Ana səhifə

S. B. Ana Hizmet Birimleri


Yüklə 4.52 Mb.
səhifə7/24
tarix24.06.2016
ölçüsü4.52 Mb.
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   24

Örgün Eğitim Kuruluşları

  • Sağlık meslek lisesi (5450 sayılı kanunla Milli Eğitim Bakanlığına devredilmiştir.)

  • Sağlık eğitim enstitüsü (kapatılmıştır)


Yardımcı Birimler

Bölge ana depo ve tamirhane müdürlüğü

İl tamirhane müdürlüğü
Yasalar

1. 11.4.1928 tarih ve 1219 sayılı Tababeti ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Yasa

2. 24.4.1930 tarih ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Yasası

3. 9.6.1936 tarih ve 3017 sayılı Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti Teşkilat ve Memurin Yasası

4. 11.4.1949 taıih ve 5368 sayılı Verem Savaşı Hakkında Yasa

5. 23.1.1953 tarih ve 6023 sayılı Türk Tabipler Birliği Yasası

6. 18.12.1953 tarih ve 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yasa

7. 25.2.1954 tarih ve 6283 sayılı Hemşirelik Yasası ve 25/04/2007 tarih ve 5634 sayılı Hemşirelik Kanununda DeğişiklikYapılmasına Dair Kanun

8. 4.1.1960 tarih ve 7402 sayılı Sıtmanın İmhası Hakkında Yasa

9. 5.1.1961 tarih ve 224 sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Yasa

10. 3 1.3.1965 tarih ve 555 sayılı Sağlık Eğitim Enstitüleri Kuruluş Yasası

11. 21.8.1981 tarih ve 2514 sayılı Bazı Sağlık Personelinin Devlet Hizmeti Yükümlülüğüne Dair Yasa (15.6.1984 tarih ve 281 sayılı Değişik şekli, 30.4.1986 tarih ve 3579 sayılı Değişik şekli)

12. 24.5.1983 tarih ve 2827 sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Yasa

13. 7.5.1987 tarih ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Yasası

14. 18.6.1992 tarih ve 3816 sayılı Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında Yasa

15. 27.3.1995 tarih ve 548 sayılı 15.6.1989 tarih ve 3579 sayılı (Bazı Sağlık Personelinin Devlet Hizmeti Yükümlülüğüne Dair) Yasa’ya Bir Geçici Madde Eklenmesine İlişkin Yasa Hükmünde Kararname.


Tüzükler

1. 13.1.1960 tarih ve 4/12578 sayılı Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi

2. 5.4.1973 tarih ve 7/6229 sayılı Tababet Uzmanlık Tüzüğü

3. 14.1 1.1973 tarih ve 83/7 395 sayılı Rahim Tahliyesi ve Sterilizasyon Hizmetlerinin Yürütülmesi ve Denetlenmesine İlişkin Tüzük


Yönetmelikler

1. 9.9.1964 tarihli Resmi Gazete’de Yayımlanan Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirildiği Bölgelerde Hizmetin Yürütülmesi Hakkında Yönetmelik

2. 2.5.1974 tarihli Resmi Gazete’de Yayımlanan Tababet Uzmanlık Yönetmeliği

3. 20.11.1981 tarihli Resmi Gazete’de Yayımlanan Bazı Sağlık Personelinin Devlet Hizmeti Yükümlülüğü Uygulanması Esaslarına Dair Yönetmelik

4. 13.1.1983 tarihli Resmi Gazete’de Yayımlanan Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği

5. 6.10.1983 tarihli Resmi Gazete’de Yayımlanan Nüfus Planlaması Hizmetlerini Yürütme Yönetmeliği

6. 16.7.1982 tarihli Resmi Gazete’de Yayımlanan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik
TEMEL SAĞLIK HİZMETLERİ YENİ MEVZUAT


  • 5258 sayılı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun

  • Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Yönetmelik

  • 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun

  • 5727 Sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun

  • Aile Hekimliği Pilot Uygulandığı İllerde Toplum Sağlığı Merkezleri Kurulması Ve Çalıştırılmasına Dair Yönerge 01/09/2005

  • 11 Mayıs 2000 tarihli ve 24046 sayılı “Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği”

  • 7 Aralık 2006 tarihli ve 26369 sayılı “Ambulanslar Ve Acil Sağlık Araçları İle Ambulans Hizmetleri Yönetmeliği”

  • 22 Mayıs 2002 tarihli ve 24762 sayılı “İlkyardım Yönetmeliği”

  • 24 Ocak 2005 tarihli ve 872 sayılı “İl Ambulans Servisi Çalışma Yönergesi”

  • 23 Ocak 2004 tarihli ve 717 sayılı “ Acil Hekimliği Sertifika Programı Uygulama Yönergesi

  • İnsani Tüketim Amaçlı Sular Yönetmeliği R.G: 17.02.2005 25730

  • Kaplıca Yönetmeliği 24.07.2001 / 24472

  • Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği (76/160/AB)


İKİNCİ BÖLÜM


  1. KALİTE, SAĞLIK HİZMETLERİNDE KALİTE VE TOPLAM KALİTE

YÖNETİMİ


  1. Kalite Kavramı

TKY kavramı, yönetim alanında 20. yy da ortaya çıkmış bir kavram olmasına karşın, bir devrim değil, 19. yy da Frederick Taylor’dan bu yana, yönetim alanında katkı yapmış tüm bilim adamlarının görüşlerinden gelişerek oluşturulmuş çağdaş yönetim felsefesidir, bir evrimdir. Bu evrimde, klasik yönetim anlayışında var olan bilim adamlarının geliştirdikleri kuramların (Taylor, Fayol, Weber gibi) etkilerinin yanı sıra, modern yönetim yaklaşımlarından, toplam kalite yönetimi kavramının gelişimine kadar, Sheward’dan (1931) başlayarak, Deming, Juran, Feigenbaum, Ishikawa, Taguchi, Imai gibi birçok kalite yazarının katkısı bulunmaktadır.

Günümüzde kalite kavramı ve kalite ile ilgili tanımlara bakıldığında;

Avrupa Kalite Kontrol Birliği’ne (EOQC) göre ; “Belirli bir malın ya da hizmetin tüketicinin isteklerine uygunluk derecesidir”.

Amerikan Kalite Kontrol Derneğine göre (ASQC) ; “Bir mal ya da hizmetin belirli bir gereksinimi karşılayabilme yeteneklerini ortaya koyan karakteristiklerin tümüdür”.

Japon Sanayi Standartları Komitesi (JIS)’ne göre ; “ Ürün ya da hizmeti ekonomik bir yoldan üreten ve tüketici isteklerine cevap veren bir üretim sistemidir”.

Kalite, Uluslararası Standardizasyon Örgütünün ISO 9000 Kalite sözcüğünde “Ürün yada hizmetin belirlenen ya da olabilecek gereksinimleri karşılama niteliğine dayanan özelliklerin toplamıdır”.

Kalite uzmanı Juran’a göre; “kullanıma uygunluk” olarak tanımlanmaktadır.
Sonuç olarak, kalite kavramını bir ürün yada hizmetin, müşterilerin beklenti ve gereksinimlerini karşılama düzeyi olarak tanımlayabiliriz
2. Sağlık Hizmetlerinde Kalite Kavramı

Gelişen teknoloji, insan hakları, kişilerin hak ve sorumluluklarına karşı bilinçlenmesi, sağlık hizmeti sektöründeki maliyet artışları ve bunu önlemek için başlatılan arayışlar, kaliteli hizmet sunumu anlayışının önem kazanmasına neden olmuştur. Artan sağlık harcamaları, yetkililerin ve sağlık sigortalarının tedavi yapan kuruluşların, belirli standartlarda hizmet vermesini sağlamaya zorlamaktadır.

Sağlık hizmetlerinde kalite kavramı Toplam Kalite Yönetiminin öngördüğü kalite kavramından çok farklı bir yapıdadır. Enformasyon teknolojisinin hem sağlık hizmeti veren kuruluşlar hem de sağlık hizmeti alan kuruluşlar tarafından yoğun olarak kullanılması ve büyük ölçekli sağlık data bankalarının oluşması, bu hizmetlerin fiyatlandırılmasında ciddi tutarsızlıkların olduğunun ve doğum gibi standart sayılabilecek durumlarda dahi açıklanması güç fiyat farklılıklarının gözlenmesine yol açmıştır. Bunun sonucunda sağlık hizmeti satın alıcıları (kişiler yanında büyük kuruluşlar da olabilmektedir) paralarının karşılığında aldıkları kalite düzeyinin ne olduğunu ve nasıl ölçüldüğünü bilme eğilimine girdiler. Bu eğilimin yakında ülkemizde de geçerli olacağı kuşkusuzdur. Bu eğilim standartların gözden geçirilmesi (akreditasyon) ve kalite ölçeklenmesi çabalarının yoğunlaşmasına yol açtı
3. Toplam Kalite Yönetimi

Toplam Kalite Yönetimi(TKY), insan unsurunu temel almasının yanında, ekip ruhu olgusu taşır. Hem tüketicilerin hem de çalışanların tatminini ön planda tutarak, katılımcı ve paylaşımcı çalışanlar ve yönetici liderler gerektirir. TKY bir yönetim şekli olmaktan öte bir yaşam biçimi olarak kabul edilmektedir.

TKY tüm dünyada kurum ve kuruluşlarca 1980 li yıllardan itibaren, artan bir oranda uygulanan “yönetim felsefesi”dir.

Çağdaş yönetim anlayışı olarak kabul edilen TKY’nin odağını müşteri tatmininin oluşturması,örgütün tümünde müşteri beklentilerinin tam olarak karşılanmasını ön plana çıkarmıştır. TKY , tüm işletme süreçlerinin sürekli geliştirilmesi , iyileştirilmesi ile müşteri tatmininin sağlanmasına yönelik çağdaş , katılımcı bir yönetim anlayışı , müşterilerin şimdi olduğu kadar , gelecekteki beklenti ve ihtiyaçlarını da tespit ederek bunları karşılamayı hedefleyen bir işi yapma felsefesidir.

TKY , tüm personelin birilik ve beraberlik içinde olduğu, hizmet sunumuna katılan personelden gelecek hizmetlerin üst yönetim tarafından hızlı ve didaktik bir anlayışla değerlendirdiği, önem verildiği, geçiştirilmediği , cevaplandırıldığı bir ortamı gerekmektedir. TKY , hizmetlerin sunanların değil de alanların ihtiyaçlarına göre oluşturulması felsefesini savunmaktadır.

Yapılan her işte, atılan her adımda “kalite” anlayışı ile hareket etmek, kurumların ve çalışanların rakiplerinin önüne geçmelerini sağlar.

Toplam Kalite Yönetiminin başarıyla uygulanabilmesi için bilinen en yaygın ilkeler Deming’in 14 ilkesidir. Bu ilkeler ;


  • Tüm çalışanlar kurumun amaç ve hedeflerini açık ve net olarak bilmelidir,

  • Yeni bir yönetim felsefesi ortaya koyun, bu felsefe TKY dir.

  • Denetimlere güvenmeyin, herkes kendisinden sorumludur, kendisini denetler.

  • Başarıyı karda aramayın,

  • Sürekli iyileştirmeyi yaygınlaştırın, iyinin düşmanı daha iyidir. Sürekli iyileştirme yoluyla, sürekli gelişim sağlanır.

  • Liderliği kurumsallaştırın,

  • Korku engelini yok edin, iş görenler ceza ve baskı ile değil, katılımcı demokratik yöntemlerle daha mutlu ve aktif olurlar.

  • İletişimi kurumsallaştırın. Kurum çalışmalarından herkes haberdar olabilmeli, birimler arasında duvarlar yıkılmalı,

  • Eğitimi kurumsallaştırın, kalitenin en önemli unsurlarından biri eğitimdir. Eğitim, başta kalite temel eğitimleri olmak üzere, istatistiki kalite kontrol teknikleri ve gereksinim duyulan her alanda, sürekli olmalıdır.

  • Hatalar yönetimden kaynaklanır, var olan olumsuzluklarla ilgili yönetim hatayı kabullenmeli ve önlem almalıdır.

  • Önce kalite. Yapılan işte ve uygulamalarda, çalışanların geliştirilmesinde kalite prensibi başta yer almalıdır.

  • Çalışanların iş yerinden gurur duymalarını sağlayın. Çalışanlara sunulan olanaklar ve alınan kararlara katılımları bunu sağlayacaktır.

  • Kişilerin kendilerini yetiştirmelerini destekleyin, kurslar ve eğitimler bu gelişim için önemlidir. Özellikle çalışanların yetişmeleri için kendi gereksinim duydukları konulara öncelik verilmelidir.

  • Değişim için somut adımlar atın. Değişim yukarıdan aşağıya doğru, tüm kurumu kapsayacak şekilde yapılmalıdır


4-Sağlık Sektöründe Toplam Kalite Yönetimi

Kalite sağlık alanında da ‘hizmet alanların beklenti ve ihtiyaçlarının karşılanması’ olarak tanımlanmaktadır. TKY bakış açısı ile açılan hastaneler, müşteri hizmetlerine giderek daha fazla önem vermektedirler.

Hastaların ‘müşteri’ olarak görülmeye başlanması, müşteri terimine gösterilen tepkinin tersine sağlık kurumlarını,istedikleri hizmetleri sunmak ve hastaların bu hizmetleri kullanmalarını beklemek yerine değerlendirmek ve oları tatmin edecek hizmetleri sunmak zorunda bırakmıştır.

Sağlık hizmetlerinde müşteriler, hastalar, aileleri ve sosyal çevreleri, sigortalar, ilaç firmaları, sağlık hizmetlerinde çalışanlar gibi çok çeşitli kesimlerden oluşmaktadır. Bu büyük müşteri gurubu içinde öncelikle tatmini sağlanması gereken grup hastalardır. Hasta tatmini , verilen hizmetin girdi, süreç ve çıktıları ile ilgili hasta reaksiyonlarını yansıtan bir ölçüm olarak, hastalığın algıladıkları kalite ile bekledikleri kalitenin bir fonksiyonu olarak ifade edilmektedir.

Hastalara verilen hizmetlerdeki girdi kalitesi süreç kalitesini , süreç kalitesi de çıktı kalitesini etkilemektedir. Girdi, süreç ve çıktı aşamalarını ayrı değerlendirmek mümkün gözükse ve iyi yola olsa da çıktı kalitesini değerlendirmek tüm aşamaları içeriğinden yaygın olarak kullanılan bir yaklaşımdır.

Çıktı , hastanın sağlılık durumundaki değişikliği ve hasta tatminini ifade etmektedir. Değerlendirilen / Ölçülen hasta tatminidir.Hasta tatmininin sağlık bakım hizmetlerinde bir kalite göstergesi görevi yaptığı kabul edilmektedir. Hasta tatmininin aynı zamanda sağlık sisteminin seçiminde olduğu kadar sağlık hizmetlerinin tasarımında ve yönetiminde da çok önemli bir yeri doldurduğu belirtilmektedir.

Hasta tatmin düzeyini sağlık hizmetlerinde beklenen fayda arasındaki orana bakmak suretiyle belirlemenin mümkün olabileceği ileri sürülmektedir. Eğer hizmet tüketimi ile ortaya çıkan performans mevcut beklentileri en azından karşılıyorsa , hastaların tatmin olacağı,buna karşın beklentilerin altında kalıyorsa,hastaların tatminsizlik duyacağı belirtilmektedir. Ancak, hastanın beklenti düzeyi düşükse temel olarak bu beklentilerin karşılanmasının hastada tatmin edilmişlik yargısı uyandıracağı ifade edilmektedir. Hasta beklentilerinin geçmiş deneyimler ile sınırlı olduğu bu nedenle hastalara bilmedikleri yeni hizmetler hakkında bilgi verilmesi gerektiği görüşü son zamanlarda oldukça ağır basmaktadır.

Tatmin edilen ve edilmeyen hastalar farklı davranışlar sergilediklerinden Hastaların tatminsizliği tedaviye uymama , yanlış tedavi için dava açma, hastalara kişi olarak daha çok ilgi gösterdikleri düşünülen akupunktur, hipnoz, masajcı gibi şifa dağıttığı ifade edilen kişilere gitme, sağlık kuruluşu ile ilişkiyi aksatma gibi çeşitli biçimlerde kendini gösterebilir.

Hasta uyumunun başta gelen koşulu sayılan tatminin sağlanması ve geliştirilmesinin amaçlanması gerektiği sıkça belirtilmektedir.Geliştirilmesi de hasta tatminini ölçmeye bağlıdır.

Son yıllarda ülkemizde özel hastanelerin hasta tatmin araştırmaları sayısında artış gözlenirken kamu hastanelerinin hasta tatmin araştırmalarını aynı oranda kullanmadıkları dikkati çekmektedir. Ayrıca anket sorularının tasarımı, yönetimi ve analizi konularında sağlık yöneticilerine yardımcı olmak amacıyla özel araştırma ve danışmanlık firmalarının kurulduğu görülmektedir.

Hastalara yapılan araştırmalar,gerçekleştirilen hasta tatmini ölçümleri, hastanın bakımla ilgili görüşleri üzerinde odaklaşarak, hastaların bakımla ilgili yargılarını hasta perspektifi ile yansıtmaktadır.Hasta tatmini araştırmacıları sağlık kuruluşlarında tatminin özellikle üç faktörden etkilendiğini vurgulanmaktadırlar. Bunlardan birincisi , hastaların sağlık durumları, hizmet beklentileri ve sosyo-demografik özellikleri , ikincisi bakımın , teknik ve sanatsal yönü ve personelin özelliklerini içeren hizmeti sunanların karakteristikleri , üçüncüsü ise hizmetin oluşturulmasını yapısını ve kabul edilebilirliğini içeren çevresel faktörlerdir.

Sağlık hizmetlerinde kalite geliştirme faaliyetlerinin başarıya ulaşması için kalite kültürü oluşturulması ve onun ilkelerinin çok iyi bilinmesi gerekmektedir, Bu ilkeler;



Talep karşılanması; hastane çalışanlarının, ve hastaların ihtiyaçlarının istenildiği şekilde karşılanması,

Önleme; sorunları ortadan kaldırmada anlık çözümler yerine tekrarı önleyici kalıcı çözümlerin aranması,

İlk seferde doğru yapmak, hataların tespit edilip sıfırlanması,

Katılım; çalışanların yetenek ve kapasitelerini en üst sınıra kadar kullanmalarını sağlanması,

Sürekli gelişme; belli bir standardı tutturmanın ötesinde sürekli ve hızlı bir tempoda gelişmenin devam etmesi,

Ekip çalışması; bireysel çabaların yerini ekip çalışanlarına bırakması,

Ölçümleme; hizmetlerin ölçülebilmesidir.

  Ölçülemeyen hizmetler geliştirilemez.





Mevcut Kalite Düzeyinin Ölçülmesi

Bir sağlık hizmetinin kalite düzeyinin belirlenebilmesi için, mevcut kayıt ve raporların incelenmesi, özel değerlendirme çalışmalarının yapılması gibi çeşitli yöntemlere başvurulabilir. Kalitenin ölçülebilmesi için, öncelikli olarak o hizmetin amacının, standartlarının ve bu standartları izlemek için kullanılacak ölçütlerin ortaya konması gerekir.

Sağlık hizmetinin her aşamasında kalite ölçülebilir. Bu ölçümler; girdilerde (malzeme, hasta), süreçte(yapılan işlemler, malzeme, sağlık profesyonelleri) ve çıktı da ( tedavi sonucu, hasta memnuniyeti) yapılabilir.
Kalite Düzeyinin Sürekli İyileştirilmesi


  • Kalite düzeyinin sürekli iyileştirilmesi için, kurumda;

  • Öneri sisteminin kurulması, böylece sürekli öneriye açık olma,

  • Sorun çözme ekiplerinin kurulması, sorun oluşmadan önleme,

  • İstatistiki kontrol sisteminin uygulanması, böylece alınan kararların isabetli olması,

  • Çalışanların kendi kendini kontrol etmesi gerekir.

Sürekli iyileşme, dinamik bir süreçtir. Bu süreç için, değişime açık, kendisini sürekli yenileyen çalışan ve yöneticiler gerekir.

Sürecin dört aşaması vardır. Bu aşamalar Sheward’ın PUKO döngüsünde ( bazı kaynaklar Deming’in PUKO döngüsü olarak kabul etmektedir) ; Planla, Uygula, Kontrol Et ve Önlem Al şeklinde özetlenebilir. Her birim ve çalışan, yapılan işlemlerde, bu döngü tamamlandıktan sonra, yenisine geçer. Bu döngüde yapılan işlemler aşağıdaki gibidir.
1-Amacın Ortaya Konması: Sorun nedir veya neyi geliştirelim?

2-Mevcut Durum Nedir? Sorunun boyutları nedir? Durumun araştırılarak istatistiki olarak verilerin toplanması,

3-Sorunun Kaynağının Araştırılması: Elde edilen verilere göre, sorun neden kaynaklanıyor, sorunun önemi ve etkisi nedir?

4-Önlem Alınması: Sorunu ortadan kaldıracak en etkili yöntem hangisidir? Yöntemin saptanıp uygulanması.

5-Sonuçların Değerlendirilmesi:Uygulanan yöntem başarılı mıdır? Başarılı değilse, neden başarısız oldu ? Konu tekrar araştırılıp başarılı olana kadar, geçerli olan sorun çözme yönteminin aranması.

6-Uygulamanın Süreçte Yer Alması: Başarılı sonucun işlem sürecinde yerini alması,

7-Yeni gelişme ya da değişim için başa dönülmesi.
Çalışanların Katkısının Sağlanması

Sağlık Hizmetlerinde, çalışanların TKY çalışmalarına katılmaları için bazı beklentilerinin karşılanması gerekir.



Sağlık kurumunun yapısına göre değişebilen beklentilerden bazıları ;

  • Verimini ve başarısını artıracak fiziksel çalışma koşulları,

  • Mesleğinde gelişmeyi, ilerlemeyi sağlayacak yeterli destek,

  • Sevgi ve saygı içeren bir çalışma ortamı,

  • Adil ücret,

  • Yetki ve sorumlulukların belirgin olması,

  • Makul çalışma temposu,

  • Çalışmalarının taktir edilmesi ve desteklenmesidir.

Çalışan katkısını sağlamak için kullanılan en yaygın yöntem, kalite çemberleridir. Kalite çemberleri yoluyla, sorun çözme ve öneri geliştirme sistemi daha kolay yerleşir.


Ayrıca, başarıların ödüllendirilmesi, şeffaf yönetim sergilenmesi hiyerarşinin azaltılması ve dönüşümlü iş yöntemlerinin uygulanması yoluyla çalışan katkıları artırılabilir.

Toplumun Bilinçlenmesi

Sağlık hizmetlerinde hasta hakları, etik ve sunulan hizmetlerin değerlendirilmesi konularında, tüm toplumun bilgilendirilmesi ve eğitilmesi gerekmektedir. Hastalar kendilerine uygulanacak tedavi konusunda sağlık personeli ile birlikte karar verme hakkına sahip olduğunu bilmelidirler.



Hasta Tatmini Ölçüm Yöntemleri

Hasta tatmini, kalite çalışmalarında en çok kullanılan ölçüm yöntemidir. Bu yöntemler;



Nicel Yöntemler; Hastanın duygu ve düşünceleri doğrudan öğrenilir.

Direkt Yöntem:Hasta anketleri Endirekt Yöntem:Kalite İndikatörleri



Nitel Yöntemler : Müdahale olmadığı için rahatsız etmez, yönlendirilmemiş veri sağlar, objektif göstergeler kullanılır. Direkt Yöntem: Odak gruplar

Endirekt Yöntem: şikayet-dilek kutusu kayıtları


Bu yöntemlerden en yaygın kullanılanlar ;

Anket Uygulaması

En yaygın kullanılan yöntemdir. Anket yöntemiyle de hasta tatminine yönelik, çok çeşitli ve son derece ekonomik bilgiler toplamak mümkündür. Yazılı olabilir, mektup (posta) yoluyla olabilir, görüşme yoluyla anketler yapılabilir.


Odak Grup Görüşmeleri

Sağlık kurumlarından yararlanan kişilerin deneyim ve önerilerinin öğrenilmesi amacıyla kullanılır. Önceden belirlenmiş konular etrafında ortalama 8 – 12 hasta, belli bir süre, belirli bir konuda tartışır. Bu tartışma sayesinde hasta tatmini etkileyen faktörler ayrıntılı olarak elde edilebilmektedir. Bu yöntemin tek sakıncası tartışma esnasında hastaların birbirlerinden etkilenmesidir.


Telefon Görüşmeleri

Sağlık kurumlarından yararlanmış kişilere telefonla ulaşılarak bilgi toplanmasıdır.


Diğer Nitel Yöntemler

Video, teyp kayıtları, gözlem teknikleri, hasta şikayetlerini ve önerilerini öğrenmek amacıyla kullanılan yöntemlerdendir.


II. TOPLUM KATILIMI

Toplum katılımı, oldukça yeni bir kavramdır.Sağlık hizmetleri içindeki yeri ve önemi yeterince bilinmemektedir. Toplum katılımı kavramının sağlık personeli tarafından bilinmesi ve özümsenmesi ile sunulan sağlık hizmetlerinin etkililiği, aynı zamanda sağlık personelinin toplum içindeki saygınlığı artacaktır.

Toplum katılımı, kısaca, sağlık hizmeti alanların, hizmetlerin planlama, uygulama ve değerlendirme aşamalarına katılmaları olarak tanımlanabilir.

Sağlık hizmetlerinde toplum katılımının ön koşulu, sunulan hizmetlerin kullanımıdır. Bununla birlikte toplum katılımı aynı zamanda ulaşılabilirliği arttıran bir stratejidir ve DSÖ “2000 Yılına Kadar Herkes İçin Sağlık” ilkesinin genel amacına ulaşmanın ve toplumun sağlık hizmetine hızla ulaşılabilirliğini arttırmanın temeli olarak kabul edilmiştir.


Ulusal Kalkınma İçinde Toplum Kalkınmasının Yeri

Kalkınma; yoksulluğu ve başkalarına bağımlılığı giderme, daha iyi yaşam koşullarına ulaşmanın önündeki engelleri ortadan kaldırma çabalarını anlatan bir kavramdır.

Ulusal kalkınma yaklaşımı; geniş ölçekli sorunları ele alan, alt yapısal ve endüstriyel yatırımlarla kent temelli sorunlar üzerinde odaklanan, merkezden yönlendirilen yani devletçi bir iş yapma biçimidir.

Toplum kalkınması yaklaşımı ise; küçük ölçekli yerel sorunlara yönelen, sıradan insanların işbirliğine dayalı girişimlerine güvenen katılımcı bir iş yapma biçimidir. Toplum kalkınması sürecinin anahtar sözcüğü “sürüp giden gelişme” dir. Bu gelişmeler bir amacı gerçekleştirmeye yöneliktir. Yerel toplulukların asgari yardımla sorunlarını çözmek için kendi kaynakları ile girişimde bulunmaları temel ilkedir. Topluluk katılımı ve katkısı ile küçük ölçekli sorunların çözülmesi, yerel düzeydeki ekonomik ve toplumsal koşulların iyileşmesine katkı sağlar. Yerel halk büyük bir heyecan ve girişim gücüne sahip olabilir ; fakat sorunlarını kendi kaynaklarıyla çözemeyebilir. Devlet desteği olmaksızın, yerel toplulukların etkisi marjinal kalmaktadır.

Toplum kalkınması ve ulusal kalkınma, her ikisinin de ilerlemeyi sağlama, değişime aracılık etme, büyüme ve yenileşme gibi kalkınma düşüncesini karakterize eden amaçları vardır. Her ikisi de insan ve madde kaynaklarını harekete geçirerek ekonomik ve toplumsal koşullarda ilerlemeleri hızlandırmak ister, kitlesel yoksulluk ve yoksunluk sorunlarıyla ilgilenir ve azgelişmişlik sorunlarını çözme, düzeltme konusunda hemfikirdir. Bunlar aynı amaca ulaşmak için iki ayrımlı yaklaşım olarak görülebildiği gibi, birbirlerini bütünleyen yaklaşımlar olarak da görülebilir. Toplum kalkınması, yerel kaynakları harekete geçirerek yerel sorunları çözmeye çalışırken, ulusal kalkınma yerel düzeyde üstesinden gelinemeyecek olan, en üst düzeyde karışmayı gerektiren sorunlar ve konularla ilgilidir. Böylece birbirlerini bütünler, pekiştirir ve gelişmekte olan toplumların ekonomik ve toplumsal sistemlerini dönüştürme ve yoksulluğu giderme çabalarını zenginleştirir.

Ulusal kalkınma çabaları ile yerel toplulukların kalkınma girişimlerinin uyum içinde olması,her ikisinin de başarı ve etkililiğini arttırabilmektedir. Böyle bir uyum içerisinde toplum kalkınmasının ulusal kalkınmaya yaptığı katkılar konusunda şunlar söylenebilir:


1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   24


Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət