Ana səhifə

Masal inceleme modeli


Yüklə 137 Kb.
tarix26.06.2016
ölçüsü137 Kb.
BİR “MASAL İNCELEME MODELİ” ÖNERİSİ

VE UYGULAMA

Yard. Doç. Dr. Safiye Akdeniz

Adnan Menderes Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi
ÖZET: Günümüz Batı dünyasında masal incelemeleri, eğitimin temel etkinliklerinden birisi haline gelmiştir. Öğrencilere okullarda masal incelemeleri yaptırılmakta, yaratıcılıklarını geliştirmek için masal metinleri yazdırılmaktadır. Öğrencilerin bu etkinlikleri başarıyla yapabilmesi için onlara Propp’un fonksiyon analizini, Greimas’ın aktan analizini, Bremond’un üst yapı anallizini basitleştirerek, en genel hatlarıyla öğretmekte ve uygulatmaktadır. Bu araştırmada, bu yaklaşım modelleri, en genel hatlarıyla tanıtılmış ve nasıl uygulanacağı örnek bir masal seçilerek gösterilmiştir. Amacımız, öğrencileriyle sınıflarında masal metinleri inceleyecek eğitimcilere bir metin inceme modeli sunmak olmuştur. Modelin Türk masallarına ve anlatı türündeki bütün metinlere uygulanabilirliği gösterilmiştir. Önerilen yöntemin masal incelemelerinde daha derin bir kavramayı sağladığı gösterilmiştir.

A. EĞİTİMİMİZDE YENİ BİR MASAL METİNLERİNİ İNCELEME MODELİNİN GELİŞTİRİLMESİNİN GEREKLİLİĞİ:
Günümüz bilim hayatında mit ve masal incelemeleri, çocukların ve gençlerin zihin ve ruh gelişimi için temel araçlardan birisi haline gelmiştir. Çağdaş pedagoji, mit ve masalların yeni neslin dünyayı ve gerçekleri (realite) doğru yorumlamasına, doğayı ve insanı gerçekliği içinde kavramasına, bilimsel düşünceye ve yaratıcılığa hazırlanmasına imkan verdiği kısaca onların düşünce ve ruh gelişimlerine katkı sağladığı görüşünde birleşmektedir. Günümüzde birçok bilim dalının ve çağdaş pedagojinin bütün disiplinleriyle bu kaynaklara yönelmiş olması, mitlerden ve masallardan eğitimde en üst düzeyde yararlanmanın yollarını araması bunun çok açık kanıtlarıdır.
Psikoloji, pedagoji, naratoloji gibi bilimler, orijinal masal metinlerinin eğitimde özel bir yeri olduğu görüşünü benimsemiştir. Bunun sonucunda çocuğun kişiliğinin, zihninin, hayal gücünün gelişmesinde tabiatı ve toplumu doğru algılamasında, ana dili ve yabancı dil öğretiminde, öğrencilerin okumayı, anlamayı, yazmayı öğrenmelerinde masallar, temel eğitim malzemesi olmuştur. Pedagoglara göre masalın temel olarak dört fonksiyonu vardır: 1) Eğlence fonksiyonu , 2) Psikolojik fonksiyonu, 3) Eğitim fonksiyonu , 4) Toplum hayatına hazırlama fonksiyonu. Masalların bu işlevlerinden yararlanmak için öğretim programlarında çağdaş masal inceleme yöntemlerine yer vermemiz gerekmektedir.
Batı eğitiminde mit ve masal incelemeleri, klasik metin inceleme yöntemlerinden yararlanılmakla birlikte daha çok Claude Lévy-Strauss’un, Vladimir Propp’un, A.J. Greimas’ın, C. Bremond’un geliştirdikleri metin çözümlemesi kuramlarının getirdiği yeni bakış açılarına göre yapılmaktadır. Batı pedagojisinin bu konuda dayandığı temel strateji şudur: İletişim bilimleri, dil bilimi, anlam bilimi, metin çözümlemesi, son yüzyılda çok soyut, dolayısıyla zor ama vazgeçilemez teoriler üretmiştir. Bu teorilerin basit ama önemli sonuçlarının daha ilköğretim çağında ve orta öğretim çağında yeni nesle masal metinleri aracılığıyla kavratılması gerekir. Bu yapıldığı takdirde çocuklar, bir metne yeni teoriler ışığında bakma imkanı kazanacak ve ilerleyen yaşlarında bu teorileri derinliğine kavrayabilecektir.1 Batılıların tespit etmiş olduğu bu strateji, eğitimin bütünlüğünü ve eşzamanlılığını da sağlamayı amaç edinmektedir. Buna karşılık, yurdumuzda masal metinlerinin incelenmesinde genellikle halâ klasik metin çözümlemesi yöntemi uygulanmaktadır. Bu bildiride Propp2 yöntemine dayanarak 10 - 18 yaş gurubundaki çocukların ve gençlerin metin incelemesi alışkanlıklarının geliştirilmesinde kullanılabilecek bir masal incelemesi modeli önerilecektir.3
Sunulan modelin okullarımızda halen uygulanmakta olan metin inceleme yöntemlerine göre oldukça gelişmiş, dolayısıyla daha güç olduğu görülecektir. İlk öğretimin ikinci döneminde ve liselerimizde, metin incelemelerinde her metin, giriş, gelişme, sonuç safhaları içinde değerlendirilmekte, metnin özeti yapılmakta, ana fikir ve yardımcı fikirler bulunmakta, şahıs, zaman, mekan kadroları üzerinde durulmakta, dil ve üslup değerlendirilmeleri yapılmaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından esasları Tebliğler Dergisinde neşredilmiş olan bu metin analizi yönteminin genel çerçevesi doğru olmakla birlikte günümüzde artık yeterli değildir. Sunulan model, aslında günümüzde sadece masal incelemelerinde değil bütün anlatı türlerinin incelenmesinde yararlanılan bir anahtar konumundadır. Bu modeller, mitlere, destanlara, fabllere, modern hikâyeye, romanlara, tarihe, güzel sanatlara, resimli romanlara, sinemaya, tabiî dillerin dışındaki dil ürünlerine de uygulanmaktadır. Bundan dolayı kavranması göreceli olarak güç de olsa Propp tarafından ortaya konulan ve zaman içinde geliştirilen bu modelin esaslarının eğitimcilerim tarafından tanınması ve öğrencilerimize kazandırılması gerekmektedir.
B. MODELİN ÇOCUKLARA VE GENÇLERE PEDAGOJİK UYGUNLUĞU MESELESİ:
Sunduğumuz model, göreceli olarak soyuttur. Modelle yeni karşılaşan eğitimciler için bile meseleyi kavramakta başlangıçta zorluklar vardır. Bundan dolayı modelin soyut olduğu 10-18 yaş gurubuna dahil öğrencilere zor gelebileceği ileri sürülebilir. Batılı ülkelerede yapılan araştırma ve uygulamalar bu modelin uygulanabilirliğini ortaya koymuştur: Çocuklar, üç yaşına doğru bağımsız bir biçimde olayları hikâye etmeye başlarlar, fakat kurdukları cümleler arasında pek ilişki yoktur. Bu yaştaki çocuklar, ancak günlük ve basit olayları hikâye etmeye çalışırlar. Ancak beş yaşına doğru hikâye etme dediğimiz şeye benzer bir anlatıma kavuşurlar. Cümleleri birbirine bağlarlar, bir anlatıyı bir gelişim noktasına ulaşacak biçimde düzenleyebilirler, olguları bir şahıs etrafında toplamayı başarırlar, fakat çok zaman bir sonuç bölümü ortaya koyamazlar. Beş-altı yaşlarında çevrelerinde olup biteni hikâye edebilirler. Seçtikleri konular, çok zaman onları etkileyen olgulardır. Çocuklar ancak sekiz yaşında iyi kurulmuş hikâyeler anlatabilirler. Bu yaşta yaşadıkları olayların dışındaki şeyleri de hikâye edebilirler. Anlatılan bir hikâyeyi bütünlüğü içinde kavrarlar. Sekiz yaşından küçük çocuklar özeti kavramakta güçlük çekerler, buna karşılık sekiz yaşındakiler, özetlemekte sıkıntı çekseler de bir hikâye özetini kavrayabilirler. Çocukların özeti anlamaları, bir metni oluşturan bölümleri ve birimleri kavradıklarını gösterir. Sonuç olarak, dokuz - on yaşındaki çocuklar, masal ve anlatıların oluşturduğu şemaları kavrama gücüne sahiptir. Bundan dolayı önerilen modelin 10-18 yaş gurubuna uygun düştüğünü söyleyebiliriz.4
C. TEORİK KAYNAKLAR VE UYGULAMA METNİ:
Araştırmamızda önerdiğimiz model temel olarak , Vladimir Ja. Propp’un “Masalların Yapısı ve İncelenmesi” adlı eserinde ortaya koyduğu görüşlere dayanmaktadır.5 Ayrıca A. J. Greimas’ın “Yapısal Anlambilim”6 adlı eserindeki görüşlerinden ve “katılanlar / aktan” teorisinden yararlanılmış, üst yapı analizinde C. Bremond’un ve Paul Larivaille’in anlatı sözdizimi görüşlerinden yararlanılmıştır. Uygulama öneği olarak seçtiğimiz masal, Naki Tezel’in “Türk Masalları”7 adlı eserinde bulunan “Keloğlan’ın Ali Cengiz Oyunu” adlı masalıdır.
I. MASAL İNCELEMELERİNDE YAPILACAK ÖN ÇALIŞMALAR:
Önereceğimiz analiz yöntemleri, sınıflarda bir masal incelemesi yaparken uyguladığımız klasik metin inceleme usûlünden tamamen uzaklaşmamız anlamına gelmemektedir. Önerilen yöntemler, klasik yöntemin geliştirilmesini amaçlamaktadır: Bir masal incelenirken, yine klâsik yöntemin önerdiği metnin tanımlanması, malzeme, tem, teknik, yapı, zaman, mekan, üslûp ve dil çalışmaları yapılmalıdır. Masalın adı, alındığı kaynak, masalın türü, ele alınan temler, bakış açısı, giriş, gelişme, sonuç bölümlerinin tespiti, üslup özellikleri tespit edilmelidir. Bu incelemeler, önereceğimiz fonksiyon, aktan ve üst yapı analizleriyle derinleştirilmelidir. Öğrencilerle birlikte masal incelemesi yapılırken ayrıca şu çalışmaların yapılmasında yarar vardır:
1. Masalın dinlenmesi ve okunması: Masal incelemelerinde başlangıçta öğrrencilerin bildiği masallardan yola çıkılmasında yarar vardır. Masal önce öğrencilere anlatılmalı, yahut okunmalı, sonra kişisel bir okuma yapmaları sağlanmalıdır. Masal anlatılıp okunduktan sonra öğrencilere masalın anlatılması ile okunması arasındaki farkları kavramasını sağlayacak sorular yöneltilmelidir: Masal anlatıcılar, bir masalı her anlattığında tamamen aynı şekilde mi anlatmaktadır? Bu anlatımlar arasında nasıl bir fark vardır? Masal kitaplarında, aynı masalın varyantları arasında fark var mıdır? Masal okuma ile dinleme arasında ne gibi farklar vardır? Masallar birbirlerine sadece padişah, şehzade, sihirli nesneler, devler, cinler bulunmasıyla mı benzer? Onların yapı yönünden de benzerlikleri var mıdır? Bu sorular öğrencilerin dikkatini, yüzeysel benzerliklerin dışında, masalda yapısal ve soyut benzerlikler bulunduğuna da dikkatlerini çekecektir.
Uygulama: Örnek masalımızda, birçok masalda bulunabilecek olan Keloğlan, padişah, sultan ve olağanüstü haller vardır. Ama bunun dışında bu masal bir mücadeleyi ve mücadele sonunda kazanılan bir zaferi hikâye etmesiyle de diğer masallara benzemektedir. Birinciler, masaldan masala değişebildiği halde ikinciler bütün masallarda ayni kalmaktadır.
2. Masalın birkaç cümleden oluşan çok kısa bir özetinin yapılması: Öğrencilerin masalı bütünlüğü içinde kavramalarını sağlamak için onun çok kısa bir özetini yapmalarının çok yararlı olduğu test edilmiştir.
Uygulama: Örnek masalımızın kısa özeti şöyledir: Keloğlan annesine kendisine padişahın kızını istemesini söyler. Keloğlanın annesi padişahın kızını oğluna ister. Padişah “Ali Cengiz” oyununu öğrenirse Keloğlan’a kızını vermeyi vaad eder. Keloğlan, Ali Cengiz’i kandırarak bildiği sihirli oyunlarını öğrenir ve padişahın kızıyla evlenir.
3. Masallardaki Formel Unsurların ve Üçleme Tekniğinin Tanınması: Asıl masal metni ile masallarda tekrarllanan formel ifadelerin birbirinden ayrılması masalın analiz edilmesinde kolaylıklar sağlayacaktır. Masalın en belirgin niteliklerinden birisi, bazı hareket dizilerinin tekrarlanması olgusudur. Masalın değişik bölümlerinde bu teknikten yararlanılmış olabilir. Meselâ padişah üç oğluna güç bir görev verir, üç oğlunun görev maceraları bir üçleme oluşturur. Genellikle üç maceranın ikisi olumsuz, sonuncusu olumlu biter. Bunun gibi masallarda pek çok üçleme tekniği vardır. Masalda üçlemelerin önceden tespiti fonksiyon araştırmalarında ve masalın yapısının kavranmasında büyük bir kolaylık sağlamaktadır.
Uygulama: Örnek masalımızda üçleme tekniği kullanılmıştır. Masaldaki avcılar ve Pazar müşterilerinin masalın temel şahıs kadrosu içinde olmadığını ancak bu üçlemenin tespit edilmesiyle anlayabiliriz.
II. FONKSİYON ANALİZİ:

Bu yöntem Propp tarafından geliştirilmiştir. Vladimir Propp’un (1895-1970), 1928 yılında yayınladığı Masal Morfolojisi adlı eseri, başlangıçta pek ilgi uyandırmamış bir eser olarak kaldı. 1960-1970 arasında yapılan tercümelerle Batı dünyasında tanındı ve bu eseriyle yapısalcılığın kurucusu oldu. Ortaya koyduğu masal inceleme yöntemi, anlatı (recit) temeline dayanan metinlerin yapısal analizi çalışmaları için bir temel oluşturdu. Propp, bilimde sınıflandırma ilkelerinin araştırmacı tarafından konulmasının yanlış olduğunu düşünüyor, bu ilkelerin doğrudan söz konusu malzemeden çıkarılması gerektiğine inanıyordu. Masalları incelemek için Botanik bilimine bağlı olan “morfoloji”nin temel ilkelerinden yola çıkarak masallara has bir yapı inceleme metodu yaratmanın mümkün olduğunu düşündü. Afanassiev’in derlediği Rus masallarının yüz tanesi üzerinde yapısal bir araştırma yaptı. Diğer masalları da göz önünde bulundurdu. Botanikçilerin yaptığı gibi bu masallarda değişen ve değişmeyen unsurları tespit etmekle işe koyuldu. Masallarda büyük bir çeşitlilik ve renklilik bulunmasına rağmen, onlarda değişmeyen, bütün masallarda aynı kalan bazı yönlerin bulunduğunu farketti: Meselâ incelediği masallarda kahramanlar bir ülkeden bir diğer ülkeye, atla, kayıkla, kartal sırtında yahut sihirli bir yüzük yardımıyla gidiyorlardı. Burada ulaşım araçları her masalda değişiyordu, ama değişmeyen bir şey vardı o da ortaya çıkan hareketti: Bütün bu masallarda kahramanlar bir krallıktan başka bir krallığa gidiyorlar, aynı hareketi yapıyorlardı. Propp, masallar arasında değişmeden aynı kalan hareketlere fonksiyon adını verdi. Olağanüstü masallarda bu şekilde değişmeyen otuz bir fonksiyon olduğunu tespit etti. Propp’un fonksiyon tanımı şöyledir: Fonksiyon, bir şahsın anlamını masalın gelişim çizgisi içinde bulan hareketidir. Her masalda bu otuz bir fonksiyonun tamamı bulunmaz. Bütün masallarda bulunması zorunlu olan bir tek fonksiyon vardır: O da “kötülük” yahut “yokluk” adı verilen fonksiyondur. Bütün olağanüstü masallar, masalın başında vuku bulmuş bir kötülüğün bir kahramanın çabasıyla telâfi edilişinin hikâyesidir. Masallarda fonksiyon sayısı değişik olabilir ancak bunların sıralanışı daima aynı kalır.


Propp’un tespitine göre olağan üstü bir masalda otuz bir fonksiyon bulunabilir. Bu fonksiyonlar şunlardır: A. Hazırlık Bölümü: 1) Ailenin üyelerinden birisi evden uzaklaşır. Sembol : e. 2) Masal kahramanına bir yasak bildirilir. Sembol : k. 3) Kahraman bildirilen yasağı mutlaka çiğner. Sembbol : q. 4) Düşman bilgi elde etmeye çalışır. Sembol : v. 5) Düşmana bilgi verilir. Sembol : W. 6) Düşman, kurbanı aldatmaya çalışır: Sembol: J. 7)Kurban aldanır. Sembol: g. B) Birinci Kısım: 8) Düşman ailenin bir üyesine zarar verir. Sembol: X . Yahut ailenin fertlerinden birinin bir şeyin yokluğunu hissetmesi. (Bu ikincisi, önceden vuku bulmuş bir kötülük gibidir.) Sembol: x. 9)Yapılan kötülük yahut yokluk haberi yayılır, kahraman yardıma çağrılır. Sembol: Y. 10) Arayıcı kahramanın harekete geçmeye razı olması. Sembol : W. 11) Arayıcı kahramanın yola çıkması. Sembol : .12) Arayıcı kahramanın bağışçı tarafından sınavdan geçirilmesi. Kahraman başardığı takdirde büyülü bir nesneye yahut büyülü bir yardımcıya kavuşacaktır. Sembol : D. 13) Müstakbel bağışçıya kahramanın tepkisi. Sembol : H. 14) Kahramanın büyülü vasıtayı elde etmesi. Sembol : Z. 15) Kahramanın aranan nesnenin bulunduğu yere ulaştırılması. Sembol: R. 16) Kahraman ve düşmanın savaşı. Sembol: L. 17) Kahramanın daha sonra tanınmak için işaretlenmesi. Sembol: M. 18) Düşmanın yenilmesi. Sembol: V. 19) Masalın başlangıcındaki kötülük yahut yokluğun giderilmesi. Sembol: E. C) İkinci Kısım: 20) Arayıcı kahramanın geri dönüşü. Sembol : . 21) Kahramanın düşman tarafından takip edilmesi. Sembol: P. 22) Kahramanın takipten kurtulması. Sembol: S. 23) Kahramanın kimliğini gizleyerek ülkesine dönmesi. Sembol: O. 24) Sahte kahramanın asılsız iddialarda bulunması. Sembol: F. 25) Kahramana zor bir görevin teklif edilmesi. Sembol: T. 26) Kahramanın görevi başarması. Sembol: A. 27) Kahramanın tanınması. Sembol: I. 28) Sahte kahramanın veya düşmanın maskesinin düşürülmesi. Sembol: Dv. 29) Kahramanın yeni bir fizikî görünüm kazanması. Sembol : Tr. 30) Düşmanın cezalandırılması. Pu. 31) Kahramanın evlenmesi ve tahta çıkması. Sembol: N.
Olağanüstü masallardaki bu hareketlere fonkisyon adı verilir, ama masallarda bulunan her hareket fonksiyon değildir. Burada sorulması gereken soru şudur: Masalda hangi hareketler birer fonksiyon olarak algılanacaktır?

Burada fonksiyon fikri hakkında kısa bir açıklama yapmamızda yarar vardır: Bir hareket fonksiyon olarak anlamını diğer hareketlerden alır: Beyaz bir baston, bir görme özürlü tarafından taşındığında farklı bir fonksiyon, moda olarak taşındığında farklı bir fonksiyon yüklenir. Bu durumda fonksiyonu belirleyen nesne değil onu taşıyan şahıstır. Aynı şekilde sivri bir demir parçası bulunduğu yere göre farklı fonksiyonlara sahip olur: Saat kadranında yer alıyorsa akrep yahut yelkovan, dikiş dikmekte kullanılıyorsa iğne fonksiyonu üstlenir. Akrep yahut yelkovanı, birbirlerinden boy farkıyla ayırt ederiz. Akrebi akrep saymamız onun sivri bir demir olmasından değildir, diğer sivri demirden kısa olmasıdır. Aynı şekilde masalda bir fonksiyonu diğer fonksiyonlardan ne olduğuyla değil, hangi amaçla kullanıldığıyla ayırt edebiliriz. Sivri demir parçası, kullanılışına göre akrep yahut iğne fonksiyonunu yüklenir. Aynı şekilde bir masalda devle savaş hareketi, kendisinden önce yahut sonra olanlara göre sınama yahut mücadele fonksiyonu adını alır. Bir masalda birçok seyahat motifi bulunabilir. Bunlardan hangisinin arayıcı kahramanın yola çıkması fonksiyonu olarak belirleneceğini aynı şekilde, kendisinden önceki ve sonraki fonksiyonlara bakılarak tespit edebiliriz. Ayrıca bu hareketi kimin yaptığına bakılır. Masalda herhangi bir kahramanın yola çıkması bir fonksiyon olmadığı halde Keloğlan’ın yola çıkması bir fonksiyondur.


Uygulama:

Öğrencilerin fonksiyonları bulabilmeleri için onlara değişik masallar üzerinde fonksiyonları tanıma çalışmaları yaptırılmalıdır. Bazı fonksiyonlar ilk bakışta fark edilebilecek kadar kolaydır: Meselâ öğrenciller, bir masalın başında bulunan aile bireylerinden birisinin evden uzaklaşması foksiyonunu hemen bulacaklardır. Meselâ baba çocuklarını evde bırakarak odun kesmeğe ormana gitmiştir. Öğrenciler, buradaki evden uzaklaşma fonksiyonunu hemen farkedeceklerdir. Fakat bir başka masalda, babanın ölümünün evden uzaklaşma fonksiyonunun en kuvvetli şekli olduğunu fark edemeyebilirler. Öğrencilerin fonksiyonları doğru bulabilmeleri, deneyimlerinin artmasıyla mümkün olabilecektir. Örnek masalımızda bulunan fonksiyonlar şunlardır:

Keloğlan’ın annesi padişahın kızını ister. Padişah, Ali Cengiz oyununu öğrenir de gelirse kızını Keloğlan’a vereceğini söyler. Dikkat edilirse burada padişah, bir şeyin eksikliğini hissetmektedir. Bu, bir şeyin yokluğun hissedilmesi fonksiyonudur: Bunu sembolik olarak ( x ) ile göstereceğiz. Bilindiği gibi yokluk olağanüstü masallarda kötülüğün bir şeklidir. Keloğlan’ın annesinin oğluna “Padişah sana kızını verecek ama, Ali Cengiz oyununu öğrenmeni istiyor.” demesi, Kötülük yahut eksiklik haberinin yayılması ( Y ) fonksiyonudur. Keloğlan’ın annesine “ Ondan kolay ne var, hemen gidip Ali Cengiz’i bulalım.” demesi “Arayıcı kahramanın harekete geçmeye razı olması ve karar vermesi” fonksiyonudur: ( w ). Keloğlan’ın Ali Cengiz’i bulmak üzere annesiyle yola çıkması yola çıkma fonksiyonudur: ( ) Ali Cengiz’in Keloğlan’ı evine götürmesi “kahramanın aranan objenin bulunduğu yere götürülmesi” fonksiyonudur: ( R ). Ali Cengiz’in kızının Keloğlan’a acıması, ( D ) ve sınamaya tepki ( H ) fonksiyonlarıdır. Yine Ali Cengiz’in kızının Keloğlan’a “Babama oyunları öğrenemedim de, öğrendim dersen seni öldürür” demesi, Keloğlan’a bir büyülü vasıtanın verilmesi fonksiyonudur: ( Z ). Keloğlan’ın sihirli oyunları öğrendiği halde öğrenmedim diyerek Ali Cengiz’i aldatması, mücâdele ( L ) ve zafer ( V ) fonksiyonlarıdır. Keloğlan’ın sihirli oyunları öğrenmesi, masalın başlangıcındaki eksikliğin yahut yokluğun giderilmesi anlamına gelir. Böylece kötülük yahut yokluk ortadan kalkmış olur. Oyunları öğrenen Keloğlan’ın memleketine dönmek üzere hareketi, geri dönüş fonksiyonudur: ( ). Ali Cengiz’in, Keloğlan’ın oyunları öğrendiğini anlayıp onu takip etmesi, takip fonksiyonudur: ( P ). Keloğlan’ın öğrendiği sihirli oyunlar vasıtasıyla takipten kurtulması, kurtulma fonksiyonudur: ( S ) . Keloğlan’ın Padişahın kızının kucağına bir demet gül olup düşmesi, aynı şekilde padişahın huzurunda Ali Cengiz’den kurtulmak için darı olup yerlere saçılması, kahramanın kimliğini gizleyerek ülkesine dönmesi fonksiyonudur: ( O ). Keloğlan’ın tilki kılığına girerek tavuk kılığına girmesi ve Ali Cengiz’i yutarak yemesi düşmanın cezalandırılması fonksiyonudur: ( Pu ). Keloğlan’ın Ali Cengiz’i öldürdükten sonra güzel bir delikanlı haline dönüşmesi, kahramanın dönüşümü, transformasyonu fonksiyonudur: ( Tr ). Keloğlan’ın Padişah’ın kızıyla evlenmesi, düğün fonksiyonudur: ( N ).
Bu durumda masalın fonksiyonları şu şekilde şematik olarak gösterilebilir:

x Y w  R D-H Z L-V  P S O Pu Tr N

Böyle bir fonksiyon analizi çalışmasının ancak lise seviyesinde uygun olacağını düşünüyoruz. Batılı ülkeler, bu seviyede bir analizi lise düzeyinde öğrencilerine kavratmaktadır. Bu şemanın elde edilmesi, öğrencilerin masalın değişmeden aynı kalan soyut yapısını kavrmalarına ve onu daha derinden kavramalarına yardımcı olacaktır. Buradaki hareketlerin masalın şahıs kadrosu ile ilişkisinin kavranması ise masaldaki rol paylaşımının kavranmasına imkân hazırlayacaktır. Öğrenciler, ancak bu çalışmaları yaptıktan sonra masalın derin yapısını kavramaya ve üniversite düzeyinde anlambilimsel “sem” analizleri yapmaya hazır hale geleceklerdir.


III. KATILANLAR / AKTANLAR ANALİZİ (Masalda Yer Alan Şahıslar ve Bu Şahısların Yüklendikleri Fonksiyonlar)
Fonksiyonların kavranması ile masalın şahıs kadrosunun kavranması arasında sıkı bir ilişki vardır. Diğer taraftan şahıs kadrosunu tespit etmeden fonksiyonların doğru olarak tespit edilmesi mümkün değildir. Şahıs kadrosunun ve fonksiyonların doğru olarak tespiti, çok zaman karışık yapılı masallarda birçok sınama-yanılma denemesinin yapılmasından sonra mümkün olabilmektedir.
Masal kahramanları, derinliği olmayan kişilerdir. Onlar hayatta görüldüğü gibi hem iyi yönleri, hem kötü yönleri olan şahıslar değildir, ya iyidirler, ya kötüdürler. Basmakalıp, “stéréotypes” kahramanlardır. Bununla birlikte olayın gelişimi içinde, faydalı ve zararlı olabilen roller üstlenebilirler. Yani onlar, iyi ve kötü olarak olaylara girerler ama mesela düşman, yaptıklarıyla kahramana hem zarar verebilir, hem yarar sağlayabilir. Yani üslendiği fonksiyonlar farklı olabilir.

Propp, her masalda masallarda yedi temel şahıs olduğunu tespit etmiştir. Bunlar, bildiğimiz anlatı kahramanı manasına gelmezler. Bunlar, insan, canlı, cansız olabilir yani birer temel rol anlamındadırlar. Bir şahıs birden fazla rolü üstlenebildiği gibi, bir rol birçok şahıs tarafından oynanabilir. Bu durumda yedi masal kahramanının masaldaki yedi kişi anlamına gelmediğini önemle belirtmek ve öğrencilerin dikkatini bu konuya çekmek gerekmektedir. Bu, kişilerin ve kişileştirilmiş nesnelerin masallarda yedi tarz rol yüklenebildiği anlamına gelir. Bu rolleri yüklenenlerin görevleri, yani yükleneceği fonksiyonlar Propp tarafından şahısların hareket alanları olarak tespit edilmiştir. Masaldaki yedi rolün fonksiyon paylaşımı Propp’a göre şöyledir:


1) Düşmanın hareket alanı : Kötülük yapma (X), Savaş, kavga, yarışma (L), Takip (Pr)

2) Bağışçının hareket alanı : Büyülü vasıtanın verilmesi (D) ve (Z)

3) Büyülü yardımcının hareket alanı : Kahramanın yer değiştirmesi (R), Kötülüğün telafisi (E), Takipten kurtulma (S), Güç görevin yapılması (A), Kahramanın şekil değiştirmesi (Tr)

4)Aranan nesne (Prenses) ve Yönlendiriciye (Padişah) bağlı hareket alanı: Güç görevin teklifi (T), İşaretleme (M), Sahte kahramanın maskesinin düşürülmesi (Dv), Kimlik belirleme (I), İkinci düşmanın cezalandırılması (Pv), Düğün, Evlenme (N).

5) Yönlendirici’nin hareket alanı: Arayıcı kahramanı sefere gönderme.

6) Arayıcı kahramana bağlı hareket alanı: Karar verme ve yola çıkma ( W  ), Bağışçının isteklerini yapma (H), Düğün, evlenme (N). İlk fonksiyon (W), arayıcı kahramanı tanımamızı sağlayan en önemli harekettir. Kurban kahraman, diğer kahramanların faaliyetlerine sadece pasif bir şekilde katılır.

7) Sahte kahramana bağlı hareket alanı: Karar verme ve yola çıkma ( W  ), bağışçının isteklerine karşı tepki. Bu tepki çok zaman olumsuzdur. Asılsız iddialarla başarıyı sahiplenmeye çalışma (F).

Uygulama: Örnek masalımızdaki şahıs listesi şöyledir: 1) Keloğlan, 2) Keloğlan’ın Annesi, 3) Kapıcılar, 4) Padişah, 5) Ali Cengiz, 6) Ali Cengiz’in karısı, 7) Ali Cengiz’in Kızı, 8) Avcılar, 9) Padişahın kızı. Bu listeyi Propp’un şahıs kadrosuna yerleştirirsek şu tabloyu elde ederiz:

1) Düşman : Ali Cengiz. Kötülük yapma (X), Savaş, kavga, yarışma (L), Takip (Pr) . Ali Cengiz bütün bu fonksiyonları yerine getirmiştir.

2) Bağışçı : Ali Cengiz’in Kızı ve Ali Cengiz’in Karısı: Sihirli vasıtanın verilmesi (D) ve (Z) fonksiyonlarını gerçekleştirmişlerdir.

3) Büyülü yardımcı : Ali Cengiz’in kızının öğrettiği sihirli sözler.

4)Aranan nesne (Prenses) ve Yönlendiriciye (Padişah) bağlı hareket alanı: Padişahın kızı. Düğün, Evlenme (N).

5) Yönlendirici: Padişah. Arayıcı kahramanı sefere gönderir.

6) Arayıcı kahraman: Keloğlan. Karar verme ve yola çıkma ( W  ), Bağışçının isteklerini yapma (H), Düğün, evlenme (N). İlk fonksiyon (w), arayıcı kahramanı tanımamızı sağlayan en önemli harekettir. Kurban kahraman, diğer kahramanların faaliyetlerine sadece pasif bir şekilde katılır.

7) Sahte kahraman: Örnek masalımızda yoktur.

Görüldüğü gibi, incelediğimiz masalda dokuz kişi olduğu halde bile Propp’un yedi şahıslı kadrosunun masalda tam olarak bulunmadığı görülmektedir. Bunun sebebi, bir rolü birden fazla şahsın yüklenmesidir. Masallarda bunun tersi de mümkündür: Aynı şekilde bir şahsın birçok rolü yüklenmesi de mümkündür: Örnek masalımızda, Ali Cengiz’in karısı ve kızı tipik bir bağışçı rolü üstlenmiştir. Propp yönteminin masalı kavramamıza getirdiği en önemli katkılardan birisi bu rol anlayışıdır. Bunun öğrencilere kavratılması zor olmakla birlikte gereklidir.

A.J. Greimas, Propp’un yedili rol dağılımını altıya indirmiş ve bunlara “Katılanlar” (Actant) adını vermiştir. Araştırma ve incelemelerde, ilk öğretimin ikinci devresinde ve liselerde günümüzde Greimas’ın Propp’u sadeleştirerek elde ettiği bu sınıflandırma kullanılmaktadır. Greimas’ın “Katılanlar/Aktanlar” listesi şöyledir:
1) Yardımcılar (Les adjuvants): Mücadelesinde arayıcı kahramana yardımcı olan şahıslar ve elementlerdir.

2) Özne (Le sujet) : Hikâyenin kahramanıdır.

3) Muhalifler (Les opposants) : Mücadelesinde arayıcı kahramana karşı koyan, engel çıkaran şahıslar ve kuvvetlerdir.

4)Yönlendirici (Le destinateur ): Kahramanı göreve çağıran, görevlendiren şahıs ve kuvvetlerdir.

5)Nesne (L’objet ): Kahramanın elde etmek istidiği nesne yahut ulaşmak istediği amaçtır.

6)Yararlanan (Le destinataire ): Kahramanın çalışmalarını adadığı somut yahut soyut şahıstır.

A. J. Greimas, masaldaki rol dağılımını şöyle bir tablo ile pratik bir hale getirmiştir: Buradaki her unsura “masalın katılanları yani aktanları” adını vermiştir.




Yönlendirici

(Destinateur)





NESNE

(Objets)




Yararlanan

(Destinataire)

















Yardımcı

(Adjuvants)





ÖZNE



Düşman

(Opposants)


Masala katılan bu aktanları ve aktanlar arasındaki ilişkiyi kolayca anlayabilmek için küçük bir masal hayal edelim:

“Bir Padişah’ın kızının kıymetli bir tacı varmış. Bir dev bu tacı çalmış. Padişah, Keloğlan’ı bu tacı bulması için görevlendirmiş. Keloğlan sihirli bir kılıç yardımıyla devi yenmiş ve tacı geri almış. Padişah’ın kızıyla evlenmiş.” Bu küçük masalda, Padişah yönlendirici, Keloğlan özne, dev düşman, sihirli kılıç yardımcı, taç nesne, padişahın kızı yararlanandır.

Yapılan uygulamalar, masalın temel yapısını teşkil eden bu aktanlar şemasının 12-15 yaş gurubu öğrencileri tarafından kolayca kavrandığını göstermiştir. Bundan dolayı ilk öğretimin ikinci devresinde masal incelemelerinde bu tablodan yararlanılabileceği görüşündeyiz. Gerek anlatıya dayalı metinlerin anlaşılmasında, gerek yaratıcı yazı yazma aşamalarında bu tablonun kavranılmış olması, öğrencilere geniş imkanlar sunmaktadır.

Bu şema bize masalın temel unsurlarını görme imkânı verecektir: Yönlendirici ve yararlanan şahıs, kahraman ile bir sözleşme yapar. Bunlar arasındaki ilişki, bir bildirişim (communication) ilişkisidir. Keloğlan, padişahın ne istediğini öğrenir ve gerekeni yapar. Öyleyse, Özne-Yönlendirici-Yararlanan ilişkisi, temelde bir “BİLMEK” ilişkisidir. Özne ile nesne arasındaki ilişki, bir arzu etme “İSTEMEK” ilişkisidir. Yardımcı ile düşman arasındaki ilişki ise bir savaş ilişkisi, bir muktedir olma, gücü yetme “ YAPABİLMEK” ilişkisidir.

Uygulama: Örnek masalımızda Padişah Yönlendiricidir, kızı ile birlikte Yararlanan şahıstır, Ali Cengiz oyunlarını görmek istemiş ve görmüştür. Keloğlan Özne, Ali Cengiz Oyunları Nesnedir. Keloğlan’ın annesi, Ali Cengiz’in kızı ve karısı, öznenin Yardımcıları, Ali Cengiz ise Düşmanıdır.
IV. MASALIN ÜST YAPI ANALİZİ (SUPER-SUTRUCTURE), ANLATI SÖZDİZİMİ (Sentaksı)
Bremond Modeli: Bu model, 12-15 yaş gurubunun daha kolaylıkla kavrayabileceği bir şema sunmaktadır. Esas olarak masalların üst-yapısını (super-structure) gösterir. Bu teoriye göre bir anlatı, dönüşüm (transformasyon) vasıtasıyla bir halden başka bir hale geçişin hikâye edilmesi olarak tanımlanır. Her masal yahut her anlatı, bir başlangıç hali ile başlar. Başlangıç hali aslında önceden teşekkül etmiş bir denge halidir. Sonra, bozguncu bir güç bu dengeyi bozar. Bunun üzerine bir karşı güç harekete geçer, dengeleyen bir kuvvet görevi yapar. Sonra yeni bir denge kurulur. Kurulan denge, başlangıç halindeki dengeye benzer, fakat onunla eşdeğerli değildir, aynı değildir. Bremond böylece anlatıyı beş temel bölüme ayırır. Bu modeli bir şemayla şu şekilde gösterebiliriz:


ÖNCE


ŞİMDİ



SONRA

Başlangıç hali

DENGE


Dönüşüm, dinamik olgular

TRANSFRMASYON



Sonuç

DENGE


Bozguncu kuvvet,

Provokasyon

Hareket


Dengeleyen kuvvet








1

2

3

4

5

Bu şemadan şu sonucu da çıkarabiliriz: Her anlatıda aslında iki tip epizot vardır: 1) Hal tasviri olan epizotlar: Bunlar denge yahut dengenin bozulmasıdır. 2) Bir halden başka bir hale geçişi tasvir eden epizotlar. Öğrencilerin bu iki tip epizotu kavramaları anlatının yapısını kavramalarını kolaylaştırmaktadır.


Uygulama: Örnek masalımızda Padişah’ın ve Keloğlan’ın masalın başlangıcındaki halleri ilk denge halidir. Padişah’ın Ali Cengiz oyununun eksikliğini hissetmesi bir yokluktur, dolayısıyle dengenin bozulmasıdır. Bu oyunun öğrenilmek istemesi ise bir güç arayışıdır. Keloğlan’ın harekete geçmesi, mücadelesi, harekettir, aksiyondur, dönüşümü hazırlayan dinamik olgulardır. Keloğlan’ın Ali Cengiz oyununu öğrenmesi, dengeleyen kuvvetin dönüşümü (transformasyon) tamamlamasıdır. Keloğlan’ın yakışıklı bir delikanlı olması, dönüşümü gerçekleştirmesidir. Padişah’ın bu oyunu tanıması, Keloğlan’ın evlenmesi, yeni dengenin kurulmasıdır. Masal, bu haliyle ilk bakışta sanıldığı gibi sadece kahramanlarının mutsuzluktan mutluluğa geçişinin hikâyesi değil, bir gücü (Ali Cengiz Oyunu) ele geçirişin ve onun vasıtası ile değişimin hikâyesidir.
Masalın temel kuruluşu, öğrencilere Bremond’un ve Larivaille’in sözünü ettiğimiz beşli modeliyle açıklanabileceği gibi dörtlü bir anlatı bölümlemesi ile de kavratılabilir: Her anlatıda yapılacak bir vardır. Bir de bu işi yapan bir özne vardır. Öznenin ayrıca bu işi yapabilme gücünde olması gerekir. Bir de öznenin bu işi yapması için yönlendirilmesi lâzımdır. Sonuçta özne tarafından yapılan işin takdir edilmesi, yani mükafatlandırılması yahut cezalandırılması gerekir. Bu bölümlere anlatı bölümleri (séquence narrative) denir. Anlatı bölümleri, olguların mantıkî bir tarzda dizilişinin kavranmasını sağlamaktadır. Masalların ve anlatıya dayalı metinlerin mantıkî düzenini şu tablo ile gösterebiliriz.8

YÖNLENDİRME

Manipulation









TAKDİR

Sanction





GÜÇ

Competance



İŞ, İCRA

Performance





Unutmamak gerekir ki bir masalda yahut herhangi bir anlatıda bu safhaların hepsinin bulunması şart değildir. Bölümler, karşımıza değişik bir sıralama içinde de çıkabilir. Anlatı bölümlemesi, metnin gizli göstergebilimsel organizasyonunu kavramak için analizci tarafından kurulmuş, ön varsayımsal bir yapıdır.


Uygulama: Örnek masalımızda yönlendiren Padişah, güç, Keloğlan’ın iradesi ve sihirli sözler, iş, Ali Cengiz’in yenilmesi ve Oyunlarının ele geçirilmesidir. Bu masalda yapılan iş, gücün ve bilginin elde edilmesidir. Padişah’ın kızını Keloğlan’a vermesi de “takdir” bölümüdür.
SONUÇ: On-on sekiz yaş gurubu öğrencileri ile bbirlikte yapılan masal incelemelerinde fonksiyon analizi, katılanlar analizi ve yapı analizi yöntemlerinden yararlanılması, anlatının daha derinden ve doğru kavranmasını sağlamaktadır. Örnek masalımızı sadece klasik yöntemle inceleseydik ancak şunu söyleyebilirdik: Keloğlan istediğine ulaşmış, muradına ermiş, Padişah’ın kızıyla evlenmiştir diyebilirdik. Önerdiğimiz analizleri yaptıktan sonra ise Keloğlan ve Padişah’ın bir dönüşüme uğradığını, bilgi ve güce ulaştığını söyleyebiliyoruz. Öyleyse örnek masalımız, sadece bir mutluluk hikâyesi değildir, bilgiye ve güce kavuşmanın hikâyesidir.

KAYNAKÇA

BARTHES, R., Anlatıların Yapısal Çözümlemesine Giriş, Çev.: Mehmet Rifat - Sema Rifat, Gerçek Yayınevi, İstanbul, 1988


GREİMAS, A.J., On Meaning. University of Minnesota Press, Minneapolis, 1987.
GREİMAS, A.J., “Sémantique Structurale”, Paris, 1966.

GÜMÜŞ, H., “Masalların Yapısı ve İncelenmesi”, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1987.;

PROPP, V.Ja., Morphology of the Folktale. Austin: University of Texas Press, 1968.

PROPP, V.Ja., Theory and History of Folklor. Manchester University Press, 1984.

RİFAT, M.- RİFAT, S., XX. Yüzyılda Dilbilim ve Göstergebilim Kuramları, 2. Temel Metinler, YKY., İstanbul, 1998.

TEZEL, N., Türk Masalları, Cilt:2, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1985.

TODOROV,T., Yazın Kuramı, Rus Biçimcilerinin Metinleri, Çev.: Mehmet Rifat - Sema Rifat, YKY., İstanbul, 1995.
YÜCEL, T., Yapısalcılık, YKY, İstanbul, 1999.
Veb Kaynakları:
1. Centre Départemental de Documentation Pédagogique du Territoire de Belfort; İnspection Académique de L’Education Nationnale de Montbéliard; CİCV, Pierre Schaeffer;http://laby.cicv.fr/DISP/disp.html
2. http://www.gwu.edu/~folktale/GERM232/bearskin/web%20pages/StructuralAnalysis.htm.l
3.Rıza Filizok, Yapısal Metin Analizi, Temel Kavramlar
http://www.ege-edebiyat.org/modules.php?name=News&file=article&sid=69&mode=nocomments&order=0&thold=0
4) Caroline Jaeger, Memoire D’Etude, http://www.enssib.fr/bibliotheque/documents/dcb/jaeger.pdf#search=%22Paul%20larivaille%2C%20analyse%2C%20model%22
------------------------------------------------------------------------------------------

 Tüm hakları saklıdır. ege-edebiyat.org



1 Centre Départemental de Documentation Pédagogique du Territoire de Belfort; İnspection Académique de L’Education Nationnale de Montbéliard; CİCV, Pierre Schaeffer;http://laby.cicv.fr/DISP/disp.html.;

2 Propp, Vladimir. Morphology of the Folk Tale. 2nd ed., rev. and ed. with pref. by Louis A. Wagner. Introd. by Alan Dundes. Austin: University of Texas. 1968. ; Thompson, Stith. Motif-Index of Folk-Literature; a Classification of Narrative Elements in Folktales, Ballads, Myths, Fables, Mediaeval Romances, Exempla, Fabliaux, Jest-Books, and Local Legends. Rev. and enl. ed. Bloomington: Indiana University Press. 1966.


3 http://www.gwu.edu/~folktale/GERM232/bearskin/web%20pages/StructuralAnalysis.htm.l

4 Caroline Jaeger, Memoire D’Etude, http://www.enssib.fr/bibliotheque/documents/dcb/jaeger.pdf#search=%22Paul%20larivaille%2C%20analyse%2C%20model%22

5 Hüseyin Gümüş, “Masalların Yapısı ve İncelenmesi”, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1987.; Vladimir Ja. Propp, Morphologie du Conte, Editions Gallimard, 1970.

6 A.J. Greimas, “Sémantique Structurale”, Paris, 1966.

7 Naki Tezel, Türk Masalları, Cilt:2, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1985.

8 Rıza Filizok, Yapısal Metin Analizi, Temel Kavramlar, http://www.ege-edebiyat.org/modules.php?name=News&file=article&sid=69&mode=nocomments&order=0&thold=0



Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət