Ana səhifə

Mehdi aleyhisselam


Yüklə 85 Kb.
tarix27.06.2016
ölçüsü85 Kb.

M.TALHA CAN (can3791@hotmail.com) MEHDİ A.S.(B.HAL CAMİİ) 27.6.2016


MEHDİ ALEYHİSSELAM

AZİZ CEMAAT!

KIYAMET ALAMETLERİNİ İKİ ANA BAŞLIK ALTINDA İNCELEYEBİLİRİZ:

1. KÜÇÜK ALAMETLER

2. BÜYÜK ALAMETLER.

KÜÇÜK ALAMETLER her dönemde çıkmıştır. Bunların sayıları çok fazladır. ÖRNEĞİN:

1. İlmin kalkması

2. Cehaletin hakim olması

3. İçkinin içilmesi

4. Zinanın her türlü şekliyle yayılması

5. Erkeklerin sayılarının azalıp kadınların sayılarının çoğalması

6. Yalancıların rağbet görüp güvenilir şahsiyetli insanların toplumdan dışlanması

7. İdarecilerin Allah’ın kitabından yüz çevirmeleri vb.



KIYMETLİ CEMAAT!

BÜYÜK ALAMETLER ise her dönemde bulunmaz. Ancak inananlar o büyük alametlerin her an zuhur edeceğini(ortaya çıkacağını) bekleyerek dünyanın ecelinin geldiği mülahazası ile kendi ecellerine hazırlanmak manası hasıl olmaktadır.

KIYAMETİN BÜYÜK ALAMETLERİ 10 (ON) TANE kabul edilmiştir:

1. Duman

2. Deccal

3. Dabbetü’l-Arz,

4. Güneşin batıdan doğması,

5. İsa (a.s.)’ın gökten inmesi,

6. Ye’cüc ve Me’cüc,

7. Batı, Doğu ve Arap yarımadasında yere batırılma hadiselerinin vuku bulması,

8.Yemen taraflarından bir ateşin çıkması,

9. Mehdi (a.s.)’ın çıkması.



AZİZ CEMAAT!

Kıyametin bu büyük fitneleri içerisinde en tehlikelisi DECCAL FİTNESİdir. Fitnelerin kol gezdiği, DECCAL’in fitne yolunun rağbet bulduğu bir dönemde zuhur edecek olan MEHDİ (a.s.), HZ. ALLAH (c.c.)’ın yardım ve inayetiyle vazifesini yapacak hale getirilir.



Mesela, Bir gece gibi kısa bir dönemde ilmen, fikren ve manen bir çok güzelliklerle donatılır.Bunun yanında daha nice güzel vasıfların sahibi olur. MEHDİ (a.s.), EHL-İ BEYT’ten(peygamber soyundan) olacaktır. Her yönüyle mükemmel bir donanıma sahip olacaktır.
KIYMETLİ CEMAAT!

Naslarda ve rivayetlerde “MEHDİ” kelimesinin kullanılan lügat manası; HİDAYETE VE HAKKA ULAŞTIRILMIŞ KİŞİ demektir.



İBNU’L-ESİR, MEHDİ kelimesi hakkında şunları ifade etmektedir: “MEHDİ kelimesi esma-ı galibe olacak kadar isimler arasında kullanılmış olup ahir zamanda geleceğini RESULÜLLAH (s.a.s.)’ın müjdelediği kişi de “MEHDİ” diye adlandırılmaktadır.” (İbnu’l-Esir,en-Nihaye fi Ğaribi’l- Hadis. C.5,s.253)

MEHDİ kelimesinin ISTILAH MANASI şöyledir: MEHDİ, Hadis-i şeriflerin ahir zamanda çıkacağını müjdelediği, dünyada adalet ile hükmedecek ve kıyamete yakın bir dönemde İslam’ın dünya hakimiyetini sağlayacak ehli beyitten bir kişidir.

İBNİ HALDUN, El- Mukaddimesinde c.1,s.311’de şöyle demektedir:

“ Şunu bil ki! Ehl-i İslam’ın tamamında meşhur olduğuna göre asırların geçmesine rağmen ahir zamanda Ehl-i Beyitten dini kuvvetlendirecek, adaleti ortaya çıkartacak ve Müslümanların kendisine tabi olacağı bir adam ortaya çıkacaktır. Bu şahıs İslam memleketlerine idareci olur ve bu şahıs MEHDİ diye adlandırılır. DECCAL’in çıkması ve hadisi-i şeriflerde sabit olan kıyametin alametleri bunun akabinde olacaktır. İSA(a.s.) ondan sonra veya beraber inip DECCAL’i öldürecek veya DECCAL’i öldürmekte MEHDİ(a.s.)’ye yardım edecek. İSA(a.s.), namaz da MEHDİ (a.s.)’ye uyacaktır.


İSA(a.s.), MEHDİ (a.s.)’ın arkasında namaz kılacaktır. DECCAL ile mücadelede ikisi birlikte davranacaktır. Böylece Deccal fitnesi yeryüzünde kalkacaktır. Fetihler ve ilmi gelişmeler o dönemde hızlanır, İslam’ın dünya hakimiyeti onunla (MEHDİ a.s.) başlar, İSA(a.s.) ile devam eder.
MEHDİ(A.S.) HAKKINDA HADİS-İ ŞERİFLER

AZİZ CEMAAT!

Buhari ve Müslim’de bir çok hadis-i şerifte MEHDİ(a.s.) ve onun vasıflarının “MEHDİ” lafzı kullanılmaksızın rivayet edildiği görülmektedir.

Büyük alim ve muhaddis KETTANİ, mütevatir hadislerle ilgili hazırladığı, Nazmu’l,Mutenasır mine’l- Hadisi’l-Mütevatir” adlı eserinde, MEHDİ (a.s.) ile ilgili hadislerin “Manen Mütevatir” olduğunu beyan etmiştir.(Mütevatir; yalan olmayacak kadar bir topluluk tarafından rivayet edilen hadistir.)



MEHDİ (A.S.) HADİSLERİ MÜTEVATİRDİR.

Lafzında ve manasında farklılık bulunmakla beraber rivayetlerin tamamı bir manadan bahsediyorsa, lafızdaki ve manadaki mevcut farlılıklar onun mütevatirliğine bir halel getirmeyip bilakis bu rivayetler manen mütevatir olarak adlandırılır.



MEHDİ (a.s.) ile ilgili hadislerin ayrı ayrı yollardan çokça zikredilmesi ve hepsinde YEDİ YIL adalet ile hükmeden bir idareci olacağı, İSA(a.s.)’ya imamlık yapacağı ve DECCAL’i öldürmekte onunla beraber olacağı.” Manası bulunduğundan hadislerimizin her birindeki lafız ve manalarındaki farklılıklara rağmen MEHDİ diye anlatılan bir şahsa delaleti, manen mütevatir’dir.
MEHDİ (A.S.) HAKKINDAKİ HADİSLERİN MÜTEVATİR OLDUĞUNU İFADE EDEN ALİMLER

1.imam-ı Kurtubi (Muhammed b. Ahmed b. Ebi Bekr b. Ferh el- Ensari. Kurtubi’nin en meşhur kitabı “el-Cami li Ahkami’l-Kur’an” Yaygın olarak bilinen adı ise “Tefsir u Kurtubi” dır.

2. İmam Ebu’l-Haccac el-Mizzi(Yusuf b. Ez-Zeki, en meşhur eseri, “Tehzibu’l-Kemal”dir.Bu eser otuz beş cilt halindedir.

3.İmam İbni Kayyım el-Cevziyye

4.İbni hacer, el-Askalani,

5. es- Sehavi,

6. es-Suyuti

7.İbni Hacer el-Heytemi, el-Mekki

8.Muhammed b. Rasul el-Hüseyni,el- Berzenci,

9.Muhammed es-Safarini,

10. el-Kadi, Muhammed b. Ali eş-Şevkani

11.el-Kannuci, Ebu Tayyib,

12.el-Kettani, Muhammed b. Cafer

13. el-Kevseri, Muhammed Zahid,

14.el-Abari es-Sicistani, Ebu’l-Hüseyn, Muhammed b. El-Hüseyn el- Abari,




MEHDİ(A.S.) İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER

1.HZ. ALİ (r.a.) den rivayetle PEYGAMBERİMİZ şöyle buyurmuştur:

“Mehdi bizdendir. Ehl-i Beyittendir. Allah onu bir gecede ıslah eder.”(Ahmed b. Hanbel,Müsned,c.l,s.84;Ahmet Şakir, “Hadisin isnadı sahihtir .”der.)

2.SAİD B.MÜSEYYEB (r.a.) anlatıyor:

“Bir gün ÜMMİ SELEME(r.anha)’nin yanında MEHDİ(a.s.) hakkında karşılıklı konuşuyorduk, ÜMMİ SELEME(r.a.), RESULÜLLAH(a.s.)’dan şöyle duyduğunu söyledi: “Mehdi Fatma’nın evlatlarındandır.” (El-Bestevi, el-Mehdiyyü’l-Müntazar,s.203,”Hadis-i Şerifin isnadı hasendir.”)

3. ÜMMİ SELEME (r.anha) anlatıyor: “RESULÜLLAH (s.a.s.) şöyle Buyurdular:

“Bir halifenin ölümü anında ihtilaf olacak. O zaman MEDİNE ahalisinden bir adam (MEHDİ) kaçarak MEKKE’ye gidecek. MEKKE halkından bir kısmı ona gelecek ve ( Fitne çıkar korkusuyla) o istemediği halde onu evinden çıkaracaklar. RÜKÜN ile MAKAM arasında ona biat edecekler. Onlara ŞAM ahalisinden (onları ortadan kaldırmak için) bir ordu gönderilecek. Ordu MEKKE-MEDİNE arasındaki EL-BEYDA’da/çölde yere batırılacaktır. İnsanlar bu (yere batırılmayı; kerameti) görünce ŞAM’ın ‘abdalı’ ve Irak ahalisinin ‘asaibi’ (velileri) ona gelip biat edecekler. Sonra KUREYŞ’ten dayıları KELB kabilesinden olan bir adam zuhur eder ve (MEHDİ(a.s.) ve adamlarına) karşı bir ordu gönderir. Ama onlar bu orduya galip gelirler. Bu ordu, KELBİ’nin ihtirasıyla çıkarılmış bir ordudur. Bu Kelbi’nin ganimetine iştirak edemeyen zarara uğramıştır.
MEHDİ (a.s.) malı taksim eder. Halk arasında PEYGAMBER (s.a.s.)’in sünneti ile amel eder. İslam yeryüzünde yerleşir. YEDİ YIL hayatta kalır. Sonra ölür ve Müslümanlar cenaze namazını kılarlar.” (Ebu Davud, Sünen, el-Fiten ve’l-Melahim,35. “Hadis hasendir”)
KIYMETLİ CEMAAT!

Feyzu’l-Kadir,c.6. s.342 de Münavi, MEHDİ (a.s.)’ye biatından şu ifadeleri ile bahseder: “ Ona ilk biat edecekler ŞAM yöresinin velileri sonra BASRA yöresi ehli ve MEKKE ehli, daha sonra ise IRAK velileridir.”

EBU CA’FER: Yere batırılacak ordunun yeri için şöyle der: “Burası MEDİNE’nin beydası/çölüdür.”

Bu ordu Mekke ve Medine arasında bulunan EL-BEYDA denilen yerde MEHDİ(a.s.)’nin bir kerameti olarak yere batırılacaktır.


KIYMETLİ CEMAAT!

Yere batırılacak ordunun Müslüman ordu veya içerisinde Müslüman askerlerin bulunduğu kafirlerin kontrolünde olan bir ordu olacağı kuvvetli ihtimaldir. Çünkü bu ordunun akıbetini merak eden ÜMMÜ SELEME, o ordunun içerisinde bu seferi istemeyenlerin dünyevi ve uhrevi akıbetini sormuş; PEYGAMBER EFENDİMİZ de her halükarda ordunun tüm neferlerinin yere batacağını ancak kıyamet gününde bu seferi istemeyenlerin niyetlerine göre haşır olunacaklarını haber vermiştir.


AZİZ CEMAAT!

CABİR (r.a.)’dan rivayetle RESULÜLLAH (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:

“Meryem oğlu İSA(Aleyhisselam) indiğinde onların emiri MEHDİ(Aleyhisselam), İSA(Aleyhisselam)’ya hitaben şöyle der:

“Gel, buyur, bize namaz kıldır!” o da: “Hayır, Çünkü sizin bazınız bazınıza ALLAH (c.c.)’ın bu ümmete bir ikramı olarak emirsiniz.” Diye cevap verir. (Ed-Dimeşki, el-Menaru’l-Münif, s. 147. H. No:338; Hadisin isnadı sahihtir.)

HZ. ALİ (r.a.)’den rivayetle RESULÜLLAH (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:

“ Benim Ehl-i Beytimden ismi Benim İsmim, babasının ismi Benim babamın ismine uyan birini ALLAH göndermeden dünya yok olmayacaktır.” (Tirmizi,Sünen, Fiten,52. H.No:2230 “Bu hadis hasen ve sahihtir.”)


EBU HUREYRE (r.a.)’den rivayetle RESULÜLLAH (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:

“ Şayet dünyanın ömründen bir günden başka gün kalmamış olsa bile ALLAH o adam (yani MEHDİ) çıkana kadar o günü uzatırdı.” (Tirmizi, Sünen, Fiten.52. H.No:2231. Ebu İsa, “Hadis hasen ve sahihtir.” Demiştir.)


AZİZ CEMAAT!

İSA (a.s.)’nın gelişi FIKHI EKBER şerhinde şöyle özetlenir:

İSA (a.s.) ŞAM’ın şarkındaki minareden iner ve DECCAL’i öldürmek için gelir. BEYT-İ MAKDİS’e geldiğinde DECCAL’i bir darbe ile hemen öldürür. Zira DECCAL, İSA(a.s.)’nın gökten indiği vakit tuzun suda eridiği gibi erir.” (imam-ı azam, Fıkhı Ekber, Şerh eden; Allame Aliyyu’l-Kari)


EHL-İ SÜNNET İTİKADINDA MEHDİ (A.S.) İNANCI

Ehl-i sünnet uleması hadis-i şeriflerde belirtilen hususlara nazaran MEHDİ inancını kabul etmiştir.

Ehl-i sünnet mezhepleri arasında bu konuda bir ayrılık bulunmamaktadır.

MEHDİ(a.s.), MEKKE ve MEDİNE’de zuhur eder. Sonra BEYT-İ MAKDİS’e gelir. DECCAL gelip onu orada muhasara altına alır. Bunun üzerine İSA(a.s.), ŞAM’ın şarkındaki (doğusunda) minareden iner ve DECCAL’i bir darbe ile hemen öldürür. Zira DECCAL , İSA(a.s.) gökten indiği vakit tuzun suda eridiği gibi erir.

Sonra İSA(a.s.), MEHDİ ile buluşur. Namaz vakti gelip namaz kılınacağı zaman MEHDİ (a.s.), İSA(a.s.)’ya imam olup Müslümanlara namaz kıldırır. İSA(a.s.),Namazda MEHDİ (a.s.)’ye uyar. Nitekim PEYGAMBER (s.a.s.): “Eğer MUSA (Aleyhisselam) hayatta olsaydı Bana uymaktan başka çare bulamazdı.” Hadis-i şerifiyle buna işaret buyurmuştur.” (Molla Aliyyü’l-Kari, Fıkhı Ekber Şerhi, s.304.)


Ehl-i Sünnetin MEHDİ (a.s.) hakkındaki inancını hulasa ile ortaya koyan şahıslardan biri EBU’L-HASAN EL-ABARİ dır. EL-ABARİ bu konuda şunları ifade etmektedir:

RESULÜLLAH (s.a.s.)’dan MEHDİ (a.s.)’nin bahsi ile ilgili haberler mütevatir olmuş ve yayılmıştır. MEHDİ(a.s.), onun Ehl-i Beyt’inden olup yeryüzünde YEDİ YIL idareci olur. Yeryüzünü adalet ile doldurur. İSA(a.s.) ortaya çıkar… (El-Cevziyye, İbni’l-Kayyım, el-Menarü’l,Münif, s.142)
KIYMETLİ CEMAAT!

MEHDİ (a.s.) inancını inkar veya MEHDİ (a.s.)’ye şahıs olmadığı noktasında bir inanç kişiyi Ehl- Sünnet olmaktan çıkartır.
BEDİUZZAMAN(K.S.) VE MEHDİ(A.S.) İNANCI

Risaleler gereği gibi ilmi bir nazarla okunduğunda BEDİUZZAMAN’ın, MEHDİ (a.s.)’den kastın şahs-ı manevi olmayıp, bilakis müşahhas(somut) bir şahıs olduğunu ancak bu BÜYÜK MEHDİ (a.s.)’den önce hidayete, irşada hizmet eden ve bu manada her biri MEHDİ ismi ile vasıflanan mehdilerin /hidayetçilerin olacağını açıkladığı görülecektir.


MEHDİ (A.S.)’NİN ZUHUR ZAMANI İLE ALAKALI BAZI ALAMETLER

MUHAMMED B. ALİ (r.a.)’den rivayet edilmiştir:

“Bizim Mehdimizin iki alameti vardır ki gökleri ALLAH yarattığı günden beri bunlar (bir arada) hiç olmadı; AY,Ramazan ayının ilk gecesinde, GÜNEŞ ise Ramazan ayının ortasında tutulur. Bu iki alamet Allah’ın gökleri ve yeryüzünü yarattığı günden beri olmamıştır.” (Ed-Darukutni, sünenü’d-Darukutni,c.2.s,e65. H,No:11; El-Acluni, Keşfu’l-Hafa, c.2,s.289)

Hadis-i şerifte açıklandığı üzere MEHDİ (a.s.)’ın çıkacağı sene Ramazan-ı Şerif ayında hem ay, hem de güneş tutulması vuku bulacaktır.

Yine MEHDİ (a.s.)’nin zuhur edeceği zamanda, “KUYRUKLU YILDIZ”’ın tekrar doğudan batıya doğru doğmasından bahsedilir ki, bu olay MEHDİ (a.s.)’nin zuhurunu müjdelemektedir. İMAM-I RABBANİ HAZRETLERİ bu yıldızın MEHDİ (a.s.)’nin zuhurunun alameti olduğunu ifade ederken bu yıldızın dünyanın ömründeki bazı önemli anlarda doğduğundan bahsetmektedir. Bu önemli olaylar ise şunlardır:

“Onun ilk doğması NUH (a.s.)’ın kavminin helaki anındadır. Yine aynı şekilde o yıldız, İBRAHİM(a.s.) zamanında İBRAHİM (a.s.)’i ateşe attıklarında doğdu. Yine o yıldız, FİRAVUNun ve kavminin helak vaktinde ve YAHYA (a.s.), öldürüldüğü zaman ortaya çıktı. Binaenaleyh kim o yıldızın doğduğunu görürse fitnelerin şerrinden ALLAH(c.c.)’a sığınsın.” (İmam-ı Rabbani, Ahmed el-Faruki, es-Serhendi, Mektubat, c.2. s.ll8)

KA’B(r.a.) anlatıyor:

“O,doğu tarafından doğan bir yıldızdır. Ayın on dördündeki gece aydınlığı gibi yeryüzü ehline aydınlık verir. (Nuaym b.Hammad, el-Fiten, c.l. s.229. H.No:640)


MEHDİ (A.S.)’NİN ÇIKMADAN ÖNCEKİ ALAMETLERDEN BAZILARI ŞUNLARDIR:

l. Fitne ve karışıklıkların ortaya çıkması,

2.Ehl-i Sünnete muhalif düşüncelerin ortaya çıkması,

3.Yağmurun sıcak, çocuğun öfkeli olması,

4.Mescitlerin çokluğu,

5.Binaların yükseltilmesi,

6.Haksızlık ve ahlaki bozulmanın yayılması,

7.İnsanların kendilerine sığınacak emniyetli bir yer bulmakta zorlanmaları,

8.İman ehline olan zulüm ve haksızlığın artması,

9.Mehdi (a.s.)’nin çıkışına yakın ümmetin üzerinde büyük bir baskı ve zulmün olması,



MEHDİ (A.S.)’NİN ZUHURUNDAN EVVEL ÖNEMLİ HADİSELER

1.IRAK’A VE ŞAM YÖRESİNE MALİ ENGELLEMELER / AMBARGO YAPILACAK

Ahir zamanda IRAK ve ŞAM yöresine yapılacak büyük bir mali ambargodan bahsedilmektedir. Hadislerde belirtilen Irak yöresinin bugünkü Irak olduğu ama ŞAM’ın bugünkü Şam olmadığı zira o zaman Şam’ın adının DİMEŞK olduğu biliniyordu. ŞAM’dan kasıt Anadolu ve SURİYE’yi içine alan topraklardır. Bu iki önemli noktadaki Müslüman halka karşı hem acemler yani yabancı milletler ve hem de RUMLAR yani AVRUPALILAR ambargo uygulayacaklardır.


2.FIRAT NEHRİNDE ALTIN SAVAŞI

MELHEME-İ KÜBRA(Büyük Savaş)

Bu savaşların başını “FIRAT NEHRİ” üzerindeki altın savaşı çekmektedir. Fırat bölgesi tarihte bir çok olaylara sahne olmuş bir bölge. Bu bölge ahir zamanda da bir çok acıların ve ızdırapların yaşanacağı yer olmakla beraber aynı zamanda ümmetin kurtuluşunun, dünya hâkimiyetinin ve adaletin ortaya çıkacağı yerdir.



MEHDİ (a.s.)’den önce olacak büyük bir savaştan bahsedilmektedir. Bu savaş esnasında MEHDİ (a.s.)’nin hilafetine giden ilk adım atılır. Bu adımı atacak olanlar HORASAN tarafları diye belirtilen bölgeden gelen SİYAH SANCAKLI ORDUlardır.

EBU HUREYRE (r.a.)’den rivayetle NEBİ(s.a.s.) şöyle buyurmuştur:

FIRAT’ın suyu çekilir ve akarından altın ve gümüş dağ ortaya çıkar. Onun (altından ve gümüşten dağ) için her dokuz kişiden yedisi öldürülür. Siz buna erişirseniz sakın ona (altından dağa) yaklaşmayın!” (Nuaym b. Hammad, el-Fiten, c.l s.335. H.No:969)

Hadis-i Şerifte geçen, “FIRAT’IN SUYUNUN ÇEKİLMESİ”ni bu nehrin önüne yapılan büyük bir BARAJ olarak anlamak da mümkündür. Bu baraj sayesinde verimliliği birkaç kat daha artan topraklar mecaz manada “ALTIN” denilecek duruma gelmiş olabilir denilebilir. Mesela GAP’ a İsrail başta olmak üzere birçok ülke göz dikmiş durumda.

Ya da Hadiste “altın”dan kastın Dünya hayatında büyük bir öneme haiz olan PETROL olarak da değerlendirmek imkan dahilindedir.

Veyahut Hadis-i şerifteki “altın” dan kasıt HAKİKATEN ALTIN MADENİ OLABİLİR Kİ EN KUVVETLİ İHTİMAL BUDUR. Fırat nehrinin uzaydan çekilen fotoğrafları ile bu nehrin yatağında altın rezervleri olduğu basın-yayın organları ile dünyaya ilan edildi. AMERİKA’nın da bu altına kavuşmayı arzuladığı yine basına akseden bilgiler arasında yerini almıştı. En doğrusunu Allah u Teala bilir.
MEHDİ (A.S.)’NİN ŞAHSİYETİ VE VASIFLARI

İSMİ

MEHDİ (a.s.)’nin adı MUHAMMED (s.a.s.)’nin adı olacaktır: Muhammed b. Abdullah, el-Alevi, el-Fatımi, el-Haseni, el-Hüseyni.(el-Alevi yani Hz.Ali’nin evlatlarından demektir. Buradaki el-Alevi’den maksat;Alevilik yoluna mensup manasına değildir.)
KIYMETLİ CEMAAT!

KA’B (r.a.), “MEHDİ’nin adı MUHAMMED’dir veya Peygamber ismidir.” Buyurmuştur. (Nuaym b. Hammad, el-Fiten, c.l s.368. H.No:1l78)

EL-MÜBAREKFURİ, MEHDİ(a.s.)’nin ismi hakkındaki hadisleri açılarken şunları dile getirmektedir:

NEBİ(s.a.s.)’nin: “ Onun adı benim adıma uyar.” Ve EBU DAVUT’un bir başka rivayetinde: “Onun adı Benim adım babasının adı ise Benim babamın adını uyar.” Sözüne göre MEHDİ(a.s.)’nin adı: MUHAMMED B. ABDULLAH’tır.


BABASININ ADI

MEHDİ (a.s.)’nin babasının adı, Peygamber (s.a.s.)’in babasının adıdır: ABDULLAH


NESEBİ

NEBİ (s.a.s.)’nin soyundan; EHL-İ BEYT’tendir. FATIMA(r.a.)’nın evlatlarından olacaktır.
YAŞADIĞI ÜLKE-ŞEHİR-KÖY

MEHDİ (a.s.)’nin doğum yeri MEDİNE-İ MÜNEVVEREdir.(Nuaym b. Hammad, el-Fiten, c.1. s.336. H.No:1073)

HEYTEMİ, MEHDİ (a.s.)’nin yaşadığı köy ile ilgili olarak şu rivayeti aktarmaktadır: “MEHDİ, KÜR’A denilen bir köyden çıkar.” (el-Heytemi, el-Feteva’l-Hadisiyye, s.39.)
ŞEMAİLİ (DIŞ GÖRÜNÜŞ)

Fiziki olarak RESULÜLLAH (s.a.s.)’a benzemeyecek ancak ahlakta onun gibi olacaktır. Yüz siması ise, alnı açık burnu hafif kambur bir şekildedir.


İLMİ

Bazı ilimlere bir gece gibi kısa zamanda ulaşacaktır. Harf ilmine, ilmi ledünne ve devlet idaresine tam vakıf olacak. Buna göre onun ilmi hem mana alemindeki hakikat pınarlarına sahip olmakla; hem de devlet idaresinin bütün yönlerini çok iyi bilmekle tam ve mükemmel olacaktır. Dünyaya tam olarak hakim olan dünya tarihinin beşinci lideridir.


DÜNYA TARİHİNDE “MEHDİ” OLARAK İLK ZUHURU VE HİLAFETİNİN BAŞLAMA ZAMANI

MEHDİ (a.s.)’nin zuhurunun şu veya bu tarihte olacağını söylemek doğru değildir. Tarih belirten ifadeler yakin bir bilgi ifade etmemektedir. Bu tür bilgiler genel olarak ilhama yönelik bilgiler ve bilgi kaynaklarıdır. Gayb ın bilgisi yalnız ALLAH(c.c.)’ın katındadır.
İDARE SÜRESİ VE İDARE MERKEZİ VE İDARE HAREKETİ

Hilafet süresi YEDİ ile DOKUZ sene arasında değişebilir, ancak en kuvvetli olan idaresinin YEDİ YIL süreceğidir.



MEHDİ(a.s.)’nin hilafet merkezi ve hilafet süresince hareketi hakkında gelen rivayetlerde onun BEYT-İ MAKDİS denilen KUDÜS’te idare merkezi oluşturacağı ve görev süresince sünnet-i seniyye ile amel edeceği anlatılmıştır.
İDARE DÖNEMİNDE YAPACAĞI HİZMETLERİ

Ferdi, içtimai ve iktisadi alanda benzerine daha rastlanmamış bir rahatlama sağlayacak, akıllara hayret verecek şekilde mal dağıtacak, insanlar onun döneminde ekonomik alanda en rahat günlerini yaşayacaklar. Ümmetin sayısı artacak. Yağmur bol ve bereketli olarak inecek.


İDARE ŞEKLİ

Kur’an ve Sünnet ile amel edecek ve sünnetin tüm yönleri ile yayılmasını sağlayacak. Devletini Kur’an ve sünnet esaslarına göre idare edecek.


SANCAĞI

NEVF (r.a.)’tan rivayet edilmiştir. “MEHDİ(a.s.)’nin sancağında; “el-Bia’tü lillah / BİAT ALLAH İÇİNDİR.” Yazılıdır. (ed-Dani,el-Mukri,es-Sünenü’l-Varide fi’l-Fiten, c.5.s.1062. H. No:583)
İLK BİAT EDECEKLER

MEHDİ(a.s.)’ye ilk biat edecek olanlara: halk arasında KIRKLAR diye bilinen “EBDAL” zümresi ve “ASAİBdiye dile getiren VELİLER topluluğudur. Bu manada onu en iyi tanıyanlar ve bilenler velilerdir. Ayrıca MEHDİ (a.s.)’ye biat edecek sayıları BEDİR ASHABI kadar bir cemaatten bahsedilmektedir.

MEHDİ (A.S.)’NİN SÜFYAN İLE SAVAŞI

MEHDİ (a.s.)’nin zuhurunda önemli bir sebep ve ayrı bir yeri olan hadise SÜFYANİ ile savaştır.Bu konuda birçok rivayetler var.

SÜFYANİ’nin tarifi ile ilgili bir bahis açıp konuyu aralayan HEYTEMİ, SÜFYANİ’yi şöyle tarif etmiştir: SÜFYANİ, Ebu Süfyan (r.a.)’ın zürriyetinden gelen bir kişidir. (el-Heytemi, el-Feteva’l-Hadisiyye, s.40)

ÜSTAD BEDİÜZZAMAN Beşinci Şua’da bu konuyu yeterince açıklamıştır. Bediüzzaman (r.a.) Şöyle demektedir;

YEDİNCİ MESELE: Rivayet var ki: “SÜFYAN büyük bir alim olacak, ilim ile dalalete düşer. Ve çok alimler ona tabi olacak.”
MEHDİ (a.s.), RESULÜLLAH (Aleyhisselat ü ve’s-selam)’ın soyundan olup HZ. HASAN (r.a.)’ın torunlarındandır. Yeryüzü, zulüm ve haksızlıkla dolduğu bir dönemde; ahir zaman dediğimiz son zamanlarda gelir ve yeryüzünü adalet ve eşitlikte doldurur.
KIYMETLİ CEMAAT!

MUHAMMED B.HANEFİ (r.a.)

MEHDİ (a.s.), 7(yedi) veya 9 (dokuz) yıl idareci olarak kalacaktır. En kuvvetli rivayete göre MEHDİ (a.s.)’ın 7 YIL idareci olarak kalacağı bildirilmiştir.
KIYMETLİ CEMAAT!

MEHDİ (a.s.)’ı en iyi bilenler hadis-i şeriflerin açıkça beyan ettiği üzere ABDALLAR yani KIRKLARdır. MÜNAVİ’nin belirttiği gibi “arifler, mutasavvıflar” olarak adlandırılan Salih kişiler ve veliler topluluğu onu en iyi bilen zümredir.

MEHDİ (a.s.)’ın, insanların; “HANİ MEHDİ (A.S.) GELECEKTİ?” dedikleri ümitsizlik döneminde zuhur edeceği de gelen rivayetler arasındadır. Onun dönemini haber veren bazı hadiseleri şöyle sayabiliriz:

1.Zulmün yayılıp, adaletin kalkması,

2.İnananların sığınacakları bir sığınağı dahi bulamamaları,

3.Şam ve Irak yöresinde mali ambargoların artması,

4.Batılıların bu bölgelere girmeleri,

5.Fırat’ta altın için savaşın başlaması ve 18 yıl sürecek altın fitnesi,

6.Irak’ın idaresinin düşmesi ,

7. Para karşılığı kadınların satılması,

8. İnsanların ahlaki olarak bozulması,

9. Horasan’ın, Temim bölgesinden Şuayb b.Salih diye birinin zuhur edip, Mehdi (a.s.)’in idaresine zemin hazırlaması,

10. Süfyani’nin Mehdi(a.s.)’ın üzerine ordu göndermesi v.b.




KIYMETLİ CEMAAT!

ALLAH TEALA, her dönemde bir hidayetçi göndermiştir. Ahir zaman sayısız fitnelerin ve sıkıntıların kol gezdiği dönemdir. Bu kadar sıkıntı ve fitneyi kaldıracak olan zamanın hidayetçisinin yani MEHDİ (a.s.)’ın da fitnelerin üstesinden gelecek kadar yüksek vasıflarla donatılması ilahi bir adalettir. ALLAH TEALA ilahi nurunun tamamlanacağının sözünü vermiştir. Bu ilahi nuru tamamlayacak lider; hidayet, dirayet ve feraset cihetlerinden yüksek derecede donatılacaktır.(- mütevatir hadisler ışığında beklenen mehdi a.s. Ömer Faruk AKKAYA adlı kitaptan iktibas edilmiştir. Ahir zaman serisi:1-)





Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət