Ana səhifə

Konser Salonu’nda verilen konserdeki açılış konuşmasıdır


Yüklə 42 Kb.
tarix25.06.2016
ölçüsü42 Kb.
Macaristan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi István Szabó’nun AB Macaristan Dönem Başkanlığı münasebetiyle Róbert Lakatos ve Rév Orkestrası tarafından Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası

Konser Salonu’nda verilen konserdeki açılış konuşmasıdır

Ankara, 24 Ocak 2011

Sayın Konuklarımız,


Avrupa Birliği Macaristan Dönem Başkanlığı’nın Türkiye’deki törenli açılış etkinliğine katılımınızla bizleri onurlandırdığınız için teşekkür ederim.
Sizler bu akşamki konserde ülkelerimizin yaratıcılığının ve zenginliğinin dayandığı, Macaristan’ın ve Avrupa’nın temel bir niteliği olan kültürel çeşitliliği ile buluşacaksınız. Orkestranın üyeleri farklı ülkelerden gelen Macarlardır, ancak birazdan dinleyeceğiniz icra edecekleri müzikte Macaristan, Slovakya, Romanya ve diğer komşularımızın halk müziği birleşmektedir.
Böylelikle bu akşamın yalnızca Macaristan’ın değil komşularımızın da kültürel kutlaması olmasından kıvanç duyuyorum.

Kıymetli Misafirlerimiz,

Avrupa Birliği Macaristan Dönem Başkanlığı’nın amaçları hakkında birkaç söz söylemek istiyorum.

Macar Dönem Başkanlığı, yıllardan bu yana süren ciddi ekonomik kriz nedeniyle Avrupa ekonomisinin güçlendirilmesini sürdürmek ve de bundan sonraki krizlerin önlenmesini amaçlayan tedbirleri uygulamaya koymayı en önemli görevi olarak addetmektedir. Başkanlığımız bunun için „Strong Europe - Güçlü Avrupa” sloganını seçmiştir.

Avrupa 2020 Büyüme Stratejisinin uygulanması, merkezinde istihdam yaratılması ve sürdürülebilir rekabet gücü ile buna hizmet etmektedir. Ekonomi politikası eşgüdümünü güçlendirmeyi, Avro’nun istikrarını sağlayacak Daimi İstikrar Mekanizması’nı kurmayı arzu ediyoruz.

AB branş politikalarının güçlendirilmesine öncelikli önem atfediyoruz. Ortak enerji politikası tesis edilmesine ve bu çerçevede enerji güvenliğinin oluşturulmasına, enerji kaynaklarının ve güzergâhların çeşitlendirilmesine yardımcı oluyoruz. AB’nin ikinci uluslar ötesi, makro bölgesel kalkınma stratejisi olan Tuna Bölgesi Stratejisi’nin kabul edilmesi önemli bir hedefimizdir.

Avrupa’nın daha güçlü kılınması ise doğal olarak yalnızca ekonomi konusu değildir. Örneğin çocuk fakirliğinin azaltılmasına ve AB’nin çok sayıda üye ülkesinde yaşayan Roman azınlığın durumunun iyileştirilmesine özellikle önem veriyoruz.

Genişleme sürecinin sürdürülmesi de başkanlığımızın önde gelen çabalarındandır.



Türkiye’nin Avrupa Birliği katılım süreci hakkında bilmenizi isterim ki, Macaristan ve Macarlar, Türkiye’nin geçen onyılda ulaştığı muazzam sonuçlar ile gurur duymaktadır.
Siyasi ve ekonomik reformlar, Avrupa Birliği müktesebatının üstlenilmesi ve uygulanması, Türk-AB Gümrük Birliği, karşılıklı yatırımlar, daha güçlü Türk-AB dış politikası ve stratejik işbirliği vasıtasıyla Türkiye, uluslararası politikanın bugün giderek daha da önemli bir aktörüdür. Katılım müzakereleri başarı ile sürmektedir.
Modernizasyon çabalarının sürdürülmesi ve katılım müzakerelerinin başarıyla tamamlanmasının Türk toplumu için paha biçilmez avantajları ve Türkiye’nin uluslararası nüfuzunun önemli ölçüde güçlenmesini beraberinde getireceğine Macaristan Dönem Başkanlığı’nın inancı tamdır.
Bu, Macaristan’ın ve Avrupa Birliği üyesi devletlerin menfaatinedir ve bu, Macaristan Dönem Başkanlığı’nın Türkiye ile ilgili amaçlarını da belirlemektedir. Güçlü, modern ve itibarlı bir Türkiye, Macaristan’ı ve Avrupa Birliği’ni büyük ölçüde güçlendirecektir.
Macaristan Dönem Başkanlığı, Türk toplumunun Avrupa Birliği ile ilgili ilişkilerini belirleyen sorunlar konusunda gerekli hassasiyeti göstermemiz gerektiğini düşünmektedir.
Türkiye ve Avrupa Birliği arasında karşılıklı güvenin güçlendirilmesine büyük bir ihtiyaç vardır: çok sayıda istişare ve işbirliğinin geliştirilmesi gerekiyor.
Ortak konularımızda Türkiye’nin görüşüne ve önerilerine önem veriyoruz, bunun için, stratejik veya bölgesel konularda olsun, enerji konularında veya diğer konularda olsun, Türkiye’nin ve aday ülkelerin temsilcilerinin AB üyesi devletler ile birlikte bu konularda fikirlerini ifade edebilmelerini sağlamayı arzu ediyoruz. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin temsilcilerini AB toplantılarında öncekinden çok daha fazla gördüğünüzü düşünüyorum.
Macar Dönem Başkanlığı sırasında Rekabet Politikası başlığını açmalıyız, geride kalan birkaç engelin üstesinden gelmeliyiz. Rekabet gücünün iyileştirilmesi hepimiz için gelecek onyılların en önemli konularından biridir.
Dönem Başkanlığımız, Türkiye’nin sınır muhafazasının modernize edilmesine, Türkiye’ye yüklenen göç baskısının hafifletilmesine yardımcı olmayı arzu ediyor. Türkiye-AB geri kabul anlaşmasının bir an evvel yapılmasına karşılıklı gereksinim vardır.
Türkiye ile vize diyaloğunun başlaması önemli bir çabamızdır. Birlikte adil ve makul çözümler bulmalıyız. Vize konusunda Türk vatandaşların hassasiyetini anlıyoruz. Bu, konu hakkında daha fazla görüşmemiz ve daha büyük güçle çözüm aramamız için sadece karşılıklı sorumluluğumuzu artırıyor.
Macaristan Dönem Başkanlığı, terörizm ile ortak mücadelede Türkiye ile işbirliğinin geliştirilmesini destekleyecektir.
Ülkelerimizde tecrübe edilebilen dışlayıcı çabalara, islamafobiye ve Türk karşıtı olgulara karşı üye devletler ve Türkiye’yi işbirliğine teşvik edeceğiz.
Türkiye’nin katılım süreci kültürlerin ve toplumların karşılıklı olarak birbirini daha iyi tanıması anlamına da geliyor. Bunu, altı yıldır süren Sivil Toplum Diyaloğu, onbinlerce Türk ve üye ülke gençlerinin Erasmus Programları’na katılımı veya geçen yıl Macar-Türk-Alman işbirliği ile gerçekleşmiş olan Avrupa Kültür Başkenti programlar serisi gibi mükemmel temellere inşa edebiliriz.
Sayın Konuklarımız,
Macaristan, Türkiye’nin tarihi öneme sahip AB üyelik projesinin başarısı için tüm çabayı gösterecektir.

Bu ise, bir zamanlar Macaristan’ın Avrupa Birliği’ne katılımı sırasında Macar Parlamentosu’ndaki tüm siyasi partilerin deklarasyon yayımlayarak gerçek işbirliği ve destek vermesi ile gerçekleştiği gibi ancak Türk toplumunun ve Türk siyasi güçlerinin işbirliği ile mümkün olabilir.



Katılım süreci sırasında biz Macarlar da çok defa hayal kırıklığı, zaman-zaman ümidimizin kaybolduğunu hissettik. Aynı hisleri yaşadığınızda Sizlerden şöyle düşünmenizi rica ediyorum: Türkiye, Avrupa Birliği üyesi olduğunda ekonomisi, nüfusu, karar mekanizmalarındaki yeri sonucunda en büyük üye devletler arasında yer alacaktır. Kendisinden şimdi talep edilen şartlar, beklentiler gelecekteki sorumluluğu ile orantılıdır.
Bizden önce AB Dönem Başkanlığı’nı üstlenmiş ve bizimle birlikte Üclü Başkanlığı oluşturan İspanya ve Belçika’ya teşekkür ediyorum ve bu vesileyle bizden sonra Dönem Başkanlığı’nı devralacak Polonya’ya işbirliğine hazır olduğumuzu teyit etmek istiyorum.
Sözlerime son verirken, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı, seçkin dostumuz Sayın Ertuğrul Günay’a şükranlarımı sunmak istiyorum, çünkü kendileri Macaristan Dönem Başkanlığı kültür etkinliklerinin gerçekleştirilmesinde bize destek vermektedir. Saygıdeğer Bakan, geçtiğimiz yıllarda Macar-Türk kültür ilişkilerinin güçlendirilmesinde, ortak tarihi mirasımızın muhafaza edilmesinde fevkalade rol oynamıştır. Kendilerinin çabası olmadan, işbirliğimizin en son meyvesi olan, Budapeşte Gül Baba Türbesi’nin ortak restorasyonunun kısa zaman içinde başlayacağını Sizlere bildiremezdim.
Dinlediğiniz için teşekkür ederim.


Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət