Ana səhifə

Nijerya Politikasında Askeri Müdahaleler: Patlamak Üzere Olan Bir ‘Saatli Bomba’ mı? Yeni Yönetici Elitler Üzerine Bir İtiraf


Yüklə 91 Kb.
tarix25.06.2016
ölçüsü91 Kb.
Nijerya Politikasında Askeri Müdahaleler: Patlamak Üzere Olan Bir ‘Saatli Bomba’ mı? Yeni Yönetici Elitler Üzerine Bir İtiraf

Çeviren: Zübeyir Gülabi*

Military Interventions in the Nigerian Politics: ‘A Timed Bomb’ Waiting to Explode? The Avowal of a New Management Elites

Olusoji George: Department of Business Administration University of Lagos, Nigeria

Seyi Shadare: Department of Industrial Relations and Personnel Management, University of Lagos, Nigeria

Oluwakemi Owoyemi: Department of Industrial Relations and Personnel Management, University of Lagos, Nigeria



Özet

Nijerya, yaklaşık bir asır süren İngiliz sömürgeliğinden sonra 1 Ekim 1960’ta bağımsız oldu. Maalesef ordu 16 Ocak’ta müdahalede bulundu ve ülkeyi 30 yıl yönetti. Nijerya bağımsızlığının çoğu dönemini (30 yıldan fazla) askeri yönetimle geçirdi. Dikkat çekilmesi gereken ilginç bir nokta da ilk sömürge valisi olan Lord Lugard'ın da bir asker olmasıdır. Lord Lugard, Lagos sömürgesi ile Kuzey ve Güney bölgesini birleştirerek Nijerya adını verdi; bu ismi karısı önermişti. Bir çok askeri müdahale istenmeyen bir gelişme olabilir, ancak bu müdahale istenmiyorsa bile beklenmedik değildi; bazı zararları olmuştur ama bazı başarıları da oldu. Bu çalışma, söz konusu beklendik askeri müdahaleleri incelemek ve bir çok akademisyenin çizdiği resimdeki gibi tamamen başarısız olmadıklarını tartışmayı hedeflemektedir. Bu çalışma ikincil kaynaklara dayanmaktadır ve askeri müdahalelerin yakın ve uzak sebepleri ile müdahale sonrasını incelemektedir. Bu çalışma askeri müdahalelerin tamamen ‘kayıp yıllar’ olmadığı; yeni bir ‘yönetici elitler sınıfı’ ‘yarattığı’; ülkede ekonomik, sosyal ve politik gelişmeleri sağladığı sonucuna varmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Nijerya, ordu ve yeni yönetici elitler

Abstract

Nigeria became an independent country on October 1st, 1960 after about a century-long occupation by the British colonial masters. Unfortunately, the military struck in January 16 1966 and ruled the country for over 30 years. Nigeria has therefore been governed for a longer period (over thirty years) of her independence by the military. It is also interesting to note that the first colonial Governor –General, Lord Lugard was a British soldier; he amalgamated the Lagos Colony, the Northern Protectorate and the Southern Protectorate together to become what his wife named Nigeria. The various controversial military interventions might be undesirable, but it was not unexpected; it might have done some harm, yet it recorded some successes. This paper aims at examining why the interventions were expected and argue that it was not a total failure and disaster as most political and historical scholars had painted. This paper relying mainly on secondary sources examines the remote and the immediate causes as well as the aftermath of the military intervention. The paper concludes that the military interventions were not entirely ‘wasted years’, but ‘created’ some ‘new management elites’ who contributed a lot to the economic, social and political developments of the country.

Keywords: Military, Nigeria and new management elites



Giriş

Nijerya ismi, İngiliz sömürgeciler tarafından Nijer Nehri çevresindeki ve yatağındaki geniş toprakları tanımlamak için verilmiştir. Önceleri, uzun zamandır Nijer Bölgesi olarak anılıyordu, sonradan kısaltılarak Nijerya dendi (Yesufu, 1982). Mungo Park, River Nehri’ni keşfetmeye çalışırken kazara bu bölgeye geldi. Nijerya, Aralık 2010 bilgilerine göre 158.26 milyon nüfusa sahiptir (http://www.tradingeconomics.com/nigeria/population, last assessed 16/07/21). Ülke Batı Afrika sahilinde, Gine Körfezi’nin uzak iç bölgesindedir. Nijerya’da 250’ye yakın etnik grup vardır. Bunlardan Hausa/ Fulani Kuzey’de, İbolar Güney- Doğu’da, Yorubalar Güney-Batı’dadır. Nijerya’da 4000’e yakın yöresel ağız konuşulmaktadır. 923,768 km2 alanı vardır; Doğu-Batı ekseni 1,127 km, Kuzey-Güney ekseni 1,046 km’dir. Nijerya ABD’nin Kaliforniya eyaletinin iki katı bir Alana sahiptir (Cohen. 1974).

Nijerya Afrika’nın en çok nüfusa sahip ülkesidir ve dünyanın onuncu büyük nüfuslu ülkesi, ayrıca her dört siyah Afrikalıdan biri ve dünyadaki her beş siyah insandan biri Nijeryalıdır. Nijerya’nın nüfusu İngiltere ve Fransa’nın toplamından fazladır (http://www.tradingeconomics.com/nigeria/population last assessed 16/07/12, son erişim tarihi: 6/07/2012). Bu nüfus eski Fransız Batı Afrika ülkelerinin toplamından iki kat ve Gana’nınkinden yedi kat fazladır (Cohen, 1974).

Petrol ülke ekonomisinin amiral gemisidir; 2016 yılına göre kanıtlanmış ham petrol rezervi yaklaşık 40.05 milyar varildir fakat 2021’den sonra 27.9 milyara düşecektir (http://www.nairaland.com/947057/nigerias-oil-gas-reserves-decline, son erişim tarihi: 16/07/12). Kanıtlanmış doğal gaz rezervi ise 5,210 milyar varil karşılığıdır (Amaechi, 2006).

Nijerya’nın yapay bir varlık olduğu söylenir: 19. ve 20. yüzyıl emperyalizminin üretimidir (Arikpo, 1957). Yapaydır, çünkü ülkenin güneyi çoğunlukla Hıristiyan- iyi eğitimli ve düşünce yapısı itibariyle batılılaşmışlardır; çünkü Kuzeyli kardeşlerine göre Güneyliler bir kaç yüzyıldan beri Avrupalı tüccarlarla temas halindedirler. Sömürgeci efendilerle temas 1849’da başladı; bu noktadan itibaren bütün ülke sömürgeleştirilene kadar da bu temas durmadı (Yesufu, 1982). Tüccarların İngiliz devletinin öncüleri olduğu söylenebilir. Bu gerçekten öyledir ki, kaşif Mungo Park özel girişimciler tarafından finanse edildi. Ne zamanki onun raporu yayınlandı, İngiliz hükumeti ekonomik olduğunu anlayınca ‘Nijer Nehri Bölgesi’nin işlerine karıştı (Park, 1799). Diğer tarafta, Kuzey parçasının halkı Müslümandır ve çok muhafazakardırlar, çünkü onlar Osman Dan Fodiyo’nun cihat savaşının etkisinde kalmışlardır (Yesufu, 1982).

Nijerya, aynı zamanda yapay bir devlettir, çünkü etnik uyum yerine sömürge yönetiminin gereklerine göre yaratıldı. Üç ana ulus vardır: Güneybatıda çoğu Hıristiyan olan Yoruba’lar, Güneydoğuda hemen hepsi Hıristiyan olan İbo’lar ve kuzeyde Müslüman Hausa-Fulani’ler. Bu üç ulus ülke nüfusunun %65’ini oluştururlar, kalan %35’lik kısım ise azınlıklardır (Butts and Metz, 1996). Lord Lugard genişlemeci ajandası ile ve İngiliz menfaatleri doğrultusunda bu ‘iki yabancı yatak arkadaşı’nı 1914 tarihli Nijerya’nın Birleştirilme Kararı ile bir araya getirdi (Nicolson, 1969). Bir araya getirilen bu insanların arasında hiçbir ortak yan yoktu; Güneyliler modernist iken Kuzeyliler muhafazakar ve aşırı idiler. Bu dönemden sonra, İngilizler ‘Nijer Nehri Bölgesi’ndeki faaliyetlerini artırdılar. Bu artan faaliyetler politik, ekonomik, yargısal ve askeri hakların 1885-1900 yıllarında Royal Nijer Şirketine verilmesine kadar vardı. 1900’de Kuzey ve Güney Bölgeleri iki ayrı yönetim birimi olarak belirlenirken, Lagos diğer bir yönetim biçimine sahipti (Ibid, 1969).

1906’da Lagos Koloni bölgesi ile Güney bölgesi tek bir yönetim birimi haline geldi; 1914’de Birleştirme Kararı Kuzey ve Güneyi tek bir yönetim altına getirildi. İsmi ‘Nijerya Koloni ve Koruma’ yönetimi oldu. Buraya not edilmesi gereken bir husus da 1922’den itibaren Alman Kamerun’unun küçük bir kısmı da Nijerya denen yönetime bağlandı. Bu bölge ilk önce ‘Manda Bölgesi’, II. Dünya Savaşı’ndan sonra da ‘Emanet Bölge’ olarak yönetildi (Yesufu, 1982).

Kabine veya Bakanlık sistemi kabul edilerek 1951 anayasasına girdi. 1954’te Federasyon ilan edilerek, ülke ‘Nijerya Federal Cumhuriyeti’ olarak bilinmeye başladı. Ülke Kamerun’dan ayrı olarak üç bölgeye ayrıldı – Kuzey, Batı ve Doğu bölgeleri. Lagos Federasyonun başkenti olarak diğer bölgelerden ayrı Lagos İşleri Bakanlığı tarafından yönetildi. 1960’da Nijerya bağımsız oldu ve 1961’de Nijerya’ya bağlı olmayan Kuzey ve Güney Kamerun’da bağımsızlık ve birleşme için referandum yapıldı. Kamerun ayrı bir ülke oldu. 1963’de Orta-Batı Bölgesi Batı bölgesinden ayrılarak dördüncü bölge oluşturuldu. Benin ve Delta bölgelerini kapsamaktaydı.

Çoğu politik gözlemci ve düşünüre göre Nijerya politik sahnesinde askeri müdahale çok beklenmedik bir şey değildi; çünkü sömürge öncesi kabile gruplarının hemen hepsi geleneksel yöneticiler tarafından idare edildiler ki, hepsi az yada çok diktatör idiler (Yesufu, 1982). Örneğin, Güney-Batı Nijerya’daki Oba [Kral]’lar monarşik diktatörlerdi ve hiçbiri demokratik olarak seçilmemişlerdi (Nordlinger, 1977; Janowitz and van Doorn, 1972; Feit, 1968). Örneğin, sömürgeci efendilerin gelişinden önce Güneybatı bölgesi Oba’lar tarafından idare edilirken, Güney -Doğu Obi [Kral]’ler tarafından yönetiliyor ve Kuzey parçası da Emirler tarafından yönetilmekteydi. Kültürel olarak, bu geleneksel yöneticiler tanrının yeryüzündeki kutsal temsilcisi olarak görülürdü; sorgulanamaz ve dokunulmazlardı; kısaca onlar mutlak yöneticilerdi ve hayat boyu yönetirler ve hatta bazılarına tapılırdı (Vaughan, 1991). Öldükleri zaman çocukları, özellikle oğulları, otomatik olarak yönetimi devralırlardı; bu durum İngiliz sömürge yönetiminden once dünyanın bu parçasında yüzyıllardır devam ediyordu (Kennedy, 1975; Agbese, 2009).

Askeri diktatörlük, sömürge döneminden önceki sivil diktatörlükler olan Obilik, Obalık ve Emirliklere çok yakındır. Bunlardan çok farklı olan parlamenter demokratik sistem, İngiliz kolonyal efendiler tarafından tanıtıldı. Ancak, Ordu ve Obalık- Obilik- Emirlik kurumları muhalefeti tanımazlar; muhalifler düşman olarak görülür ve neye mal olursa olsun yok edilmelidirler (Kennedy, 1975). Bu İngiliz demokratik parlamenter sisteminden farklıdır ki, demokratik sistem muhalefeti tanır, temsilciler belirli bir zaman için seçilirler, kanun hakimiyetine saygı ve konuşma özgürlüğü vardır (Bailey, 1978). Birleştirilen ve Nijeryalı yapılan çeşitli etnik gruplar bu yeni getirilen kurallara alışık değiller ve onların kültürel sosyalleşme tecrübelerinin bir parçası değildi (Yesufu, 1982).

İngiliz sömürgecileri bu durumu anlıyorlardı ve bu yüzden geleneksel yöneticilere politik ve ekonomik roller vererek, geleneksel yöneticilerin güçlerinin çoğunu muhafaza etmelerine müsaade ettiler. Parlamenter hükumet sistemi bağımsızlık sırasında sömürge yönetiminin mirası olarak kaldı ve geleneksel yöneticilere Lorlar Kamarası üyeleriymişçesine bazı avantajlar verdi (Herowitz, 1990). Seçilen insanlara geleneksel yöneticilere göre daha fazla yetkiler verildiği için bu bazı anlaşmazlıklara sebep oldu. Daha sonra seçilenlerin daha eğitimli oluşu ve seçilmede soylu ailelerden olmanın gerekmeyişi ile bu üstünlük daha da belirginleşti. Böylece geleneksel yöneticiler ve yeni eğitimli-seçilmiş elitler arasındaki çatışma bölgeleri yönetilemez hale getirdi ve ayaklanmalar, politik huzursuzluklar, seçim hilelerine sebep oldu (Kegley and Herman, 1995).

Sömürge öncesi yönetim sistemine en yakın sistem askeri olandı ki, askeri yönetici mutlak güce sahip ve otorite gücün acımasızca kullanılmasından kaynaklanıyordu (Osoba, 1996). Bu yüzden ordu ilk kez 1966’da müdahale ettiğinde halk tarafından alkışlandı (Onimode, 1981). Şunu da belirtmek lazımdır ki, özellikle Afrika’daki İngiliz sömürgeleri İngilizlerin ayrılışından hemen sonra askeri yönetimleri tecrübe ettiler. Gana’dan Sierra Leone’ye, Pakistan’dan Zimbabve’ye, Uganda’dan Fildişi Sahili’ne kadar- bu liste bitmez (Jackson and Rosberg, 1982). Birkaç tane aykırı örnek ise Hindistan, Avustralya ve Kanada’dır: Nijerya’daki askeri müdahalelerin sebepleri, aynı şekilde İngiliz sömürge yönetimlerindeki demokratik yönetimlerin başarısızlığını açıklamada kullanılabilir (Wiseman, 1990).

Made in İngiltere: Nijerya Silahlı Kuvvetler Tarihi

Nijerya Silahlı Kuvvetleri Afrika’nın en büyüklerinden biri ve en etkilisidir (Ihonvbere, 1994). Nijerya Silahlı Kuvvetlerinin tarihi 1863’te Lagos Valisi, Kraliyet Donanma Teğmeni Glover’in 18 Kuzey Nijeryalı’yı Lagos ve civarında yaşayan İngilizlerin canlarını ve mallarını korumak için bir araya getirdiği zamana kadar götürülebilir (Miners, 1971). Onların görevleri arasında İngiliz tacirleri, Hıristiyan misyonerleri ve Lagos civarındaki ticaret yollarını korumaları da vardı (Ukpabi, 1989). Bu küçük birlik Hausa ve Royal Nijer Şirketi kuvvetlerinin bir araya gelişi ile kuruldu. Royal Nijer Şirketinin kuvvetleri 1886’da Batı Afrika Sahra Gücü’nü kurdu (Ukpabi, 1966). Birinci Bölük 26 Ağustos 1896’da kuruldu, ikinci Bölük ise 1898’de, üçüncüsü ise yine 1898 sonunda kuruldu (Butts and Metz, 1996; Ukpabi, 1966).

Batı Afrika Sahra Gücü ve Kuzey Nijerya Alayı Mayıs 1900’de birleştirildi (Killingray, 1986). 1914’te, Güney Nijerya Alayı ve Kuzey Nijerya Alayı birleştirilerek Batı Afrika Öncü Kuvvetleri’nin Nijerya Alayı oluşturuldu (Miners, 1971). 1956’da, Kraliçe 2. Elizabeth’in ziyaretinde, Kuzey ve Güney Nijerya Alaylarının Batı Afrika Öncü Kuvveti dışında kalan birlikleri ‘Kraliçe’nin Nijerya Alayı (QONR) olarak isimlendirildi. Aynı yılın sonlarında QONR Nijerya Askeri Kuvvetleri (NMF) olarak yeniden isimlendirildi (Lukham, 1971). 1960’da bağımsızlıkta ordunun ismi yeniden değiştirilerek Nijerya Kraliyet Ordusu oldu. 1963’te Nijerya bağımsız olur olmaz isim yeniden değişerek Deniz ve Hava Kuvvetleri le birlikte Nijerya Ordusu oldu ve bu ismi halen taşımaktadır (Adekson and Adekanye, 1981).

Nijerya Silahlı Kuvvetleri 15 Ocak 1966’ya kadar halk içinde sadece resmi törenlerde ve özellikle 1 Ekim Bağımsızlık Günü törenlerinde Hava Kuvvetleri renkli törenlerde göründü. (Janowitz and van Doom, 1971). Bu durum 15 Ocak 1966 darbesiyle tamamen değişti; ordu Federal, Eyalet ve bazı yerlerde yerel yönetimleri de devraldı. 1960’da bağımsızlıktan sonra Nijerya yaklaşık 30 yılı askeri diktatörlük yönetimlerini tecrübe ederek geçirdi (Hargreaves, 2002).

Ocak 1966’da Birinci Cumhuriyet’in çöküşü ile birlikte, diktatörce ve otoriter askeri yönetim kısa sureliğine, 1979’dan 1983’e kadar, İkinci Cumhuriyet’teki demokratik ve sivil yönetimlerce kesintiye uğradı (Lewis, 1994).

Metodoloji ve metotlar

Veri Toplamada İkincil Kaynaklar: Tarihi araştırma metodu/ yaklaşımı

İkincil kaynaklar başka araştırmacının yeni ihtiyaçlarından başka amaçlar için ve başka biri tarafından daha önce toplanıp kaydedilen verilerdir (Harris, 2001). İkincil kaynaklar genellikle tarihi ve halihazırda toplanmış verilerdir ve güncel konu veya sorularla doğrudan alakalı olması gerekmez (Ember and Levinson, 1991). Bu veri kaynaklarının ana avantajı birincil kaynak toplamadan daha kolay ve ucuz olmasıdır; çünkü halihazırda derlenmiştir (Zikmund, 1984).

Eğer birisi duruma bakarsa bilimde sıfırdan başlanacak bir yer yoktur. Bu gelişmenin iyi bir kaynağıdır, isterse biri birincil kaynakları araştırmaya dönse bile; başlangıç noktası olarak kullanışlı bir şeyler mutlaka vardır (Kaplan, 1964). Bir kimse halihazırda yapılmış ikincil kaynaklara dayalı araştırmaları da karar verme ve başlangıç noktası olarak kullanabilir. Bazı durumlar vardır ki, sadece ikincil kaynaklar kullanılabilir ve birincil kaynaklara bakmak için herhangi bir imkan olmayabilir. Örneğin, bir araştırmacı çok uzun zaman önce olmuş olayları araştırmak için ikincil kaynaklardan başka kaynak bulamayabilir (Harris, 1991).

Nijerya Politik arenasında askeri müdahaleler: Bir tarihi bakış açısı

Nijerya’daki ilk askeri müdahale Binbaşı Nzeogwu’nun liderliğinde 15 ocak 1966’da gerçekleşen çok kanlı bir darbeydi (bağımsızlıktan sadece beş yıl sonra, bağımsızlık 1 Ekim 1960’ta idi). Bu darbe beş yıldır devam eden kötü yönetime, yetersizlik ve yolsuzluğa son vermeyi amaçlamıştır. Ancak bu darbe yönetimi sadece bir kaç gün sürdü (Yesufu, 1982).

Aguiyi İronsi liderliğindeki karşı darbe Haziran 1966’ya kadar sürdü. Kuzeylilerin desteklediği bir başka darbe ise 29 Haziran 1966’da geldi. Bu darbe General Yakubu Gowon’u Silahlı Kuvvetler Başkomutanı ve Devlet Başkanlığına getirdi. General Gowon yönetimindeki Nijerya Haziran 1967-Ocak 1970 arasındaki iç savaşa gitti. Bu savaş Kuzeylilerin Güney-Doğulu Binbaşı Nzeogwu’nun birinci darbe sırasında devlet memuru olan kendi kabilesinden İbolardan öldürdüğünden çok Hausa öldürdüğü suçlamasından çıkmıştır. Örneğin: Güney-Doğulu Genel Vali Azikwe öldürülmezken, bir Kuzeyli olan Başbakan Tafawa öldürülmüştür. (Osoba, 1996).

29 Haziran 1975’te General Murtala Mohammed Gowon’dan idareyi aldı. General Mohammed 13 Şubat 1976’da başarısız bir darbe girişimi sırasında suikastta öldürüldü. O’nun Genelkurmay Başkanı General Olusegun Obasanjo Devlet Başkanlığına getirildi. General Olusegun Obasanjo 1 Ekim 1979’da yönetimi başarıyla Alhaji Shehu Shagari’nin sivil yönetimine devretti. 1984’te, ordu yeniden saldırdı ve General Mohammed Buhari, İkinci Cumhuriyet yönetimindeki resmi görevliler arasındaki yolsuzluk ve karışıklık ikizine cevap olarak geldi. Bu rejim şiddetli ve zorba idi (Osoba, 1996).

Bütün Buhari yönetimi boyunca resmi bir suçlama ve yargılama olmaksızın Federal ve Eyalet seviyesindeki birçok yöneticinin hapse atılmasını netice verdi. Bazıları devlet malını (arabalar, kaşıklar, halılar dahil) kanunsuz şekilde zimmetine geçirmekten ve ülkenin ekonomik karışıklığa düşmesine sebep olmaktan gizli askeri duruşmalara çıkarılarak çok uzun, hatta ömür boyu hapse mahkum edildiler (Diamond, 1987).

Bu rejim 50-60 yaşlarındaki eski yönetimin memurlarını 200-350 hapis cezasına çarptırarak yargı sistemini küçük düşürmüştür (Huntington, 1995; Osoba, 1996). 27 Ağustos 1985’te, başka bir saray darbesi Buhari rejimini devirip General Babangida’yı işbaşına getirdi. O (Babangida) kendisinin Başkan ve Başkumandan olarak anılmasında ısrar eden ilk askeri yönetici idi. O, Buhari rejimi tarafından yasaklanan insan haklarını tekrar iade etti, ancak nev-i şahsına münhasır bir askeri otokrasi kurdu.

Babangida, Nijerya tarihinin en barışçıl seçimi ile yönetimi sivil Ernest Shonekan’a devretti. Ernest Shonekan General Abacha tarafından 17 Kasım 1993’te devrildi, Abacha 8 Haziran 1998’de öldü.

Abacha’nın yerine 9 Haziran 1998’de General Addulsalami Abubakar geçti ve yönetimi 29 Mayıs 1999’da eski askeri devlet başkanı Chief Olusegun Obasanjo sivil hükumetine devretti. Obasanjo sivil Başkan olarak dörder yıllık iki dönemden sonra yönetimi başka bir sivil Başkan’a, Alhaji Umaru Musa Yar’adua’ya, 29 Mayıs 2007’de devretti. Yar’adua’nın 5 Mayıs 2010’da görevi başında ölümünden sonra [yardımcısı] Goodluck Jonathan Başkan olarak yemin etti (Carothers, 1977; Kegley and Hermann, 1995; Spinoza, 2008; Odinga, 2010); Jonathan halen başkanlığı yürütmektedir.

Tartışma ve sonuç

Etkili bir sömürge yönetiminin iki temel prensibe dayandığında şüphe yoktur: birincisi, kanun ve düzeni sağlayarak yönetim yetkisini elde tutmak; ikincisi, sömürge yönetinin devam etmesi için yeterli geliri toplamak (Killingray, 1986:32). Kanun ve düzenin sağlanması için sömürgeci efendiler kendi adalet sistemlerini ve personelini, politik sistemlerini, kendi ordularını getirmek zorunda oldukları gibi yada en azından yerlileri eğiterek işe almalıydılar. Ibid (1986) kanun ve düzenin sağlanması için en önce hükumet polisinin ve sayıca küçük bir ordunun olması gerektiğini söyler. Bu doğrudur çünkü sömürge yönetiminin ilk düşündüğü şey Avrupalıların hayatlarının, mallarının ve ticaret merkezlerinin korunması ve temel ekonomik kurumlar üzerinde kontrolün sağlanmasıdır. Onlar bunu yaparken yeni araçlar ve yabancı fikirleri yansıtan baskıcı bir otorite oluşturdular (Ahire, 1991).

Gerçekte, sömürgeci efendiler ülkeyi yönetmede askeri personel kullandı. Bu bazı Nijeryalı subaylar için politik müdahalede yeterli bir sebepti (Killingray, 1986). Örneğin ilk Nijerya Genel Valisi - Lord Lugard- ve onun bazı valileri muvazzaf yada emekli İngiliz askerleriydiler. Lugard İngiltere’de Sandhurst Kraliyet Askeri Koleji’nde okudu. Lugard, Afgan Savaşı’nda (1879-1880) ve Üçüncü Burma Savaşı (1886-1887)’nda görev yaptı (Margery, 1956). Nijerya’da darbeye karışan subayların çoğu İngiliz Sundhurst’da eğitim gördüler ve Sundhurst’ın eski öğrencisi Lord Lugard gibi olmayı istediklerinde şüphe yoktur.

Ülkenin 1963’te cumhuriyet olmasına rağmen, Nijerya Silahlı Kuvvetleri İngiliz Askeri Sistemine göre yapılandırılmış ve İngiliz doktrini ile yetiştirilmişti, basitten zora doğru eğitimin içeriği ve metodolojisi İngiltere’de ve İngiliz usulü ile yapılmıştı. (Killingray, 1986). Ordunun boyutu küçük fakat disiplinliydi ve Ocak 1966’da Nijerya politikasına karışana kadar esas olarak törensel görevlerde kullanıldılar (Luckham, 1971). Bu askeri darbeler anayasaya aykırıydılar; Nijerya Federal Cumhuriyeti Anayayası’nın 42. maddesinde belirttiği gibi: ‘Nijerya Federal Cumhuriyeti, herhangi bir kişi ya da grup Nijerya hükumetini ya da ülkenin bir kısmını yada hepsini bu anayasada yazan usuller dışında kontrol altına almamalı ve yönetmemelidir’. Bu, darbelerin öngörülmediği manasına gelmemektedir. Aksine görünüyordu. Çünkü neo-kolonyal mirasın yerinden oynattığı, şaşırttığı, bağımlı kıldığı, halkı devlete yabancılaştırdığı, yabancı hakimiyetinin olduğu, üretici olmayan ve bağımlı hakim sınıf ve yapısal yetersizliklerin 1 Ekim 1960’dan sonra bir araya geldiği ortamda başka türlü olamazdı (Falola, 1987; Onimode, 1982).

Çoğu Nijeryalının Nijerya ordusu hakkındaki algısı, onların ülkeyi yönetmeye kapasitelerinin olmadığıydı (Ihonvbere, 1991). Ajagbe (1990) ülkede Nijerya ordusunun en az saygı duyulan kurum olduğunu ; çünkü (subayların) çoğunun eğitimsiz (halen eğitimsizler) ama iç savaş yüzünden orduya alınmış olduklarını söyler. Ihonvbere (1991) askeri yönetim ile yönetimden uzaklaştırılan sivil hükumetler arasında fark olmadığı kanaatindedir. Darbecilerin hemen hepsi müdahalelerinin halk tarafından tasvip edilmediğinin farkında oldukları için yönetimi mümkün olduğu kadar çabuk sivillere devretme sözü vermişlerdir. Fakat darbecilerden sadece General Obasanjo 1979’da Alhaji Shehu Shagari’ye ve General Abdulsalami Abubakar 29 Mayıs 1999’da Chief Olusegun Obasanjo’ya yönetimi devretmiştir (Luckham, 1971).

Elbette askerlere bu konuda saygı duyulmamalı, ancak onların Nijerya’da idari doktrinlere – siyasal, eğitim, ekonomik, sosyal ve kültürel- yaptıkları katkılar gözardı edilemez. Örneğin, Aralık 1983’de Alhaji Shehu Shagari sivil yönetimi General Buhari tarafından devrildiği zaman Nijerya ekonomisi kötü bir durumdaydı; ülkenin endüstriyel kapasitesinin yarısı yedek parça ve ham madde ithalatı için gerekli dövizi bulamamalarından dolayı fabrikaların kapanması yüzünden kaybedilmiş durumdaydı (Nigerian Daily Times Newspaper, 12/08/84).

Olukoshi ve Abdulraheem (1985)’e göre 1980-1983 arasında üretim sektöründe bir milyon işçi işini kaybetmiş, GSMH 1982’de %2 ve 1983’te %4.4 düşmüş, 1983’te bütçe açığı 6.231 milyar Naira olmuştu ki bu rakam hükumet giderlerinin %50’sine denk geliyordu. Döviz rezervi 1982’de 4.9 milyar Naira’dan 1982’de 2.9 milyar Naira’ya düştü. 1980’de ithalat 9.095 milyar Naira iken 1981’de 13.59 milyara çıktı; ham petrol satış geliri 1980’de 10.1 milyar Niara’dan 1982’de 5.161 milyar Naira’ya düşmüştü; bu ekonomik durumla ülke parçalanmanın eşiğindeydi. Bu durumda bir müdahaleye ihtiyaç vardı ve 31 Temmuz 1983 darbesi bir çok Nijeryalı tarafından sevinçle karşılandı (Feit, 1968).

Ocak 1984-Ağustos 1985 arasındaki General Buhari rejimi ekonominin bozulmasının sebeplerini haklı olarak yolsuzluk, ekonomik ve politik disiplinsizlik olarak tanımladı (Osoba, 1996). Bu rejim devletin kamu hizmetlerinin ölçeğinin gereğinden çok büyük olduğunu ve israf derecesinde giderlerinin olduğunu ve devletin eğitim ve sağlık sektörlerindeki desteğin hesapsızca ortaya çıkardı (Ajagbe, 1990). Askeri rejim şu önlemlerle geldi: sağlık ve eğitim sektörüne verilen desteğin iptal edilmesi, hükumet harcamalarında radikal kısıntı, hastaneler ve üniversitelerde ücret alınmaya başlanması, ülke içinden toplanan vergilerin artırılması. (Osoba, 1996). Ülke içi ve dışında dolaşımdaki sahte para trafiğinin kontrol altına alınması için Nijerya parası olan Naira’nın rengi değiştirildi (Ajagbe, 1990).

Rejim öncelikle vadesi geçenler olmak üzere kısa vadeli borçları ödemeye başladı: uzun vadeli borçlar da ihmal edilmedi. Yerli sanayiciye ihtiyaçları olan ham maddenin mümkün oldukça yerel olarak sağlanması için güven verildi, tarım sektörü desteklendi ve IMF ile iptal edilen pazarlık yeniden başlatıldı (Diamond, 1987). Rejim sert tedbirlerle geldi ve hiç kimse rejimin ekonomik önlemlerinde hata bulmadı (Ajagbe, 1990). Maalesef bu rejim, General Babangida liderliğindeki darbe tarafından devrildi (Dawodu, 1999).

Babangida rejimi ülkenin politik yönetiminde getirdiği siyasal düzenlemeler sadece Nijerya’da değil bütün Afrika’da dikkat çekti (Alubo, 2004). Nijerya tarhinde ilk kez Babangida rejimi yerel yönetimleri güçlendirmeyi denedi ve eğitimli insanların politikaya girmelerini ve politik farkındalık faaliyetlerini dikkatle destekledi (Osoba, 1996). Babangida rejimi yerel yönetimlere seçilen görevlilerin eğitilmesi için Demokratik Araştırmalar Merkezi’ni kurdu (Lewis, 2008). Nijerya nüfusu esas olarak kırsaldır ve halkın çoğunluğu köylerde yaşar ve kaliteli yollardan, içilebilir sudan ve elektrikten ya çok az istifade ederler ya da hiç edemezler (Lewis, 2008). İkincisi, çiftçilik ana istihdam sahasıdır ve gençler şehre göçtükleri için yaşlı kişilerce yapılmaktadır; bu yeni politika köylere açılım demekti (Lewis, 2008).

Eğitim sisteminin militarize edilmesi de ihmal edilmedi. Alubo (2004)’nun dediği gibi uzun süren askeri yönetimler üniversiteler dahil sivil yapıları militarize etmekte başarılı olmuşlardır. Ekong (1999) artık üniversitelerin idaresinde demokratik bir düzenlemenin olmadığı; demokrasi yerine meritokrasi ve oligarşik yönetim şeklinin askeri rejimler süresince üniversitelerde politik norm haline geldiği sonucuna varır.

Nijerya dış ilişkilerinin askerlerce yönetimi mükemmeldi (Feit, 1968). Dış ilişkiler anayasaya göre ayrıcalıklı bir yerdeydi; Federal hükumetin hakimiyet alanındaydı; Eyalet ya da yerel yönetimlerin bu konuda bir şey demeye yetkileri yoktur. Şu cümle 1979 Nijerya Cumhuriyetçi Anayasası’nın 74’ncü maddesindendir: ‘Federasyonun başka bir ülkeyle ve Federasyon’un üye olduğu uluslararası kuruluşları ile yapılan antlaşma, anlaşma ve sözleşmenin uygulanmasından ve Nijerya’da yasa yapmakla Parlamento sorumludur’.

Murtala/Obasanjo’nun 1975-1979 rejimleri Afrika’yı Nijerya’nın dış politikasının merkezine aldılar (Akinyemi, 1991). Bu Nijerya’nın Güney Afrika’nın özgürleşmesinde etkin bir rol oynamasına, Amerika’nın ‘Dünyanın Jandarması’ rolü gibi Nijerya’nın da Batı Afrika’nın bölgesel ‘Jandarması’ rolünü oynamasına fırsat verdi (Akinyemi, 1991). Tümgeneral Joseph N. Garba 1984’den 1989’a kadar BM Irkçılığa Karşı Komite’sinin başkanıydı ve 1989-1990 döneminde 44. BM Genel Kurulu’na başkan seçildiğinde 16-17-18nci özel oturumlarına başkanlık etti. Tümgeneral Joseph N. Garba, Harvard mezunuydu (Akinyemi, 1991:78).

Nijerya Ordusu birleşik komuta ve merkezi otorite yapısına rağmen, Federalizmi yönetimlerinin temel unsuru yaptılar. Federalizm bir yönetişim sistemi olarak 1954’ten beri Nijerya Anayasasının özelliğidir (Suberu, 1993). Sadece 1966’da General T. U. Aguiyi-Ironsi rejiminin Federalizmi iptal kaldıran üniter devlet kararı ilanı istisnadır ve Ironsi bu yanlışını hayatıyla ödedikten sonra bu karar iptal edilmiştir (Akinyemi, 1991).

Sonuç olarak, ‘asker çocuklar’ (öyle anılırlar) Nijerya’nın yönetsel sisteminde kendi ayak izlerini bıraktılar. Ülkenin eski Başkanı – Chief Olusegun Obasanjo- emekli bir general ve Askeri Devlet Başkanı idi. Obasanjo daha sonra, 1999-2007 arasında sivil bir başkan oldu; Senato Başkanı David Mark emekli bir subaydı; şimdiki Sokoto Sultanı ve Yüksek Müslüman Konseyi Başkanı emekli bir subay ve İbadan Kralı da bir emekli subaydır. En iyi özel orta öğretim okullarından ve üniversitelerden bazıları emekli subaylar tarafından finanse edilmiştir. Çok kazançlı bir çok şirketin yönetim kurullarında ağırlı olarak emekli subaylar vardır (Nigerian Guardian Newspaper, 10/08/08). Bunların sebeplerini uzakta aramaya gerek yok, ordu çok uzun zamandan beri ekonomiyi kontrol ediyordu ve askerler kendilerini çok iyi okullarda okuyarak iyi yetiştirdiler ve otuz yıldan fazla süredir ülkenin ekonomisini yönettiklerinden dolayı beyin gücü ile finansal gücü birleştirebilmeye muvaffak oldular (Welch, 1995).

Başvuru Kaynakları

Nigeria (1979-84) ‘Review of African Political Economy’, 13:35, pp 4-26

Gambari, I. A. (1991), ’Federalism and the Management of External Relations in Nigeria: Lessons from the Past and Challenges for the Future’. Publius: The Journal of Federalism 21 (Fall, 1991).

Harris, H. (2001), ‘Content Analysis of Secondary Data: A Study of Courage in Managerial Decision Making,’ Journal of Business Ethics, 34(3-4): 191-208.

Huntington, S.P. (1993), ‘ The Third Wave: Democratization in the late twentieth Century,’ University of Oklahoma Press.

Ihonvbere, J. O. (1994) ‘How to make an Undemocratic Constitution: The Nigerian Example’, ‘Third World Quarterly’, 21:2, pp 343 – 366.

Ihonvbere, J. O. (1997), ‘Organised Labour and the Struggle for Democracy in Nigeria’, African Studies Review Volume 40, Number 3 (December 1997) pp 77-110

Adamolekun, L; Erero, J. and Oshionebo (1991) “‘Federal Character’ and Management of the Federal Civil Service and the Military’, Publius: The Journal of Federalism 21 (Fall 1991) pp 75-88 .

Adamolekun, L and Kincaid, J (1991) ‘The Federal Solution: Assessment and Prognosis for Nigeria and Africa’, Publius: The Journal Federalism (Fall, 1991) pp 173-188.

Adejumobi. S. (2001) ‘Guarding the Guardian? The Obasanjo Regime and Military Reform in Nigeria’, ‘Development Policy Management Network Bulletin’ Vol.X111 No 3 September 2001.

Adekson, J.B and Adekanye, J.B. (1981), ‘Nigeria in Search of Stable Civil- Military System,’ Dartmouth Publishing Co. Ltd.

Agbese, P.O. (2009), ‘Chiefs, Consitutions and Politics in Nigeria’, West African Review. ISSN:1525-4488.

Agbaje, A. (1989), “Mass media and the shaping of Federal Charcater: A Content Analysis of four decades of Nigerian Newspapers, 1950-1984 in P. P. Ekeh and E. E. Osaghae, (eds.) ‘Federal Character and Federalism in Nigeria”, Heinemann, Ibadan.

Akindele, S. T. (2005), ‘A Critical Analysis of Corruption and its Problems in Ahire, P. T. (1991), ‘Imperial Policing: The Emergence and Role of the Police in Colonial Nigeria, 1860-1960,’ Open University Press: USA.Nigeria’ Anthropologist, 7 (1): pp 7-18 (2005).

Alubo, O. (2004), Citizenship and Nation Making in Nigeria: New Challenges and Contestations’, Journal of Identity, Culture and Politics, 5(1&2): 135:161.

Amaeshi, K.M., Adi, B.C. Ogechie, C. (2006), ‘CSR in Nigeria: Western Mimicry or Indigenous Influences? (Research Paper For International Centre for CSR, Nottingham University Business School, Nottingham, UK).

Arikpo, O. (1957). ‘Who Are the Nigerians? A Reprint of 1957 Lugard Lectures’ Nigerian Federal Information Services.

Bailey, S. D. (1978), ‘British Parliamentary Democracy,’ Greeneood Publishing Group.

Beckman, B. and Jega, A. (1995) ‘Scholars and Democratic Politics in Nigeria’ ‘Review of African Political Economy’ 22:64, pp 167-181

Butts, K. H. and Metz, S. (1996) ‘Armies and Democracy in the New Africa: lessons From and South Africa’, Strategic Studies Institute (SSI).

Carothers, T. (1977), ‘Democracy Without Illusions,’ Foreign Affairs, January/ February 1977 edition.

Cohen, R. (1974) ‘Labour and Politics in Nigeria’ Heinemann Educational Books Ltd. Ibadan, Nigeria. (1974).

Cowtow, C. J. (1998), ‘The Use of Secondary Data in Business Ethics,’ American Journal Of Business Ethics 17(4): 423-434.

Diamond, L.J. (1987), ‘Class, Ethnicity, and Democracy in Nigeria, Blackwell Publishers.

Ekong, E. E., (1979) ‘Management Styles in Nigerian Universities Under Military Rule and The Challenges of Democracy :

How Democratic Can University Management Be?’ Paper based on Research Funded by the Study Programme on Higher Education Management in Africa, a Special project of the Association of African University (AAU).

Ember, C. R. and Levinson, D. (1991), ‘The Substantive Contributions of Worldwide Cross- Cultural Studies Using Secondary Data,’ Behavior Science Research, 25(1-4):79-140.

Feit, E. (1968) ‘Military Coups and Political Development: Some Lessons from Ghana and Nigeria’ World Politics,.20(2) :179-193.

Falola, T. (1999), ‘The History of Nigeria,’ Greenwood Press.

Forrest. T. (1986) ‘The Political Economy of Civil Rule and the Economic Crisis in

Ihonvbere, J. O. (1991) ‘A Critical Evaluation of the Failed 1990 Coup in Nigeria’ ‘The Journal of Modern African Studies’ Vol. 29, No 4. (December, 1991) pp 601-626.

Ihonvbere, J. O.(1996), ‘Are Things Falling Apart ? the Military and the Crisis of Democratisation in Nigeria’, ‘The Journal of Modern African Studies’, Vol 34 No 2 (June , 1996) pp 193-225.

Iwuji, E. C. (1968) International Handbook of Industrial Relations Contemporary Developments and Research’. Aldwych Press (1986).

Jackson, R.H. and Rosberg, C. G (1982), ‘Personal Rule in Black Africa: Prince, Autocrat, Prophet, Tyrant,’ Blackwell Publishers.

Janowitz, M. and vanDoorn, J. A. A. (1972), ‘On Military Intervention,’ Rotterdam University Press.

Kegley, C. W. and Herman, M.G. (1995), ‘Military intervention and the democratic peace’. International Intervention: Empirical and Theoretical Research in International Relations, 21 (1):1-21.

Kennedy, G (1975), ‘The Military in the Third World,’ Macmillan.

Killinggray, D (1986). ‘The Maintenance of Law and Order in British Colonial Africa’ ‘African Affairs’ Vol. 85, No 340 . pp 411-437.

Koehn, P (1989). ‘Competitive Transition to Civilian Rule: Nigeria’s First and Second Experiments’, The Journal of Modern African Studies, Vol. 27, No 3 (September, 1989) , pp 401-430.

Lewis, P. M. (1994), ‘Endagame in Nigeria? The Politics of A Failed Democratic Transition’ African Review (1994), 93, pp 323- 340.

Luckham, R. (1994) ‘The Military, Militarization and Democratization in Africa: A Survey of Literature’, African Studies Review, Vol. 37, No 2 (September, 1994), pp 13-75.

Miner, N. (1971), ‘The Nigerian Army, 1956-1966,’ Methuen.

Nordlinger, E. A. (1977) ‘Soldiers in Politics: Military Coups and Governments’, Prentice Hall.

Nicolson, I.F. (1969) ‘The Administration of Nigeria, Men, Women and Myths’. Cambridge University Press.

Odinga, P.M.R. (2010), ‘A President, G. Jonathan’, Blackwell Publishing Ltd.

Omoigui, N. “Operation ‘Aure’: Northern Nigerian Military Counter-Rebellion July, 1966.”

Olukoshi, A and Abdulraheem (1985) ‘Nigeria, Crisis Management Under the Buhari Administration’ ‘Review of African Political Economy’ 12: 34, pp 95-101.

Onimode, B. (1981), ‘Imperialism and Nigerian Development,’ Zed Books

Osoba, S. O. (1995) ‘Corruption in Nigeria: Historical Perspectives’, ‘Review of African Political Economy’ No 69: pp371-386.

Oyediran, O. and Agbaje, (1991) A. ‘Two- Partyism and Democratic Transition in Nigeria’ , ‘The Journal of Modern African Studies’ , Vol.29 , No 2 (June 1991) pp 213-235.

Park, M. (1799), Travels in The interior Districts of Africa: (Performed under The Direction and Patronage of The African Association in the 1795, 1796 and 1787. Printed by Wi Bulmer and Company and Sold by Grand W. Nicol, Booksellers to His Majesty, Pall Mall 1799.

Park, M. (1805), ‘The Journal of a Mission To The Interior of Africa in the year 1805’, (together with other documents official and private relating to the same mission). Printed for John Murray, Albemarle- Street, by W. Bulmer and Company, Cleveland Road St, James, 1815.

Tamuno, T. N. (1970), ‘Separatist Agitations in Nigeria since 1914’ The Journal of Modern African Studies Vol.8, No 4 (December, 1970), : 563-584.

Vaughan, O. (1991) ‘Chiftancy Politics and Social Reforms in Nigeria,’ Commomwealth and Comparative Politics, 29(3): 308-326.

Ubeku, A. K. (1983) ‘Industrial Relations in Developing Countries. The Case of Nigeria.’ Macmillan Press London (1983).

Ukpabi, S. C. (1966), ‘The Origin of The West African Frontier Force,’ Journal of The Historical Society of Nigeria, Vol. 111 No. 3,

Ukpabi , S. C. (1987) ‘Mercantile Soldiers in Nigerian History’ , ( A History of Royal Niger Company Army (1886-1900),’Gaskiya Corporation Ltd. Zaria Nigeria.

Ulrich, D. and Brockbank, W. (2005), ‘The HR Value Proposition,’ Boston : Harvard Business School Press.

Welch, C.E. (1995), ‘Civil – Military Agonies in Nigeria : Pains of an Unaccomplished Transition,’ Armed Forces and Society, July edition :23-45

Yesufu, T.M. (1982)’ The Dynamics of Industrial Relations (The Nigerian Experience’) (University Press Ltd Ibadan, Nigeria).

Zikmund, Z, (1984), ‘Symmetry of domain pairs and domain twins’, Journal of Physics, 34(9) : 932-949.

*


(International Journal of Business, Humanities and Technology Vol. 2 No. 5; August 2012, http://www.ijbhtnet.com/journals/Vol_2_No_5_August_2012/21.pdf) erişim: 29-03-2014


Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət