Ana səhifə

I. BÖLÜM: temel kavramlar diL, KÜLTÜr ve iletiŞİM


Yüklə 4.86 Mb.
səhifə6/29
tarix25.06.2016
ölçüsü4.86 Mb.
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   29

6. Telefonda Konuşma:

Çağımız iletişim çağı. İletişimin sağlanması için teknoloji, insanlara çeşitli olanaklar sunmaktadır. Telefon da bu olanaklardan biridir. Bu iletişim aracı günümüzde oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır. Özellikle cep telefonlarının yaygınlaşmasıyla telefon konuşmaları daha da çoğalmıştır. Telefonda konuşurken şunlara dikkat edilmelidir:

• Telefon konuşmaları olabildiğince kısa yapılmalıdır. Telefon faturası konuşan kişi tarafından ödense bile telefon hatları boşu boşuna meşgul edilmemeli, konuşulan kişinin işi olabileceği de düşünülmelidir.

• Araç sürerken telefonla konuşulmamalıdır. Bu, trafik kurallarınca da yasaklanmıştır. Telefonla konuşmanın dikkat dağıtarak, kazaya neden olabileceği unutulmamamladır.

• Konser, tiyatro, sinema vb. sanatsal etkinliklerin topluca izlendiği / dinlendiği yerlerde, herhangi bir uyarı yapılmasa bile, cep telefonları kapatılmalıdır.

• Toplu taşıtlarda telefonla konuşmak, hele hele sohbet etmek uygun düşmez. Ya telefon daha önceden devre dışı bırakılmalı ya da o anda konuşulamayacağı belirtilerek kapatılmalıdır.

• Yolda, sokakta yürürken telefonla konuşulmaması daha doğrudur. Bu durumlarda dikkat dağılması bazı kazalara yol açabilir. Uygun bir yerde durulup konuştuktan sonra yürümeye devam etmek gerekir.

• Telefonda bağırarak konuşulmamalıdır.

• Telefonla kişileri rahatsız etmeye, onlara uygunsuz sözler söylemeye, onların sinirlerini bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Bu tür durumlar "telefon sapıklığı" olarak nitelendirilip bu kişilerin tedavi edilmesi gerekli görülmektedir.

• Bir yer aranmak istendiği zaman telefon görüşmesinden önce kağıt ve kalemin ulaşılabilir bir yerde hatta telefonunu yanında olması gerekir.

• Telefon açılıp “alo” denince aranan istenen yer olup olmadığı sorulur. Bunun için ya aranılan telefon numarası söylenir “iyi günler, 335 05 80 mi?” ya da kurum, kuruluş, kişi adı söylenir “ iyi günler Anadolu Üniversitesi mi?” gibi..

• Aranan yer doğru ise arayan kişi kendini tanıtıp görüşmek istediği kişinin ya da birimin adını söyler.

• Görüşülmek istenen kişiye ulaşınca görüşme konusu kısaca belirtilmeli varsa sorular açık, anlaşılır biçimde sorulmalıdır. Karşılık verecek olan da sorulara açık, anlaşılır ve kısa biçimde yanıt vermelidir.

• Günün saatine göre karşılıklı iyi gün dilekleri söylenerek görüşme bitirilir. Telefonla arayan telefonu önce kapatmalıdır. Arananın telefonu kapatması doğru değildir.



7. Görüşme:

Herhangi bir konuda bilgi toplamak amacı ile o daldaki bir uzmanla yapılan konuşmalara denir. Günlük konuşmalarda bir amaca yönelik olması bakımından bu tür, diğerlerinden değişik özellikler gösterir.

Görüşmeye gidilmeden önce bazı hazırlıkların yapılması gerekir. Görüşmenin hangi konuda, kiminle, ne zaman, nerede olacağının saptanması gerekir. Görüşülecek kişiden randevu alınması ve sorulacak soruların da görüşmeden önce hazırlanması gerekir.

Görüşmeye giderken temiz ve özenli giyinilmelidir. Ağız temizliğine de ayrıca önem verilmelidir. Görüşülecek kişi ile karşılaşılınca görüşme isteyen kendini tanıtarak niçin geldiğini belirtmelidir. Görüşülecek kişi yer gösterip “oturunuzdemeden oturulmamalıdır. Eğer görüşme bir büroda gerçekleşecekse çanta, paket vb. eşyalar görüşülecek kişinin masasının üzerine bırakılmamalı; ayakta dururken ellerle veya vücutla masaya dayanılmamalı; masadan bazı eşyalar alıp oynanmamalı; masadaki belgeler karıştı vb. durumlar için girilen bir yetkilinin odasında da yapılmamalıdır).

Görüşme isteğinde bulunan böyle bir görüşmeye neden gereksinim duyulduğunu, elde edilecek bilgilerin nerede kullanılacağını belirterek söze başlar ve görüşülen kişiye daha önce saptanan soruları sırasıyla sorarak öğrenilmek istenen konunun çerçevesini belirler. Görüşme sırasında gerekirse alınan yanıtlar doğrultusunda yeni sorular sorulmalı; ama konudan uzaklaşılmamalıdır. Açıklanmak istenmeyen yönleri açıklığı kavuşturmak için direnilmemeli, sorularla karşı taraf zor durumda bırakılmamalıdır.

Konuşanın sözü kesilmemeli, söylenilenler not edilmelidir. Görüşme bitince kesinlikle teşekkür edilir ve iyi günler dilenir. Günlük konuşmalarda bunlar dışında yol sorma, kutlama, baş sağlığı gibi konuşma türleri de yapılır. Bu tür konuşmalarda da diğerlerinde olduğu gibi duygu, düşünce ve istekler açık ve kısa olarak belirtilmelidir.

B. Hazırlıklı Konuşmalar

1. Tek Kişilik Konuşmalar

1.1. Konferans

Bilgilendirmek amacıyla uzman bir kişinin topluluk karşısında yaptığı konuşmaya denir. Bunun dışında uluslararası bir sorunun çözümlenmesi için yapılan toplantılara da konferans denmektedir. Burada konferansın birinci anlamı üzerinde durulacaktır. Konferansı veren kişiye konuşmacı veya konferansçı denir. Konuşmacı alanında uzman bir kişidir.

Konferans sanat, edebiyat, eğitim, tarım, çevre, toplumsal yaşam, ekonomi, bilim, teknik vb. alanlarda verilebilir. Her konferans uzun araştırma ve inceleme sonunda hazırlanır. Bu araştırma ve incelemeler raporlaştırılır. Konuşmacı dinleyici kümesinin özelliklerini göz önünde bulundurarak konuşmasını hazırlamalıdır. Terimlerden özellikle sakınılmalı, dinleyicinin anlayacağı bir dil kullanılmalıdır. Konuşmacı bir sunucu tarafından izleyicilere tanıtıldıktan sonra konuşmacı konuyu tanıtıp amacını açıklar. Konferans çok uzun olmamalıdır. Konuşma sonunda konuşmacı izleyicilerin sorularını yanıtlar.

1.2. Söylev (Nutuk)

Tek kişinin izleyici önünde olanları bilgilendirmek daha çok da coşturmak amacıyla yaptığı uzun konuşmalara denir. Söylev verene söylevci denir. Burada asıl amaç konferanstaki gibi bilgi vermek, izleyenleri duygulandırıp coşturmaktır. Konferansla söylevi bir birinden ayıran en önemli özellik sesin olanaklarıdır. Sesin olanaklarının kötü kullanılması iyi bir söylevi konferans havasına sokabilir. Bunun için sesin olanaklarının iyi kullanılması gerekmektedir. Bunun dışında iyi bir söylevci yapacağı konuşmanın yer ve zamanını iyi ayarlamalı, içten ve doğal olmalı, abartılı el - kol eylemlerinde bulunmamalı, yazılı metne sık sık bakmamalıdır. Mustafa Kemal Atatürk çok iyi bir söylevcidir. Bunu da Nutuk adlı ölümsüz eseriyle kanıtlamıştır. Burada, Cumhuriyeti emanet ettiği gençliğe şöyle seslenmektedir:

Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhili ve harici bedbahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve Cumhuriyetine kasdedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilir. Cebren ve hile ile aziz vatının bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten dahi elim ve daha vahim olamak üzere, memleketin dâhilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve delalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet fakr ü zaruret içnde harap ve bitap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evladı! İşte; bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.



1.3.Demeç

Önemli bir kimsenin herhangi bir sorun üstünde söyledikleri ya da bir yetkilinin ilgili olduğu konuda yayın örgenlerine yaptığı açıklamadır. Demeç verilirken demeç veren kişi konuşmasına bir seslenişle başlar. Sesin olanaklarından yararlanılmalı, fakat yapmacık, abartılı davranışlardan özellikle kaçınılmaldır. Konuşmacı vereceği bilgiyi sözü dolandırmadan doğrudan söyler. Verilecek bilgi kısa cümlelerle açık ve anlaşılır biçimde söylenmelidir.



1.4 Duyuru:

Herhangi bir olguyu, bir işi, bir durumu duyurmak için yayımlanan yazılı ya da sözlü haberdir. Duyuruda amaç dinleyicinin dikkatini bir noktada toplamaktır. Bir gezinin, oyunun, serginin, filmin yeri, zamanı duyuru yoluyla insanlara iletilir. Hemen hemen her durum duyuru konusu olabilir. Sanat ve spor etkinlikleri, seçim sonuçları, eleman alımı gibi.... Duyuru sözle olabildiği gibi yazıyla de yapılabilir. Duyurular kısa olmalı, hemen amaç belirtilmelidir. Bu, duyurunun önemli bir niteliğidir.



1.5. Açış Konuşması Bir etkinliği, toplantıyı başlatmak, bir yeri hizmete açmak, yıldönümü, yaşgünü, karşılama gibi özel günlerde yapılan konuşmalara denir. Açış konuşmasını yapan kişi devlet büyüklerinden biri olabileceği gibi o konuyla ilgili bir yetkili de olabilir. Konuşmayı yapacak kişi konu üzerinde bilgili olmalı, konuşmasını abartılı sözlere, tekrarlarla uzatmamalıdır. Açış konuşması kısa ve konunun bütününü açıklayıcı olmalıdır. Açış konuşması iyi dileklerle bitirilmelidir.

1.7. Bir Kişiyi Tanıtma Bir topluluğa bir kişinin tanıtılması gerektiğinde yapılan konuşmalardır. Tanıtma konuşmaları kısa olmalıdır. Tanıtılacak kişinin adı, soyadı –gerekiyorsa unvanı- mesleği, mesleği ile ilgili başarıları, varsa yapıtları belirtilerek orada bulunma nedeni açıklanır.

1.8. Kitap Tanıtma Bir kitabı tanıtırken yapılan konuşmalardır. Kitap tanıtmak bir anlamda kitabın eleştirisidir. Kitap tanıtımının yapılmasının amacı kitabı tanıtacak kişiyle birlikte dinleyicilerin de bilgilenmesini sağlamak, dinleyicilerde okuma isteği uyandırmaktır. Özellikle öğrenciler için hazırlanmış yardımcı kitaplar öğrenciyi kitap okumaktan uzaklaştırmaktadır. Bu yollardan yararlanılarak yapılacak bir tanıtımın hiçbir yararı olmaz. Kitap tanıtımının amacına ulaşabilmesi için kitabı tanıtacak kişinin kesinlikle kitabı, ulaşabilirse kitap için yazılmış diğer yazıları okuması gerekir. Kitap başkalarının görüşleriyle değil, bu işle görevli kişinin görüşleriyle tanıtılmalıdır. Kitap tanıtırken şu bilgilerin verilmesine dikkat edilmelidir.

Kitap Tanıtım Planı

A. Dış Yapı: Kitabın adı, yazarın adı-soyadı (varsa Türkçeye çevirenin adı-soyadı), kitabın türü, basıldığıyer, yayınevi, basılış tarihi, kaçıncı baskı olduğu, sayfa sayısı.



B. İç Yapı: Yazar üzerine bilgi, kitabın türü üzerine bilgi, özet, ana düşünce, biçem (üslup), kitabı tanıtacak kişinin kişisel yorumu.

2. Küme Konuşmaları (Toplantılar)

2.1 Açık Oturum (panel)

Bir konu üzerinde, değişik görüşlerdeki kişilerin bir başkan yönetiminde izleyici önünde tartışmasına açıkoturum veya panel denir. Açıkoturumda konuşmacı sayısının 4-8 kişi olması uygun olur. Açıkoturumu yöneten başkan konuşulacak konuyu ve açıkoturumda nasıl bir yol izleneceğini açıklayarak konuşmacıları tanıtır. Açıkoturumun başarılı olabilmesi başkanın oturumu iyi yönetmesiyle olabilir. Başkan konuşmacılara konuyla ilgili görüşlerini açıklamaya olanak sağlayacak sorular yöneltir. Bütün konuşmacılara aynı soru sorulabileceği gibi değişik sorular da sorulabilir. Konuşmacıların hangi sırayla, ne kadar sure konuşacakları başkan tarafından belirlenir. Bunun için başkan her konuşmacıya eşit süreyle söz vermeli, gerekmedikçe konuşmacının sözünü kesmemelidir. Konuşmanın akışına göre konuşmacılardan bazı noktaların açıklanması, daha ayrıntılı bilgi verilmesi istenebilr. Her konuşmacı birer kere konuştuktan sonra zaman uygunsa ikinci kere her konuşmacıya söz verilebilir. Bu turda yapılacak konuşma süreleri daha kısa olur. Oturum sonunda başkan her konuşmacının konuya bakış açısını belirtip görüş ayrılıklarını, birleşme noktalarını özetleyerek bir sonuca varır. İzleyenlerden soru sormak isteyenlere sırasıyla söz verir. Günümüzde radyo ve televizyon kanallarında da açıkoturumlar düzenlenmektedir. Bu durumlarda ya izleyicilerin / dinleyicilerin soruları telefonla öğrenilir ya da izleyici sorularına yer verilmeden oturum kapatılır.



2.2. Kütle Tartışması (Forum)

Herkesi ilgilendiren bir sorun üzerinde insanların görüşlerini bildirip tartışarak sorunun çözülmesi amacı güdülen toplantılardır. Forum, eski Roma kentlerinde yurttaşların kamu işlerini konuşmak için toplandıkları alana verilen addan gelir. Forumda konuşmacı kadar dinleyici de sorunu çözmek için görüş belirtir, tartışmaya katılır. Amaç sorunun tartışılarak bir karara varabilmektir. Forum da bir başkan tarafından yönetilir. Forumda başkanlık yapmak biraz daha zordur. Görüş bildirenlerin ve görüşlerin çok olması bu tür toplantıların yönetimini güçleştirmektedir.



2.3. Münazara (Eytişme)

İki yönden de savunulacak bir nitelik taşıyan konunun bir başkanın yönetiminde ve toplumun önünde savunulmasına münazara veya eytişme denir. Eytişme bir konuşma oyunu, yarışıdır. Tartışmadan ayrılan yanı da budur. Önemli olan tartışarak doğruyu bulmak değil, üstlenilen tezi iyi savunmaktır. Eytişmede iki küme oluşturulur, konunun bir yönü bir küme tarafından savunulurken, diğer yönü öbür küme tarafından savunulur. Bu konuşma yarışı sonunda hangi kümenin birinci olduğu daha önce saptanan jüri üyelerince belirlenir. Eytişme, okullarda öğrencilerin konuşma yeteneğini geliştirmek amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Günümüzde, bazı uzmanlar bu yöntemin kullanılmasını doğru bulmamaktadırlar. Eytişmede bilimsellikten söz edilemediği için yanlış bilgiler de edinilebilir. Bu da konuşma ilkelerinde olan gerçeklik ilkesinin çiğnenmesidir. Bazen kendilerinin bile doğru bulmadığı bir düşünceyi sadece birinci olmak için savunmak öğrencilerin gelişimini olumsuz etkileyebilir. Eytişme yeni düşüncelere açık bireyler yetiştirmek için uygun bir tartışma yöntemi değildir. için yazıya geçirilerek sonradan yayımlanır.



2..4. Şölen (Sempozyum)

Bilimsel, sanatsal ya da düşünsel bir konunun alanlarında uzman en az üç kişi tarafından izleyici önünde sunulmasıdır. Sempozyum Yunancada, yemek ve içkinin olduğu bilim ve felsefe konularının konuşulduğu toplantı anlamına gelir. Bir bilgi alış-verişi niteliğini taşıdığı için sempozyum daha çok alandaki diğer insanları ilgilendirir. Dinleyici kümesi alandakiler veya alana ilgi duyanlardır. Sempozyumda açıkoturumdaki gibi bir başkan konuyu açıklar ve konuşmacıları tanıtır, söz söyleme sırasını belirler, sonunda da konuyu özetleyip soru sormak isteyen izleyicilere söz verir. Konuşmacılar konuyu ele alış biçimlerine göre sunarlar. Burada amaç tartışmak değil durumu saptamak veya çözüm getirmektir. Sempozyum bir kaç gün sürebilir. Bu konuşmalar ve varılan sonuçlar bilimsel bir değer taşıdığı



2.5. Kurultay (Kongre)

Bir konuyu görüşmek üzere çeşitli ülkelerden gelen delegelerin katımlıyla gerçekleştirilen uluslararası toplantılara veya bir kurumun belli zamanlarda ya da gerektikçe yaptığı toplantılara "kurultay" denir. Dil kurultayı, eğitim kurultayı gibi çeşitli başlıklar altında düzenlenen kurultaylarda, yapılan çalışmalar üzerine dinleyiciye bilgi verilir. Kurultaylar kamuoyuna açık olabileceği gibi (toplumu ilgilendiren kurultaylar böyledir), kapalı da olabilir (toplumun genelini ilgilendirmeyen kooperatif kurultayları böyledir). Kurultaylar konunun önemine, konuşmacı sayısına, konuşma sürelerine göre bir kaç oturum sürebilir.



Konuşma, evde, okulda ve sosyal ilişkilerde kullanılan temel bir beceridir. Bu beceriyle öğrencilerin duygu ve düşüncelerini aktarmalarına, bilgi ve deneyimlerini paylaşmalarına imkan verilmelidir. Öğrencilerin, gözlemlerini, düşüncelerini, duygularını ve bilgilerini anlatmaları için Türkçe derslerinde zaman ayrılmalı.

Konuşma zihinde başlayan ve düşüncelerin sözle ifade edilmesiyle tamamlanan bir süreçtir. Bu süreç sonucunda düzenlenen bilgiler cümlelere, kelimelere, hecelere ve seslere dökülerek aktarılır. Aktarma işleminin yapılan konuşmaya uygun beden dili ile desteklenmesi istenmeli. Etkili ve güzel konuşma yapılabilmesi için, konuşma sürecinde bilgilerin doğru aktarılması, aktarılacak bilgilerin düzenini ile kelimelerin seçimi üzerinde durularak öğrencilere gerekli rehberlik yapılmalı. Öğretmen, öğrencilerin konuşma becerilerini geliştirmek amacıyla sınıfta problem çözme, iş birliği yapma gibi konuşma ağırlıklı öğrenme etkinliklerine daha fazla yer vermeli.

Konuşma alanında öğrencilere kazandırılacak temel becerilerin başında dilin doğru ve akıcı kullanımı gelmektedir. Planlı, doğru ve akıcı konuşma becerisinin temelinde etkin dinleme, doğru telâffuz etme ile vurgu ve tonlamalar vardır. Öğrencilerin konuşma becerilerini geliştirmek amacıyla telâffuz, vurgu ve tonlama çalışmalarına gereken önem verilmeli. Konuşma alanında, öğrencilere zihinsel hazırlık yapma ile zihinsel becerilerini geliştirme çalışmalarına gereken ağırlık verilmeli. Konuşma öncesi çeşitli sorular sorma ve örnekler verme yoluyla konuşmanın amacı, yöntemi, konusu ve sınırlarını belirleme çalışmaları yapılmalı.

Öğrencilerin düşüncelerini mantıksal bütünlük içinde sunma, farklı düşünmeye yönlendiren ifadeleri kullanma, konuşmalarında karşılaştırma yapma, sebep-sonuç ilişkisi kurma, sınıflama, değerlendirme, özetleme yapma gibi anlama ve zihinsel becerilerini geliştirici çalışmalar üzerinde durulmalı, bu çalışmalarda öğrencilerin, zihinsel işlemleri yapmaları ve bilgiyi yapılandırmaları kontrol edilmeli.

Öğrencilerin günlük hayatta, farklı durumların gerektirdiği konuşmaları yapabilmeleri; duygu, düşünce ve bilgilerini kendilerine güvenerek aktarabilmeleri ve doğru değerlendirmeler yapabilmeleri konuşma becerilerinin gelişimi açısından önemli olduğu sezdirilmeli.

Öğrencilerin konuşma becerisini geliştirmek için önce zihinsel hazırlık yaptırılmalı, bu çerçevede konuşmaya hazırlık, konuşma amacını belirleme, amaca uygun yöntem seçme, konuyu sınırlandırma, dikkatini yoğunlaştırma ve görgü kurallarına uygun konuşma üzerinde durulmalı.

Öğrencilerin kendini sözlü olarak ifade etme becerilerine ağırlık verilmeli, bu amaçla düşüncelerini mantıksal bütünlük içinde sunma, farklı düşünmeye yönlendiren ifadeleri kullanma, karşılaştırma yapma, sebep-sonuç ilişkisi kurma, sınıflama, değerlendirme, özetleme gibi anlamayı ve zihinsel becerileri geliştirici çalışmalara yer verilmeli.

Öğrenciler günlük ilişkilerinin gerektirdiği farklı durumlara uygun konuşma, eğlenmek ve bilgi edinmek için konuşma, eleştirel, ikna edici ve betimleyici konuşma gibi tür, yöntem ve teknikler de verilmeli.

Öğrencilere konuşma kurallarını uygulama, sesini ve beden dilini etkili kullanma, hazırlıklı konuşmalar yapma, kendi konuşmasını değerlendirme, kendini sözlü olarak ifade etme alışkanlığını kazandırmaya yönelik etkinliklere yer verilmeli.

Konuşma çalışmalarında, öğrencileri konuşmaya heveslendirilmeli, cesaretlerini kırıcı tutum ve davranışlardan kaçınılmalı,

Öğretmen, kelimeleri doğru söylemeye, cümleleri doğru kurmaya, anlama uygun bir tonla konuşmaya, gereği kadar jest ve mimik yapmaya dikkat etmeli, öğrencilerine sınıfta iyi konuşma örneği vermeli.

Sözcüklerde yerel ağız vurgusunu kullanan, sözcükleri çevresinin ağzındaki seslerle söyleyen yerel ağızla konuşan öğrencileri sınıf içinde mahcup etmeden, güven duygularını kırmadan gerekli uyarılar yapılarak düzettirilmelidir

Mevlana’dan Konuşmaya Dair Anlamlı sözler

Her dil gönlün perdesidir. Perde kımıldadı mı sırlara ulaşılır.

Ahlaksızların bağırışıyla yürekli yiğitlerin naraları tilkiyle arslanın sesi gibi meydandadır.

Bülbüllerin güzel sesleri beğenilir de bu yüzden kafes çeker onları. Ama kuzgunla baykuşu kim kor kafese?

Susmakla canın özü yüzlerce gelişmeye ulaşır. Ama söz dile geldi mi öz harcanır.

Doğan avdan av getirir fakat kendi kanadıyla uçar da avlanır. Padişah da bu yüzden onu keklikle çil kuşuyla besler.

Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu dinleyenin dinlemesinden anlamasından ileri gelir.

İnsanoğlu dilinin altında gizlidir. Dil can kapısının perdesidir. Yel perdeyi kaldırdı mı ne var belirir bize.

Kuzgun bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç?

Dün geçti gitti. Dün gibi dünün sözü de geçti. Bugün yepyeni bir söz söylemek gerek.

Kibir kokusu hırs kokusu tamah kokusu söz söylerken soğan gibi kokar.

Canım bedenimde oldukça kulum köleyim seçilmiş Muhammet'in yolunun toprağıyım. Birisi sözlerimden bundan başka söz naklederse o kişiden de bezmişim ben o sözden de.

Gerçek kokusuyla ahmağı kandıran yalan sözün kokusu miskle sarımsak kokusu gibi söz söyleyenin soluğundan anlaşılır.

Dil tencerenin kapağına benzer. Kıpırdadı da kokusu duyuldu mu ne pişiyor anlarsın.

Sözle anlatılan şey yalan bile olsa kokusu gerçek olduğunu da haber verir yalan olduğunu da.

İnce sözler kılıca benzer kalkanın yoksa geri dur.

Lisânı ağızda olanı değil, lisânı gönülde olanlara YÂR et bizi... Tebessümü simâsında olanı değil, tebessümü gönülde olanlara kat bizi... Aşkı tende sananı değil, aşkı ruhunda CAN bilenlere arat bizi...

Ağızdan çıkan söz bil ki, yaydan fırlayan ok gibidir. O Ok gittiği yerden geri dönmez. Seli başkan bağlamak gerek. MEVLANA

Akıllılar, sözlerini altın tartan bir terazide tartarlar.”

Alçakça söylenen bir söze karşılık vereyim deme, çünkü o sözün sahibine onun gibi daha nice düşük sözler vardır. Cevabınıza yine onlarla cevap verirler. Hz. ALİ

Âyînesi iştir kişinin lâfa bakılmaz; Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.”

Az konuşmaktan pek az, çok konuşmaktan sıksık pişman olunur. Confucius

Başların belası, dillerden gelir. Nizami

Bazen susmak, söylenen bir sürü sözden çok daha fazlasını ifade eder.”

Bela insanın sözü üzerine gelir. Hadis-i Şerif

Belâ, insanın sözü üzerine gelir.” (Hadis-i Şerif)

Bil ki, lehine söz taşıyan kimse aleyhine de taşır; sana nakleden, senden de nakleder. Imam-ı Şafii

Bilirken susmak, bilmezken söylemek kadar çirkindir.”

Bin düşün, bir konuş! Bu daha iyidir.”

Bir güzel söz söyleme sanatı varsa bir de güzel anlama ve dinleme sanatı vardır. Epiktetos

Bir insana söz anlatmak için yakasını, paçasını tutmanız yersizdir. Sizi dinlemek istemiyorsa, dilinizi tutun daha iyi olur.”

Bir sözün ardından koşmamalıyız; söz bizim ardımızdan koşmalı, bize hizmet etmeli.”

Budur cihanda benim en beğendim meslek, Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek. M. Akif Ersoy

Cebinde para bulunmayanın, hiç değilse dilinde bal bulunmalı.”

Çok bilenler konuşmaz, çok konuşanlar bilmez. Lao-Tse

Çok bilmeli, az konuşmalı, her soruya cevap vermemelidir. Martine Luther

Çok dinle, az konuş. Bias

Çok kez söylediklerimiz yüzünden kazandığımız düşmanlar, yaptıklarımız yüzünden kazandığımız dostlardan daha çoktur.”

Çok kez, en güçlü eleştiri, ses çıkarmamaktır.”

Çok konuşmak, insanın gözden düşmesi için en kısa ve en emin yoldur. La bruyere

Çok konuşmayın, herkesin gözünden düşersiniz. Hz. Ali r.a.

Dediklerine bakılırsa yeryüzünde aramışlar aramışlar, bir tek dilsiz kadın bulamamışlar. Plautus

Dil ile düğümlenen, diş ile çözülmez. Kaşgarlı Mahmut

Dil kılıçtan keskindir.”

Dil küçük, belâsı büyüktür.”

Dil sükût ederse, baş selâmet bulur.”

Dil yarası onmaz.”

Dili belâsıdır bülbülün kafes”

Dilim, dilim, bana giydirir kilim”

Dilim, seni dilim dilim dileyim.”

Dilin cirmi küçük, cürmü büyüktür.”

Dilin kemiği yok, ama kemiği kırar.”

Dilin kemiği yok, nereye çevirsen oraya döner.”

Dilini zapteden başını kurtarır.”

Doğru sözü kimse sevmez. Cheov

Doğruluğunu tam bilmediğin bir sözü söyleme!” (Sâdi)

Dünyada kekemelerden çok konuşmayı, topallardan çok da yürümeyi seven kimse yoktur. Diderot

Dünyada söylenmemiş hiçbir şey yoktur.”

Eğer hor eğer hürmet, Kişiye sözden gelir.” (Yunus Emre)

En sevdiğim söz doğru olandır. HZ.MUHAMMED

Esenlik ve huzur on kısım ise, dokuzu susmaktır.” (Hz. Ömer)

Eskiler, daha sonradan gelecek olanlara, söylenmedik bir söz bırakmadılar. Beydeba

Gelür kem sözle başa çok belâlar.

Güzel söz, demir kapıyı açar.”

Güzel söz, en etkili bir sinir ilâcıdır.”

Güzel söz, sadakadır. Hadis-i Şerif

Güzel sözler petekten damla damla sızan bala benzer, insanın ruhuna tat verir. Hz. Süleyman a.s.

Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.”

Her bildiğini söyleme, her söylediğini bil. Clavdius

Her söylediğin doğru olmalı, fakat her doğruyu söylemek doğru değildir. Bediuzzaman

Her zaman herkesi memnun edemeyiz; ama herkesi memnun edecek biçimde konuşabiliriz.”

Ilı sözle yılan ininden çıkar. İri sözle kişi dininden çıkar.”

İki şey insanı çileden çıkarır: Söylenecek yerde susmak, susacak yerde söylemek. Sadi

İnce sözler keskin kılıca benzer. Kalkanın yoksa geri dur. Mevlana

İnsan dilini tutup konuşmadıkça, ayıbı da hüneri de gizli kalır.” (Şeyh Sâdi)

İnsan dilinin altında gizlidir. Hadis-i Şerif

İnsan konuşacağı şeyden kırk kat fazlasını bilmiyorsa konuşmamalıdır. Dale Carnegie

İnsan ne kadar az düşünürse o kadar çok konuşur. Montesquieu

İnsan yalnız sözle insandır ve yalnız sözle bağlanırız birbirimize. Montaigne

İnsan, hayvandan konuşmakla üstündür. Ama doğru konuşmazsan hayvanlar senden üstün olurlar.” (Şeyh Sâdi)

İnsana sadâkat yaraşır görse de ikrâh, doğrunun yardımcısıdır Hz. Allah.”

İnsanın ağzından Tanrı konuşur. Hesiod

İnsanın cümlelerine hâkim olabilmesi için, konusuna hakim olması gerekir. Lioyda George

İnsanın söylemezinden, suyun şarlamazından kork.”

İnsanlar arasında yaşamak güçtür; Susmak çok güçtür de ondan.”

İnsanlara akılları ölçüsünde söz söyleyin.”

İnsanların bazen birbirlerine söyleyecek sözü yoktur; ama gene de konuşurlar.”

İyi bir konuşmacı, etkili konuşmasını bilen değil, gönlü bir inançla sarhoş olandır. Emerson

Kelâm ile kemâli birleştirmek gerek.”

Kılıç yarası iyi olur; dil yarası onmaz.”

Kişi ne aş bulursa yemek olmaz; Dile ne söz gelirse demek olmaz.”

Konuşma bir bayanın eteği gibi; ilgiyi sürdürecek kadar kısa, konuyu kapsayacak kadar uzun olmalı. Dale Carnegie

Konuşma eylemlerin hayalidir. Solon

Konuşma insanın aklını kullanma sanatıdır. Eflatun

Konuşma sanatını bilen adam, düşündüklerinin hepsini söylemez; fakat söylediklerini düşünür de söyler.”

Konuşma, aklın fihristidir. Seneca

Konuşma, insanın aklını kullanma sanatıdır. Eflatun

Konuşmak bir ihtiyaç ama susmak bir sanattır. Madame De Stael

Konuşmak için yeterli bir zekâsı veya susmak için yeterli bir aklı olmayanlar bahtsız kimselerdir. La Bruyere

Konuşmak yaradılıştan, susmak akıldan gelir. Chi Lehmann

Konuşmaların en önemlisi, kendi kendimizle konuşmamızdır, ama bunu nedense ihmal ederiz. Oxemstiern

Konuşmanın zamanını bilmeyen, susmanın da zamanını bilmez. Syrus

Konuşması insanı hayvanlardan, söylediği şeyler de meleklerden ayırır.”

Konuşmasını öğreninceye kadar susmak güç değildir. Mikszath

Konuşmasıyla kendini anlatabilen amacına erişmiş olur. Konfüçyüs

Kötü söz söyleyenin ağzının kibarlıkla kapatmak gerekir. La Rochefoucauld

Kullanıldıkça Keskinleşen tek alet dildir. Washington Irwing

Kuru kaşık ağza, kuru söz kulağa yakışmaz. Kaşgarlı Mahmut

Küçük adamların ağzından çıkan bütün sözler saçmadır; eğer bunları söyleyen büyük bir adam olsaydı nefis sözler olurdu. Moliere

Marifet, konuşmaktan çok sükutta bulunur. Darani

Ne kadar çok söylersen karşındaki o kadar az hatırlar. Az söyle de kazancın çok olsun.”

Ne söyleyeyim diye başta düşünmek; niçin söyledim diye sonunda pişman olmaktan iyidir. Sadi

Neden iki kulağımıza karşılık bir dilimiz var? Çok dinliyelim de az konuşalım diye. Diyojen

Önemli olan sözler değil, davranışlardır. ROBERT HALL

Para ile köle satın alamadığına üzülme; insanları tatlı dille de kendine esir edebilirsin.” (Hz. (Ali)

Savar mâkul söz nice kazâlar.”

Senden soruluncaya kadar susmak, susturuluncaya kadar söylemekten hayırlıdır.” (Hz. Ali)

Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır. Hazzlitt

Sonradan pişman olmaktansa ağzından çıkan sözlere dikkat et. CHARLES BURNEY

Söylemediğin sözü söyleyebilirsin fakat, söylediğini gizleyemezsin. Feridüddin Attar

Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. ATAULLAH İSKENDERİ

Söylenmediği sürece söze sen hâkimsin. Bir kere söyledin mi, o sana hâkim olur.”

Söz ağzımdan çıktı mı, bana hakim olur, söyledikçe ben ona hakim olurum. Montesquieu

Söz odur kim ola gül gibi hoş-bû; Selâsette dahi güya akar su.”

Söz ok gibidir. Senden çıktı mı, artık sen ona değil, o sana hakim olur. Imam-ı Şafii

Söz ola kestire başı, Söz ola kestire savaşı, Söz ola ağulu aşı, Bal ile yağ eder bir söz. Yunus Emre

Söz söylemeyi öğrenmek, kılıç kullanmayı öğrenmekten zordur. Ahmed İbşihi

Söz vermek borçlanmak demektir. Hadis-i Şerif

Sözler harekete getirir; ancak, örnekle beraber uygulanır.”

Sözler şairin silahlarıdır. GOETHE

Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek. M. AKİF ERSOY

Sözün âfeti yalandır.” (Hadis-i Şerif)

Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, işitenin yararlandığı sözdür.”

Sözün gümüş ise sükutun altındır. Hz.Süleyman a.s.

Sözünü tesir edeceğini bildiğin zaman söyle. Sadi

Sözünü tesir edeceğini bildiğin zaman söyle.SADİ

Susma, dayanılması çok güç bir hazır cevaptır.”

Susmak, insanı ele vermeyen sadık bir arkadaştır. Konfiçyus

Susmak, insanı ele vermeyen sâdık bir arkadaştır.”

Susmak, kişinin kötü söz söylemesini engelleyerek onu kibar kılar. William Faulkner

Şayet söz gümüş ise sükut altındır. HZ. SÜLEYMAN

Tamamıyla doğru olsa da, sert söz insanı yaralar. SOPHOKLES

Tatlı dil, her kapıyı açan sihirli bir anahtardır. Montaigne

Tatlı dili olanların dostları her gün biraz daha artar. Hz.Ali r.a.

Tatlı kelâm dinletir, tatsız kelâm esnetir.”

Tatlı söz söyleyen, kötü söz işitmez. Firdevsi

Tatlı söz yılanı ininden, acı söz insanı dininden çıkarır.”

Tatlı sözler, şiddetli bir öfkeye karşı en etkili ilâçtır.”

Tatlı sözler, tatlı yankılar meydana getirirler.”

Tatsız çorbaya tuz, akılsız kafaya söz kâr etmez.”

Tek bir kelime, bize, karşımızdakinin akıllı mı, aptal mı olduğunu gösterir. Konfiçyus

Tesirli söz söylemek; insanlara rehber olmak, tesirli düşünmeye bağlıdır. JAMES ALLEN

Uzun sözü, maksadını anlatamayan söyler.”

Üç şey vardır ki insanın gönlünü öldürür: Çok yemek, çok uyumak, çok konuşmak. Malik B. Dinar

Ve susmak altın olmadı hiçbir zaman; Sözün bir anlamı oldukça.”

Ya hayır konuşup da sevap kazanan yahut susup da selâmet bulan kişiye Allah rahmet etsin.” (Hadis-i Şerif)

Ya hayır söyle, ya sus. Hadis-i Şerif

Ya susun yahut susmaktan iyi şeyler söyleyin.”

Yeni bir söz söyledim diyen, sözlerin en eskisini söylemiş olur.”

Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz.”

Yeşillikler, toprağın çirkinliğini kapattığı gibi, tatlı sözler de insanın birçok kusurunu örter.”



1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   29


Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət