Ana səhifə

Yargi kurumlarinin kentsel yerseçİMİ: bursa örneğİ


Yüklə 10.73 Mb.
səhifə13/13
tarix27.06.2016
ölçüsü10.73 Mb.
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   13

7. Sonuç
Çağdaş devletin dayandığı erkler ayrımı, yargı kurumların kentsel planlama ve tasarımını yönlendiren en temel ilkeler ve esaslardır.
Yargı erkinin yaşama geçmesinde en temel kurumlar olan Adliye Sarayları ve onların kent içindeki konumları da bu bağlamda bir toplumda yargı erkinin simgesel gücünü ve önemini temsil ederler.
Bu çerçevede Adliye Saraylarının yer seçiminde fiziksel erişebilirlik önemli olmakla birlikte, en az onun kadar ve onunla ilişkili olarak görsel ve toplumsal erişebilirlik de önemlidir. Erişebilirlik konusunun kapsamlı ele alınışı, yargı organına toplumsal erişebilirliği güçlendirecek ve adaletin ve hukukun tüm yurttaşlar için eşit olarak yararlanılabilecek olduğu temel ilke ve kuralını destekleyecektir.
Kamu kurum ve kuruluşlarının mekan gereksinmeleri gerekçe gösterilerek kentsel merkezlerin dışında yer seçme yoluna gitmeleri kentsel merkezlerin güçsüzleşmesi ve çöküşüne katkıda bulunmakta ve kentsel merkezler ve kent omurgalarının oluşturulmasını önlemektedir.
Yalnızca “kullanılabilir arazi/arsanın varlığı” kıstasını esas alan ve kendi başlarına, özellikle kent çeperlerinde yer seçerek kent çevresine saçılan kurum ve kuruluşlar, bulundukları bölgede ve çevrelerinde belirli kullanımları ister istemez çekmekte, bunun sonucunda da rastlantısal ve kendiliğinden bir kentsel çevrenin oluşumuna yol açmaktadırlar.
Kentlerin ana (nazım) planlarında öngörülmüş olan merkez ve alt merkezlerle ilişkilendirilmemiş olan yer seçim kararlarının, plansız gelişmeleri özendirmesi kaçınılmazdır.
Yönetsel ve yargısal birimlerin çevredeki perakende ticaret birimleri ve diğer kent merkezi kullanımları ile birlikte iyi tasarlanmış kentsel omurgaların öğelerini oluşturmaları, kent meydanı ve diğer toplanma alanları çevrelerinde biraraya gelişleri ve bu şekilde kentin simgesel mekanlarını oluşturmaları şehircilik ilkeleri açısından yeğlenmesi gereken yaklaşımlardır.
Adliye Sarayı kullanımının simgesel potansiyeli yadsınmamalıdır. Yargı kurumlarının kentsel merkez ve alt merkezlerle eklemlenme ve bütünleşme düzeyleri, şehirciliğin önemli bir problemidir.
Kent merkezi dışında bir yer seçiminin sonucunda ilişkili faaliyetlerin hareketinin kentin ana planının öngördüğü gelişme ve bölgeleme biçimini, gelişme yön ve büyüklüklerini ve ulaşım sistemini önemli ölçüde etkilemesi ve dengeleri bozması kaçınılmazdır.
Büyük bir kent bölgesinin terk edilmesi sonucunda- kentsel çevre açısından iktisadi ve toplumsal maliyetlerinden ve bütün bunların da söz konusu çevrenin niteliksizleşmesine yol açmasından söz edilmelidir.
Yeniden yer seçim kararının sonucu olarak ortaya çıkabilecek gereksiz taşıt trafiğinin, hava kirliliği ve kent içi ulaşım için ayrılan fazladan zamanın psikolojik etkileri ve yorgunluk gibi sonuçları beklenmelidir. Bu olumsuz etkilerin kısa ve orta erimde ölçülmesi kolay olmamakla birlikte uzun erimdeki birikimin sonucu olarak çarpıcı sonuçlarının ortaya çıkmasının kaçınılmaz olduğu belirtilmelidir.
Adliye yapıları, merkezi alanlarda, yapı ve kullanım yoğunluğu olan bölgelerde, kentsel omurgaların üzerinde veya çok yakınında, farklı ulaşım biçimlerinin kesişim (terminal/durak) noktalarında konumlandırılmalıdır.
Adliye Sarayının, hem eski kent dokusu ile bütünleşen hem de kamu kullanımına ait yapıların oluşturduğu bölgenin odağı haline gelmesi en uygun durumdur.
Kentsel kullanımlara ilişkin alan gereksinmelerinin nasıl karşılanacağı konusu, kuşkusuz kapsamlı bir planlama çerçevesinin problemi olmalıdır. Söz konusu gereksinmelerin planlama sürecine yansıtılması ve girdi olarak sokulması gerekir.
Yeniden yer seçim kararında, afet riskleri, tarım alanlarının korunamaması, sosyal donatı alanları dengesinin bozulması gibi sonuçlar doğurup doğurmadığı konuları dikkate alınmalıdır.
Tekil ve parçacı biçimde verilmiş olan yer seçim kararlarının, zaman içinde, birbirleriyle ilişkilendirilmiş bir toplu yer seçim ve planlama ve tasarımın maliyetinin oldukça üzerine çıkacağı belirtilmelidir.
Adliye/Yargı Kurumunun yer seçimini zaman içinde zorunlu olarak izleyecek bir dizi yeniden yer seçim kararlarının üst üste eklenerek yaratacakları iktisadi maliyetler ve bütün bunların topluma maliyetleri dikkate alınmalıdır.
Tekil yer seçim kararlarının, iktisadi ve uzun erimde topluma maliyetinin, birbirleriyle ilişkilendirilmiş ve ilişkileri kurularak topluca bir yeniden yer seçim ve tasarım kararlarıyla gerçekleştirilmiş düzenlemelerden her zaman daha fazla olacağı belirtilmelidir.
Diğer kullanımların taşınmasının maliyeti, diğer kullanımlara uygun yakın çevrede yapılı çevre üretilmesinin maliyeti, terkedilen alandaki hızlı çöküşün maliyetleri ve söz konusu yerdeki kentsel çevrenin niteliksizleşmesi gibi maliyetlerden söz edilmelidir. Her şey bir yana, bir kentsel kullanımın yer seçimi konusu söz konusu kullanımın kurumsal önemi vb konular bir yana, ilişkili olduğu kullanımların dağılımı ile birlikte düşünülmek durumundadır.
Söz konusu kullanımın yer seçmesine ilişkin tekil kararların, kentin planlaması ile öngörülmüş olan dengelerini bozması kaçınılmaz gözükmektedir. Bu şekilde, verilmiş yer seçim kararlarının iktisadi ve uzun erimde topluma maliyetinin, birbirleriyle ilişkilendirilmiş ve ilişkileri kurularak topluca bir yeniden yer seçim ve tasarım kararlarıyla gerçekleştirilmiş düzenlemelerden her zaman daha fazla olacağı belirtilmelidir.
Bu raporda bütün bu değerlendirmelerin ve irdelemelerin sonucunda, Bursa’da yeni bir Adliye yeri belirlenmesine ilişkin olarak 12 adet seçenek tek tek irdelenmiş, önceliklere göre sıralaması yapılmış ve var olan konumuyla Adliye Sarayı’nın yeri en uygun seçenek olarak ortaya çıkmıştır. Buna karşın, plan değişikliği ile yeni Adliye Sarayı yeri olarak öngörülen eski Karayolları Asfalt Şantiyesi alanı yer seçimi bakımından en olumsuz yer seçim kararı olarak saptanmıştır. Merkezi konumda bulunan Santral Garaj ve Eski Hal bölgeleri konumları bakımından oldukça elverişlli seçenekler olarak ortaya çıkmıştır.

Kaynaklar
Bursa Barosu Başkanlığı (2009), Bursa Barosu’nun Yeni Yapılacak Bursa Adliye Sarayı’nın Yeri Konusundaki Görüşleri, çoğaltma rapor, Bursa.
Dickens, C. (1868), “Where to Put the Law Courts”, [“Mahkemeleri Nereye Koymalı?”], All The Year Round: Weekly Journal, Aralık, ss.224-229.
DPK (2002), Key Elements in Courthouse Design [Mahkeme Yapısı Tasarımında Temel Bileşenler] San Francisco, Ca: DPK Consulting. www.dpkconsulting.com/core/ uploaded//designguidelines_copy5.pdf
Judicial Council of California (2009), Improving Trial Court Facilities:Monterey-New South Monterey County Courthouse, Mart 2009, http://www.monterey.courts.ca.gov/ Documents/ News/ Press- Release-Greenfield-Courthouse.pdf
Shields, F.W. (1869), The Solicitor’s Journal and Reporter, Mart, ss.403-405.
TMMOB Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi (2009), Bursa Kent Raporu 2009, Ankara.
Todd, P., Kliment, S. ve Griebel, M. (2003), Building Type Basics for Justice Facilites [Adli Tesislerin Yapı Tipi Temel Özellikleri], New Jersey: Wiley and Sons, Inc.
Wong, M. (2001) Judicial Administration and Space Management: A Guide for Architects, Court Administrators, and Planners [Yargı İdaresi ve Mekan İşletmesi: Mimarlar, Mahkeme Yöneticileri, ve Plancılar için Bir Rehber], University Press of Florida.

T.C. Bursa Büyükşehir Belediyesi APK Dairesi Başkanlığı (2005), Bursa Merkez ve Batı Planlama Bölgesi 1/25 000 Ölçekli Nazım İmar Planı Plan Açıklama Raporu, Doğukan İmar, İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti., Ankara.


T.C.Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Valiliği (1998), Bursa 2020 Yılı 1/100 000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı, Plan Kararları ve Uygulama Hükümleri,

Basında çıkan haberler:
“Adliye’ye Yer Bulundu”, Meydan, 20.11.2008.
“Adliye’ye Yerinde Çözüm”, Kent, Saygı Göynühoş haberi, 20.11.2008.
“Adliye İçin ‘Ek’ Çözüm”, Aktüel, Sibel Aksoy haberi, 20.11.2008.
“Yeni Adliye Binası Tamam”, Hürriyet Bursa, Nail Kahraman haberi, 20.11.2008.
“Adliye Taşınmıyor Ek Bina Yapılıyor”, Bursa Hakimiyet, Necat Kırbulut haberi, 20.11.2008.
“Altında Kalırlar”, Gazete Avrupa, 20.11.2008.
“Adliyenin Yanına Ek Bina Geliyor”, Bursa Haber, 20.11.2008.
Yılmaz, A.E. (2009), “Yeni Adliye Sarayı karayolları Arazisine Yapılacak”, Olay, 20.02.2009.
Tuna, O., (2009), “Arazi Tahsisi Tamamlandı İstinaf Mahkemesi Geliyor”, Bursa Hakimiyet, 20.02.2009.
“Adliye’de Son Nokta”, Bursa Haber, 20.11.2008.
“Baro Saray İçin Bakanlığa Gidiyor”, Hürriyet Bursa, 20.01.2008.
“Avukatların Ankara Zirvesi”, Gazete Avrupa, 20.02.2008.
“Balıklı’da Adliye Sarayı Olur mu?”, Olay, 16.05.2008.
“Adliye Binasına Tepki Sürüyor”, Bursa Hakimiyet, 3.06.2008.

“Adliye İçin Çifte İtiraz Var”, Hürriyet Bursa, 5.06.2008.


“Adliye İçin İmza Kampanyası”, Meydan, 16.06.2008.
“Avukatların İmza Kampanyası”, Kent, 16.06.2008.
“Adliye Sarayı İçin İmza Kampanyası”, Bursa Haber, 16.06.2008.

“Bursa barosu balıklı’ya Karşı”, Gazete Avrupa, 16.06.2008.



“Adliye Sarayı’nın Taşınmasına Tepki”, Aktüel, 16.06.2008.
“Avukatlar İmza Kampanyası Açtı”, Bursa Hakimiyet, 16.06.2008.


1 Her ne kadar Batı Planlama Bölgesi planı 6.3.2008 tarihinde yargı kararı ile iptal edilmişse de planın İl Çevre Düzeni Planı ile tutarlı genel kararları değerlendirmelerde temel alınmıştır.


1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   13


Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət