Ana səhifə

SAĞlik bakanliği temel sağlik hizmetleri


Yüklə 1.15 Mb.
səhifə1/11
tarix26.06.2016
ölçüsü1.15 Mb.
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11





T.C.


SAĞLIK BAKANLIĞI
TEMEL SAĞLIK HİZMETLERİ

GENEL MÜDÜRLÜĞÜ


(SAĞLIK TURİZMİ BİRİMİ)

MEDİKAL TURİZM ARAŞTIRMASI

(Birinci Bölüm)

Ekim – Aralık 2010

Ankara

“ Sağlıkta dâhil pek çok şeyin küreselleştiği ve küreselleşmek zorunda olduğu bir dünyada öncü politikalar geliştirerek olaylara ve gelişmelere yön veren ülke olmakla kendi kabuğuna sıkışmış, gecikmiş ve ardıl adımlarla olayların ve gelişmelerin arkasından gitmek arasında bir tercih var önümüzde…”

T.C. Sağlık Bakanlığı

Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü



Dr. Dursun AYDIN - Sağlık Turizmi Birimi Koordinatörü

Drs. Cemal YILMAZ – Sağlık Turizmi Danışmanı

Aralık 2010 – Ankara

Copyright©2010
İÇİNDEKİLER
I. Sağlık Turizmi Birimi Koordinatörünün Önsözü

II. Araştırmacının Önsözü

III. Yönetici Özeti
İÇİNDEKİLER

A. SAĞLIK TURİZMİ YURTDIŞI ARAŞTIRMASI – I




  1. ARKA PLAN

  2. 2011 Yılı Sağlık Turizmi İkinci ve Üçüncü Araştırmaları

  3. Araştırma Yöntemi ve Verilerin Derlenmesi

  4. Kısa Tarihçe

  5. Sağlık Turizminde Tanımlar

5.1. Medikal Turizm

5.2. Termal ve SPA-Wellness Turizmi

5.3. İleri Yaş ve Engelli Turizmi


  1. Türkiye’DE GENEL Turizm İÇERİSİNDE SAĞLIK TURİZMİNİN DURUMU

6.1. Genel Turizme Kısa Bakış

6.2. Genel Turizmden Elde Edilen Gelir

6.3. Türkiye’de Sağlık Turizmi Verileri

6.4. Medikal Turizmini Besleyen Nedenler

6.5. Medikal Turizminde Tersine Akış

6.6. Medikal Turizmin Riskleri ve Önündeki Engeller

6.7. Medikal Turizmde Öne Çıkan Ülkeler
B. MEDİKAL TURİZMİN LİDER ÜLKELERİ


  1. HİNDİSTAN

    1. Ülke Kimliği,

    2. Hindistan Sağlık Turizmi

    3. Hindistan Sağlık Sistemi

    4. Hindistan Sağlık Turizmi Hizmetlerinde Uygulanan Ücretler




  1. TAYLAND

    1. Ülke Kimliği

    2. Tayland Sağlık Turizmi

    3. Tayland Sağlık Sistemi

    4. Tayland Sağlık Turizmi Hizmetlerinde Uygulanan Ücretler




  1. SİNGAPUR

    1. Ülke Kimliği

    2. Singapur Sağlık Turizmi

    3. Singapur Sağlık Sistemi

    4. Singapur Sağlık Turizmi Hizmetlerinde Uygulanan Ücretler




  1. AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ

    1. Ülke Kimliği

    2. ABD Sağlık Turizmi

    3. ABD Sağlık Sistemi

    4. ABD’de Sağlık Hizmetlerinde Uygulanan Ücretler




  1. MALEZYA

    1. Ülke Kimliği

    2. Malezya Sağlık Turizmi

    3. Malezya Sağlık Sistemi

    4. Malezya Sağlık Hizmetlerinde Uygulanan Ücretler




  1. TÜRKİYE’DE SAĞLIK TURİZMİNE GENEL BAKIŞ

  2. EKLER

  3. KAYNAKÇA


I. SAĞLIK TURİZMİ BİRİMİ KOORDİNATÖRÜNÜN ÖN SÖZÜ

Türkiye; sağlık turizminde bölgesel bir güç…

31 Mart 2010 tarihinde kurulan Sağlık Turizmi Birimi geçtiğimiz yıl yoğun bir yılı geride bırakırken 2011 yılına bir önceki yılın bilgi ve tecrübe birikimiyle girmektedir.


Ülkemizde sağlık turizmi alanında yapılan çalışmaların eşgüdümünün sağlanması, bu alanda tedavi ve sağlık hizmeti sunan kurum ve kuruluşlarda aranması gereken standartların belirlenmesi ve buna bağlı olarak akreditasyon sürecinin başlatılması amacıyla çeşitli planlamalar yapmış bulunuyoruz.
Sağlık turizminin alt türevlerinden olan gerek medikal gerekse termal ve ileri yaş turizminde söyleyeceği pek çok söz bulunan Türkiye gibi bölgesel bir güce yakışan öncelikli olarak kendi sınırları içerisinde mutfak çalışması yaparak bu alanda çalışan kamu ve özel sektörden paydaşlarıyla hedefini belirlemesi, buna uygun plan ve stratejilerini ivedilikle geliştirmesidir.
Bilindiği üzere politika ve strateji belirlenmesi yeterli veri ve bilgiye gereksinim duyar. Ülkemiz her ne kadar sağlık turizminde çok gerilerde olmasa da sağlık turizminin nispeten yeni bir alan olması nedeniyle bu alanda çok fazla araştırma ve inceleme bulunmadığı için birçok çalışmaların ilklerini yapma durumumuz söz konusu olmaktadır. Nitekim elinizdeki bu çalışma da bu alanda yapılan çalışmaların ilkini teşkil etmektedir.
Sağlık Turizmi Danışmanımız Drs. Cemal Yılmaz tarafından yapılan bu “ Yurtdışı Sağlık Turizmi Araştırmasının” birincisini oluşturan “Medikal Turizm” araştırmasını takiben 2011 yılında “ İleri Yaş ve Engelli Turizmi” VE “ Termal Turizmi / SPA-Wellnes” olmak üzere diğer bölümlerinin araştırmasının yapılması planlanmaktadır.
Bu çalışmaların bu alandaki bilgi boşluklarının doldurulmasına katkıda bulunmasını umar 2011 yılının ülkemiz için güzellikler getirmesini dilerim.
Dr. Dursun AYDIN

Sağlık Turizmi Birimi Koordinatörü


II. ARAŞTIRMACININ ÖN SÖZÜ

Pek çok ülkenin ortak paydası; Sağlık Turizmi…
Sağlık Turizmi küresel ölçekte sloganlarla ifade edilme dönemini gerilerde bırakıyor artık ve yeni küresel oluşumların merkezinde konuşlanmaya başlıyor. Küresel ölçekte kültürel, ekonomik, sosyal ve sağlık alanında ciddi fay hattı kırılmalarının yaşandığı, yeni dünya düzenlerinin oluşmaya başladığı günümüzde Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada meydana gelen bu değişimlere bigâne kalması düşünülemez.
Sağlık turizmini de kapsayan sağlıkta genel değişim ve dönüşüm devletlerin siyasi, kültürel, sosyal, istihdam, mali yapı ve sosyal güvenlik gibi makro politikalarından ayrı düşünülemeyecek kadar birbirine bağlı ve iç içe geçmiş temel ve stratejik konuların başında gelmektedir. Bu değişim ve dönüşümün temel öğelerinden birini oluşturan sağlık turizmi sanıldığının aksine oldukça fazla alan ve disiplinle ilintili ve ilgili bulunmakta.
Ulus devletlerin kendi öz varoluş gerekçelerinden sapmadan esnek davranarak kendi yüksek çıkarları temelinde başka ülkelerle siyasi, kültürel ve ekonomik işbirliğine yönelmesi kaçınılmaz bir durum olarak zuhur ettiği gibi sağlık turizmi alanında da benzer işbirlikleri kaçınılmaz bir gerçeklik olarak önümüze çıkmakta.
Ülkemizin sahip olduğu hastane ve sağlık kurumlarının gelişmiş ve ileri teknolojiyle donatılmış altyapı ve yetişmiş doktor ve sağlık elemanları gibi nitelikli insan kaynaklarına sahip olması Türkiye’nin medikal turizmde dünya sıralamasında ilk 5’e girmesini mümkün kılabilecek asli unsurlardır.
Elinizdeki bu mütevazı araştırmanın birinci bölümünü oluşturan “ Medikal Turizm ” araştırmasında, sağlık turizminde dünyada şu anda önde giden Hindistan, Tayland, Malezya, Singapur ve Almanya gibi ülkelerin aslında Türkiye’den altyapı ve sağlık elemanı açısından çok ileri olmasından değil özel sektör ve devlet kurumlarının birlikte çalışarak ortak politika ve stratejiler geliştirme becerilerini göstermelerinden kaynaklanmaktadır.
Bu nedenle artık küresel bir seyir takip eden ve pek çok ülkenin ortak paydası olmaya başlayan sağlık turizminde bu işbirliğini gerçekleştirme ve artı değer oluşturma sırası 2011’de artık güzel ülkemiz Türkiye’de diye düşünüyorum.
Drs. Cemal Yılmaz

Sağlık Turizmi Danışmanı / Araştırmacı

III. YÖNETİCİ ÖZETİ

Araştırma

Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışmalarını yürüten Sağlık Turizmi Birimi kurulduğu Mart 2010’dan beri yoğun bir şekilde çalışmalarına devam etmektedir.


2010 yılını kuruluş ve altyapı oluşumuna tahsis eden Birim ekim-Aralık 2010 tarihleri arasında elinizdeki bu envanter araştırmasını yapmış bulunmakta. Bu araştırmada, sağlık turizmi alanında yurtdışında yapılan çalışmalar incelenmiş, gelişmeler takip edilmiş, sağlık turizminde öne çıkan ülkelerin durumları irdelenmiş, iç ve dış dinamiklerine bakılmış ve başarılarının arkasında yatan asli unsurlar anlaşılmaya çalışılmıştır. Elinizdeki bu medikal turizm ağırlıklı ilk araştırmadan sonra 2011 yılında sağlık turizminin diğer bileşenleri ayrıntılı olarak incelenecektir.
Kavramlarda belirsizlik

Bu arada sağlık turizmi alanında gerek ülkemizde gerekse uluslar arası alanda ciddi bir kavram kargaşasının hüküm sürdüğü görülmekte. Bir yanda sağlık turizmi derken medikal turizm kastedilmekte diğer yandan termal turizm ve SPA-Wellness kastedilmektedir. Gerek medikal turizm gerekse, SPA-Wellness de buna dâhil olmak üzere, termal turizm ile ileri yaş ve engelli turizmi, sağlık turizminin alt bileşenleri olmasın rağmen sağlık turizmi terimi ile bütün bu türevler münferiden sağlık turizminin kendisi ve topyekûnu olarak anlaşılmıştır.


Sağlık turizmi yalnız medikal veya termal turizm olmayıp bütün bunların bir araya gelerek oluşturdukları bir üst kavram olarak anlaşılıp türevlerinin de buna göre tanımlarının yapılması daha doğru olacaktır.
Bu nedenle biz bu çalışmalarımızda sağlık turizmi kavram ile tüm bileşenlerini birlikte kastedip bu kavramı yalnız bir bileşene münhasır kılmayacağız.

Sağlık turizminin geleceği

Sağlık turizmi nereden bakılırsa bakılsın önüne geçilemeyecek ve geçilmemesi de gereken bir olgu olarak karşımıza çıkmakta. Ülkeler arasında işbirliği ve ortaklıkların artması, bireyin sınır ötesi seyahat özgürlük ve imkânının artması, sınırların daha kolay aşılması ve vize gibi bunu önleyici engellerin azalması, sağlık turizminin ülkelerin gelirlerinde ciddi artışlara sebep olması, gezi ve tatil turizminin bıraktığı gelirlerin (ortalama 650 Dolar) kişi başına sağlık turizminden elde edilen gelirlere oranla çok düşük kalması pek çok ülkenin sağlık turizmini bir politika olarak ele almasına ve bu alanda ciddi yatırımlar yapmaya yönelmesine sebep olmuştur.

Amerika’da yapılan bir araştırmada yurtdışında sağlık hizmetleri almak için en azından 6.000 (altı bin) Dolar ve üstü harcamalarda tasarruf yapıldığı, bu miktarın altında kalan tedavilerde yurtdışına gitmenin bir tasarruf sağlamadığı belirtilmekte. Diğer yandan, yapılan tedavi ve sunulan hizmetlerin çeşitliliği ve bunlar arasında çok ciddi fiyat farkları olması nedeniyle sağlık turizminde turist başına ortalama bir fiyat vermek oldukça zor görünmekte. Bununla birlikte açık kalp ameliyatı, kök hücre nakli, diz ve kalça yenilemeleri gibi karmaşık ve ağır tıbbi müdahalelerde on binlerle ifade edilen miktarlar söz konusu olabilmektedir.
Bu nedenle Hindistan, Almanya, Malezya, Singapur, Amerika Birleşik Devletleri ve Tayland gibi ilk 10’a dahil olan ülkelerde özellikle ciddi girdiler sağlayan tedavi türleri öne çıkmakta.
Ayrıca bu ülkeler kamu ve özel sektör paydaşları olarak birlikte işbirliğine yönelmiş, ülkeleri yararına artı değer oluşturarak politika ve alt yapılarını buna göre kurgulamışlardır. Örneğin Almanya, 11 Eylül saldırılarından sonra yeni bir destinasyon arayan özellikle zengin körfez ülkelerinden gelen hastalara kucak açarak ABD’den boşalan yeri doldurmayı başarmıştır. Sessiz sedasız yürüyen Almanya, Kuveyt başta olmak üzere diğer zengin Arapları ülkesine çekmekte ve bu guruba sağlık hizmetleri sunmakta epey yol almış bulunmakta.
Aynı şekilde, sağlık turizminde dünya genelinde birinciliğini koruyan Hindistan 2012 yılında 1 milyonu aşkın sağlık turisti sayısına ulaşmayı hedeflemektedir.
Dünyanın şimdi sağlık turizmi bağlamında yeniden şekillendiği, ya da diğer bir ifadeyle ayrıştırılıp pazar bölgeleri olarak işaretlendiği ve sunucu ülkeler tarafından pay edilmeye başlandığı göz önüne alınırsa Türkiye olarak nereye yoğunlaşacağımız, hedef kitlemizi kimlerin oluşturacağı, belirlediğimiz hedeflere ulaşabilmek için tanıtım konusunda nasıl bir yöntem izleyeceğimiz gibi konularda tüm paydaşlarla oturup ivedilikle plan ve stratejiler yapmaya başlamamız tarihi bir zorunluluk olarak ortaya çıkmakta.
Sağlık turizminin ülke için riskleri

Sağlık turizmi iki tarafı keskin bir bıçak görüntüsü vermekte; bir yanda ülke ekonomisine sağlayacağı mali ve istihdamla birlikte siyasi ve sağlık altyapısının gelişmesine olan katkılarının yanı sıra ülke içerisinde bir takım dengesizliklerin de oluşumuna sebebiyet vermesi söz konusu olabilmekte. Tayland’da olduğu gibi nitelikli doktor ve sağlık personelinin kamudan daha fazla kazandıkları özel hastane ve diğer sağlık kuruluşlarını tercih etmeleri nedeniyle kamu hastanelerinde nitelikli doktor ve sağlık personeli sorunu ortaya çıkarabilmekte.


Diğer yanda özel hastanelerin daha yüksek ücretler ödeyen yabancı hastalara öncelik vermesi sonucunda yerli hastaların ikinci sınıf hasta muamelesi görmesi ancak kapasite fazlalığı ortaya çıkma ve yatakların boşalmasından sonra yerli hastaların tedavi edilmesi ve yabancılara öncelik verilmesi gibi başka riskleri de beraberinde getirme ve ülke içerisinde sosyal huzursuzluk ortaya çıkmasına sebep olma gibi durumlarla karşı karşıya kalınabilir.
Bununla birlikte mademki sağlık turizmi önüne geçilemeyen bir vaka olarak karşımıza çıkmakta ve biz istesek de istemesek de bu küresel gelişim kendi mecrasında akacak o halde öncül adımlar atarak tüm risklerin hesaplandığı, özel sektör paydaşlarıyla durumun istişare edildiği, yerli ve yabancı hastalara sağlık hizmeti sunumunda bir dengenin belirlendiği belki de kota konduğu, olası risklerin olabildiğince azaltıldığı bir yöntem geliştirme yönüne gidilmelidir.
Risk alarak gelişmeleri kontrollü bir şekilde yönlendirmek ve karar süreçlerine ve aşamalarına etki etmek, önlenemez bu küresel gelişmede hiçbir şey yapmadan nasıl bir şekil alacağı kestirilmeksizin kendi başına kaotik bir seyir takip etmesine izin vermekten daha iyidir.
ABD muamması

Türk hastane ve sağlık kurumları üzerinde Amerika Birleşik Devletleri sihirli ve gizemli bir etkiye sahip gözükmekte. Pek çok hastane ve sağlık kurumu, bir zamanlar bizden hasta çeken ABD’den bu sefer tedavi için Türkiye’ye hasta getirmeyi bir prestij olarak algılamakta ve bu konuda yatırım yapmaktadır. Örneğin çok yaygın yanlış algılamalara göre ABD’den yakın dönemde 6 milyonluk büyük bir sağlık turisti pastası ortaya çıkacağı ve bunun yüzde 10’nun dahi Türkiye’ye çekilmesinin çok büyük girdiler sağlayacağı gibi çok sığ yaklaşımlar görülmekte.


Bu beklenti aşağıda belirtildiği gibi bazı açılardan temelsiz olup, istendik düşünce ve pembe yaklaşımlar nedeniyle pek çok kurum ve kuruluş ABD pazarına yaptığı ciddi yatırımın sonucunda beklediği girdileri elde edememekten dolayı çok ciddi hayal kırıklıkları yaşayabilir, olası zararları yüklenmek zorunda kalabilir. Bu nedenle özellikle şu konulara dikkat edilmesinde fayda mülahaza edilir;


  1. Bu araştırmanın ileriki bölümlerinde de görüleceği üzere yurtdışında tedavi ve sağlık hizmetleri almak isteyen ABD’li yurttaşların profili yüksek olmayıp orta ve düşük gelirli, kendi ülkesinde ya hiç sigortası olmayan ya da diş, göz gibi konularda yeterli sigorta kapsamına sahip bulunmayan kişilerden meydana gelmektedir. Gelir yönüyle zayıf olmaları onları Meksika, Kosta Rica, Brezilya, Hindistan, Malezya, Singapur gibi oldukça ucuz ama kaliteli hizmet sunan ülkelere yönlendirmekte. Bu nedenle Türk hastane ve sağlık kurumlarının iyi fiyat analizleri yapmaları ve buna göre ABD pazarına bakmaları daha akılcı olacaktır. Ayrıca ABD’li hastaların sağlık hizmetleri alımında davranış ve tercih analizlerinin iyi yapılması gerekir.




  1. ABD’li sağlık sunucuları, ABD sağlık ve sigorta sisteminde yapılacak bazı düzenleme ve iyileştirmeleri beklemekte. Sağlık sisteminde yapılacak bazı reformlar bir anda ABD’li yurttaşların yurtdışı seyahatlerinde büyük düşüşler meydana getirebilir. Aslında ABD sağlık altyapısı ve doktor ve sağlık personeli açısından hala dünyanın önde ülkelerinden birisidir. Dolayısıyla ABD pazarına aşırı yüklenme çok riskli olup iyi analiz edilerek yapılırsa daha akılcı olacaktır.




  1. ABD bir yanda kendisi yurtdışına hasta gönderirken diğer yanda kendisi özellikle Latin Amerika, Ortadoğu ve Avrupa’dan zengin ve paralı hastaları çekerek yılda 1 milyar Dolar civarında sağlık turizminden gelir elde etmektedir. Bir diğer ifadeyle ABD, düşük gelirli yurttaşlarına sağlık hizmetleri sunmada isteksiz davranırken yurtdışından zengin ve paralı hastalara yüksek düzeyde kaliteli tedavi ve sağlık hizmetleri sunmaktadır.


Sağlık turizmi verilerinde tutarsızlıklar

Nispeten yeni bir alan olması hasebiyle sağlık turizmi alanında çok boşluklar ve gri alanlar bulunmakta, mevcut veriler arasında zıtlıklar ve ciddi yanlışlıklar söz konusu olabilmekte. Örneğin bazı kaynaklar sağlık turizmi girdilerinin 2010 yılında 100 milyar Dolar olacağını belirtirken diğerleri en fazla 60 milyar Dolar olacağını belirtmekte. Bu iki rakam arasında 40 milyar Dolar gibi çok ciddi farklılıklar bulunmakta. Bu nedenle sağlık turizmi alanında kullanılan ve ortada dolaşan bilgi ve verileri doğrulanmadıkları sürece ihtiyatla ele almakta fayda vardır.


A. SAĞLIK TURİZMİ TANIM VE TARİHÇESİ



  1. ARKA PLAN

Bu araştırma T.C. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri bünyesinde faaliyet gösteren Sağlık Turizmi Biriminin bir çalışması olarak dünyada sağlık turizmi alanında öne çıkan ülkelerin belirlenmesi, bu alandaki gelişmelerin takip edilmesi, örneklerinin araştırılması ve konuyla ilgili bir envanterin çıkarılması amacıyla Ekim –Aralık 2010 döneminde yapılmıştır.


31 Mart 2010 tarih ve B100TSH000000 Sayı ile Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri bünyesinde resmen kuruluşu tamamlanan “SAĞLIK TURİZMİ BİRİMİ” ile Ülkemizde Sağlık Turizmi alanında sunulan hizmetlerin tek elden denetimlerinin yapılabilmesi ve yönlendirilebilmesi, özel ve öncelikli sağlık programlarının geliştirilip uygulanabilmesi, Sağlık Turizmi hizmetlerinin ülkemizde standardize ve akredite edilmesi ve tek elden yönlendirilebilmesi hedefine katkıda bulunmayı amaçlayan elinizdeki bu çalışma bu alanda yapılacak diğer pek çok çalışmanın ilk ve öncü adımını oluşturmaktadır1.


  1. 2011 YILI SAĞLIK TURİZMİ İKİNCİ VE ÜÇÜNCÜ ARAŞTIRMALARI

Nitekim 2011 yılında, elinizdeki bu çalışma temelinde ikinci ve üçüncü bölümlerin geniş ve ayrıntılı çalışmaları planlanmış bulunmaktadır. Sağlık turizminde öne çıkan ülkeleri daha yakın takibe almayı, bu ülkelerdeki altyapı ve politikaları incelemeyi, sağlık turizminin bu ülkelerde meydana getirdiği ya da beklenen sosyal, kültürel, sağlık açısından etkilerini araştırmayı hedefleyen devam niteliğindeki 2011 araştırması ile ülkemizin kendi sağlık turizmi politikalarını belirlerken gereksinim duyduğu bilgi ve belge birikiminin gerçekleşmesi hedeflenmektedir.


Yine 2011 yılı içerisinde yapılması zorunluluk arz eden çalışmalardan bir diğeri de sağlık turizminde standardizasyon ve akreditasyon çalışmaları ile mevzuat çalışmaları olacaktır. Mevzuat oluşumuna temel teşkil edecek olan standardizasyon ve akreditasyon çalışmaları başta üniversiteler olmak üzere diğer ilgili tarafların katılımıyla birlikte ele alınacaktır.
Sağlık Turizmi Birimi tarafından 2011 yılında yapılacak diğer tüm çalışmalara ilişkin olarak ayrıntılı bilgiler Birim’in 2011 Yılı Çalışma Planı’nda yer almaktadır.

  1. ARAŞTIRMA YÖNTEMİ VE VERİLERİN DERLENMESİ

Bu araştırmamızda öncelikli olarak kaynak ve literatür araştırması yaptık. Bilimsel ve akademik çalışmaların azlığı ve eksikliği çok ciddi bir sorun olarak önümüze çıkmıştır. Türkiye’de gazete haberleri ve bazı makalelerin ötesinde oldukça sınırlı ve az akademik çalışmalar bulunmakta. Yurtdışında belki bize nazaran daha fazla araştırma ve çalışma yapılmış olmasına rağmen bunlarında da ihtiyacı karşılamaktan çok öte olduğu gibi ulaşılan bulgu ve bilgilerin denetlenebilirliği ve sağlamasının yapılabilirliği konusunda çok ciddi soru işaretleri bulunmakta.


Sağlık turizminin diğer bilim dallarına nazaran oldukça yeni olması ve bu alanda yapılan sınırlı çalışmalarında özellikle son 10 yıl gibi kısa bir geçmişe dayanması nedeniyle eldeki verilerin birçoğu güvenilirlik açısından ciddi bir sorgulamaya gerek duymakta. Bunların pek çoğu ciddi eksikler ve tabanı doldurulamayan sayı ve rakamlarla dolu bulunmakta ve hatta bazıları da birbirlerini tekzip eder bilgi ve belgeler içermekte. Örneğin uluslar arası arenada sağlık turizminin çok büyük bir pazar olduğu belirtilerek gelecekte bu pazarın daha da büyüyeceğinden, sağlık turisti akışının milyar dolarla ifade edilen bir pazar doğurduğundan ve daha da doğuracağından bahsedilmesine ve büyük bir ihtimalle bu öngörülerin gerçekleşme ihtimalinin çok yüksek olmasına rağmen elimizde hala yeterli ve doğrulanabilir veriler bulunmamaktadır.
Sağlık turizminin önünde duran handikaplardan birini bu doğrulanabilir bilgi ve veri eksikliği oluşturmaktadır. Örneğin 2007 yılında yapılan bir çalışmada2 o dönemde yurtdışına tedavi amaçlı seyahat eden Amerikalıların sayısı 750.000 olarak verilirken 2010 yılında bu sayının 6 milyon olacağı öngörülmekte. Bu gün ise bu öngörünün gerçekleşmediği, çok gerilerde kalındığı, ulaşılan rakamların ancak birkaç yüz binle ifade edilebildiği görülmektedir. Aynı şekilde o dönemde sağlık turizminin yıllık girdilerinin 60 milyar Dolar olduğu, bunun da her yıl % 20 civarında aratacağı ve 2010 yılında 100 milyar Dolara ulaşacağı öngörülürken bugün bu rakamın ancak 40 milyar Dolar civarında seyrettiği görülmektedir3.

Verilerdeki bu tutarsızlıkların yanı sıra karmaşanın sürdüğü bir diğer alanda tanımlar konusunda kendini göstermekte. Hala sağlık turizminin ne olduğu ve nasıl olması gerektiği konusu tam olarak netleşmiş bulunmuyor. Sağlık turizmi denince kimi medikal turizmi anlıyor kimisi kaplıcaları anlıyor kimisi de buna daha farklı anlamlar yüklüyor. Bu araştırmanın ilerleyen bölümlerinde tanımlar konusunu daha geniş olarak ele alacağız.

Belki de sağlık turizminin tam bir bilim dalı olarak üniversitelerde hak ettiği kurumsallaşmayı henüz kazanamaması bu karmaşanın yaşanmasında en büyük etken olarak gösterilebilir. Sağlık turizmi alanındaki hızlı evrilmelere bakacak olursak bilim dünyasının bu fenomene el atması ve konuyu kavramsal temellere oturtması yakın zamanda olası gözüküyor. Ülkemizde de buna bir ivme kazandırmak ve üniversitelerimizi konuya duyarlı hale getirmek amacıyla Sağlık Turizmi Birimi 2011 yılında bazı üniversitelerimizle bir takım işbirliği projeleri üzerinde çalışmayı planlamaktadır.
Bu olumsuzlukların yanı sıra diğer yandan bu alanda önemli gelişmelerin olduğunu da memnuniyetle müşahede etmekteyiz. Örneğin sağlık turizmi medyanın ve pek çok hastane ve sağlık sunucularının dikkatini yakalamış bulunmakta olup bu konuda yazılan makaleler, kılavuzlar ve yayınlar sürekli artmaktadır. Medikal turizm üzerine internette4 (google) yaptığımız bir araştırmada 3 milyondan fazla bağlantı tespit etmiş bulunuyoruz.
Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi sağlıkla ilgili olan tüm taraflar için bu yeni fenomenin ne olduğu ya da ne olmadığı, ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel etkilerinin iyice araştırılması ve incelenmesi çok önem arz etmektedir.


  1. KISA TARİHÇE

Her ne kadar sağlık turizminin geçmişini binlerce yıl öncesine kadar götüren çalışmalar bulunsa da bunların biraz zorlama olduğu kanaatini taşıyorum. Belki sağlık turizminin bazı unsurlarını taşıyan bu çeşit hareketliliklerin söz konusu olması bu çalışmaların sağlık turizminin geçmişini binlerce yıl ötesine dayandırma gayretlerinde bir esin kaynağı olmuş olabilir. Bu hareketliliklerin ilk dönem insanları için çok bilinçli ve organize yapılan hareketlilikler olmadığı kesindir.


Tıbbın ve günümüz tedavi yöntemlerinin hiç birinin bulunmadığı o dönemlerde doğa ve doğal olaylar karşısında insanların çaresiz kalmaları, ortaya çıkan hastalıklarla baş etmede zafiyet göstermeleri ileri derecede bir kadercilik anlayışının gelişmesine, birçok sorunun çözümünü metafizik güçlerine bırakmaya yol açmıştır. Birde o dönemlerde seyahat ve yol güvenliğinin olmayışı insanların bulundukları bölgelerin dışında sağlık aramalarının önünde büyük engeller oluşturmaktaydı.
Bununla birlikte çok uzaklarda olmamak koşuluyla yakın çevrelerde bulunan ılıca, kaplıca, sıcak su tedavileri ve tıbbi müdahaleler konusunda düzenli olmayan bazı hareketlilikler göze çarpmaktadır. Bu hareketliliklerin günümüz sağlık turizminin gelişimine dayanak teşkil edip etmediği konusunda elimizde yeterli bilgi ve bulgunun var olduğunu söylemek oldukça zordur.
Günümüz sağlık turizminin unsurlarının daha yoğun olarak bulunduğu dönemi 19. Yüzyıldan itibaren başlatmak daha doğru olacaktır. Özellikle daha az gelişmiş ülkelerden Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri gibi gelişmiş ülkelere tedavi amaçlı yapılan seyahatlerdir bunlar. Bu tür medikal turizm seyahatlerinin şimdiki gelişmiş ülkelerden daha az gelişmiş ülkelere sağlık hizmeti almak amacıyla giden insanların yaptığı medikal turizm tanımından çok farklı olduğu gayet açıktır.
Rönesans’tan sonra teknik, ekonomi, sosyal ve tıp alanında hızlı bir değişim ve gelişim sürecine giren Batı ülkelerinde ararda gelen buluşlar ve teknik ilerlemeler ve bunların günlük çeşitli yaşama alanlarında uygulamaya başlanması hastalıklarla mücadele edilmesi ve pek çok tıbbi müdahalelerin önünü açmıştır. Daha az gelişmiş ülkelerden nispeten gelişmiş ülkelere doğru tıbbi tedavi hizmetlerinden yararlanmak amacıyla yapılan bu tür seyahatler bir tercihten daha ziyade bir zorunluluktan ortaya çıkmaktaydı.
Her ne kadar günümüzdeki sağlık turizmi seyahatlerinin de bir zorunluluktan dolayı yapıldığı söylenebilse de gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkelerden yapılan daha önceki bu türden seyahatlerin gerekçe ve amaçlarında oldukça farklılıklar söz konusudur. Üstelik gelişmiş ülkelerde sunulan sağlık hizmetlerinden yararlanmak herkesin başvurabileceği bir imkân olmanın ötesinde gelişmekte veya az gelişmiş ülkelerin yurttaşlarının kendi ülkelerinde bulunmayan altyapı ve imkânlar nedeniyle oldukça sınırlı seçkinlerinin teşebbüs edebildiği bir ayrıcalık olarak öne çıkmakta.



  1. SAĞLIK TURİZMİNDE TANIMLAR




    1. Medikal Turizm

Sağlık Turizmi gerek ülkemizde gerekse uluslar arası alanda pek çok şekilde tanımlanmakta, çoğu zaman sağlık turizmi ile medikal turizm eş anlamlı olarak kullanılmakta. Diğer yandan medikal turizmin de uluslar arası düzlemde tek bir tanımı bulunmamakla birlikte genel kabul gören yaklaşımlara göre medikal turizmden turistin iyilik halinin gelişmesi için yapılan tıbbi işlem ya da etkinlik anlaşılmakta (TRAM 2006). “ Hastalığın iyileştirilmesi” durumunun tıbbi chek-up, sağlık taraması, diş tedavisi, kalp ameliyatı, protezler, kanser tedavisi, nöroşirurji, transplantasyonlar ve nitelikli tıbbi müdahaleleri gerektiren diğer işlemleri içerdiği belirtilmekte.


Öte yandan doktorların ve sağlık personelinin bulundukları yerden bir başka yere giderek tedavi yapmalarını medikal turizm kapsamına alanlar bulunmakta ve örneğin, “sınır ötesi çalışan doktorları” bu tanıma dâhil eden ve bunların sundukları sağlık hizmetlerini medikal turizm olarak kabul edenler bulunmakta 5.
Ross (2001), sağlık turizmini, kendi yaşadığı yerden başka bir yere sağlık amacı ile seyahat eden insanların oluşturduğu bir turizm türü olarak tanımlamakta 6.
Theobald (1998) sağlık turistini 24 saat ya da daha fazla süreyle ev ortamından uzakta hizmet alan kişi olarak tanımlamakta. Bu tanıma göre 24 saatten daha az süreyle evden uzak kalan kişi sağlık turisti olarak kabul edilmeyip “ziyaretçi” olarak değerlendirilmekte ve tıbbi amaçlarla yurtdışına çıkan insanlar, seyahat süresinin uzunluğu ve 24 saat şartına uyulması nedeniyle genellikle sağlık turisti kapsamına girmekte 7.
Sağlık turizmine talep boyutu ile bakıldığında çok değişik ziyaretçi tipleri ile karşılaşmak mümkündür ve bu ziyaretçilerin amaçları yukarıdaki kategorilerden birine girebilir. Ancak, sektöre olan talebin genel talep sınıflaması açısından Eric Cohen farklı bir sınıflama yapmıştır. Cohen’e (2006) göre; sağlık turizmi pazarı açısından turistler ya da ziyaretçiler 5 temel kategoride gruplandırılabilir8. Bunlar;


  • Yalnızca turist: Ziyaret ettikleri ülkede herhangi bir tıp hizmetinden yararlanmayan turistler ya da ziyaretçilerdir.

  • Tatilde tedavi edilen turist: Seyahati sırasındaki rahatsızlanma ya da kaza nedeni ile tıp hizmeti ve tedavi alan turistlerdir.

  • Tatil ve tedavi amaçlı turistler: Bu turistler ziyaret ettikleri ülke ya da bölgeye tam anlamı ile tıbbi nedenlerle gitmezler. Ancak ziyaret ettikleri bölgede bazı rahatsızlıkları için tedavi olanakları olması tercih nedenidir. Diğer bir deyimle tatilde tedavi amaçlı turistlerdir.

  • Tatil yapan hastalar: Bu ziyaretçiler esasen bir bölgeye tedavi amaçlı giderler, ancak iyileştikten sonra, ya da tedavi sonrası gittikleri bölgede tatil de yapan ziyaretçilerdir.

  • Yalnızca hastalar: Bu gruptaki medikal turistlerin bir bölgeye gidiş amaçları yalnızca o bölgede tedavi olmak ya da operasyon geçirmektir. Tatil gibi bir amaçları yoktur.

Yukarda belirtilen medikal turist pazarı müşteri gruplarından doğal olarak birinci gruptakiler klasik ziyaretçi kategorisinde yer almaktadır ve medikal turizm hizmet sunucularını doğrudan ilgilendirmemektedir. Diğer kategori ziyaretçiler içerisinde ise en önemli müşteri kategorisi kuşkusuz en sondakiler olup, geriye doğru sağlık turizmi talep özelliği azalan kişilerden oluşmaktadır. Kuşkusuz her grup için sunulacak hizmet türü ve pazar stratejileri farklı olacaktır.


Yukarıda yer alan çeşitli yaklaşım ve tanımlardan anlaşılacağı üzere sağlık turizmi ile aslında medikal turizme işaret edilmekte ve sağlık turizmi bu tanımla dar bir alana, medikal turizm alanına sıkıştırılmakta. Bu yaklaşımın doğru ya da yanlışlığı, haklı ya da haksızlığı ayrı bir tartışma konusunu içermekle birlikte sağlık turizminin bu kadar dar bir alana sıkıştırılmasının ve bundan büyük oranda medikal turizmin anlaşılmasının doğru olmadığı gayet açık bulunmaktadır. Zira bu tanımlama yönteminde sağlık turizminin diğer ayaklarını oluşturan Termal, SPA-Wellness ve İleri Yaş ve Engelli Turizm türleri büyük oranda göz ardı edilmekte ve ikinci sınıf muamelesine tabi tutulmakta. Özellikle ülkemizin zengin yer altı termal kaynakları açısından sahip olduğu potansiyelden hareketle termal turizm ve bununla doğrudan bağlantılı ileri yaş ve engelli turizmi konusu gereken önemi hak etmektedir.


    1. Termal ve SPA-Wellness Turizmi

Günümüzde turizm türleri amaca, talebe ve insanların zevk ve hobilerine göre çok çeşitlilik göstererek değişken alanlardaki yeniliklerle giderek zenginleşirken, sağlık turizmi de zinde kalmayı bir yaşam biçimi haline getirmiş, ruh ve beden güzelliğine önem veren çağdaş insanlara da hizmet vermeye başlamıştır9.


Sağlık turizmi;


  • Klimatizm (temiz havadan yararlanma),

  • Termalizm (kaplıca)

  • Üvalizm (meyve-sebze kür tedavisi) gibi belirtilen biçimlerin doğmasına da yol açmıştır 10.

Bunlara ek olarak daha çok tedavi ve cerrahi müdahale amaçlı seyahatleri vurgulayan medikal turizm de son dönemlerde sağlık turizminin önemli bir unsuru olarak turizm literatürüne girmiştir. Son dönemde sağlık turizminde yaşlıların bakımı ile ilgili kurulan tesisler ve bu amaçlı seyahatler de sağlık turizminin yeni bir türü olarak turizm faaliyetlerinde yerini almaya başlamıştır11.




    1. İleri Yaş ve Engelli Turizmi

Türkiye İstatistik Kurumu 2010 verilerine göre 73.722.000 olan Türkiye nüfusunun yarısını 29 yaş altında olanlar oluştururken 65 yaş ve üzeri olanların sayısı ise hiçte azımsanamayacak bir sayı olan 5,5 milyona ulaşmış bulunmakta. Buna 50-64 yaş gurubuna dahil olan 9,5 milyon civarındaki ileri yaşlı sınıflandırmasına girenleri eklersek ortaya 14,7 milyon civarında (50 yaş ve üstü) müthiş bir sayı ile karşılaşırız12.



  1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11


Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət