Ana səhifə

Şİddete karşi kadin buluşmasi 2 evde, okulda, sokakta, kişlada, GÖzaltinda şİddete son diyarbakır, 18–19 Mart 2006


Yüklə 41 Kb.
tarix18.07.2016
ölçüsü41 Kb.
ŞİDDETE KARŞI KADIN BULUŞMASI 2

EVDE, OKULDA, SOKAKTA, KIŞLADA, GÖZALTINDA ŞİDDETE SON

Diyarbakır, 18–19 Mart 2006

Birincisini 11-12 Aralık 2005’te Diyarbakır’da gerçekleştirdiğimiz “Şiddete Karşı Kadın Buluşması, Evde, Okulda, Sokakta, Kışlada, Gözaltında Şiddete Son” toplantısının ikincisini 18-19 Mart 2006’da Diyarbakır’da gerçekleştirdik. Hedefimiz, birbirinden farklı pratiklerden kadınların yan yana gelmesi, birbirini duyup, dinlemesi ve buradan şiddete karşı bir söz oluşturması, sonra da bu sözü çeşitli alanlara taşıyacak bir ortaklık kurması.

İkinci toplantıyı, birincisinde aldığımız ortak kararlar doğrultusunda kurguladık. Hem kaldığımız yerden devam etmemizi sağlayacak, hem de çerçevesini daraltarak derinleşebileceğimiz bir program oluşturmaya çalıştık.

Toplantıya, 11–12 Aralık toplantısına da katılan, aile-içi şiddetten anti militarizme, insan haklarından silahlanma karşıtlığına, gözaltında şiddetten savaşa, erkeklikten askerliğe, çevreye kadar çeşitli alanlarda çalışan 45 kadın katıldı. 45 kadınla 2 günlük bir çalışma yaptık.

İlk toplantıda, Uluslararası Barış Hareketi’nin kullandığı bir yöntemden yararlanmıştık Yapmaya çalıştığımız şuydu: Konuşmaya başlayacağımız konuları sunuşlarla açmak, küçük grup çalışmalarıyla etkileşimimizi başlatmak, 10’ar kişilik gruplarda da konumuz üzerinde ağırlıklı olarak konuşmak-düşünmek. İkinci toplantıda, sunuşların hiyerarşi yarattığını, bu nedenle olmaması gerektiğini ifade eden bazı katılımcıların eleştirilerini dikkate alarak yöntemde değişiklik yoluna gittik. Seçtiğimiz yöntem yine bütün katılımcıların aktif katılımını hedefliyordu. Bu yöntemi öneri olarak katılımcılara sunduk. 8’er kişilik gruplardan oluşan 3 küçük grup toplantısı planladık. Böylece oluşturulan 6 grupla belirlenen konular üzerinde derinleşme olanağına eriştik. Çalışmanın birinci günü, öğlene kadar olan oturumda ise biraz daha küçük gruplar oluşturduk. Her küçük grup çalışmasının ardından toplu paylaşımın gerçekleştiği genel oturumlara geçtik. Zamandan kazanmak için daha önce elektronik posta aracılığı ile gelen önerileri de dikkate alarak çalışma alanları ve coğrafi bölgeleri farklı kadınların bir araya gelmesine özen göstererek taslak listeler hazırladık.

Birinci toplantı sonunda, militarizmi, şiddeti, bunlar karşısında nerede, nasıl durmakta olduğumuzu konuşmaya başlamak ve kendi sesimizle konuşmaya başlamaya ağırlık vermek bir anlamda ortak istek olarak belirlenmişti. Toplantıdan ortak bir şeyle çıkmayı da istemiştik; ortak bir metin aklımıza gelen ilk şeydi. Bu nedenle ikinci toplantıda militarizm ve kadın dayanışması odaklandığımız konular oldu. Militarizm ve savaş hayatımızın neresinde? Biz militarizmin ve savaşın neresindeyiz? Deneyimlerimiz, düşüncelerimiz, hislerimiz, yaşadığımız açılımlar ve tıkanıklıklar… Anti militarizm, savaş karşıtlığı, barışçılık bizim için ne ifade ediyor? Aklımıza gelen “iyi örnekler”...“Her türlü şiddete karşıyız” diyebiliyor muyuz? Nerede demekte zorlanıyoruz? Ezilmişlik ile politika arasında nasıl bir ilişki kuruyoruz? Kadınlar arasındaki farklılıklara rağmen bir dayanışma mümkün mü? Dayanışmadan ne anlıyoruz? Bundan sonraki adımlar neler olabilir? Hayatımızda ve çevremizde şiddete – militarizme dair değiştirmek istediklerimiz? Değiştirmek için ne yapabiliriz? Ortak sözümüz, duruşumuz olabilir mi? Yanıt aramaya çalıştığımız sorulardı.


Toplantı öncesinde program taslağını katılımcılara yollayarak tartışmaya açmıştık. Gelen yazılı önerileri de programa yansıtmıştık. Toplantıya, 11–12 Aralık toplantısını özetleyerek başladık; neleri, nasıl konuşmuştuk, ne tür önerilerimiz olmuştu. Sonra da yöntem tartışmasına geçtik. Üçer kişilik gruplar geçen toplantıya dair hislerini, düşüncelerini ve bu toplantıdan beklentilerini paylaştılar, öneri geliştirdiler. Toplu paylaşımda her grup beklenti ve önerilerini paylaştı. Oturumun kolaylaştırıcısı tarafından öneriler toplandı, değerlendirildi ve toplantıdan nasıl bir sonuç istendiği konusunda ortak görüş geliştirilmeye çalışıldı. Sunuşların olmaması katılımcıların çoğu tarafından “bir kayıp” olarak ifade edildi.
İki gün boyunca militarizm ve kadın dayanışmasına odaklandığımız çalışmanın birinci küçük grup toplantısında Militarizm ve savaş hayatımızın neresinde? Biz militarizmin ve savaşın neresindeyiz? Deneyimlerimiz, düşüncelerimiz, hislerimiz, yaşadığımız açılımlar ve tıkanıklıklar… tartışıldı. İkinci küçük grup toplantısında ise Anti militarizm, savaş karşıtlığı, barışçılık bizim için ne ifade ediyor? Aklımıza gelen “iyi örnekler”...“Her türlü şiddete karşıyız” diyebiliyor muyuz? Nerede demekte zorlanıyoruz? Soruları tartışıldı. Bu tartışmalar,

günün sonunda yapılan genel bir oturumla toplu paylaşım gerçekleştirildi.


İkinci gün, üçüncü ve son bir küçük grup toplantısı yapıldı. Ezilmişlik ile politika arasında nasıl bir ilişki kuruyoruz? Kadınlar arasındaki farklılıklara rağmen bir dayanışma mümkün mü? Dayanışmadan ne anlıyoruz? Bundan sonraki adımlar neler olabilir? Hayatımızda ve çevremizde şiddete – militarizme dair değiştirmek istediklerimiz? Değiştirmek için ne yapabiliriz? Ortak sözümüz, duruşumuz olabilir mi? Soruları tartışıldı. Bu tartışma da öğleden sonraki genel oturumda bütün katılımcılarla paylaşıldı. Toplantıyı iki günün değerlendirilmesi ve bundan sonra atılacak adımların planlanması ile bitirdik.
Toplantı sonunda, katılımcılar arasında haberleşme ve tartışmayı sürdürmek üzere bir e-grup oluşturulmasına karar verildi.

Üzerinde tartışılan birçok öneriden birkaçı şöyleydi:


Kısa vadede;

ortak duyuru çıkarmayı önerenler oldu. Bunu en kısa zamanda yapmayı önerenler oldu. Ama bunda bir anlaşma sağlanamadı.



Orta vadede;

  • e-grup: Yalnız haberleşme ve duyuru için, bir de tartışmayı sürdürmek için olmak üzere iki ayrı öneri var. Genellikle bu çalışmanın devamı olarak ve duyurular için kullanmak üzerinde anlaşma sağlandı.

  • “Siyahlı kadınlar” türünden bir örgütlenmeye gidebileceğimiz. Ama bunda da geçmişteki siyah protestolar/kendi siyah protestolarımızı yaratmak önerildi.

  • Mili-turizme katılmak (Ankara) 13 Mayıs’ta. Bir de, “fe-mili-turizm” gibi bağımsız bir örgütlenmeyi kendimizin gerçekleştirmesini önerenler oldu. Eylem örnekleri: Bölgede gezerek, piknik yaparak…

  • Diyarbakır’daki kadın kuruluşları olarak bir buluşma gerçekleştirmek (kadın hareketi-feminist hareket tartışmasını yapmak amacıyla)

  • Türkiye’nin her köşesinden gelen kadınları, her yörenin mutfağında, kadınlık ortak paydasında buluşturmak,

  • Gezen Mor Çarşı benzeri kadınların el emeği ürünlerini değerlendirebilecekleri mecralar yaratmak,

  • Kadın Barış Enstitüsü benzeri kurumsallaşmalara gitmek


Uzun vadede,

  • Mağduriyetlerin eşit ilişkilenmesini sağlayacak politik bir mekanizma yaratmak önerildi. Türkiyeli feministler olarak (hakikat komisyonları yerine), ezber bozarak hakiki bir dokunma sağlamak için.

  • Bu buluşmaların devam etmesi önerildi.

Bu önerileri bir süre İnternet aracılığı ile tartışmaya devam etme kararı alındı.
Toplantının gideceği yer kadar toplantının kendisini önemsedik. Birbirinden farklı kadınlar bir araya gelmiştik. Bu çeşitliliği zenginlik olarak gördük. Ortaklığımızı keşfetmeyi, farklı dilleri anlamayı, birbirimizle dayanışmayı önemsedik. Bu sadece kadınların hayatı değil, Türkiye’de mevcut siyaset anlayışının yarattığı toplumsal sorunlar karşısında umut olması açısından da önemlidir.
Kadınlar şiddete karşı buluştular ve evde, okulda, sokakta, kışlada, gözaltında şiddete son dediler.






Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət