Ana səhifə

İZCİNİn el kitabi iZCİLİĞe hoş geldiNİZ !


Yüklə 1.41 Mb.
səhifə8/18
tarix27.06.2016
ölçüsü1.41 Mb.
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   18

KİŞİSEL ÖLÇÜMLER
Doğa yürüyüşlerinde ve kamplarda sık sık uzaklık, yüksekli ya da genişlik ölçmek zorunda kalabilirsin. Bu ölçümleri en kolay şekilde her zaman yanında taşıdığın cetvelle yani kendinle, karışın, boyun vb. ile gerçekleştirebilirsin. Aşağıda kişisel bazı ölçüm şekilleri verilmiştir. Bu ölçümleri yap bir kenara yaz, her zaman işine yarayacaktır.
Karışım : ………………Adımım : ………………
Ayağım : ……………… Ayakkabılı ayağım : ………………
Boyum : ……………… Kol uzunluğum : ………………

YÜKSEKLİĞİN ÖLÇÜLMESİ

Kalem Metodu : Bir arkadaşına ağacın yanında durmasını söyle ya da ağacın gövdesine dayanarak kendi boyunu ölç ve gövdeye boyunu belirleyen bir işaret koy. Ağaçtan uzaklaş eline bir kalem ya da kaleme benzer bir çubuk al, kalem ve arkadaşın aynı doğrultuda olacak şekilde kolunu ileriye uzat tek gözünü kapatarak arkadaşının boyunun bir kalem üzerinde nereye geldiğini belirle. Daha sonra kolunu yukarıya doğru yavaş yavaş kaldırarak ağacın arkadaşının boyunun kaç katı olduğunu bul. Bulduğun sayıyı arkadaşının boyu ile çarparak ağacın yüksekliğini hesapla.



Devirme Metodu: Eline bir çubuk al çubuğu dik tutarak kolunu ileriye doğru uzat. Yüksekliğini ölçmek istediğin bayrak direğinden ya da ağaçtan uzaklaş. Çubuğun arkasında kalan direk veya ağacı çubukla aynı boyda görünceye kadar uzaklaşmaya devam et. Bayrak direğinin üst ucu ile çubuğun üst ucu, direğin alt ucu ile çubuğun alt ucu aynı yerde göründüğü zaman dur. Çubuğu yana doğru 90 derece devirerek yatay pozisyona getir. Bir arkadaşına çubuğun ucunun gösterdiği yere gitmesini söyle. Arkadaşın ve direk arasındaki mesafeyi ölçtüğünde direğin yüksekliğini bulacaksın.

Çamurlu Su Metodu:
Yere, ağaçla senin arana çamurlu suyla dolu bir leğen koy. Leğeni öğle bir yerleştir ki leğenle ağaç arasındaki uzaklık aşağı yukarı ağacın tahmini yüksekliği olsun. Leğenden kendi boyuna eşit bir mesafeye kadar uzaklaş. Şu anda suda ağacın tepesinin aksini görüyor olmalısın. Eğer suda bu aksi göremiyorsan, leğeni biraz ileri geri çek, senin leğenden uzaklığın yine aynı olmalı, suda ağacın tepesinin aksini gördüğün zaman leğenle ağaç arasındaki uzaklık ağacın yüksekliğine eşittir.

GENİŞLİĞİN ÖLÇÜLMESİ
Napolyon Metodu:
Genişliğini ölçmek istediğin nehir ya da derelerin kenarında dur. Başını çenen göğsüne değecek biçimde eğ, elini avuç içi yere paralel gelecek şekilde alnına daya. Elini dış kenarı karşı kıyıya değiyor gibi görününceye kadar aşağıya doğru eğ. Bulunduğun yeri değiştirmeden ve elinin eğimini bozmadan 90 derece sağa dön. Elinin dış kenarının bulunduğun kıyıda gösterdiği nokta ile durduğun yer arasındaki uzaklık nehrin genişliğine eşittir. Napolyon bu işlemi eli yerine şapkasının kenarı ile yapar, elini değil şapkasının kenarını aşağıya doğru eğerdi. Sen de bu ölçümü yaparken geniş kenarlı bir şapka kullanabilirsin.
Kazık Metodu: Nehrin karşı tarafında bir nokta, örneğin bir kaya belirle. "A" noktası kayanın karşısına bir kazık dik "B" noktası A.B doğrultusuna dik olarak kıyı boyunca yürü, Yürüdüğün mesafeyi adımla. Diyelim 30 adım attın. Belli bir sayıda adım atman şart değil. Geldiğin nokta "C" noktası olsun. Buraya da bir kazık dik. Kıyı boyunca yanı doğrultuda yürümeye devam et. Daha önceki adım sayısı kadar ilerledikten sonra geldiğin noktaya bir kazık dik. "D" noktası. Bu D.B. doğrultusunda dik olarak yürü. C noktasına diktiğin kazık ile A kayasını aynı doğrultuda görünceye kadar ilerle. C ve B'yi aynı doğrultuda gördüğün noktaya "E" de ve bir kazık da buraya dik. D ve E kazıkları arasındaki mesafeyi ölçtüğünde nehrin genişliğini bulmuş olursun.
Pusula Metodu: Nehrin kayısında dur. Buraya "B" noktası diyelim. Nehrin karşı kıyısında tam karşısına gelen yerde bir nokta belirle, örneğin bir kaya (A noktası) pusulayı pusulanın tabanındaki gideceğin yönü gösteren ok karşı kıyıdaki kayayı (A''I) gösterecek şekilde tut. Pusulanın gövdesini pusula iğnesi oryantiring okunun (pusula gövdesindeki sabit kuzey oku) üzerine gelinceye kadar çevir. Pusula iğnesinin kuzeyi gösteren ucu N'yi (kuzeyi) göstermeli. Dereceye bak (diyelim ki 120 derece). Dereceye 45 derece ekle (165 derece eder).
Pusulanın tabanındaki gideceğin yönü gösteren ok A'ya dönük olarak nehir oyuncu yürü. Puslanın iğnesinin kuzey ucu ile oryantiring oku (pusula gövdesindeki sabit ok) çakıştığında dur (C noktası) CB arasındaki mesafe nehrin genişliğine eşittir.

PRATİK YÖN TAHMİNLERİ
Güneşle Yön Tayini :
Güneşle yön tayininin en basit şekli şudur:
Ayarı doğru bir saatle işe başlanır. Önce saatimizin akrebinin güneşe doğru tutarız. 12 sayısı ile akrebin oluşturduğu açının açı ortası bize güneyi bildiriri. Bu kural kuzey yarımküre için geçerlidir.
Güneş ile yön bulmanın başka bir çok yöntemi vardır. Bunlardan en basit olanı güneşin doğudan doğup batıdan battığıdır. Yine yere dik olarak çakılan bir sopanın saat 12:00'deki gölgesi, dünyamızın kuzey yarımküresinde sopanın tam dibine düşmez, biraz kayar. İşte sopanın dibinden biraz dışarıya olan bu gölgenin bulunduğu yön bize kuzeyi verir Güney yarımkürede ise bunun tam tersi olur. Saat 12:00'de ekvator da dikilen bir sopanın gölgesi olmaz.
Yıldızlarla Yön Bulma : Bilindiği gibi gökyüzünde birçok irili ufaklı yıldız vardır. Kutup yıldızı dediğimiz ya da kuzey yıldızı dediğimiz yıldız coğrafi sabit yıldızlardır. Yani hareket etmezler, ama dünyamız döndüğü için bunlar hareket ediyor gibi görünür. Bu özelliklerden de yararlanılarak yön bulunabilir; önce yere biri kısa biri uzun öyle iki sopa çakılır ki, bu iki sopanın uçları seviyesinden bir sabit yıldız görünmelidir. Bundan sonra beklenir ve bir süre sonra da sabit yıldızın yavaş yavaş sopaların ucundan baktığımız yönde çıkmakta olduğu görünür. Yıldız eğer sola doğru kayarsa, baktığımız yön kuzeydir. Yaldız sağa doğru kayarsa güney, yukarı doğru kayarsa doğu, aşağıya doğru kayarsa batı olur. Bu yönteme sabit yılız kaymalar ile yön bulma denir.
Saat ile Yön Tayini : Yaklaşık olarak coğrafi kuzey ve güney istikametlerini bulmak için saatten faydalanılır. Kuzey yarım kürede saatin akrebi güneşe çevrilir. Saat 12 ile akrep arasındaki açının açıortayı güneyi ters uzantısı ise kuzeyi gösterir. Yönün hangi ucunun kuzey olduğunu bulmak için güneşin öğleden önce doğuda olduğu akılda tutulmalıdır.

METEROLOJİ, HAVA VE RÜZGAR
İzciler için hava durumunu bilmek çok önemlidir. Kampa gitmeden önce hava durumunu incelememek, ona göre giysi almamak ve kalış planları yapmamak kampınızın çok kötü geçmesine neden olabilir. Günmüzde hava tahminleri daha uzun süreli ve çok daha güvenilir olarak yapılabilmektedir. İnternet sayesinde birçok hava tahmin istasyonunun web sayfalarına girip ileriki dönemin tahminlerini alabiliriz. Ancak iş bu kadarla bitmez. İzciler her an değişen hava durumunu kendileride çok iyi analiz edebilmelidirler. Kamplarda faaliyetlerini bu tahminlerine göre planlayabilirler.
Eski çiftçiler ve gemiciler kendileri için çok önemli olan hava tahminini deneyimlerine dayanarak bazı belirtilerek göre yaparlardı. Bizler bugün şanslıyız, günlük hava raporlarını dinleyip,, hava durumunu öğrenebiliyoruz. Bununla beraber Doğa yürüyüşüne gittiğinde sende bazı belirtilere bakarak önündeki saatlerde havanın nasıl olacağını tahmin etmek zorunda kalabilirsin. Sana bu konuda yardımcı olacak pek çok şey var.

HAVAYI NASIL ANLAMALI
Havanın iyi, yağmurlu, rüzgarlı veya fırtınalı olacağını anlamak kolaydır.

İYİ HAVA BELİRTİLERİ
1-Gökyüzü koyu mavi görünürse, güneş doğarken parlak ve hafif sisli bulunursa, gökkuşağı akşam görünürse, güneş ay etrafında büyük hale olursa havanın iyi olacağı anlaşılır.
2-Otların üzerindeki çiğ iyi havayı müjdeler. Çiğ olayı havanın kuru ve açık olduğu zaman gerçekleşir.
3-Havanın sisli bulunması, sükunetli olacağını gösterir.
4-Ateşin dumanı yukarıya doğru düz olarak yükselirse yüksek hava basıncı olduğu ve havanın güzel olacağı anlaşılır.
5-Akşam kırmızı olan bir gökyüzü iyi havanın belirtisidir. Havadaki toz partikülleri gördüğün zaman kırmızı rengin oluşmasına neden olur.
6-Kırlangıçlar yükseklerde uçarsa ertesi günün yağmurlu olmayacağı anlaşılır. Böyle havalarda kırlangıçlar hava akımları ile yükselen böcekleri yükseklerde yakalar. Yani bu durum yüksek hava basıncına işarettir. Yüksek hava basıncı ise iyi hava demektir.

KÖTÜ HAVA BELİRTİLERİ
1-Sabahleyin kırmızı bir gökyüzü toz yüklü bir havanın doğuya doğru çekilip yerini batıdan gelen hem yüklü havaya bıraktığını gösterir.
2-Kırlangıçların toprağa yakın uçmaları böceklerin alçak hava basıncı nedeni ile toprağa yakın olduğunu gösterir. Alçak hava basıncı ise kötü hava demektir.
3-Ateşin dumanı yükselmeden dağılıyorsa alçak basınca ve kötü havaya işarettir. Otlar sabah kuru ise, üzerinde çiğ yoksa, kötü hava geliyor demektir.
4-Güneş doğarken, gökyüzünün kırmızı, gökkuşağının sabahleyin görünmesi, ay'ın etrafında küçük bir çember bulunması yağmura işarettir.
5-Güneş doğarken kırmızı görünmesi, batarken gökyüzünün kırmızı olması rüzgara işarettir.
6-Güneşin soluk ve dumanlı doğması, ay'ın parlak olması, bulutların beyaz olması, güneş ve ay'ın etrafında bir kavis bulunması fırtınaya işarettir.

BULUT TÜRLERİ

Bulutlar havanın soğumasıyla oluşan milyonlarca küçük su damlacığından ve buz kristalinden meydana gelir. Bunlar değişik şekillerde oluşurlar. Biçimleri ,yükseklikleri ve büyüklüklerine göre adlandırılırlar.



Sirüs : (cirris ya da "tuğ"): Genellikle 6000 m. ve yukarısında bulunurlar ve açık bir günde görülür, sakin bir denizin işaretidir.
Cirro Stratus: Karışmış örümcek ağı şeklinde, yükseklerde ince beyazımsı bulutlar. Sakin bir denizin işaretidir.
Alto cuuulus ya da "koyunlar": Aynı boydaki gri veya beyaz bulutlardır. Bir koyun sürüsünü andırırlar. Yerden yükseklikleri 6-8 km. Arasındadır.
Alto stratus: Gökyüzünü gri bir perde gibi yoğun olarak kaplayan, güneş ya da ay bulunan bölümü parlak olan bulutlardır. Fırtınaya işarettir.
Strato cumulus: Kıvrım kıvrım koyu bulutlarıdır. Çok yoğun değildirler. Aralarından yer yer mavi gökyüzü görünür. Yağmur getirmezler.
Nimbus "şemsiye": Tam anlamı ile yağmur bulutlarıdır. Kalın ve koyu renklidirler. Alt kısımlarda yer yer küçük bulutlar vardır. Bulutların içinde bazı deliğe benzer açıklıklar bulunur.
Cumulus "Yün sepeti": Çeşitli yüksekliklerde büyük bulut yığınları. Güneşe karşı olan yerleri parlaktır.
Cumulo Nimbus "fırtına" ya da "sağanak": Cumuluse benzerler Üst tarafından "cirrus"a benzer bulutlar alt tarafta ise "nimbus" bulutları vardır. Çok alçak bulutlardır. Dolu bu bulutlar tarafından oluşur.
Stratus "çarşaf": Yukarıya doğru yükselen yatay bir sis tabakası. Parçalara ayrılmış şekline "franto stratus" adı verilir.
Pus veya sis; çok küçük su damlacıklarından oluşan "yüzey bulutlarıdır.". Sis pustan daha yoğundur.
Çiy: Soğuk bir yüzeyle temas eden havanın sıcaklığı belli bir noktaya düştüğünde çiy oluşur. Su buharı çiy damlacıkları halinde soğuk yüzeylerde yoğunlaşır.
Don: Yüzeylerdeki sıcaklığın don noktasının altına düşmesiyle oluşur.
Kırağı: Kırağı küçük buz kristallerinden oluşur ve donmuş bir çiydir.
Uçakların arkalarında bıraktıkları izler, uçak motorlarından çıkan su buharı içeren sıcak gazların soğuk havada donması ve yoğunlaşması ile oluşurlar.

HAVA TAHMİN RAPORU

İçinde yaşadığın yerin iklimini bilirsen çevreni daha iyi tanırsın. İklimi öğrenmen konusunda radyodan, TV.den, gazetelerden alacağın hava raporları sana yardımcı olacak. Hatta biraz yardımla kendi meteoroloji istasyonunu kurabilirsin. Ölçümleri günde iki kere ve üstteki tabloda gösterilen konularda gerçekleşir. Bir ay sonra edindiğin bilgileri arkadaşına aktar. Hava konusunu bir hobi olarak seçersen meteoroloji konusunda uzman kişilerle bağlantı kur.



RÜZGAR
Rüzgar; harekette olan havadır. Bu hareket bir doğrultuda olup daima yataya pek yakındır. Rüzgarın eğimi birkaç dereceyi geçmez. Rüzgar doğrultusu, rüzgarın estiği yönle gösterilir. Mesela ''kuzey rüzgarı'' kuzeyden gelen yani, ''kuzeyden güneye doğru esen rüzgar''demektir. Rüzgarın yönü ''rüzgar fırıldağı'' denilen aletle tayin edilir.
Rüzgarlara, yönlerine göre, bölge halkının verdiği bir takım adlar da vardır. Mesela Marmara Bölgesi'nde kuzeyden esen rüzgara ''Yıldız" kuzeydoğudan esene ''poyraz'', doğudan esene ''doğu'' güneydoğudan esene ''keşişleme'', güneyden esene ''kıble'', güneybatıdan esene ''Lodos'' batıdan esene ''batı'', kuzeybatıdan esene ''karayel" denir.

RÜZGARLARIN ŞİDDETLERİNE GÖRE ALDIKLARI ADLAR

DERECESİ

ADI

HIZI (Saniyede m.)

Etkisi

0

Sakin

0 - 1

Hissedilmez

1

Çok Hafif

1 - 2

Hissedilmez

2

Esinti

2 - 4

Yaprakları Kımıldatır

3

Hafif Meltem

4 - 6

Yaprakları Kımıldatır

4

Meltem

6 - 8

İnce Dalları Sallar

5

Sert Meltem

8 - 10

Duman hafifçe yana kayar, ince dalları sallar

6

Rüzgar

10 - 12

Kalın Dalları Sallar

7

Fırtınalı Rüzgar

12 - 14

Kalın Dalları Sallar

8

Hafif Bora

14 - 16

Körpe Ağaç Gövdelerini Sallar

9

Bora

16 - 20

Toz, kağıt parçalarını yükseltir, ağaçlar sallanır.

10

Şiddetli Bora

20 - 25

Dalları kırar

11

Fırtına

25 - 30

Dalları kırar, rüzgara karşı yürümek zorlaşır.

12

Tayfun (Kasırga)

30 ve Yukarısı

Ağaçları kökünden söker, binalara zarar verir.

ISI -RÜZGAR CETVELİ
Isı-Rüzgar Münasebeti: Isı-Rüzgar cetvelinde görüleceği gibi hava sıcaklığı, insan, malzeme, araç ve yiyecek maddeleri üzerine, rüzgarın hızına bağlı olarak değişik kuvvetlerde etki yapmaktadır. Yukarıdaki çizelge bütün izcilerce çok iyi bilinip uygulandığı sürece soğuğun olumsuz etkilerinden korunmak mümkündür.
Don çalması oldukça ılık havalarda bile rüzgarın vucudun korunmasız kısımlarına nüfuz ettiği durumlarda meydana gelebilir. Örneğin; Şayet rüzgar sakin ve ISl -29"C ise dondurucu rüzgar etkisi çok azdır. Ancak aynı ısı derecesinde rüzgar saatte 40 Km. süratle esiyor ise dondurucu rüzgar halinde oluşan ısı derecesi -59 °C olur. Bu koşullar altında tehlike büyüktür ve bu ısıya maruz kalan vücut 30 saniye içinde donabilir.

Sıcaklık Değiştirme Formülleri
Metrik veya İngiliz sistemini değiştirmek için dış kolonlardaki faktörler.
CELSIUS = C = 5/9 (F-32) F = 9/5 C + 32
FAHRENHEIT 32 40 50 60 70 75 85 95 105 212° °
CELSİUS 0° 5 10° 15° 20° 25° 30° 35° 40° 100

HAVA DURUMU

Görüş




Görülebilen Mesafe

Tanım

50 metre

Keşifsis

200 metre

Kalın sis

400 metre

Sis

1000 metre

Mutedil sis

1 mil = 1609 m

Puslu

2 Mil = 3218 m.

Zayıf görüş

5 Mil = 8045 m.

Orta görüş

10 Mil = 16090 m.

İyi görüş

30 Mil = 48270 m.

Çok iyi görüş

30 Milden fazla

Fevkalade iyi görüş

METEOROLOJİ ARAÇ-GEREÇLERİ

Yağmur sayacı: Her yanı aynı çapta bir teneke kutu al kutunun içinde biriken yağmur suyunu her gün bir cetvel kullanarak ölç, kutuyu her ölçümden sonra boşalt.
Nem oranı: Nem oranını ölçmek için karton bir süt kutusu bul. Kutuya yerleştireceğin birinin haznesi ıslak, diğerinin kuru olan iki termometre arasındaki farkı bularak nem oranını ölç. Nem oranını bulmak için aşağıdaki tabloyu kullan.

NEM ORANI ÖLÇÜM TABLOSU
Hazne Islak olan ve kutu olan termometreler Kuru ve ıslak Hazneli Termometrelerdeki Isı arasındaki ısı (Centigrad ve Fahrenheit olarak)
Kuraklık: Bir bölgede en az 15 günlük bir sürede 0.2 mm. Den daha az yağışgözlenmesine kuraklık denir.

SÜRÜNGENLER

Bu hayvanlar soğuk kanlı hayvanlardır. Ciğerleri vardır ve zamanlarının çoğunu suda geçirenler bile bu şekilde solunum yapar. Çoğu insanlar için yararlıdır (böcekler, solucanlar, salyangozlar). Hatta zehirli olanlar bile tarla farelerini ve diğer kemirgenleri yiyerek tarlalara zararlı hayvanlardan kurtarıp insanlara yararlı olurlar. Ama sen yılanlar konusunda dikkatli ol. Çevrede yaşayan yılan türlerinin araştır. Hangisinin zehirli hangisinin zehirsiz olduğunu öğren. Kertenkeleleri bacaklı yılanlar olarak düşünebilirsin. Kertenkelelerin ana yiyeceği solucan ve sinerlerdir. Kaplumbağalar üç gruba ayrılır; kuru alanlarda yaşayanlar, sularda yaşayanlar ve bataklıkta yaşamlarını sürdürenler.


Yurdumuzda yaşayan deniz kaplumbağalarından Caretta'ların ve yeşil kaplumbağaların nesli bugün ne yazık ki tükenme tehlikesi ile karşı karşıyadır.

HEM SUDA HEM KARADA YAŞAYABİLEN HAYVANLAR

Yaz mevsiminde obanla kamp yaparken kuşların melodileri ile uyanırsın. Bu kanatlı dostlar hakkında bir şeyler öğrenmeye ne dersin?



KUŞLARIN ÖNEMİ

Doğadaki dengenin korunmasında kuşların büyük önemi vardır. Örneğin yırtıcı kuşlar, fare, tavşan gibi kemirgen hayvanları avlayarak çoğalmalarına ve ekinlere zarar vermelerine engel olurlar. Sinekkapan, kırlangıç gibi böcekçi kuşlar da böceklerin aşırı çoğalmalarını önlerler.


Tohum ve meyvelerle beslenen kuşlar yedikleri bitki tohumlarını uzak yerlerde dışkılarıyla birlikte atarak bitkilerin çoğalmalarına ve yayılmalarına neden olurlar.

KUŞLARIN İNCELENMESİ

Kuşları daha iyi tanımak ancak onları doğada gözlemekle olur. Başarılı bir gözlem için ilk kural sessiz ve sabırlı olmaktır. Ayrıca kuşları daha yakından görebilmek için bir dürbün kullanabilirsin. Çevrendeki kuş türlerinin adlarını ve sayılarını düzenli olarak kaydedersen kısa zamanda hangilerinin göçmen, hangilerinin yerli olduğunu anlayabilirsin. Tanıdıkça kuşların ilginç, değişik yönlerini keşfedecek, onları sevecek ve dünyada yaşamaya hakkı olan tek canlı türünün insan olmadığını göreceksin.



KUŞLARIN KARŞILAŞTIĞI TEHLİKELER

Her kuşun yaşamak ve neslini sürdürebilmek için bazı temel gereksinimleri vardır. Bunların başında uygun yuvalanma yerleri, yeterli yiyecek ve su bulabilecekleri doğal çevre ve güvenli bir ortam gelir. Özellikle yuvalanma sırasında rahatsız edilmemeleri, göçler sırasında da öldürülmeden giderecekleri yere varabilmeleri gerekir.


Ancak pek çok kuş türü bu tele gereksinimlerini karşılayamamış, son 300 yılda 70-80 kuş türü bir daha geri gelmemek üzere yok olmuştur. Bu yok oluşun en büyük sorumlusu insandır. Günümüzde kuşlara ve genel olarak doğal yaşama yönelik en önemli tehlike doğal çevrenin, yaşama ortamlarının yok edilişidir. Ormanlar kesilmekte ve yakılmakta, sulak alanlar kurutulmakta, bu ortamlardan başka yerlere uyum sağlayamayacak kuş türleri yaşama alanlarının bozulması yüzünden giderek azalmaktadır.
Kuşlar, yiyeceklerine karışan zehirli sanayi atakları ve tarım ilaçları yüzünden ölmekte, tankerlerden denizlere dökülen petrole bulanarak uçamaz hale gelmektedir.
Binlerce kuş, insanlar tarafından avlanarak yakalanarak bilinçli bir şekilde yok edilmektedir. Belirli ölçüler ve kurallar içinde yapılan avcılığın yabani yaşama fazla bir zararı dokunmaz. Ama aşırı avlanma sonucu doğanın kendini yenileme gücü aşılmakta, ava hayvanları her geçen gün azalmaktadır.
Dünyada sadece Fas ve Türkiye'de bulunan kelaynak (Geronticus eremita) Şanlıurfa ilinin Birecik ilçesinde kuluçkaya yatmaktadır. 1950'lerde sayıları yaklaşık 1.200 olan kelaynaklar, 1958'deki yüksek dozda DDT ilaçlaması sonucu hızla azaltmışlardır. 1984'te sadece 10 tanesi yuva yapabilmiştir.
Afrika ve Asya'nın ender kuşlarından olan yılanboyun (Anginga rufa) yakın zamana kadar ülkemizde de yaşamaktaydı. Ana Amik Gölü'nun kurutulmasından sonra yok olmuştur.
Kuşlara yönelik tehlikelerin en büyük sorumlusu olan insanlar bir yandan da onları korumak, nesli tükenmekte olanları kurtarmak için çalışmakta, bu amaçla ulusal ve uluslararası dernekler kurmakta, bilimsel çalışmalar yürütülmektedir.

KUŞLARIN TEMEL ÖZELLİKLERİ
Kuşların uçarken gösterdikleri çeviklik ve hız kanat biçimlerine göre değişir. Hızlı uçuşlar için uzun ve sivri kanatlar gerekirken geniş kanatlı kuşlar havada daha uzun süre kalabilir.
Kuşlar çiftleşmeden önce çeşitli gösteriler yaparlar. Leyleklerin gagalarını takırdatmaları buna güzel bir örnektir.
Bütün kuşlar çevrelerine, ondan en iyi yararlanabilecek biçimde uyum gösterirler. Özellikle gaga ve pençeleri bu uyumun iyi bir göstergesidir.
Çulluklar ince gagalarını çamura daldırıp besin ararlar.
Floryanın tohum yemeye uygun gagası kısa ve kalındır. Yırtıcı kuşların gagaları ise etleri koparabilecek kadar güçlüdür.
Ağaçkakanlar ağaçlardaki böcekleri bulmak için güçlü gagalarını keski gibi kullanırlar. Önde iki, arkada iki parmağa sahip olan pençeleri de ağaç gövdelerine tutunmalarını yarar.
Türkiye'de yaşayan en uzun boylu kuş flamingo ile en küçük kuş olan çalıkuşu arasındaki fark çarpıcıdır.
Büyük Martı (Gümüş Martı)- Larus Cachinnns (56-66cm.)
Balıktan çöpe kadar pek çok şeyle beslenen büyük martı kıyıların temizleyicisidir. Denize yakın kayalıklarda toplu halde yuvalanır. 150 cm. kadar olan kanat açıklığıyla güçlü bir uçuşu vardır.
Ev Kırlangıcı- Delichon urbica (12.5 cm.)
Çamurdan yaptığı yuvasını genellikle çatı altlarına kurar. Öteki kırlangıçlar gibi böcekle beslenir ve kışın güneye güç eder. Kuyruk sokumundaki beyazlık ile kım kırlangıcından (Riploria riporia) ayrılır.
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   18


Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət