Ana səhifə

Executive summary XXX


Yüklə 3.72 Mb.
səhifə3/27
tarix26.06.2016
ölçüsü3.72 Mb.
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   27

SUNUŞ



YÖNETİCİ ÖZETİ


Kağıt ve Kağıt Ürünleri İmalatı Sanayi

Sektörün Tanımı ve Kapsamı

Kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayi, ağırlıklı olarak çeşitli ağaç türleri ve az miktarda da jüt, kendir, kamış gibi yıllık bitkilerden selüloz, odun hamuru üretilmesi ile bu ara ürünlerin ve diğer önemli bir hammadde olan ve kullanılmış kağıtların geri dönüşümüyle elde edilen atık kağıdın (hurda veya eski kağıt olarak da tanımlanmaktadır) çeşitli mekanik ve kimyasal işlemlerle kağıda dönüştürülmesine kadar geçen aşamaları içeren sanayi koludur. Sektörde sermaye, teknoloji ve enerji ön planda olduğundan orta-ağır sanayi dalı kategorisinde ve orta düşük teknoloji yoğunluklu sınıfında yer almaktadır. Kâğıdın yapımında kullanılan hammaddenin işlenmesinden son ürün elde edilmesine kadar gelinceye kadarki süreçte 3 alt sektör tanımlanmaktadır. Bunlar; Birincil elyaf olarak adlandırılan Selüloz ve Odun Hamuru, ikincil elyaf olarak adlandırılan Atık Kâğıt (Hurda veya Eski Kağıt) ve Kâğıt-Kartondur. Kâğıt-Karton grupları uluslararası literatürde kültürel ve endüstriyel kâğıtlar olmak üzere iki temel grupta sınıflandırılmaktadır. Kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayi NACE.2 sektör sınıflandırmaları içinde 17 nolu grubu oluşturmaktadır.



Sektörün Gelişimi ve Temel Göstergeleri

2012 yılı itibariyle kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinde toplam girişim sayısı 2.201 olup, 49.581 kişi istihdam edilmektedir. Kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinin 2012 yılındaki üretim değeri 15,4 milyar TL’dir. Kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinde 2012 yılında 3 milyar TL katma değer yaratılmış olup, 1,3 milyar TL yatırım yapılmıştır. Kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinde son yedi yılda girişim sayısı sınırlı miktarda azalmış, buna karşın istihdam artmıştır. Sanayinin üretim ve katma değerinde de artış görülmektedir.

Kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayi yedi alt sektör grubundan oluşmaktadır. Bu yedi alt grup kağıt hamuru, kağıt ve karton, oluklu kağıt ve karton ve mamulleri, kağıttan ev eşyası-sıhhi malzemeler-tuvalet malzemeleri, kağıt kırtasiye ürünleri, duvar kağıtları ile kağıt ve kartondan diğer ürünlerdir.

Kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinde girişim payı en yüksek alt sektör yüzde 52,3 ile oluklu kağıt ve karton ile mamulleri alt sektörüdür. Üretim değeri olarak en yüksek paya yüzde 49,4 oranı ile yine oluklu kağıt ve karton ile mamulleri alt sektörü sahiptir. Kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinde en yüksek katma değeri ise yüzde 51 ile yine oluklu kağıt ve karton ile mamulleri alt sektörü yaratmaktadır. Temel göstergeler itibariyle kağıttan ev eşyası, sıhhi malzemeler ve tuvalet malzemeleri ile kağıt ve kartondan diğer ürünler alt sektörleri de yüksek pay alan diğer iki alt sektördür.

Kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinin 2006-2012 yılları döneminde girişim sayısının imalat sanayinin geneli içindeki payı yüzde 0,72’den yüzde 0,65’e inmiştir. İstihdam içindeki payı ise artarak 2006 yılında yüzde 1,55 iken, 2012 yılında yüzde 1,59’a yükselmiştir. Üretim değeri olarak payı ise kademeli olarak artmaktadır. 2006 yılında yüzde 1,83 olan üretimdeki payı, 2013 yılında ise yüzde 2,05 olmuştur. Yaratılan katma değer içindeki payı da 2006 yılında yüzde 1,96 iken, 2012 yılında ise yüzde 2,29 olarak gerçekleşmiştir. Kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayi yatırımlar içinde ise yine artan bir paya sahip bulunmaktadır. 2006 yılında yüzde 2,14 olan payı, 2012 yılında yüzde 2,65 olarak gerçekleşmiştir.

Kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinde üretim 2006-2013 arasında yüzde 45,9 artmıştır. Böylece sektörde aynı dönemde yüzde 32,4 artış gösteren ortalama imalat sanayi üretim büyümesinin üzerinde sanayi üretimi artışı sağlanmıştır.

Kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinin ihracatı 2006 yılında 625 milyon dolar iken, 2013 yılında 2 milyar dolara yaklaşmıştır. Böylece kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayi ihracatının Türkiye’nin toplam ihracatı içindeki payı yüzde 0,73’den yüzde 1,29’a yükselmiştir.

2006 yılında 2 milyar doları aşan kağıt ithalatı ise 2013 yılında 3,2 milyar dolara yükselirken, toplam ithalat içindeki payı da yüzde 1,46’dan yüzde 1,26’ya inmiştir.

Kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinde üç alt sektörde veya ürün grubunda daha yüksek ihracat gerçekleşmektedir. 2013 yılında temizlik ve tuvalet kağıtları ile bebekler için bezler ihracatı 1,2 milyar dolara yaklaşmıştır. İkinci en yüksek ihracatı kağıt ve kartondan ambalaj ürünleri grubu gerçekleştirmektedir. Bu alt ürün grubunun ihracatı 2013 yılında 355 milyon dolar olmuştur. Kağıt ve karton ihracatı ise 2013 yılında 304 milyon dolardır.

Kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayi ithalatında en büyük payı kağıt ve kartonlar almaktadır. Kağıt ve karton ithalatı yıllar itibariyle artmakta olup 2013 yılında 2 milyar dolara yaklaşmıştır. Diğer kağıt ve karton ürünleri 2013 yılındaki 913 milyon dolar ithalat ile en çok ithalat yapılan ikinci ürün grubunu oluşturmaktadır.

Türkiye’nin kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinde ihracat pazarları oldukça çeşitlilik göstermektedir. Sektörün en önemli pazarları yakın ve komşu ülkeler, AB ülkeleri, Ortadoğu ile Kuzey ve Orta Asya ülkeleridir.

Kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinin nihai ürünlerin ihracat ve ithalat farkı ile ölçülen net döviz kazancı yıllar itibariyle açık vermektedir. Sektörün net döviz açığı 2013 yılında 1,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Kağıt sektörü büyük ölçüde kağıt ithalatını ikame eden bir yapıda gelişme göstermektedir. İhracatın mevcut potansiyele ve kapasiteye göre düşük kalmasının nedeni hızlı büyüyen iç pazarın yarattığı talep artışıdır. İç talebe yönelik üretim ve satış ihracatı sınırlamakta, ancak ithalatın önü kesilerek net döviz kazancına katkı sağlanmaktadır.

Kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinde Ar-Ge faaliyetleri için istihdam edilenlerin sayısı 2013 yılı itibariyle 57 kişidir. Kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinde Ar-Ge istihdamı 2007 yılından sonra artmakla birlikte oldukça sınırlıdır ve 2011 yılından sonra da düşmektedir. Ar-Ge faaliyetleri için yapılan harcamalar ise yıllar itibariyle artarak 2013 yılında 5,1 milyon TL olarak ölçülmüştür.

Kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinde alınan patent sayısı 2000 yılında 2 iken, 2013 yılında 15 olmuştur. Kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinde markalaşma ise daha hızlı gelişmektedir. Alınan marka tescilleri 2000 yılında 299 iken, 2013 yılında 3.616 adet marka tescil alınmıştır. Tescil edilen endüstriyel tasarım sayısı ise 2000 yılında 28 iken, 2013 yılında 120 olarak gerçekleşmiştir.

Türkiye’de Cumhuriyet öncesi kağıt üretimi girişimleri yaşanmış olmakla birlikte İzmir ve Beykoz’da kurulan üretim tesisleri yabancıların üretim ve ticaret rekabeti ile kapanmıştır. Cumhuriyet döneminde ilk kağıt üretimi bir kamu girişimi olan SEKA ile 1936 yılında başlamıştır. Uzun süre kamu tekeli olarak üretim yapılan kağıt sektöründe SEKA 2000 yılında özelleştirme kapsamına alınmış ve 2006 yılında sektörden tamamen çıkmıştır.

Türk kağıt sektörü günümüzde özellikle ev ve temizlik kağıtları, kağıt-karton ambalaj ürünleri ve oluklu mukavva üretiminde önemli ve rekabetçi bir sektör haline gelmiştir. Bunun yanı sıra baskı yazı kağıtları üretimi de yapılmaktadır.

Kişi başı kağıt tüketimi ülkeler için hem bir gelişmişlik göstergesi, hem de sektörün büyüme potansiyelinin göstergesidir. Türkiye’de 2013 yılında kişi başı kağıt tüketimi 73,8 kg olmuştur ve gelişme için halen önemli bir potansiyel bulunmaktadır.

Türkiye’de kağıt üretim kapasitesi 2013 yılında 3.817.500 tona ulaşmıştır. 2013 yıl sonu itibari ile Türkiye’de kağıt-karton üretim kapasitesinin yüzde 48,3’üne 1.843.000 ton ile oluklu mukavva kağıdı sahiptir. İkinci geniş kapasiteye yüzde 18,3 payı ile karton ürünleri sahiptir. Üçüncü sırada yüzde 16,6 payı ile temizlik kağıtları grubu yer almaktadır.

Türkiye’de kağıt üretimi 2007 yılında ise 2.184.217 ton iken, izleyen yıllar içinde üretim artışı sürmüş ve 2013 yılında üretim 3.092.400 tona yükselmiştir.

Türkiye’de kağıt tüketimi 2002 yılından sonra hızla genişleyerek 2013 yılında 5,7 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. 2013 yılında da en geniş tüketim oluklu mukavva kağıdı grubunda olmuştur. Oluklu mukavva tüketimi toplam tüketim yüzde 40 pay alırken, tüketim 2.261.136 ton olarak gerçekleşmiştir. İkinci sırayı ise 1.204.143 ton ile yazı tabı kağıdı almaktadır.

Türkiye’de 2002 yılından sonra hızlı genişleyen kağıt tüketimine bağlı olarak kağıt ithalatı da hızlı bir genişleme göstermiştir. Genişleyen iç tüketimin yüzde 53,9’u ithalat ile karşılanmaktadır. Miktar bazında ithalat 2013 yılında 3.051.653 ton olmuştur. 2013 yılında 963.711 ton yazı tabı kağıdı, 701.406 ton oluklu mukavva kağıdı, 488.175 ton karton ve 435.428 ton gazete kağıdı ithal edilmiştir.

Miktar bazında ihracat ise 2009 yılında 555.935 ton iken, 2013 yılında 941.087 ton olarak gerçekleşmiştir. 2013 yılında temizlik kağıtları ihracatı 174.353 ton olmuştur.

Türkiye kağıt üretiminde kullanılan kağıt hamuru ve hurda kağıt girdilerini de önemli ölçüde ithalat ile karşılamaktadır. 2013 yılında kağıt hamuru ve hurda kağıt ithalatı 645,1 milyon dolara yükselmiştir.

Türkiye’de kağıt sektöründe en büyük üretim kapasitesi ve üretim oluklu mukavva sanayinde bulunmaktadır. Oluklu mukavva üretiminin önemli bir bölümü Marmara ve Ege bölgesinde toplulaşmış ve yoğunlaşmıştır. Ancak hemen her ilde küçük-orta ölçekli üretim firmaları yaygınlaşmaktadır. Sektörde yeni yerli oyuncuların katılımının yanı sıra mevcut firmalar üretim kapasitelerini artırmakta ve üretim teknolojilerini sürekli yenilemektedir. Oluklu mukavva sanayine yabancı uluslararası büyük üretici firmaların da ilgisi yüksektir ve Türk firmalarını satın alarak veya ortaklıklar ile sektöre girmiş bulunmaktadır. Sektörde önemli bir rekabet yaşanmaktadır. Türkiye’de oluklu mukavva sanayi ileri üretim teknolojisi ve ürün kalitesi ile rekabetçi konumda bulunmaktadır. Avrupa’da Almanya, İtalya, Fransa, İngiltere ve İspanya’nın ardından 6. büyük kapasiteye sahip bulunulmaktadır.

Türk kağıt sektöründe üç önemli üretim ve ihracat alanından ikincisini temizlik kağıdı sanayi oluşturmaktadır. Türkiye’de temizlik kağıtları sanayi son yıllarda hızlı bir gelişme göstermektedir. Sektörde yerli ve yabancı firmaların yeni yatırımları ile üretim kapasitesi önemli ölçüde artmıştır. Avrupa’nın en büyük 5. üretim kapasitesine ulaşılmıştır. Bununla birlikte pazar potansiyelinin gerçekleşme hızı beklentilerin altında kalmaktadır. Temizlik kağıdına olan talep halen potansiyelin altında gelişmektedir. Bu nedenle sektörde mevcutlar ve yeni yapılmakta olan yatırımlar ile birlikte bir arz ve kapasite fazlası oluşacağı öngörülmektedir. Sanayi yakın ve komşu pazarlarda markaları ile önemli bir ihracatçı konumuna gelmiştir.

Türkiye’de kağıt sektöründe üç önemli alandan bir diğeri kağıt ve karton ambalaj sanayidir. Kağıt ve karton ambalaj üretimi son yıllarda önemli ölçüde artış göstermektedir. Karton ambalaj ürünleri üretimi 2006 yılında 362 bin ton iken, 2013 yılında 568 bin tona yükselmiştir. Karton ve kağıt ambalaj üretimi daha çok Marmara ve Ege bölgesinde yoğunlaşmıştır. Sektördeki yeni yatırımlar ile birlikte üretim kapasitesi genişlemesini sürdürmektedir. İç pazarda özellikle modern perakende sektörünün genişlemesi yerli ve yabancı dayanıklı ve yarı dayanıklı markaların sayısının ve satışlarının artması ile birlikte kağıt ve karton ambalaj ürünlerine yönelik talepte artmaya devam etmektedir.



Dünya Kağıt ve Kağıt Ürünleri İmalatı Sanayi ve Türkiye’nin Konumu

Dünya kağıt üretim kapasitesi 2013 yılı itibariyle kağıt hamuru için 152,8 milyon tona, kağıt ve ürünleri için ise 274 milyon tona ulaşmıştır. Kağıt ve ürünleri kapasitesi içinde ambalaj ve etiket kağıtları 138,6 milyon ton ile en yüksek üretim kapasitesine sahip alt sektördür. İkinci sırada 76,9 milyon ton üretim kapasitesi ile yazı ve baskı kağıtları almaktadır. Gazete kağıdı üretim kapasitesi 24,9 milyon ton, ev ve temizlik kağıdı üretim kapasitesi ise 22,1 milyon tondur.

Dünya kağıt üretimi sınırlı artışlar göstermekte olup 2013 yılında 153,9 milyon ton kağıt hamuru, 265,2 milyon ton kağıt ve ürünleri üretilmiştir. Kağıt hamuru üretimi 2008 yılında 151,4 milyon ton iken, 2013 yılında 153,9 milyon tona yükselmiştir. Kağıt ve ürünleri üretimi ise 2008 yılında 262,1 milyon ton iken, 2013 yılında 265,2 milyon tona yükselmiştir.

Kağıt ve ürünleri içinde en yüksek üretim ambalaj ve etiket kağıtlarında gerçekleşmektedir. 2013 yılında 119,1 milyon ton ambalaj ve etiket kağıdı üretilmiştir. İkinci sırayı 91,3 milyon ton üretim ile yazı ve baskı kağıtları almaktadır.

Kağıt ve ürünleri üretiminde 2008 yılından 2013 yılına kadar olan dönemde gazete kağıdı, yazı ve baskı kağıtları, ev ve temizlik kağıtları ile diğer kağıt ve karton ürünleri üretiminde gerileme yaşanmıştır. Tek üretim artışının gerçekleştiği alt sektör ambalaj ve etiket kağıtları olmuştur.

2013 yılı itibariyle ABD 55 milyon ton üretim kapasitesi ve 49,4 milyon ton üretimi ile kağıt hamuru üretiminde dünyada ilk sırada yer almaktadır. Brezilya ve Japonya kağıt hamuru üretim kapasitesi ve üretimi ile ABD’nin ardından ikinci ve üçüncü sırada yer almaktadır.

İsveç, Finlandiya, Rusya ve Şili ağaç ve orman varlıkları ile kağıt hamurunda önemli üretici ülkelerdir. Avrupa’da Portekiz, Almanya, Fransa ve İspanya diğer önemli üretici ülkelerdir.

2013 yılı itibariyle Çin 104 milyon ton üretim kapasitesi ve 101 milyon ton üretimi ile kağıt ve ürünlerinde ilk sırada yer almaktadır. Çin’i ABD 80,2 milyon ton üretim kapasitesi ve 73,7 milyon ton üretimi ile izlemektedir.

Japonya ve Almanya üretim kapasitesi ve üretimleri itibariyle Çin ve ABD’yi izlemektedir. Brezilya, Finlandiya, Kanada, İsveç ve Rusya zengin ağaç ve orman varlıkları ile dünya kağıt sanayinde önemli üretici ülkeler arasında yer almaktadır. Kore sınırlı kaynaklarına rağmen önemli bir üretici ülkedir.

Dünya kağıt sanayinde üretim kapasitelerine ilişkin yapılan artış öngörüleri çerçevesinde 2013 yılında 152,8 milyon ton olan kağıt hamuru üretim kapasitesinin 2018 yılında 160,4 milyon tona, yine 2013 yılında 274 milyon ton olan kağıt ve ürünleri üretim kapasitesinin 2018 yılında 279,1 milyon tona yükseleceği öngörülmektedir.

Kağıt ve ürünleri üretim kapasitesindeki artışın büyük bölümü ambalaj ve etiket kağıtları üretim kapasitesi artışından kaynaklanacaktır. Yazı ve baskı kağıtları, gazete kağıdı ve diğer kağıt ve karton ürünleri üretim kapasitesinin de gerileme olacağı öngörülmektedir. Ev ve temizlik kağıdı üretim kapasitesi de artacaktır.

Dünya kağıt ve ürünleri üretim kapasitesinde 2018 yılına kadar 5,2 milyon ton artış olacağı öngörülmektedir. Önümüzdeki 5 yıl içinde üretim kapasitesinde en büyük ölçeğe sahip ilk 15 ülkede değişiklik olmayacaktır. Bu süre içinde ABD’nin üretim kapasitesinde 1,2 milyon ton bir azalma beklenirken, Çin, Almanya, Brezilya, Rusya, Meksika ve Fransa’da üretim kapasitesinde artışlar olacağı öngörülmektedir.

Dünya kağıt ve ürünleri tüketiminde en büyük pazar Çin’dir. Bununla birlikte Çin için kullanılan veriler geçicidir. Çin’in 2013 yılında 89 milyon ton kağıt tükettiği varsayılmaktadır. İkinci büyük pazar ABD’dir. ABD’de tüketim yıllar itibariyle azalmakta olup 2013 yılında 68,8 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Almanya, İtalya, İngiltere, Fransa, Çin ve ABD ardından en büyük pazarları oluşturmaktadır. Rusya 2013 yılında 7. büyük, İspanya 8. büyük tüketim pazarıdır. Türkiye de 2013 yılında 5,7 milyon ton tüketim ile 9. büyük tüketim pazarı haline gelmiştir.

Dünya kağıt ve kağıt ürünleri ihracatı 2005 yılında 137,2 milyar dolar iken 2008 yılında 178,2 milyar dolara yükselmiştir. Ancak sektörün ihracatı küresel krizden olumsuz etkilenmiş ve 2009 yılında 153,3 milyar dolara gerilemiştir. İhracat izleyen iki yılda yeniden artarak 2011 yılında 189,8 milyar dolara yükselmiştir. 2012 yılında ise tekrar gerileyerek 180,8 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 2013 yılında ise kağıt ve kağıt ürünleri ihracatı yeniden 185,2 milyar dolara yükselmiştir.

Kağıt ve kağıt ürünleri ihracatının dünya mal ihracatı içindeki payı da bu gelişmeler çerçevesinde 2005 yılında yüzde 1,31 ve 2009 yılında yüzde 1,24 olarak gerçekleştikten sonra düşmüş ve 2013 yılında kağıt ve kağıt ürünleri ihracatının dünya ihracatı içindeki payı yüzde 1,01 olmuştur.

2013 yılı itibariyle en yüksek ihracat 90,7 milyar dolar ile kağıt ve karton grubunda gerçekleşmektedir. Diğer kağıt ve karton ürünleri 29,5 milyar dolar ile ikinci sırada yer almaktadır. Temizlik ve tuvalet kağıtları ile bebekler için bezler ihracatı 29,2 milyar dolardır. Kağıt ve kartondan ambalaj ürünleri ihracatı ise 21,7 dolardır. Kağıt kırtasiye ürünleri ihracatı ise 10,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.

2013 yılında Almanya 24,2 milyar dolar ile en çok ihracat gerçekleştiren ülkedir. ABD 17,2 milyar dolar ile ikinci sırada yer almaktadır. Çin 17,2, İsveç 11,2 ve Finlandiya 9,9 milyar dolar ile bu iki ülkeyi izlemektedir. Kanada ve İtalya ise ilk beş ülkeyi izlemektedir. İzleyen sekiz ülke içindeki yedi Avrupa ülkesi yine önemli ihracatçılardır.

Dünya kağıt ve kağıt ürünleri ithalatında ilk sırayı 17,3 milyar dolar ile ABD almaktadır. Almanya ikinci büyük ithalatçıdır. Almanya’yı Fransa ve İngiltere onları da İtalya, Kanada, Belçika ve Hollanda izlemektedir. Meksika, Çin, Rusya ve Polonya gelişen ülkeler olarak dünya kağıt ve kağıt ürünlerinde en büyük ithalat pazarları arasında yer almaya başlamıştır. İspanya ve Japonya’nın ardından Türkiye 2013 yılındaki 3,2 milyar dolar ithalatı ile on beşinci büyük ithalatçı ülke haline gelmiştir.

Türk kağıt ve karton ürünleri sanayi 2013 yılında 3,8 milyon ton üretim kapasitesi ile dünya kağıt üretim kapasitesinin yüzde 1,37’sine sahiptir. Türk kağıt ve karton ürünleri sanayi 2013 yılında gerçekleştirdiği 3,1 milyon ton üretim ile dünya kağıt ve karton ürünleri üretimin yüzde 1,17’sini yapmıştır. Türkiye 2013 yılında 5,7 milyon ton kağıt ve karton ürünleri tüketimi ile dünya kağıt ve karton ürünleri tüketiminde 9. büyük ülke haline gelmiştir. Türkiye kağıt ve kağıt ürünleri ihracatında 2013 yılında 2 milyar dolara yaklaşan ihracatı ile dünya kağıt ve kağıt ürünleri ihracatı içinde yüzde 1,06 pay almaktadır. Türk kağıt ve kağıt ürünleri ihracatı, dünya kağıt ve kağıt ürünleri ihracatı içindeki payını kademeli olarak artırmayı başarmaktadır. 2005 yılından bu yana dünya ihracatı içindeki payını 0,57 puan yükseltmiştir.

Kağıt ve Kağıt Ürünleri İmalatı Sanayinde Temel Rekabet Unsurları ve Gelişmeler

Kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinin temel rekabet unsurları değer zincirini oluşturan yedi ana halka gruplandırmasına bağlı olarak değerlendirilmektedir.

Türkiye’de kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayi hammadde ve girdi tedarikinde rakipleri ile karşılaştırıldığında sınırlı olanaklara sahiptir ve önemli ölçüde dışa bağımlıdır. Türkiye’de orman varlıkları yeterli değildir ve mevcut orman varlıklarından yeterli ölçüde selülozluk odun temin edilememektedir. Temin edilebilen odunların fiyatları da çok yüksektir. Kağıtlık kabuklu odun ithalatı da yasaktır. Karton, mukavva ve oluklu mukavva üretiminin ana, kağıt üretiminin de yardımcı malzemesi olan atık kağıt kullanımı oranı Türkiye’de yüzde 45 seviyesindedir. Bu konuda Avrupa Birliği ülkelerinde ortalama atık kağıt kullanım oranı 2013 yılında yüzde 71,7’ye ulaşmıştır.

Kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinde toplam üretim maliyetleri içinde enerji maliyetleri yüzde 20-25 arasında pay almaktadır. Türkiye ile rakip ülkeler karşılaştırıldığında enerji maliyetleri Türkiye’de oldukça yüksektir ve bu kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinin rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir.

Türk kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinde ölçekler iki ana eğilim göstermektedir. Sektörde çok sayıda küçük ölçekli firma yer almaktadır. 99 çalışana kadar olan firmaların girişim sayısı içindeki payı yüzde 95,9, buna karşın cirodaki payları yüzde 32,9’dur. Sektörde 100 kişi ve üzerinde çalıştıran toplam 102 firma ise sektör cirosunun yüzde 67,1’ine sahiptir. Sektörde küresel alanda toplulaşma yaşanmakta olup rekabet için ölçekler sürekli büyümektedir. Türkiye’de ise ölçek ekonomisine sahip az sayıda firma yer almaktadır.

ABD, İtalya, Almanya, Japonya, Güney Kore kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinde üretim teknolojisini sürükleyen ve kağıt makinelerinde gelişimi sağlayan ülkelerdir. Türkiye kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinde üretim teknolojisinde dışa bağımlıdır.

Türkiye’de kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayinin üretim maliyetleri üzerinde ilave yükler oluşturan ve rekabet gücünü olumsuz etkileyen çok sayıda unsur bulunmaktadır. Türkiye’de kağıt yapımına elverişli odun fiyatları 70-80 dolar/ton arasında değişirken, bu fiyatlar dünyada 20-30 dolar/ton seviyesindedir. Selüloz ve kimyasallarda dışa bağımlılık döviz kurlarındaki artışlar ile maliyetleri yükseltmektedir. Selüloz ve diğer yardımcı maddelerin vadeli ithalatında uygulanan %6 Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu maliyetleri arttırmaktadır.

Türkiye’de kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayi üretim teknolojisinde dışa bağımlıdır ve bu nedenle üretim teknolojisine yönelik Ar-Ge çalışmaları sınırlı ölçüde yapılabilmektedir. Bu konuda araştırma altyapısı, araştırma mühendisleri ve üniversite-sanayi işbirliği de sınırlı kalmaktadır. Sektörde daha çok ürün geliştirmeye yönelik faaliyetler sürdürülmektedir.

Türkiye iç pazar büyüklüğü ve kağıt tüketiminin mevcut seviyesi itibariyle önemli bir avantaja sahip bulunmaktadır. Ancak Çin, Hindistan, Rusya, Brezilya, Ukrayna, Polonya gibi rakip ülkelerin de iç pazar potansiyelleri oldukça kuvvetlidir. Türkiye’nin coğrafi konumu da yeni ve gelişen ülkelere olan yakınlığı açısından önemli bir rekabet avantajı sağlamaktadır. İç pazar ile birleşince coğrafi konumun sağladığı avantaj yabancı üreticileri Türkiye’ye çekmektedir.

Yatırım kredileri, kredi garantileri, alıcı kredileri, ihracat sigortaları ve benzeri uygulamalar rakipler ile karşılaştırıldığında sınırlı ve yüksek maliyetli olmaktadır.



Kağıt ve Kağıt Ürünleri İmalatı Sanayinin SWOT Analizi ve Değerlendirmeler

Güçlü Yönler

Hammadde ve girdi tedarikinde; gittikçe gelişmekte olan atık kağıt dönüştürme kapasitesi ve bu alanda kullanılan teknoloji ile artan bilgi birikimi, Üretimde; kağıt-karton ambalaj ürünlerinde, oluklu mukavva ürünlerinde ve temizlik kağıtlarında sahip olunan üretim kapasitesi ve kullanılan yüksek üretim teknolojisi, Teknoloji faaliyetlerinde; ürün geliştirme ve kalitede yenilikçi ve çevreci ürünlerin üretimi ile özellikle karton, karton oluklu mukavva ve temizlik kağıtlarında yüksek ürün kalitesi, Pazarlama ve satışta; yakın ve komşu ülkelerde Türk kağıt ve kağıt ürünleri için oluşan güçlü imaj ve yüksek penetrasyon ile yükselen iç pazardır.

Zayıf Yönler

Hammadde ve girdi tedarikinde; ana hammadde olan selülozda yurtdışına bağımlı olunması, orman varlıklarının iyi kullanılmaması ile endüstriyel ormancılığın olmaması, Üretimde; üretim teknolojisinde yurtdışına bağımlılık, yüksek selüloz ve atık kağıt maliyetleri, yüksek enerji maliyetleri ile küçük ölçekli üretim kapasitesinin yoğunluğu, Teknoloji faaliyetlerinde; ürün geliştirme ve kalitede üretim teknolojisinde yurtdışına bağımlılık nedeniyle Ar-Ge faaliyetlerinin sınırlı kalması; Finansal göstergelerde; yeni yatırımlar için yüksek yatırım maliyetleri, hızlı teknolojik gelişmeler ile sürekli yatırım ve finansman ihtiyacının ortaya çıkması, Kobi’lerin finansmana erişimde karşılaştıkları sorunlar, İnsan kaynaklarında; nitelikli işgücü açığı, Piyasa ve sektör koşullarında; ithalat ve iç piyasada yetersiz denetim nedeniyle ucuz ve kalitesiz ithal ürünlerin ve kayıt dışı üretilen ürünlerin yarattığı haksız rekabet, yeni yatırımları özendirecek yeterli yatırım teşviklerinin olmamasıdır.

Fırsatlar

Üretimde; Avrupa’daki üretimin birlik dışı yeni ülkelere kayması ve Türkiye’nin önemli bir üretim yeri alternatifi olması, Teknoloji faaliyetlerinde; atık kağıt ve ambalaj normlarında AB’ye uyumun getireceği katkı, Pazarlama ve satışta; kişi başına tüketimin halen düşük olması, kağıt ambalaj kullanan ihracatta hızlı artış, yakın ve komşu ülkelerde iyileşen Türk malı imajı, Türkiye’nin genç nüfusu ile Türk girişimcisinin esnek ve hızlı hareket kabiliyetidir.

Tehditler

Hammadde ve girdi tedarikinde; mevcut düzenlemeler ile ağaç ve orman hammaddeleri kullanımının sınırlanması, kullanılabilenlerin yüksek maliyetleri, atık kağıdın ihraç edilmesi ve hammaddelerde fiyat dalgalanmaları (dışa bağımlılık ile döviz kurlarındaki dalgalanmaların yarattığı), Üretimde; en önemli girdi olan selülozun üretilmesi için yatırım olmaması ve yurtdışına yüzde yüze yakın bağımlılık, Enerjide; dışa bağımlılık ile oluşan yüksek enerji fiyatlarının düşmemesi, Teknoloji faaliyetlerinde; Ar-Ge faaliyetlerinin sınırlı kalmaya devam etmesi, Pazarlama ve satışta; yayım sanayi tarafında dijitalleşme ve kağıt tüketiminin azalması, Kuzey Avrupa ülkeleri ile Rusya’nın yüksek üretim kapasitesi-düşük hammadde ve enerji fiyatları ile yarattıkları yüksek rekabet gücü, Finansal göstergelerde; düşük karlılığın sürmesi (sanayinin genelinde geçerli), İnsan kaynaklarında; nitelikli işgücü açığının kapanmaması ve yeterli planlamanın yapılmaması, Piyasa ve sektör koşullarında; Uzakdoğu ülkelerinden gelen kalitesiz ürün ithalatının engellenememesi, iç piyasada yeterli kalite standardı kullanılmaması ile atık kağıt düzenlemelerinin yeterli atık kağıt elde edilmesi ve geri kazanımını sınırlamasıdır.

Sektör Stratejileri ve Politikalar

Kağıt ve kağıt ürünleri imalatı sanayi için strateji ve politikalar başlığı altında öncelikle sektörün değer zincirini temel alan 13 stratejik hedef belirlenmiştir. Hammadde ve girdiler için 3, üretim için 3, teknoloji faaliyetleri için 1, pazarlama ve satış için 2, finansman ve mali yapı için 1, insan kaynakları için 1 ve piyasa ve sektör koşulları için 2 stratejik hedef belirlenmiştir.



  1. Endüstriyel ormanların kurulması ve işletilmesi,

  2. Selüloz üretiminin stratejik ürün kapsamına alınması,

  3. Atık kağıtların toplanması ve geri kazanımı sisteminin iyileştirilmesi,

  4. Yurtiçinden temin edilen kağıt hammaddeleri maliyetlerinin düşürülmesi,

  5. Vadeli hammadde ve ara girdi ithalatına uygulanan KKDF’nin kaldırılması veya oranın indirilmesi,

  6. Enerji maliyetlerinin düşürülmesi,

  7. Teknoloji faaliyetlerinin geliştirilmesi,

  8. İhracatın arttırılması için pazar ve ürün çeşitlendirilmesi,

  9. Yurtiçi tüketimin arttırılması için sağlık ve çevre dostu ürün kavramının güçlendirilmesi,

  10. Yatırım teşviklerinin iyileştirilmesi ve finansman olanakları sağlanması,

  11. Nitelikli insan kaynakları ve işgücü yetiştirilmesi,

  12. Kağıt ürünleri kullanımını ve kalitesini artıracak standartların uygulanması,

  13. Etkin ithalat ve iç piyasa gözetimi sağlanması.

Basım Sanayi

Sektörün Tanımı ve Kapsamı

Basım sanayi kökenlerini geleneksel matbaacılık faaliyetlerinin oluşturduğu önemli ve eski bir sanayi sektörüdür. Matbaacılık ile birlikte tarihte sağlanan önemli gelişmelerin ardından yaşanan sanayi devrimi sektörü küçük ölçekli matbaacılık işlerinden büyük ölçekli firmaların yer aldığı basım sanayine dönüştürmüştür. Basım sanayi günümüzde bilginin dolaşımını hızlandırarak küreselleşmeyi desteklerken, ülkeler ve toplumlar arasındaki yakınlaşmayı da artırmaktadır. Basım sanayi yine bilgi toplumu ve teknolojinin yarattığı yeni koşullar içinde ve özellikle dijital eğilimleri karşısında kendini sürekli yenilemekte ve değişime uyum sağlamaktadır. Basım sanayi bir endüstri kolu olarak iktisadi faaliyetlerin içinde yer almakla birlikte, sosyal ve toplumsal açıdan da önemli katma değer yaratmaktadır. Basım sanayi NACE.2 sektör sınıflandırmaları içinde 18 nolu grubu oluşturmakta olup “Kayıtlı Medyanın Basılması ve Çoğaltılması” başlığı ile tanımlanmaktadır.



Sektörün Gelişimi ve Temel Göstergeleri

Basım sanayinde faaliyet gösteren firma sayısı 2006 yılında 12.187 iken yıllar itibariyle dalgalanma gösterdikten sonra 2012 yılında 12.927 olmuştur. Faaliyet gösteren firma sayısı artmıştır. Ücretli çalışanlar ile ölçülen istihdam da 2006 yılında 39.899 iken 2012 yılında 53.217 olarak gerçekleşmiştir. Basım sanayinin üretim değeri ve yaratılan katma değer de nominal olarak artış göstermektedir. Basım sanayinde yatırım eğilimi de sürmektedir.

Basım sanayinde girişim sayısı olarak en yüksek paya yüzde 87,9 ile diğer matbaacılık işleri alt sektörü sahip bulunmaktadır. Üretim değeri olarak en yüksek paya yüzde 85 oranı ile yine diğer matbaacılık işleri alt sektörü sahiptir. Basım sanayinde en yüksek katma değeri ise yüzde 82,9 payı ile yine diğer matbaacılık işleri alt sektörü yaratmaktadır. Basım sanayinde en yüksek yatırım yüzde 91,6 payı ile diğer matbaacılık işleri alt sektöründe yapılmaktadır.

2006-2012 yılları döneminde girişim sayısının imalat sanayinin geneli içindeki payı hemen aynı kalmıştır. İstihdam içindeki payı da 2006 yılında yüzde 1,68 iken 2012 yılında yüzde 1,70 olmuştur. 2006 yılında yüzde 1,09 olan üretimdeki payı ise 2012 yılında yüzde 0,93 olmuştur. Yaratılan katma değer içindeki payı da 2006 yılında yüzde 1,23 iken 2012 yılında yüzde 1,18 olarak gerçekleşmiştir. Basım sanayi tüm imalat sanayindeki yatırımların 2006 yılında yüzde 1,08’ini yaparken 2012 yılında yüzde 0,94’ünü gerçekleştirmiştir.

Basım sanayinde üretim 2005-2013 yılları arasında yüzde 58,4 artmıştır. Böylece aynı dönemde yüzde 32,4 artış gösteren ortalama imalat sanayi üretim büyümesinin üzerinde bir artış sağlanmıştır. 2005-2013 dönemi arasında diğer matbaacılık işleri ile basım ve yayım öncesi hizmetler işlerinde önemli üretim artışları olmuştur. Gazetelerin basımı işlerinde üretim artışı sınırlı kalırken, ciltçilik ile ilgili hizmetler ve kayıtlı medyanın çoğaltılması işlerinde üretim gerilemiştir.

Basım sanayinde kişi başı üretim ile ölçülen verimlilik 2005-2013 döneminde yüzde 42,6 artmıştır. 2005-2013 döneminde gazetelerin basımım işleri alt sektörü hariç diğer dört alt sektör verimlilik artışı sağlarken, en yüksek artış basım ve yayım öncesi hizmetler alt sektörü ile diğer matbaacılık işleri alt sektöründe gerçekleşmiştir.

Basım sanayinin ihracatı 2005 yılında 49,5 milyon dolar iken 2013 yılında 94,7 milyon dolara yükselmiştir. Basım sanayi ihracatının Türkiye’nin toplam ihracatı içindeki payı yüzde 0,06 ile hemen aynı kalmıştır. 2005 yılında 138 milyon dolar olan basım sanayi ithalatı ise 2013 yılında 176,8 milyon dolara yükselirken toplam ithalat içindeki payı da yüzde 0,12’den yüzde 0,07’ye inmiştir. Basım sanayi alt sektör grupları içinde en yüksek ihracat Kitap, Broşürler, Risaleler ve Benzeri Matbuat ürünlerinde yapılmaktadır. Basım sanayi ithalatı içinde en büyük payı Kitap, Broşürler, Risaleler ve Benzeri Matbuat ürünleri ile Matbu Diğer Yayınlar ürünleri almaktadır.

İhracatın sınırlı olmasına karşın Türkiye’nin basım sanayinde ihracat pazarları çeşitlilik göstermektedir. Sektörün önemli pazarlarını yakın ve komşu ülkeler ile Avrupa Birliği ülkeleri oluşturmaktadır.

Türk basım sektörünün bir sanayi niteliğinde gelişimi 1950’li yıllarda dönemin tipo teknolojisi kullanılarak başlamıştır. Türk basım sanayinin gelişme sürecinde ikinci aşama 1960’lı yılların ortasında ofset teknolojisinin kullanılması ile başlamıştır. 1970-1985 yılları arasında ise Türk basım yayım sanayisinde iki ana eğilim belirleyici olmuştur. Bunlardan ilki ofset teknolojisinin kullanımının daha yaygın hale gelmeye başlamasıdır. İkinci eğilim ise gelişmiş ülkelerde hızlanan teknoloji değişimi ve ofset teknolojisinin kullanımı ile ellerindeki mevcut çok geniş kapasiteli eski (tipo teknolojili) makinelerin gelişmekte olan ülkelere transfer edilmesi ile oluşmuştur. 1985 yılından itibaren Türk basım yayın sanayisi üçüncü önemli ve yeni bir gelişme aşamasına girmiştir. Bu yeni gelişme aşamasına geçiş de yine teknoloji odaklı olarak başlamıştır. Tipo teknolojisinden ofset teknolojiye yoğun bir geçiş başlamıştır. 2000’li yıllarda Türk basım sanayindeki gelişmeleri belirleyen yine teknolojideki ilerlemeler ve yenilikler olmaktadır. Bilgi işlem, elektronik ve dijital baskı alanında yaşanılan teknolojik ilerlemeler ile birlikte geleneksel matbaa ve basım işleri yerlerini hızla bilgisayar ve dijital tabanlı matbaacılık ve basım işlerine bırakmaktadır. Bu çerçevede basım sanayindeki firmalarda da önemli bir dönüşüm yaşanmaktadır.

Basım sanayinin ciro büyüklüğü 2013 yılında ise 6,7 milyar TL olarak hesaplanmaktadır. Basım sanayinde en önemli alt pazarı elde edilen ciro büyüklüğü itibariyle diğer matbaacılık işleri pazarı oluşturmaktadır. Onu gazetelerin basımı işleri izlemektedir. Basım sanayinde üç önemli alt pazar bulunmaktadır. Bunlar gazete, dergi ve kitapların basımı, ambalaj baskıları ve diğer baskılı ve basılı ürünler pazarlarıdır.

Türkiye’de ulusal, bölgesel ve yerel bazda 2013 yılında yayınlanan gazete sayısı 3.100, dergi sayısı ise 4.058’dir. Yayınlanan gazetelerin tirajı 2013 yılında 2.29 milyar adet, dergilerin tirajı ise 165,4 milyon adet olarak gerçekleşmiştir.

Kitap sayısı 2013 yılında 42.655 olarak gerçekleşmiştir. Kitapların basım adedi ise 2013 yılında ise 330 milyon adet olmuştur. Kitap pazarında ISBN numarası alarak basılan ve yayımlanan kitapların dışında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından basılan veya bastırılan ve ücretsiz olarak dağıtılan ders kitapları bulunmaktadır. 2013-2014 eğitim döneminde 206 milyon adet ders kitabı dağıtılmıştır.

Türkiye’de kitap pazarı büyüklüğü 2013 yılında 2,3 milyar dolara ulaşmıştır. Türkiye Yayıncılar Birliğinin Türkiye Kitap Pazarı Raporu verilerine göre Eğitim kitapları 1,2 milyar dolar ile en büyük alt pazardır. Kültür yayınları 900 milyon dolarlık büyüklüğe ulaşmıştır. Akademik kitaplar 85 milyon dolar, ithal kitaplar ise 150 milyon dolar pazar büyüklüğüne sahiptir.

Basım sanayinde en büyük alt pazarlardan birini ambalaj baskıları pazarı oluşturmaktadır. Basım sanayisi ile ambalaj sanayi iç içe geçmiş durumdadır. Basım faaliyetleri için önemli bir ürün grubu olan kağıt-karton ve oluklu mukavva ambalaj ürünleri üretimi 2013 yılında ise 2,5 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. İhracat odaklı olarak hızlı büyüyen plastik ambalaj ürünleri üretimi ise 2013 yılında ise 2,5 milyon ton olarak gerçekleşmiştir.

Basım sanayinin matbaa ve ciltleme makineleri ile parçaları toplam ithalatı 2013 yılında 277,1 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. İthalat içinde ofset makineleri ile dijital makinelerin de yer aldığı diğer makineler ve yardımcı makineler en çok ithalat yapılan iki kalemi oluşturmaktadır.

Basım sanayinde kullanılan mürekkep büyüklüğü sektörün gelişme eğilimi için önemli bir göstergedir. Mürekkep ithalatı 2013 yılında 14.548 ton ile 152,4 milyon dolara çıkmıştır. 2013 yılında renkli mürekkep ithalatı 10.953 ton ve 106,2 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

Sektörün, üretim için kullandığı iki önemli hammadde olan kağıt ve mürekkep ile ilgili ülke dışı bağımlılığı devam etmektedir. Sektör, için önemli bir yere sahip olan gazete kağıdı üretimi çok düşük seviyeye gerilerken; hamur ve kuşe kağıtlara ilişkin üretimde artış gözlenmektedir. Ancak yine de sektörün tüm kullanım ihtiyacını karşılamak henüz mümkün olmamıştır. Sektörün mürekkep ithalatı son 5 yıl içinde hızlı artmıştır. Özellikle siyah dışı renkli mürekkep ithalatının artışı dikkat çekicidir.

Dünya Basım Sanayi ve Türkiye’nin Konumu

Basım sanayi işleri küresel ölçekte özellikle teknolojideki gelişmelere bağlı olarak önemli gelişim ve değişimler göstermektedir. Dünya basım sanayinde iş hacminin 2014 yılında yeniden 880,9 milyar dolara ulaşacağı öngörülmektedir.

2014 yılından sonra ise dünya ekonomisindeki iyileşmenin de katkısı ile dünya basım sanayinde iş hacminin daha hızlı büyümesi beklenmektedir. Bu büyüme beklentisine bağlı olarak 2018 yılında dünya basım sanayi iş hacminin 980 milyar dolara ulaşacağı tahmin edilmektedir.

Dünya basım sanayinde iş hacmini oluşturan basım işleri arasında da önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Ticari baskı işleri kitap ve dergi, rehberler ve el kitapları, kataloglar, reklam baskıları, broşürler, teknik dokümanlar, baskılı eğitim malzemeleri, kartlar, kartvizitler ile ticari ve kıymetli evraklar gibi ürünlerin basım işlerini kapsamakta olup küresel basım sanayi içinde en geniş payı olmayı sürdürmektedir. Ancak ticari basım işlerinin toplam iş hacmi içindeki payı gerilemektedir. Gazete basımı geleneksel basım işi olarak 2008 sonrasındaki gerileme ardından gelişen ülkelerdeki büyümenin katkısı ile büyüklüğünü korumakla birlikte dünya basım sanayi toplam iş hacmi içinde payı gerilemektedir.

Ambalaj ve etiket baskıları dünya basım sanayi işleri içinde en hızlı büyüyen, payı artan ve sürükleyici konumda olan basım işlerdir. İşyerlerinde veya işyerleri için yapılan baskılar ile diğer baskıların da dünya basım sanayi iş hacmi içinde payı sınırlı ve kademeli olarak gerilemektedir. İşyerlerinde ve işyerleri için baskılar reprodüksiyon baskıları, fotokopi baskıları, hızlı baskıları, postalama baskılarını, işyerleri içindeki in-house baskıları ve diğer baskıları kapsamaktadır.

Dünya basım pazarında gelişmiş ülkelerde iş hacmi durağan kalırken, iş hacmindeki küresel büyüme gelişen ülkelerden kaynaklanmaktadır. ABD, Kanada ve Meksika’dan oluşan ancak temel büyüklüğünü ABD’nin oluşturduğu Kuzey Amerika bölgesi ile Batı Avrupa’da iş hacmi 2008 yılından sonra önemli ölçüde küçülmüştür. 2018 yılına kadar olan dönemde Kuzey Amerika bölgesinde sınırlı bir büyüme beklenirken Batı Avrupa’da küçülmenin süreceği öngörülmektedir. Gelişen ülkelerin ağırlıklı olduğu Asya, Güney Amerika ve Doğu Avrupa Bölgesi ile kısmen Orta Doğu ve Afrika bölgelerinde ise basım sanayi iş hacmi mutlak olarak artmakta, dünya basım sanayi iş hacmi içindeki payları da yükselmektedir. Özellikle Çin ve Hindistan’ın yer aldığı Asya bölgesinde hızlı bir büyüme yaşanmakta ve hızlı büyümenin süreceği öngörülmektedir. Güney Amerika ile Orta ve Doğu Avrupa bölgesi de büyümeye devam edeceklerdir.

Dünya basım pazarında baskı teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişme ve ilerlemeler baskı türleri içinde de değişimlere yol açmaktadır. Ofset baskıların toplam baskı türleri içindeki payı gerilemektedir. Gravür baskıların büyüklüğü durağan seyrederken toplam içindeki payı düşmektedir. Baskı türleri içinde inkjet, elektrofotografi ve flekso baskılar ise hızlı bir büyüme göstermektedir.

Dijital devrim yayıncılık sektörünü önemli ölçüde etkilemektedir. Yayım şirketleri dijital devrim ile birer multi-medya firmalarına dönüşmek zorunda kalmaktadır. Daha önce sadece basılı ürünler ile ulaştıkları müşterilerine artık içeriklerini dijital ve elektronik ortamlarda da sunmaktadırlar. Internet ve akıllı telefon uygulamaları önemli mecralar haline gelmiş olup yayın firmaları da dijital ve baskılı yayınlar bir arada hibrit yayıncılığına geçmektedirler. Gazete ve dergiler önümüzdeki dönemde sadece baskılı halleri ile yaşayamayacaklar ve mutlaka web-tablet-akıllı telefon-video-web TV gibi elektronik-dijital ortamlarda yer alacaklardır.

Dünya basım sanayindeki işler içinde ambalaj ve etiket baskıları hızlı büyüyen tek alandır ve önümüzdeki dönemde de ambalaj ve etiket baskıları basım sanayini küresel ölçekte sürükleyecektir. Ambalaj ve etiket baskılarında yaşanan bu eğilim ambalaj ve etiket baskı işini daha küresel hale getirmektedir. Bu büyüyen alanda rekabet artmaktadır.

Dünya basım sanayi ihracatı 2011 yılında 50,6 milyar dolara yükselmiştir. Ancak 2012 ve 2013 yıllarında ihracat yeniden gerilemiş ve 2013 yılında 43,7 milyar dolara düşmüştür. Basım sanayi ihracatının toplam dünya ihracatı içindeki payı ise 2005 yılından bu yana gerileyerek 2013 yılında yüzde 0,2’ye inmiştir.

2013 yılında ABD 5,6 milyar dolar ile en çok ihracat gerçekleştiren ülkedir. Almanya 5,5 milyar dolar ile ikinci sırada yer almaktadır. Singapur 4,5 milyar dolar, İngiltere 4,2 milyar dolar ve Çin 3,7 milyar dolar ile ABD ve Almanya’yı izlemektedirler. Dünya basım sanayi ithalatında ilk sırayı 4,4 milyar dolar ile ABD almaktadır. Kanada 3 milyar dolar ile ikinci, İngiltere 2,6 milyar dolar ile üçüncü büyük ithalatçı ülkelerdir. Almanya ve Fransa bu ülkeleri takip etmektedir. Çin kısa sürede altıncı büyük ithalatçı ülke haline gelmiştir. Kazakistan ve Rusya hızlı büyüyen iki pazar olarak dikkate çekmektedir.

Basım Sanayinde Temel Rekabet Unsurları ve Gelişmeler

Türk basım sanayi ara girdilerde kaliteli ürünleri tercih etmekte ve sanayinin önemli bir bölümünde kaliteli ara girdiler kullanılmaktadır. Sanayi böylece kendine rekabet gücü sağlamaktadır. Ancak ara girdilerin tamamı ithal edilmektedir ve dışa bağımlıdır.

Türk basım sanayi üretimde en ileri teknolojiyi kullanmakta ve modern makine parkına sahip bulunmaktadır. Bu makine parkı rekabet avantajı sağlamaktadır. Ancak Türkiye üretim teknolojisinde dışa bağımlıdır. Üretim teknolojisine sahip ülkeler teknolojik ilerlemeler ile yüksek katma değer, verimlilik, etkinlik, ürün çeşitliliği, yenilikçilik gibi alanlarda rekabet avantajına sahip olurken Türkiye bu konuda teknoloji kullanımı ile izleyicisi ve uyarlayıcı olabilmektedir.

Üretim maliyetleri açısından Türkiye gelişmiş ülkelere göre avantajlı, gelişen ülkelere göre ise dezavantajlı konumdadır. Türkiye’de enerji, işgücü, vergiler, ithalat (KKDF), çevre, çalışma hayatı gibi alanlarda ilave maliyet yaratan çok sayıda düzenleme, dolaylı vergi kesinti, fon vb. bulunmaktadır.

Sektörde çok sayıda küçük ölçekli firma yer almaktadır. Sektörde küresel alanda toplulaşma yaşanmakta olup rekabet için ölçekler sürekli büyümektedir. Türkiye’de ise ölçek ekonomisine sahip az sayıda firma yer almaktadır.

Türkiye’de baskı kalitesi iyileşmekte ve artmaktadır. Baskı kalitesi ile önemli bir rekabet gücü sağlanmaktadır. Ancak baskı kalitesinin iyileştirilmesinde de üretim teknolojisi, ara girdiler ve kağıtlar itibariyle dışa bağımlı olunması kalite artışını da yurtdışındaki gelişmelere bağımlı hale getirmektedir.

Basım sanayinde hızlı değişen üretim süreçleri ve teknolojisi ile müşterilerin değişen taleplerine karşı yenilikçilik kapasitesi çok önemlidir. Türk basım sanayinde bu konuda daha çok maliyet-fiyat odaklı geleneksel ürünlerin üretiminin ağırlıklı olduğu ve yenilikçilikten ziyade maliyet-fiyat rekabetine önem verildiği görülmektedir.

Sektörde iç pazarın müşteri talebi henüz yenilikçi ve yüksek katma değerli ürünlere yönelmemiş olup firmaların bu alana geçişleri de sınırlanmaktadır. Rakip ülkelerde özellikle üretim teknolojisine de sahip gelişmiş ülkelerde yenilikçiliğe dayalı yüksek katma değerli ürünlere yönelik kapasite rekabet gücünü arttırmaktadır.

Türk basım sanayi iç pazar büyüklüğü açısından önemli bir avantaja sahiptir. Ancak Çin, Hindistan, Brezilya, Meksika, Rusya, Polonya gibi rakip ülkelerde de iç pazar potansiyeli kuvvetlidir. Coğrafi konum itibariyle de Türk basım sanayi gelişme potansiyeline sahip ülkelere yakınlık avantajına sahiptir. Ancak bu avantajı daha etkin değerlendirmesi gerekmektedir. Nitekim Polonya ve Çek Cumhuriyeti Avrupa’ya yakınlıklarını Birliğin üretim merkezi olma hedefine yönelik olarak değerlendirmektedirler.

Türk basım sanayinde mevcut nitelikli ve tecrübeli insan kaynağı ve işgücü önemli bir rekabet avantajı sağlamaktadır. Ancak Türk basım sanayinde teknoloji ve bilgi yoğunluklu hale gelen, bilgisayar web ve dijital tabanlı yapıya dönüşen basım sanayinde vasıflı ve vasıfsız iş gücü açığı artmaktadır.

Basım sanayinde son on yılda yaşanan sektöre kontrolsüz serbest girişler ve yapılan ölçüsüz-plansız yatırımlar ile piyasasının sağlıklı işleyişi bozulmuş olup, yine adil ve etik rekabet koşullarından uzaklaşılmıştır.

Sanayide talep öngörüleri yapılamadan gerçekleştirilen yatırımlar atıl-fazla kapasitenin oluşmasına yol açmıştır. Yeni oluşturulan kapasiteler ile mevcut benzer işler yapılmakta, atıl kapasiteler nedeniyle işler maliyetler gözetilmeden yapılır hale gelmekte ve keskin fiyat rekabeti ile sektörün rekabet koşulları bozulmaktadır.



Basım Sanayinin SWOT Analizi ve Değerlendirmeler

Güçlü Yönler

Üretimde yüksek teknolojili makine parkının varlığı ve bu makine parkı ile yapılan üretim, uzun yılların getirdiği üretim bilgisi ve tecrübesi, modern üretim tesislerinin varlığı. Teknoloji faaliyetlerinde yüksek kaliteli ürün üretime kapasitesine sahip olan Türk basım sanayi rakipleri ile aynı kalitede ürünler üretebilmektedir. Ancak bunun sektör geneline yaygınlaşması gerekmektedir. Yeniliklere uyum ve uygulama becerisi de sanayinin güçlü yönlerindendir. Teknolojik gelişmeler yakından izlenmekte dinamik yapı ile yenilikler çok kısa sürede uygulanabilmektedir. Bu açıdan sürekli gelişme sergilenmektedir. Pazarlama ve satışta yükselen iç pazar ile gelişme potansiyeli yüksek olan pazarlara yakınlık sanayinin bir diğer güçlü yönünü oluşturmaktadır.

Zayıf Yönler

Hammadde ve girdilerde mürekkep, kalıp, merdane, baskı kimyasallarının yanı baskı işlemlerinin yapıldığı kağıt ve karton ürünlerinde de dışa bağımlılık söz konusudur. Üretim teknolojisindeki dışa bağımlılık, kayıt dışı üretim ve küçük ölçek ağırlıklı yapı, teknoloji faaliyetlerinde yeterli katma değerli ürün geliştirilememesi, iç pazarın maliyet-fiyat odaklı talep yapısının katma değerli ürün geliştirmeyi sınırlamaktadır. Pazarlama ve satışta alıcı hakim iç piyasa, maliyet-fiyat odaklı rekabet içerisinde yaşanan yoğun fiyat kırmaları haksız rekabet yaratmaktadır. Bir diğer haksız rekabet kaynağı da bazı alt baskı işlerinde yoğunlaşan kayıt dışı üretimdir. Finansman ve mali yapıda piyasa koşullarının yarattığı rekabet ortamında düşük karlılık ortaya çıkmaktadır. Gelişmiş bölgelerde toplulaşmış olan basım sanayi için yeterli yatırım teşvikleri olmaması da bir diğer önemli zayıflıktır. İnsan kaynaklarında ise vasıflı ve vasıfsız iş gücü açığı, yeterli kalifiye işgücü bulunamaması ve çalıştırılamaması söz konusudur.

Fırsatlar

Üretimde hızlı teknolojik gelişmeler ile rekabet gücünü artırma olanakları ve Avrupa’da üretimin yeni ülkelere kaymakta, Türk basım sanayi ise teknolojik gelişmeleri yakından izleyerek, uyum sağlayarak ve uygulayarak bu fırsattan azami ölçüde yararlanmaya çalışmaktadır. Avrupa’da gelişmiş teknoloji ve üretim kapasitesine sahip basım sanayi, yüksek maliyetler nedeniyle üretimini uygun yatırım ve üretim koşullarının olduğu ülkelere kaydırmaktadır. Türk basım sanayi bu fırsat iyi değerlendirmelidir. Teknoloji faaliyetlerinde ürün, hizmet ve süreçlerde inovasyon olanakları ile multimedya firmalarının ortak baskı/internet/sosyal medya uygulamaları yeni iş fırsatları yaratmaktadır. Pazarlama ve satışta ihracat olanakları, gelişen ülke pazarları, Türkiye’nin artan ihracatı ile ambalaj etiket baskıları alanında önemli bir potansiyel ortaya çıkarmaktadır. Yakın ve komşu pazarlar ihracat için önemli bir açılım potansiyeli taşımaktadır. En hızlı büyüyen iş alanı olan ihracat ve perakende sektörlerinin uzun vadeli hedefleri ile hızlı büyüme potansiyeli olan ambalaj ürünleri alt sektöründe fırsatlar bulunmaktadır. İnsan kaynaklarında kenç nüfus ve kentleşme, kişisel gelir artışları ile desteklenen yükselen iç pazar fırsatları sunmaktadır.

Tehditler

Hammadde ve girdi tedarikinde; kağıt ve ara girdilerde kalitesiz ve standart dışı ürünlerin kullanımı ile oluşan haksız rekabet, ürün imajının ve tüketici sağlığının bozulması riski yaratmaktadır. Girdilerde dışa bağlı kalınması da önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Üretimde teknolojik gelişmeler ve dijitalleşme ile birlikte geleneksel matbaa işlerindeki daralma basım sanayinde kapasite fazlası oluşturmaktadır. Sektörde yüksek enerji maliyetleri karlılığı sınırlamaktadır. Fazla kapasite piyasada bozucu etkiye yol açmaktadır. Teknoloji faaliyetlerinde araştırma geliştirme altyapısının sınırlı olması, yeterli eko–sistemin oluşmaması, piyasa talebinin ARGE faaliyetlerini tetiklememesi nedeniyle araştırma ve ürün geliştirme faaliyetleri sınırlı kalmaktadır. Pazarlama ve satışta basılı medya ve görsel talebinin azaldığı görülmektedir. Düşük üretim maliyetleri ve ürün fiyatları ile Çin, Güney Doğu Asya ve Afrika ülkelerinin rekabet baskısı söz konusudur. Finansman ve mali yapıda maliyetleri arttıran ilave yükler tehdit oluşturmaya devam etmektedir. Yüksek enerji maliyetleri, işgücü üzerindeki yükler, kesinti ve vergiler, KKDF uygulamaları, iletişim vergileri vb. sektörün maliyet yükünü arttırmaktadır. İnsan kaynaklarında mesleki eğitim sağlayan liselere talep azalırken meslek lisesi mezunlarında sektörde çalışma isteği düşüktür. Sektörün geçmişinde oluşan usta-çırak ilişkisi ile insan kaynağı artık yetişmemektedir. Piyasa ve sektör koşulları içinde sanayinin tehlikeli işler yönetmeliği kapsamında yer almaya devam etmesi, yeni iş sağlığı ve güvenliği yasası ile getirilen düzenlemelerin yarattığı ilave yükler, fikri mülkiyet haklarının yeterince korunamaması ile oluşan “korsan” basım faaliyetleri sektörde yatırım ortamını bozmaktadır. Çalışma hayatında yeşil kart, işsizlik sigortası ve sosyal yardım uygulamaları işgücünü ve çalışmayı caydırmaktadır.

Sektör Stratejileri ve Politikalar

Basım sanayi için strateji ve politikalar başlığı altında öncelikle sektörün değer zincirini temel alan 13 stratejik hedef belirlenmiştir. Hammadde ve girdiler için 2, üretim için 4, teknoloji faaliyetleri için 2, pazarlama ve satış için 1, insan kaynakları için 1, piyasa ve sektör koşulları için 2 stratejik hedef belirlenmiştir. Stratejik hedefler aşağıda sunulmaktadır.



  1. Yurtiçi Girdi Olanaklarının Artırılması

  2. Yurtdışı Girdi Tedarikinde Etkinliğin Arttırılması

  3. Üretim Kapasite Envanteri Çıkarılması ve Yeni Girişler İle Yatırımların Kontrolü

  4. Avrupalı Üreticiler İle Her Alanda İşbirlikleri ve Ortaklıklar Geliştirilmesi

  5. Enerji Maliyetlerinin Düşürülmesi

  6. İşgücü Düzenlemelerinde İyileştirmeler Yapılması

  7. Yüksek Katma Değerli Ürünlerin Üretimi

  8. Test Laboratuvar ve Sertifikasyon Altyapısının Kurulması

  9. İhracata Ağırlık Verilmesi ve İhracatın Artırılması

  10. Yatırım Teşviklerinin İyileştirilmesi

  11. Nitelikli İnsan Kaynakları İle İş Gücü Yetiştirilmesi ve Sektöre Çekilmesi

  12. Kayıt dışı Faaliyetlerin Önlenmesi

  13. Sağlıklı Bir Rekabet Ortamının Kurulması
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   27


Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət