üretiminde genellikle birden fazla metot bulunur. Bu metotlardan hangisinin daha uygun olduğu birçok faktörlere bağlıdır. Bu faktörlerin en mühimleri a)Üretim seviyesi b)Birim maliyeti c)Mevcut teknik bilgi ç)Gelişmekte olan teknoloji d)Yatırım imkanı e)Bölgenin sosyal şartları,f)Bölgenin iklim şartları



Bu faktörlerin proses seçimini nasıl etkilediğini açıklayalım.

a)Üretim Seviyesi: Üretim seviyesi bir yatırımdan beklenilen faydanın bir nevi ölçüsüdür. Üretim miktarı, pazarlama etüdüne dayanarak tespit edildiğine göre yatırımın gerçekleşmesi halinde beklenilen gelirler hakkında bir fikir edinmek mümkündür. Üretim ister adet, ağırlık,uzunluk veya ister bir başka birimde ifade edilmiş olsun, bunun para cinsinden eş değeri bulunabilir. Bu gün için 20.000ton/yıl pencere camı üretimi için fourcold (fruko) metodu 40.000-400.000 ton/yıl üretim kapasitelerinde pitsburg ve 400.000 ton/yıl dan daha büyük imalat için floatation(ford) metodu kullanılmaktadır.Dünyadaki bu tatbikat bilinirken 100.000 ton/yıl cam üretimi yapılacaksa Fruko metodu doğru olmaz.Ama çok özel şartlarda Ford metodu ileride tevsi ve kalite göz önünde bulundurularak seçilebilir. Seçilecek prosesin sonunda tehlikeli yan ürünlerin elde edilmemesi, değerlendirilemeyen büyük çapta artıkların doğmaması fiziki inputların yurt içinden yeter seviyede emniyetli olarak elde edilmesi, mümkün olan hallerde döviz tasarrufunun bulunması ve birim sınai maliyetin düşük olması gerekmektedir.

b)Birim Maliyet: Sınai maliyeti düşük olan bir mamulün birim satış fiyatının da düşük olması gerekmez, Endirekt olarak yapılan masraflar sınai maliyet üzerine eklendiğinde hangi proseste toplam maliyet daha düşükse onun tercihi yapılmalıdır. O halde sabit giderlerin maliyetteki payı da proses seçiminde rol oynar. Tabiatıyla seçilen proseste daha kaliteli mal üretilebilecek ve satış fiyatları yükseltilebilecekse, birim satış maliyetinin yüksek olması bir problem olmayabilir.

c)Mevcut Teknik Bilgi: Bir prosesin seçimi bölgedeki teknik bilgiye bağlıdır. Getirilecek proses için gerekli usta, teknisyen ve mühendis temini güçlük yaratıyorsa ebetteki o proses seçilirken dikkatli olmak gerekir. Mesela entegre devre ve komputür imalatı Hakkari gibi az gelişmiş bir bölgede yapılamaz. Çünkü en basit işçisi dahi lise,teknisyen okulu mezunu olacak bu sanayi kolunun gerektirdiği diğer personeli de o bölgede bulmak mümkün olmayacaktır. Bundan dolayı o bölge dışından getirilecek personel ve teknisyen kadrosuna normalin birkaç misli para ödemek ve onlara sosyal tesis temin etmek gerekecektir ki imalat maliyetleri,serbest piyasadaki satış fiyatlarının çok üstüne çıkabilir , böylelikle proje ekonomikliğini kaybeder.

ç)Gelişmekte Olan Teknoloji: Teknoloji değişimi süratli oluyorsa, seçilecek olan teknolojinin kısa bir müddet sonra demode olması mümkündür. Uygun ve ekonomik olan her alanda en yeni prosesi seçmek gerekir. Örnek olarak Dünya çelik istihsalinin büyük bir kısmı Siemens Martin Çelik ocaklarında yapılmasına rağmen, yeni tesislerin hiç birinde Siemens-Martın ocakları kurulmuyor.

d)Bölgenin İklim Şartları: Seçilen proseste iklim şartlarının tesiri olur. Tuz üretim tesisi kurulacağını düşünelim.İklimi sicak,güneşi bol bir yerde güneş enerjisinden istifade ile üretim, Sibirya’da aynı işlemi güneş enerjisinden yapmaktan çok daha kolaydır.Şimdi bu proses seçiminin maliyetlere ve dolayısıyla projenin rantabilitesine nasıl tesir ettiğini bir misalle görelim:

Otomobil arka aks şaftı imalatı yapmak istensin. Bu imalat için üç proses vardır. Bu prosesler a)Kaliteli çeliğin sıcak dövülmesi (flanşını meydana getirmek için) b)Sıcak olarak flanş gövdesinin akıtılması ve bir darbe ile flanşın yapımı c)Flanş ve gövdenin ayrı ayrı işlenerek kaynak metodu ile birleştirilmesi. Bu proseslerin ilk ikisinin maliyetlere olan tesirini açıklayacağız. (üçüncü proses artık terk edilmiştir. Hiçbir modern işletme bu proses ile üretim yapmamaktadır. Ancak çok küçük imalat hacimleri için sürtünme kaynağı tekniği ile imalat yapılmaktadır.)

Bu iki proseste aynı üretim seviyesi için değişen sabit yatırım kalemleri ve işletme giderlerinden işçilik ücretleridir.Problemin çözümü için her iki proseste arazi,bina yardımcı tesis ve işletmeler için gerekli yatırımın aynı olduğunu kabul ederek aşağıdaki karşılaştırmayı yapalım.

YATIRIM KALEMLERİ Proses A Proses B

Proje etüt ve tesis masraf. 200.0 200.0

Arazi ve düzenlemesi 1000.0 1000.0

İnşaat işleri toplamı 700.0 700.0

Ulaştırma yatırımları 200.0 200.0

Ana fabrika mak. ve don. 13000.0 19000.0

Yardımcı işletme ve Mak. don. 3000.0 3000.0

İşletmeye alma giderleri 400.0 500.0

Yatırım dönemi genel giderleri 200.0 200.0

Beklenmeyen giderler 2500.0 3100.0

Yatırım faizleri * 1800.0 2100.0

Toplam(1000TL) ____________ _________

23000.0 30000.0
* yatırım için %50 kredi (toplam yatırım) oranı düşünülmüştür.Proje 18 ayda hizmete girecek olup faiz yüzdesi %15 dir.

Proses B seçilmekle sabit yatırım yaklaşık olarak 7 milyon TL artmaktadır. Şimdi işletme dönemi maliyet unsurlarını inceleyelim.



GİDER KALEMLERİ Proses A Proses B

A.Değişen giderler %50Kap.. Tam Kap. %50Kap.Kul. Tam Kap

1.Hammaddeler 5250 10500 2700 5400

2.İşletme malzemesi 200 400 200 400

3.Enerji ve su 1500 3000 2000 4000

4.Direkt işçilik 3000 6000 2500 5000

5.İstihsal vergisi - - - -

6.Satış giderleri 400 800 400 800

Değişken gi. top, ____ ____ ____ ____

10350 20700 7800 15600
B.Sabit Giderler %50 Kap. Tam kap.. %50 kap. Tam Kap. .

7.Bakım onarım 300 300 300 300

8.Personel giderleri 400 400 400 400

9.Amortisman(sabit yat) 3050 3050 3806 3806

10.Genel Giderler 300 300 300 300

----- ------- -----------

Sabit giderler toplam 4050 4050 4806 4806

Faizler 3060 3860 3350 3421

Sermaye Rantı(%20) 2750 2750 3421 3421

Toplam Satış(gelirleri) 20210 31360 19377 27977


Not: Proses A için 5milyon TL, B için 4 milyon TL işletme sermayesinin %20 faiz ile alınacağı öngörülmüştür.

Tam kapasitenin 3000 ton üretim olduğu hatırlanırsa, ton başına satış fiyatları şöyle olacaktır.


Üretim seviyesi A Prosesi B Prosesi

1500ton 13475TL/ton 12915TL/ton

3000ton 10450TL/ton 9325TL/ton
Düşük kapasite ile çalışılması mukadder ise A prosesini seçmekte büyük mahzur yoktur. Çünkü satış fiyatları sadece %4,5 değişecektir. Hâlbuki üretim 3000 ton civarında olacaksa fiyat farkı büyümektedir. Takriben fiyat farkı %12 olmaktadır. Bu da küçümsenmeyecek bir noktadır. Bu tablodan aşağıdaki sonucu çıkarmak mümkündür. Pazar araştırması neticesi, üretim kapasitesi 1500 tonun üzerinde olacaksa, mutlaka proses B seçilmelidir. Eğer 1500 ton üretime uzun seneler erişilemeyecekse, ilk yatırımı az olan proses A nın seçilmesi uygundur. Bu karşılaştırmayı projenin ekonomik ömrü içinde sağlayacağı faydaları bugünkü değere indirgeyerek daha isabetli karar verme sağlanabilir.

5.6.3 Kapasite Seçimi:
Sınai bir tesis için seçilecek kapasite oldukça mühimdir. Bu kapasitenin hem birim imalat fiyatları, hem de kaliteye tesiri olabilir. Seçilecek kapasite ile birim satış karının maksimum ve toplam karın sermayeye oranının en büyük olmasına çalışılır. Bu arada seçilen kapasite ile piyasa dengesinin ve buna paralel olarak birim satış fiyatlarının değişimi göz önünde bulundurulmalıdır. Bu çalışma ile kapasite birim karın değişimi incelenerek grafiği çizilir. (veya analitik denklemi elde edilir) maksimum olduğu noktaya tekabül eden kapasite seçimi yapılır.

Grafik (1)böyle bir seçimi göstermektedir. A imalatı için (1) ile gösterilen kapasite ve C imalatı için (2) ile gösterilen kapasite azami karı sağladığı için seçilmelidir.





Bu grafikten görülüyor ki A üretiminde belli bir noktadan sonra birim kar arttırılamıyor. C üretiminde çok büyük bir kapasite seçilmesi halinde birim kar azalıyor. Demek ki birim karın maksimum olabilmesi için her zaman büyük kapasiteye ihtiyaç yoktur.

Kapasitenin seçiminde birim satış fiyatları ile kapasite arasındaki ilişki şekilde verildiği gibi çizilir. Bu grafiğin çiziminde, üretim masrafları ile beraber sermaye için düşünülen kar miktarı birleştirilerek birim maliyetler (ki bunun da birim satış fiyatına eşit olması gerekir)bulunur. Çeşitli kapasiteler için aynı işlem yapılır (mesela 5-10 kapasite için) ve eğrinin hassa olarak çizimi mümkün olur. Bundan sonra, piyasa şartlarına göre maksimum rekabet edilebilir birim fiyatlar tespit edilir ve eksene paralel olarak çizilir. İki eğrinin kesim noktası minimum ekonomik kapasiteyi verir.

Karlı işletme bölgesi şekilde verilen bölge olup alanı ne kadar büyük olursa, işletme o derecede rekabete dayanıklıdır.

Seçilen üretim prosesine göre maksimum mümkün kapasite ile minimum ekonomik kapasite arasında çeşitli noktalar (kapasiteler) için birim maliyetler hesap edilerek karlılık bulunur. Karlılığın hesabında arz-talep dengesindeki fiyat teşekkülü (yani arz arttıkça fiyatların düşüşü ) dikkate alınacak olduğundan karın maksimum olacağı kapasite bulunabilir.

Kapasite kaliteyi etkilediğinde, üstün kalitenin diğer rakip mamullerine olan avantajını değerlendirerek birim karın maksimum olmaması bir müddet için kabul edilir ama, herhalde yatırım başlangıçta küçük bir kapasite ile başlasa dahi, birim karı maksimum yapacak seviyeye (kapasiteye)ulaşmayı isteyecektir.




    1. MAKİNE SEÇİMİ

Makine seçimi proses seçimini takip eder. Çeşitli operasyonların tatbik edildiği bir üretim hattında seçilecek olan makinelerin a) İstenilen kalitede üretim yapabilmesi, b)Operasyon maliyeti yönünden uygun olması c)İstenilen kapasite (belirtilmiş olan) d)Üretim yapabilmesi yönlerinden incelenmesi gerekir. Bu noktaları biraz açalım.



A) İstenilen kalitede üretim yapabilmek olanağını 4 grupta incelemek gerekir. Bunlar;

1)Toleranslar yönünden: Bilindiği gibi her bir makine elemanı mamul, yarı mamul ve hatta hammadde istenilen boyutlara tam olarak getirilemez, ancak istenilen boyutlar etrafında bir tolerans dahilinde bulunur. Mesela bir makine parçasında 6mm çapında bir delik olsun. Bu deliği tam 6mm yapmak hemen hemen imkansızdır. Verilen boyuta imalat resminde bir tolereans tanımak gereklidir. Bu deliğin imalat teknik resminde,
 şeklinde bir yazı olacaktır.
İşte aradığımız şey bu makine deliği verilen toleranslarda açabilecek midir? Yani makine aranan hassasiyette iş yapabiliyor mu? Eğer cevabınız evet ise makine seçimindeki bir kriterimiz yerine getirilmiş olur.

Bir başka misal verelim. Tekstil sanayinde 33/67 karışık 36(Ne) numara iplik üretmek istensin. Seçilen bu makine bu ipliği belli bir toleransta üretmelidir. Mesela  gibi.

Eski nesil vater makineleri bu tolerensta iplik üretemezler. Yani bu tip makine seçmek yanlış olur.

2)Mekanik işlemler yönünden: Üretilecek mamul bir yüzey işlemi, ısıl işlemi, öğütme,ufalama gibi işleme tabi tutulacaksa istenen mekanik işlem ne dereceye kadar yapılıyor araştırılmalıdır. Mesela 1200 derecede tavlanacak çelik blok için azami 1250 derece sıcaklığa kadar dayanıklı veya elverişli bir tav ocağı seçmek doğru değildir.

Bir başka örnek ; Eksantrik bir pres’in dövme işlemi için seçilmesi yanlış olur. Döveme işlemi hidrolik veya havalı bir presle yapılabilir. Başka bir misal yalnız silindirik yüzey taşlayabilen bir tezgahı yüzey taşlama operasyonu için seçmek doğru değildir. Bu gibi örnekleri çoğaltmak mümkündür.



3) Fiziki yönden: Makinelerin işleme anında gerekli şekil değiştirmeyi sağlayıp sağlayamayacakları araştırılır. Biyel kolu dövecek bir tesiste ön şekil verme presi olarak 500 ton luk hidrolik pres seçmek doğru değildir. Presin en az 1200 tonluk olması gerekir. Bu kapasite hesapla bulunmalıdır. Bir başka deyimle makinenin gücü ve kapasitesi uygun olmalıdır.

4)Kimyasal bileşim yönünden: Proses için de bir kimyasal olay varsa bu olayın seçilecek makine veya tesiste işlemlerin istenilen derece ve mertebede cereyan edip etmeyeceği araştırılmalıdır.

Mesela yüksek kalitede Cr-Ni çeliğinin Siemens-Martin ocaklarında üretilmesi doğru değildir. Çünkü alaşım istenilen biçimde karıştırılamadığından çelikte kimyasal ve fiziksel bileşim yönünden bir homojenlik elde edilemeyecektir. Böyle bir çelik üretiminde endüktif karıştırıcısı olan ark ocağı kullanmak hem üretim maliyetleri hem de ilk tesis maliyetleri yönünden avantajlı olur.

1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   25


Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət