Ana səhifə

Malatya’da “hasanbey” kayisisi ve bir destan adam


Yüklə 30.5 Kb.
tarix26.06.2016
ölçüsü30.5 Kb.
MALATYA’DA HASANBEY” KAYISISI VE BİR DESTAN ADAM 50

Dr. Tahir Kutsi Makal
Türkiye’mizde her il, bir şeyi ile ünlüdür. Ya yetiştirdikleriyle, ya da yapıp ortaya koyduklarıyla... Meyve veya bir nesne adı anılınca o il, o bölge akla gelir. “fındık” deyince Giresun ve Trabzon aklımıza gelir. Çay’ın memleketi Rize’dir. İncir Aydın’ı, zeytin, Balıkesir’i muz Alanya’yı, badem Acıpayam’ı, armut Ankara’yı, elma Amasya’yı hatırlatır. Narenciye denince akla Antalya, Mersin gelir. Buğday denince Konya ve Adana. İzmit’in Kirazı, Tekirdağ ile Diyarbakır’ın karpuzu, Gaziantep’in fıstığı, Çanakkale’nin üzümü ünlüdür. Malatya denilince de akla “kayısı” gelir..
Kayısıya yıllar yılı çok emek vermiştir Malatya insanı.. Kayısı da Malatya’ya çok şeyler vermektedir. Malatyalı bir şair; Bedrettin Efendigil, bölge insanını şöyle başlar anlatmaya; “... Kernek gibi kaynarız / Derme gibi çağlarız / Koynunda bin bir çeşit meyve veren bağlarız / Biz Fırat’tan öğrendik her engeli aşmayı / Sabırla, metanetle hedefe ulaşmayı..

Eskiden, iyi ürün vermesi için kayısı üstünde uğraşılmaya değmezdi. Dibi biraz çapalanır, gerekirse sulanır, sonra da sabırla beklenmeye başlanırdı.. Ağaç iyi ürün verse, bol verse de ne olacak? Hiç!.. Fakat sonradan, kayısı halkın temel geçim kaynağı olmaya başladı.. Bugün yaşından kurusuna kadar, çekirdeğine kadar Malatya Kayısısı bütün Dünya pazarlarındadır.. “Türk Malı” olarak Türkiye’nin ve Malatya’nın adını yaymakta, ekonomiye katkıda bulunmaktadır.



Hasanbey” Kayısısı

Malatya’da kayısının bir çok türü yetişmektedir.. Özellikle Hasanbey Kayısısı”nın ünü, dünyayı tutmuştur.. Hasanbey kayısısı, iriliği, sululuğu, “Şekerpare” tadı ile tadına doyulmayan bir meyve olarak bilinir.. Mehmet Yardımcı, “Hasanbey Kayısısı” geçirdiği evrimi şöyle anlatır;


Beydağları eteğinde zerdali idim soyum gibi,

Çir yapardı kadınlar


Fakir sofralarında bulgur aşına dayak!..
Gün kurusu bile olmaz, derlerdi

Dibime akardım da

Toplamazlardı kurumu.

Su dahi görmeden köküm

Yaşatmaya çalışırdım soyumu.

Bir gün dallarımı kesti Hasan Bey

Aşılar vurdu tepeme



Ertesi yaz

Tadıma ben de şaşırdım

Hasanbeyli’ye çıktı adım!..
Nazlı ağacı oldum bahçenin

Sular dibine getirildi

Ayıklandı kurularım.
Hasanbeyli’ye çıkınca adım

Ağaç olduğunu anladım...
İlk Başkan: Hasan Bey

Hasanbey kayısısını, ıslah ederek aşılayıp bugünkü seçkin yerine oturtan adam, Malatya’nın ilk Belediye Başkanı Hasan Bey’dir. Sonradan “Derinkök” soyadını alan torunları, Malatya ve İstanbul’da hala yaşamaktadır. Hasan Bey, Osmanlı İmparatorluğu döneminin son Malatya Beyi’dir. Cumhuriyet döneminde ilk Malatya Belediye Başkanı olan Hasan Bey, 1924-1928 yılları arasında hizmet vermiştir. Eski başkanların fotoğraflarının asılı bulunduğu Belediye Meclis salonunda Hasan Bey’in fotoğrafı, ilk sırayı almaktadır.

Hasan Bey, Malatyalı köklü bir aileden gelir... Osmanlı İmparatorluğu yüzyıllar önce “Bey”liği, Hasan Sıtkı Bey’in atalarına vermiştir. Hasan Bey’in atalarından Osman Paşa, Cezzar Ahmet Paşa ile birlikte, Napolyon Orduları’na karşı Suriye’deki Akka Kalesi’ni savunmuştur. Burada gösterdiği yararlılıklar sonucu Osman Paşa’nın ünü imparatorluk içinde yayılmıştır. İstanbul Hükümeti’nce kendisine, “sulayabildiğin, işleyebildiğin kadar Malatya toprağı senindir” fermanı verilmiştir.
Hasan Bey sülalesi, “Hacıabdioğulları” olarak anılmıştır. Soyadı Kanunu çıkınca da Hasan Sıtkı Bey, “Derinkök” soyadını seçmiştir. Hayatı efsanelere karışan, iyilik sever, cömert, hayırsever kişiliği ile Hasan Bey, bütün Malatyalılar tarafından saygı ile sevilmiştir. Konuklarını bir güzel ağırlama karşılığı kahyasına

köy hibe eden Hasan Bey, Kafkas harekatına gidişte Enver Paşa’nın birliklerini barındırmış, Kurtuluş Savaşında ve ayaklanmalarda emrindeki birlikleri Cumhuriyet Hükümeti’nin emrine vermiştir. Bu sebeple zamanın Cumhurbaşkanı Atatürk ile Başbakanı İsmet İnönü’den teşekkür telgrafları almıştır. Bu telgraflar, halen torunları tarafından “Şeref madalyası” gibi saklanmaktır.


Malatya’nın bugünkü Hükümet Konağı ve çevresinin yerini millete hibe eden Hasan Bey, şimdi kendi adıyla anılan “Hasanbey Caddesi”indeki konağında oturmuştur. Otuz dönüm bahçe içinde envai çeşit gül yetiştirmiş, yüzlerce kayısı ağacını da büyütmüştür. Çiftliklerinden ve şehrin işinden ayırdığı zamanı Hasan Bey, bahçesiyle uğraşmakla geçirmiştir. Bu arada, kayısı aşılayıp gübreleyip, sulayarak, uzmanlar getirterek ıslah çalışmalarına girişmiştir. Bir oğlunu da “ziraat mühendisi” olsun, toprağın ve ağacın verimini artırsın diye Avrupa’ya tahsile göndermiştir...
50 Araştırmacı –Yazar Dr. Tahir Kutsi Makal, 1992. Malatya Özel Sayısı, İş Bankası Yayınları


Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət