Ana səhifə

Kirim tatar süRGÜNÜ-soykirimi’nin 68nci yildöNÜMÜnde


Yüklə 46.5 Kb.
tarix24.06.2016
ölçüsü46.5 Kb.
KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ-SOYKIRIMI’nin 68nci YILDÖNÜMÜNDE
Yirminci yuzyil’in dünya kamu oyu tarafından çok az hatırlanan, fakat biz Kırım Tatarlarinca hiçbir zaman unutulmayan ve unutulmayacak Kırım Tatar Sürgünü- Soykirimi’nin 68ci yıldönümünde şehitlerimizin aziz ruhları önünde saygı ve hürmetle eğiliyor kendilerine Allahtan rahmet diliyorum.
68 yıl önce Sovyetler Birliği Iç Işleri Bakanı Lavrenty P. Beria’nin Kırımdaki temsilcisi Boghdan Khabulov Beria’ya 20 Mayıs da çektiği telgrafta “… emrettiginiz gibi Kırım Tatarlarının topyekün sürgünü bugün 20 Mayıs (1944) saat 16 da tamamlanmıştır. 173,287 kişi (birey) 67 ayrı tirene yüklenerek sürülmüştür. İnsan dolu 63 tren yolda olup, geri kalan 4 tren de bugün hareket edecektir…” diyerek bu özel operasyonun basariyle tamamlandığını ilan etmiştir. Çoğunluğu yaşlılar, kadın ve çocuklardan oluşan KirimTatar nufusu’nun hemen hemen tamamı zorbalıkla göç ettirildiğini, bu gaddarca uygulanan sürgünde açlık, susuzluk ve hastalıktan Kırım Tatar nufusu’nun %46.2sinin imha olduğunu tekrar altını çizerek bildirmek istiyorum.
Öncelikle Josef Stalin olmak üzere, o devir Sovyetler Birliği iç işleri bakanı Lavrenty P. Beria ve Beria’nin Kırımda temsilcisi Boghdan Khabulov artık “Kirim Tatarsiz bir Kirim” siyasetini gerçekleştirmenin sevincini yaşarken Kırımda Temmuz 1949da tertipedilen bu başarıyı kutlama töreninde Boghdan Khabulov’a Azov denizine sarkan Arabat şeridinde bazı balıkçı köylerinde yaşayan Kırım Tatarlari’nin unutulduğu haberi verilir. Bu Kirim’in halen Kırım Tatarlarından arinmadigi ve iki asırlık “Kirim Tatarsiz Bir Kirim” a henüz kavusulmadigi demekti. Büyük bir öfkeyle Bogdan Khabulov “iki saate kadar o köylerde tek bir Kırım Tatari sağ kalırsa hepinizin kellesi gidecektir” diye haykırır. Sonunda 24 saat içinde Arabat Şeridindeki Kırım Tatarları son ferdini kadar toplattırılarak bir gemiye yuletilir, azov denizinin en derin yerine götürülür denizde bogdurulurlar.

Bugün Arabat faciasına katılmış bir Rus vatandaşının Kırım Tatar komşusuna itirafını okuyarak insanlığın yok olduğunu içeren bu olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu olay Kirim’in yerli halkı olan Kırım Tatarlarina karşı yapılan soykırımı ve bizlere karşı beslenen kin ve düşmanlığı bütün ciplakligiyle göz önüne sermektedir. Anavatanlarına binbir zorluklarla dönebilen halkımızın haken kendi vatanlarında neden istenmedikleri, 68 yıldır neden halen milli ve insan haklarına kavusamadiklarinin sebeplerini , Kirim Tatar halkina karsi beslenen kini Arabat Faciası ile daha iyi anlayabiliriz.


Karasubazar’in Argın köyünde yaşayan İbraim Kurtosmanov’a komşusu olan Mikhail Blohin aşağıdaki itirafını anlatır:

Sana anlatacaklarimi bütün ömrüm boyu içimde sır olarak sakladım, artık dayanamiyacagim. O zaman biz Komsomollara(Genç Komünistler) gördüklerimizi hiç kimseye söylememiz için ve ömür boyu bir sır olarak saklamamız için yemin ettirdiler. Bu çok sıkı bir emirdi ve bizde bu sırrı saklayacağımıza ve kimseye soylemeyecegimize söz verdik. Ben verdiğim sözü elli yıldan fazla bir zamandır tuttum, fakat artık bir alternatifim yok.



"1944un yaz idi. Ailem Azov kıyısında Seyit-Cugut köyünde yaşıyordu. Liman köyümüzü Kırım Tatar Seyit Curgutu ve Rus Seyit Curgutu diye ikiye ayırmıştı. Sürgünden sonra Kırım Tatar Seyit Curgutnu büyük bir sessizlik kaplamıştı.

Bir akşam üstü koyun yetkilileri şehirden gelecek üst seviyede yetkililerle bir toplantının yapılacağını ve bütün komsomollarin ertesi gün köy idari binası önünde toplanmalarını ilan ettile. Ertesi gün söylenen yerde toplandık. Resmi elbiseli (üniformalı) yetkililer bizlere vatan sevgisi ve devlete sadakat konuları hakkında nutuk çekerek devletin ve sosyalizmin dusmanalrina jarsi nefreti koruklemege çalıştılar. Sonra bizleri kamyonlarla Azak Denizi kıyısına getirdiler. Hendek kazımı ile meşgul buldozerler görünüyordu. Kıyıya yalastigimizda gördüğümüz manzara bizleri dehşete düşürmüştü. İnsan cesetleri ile dolu sahilde basacak yer yoktu ve halen denizde olan cesetle de dalgadan sallanıyordu. Amirlerimiz ikişer olarak cesetleri hendeklere tasimamizi emrettiler. Çok uzun ve yoğun çalıştık, ve gördüğümüz dehşet harsisinda hiçbirimizin bir kelime söyleyecek takatı kalmamıştı. Evladına sımsıkı sarılmış olarak gördüğüm genç bir annenin cesedinin görüntüsünü hafızamdan hiç silemedim. Arkadaşımla onları ayırmaya calissakda beceremedim, sonunda ikisini beraberce hendeğe atmaga mecbur olduk. Gördüğüm bu degseti ölünceye kadar, son nefesime kadar unutmayacağım. Orada pek çok ceset varyaslidi ve çoğu kadınlar, çocuklar ve yaşlıların cesedi idi; genç cesedi hemen hemen yok denecek kadar azdı. Cesetleri toplayıp gomdukten sonra şehirden gelen Askeri yetkililer bizlerle tekrar görüştüler. Bize bu trajedinin sebebini anlatmağa çalıştılar. Güya Arabat Şeridindeki köyleri Azov Denizinden gelen dev dalgalar yüzünden sel basmış ve bu ölümlere sebep olmuş. Bunun yalan olduğunu hepimiz bilmemize rağmen hicbirimizden ses çıkmadı. Bu dehşeti,bu faciayı sır gibi saklamamız ve tamamen unutmamız için bize üç defa baskıyla yemin ettirdiler.

Bu korku ve dehşet uzun yıllar içimde kaldı, gecelerimi zehir etti, yüreğim yandı. Şimdiye kadar bu dehşeti kimseye anlatmadım. İlk defa sana anlatiyorum… (Yani Dünya Gazetesi 30 Haziran 2001 ve ayrica Kirim Sedasi Internet gazetesi 15 Temmuz 2001 de yayimlanmistir)

Komşusu Kırımı Tatari İbraim Kurtosman’a bu faciayı itiraf eden Mihail Bohlin kısa bir zaman sonra hayata gözlerini yumar.


Kırım Tatar Surgunu’nun Soykirimi’nin 68ci yıldönümünde Karasubazar ‘in Argın köyünden İbraim Kurtosman’in sağ olup olmadığını bilmiyoruz. Fakat onun Yani Dünya gazetesine yazdığı değerli makalesinde Kırım, Ukrayna ve Rusya kamu oyuna yaptığı müracaatı burada tekrarlamak yerinde olur. Arabat Faciasına tanık olupta halen hayatta olanlar Arabat Şeridindeki toptan mezarların yerini bize gosterebilirlerse bu facia kurbanlarının ruhlarını sad etmiş olurlar. Orada “Arabat Faciası Şehitler Abidesi’nin dikilmesi de biz Kırım Tatarlari’nin görevi olacaktır. Kırım Tatar Amerikan diyasporasında vicdan sahibi Kırım Tatarlari’nin diktiği tarihi ilk Kırım Tatar Şehitler Abidesi Arabat Faciası Şehitleri dahil, bütün Kırım Tatar Şehitleri için dikilmiştir. Bu tarihi abidenin gölgesinde tüm şehitlerimizin aziz ruhları önünde tekrar saygı ve hürmetle eğiliyoruz! Hepisine Allahtan rahmet diliyoruz. Mekânları Cennet olsun!

Mubeyyin Batu Altan



CTRİC

New York


18 Mayıs, 2012


Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət