Ana səhifə

Dr. Ali Kiliç Dersim –Koçgiri Bilimsel Araştırma Merkezi ermenì ulusundan öZǛr dilemek jenosìDÌ inkar etmek ve jenosid suçlularinin ululararasi bìr mahkeme öNǛnde yargilanmasina karşI Çikmaktir


Yüklə 8.72 Mb.
səhifə1/9
tarix26.06.2016
ölçüsü8.72 Mb.
  1   2   3   4   5   6   7   8   9
Dr. Ali KILIÇ

Dersim –Koçgiri Bilimsel Araştırma Merkezi
ERMENÌ ULUSUNDAN ÖZǛR DILEMEK JENOSÌDÌ INKAR ETMEK VE JENOSID SUÇLULARININ ULULARARASI BÌR MAHKEME ÖNǛNDE YARGILANMASINA KARŞI ÇIKMAKTIR

Uluslararası Ceza Mahkemesi tüzüğünde belirtildiği gibi -“ulusal, etnik, ırksal veya dini bir grubu tamamen ya da kısmen yok etmek kastıyla işlenirse- soykırım suçunu oluşturur: - Bir grubun üyelerinin öldürülmesi, Bir grubun üyelerinin ciddi bedensel veya zihinsel zarara uğratılması, Bir grubun yaşam koşullarının üyelerine fiziksel zarar verilmesi amacıyla bilerek zorlaştırılması - Bir grup içinde yeni doğumların önlenmesi, Bir grubun çocuklarının zorla başka bir gruba aktarılması.” Bu imha planı, aynı zamanda Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 11 Aralık 1946 tarihli ve 96(I) sayılı kararında da dile getiriliyor.” ulusal veya dinsel bir grubu, kısmen veya tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenen aşağıdaki fiillerden her hangi biri, soykırım suçunu oluşturuyor.

a)      Gruba mensup olanların öldürülmesi;

b)      Grubun mensuplarına ciddi surette bedensel veya zihinsel zarar verilmesi;

c)      Grubun bütünüyle veya kısmen, fiziksel varlığını ortadan kaldıracağı hesaplanarak, yaşam şartlarını kasten değiştirmek;

d)      Grup içinde doğumları engellemek amacıyla tedbirler almak;

e)      Gruba mensup çocukları zorla bir başka gruba nakletmek;
Madde 3 [Cezalandırılacak eylemler] Aşağıdaki eylemler cezalandırılır:

a)      Soykırımda bulunmak;

b)      Soykırımda bulunulması için işbirliği yapmak;

c)      Soykırımda bulunulmasını doğrudan ve aleni surette kışkırtmak;

d)      Soykırımda bulunmaya teşebbüs etmek;

e)      Soykırıma iştirak etmek;

Bu durumda yapilacak şey, özür dilemek değil, 3000 000 ermeniyi jenoside maruz birakan Osmanli ve TC faşist yönetilerini uluslararası bir mahkeme de yargilamaktir. Imza ve özür sorununun olumlu ve olumsuz yanlari vardir. Meselenin olumlu yanını sayın Dr Ismail Beşikçi şunları dile getiriyor

.« Prof. Dr. Ahmet İnsel, Prof. Dr. Baskın Oran, Dr. Cengiz Aktar, gazeteci Ali Bayramoğlu, öncülüğünde, Ermeni sorununu dile getiren bir bildiri hazırlandı. Bu metinde şöyle deniyor: “1915’de, Osmanlı Ermenilerinin, maruz kaldığı Büyük Felaket”e duyarsız kalınmasını, bunun inkar edilmesini, vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, payıma, Ermeni kardeşlerimin duygularını ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum.”



Bu bildiriyle “özür dilerim” imza kampanyası açıldı. İmza kampanyası 14 Aralık 2008 de başlatıldı. O gün, özürdilerim.com da 200’e yakın imza vardı. İlk günlerde bu metni ben de imzaladım. Bununla beraber bu metinle ilgili bazı düşüncelerimi, ve itirazlarımı belirtmek istiyorum.Bildiride “Büyük Felaket” diye bir deyim geçiyor. “Büyük Felaket” kavramı, 1915 yılında, Ermenilere karşı geliştirilen politikaları, operasyonları, uygulamaları karşılayabilecek, anlatabilecek bir deyim değil. “Büyük Felaket” deyimi bu operasyonları, uygulamaları anlatmakta çok hafif kalıyor. “Büyük Felaket” deyimindeki B ve F harflerin büyük yazılması, bu felakete sıradan değil, özel bir felaket anlamı verdiği açıktır. Buna rağmen “Büyük Felaket” deyimi 1915 de Ermenilerin başına gelenleri anlatmakta çok yetersiz kalıyor. 1915 yılında, Ermenilere karşı geliştirilen politikalar, operasyonlar, uygulamalar ancak soykırım kavramıyla açıklanabilir. Çünkü bu, 1910 yılında Selanik’te yapılan İttihat ve Terakki Fırkası Kongresi’inden itibaren, planı-programı, hesabı kitabı yapılmış bir politikadır. Bu tarihten itibaren İttihat ve Terakki Fırkası, özellikle gizli toplantılarında, Ermeni nüfusunun çürütülmesi ile ilgili olarak, ayrıntılı planlar, projeler hazırlamıştır. Soykırım deyince, ille de, insanların kafileler halinde hamamlara doldurulup zehirli gazlarla yok edilmesini anlamamak gerekir. Bir etnik nüfusu çürütmenin bir çok yolu vardır. Kışta-kıyamette “tehcir” denen bir sürecin için sokarsınız, aile üyelerini dağıtarak, birbirlerinden habersiz kılarak, aç ve susuz bırakarak, elbise, ayakkabı gibi donanımlarına el koyarak, hastalıklarıyla, yorgunluklarıyla hiç ilgilenmeyerek, geçiş yollarında, belirli yerlerde, önceden planlı bir şekilde mevzilenmiş yankesicilerin, çetelerin saldırılarına hedef yaparak, beraberlerine taşıyabildikleri küçük fakat yaşamsal eşyalarının, çıkınlarının, torbalarının yağmalanması sağlanarak, nüfusun, binlerle, onbinlerle kırılmasını sağlarsınız. Düşünelim ki, “tehcir” denen sürecin içine sokulanlar, kadınlar, çocuklar ve yaşlılardı. Ermeni erkekleri, savaş başlar başlamaz silah altına alınmış, ama, kendilerine silah verilmemiş taş ocaklarında, yük taşıma işlerinde vs. çalıştırılıyordu. Çok olumsuz koşullarda çalıştırılan Ermeni erkekleri de bu süreç içinde kırılıp gitti. Çoğu, kafileler halinde, iş başındayken kurşuna dizildi » Meselenin olumsuz yanı, TC Genel Kurmay Başkanlığı internet sitesinde daha énceki yazisini indirip onun yerine astığı yazılarla inkarcı analayışı imzacıları açıkça jenosid suçuna ortak ediyor. Sorulacak soru, Niçỉn emperyalist TC Ordusunu bu taktike başvuruyor? Burada gizlenmek istenen nedir? Genel Kurmayın sivil kişilere ulusal ve uluslarası yeni görevleri nelerdir? Türkiye ve dünya kamuoyunu nasıl aldatmak istiyorlar? Başka bir değỉşle jenosidi özür dilemekle bu ỉşỉ nasil geçỉştirecekler, daha önce Avrupa Parlementosunda Dersim Jenosidini “katliam” a indirdeyen bu emperyalist mantığın işleyiş biçỉmi olarak emperyalist propagandasının özü nedir? Başka bir deyişle imzacılar özür diliyerek jenosidin suçunu uluslararası plana nasılaktarıyorlar?

Ilkin Genel Kurmayın taktik olarak sitesinden indirdiği dokumanlar nelerdir? Hazırlanan on sahte kitaptan neden bir ikisi duruyor? Bunalarin yerine hangi belgelere dayanarak Mustafa Kemal ve onun jenosidçilerini aklama girişimleri var? Imzacılar bunu görüyor mu? Bu özür dileme girişỉminin bizim geçen sene Ermenistan Ulusal Konseyi ile birlikte kurduğumuz Uluslararası Dersim Kocgiri Jenosid ve Savaş Suçlularını Yargılama Mahkemesi ilanından hemen sonra gelmesi bir tesadüf müdür? Yoksa bunun arka plani nedir? Bizim hazırladığımız iddianame kemalistlerle ittihadçıların işledikleri suçlar arasinda bir suç ayırımı olmadığıni, Mustafa Kemal jenosid suçlarını Enver Talat, Cemal Teşkilat i Mahsusa ile birlikte işledikledikleri bizzat Mustafa Kemal in verdigi raporla ortaka koymuştuk.

TC emperyalist Ordusunun Genel Kurmayının ermeni ulusununun jenosidini inkar eden belgesine ekim 2006 daki yazimda yer vermistim.

« 1. ERMENİ KİMLİĞİ VE TARİHTE TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİ :



Tarihte, "Ermenistan neresidir? Nerede başlar, nerede biter?" sorularına cevap vermek çok güçtür. Ansiklopedik kaynaklarda; Erivan, Gökçegöl, Nahçıvan, Rumiye gölü kuzeyi ve Mako bölgesine, yukarı memleket anlamına gelen “Armenia”, bu yörelerde yaşayan halka ise “Ermeni” denildiği yer almaktadır.

Ermeni tarihçilerin bir kısmı, M.Ö. altıncı yüzyılda Kuzey Suriye ve Kilikya Bölgesi'nde yaşayan Hititlerden olduklarını, bir diğer kısmı ise Nuh'un oğullarından Hayk'a dayandıklarını iddia etmektedir. Bunun yanında, Ermenistan denilen coğrafyada yerleşen ve bugün Ermeni diye adlandırılan toplumun, bölgenin kesin olarak neresinde yaşadıkları, sayıları ve aynı yörede ikamet eden diğer unsurlara kıyasla nüfus oranları bilinmemektedir.

Görülüyor ki, Ermeni tarihçileri bile kökenleri konusunda fikir birliği içinde değildir. O halde tarih boyunca bir millet ve bağımsız devlet olma vasfını taşımayan Ermenilerin, herhangi bir bölgeye "vatanımızdır" demeleri mümkün görülmemektedir. "Büyük Ermenistan" hayalinin de, tamamen yayılmacı bir düşüncenin ürünü olduğu değerlendirilmektedir.

Tarihsel olarak bakıldığında, Ermenilerin sırasıyla, Pers, Makedon, Selefkit, Roma, Part, Sasani, Bizans, Arap ve Türkler'in hakimiyeti altında yaşadıkları görülür. Ermeni derebeyliklerinin birçoğu, bölgeye hakim olan ve/veya Ermenileri kendi saflarına çekerek kullanmak isteyen devletler tarafından kurdurulmuştur.

2. ERMENİ SORUNU NEDİR ?

Osmanlı Devleti zayıflamaya başlayıp, hemen her konuda Avrupa'nın müdahalesine maruz kalınca, Türk - Ermeni ilişkileri kötüleşmeye başlamıştır. Batılı ülkeler Osmanlı Devleti'ni bölerek bölgesel çıkarlarına ulaşabilmek için Ermenilerle Türk toplumunun arasını açmayı hedeflemişlerdir.

Özellikle Avrupa'nın bazı büyük devletleri “ıslahat" adı altında bir yandan Osmanlı Devleti'nin iç işlerine karışırken, bir yandan da Ermenileri, Osmanlı Yönetimi'ne karşı teşkilatlandırmışlardır.

Böylece ülke içinde ve dışında teşkilatlanan ve silahlanan Ermeni komiteleri ile Ermeni kiliselerinin kışkırtıcı faaliyetleri sonucunda, Ermeni toplumu yavaş yavaş Türklerden uzaklaşmaya başlamıştır.

Türklerin hoşgörüsüne rağmen, yabancı devletlerle ittifak etmek suretiyle Türklerle mücadeleye başlayan Ermeniler, Batının desteğini alabilmek için kendilerini "ezilen bir toplum" olarak göstermeye ve "Anadolu üzerindeki egemenlik haklarını Türklerin gasp ettiği"ni dile getirmeye başlamışlardır. Bu faaliyetlerini basın aracılığıyla duyurarak kamuoyu yaratmaya çalışmışlardır. Bu asılsız propagandalarını iddialarının kanıtları olarak bugün de kullanmaktadırlar.

1839 Tanzimat ve 1856 Islahat Fermanları Ermenilerin daha fazla Batı’ya yönelmesine sebep olmuş, karşılıklı beklentiler artmıştır. Ermeniler, Misyonerler vasıtasıyla yönlendirilmeye ve yabancı devletlerin nüfuzu için kullanılmaya başlanmışlardır. Buna karşılık Ermeniler de Batı’yı amaçlarını gerçekleştirmek için bir araç olarak görmüşlerdir[1] .



Islahat Fermanı ile Müslümanlar ve gayrimüslimler eşit statüye getirilince ayrıcalıklarını kaybeden Ermeniler,1877 - 1878 Osmanlı - Rus Savaşı sonunda, Rusya'dan "işgal ettiği doğu Anadolu topraklarından çekilmemesini, bölgeye özerklik verilmesini veya Ermeniler lehine ıslahat yapılmasını" talep etmişlerdir. Bu isteklerle birlikte Ermeni sorunu ortaya çıkmaya ve uluslar arası bir şekil almaya başlamıştır.

İngiltere ve Rusya tarafından tarih sahnesine sunulan Ermeni sorunu, aslında emperyalizmin Osmanlı İmparatorluğu'nu yıkma ve paylaşma politikasının bir uzantısıdır.

3. ERMENİ İSYAN VE KATLİAMLARI :

Ermenilerce sırasıyla, Anadolu'da: Armenakan ve Vatan Koruyucuları, Cenevre'de: Hınçak, Tiflis'te: Taşnak komiteleri kurdurulmuştur. Bu komitelere hedef olarak Doğu Anadolu toprakları, amaç olarak ise Osmanlı Ermenileri'nin bağımsızlık kazanması gösterilmiştir.

Bu amaçla kışkırtılan Ermeni komiteleri, 1890 yılındaki Erzurum isyanı ilk olmak üzere, Kumkapı gösterisi, Kayseri, Yozgat, Çorum ve Merzifon olayları, Sason isyanı, Babıali gösterisi, Zeytun ve Van isyanı, Osmanlı Bankası'nın işgali, II. Abdülhamit’e suikast teşebbüsü ve 1909 Adana isyanlarını çıkartmışlardır.

Ermeniler, Türk halkına en büyük zararı, Birinci Dünya Savaşı sırasında giriştikleri katliamlarla vermişlerdir. Bu dönemde Ermeniler; Türk köylerine baskınlar düzenlemek suretiyle halka büyük zarar vermişlerdir. Örneğin Van’ın Zeve Köyü’nün bütün halkı, kadın, çocuk ve yaşlı demeden, Ermeniler tarafından öldürülmüştür.[2]

Bir İngiliz belgesine göre; Ermenilerin, asılsız iddialarının aksine Van ve Bitlis yörelerinde öldürdükleri Türklerin sayısı 300.000 ile 400.000 arasındadır[3] .”(TC Genel Kurmay Internet Sitesi)

Halkları jenositlerinin  mimarı TC’nin mantığı budur. Tarihsel yalan ve tarihsel inkâr. Yani jenoside maruz kalanlar Ermeniler değil, Türklerdir. Oysa Savaş patronu, OYAK’ın bütün fabrikalarının ürettiği silahların tüketim alanı Kürdistan’daki savaştır. Savaş, TC ordusu, komutanları, subayları için  kanlı para ve kardır. Savaş Kürt ulusu ve halkı için, ölüm, soykırım, göç ve sürgündür. Savaş Kürdistan dağlarının ovalarının mayınlanması ve tarlaların ve ormanların ölüm alanları olmasıdır. Savaş, Kürdistan ulusunu ortadan kaldırmak bütün sosyal birimleri ve yerleşim yerlerinin ortadan kaldırılmasıdır. TC faşist generaller çetesinin ceplerinin doldurulmasıdır. Bu konuda TC general’i Geçtiğimiz hafta da Irak Devleti, terör örgütünü ateşkes yapmaya ikna ettiklerini açıkladı. Dün de terör örgütü, sözde, ateşkes ilan etmiştir. Buraya kadar arz ettiklerim bu konunun ne kadar geniş çaplı bir kurgu içinde ele alındığını göstermektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri silahlı tek terörist kalmayıncaya kadar terörle mücadelesini sürdüreceğini ilan etmiştir. Bu tutumumuzda değişiklik yoktur. Terör örgütü için tek çare silahını kayıtsız şartsız bırakıp Türk adaletine sığınmaktır. demektedir.

Aslında teslim olacak olan özgürlük ve bağımsızlık için savaşan Kürdistan gerillaları değil, TC Ordusunun Generalleridir. Onlar, Kürdistan’daki savaş vahşetinin sorumlularıdır. Kürdistan’ı askeri siyasi baskı altında tutan onların emperyalist ordularıdır. Bir gün mutlaka, TC orduları Kürdistan’dan defolup gideceklerdir. TC ordusu  Ermenilerin,  Hellenlerin  ve Asuri, Keldanilerin ve Kürdistanlıların jenositlerinin pratikçisi olarak uluslararası hukuk kurumları önünde hesap vereceklerdir. TC Ordusu emperyalist sermaye yatırımlarına uluslararası çok uluslu şirketlerle işbirliğine rağmen hala NATO’ya bel bağlayan halklarımızın katili generallerin ordusudur. TC  generali Yaşar Büyükkanıt sınıf mücadelesi temeline gelişecek Kürdistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesinin diyalektiğini kavramakta acizdir. Bütün üniversitelerdeki akıl hocalarının analizleri Kürdistan gerçekliği karşısında yenik düşüyor. Bir milyondan fazla TC ordusu, Ulusal Kurtuluş hareketinin  silahlı güçlerine yenik düşmüştür; Aslında teslim olacak olan onlardır. Zira ,Hava Deniz, kara kuvvetleri jandarma komando birliklerinin bütün saldırıları fiyaskoyla bitiyor. TC generaline göre” hem Avrupa  Birliği hem de NATO PKK’yı terörist örgüt ilan etmiştir. Yine her iki kuruluş terörle mücadele konusunda, Birleşmiş Milletler tarafından alınmış kararlara ilave olarak kendileri de çeşitli kararlar almışlar, dokümanlar yayımlamışlar, özel personel görevlendirmişler ve yeni teşkilatlanmalara gitmişlerdir.

Hal böyle iken, bu kuruluşlara üye bazı ülkeler, kendi topraklarında terör örgütünün serbestçe faaliyet göstermesine, para toplamasına ve ülkemiz aleyhine çeşitli çalışmalar yapmalarına seyirci kalmaktadır. Bunun da ötesinde ülkelerinde yakaladıkları teröristleri ya yargılamamakta, yargılasa da 30 küsur güvenlik görevlisinin kontrolünde iken kaçmalarına müsaade etmekte ya da onu Türkiye’ye iade etmeden Silahlı Kuvvetlerimize karşı kullanılmak üzere terör örgütüne geri göndermektedir.  Durum bununla sınırlı kalmayacaktır. NATO ,içinde, müttefik orduların komutanları TC Ordusunun emperyalist özelliğinde, ülkede olduğu kadar uluslararası sermaye ihracından rahatsızdır. Faşist general  konuşmasına  şöyle devam ediyor;

 “Diğer taraftan, dost ve müttefik bir ülkenin Dışişleri Bakanlığı, Türkiye Genelkurmay Başkanlığının Türkiye Millî Savunma Bakanlığına bağlanması yolunda almış oldukları karara gerekçe tespit etmek için yerli ve yabancı kuruluşların katıldığı toplantılar icra etmiş ve raporlar yayımlamıştır. Hatta, aynı ülkenin Genelkurmay Başkanı, Türkiye’ye gelip Türkiye’deki sistemi tenkit eden ve maddi hatalarla dolu bir konuşma yapmıştır. Böylesine bir girişim, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez gerçekleşmiştir.” demektedir. »

Emperyalist TC Ordusu Genel Kurmayının belgeleri yer değỉştirmesinin özü nedir? ne kemalistleri ve imzacıları kurtarır.

Bu belgelerden birincisi, Bakanlar kurulunun Ermeni ulusunu zorla topraklarından göçe ölüme, jenoside maruz bıraktıran kararıdır.« Ermenilerin nakl ve sevklerini îcâb etdiren esbâb-siyâsiyye “Meclis-i Âlî-i Vükelâca ittihâz ve tebliğ olunan karar” dır.(BELGE –I) Ikincisi, 1 nci Kafkas Kolordusu Kumandanı Mîr-alây Kâzım Karabekir e aittir.(II) Ǜçüncüsü, Talat Paşa ‘nın «  Ordû-yı Hümâyûn Başkumandanlık Vekâlet-i Celîlesine




Ordû-yı Hümâyûn Başkumandanlık Vekâlet-i Celîlesine Sadâretden Başkumandanlık Vekâletine yazılan işbu tezkerenin aslından istinsâh olunmuş.” denilen Belgedir(III) .Dördüncüsü, Ermeni ulusunun zorla göce ve élüme ve jenoside maruz biraktirilan « Sevk ve teb’îdleri mukarrer Ermeni ahâlînin vilâyet ve müstakil livâ üzerine mikdârını irâe »eden belgelerdir,(IV) Bu jenosidin inkar belgelerinde niçin Enver ve Cemal ‘e, Teskilat i Mahsusa nin yöneticileri gizleniyor.

Ilkin Kemal bu jenositçilerin suç ortağıdır. Bunlardan sadece bierer örnek vermek istiyyorum, Birincisi TBMM Meclisi Başkanı olarak Mustafa Kemal’in Talat Paşa ya gönderdigi 7 Kasin 1920 tarihli be 728 nolu yukaridaki mektuptur. Kemal Talat dan Macar ve Romanya daki teskilati mahsusanin 9 milyon levalik paranin Italya üzerinden TBMM ne gönderilmesini ister.

Ikincisi Kemal Enver sürekli ilişkỉ içindedir, Bolşeviklerin altin ve silahlarini Kemal e aktarir. Bununla Pontus, Kürd, Eremeni, Assyro Keldani jenosidleri islenir

Kemal Enver ‘e gönderdiğỉ mektupta panislamist ve panturancidir.



Doğudaki islamci hareketlerin pan türkist Koçgiri ve Dersimin jenosid katliamcisi Mustafa Kemal ‘in izinden giden Genel Kurmaycılara taviz vermek bilimsel anlayışa ters düser.

Kemal’in Ismet’i Şam’a Cemal ?in yanina gönderirken onu daha sonra Afganistan da islami örgütleme ỉçỉn gönderdiğini, Ismet ‘in Enver ‘le görüşmek icin Türkistan’ gitmesi ve Kemal’in diğer Cemal’ yazdığı mektup tarihi kavramaya yarar,


Recep Maraşlı, Şükrü Gülmüş, Sabri Atman, Halis Açar, Mahmut Gergerli, Elif Orhan, Süleyman Akkoyun, Berzan Boti, Aziz Gülmüş, Faruk Boran, Çetin Çeko, Ahmet Önal .. ortak açıklama : « 2007 yılında Uluslararası Soykırım Uzmanlar Kuruluşu ( International Association of Genocide Scholars), 1915 lerde sadece Ermenilerin değil, ama aynı zamanda Asur-Süryanilerin ve Rumların da soykırıma uğradığını beyan etti. Soykırımın kurbanlarının bir de unutulmaya, önemsenmemeye kurban gitmemeleri gerekir. Soykırım mağdurları toplumlar arasında ayrım yapmak, görmemezlikten gelmek ciddi sorunlar yaratır. Bır de buna Bakan Elçi nin Hamidiye Alayları üzerine söylediğini eklemek gerekir. Ilkın Hamidye Alayları Emperyalist ımparatorluğun resmi ordusudur. Sadece sunni Kürd aşiretlerinden oluşmuyor. Azeriler. Türkmenler. Çerkezler, Arnavutlar. Araplar osnmalı dinci islamcı katil ordularının mesuplarıdır. Sultan Hamid bunları sadece ermenilere değil, diğer azınlık milliyetlere karşı kullanmıştır. Enver, Cemal. Talat. Mustafa Kemal. Kazım Karabekir 1923 de kadar Hamidiye alaylarını kullammışlardır. Onun için sayın Bqkqn Elçi nin « Hamidiye alayları yoktur o tarihte. Bir kere bunu kim söylüyorsa yalan söylüyor, tarihi çarpıtıyor. 1915'te Hamidiye Alayları yok.  » değişi gerçek dışıdır. Kafkasya da Kzım Karabekır,in emrinde 16 .000 kişilik aşiret ordusu vardır. Onlara karşı ermenilerin saflarında savaşan başka Kürd aşiret birlıklerı vardır.( Fransa Genel Kurmay Arşivi). Nıtekim çok daha önce General Şerif Paşa Meşrutiyet Gazetesinde «  bunlar bu soykrımı yapıp Kürdlerin sırtına yükliyecekler. ». Şimdi Genel Kurmayın planı bu. Ahmet İnsel ve Murat Belge ,nin bazı gerçekleri çarpıtmalarının temelinde bu gerçeklik yatar. Onun için iligilere kurduğumuz Mahkemesının suçlular hakkında verdiği gerekçeli kararımız ektedir.
GEREKÇEMIZ

Nuremberg Mahkemesi eski savcısı Benjamin Ferencz « Adaletsiz barış, yasasız adalet olamaz » diyordu. Kuşkusuz, Ikinci Dunya savas sonrası, insanlığa karşı ve halklara karsı suçlar ışlemiş nazileri yargılıyan bir savcının bu sözlerı anlamlıdır. Bu anti-Hitler koalisyonunun ortak istemiydı. Hitlerciler yargılandı. Uluslarası Hukuk tarihsel rolünü oynadı. Faşist Naziler mahkûm edildiler. Fakat ne Nuremberg Mahkemesi ne Uluslar Cemıyeti Konseyi, ne BM bağlı Uluslararası Hukuk Kurumu Osmanlı artığı TC kurucuları ve İttıhat ve Terrakiciler tarafından halkların jenosidini gerçekleştiridiğini ele almadı. Denilebilinir ki Uluslararası hukuk bu konuda sessiz kaldı. Dahası Uluslar Cemiyet Konseyi 23 Temmuz 1923’de gerçekleştirilen Lausanne Antlaşmasından sonra, 19 eylul 1925’de Lausanne Antlaşmasının 3 maddesinin 2 pargrafının Uluslarası Adalet Dıvanına getirdi. Başkanlığını Max Hüber’in yaptığı Ulularası Adalet Divanına daha önce 10 ağustos 1920 kabul edilen Sevres Antlaşması Kürdistan’la ilgili maddeleri iptal etmek istiyorlardı. Oysa parçalanan Kürdistan sorunu BM in gündemine getirilmedi. Hiç kimse, M.Kemal’in Hitlerin ideolojik babası olduğunu, Hitler Nazizmini gizli bır biçimde destekleyen TC’nin olduğunu ve hatta Başkent Ankara planının ve onu süsleyen heykellerin Nazi heykel sanatını temsil ettiklerini düşünemedi ve görmedi ya da bu gerçeklik ciddi bir biçimde ele alınamadı. TC kurucuları ve yöneticileri tarafından gerçekleştirilen Ermeni, Suryani. Asur. Keldanı. Grek ve Zaza Kürd jenosidlerinin katillerini Uluslarası Hukuk yargılamadı. Bugün, başta BM Uluslararasi Adalet Divanı, Uluslararası Ceza Mahkemesi, 1915 Ermeni , 1916 Suryani ve Keldani jenosidi ve 1921 Koçgiri Jenosidi 1924 ve 1936 37 Dersim,Koçgiri, Hayistan Dersiù, Kürdistan jenosidlerine karşı sessiz kaldılar.. Sevrès’den sonra Lausanne ‘da bu halklar temsil edilmedi. Birlesmis Milletler nezdindeki Uluslararası Adalet Divanında ülkemiz ve halkımız temsıl edilmediği halde Milletler Cemiyeti kendi anayasasının 22 maddesini ihlal etti. Böylece BM Uluslararasi Adalet Divanı Ulkemizin geleceğini kendi kaderini tayin etme hakkına en ufak bir yanıt vermedi ve ülkemizi somürgeci devletlerın boyunduğuna soktu. Dersim Koçgiri, Hayistan ve Kürdistan ‘ın özgür ve bağımsız olmasını engelledi. Ulusumuzun devlet kurma hakkını TC eğemen ulusunun ilhakçi politikasina tabıi kıldı. Bugün yaşanan bunun devamidir. Bu anlamda Dersim Koçgiri, Hayistan ve Kurdistan sorunu BM lerin onünde duran en büyük sorunlardan biridir. Biz bu nedenden ötürü bu sorunu BM lerin gündemine yeniden getireceğız

Bu nedenlerden otürü Mahkememiz esas hakkında gerekçeleri aşağıdaki biçimde dile getirmiştir.

I-TC devleti ve hükümeti, Ordulari, askeri ve sivil guçleri uluslararası hukuka göre Koçgiri, Dersim, Kurdistan 'a karşı jenosid, savaş suçları, insanlığa, halklara karşı suçlar işlemiştir.

II. TC devleti ve hükümeti ve silahlı kuvvetleri Sivil hedeflere karşı yoğun ve sistemli bombardıman yaptığı için jenosid, savaş suçları, insanlığa, halklara karşı suçlar işlemiştir suçlu bulunmuştur.

III. Dersim jenosidine katilan ordu birlikleri ise şunlardır. VI Kolordu, I. Tugay ve Diyarbakit VII kolordudan iki tugay, Tokat’tan VII. Kolordu, Erzurum’dan IX kolordu ve iki Tugay, Ararat Komando Taburu, Beyazid Ikiknci Suvari Alayi, Urfa 14 alayi, Tank Taburu, 5 bombardıman ekibi, bunları

19 adet Breuguet ve Cekoslovak mali P.Z.L. bombardiman uçaklari

Curtiss*Hawk casus uçaklari

Vultée, Smolik, Henkel; bombardiman uçaklari

Toplam 50 bombardiman uçağı izledi

Dersim Jenoside katilan asker sayisi Fevzi Cakmak’a göre 37000, Dr Rüstü Aras’a göre ise 50.000 dir1 Buna ek olarak 11 000; at, katır, deve Türk devletinin elindeki güçleri oluşturuyordu. »2 Kısacas TC devletinin bu kadar asker silah ve bombardiman uçaklarini kullanmasının hedefi Dersim’de jenosidi gerçekleştirmesiydi. Fransa devlet raporuna göre, « Türk ordu birlikleri Dersimi dört bir yandan kuşatmaya almıştır. 10–20 Agustos’da bir hafta boyunca svasçıların merkez alanlarını araliksiz olarak bombardiman uçaklari ile bombaladilar. Daha sonra piyade alaylarını savaşa sürdüler. El bombalarını kullandılar. El bombalarını kullandıkları için jenosid suçu işlemiştir.

TC devleti 1923 de 25 uçağa sahipti. Mustefa Kemal 15 yılda yirmibeş ulusumuzu jenoside maruz bırakti.3 1924 Turkiye delegasyonlarini Fransa ve Rusya’ya gönderdi. Onlardan hava kuvvelerini, bombardiman pilotlarını yetistirmek için askeri öğretim gorevlisi istedi. TC devleti satın aldığı askeri malzemeler sayesinde Dersim halkını katletti...99 Almanya 1925 yılında Turkiye’de Kimyasal silahlari üretme fabrikalarını kurdu. Kimyasal gazları üretti.4 Almanya bu fabrikaları kurmakla, ulusumuza karşı savaş suçlarını işledi.

Bu iddanameler:

a) Ermenilerin jenosidine ilişkin iddianame ve sunulan rapor

b) Greklerin jenosidine ilişkin iddianame ve sunulan rapor

c) Greklerin jenosidine ilişkin iddianame ve sunulan rapor

d)Asuri Keldanilerin jenosidine ilişkin iddianame ve sunulan rapor

e) Koçgiri ve Dersim jenosidine ilişkin iddianame ve sunulan rapor

f) Kurdistan jenosidine ilişkin iddianame ve sunulan rapor

g) Yahudilerin göçe zorlanmasına ve Cavid Bey dosyasina ilişkin iddianame ve sunulan rapor b) Ittihat ve Terraki Komitesi ve Teşkilatı Mahsusa, Karakol, Vatan’ın Kurtuluşu, Ayyıldız Partisi Temsilcileri arasında a) Mısır’lılardan Mohamed Tchiraï Pacha; le prince Abbas Fialim pacha, büyük vezit ce Bursa valisinin kardeşleri Izzet bey; Ali bey; Ali Moubarek bey, b) Tunus’ Abdul-Aziz Tchaouch, Misr’da yetistirilen ; le cheikh Salih Chérif; Ali Bach c) Berberlerden Abdul-Hakim. d) Tripoli Berberlerinden Suléiman-el-Baroussi, le cheik Ahmed, ayrıca Sénoussis, leri temsil edenler e) Yémen: den Ben Réchid; Réchid pacha, yarbay Moussah, Saïd bey, Yıldız Sarayında eski albay



f)Mekke ve Médine ‘den Chérif Ali Haïdar bey, eski evkaf bakanı ; senator chérif Nassir bey, sénateur, yaptıkları İslamcı propaganda ile savaş suçlarini işlemişlerdir. c) Mustafa Kemal’in kurduğu Ay YILDIZ Partisi, Teskilati Mahsusanın devamı olan Andolu ve Rumeli Mudafai Hukuk Cemiyetleri ve Karakol Partisi askeri ve siyasi temsilcileri d) Hiwa El Islam Örgütü temsilcileri savaş ve jenosid suçlarını işlemişlerdir.

e) Yeşilordu Örgütü temsilcileri savaş ve jenosid suçlarini işleyen sanıklar :


Seyh Servet (Akdağ) Bursa Milletvekili Dr Adnan Adivar, Sağlık Bakanı , Hakki Behiç, Maliye Bakanı ,Eyup Sabri( Akgöl), Eskisehir milletvekili, Yunus Nadi(Abalıoğlu), İzmir Milletvekili Husrev Sami(Kızıldoğan) Eskisehir Milletvekili İbrahim Sureyya (Yigit), Saruhan milletvekili Sirri bellioğlu, İzmit milletvekili, Mustafa Cantekin, Kozan milletvekili Reşit Bey, Çerkez Ethem Bey’in agabeyi Saruhan milletvekili, Hamdi Namik (Gör) İzmit milletvekili Muhittin Baha( Pars), Bursa Milletvekili Nazim Öztelli Resmor. Celal Bayar TOKAT Mılletvekili Nazim, 1913 Teskilati Mahsusanın Doğu Trakya’da Suleyman Askeri Yönetiminde İsmet İnönü Eşref Kuşçubaşı, Selim Sami Kuşçubaşı, Çerkez Reşid, Husrev Sami görev yapmışlardır. Mustafa Kemal hem Teşkilatı mahsusanın kurucusu aktif casusudur ve sabotajcıdır.

f) Gönüllüler Ordusu temsilcileri; Hasan Tahsin ve diğer Sebataycılar. Savaş jenosid suçlusudurlar.

B) Fransa Konstantinopolis Büyük Elçisi Henri Ponsot‘un Fransa Dışişleri Bakanı Yvon Dembos’a gönderdiği 19 09 1937 tarihli mektubunda mektup’da aynen « şu anda Turkiye’nin elinde 200 bombardıman uçağı ile 350 pilotu var. 1936–1937 taaruzu için Turkiye 30 milyon TL bütçe ayırdı. Buna ek olarak Turkiye, ABD den 20 adet GLENN L.MARTIN marka uçak spariş etti. Her uçak 1000 kilo bomba taşıyor. Turkiye her yil 305 uçak satın alıyor, meclis baskanı ise yılda 500 uçak azdır diyor.»51 Bu kanıtlar Turkiye Cumhuriyeti devleti ve hukumetinin jenosid ve savaç suçların açıkça işlediklerinin ispatıdır.

IV-Alman devleti hükümeti, Osmanlı ve ITJ askeri işbirliği, askeri personnel yetiştirdiği, Ordularıyla birlikte kitle katliamlarına katıldı. Alman Bankasının yatırımları TC 'nin işlediği saldırı suçuna ortaklık ettiği için jenosid, savaş

suçları, insanlığa, halklara karşı suçlar işlemiştir ve suçlu görülmüştür. Devlet olarak yüksek rütbeli subaylarını bilinçli olarak jenosidleri yapma ve yönlendirmede kullanmıştır. Bu bağlamda, Uluslararası savaş ve jenosid suçlarına ilişkin haklarında DKUSJSM tarafından dava açılan devletler, temsilcileri, kuruluşları; örgütleri ve Uluslararası savaş ve jenosid suçlarına iştirak eden devletler ve hükûmetler ve onların yan kuruluşları. Almanya, Fransa, Ingiltere, Rusya, Italia, Çekoslovakya, Avusturya, Belçika, Ispanya, Iran tesbit edilmis olup uluslararası savaş ve jenosid suçluları ve sunulan raport incelendiginde:

a)1876-1908 Osmanli askeri siyasi temsilcileri ve sunulan rapor ışığında

Türkiye’de Maraşal Moltke’ önce ve sonra Alman askeri delgasyonu yüksek rütbeli subayları ( 1758 de 1839 a kadar ) von Varennes, von Zegelin, von Ooetze, Baron von Knobelsdorff, von Schmidt, von Scobolten, ‘Baron von ;Canitz .und Dallwitz Baron von Muffling gegen Weiss, Baron von Moltke, Baron von Vincke, Fischer, von Muhnlbach

De Moltke den Goltz ‘a kadar 1856 1882


Von Kuczkowski, Lulling, Wiesenthal, Schewenzfeuer, Wendt, Graaach, Falk Rabback, Godlewski, Jungmann, Schmidt, von der Becke, Gessier, Grunwald, Bluhm, Wagemann, von Bohn Birinci donem von der Goltz( 1882 1908)

Kahner Baron von der Goltz, von Kampnôvener , von Robe , Ristow Steffen von Grumbckow , von Schilgen , Ruedgisch’ von Mesmer-’.Saldern,. Flelscher ‘Auler von Ditfurt, Imhoff, von Alten, von Morgen, von Leipzig, von Schlotheim. von der Goltz Paşa ikinci dönem (1908 den 1913 e kadar) Baron von der Goltz , Bopp, Possldt, Tupschoewski, von Schlichting, von Anderten, Matthies, Back, von Byern, von Lossow, Weidtman, Veit, Bischof, Weiz, R.itter und..Edler von’ Rogister, “Schaffer,. Muth,. Aubert, von Frese, Rabe, Binhold, Cretius, Prâtorius, Gottschalk, Endres, Dr Volbrecht, Michael, Sauer, von Strempel



Birinci dünya savaşı dönemi 1914-1918 de yuklsek rutbeli alman subay lari Falkenhayn, von Seeckt, Gressmann, von Lossow,. Rohdewald, von Gleich, von Lenthe, Langenstrasse, von Dommes, von Bock, von Wullfingen, Dove, Herrgott, Bôhme, Goltz, von Falkenhausen, Guhr, von Papen. Birinci dunya savaşindan sonra ( 1925 den 1939 a kadar ) TC emperyalist ordusunda gorev yapan alman emperyalist subay ve generalleri şunlardır. von Klewitz, von Massow, Reichenbach, Baron von Massenbach, Kohts, Rohrbeck, Steuer, Voigt -Ruscheweigh, Buhrmann, Ritter von Fuchtbauer ,Hofl, Schubert, Muller, Hoffmann, Rittér, von Mantey, Ritter von Mittelberger, Braun, von Schickfus und Neudorf, Bauer,. Treitschkc Schindler, Gynz von Rekowski, Schumacher.Dans l’armée marine Baron von Gagern, Wehner, Roedenbeck, Dorfleiu, Furbringer, von Lossow, von Arnauld de la Perrière, Weisbacb, Wulfing von Ditten, Venzlaff, Lutzow, Loyké. En dehors ed ces officiers supérieurs des militaires employés dans les forces armées turques sont suivants: Jodi, Rohde, Fretter -Pico, Lepper

Liman Von Sanders denetiminde (1913 den 1918 kadar ) Bronsart von Schellndodf , Weber Posseldt Back , Weidtman , Tromrner, Heuck ,Bischof , vôn Sodenstern , Nicolài , von Frankenbcrg und Pronschlitz Kannengiesser , von Legat, Schlee, Wehrle , von Stermpel , Baron Kress von Kressenstein , Potschernik, Stange, Kont von Hopfgarten, Perrinet von Thauvenay, Albrecbt, von Feldmann, von Frese, Guse, Lauffer, Kirsten Bottrich, Rabe, Binhold, Wilihelmi, Stange, Vonberg, Endres, Schierholz, Welsch, Hunger, Eggert Effnert, vôn Staszewski, Schrôder, Prigge, Lange, von Konig, Muhlmann, Fischer, von der Hagen, von Wrochem, Pohl, Gerlach, Heibey, Serno, Pror. Dr. Mayèr, Dr. Thieme, Burchardi, Dr. Huttner, Schuh, Sterke, Meinke, Weis, Jaenicke, Meier, Brimberg. —Uluslararası savaş ve jenosid suçlarına ilişkin DKUSJSM tarafından tanzim edilen iddianamelerde suçlu olarak tesbit edilmislerdir/ Ayrica, Almanya, TC Genel Kurmay Başkanına iki Alman Generalı Freter Pico ile General Lipper’i göndermekle savaş kışkırtıcılığı ve suçlarını işlemiştir.6102Almanya, 1925 yılında Turkiye’de Kimyasal silahları üretme fabrıkalarını kurmak. Kimyasal gazları üretmekle insanlığa karşı suçlar, halklara karşı suçlar ve jenosid suçunu işlediği için Suçludur. Fransız devleti ve Hukumeti, TC nin işlediği saldırı suçuna ortaklık ettiği, askeri ve siyasi destek verdiği ve kimysal silahlar fabbrikalarını kurduğu, halkımzın toptan jenoside götürülmesinde röl oynadığı için suçlu görülmüştür. Almanya'nın ABD nin Turkiyé 'ye hatırı sayılır yardımı dokunduğunu ancak saldırı suçuna iştirak etmişlerdir. Suçludur. Belge şudur. Rusya hükümeti uluslararası hukuka göre Koçgiri, Dersim, Kurdistan 'a karşı askeri ve siyasi, maddi, mali yârdim ve destek verdiği saldırı suçu işlemiş olduğu gibi Lausanne ‘da Kurdistan’in paylaşılmasında emperyalist ve sömürgeci devletlerle aynı rölu oynamış ve savaş jenosid ortakçısı olarak suçludur. Avusturya ve Almanya silahlı kuvvetleri savaş hukukunca yasaklanan silahları TC devletine verdikleri askeri personel verdikleri, bombartdıman uçaklarını kendi personeliyle savaşa sürdükleri jenosid’de kullanmış tüm personeli savaş ve jenosid suçlusu olarak kabul edilmiştir.ABD 60 bomdardıman uçağını TC nin emrine verdiği ve tüm askeryardımı yapmakla jenosid ve savas suçlusudur

TC silahlı kuvvetleri savaş esirlerine savaş hukukunca yasaklanan muamelelerde bulunmuştur. Sivil halkı kurşuna dizip cesetlerini yakmıştır. Yukarıda açık belgeye göre, KURTISS ABD fabrikasi 24 uçagi TC ye satmakla103 Ayrica CURTISS ABD, uçak parçalarını Diyarbakır’a montaj fabrıkası kurmakla TC 10 Casus uçağı satmakla suçludur bunlarla birlikte ile 20 JUNKERS bombardıman uçakları TC nin emrine vermek, Dersim jenosidine askeri olarak katılmak anlamına gelmektedir. Suçludur. Turkiye ABD’den 20 adet bombardıman MARTIN marka uçağı spariş etmekle ABD nin 20 -08–1937 tarihinde de 16 bombardıman uçağı Turkiye’ye teslim etmekle «Bunların dışında Türk devleti ABD ‘den 45 adet VULTE marka Bombardıman uçağını spariş etmekle Tirkiye devleti Miralay ENVER’i ABD ye gönderderek 65 uçakları alıp getirmekle .”104 Her iki devlet isnsanlığa karşı suçlar, savaş ve jenosid suçlarını işlemişlerdir.

İngiltere devleti ve hükümeti, Dersim halkına karşı kullanmak amacıyla. 4 adet HAVILAND uçagini vermekle birlikte; 15 adet BRISTOL marka bombardıman uçağını Turkiye’ye satmakla aynı jenosid ve savaş suçlarını işlemiştir. Ayni şekilde TC ye ABD 20 adet MARTIN marka bombardıman uçağı ile birlikte 45 adet VULTEE marka bombardıman uçağını Turkiye’ye satmakla Turkiye’nin elindeki bombardıman uçak sayısı 203 yükseltmekle insalığa karşı halklara karşı

savaş ve jenosid suçlarına iştirak ettilerinden ötürü suçludurlar. 7.1

Polonya devleti ve hukumeti, TC’ye 60 adet P.Z.L marka uçağı satmakla bu uçaklardan, 40 âdeti Turkiye’ye getirip 20 adedi ise Kayseri’de fabrika’da montaj etmekle Dersime karşı savaşa katılmıştır. Suçludur.

TC silahlı kuvvetleri sivillere uluslararası hukukça yasaklanan insanlık dışı muamele ettiği, savaş ve jenosid suçları, insanlığa karşı suçların halklara ve insanlığa karşı suçlar işlediğinden, Mahkememiz TC yoneticileri ve yukarıda adı geçen devletlerin ve hukumetlerin Jenosid ve Savas suçlarına iştirak etmelerinden ötürü haklarında idam kararı verir.

Dadgera Internationale Curme Jenoside Koçgiri Dersim Jenosid ve Savaş suçlulalrı olan Enver Paşa, Talalt Cemal Paşa Dr Nazim, Dr Bahaddin Şakir, haklarında idam talebini istedidiği gibi, Mustafa Kemal, İsmet İnönü, Celal Bayar, Fevzi Çakmak, Şükrü Kaya, Abdullah Alpdoğan, Nurettin Paşa, İbrahim Tali, Fevzi Çakmak, Fethi Okyar Abdullah Sabiha Gökçen, İbrahim Tali, Dr Bahaddin Şakir, Dr Nazim, Mustafa Renda, Halide Edip Adivar, Kazım Özalp, Ahmed Muammer, Halil Paşa, Mustafa Necati, Rauf Orbay, Topal Osman, Dr Tevfik Rüştü, Midhad Sükrü Bleda, Mehmet Şükrü Saraçoğlu, Huseyin Cahit Yalçın, Ziya Gökalp, Hafiz Mehmet, Halit Karşılan, Şemsi Kara, KaraVasif, Kara Kemal, Eyüp Sabri, Süleyman Askeri, Ömer Kuşçubaşı, Dr Refik Saydam, Prof.Dr. Tevfik Salim Sağlam. Mehmet Nuri Çönker, Falih Rifki Atay, Tahsin Mazer, Sabit Sağıroğlu, Princizade Fevzi,, Mustafa Muğlalı, Kazım Orbay, Salih Ömürtak, Nafiz Gürman, Nuri Yanıt, Nurettin Baransel, İsmail Hakkı Tunaboyu, Fevzi Mengüç, Rüştü Erdelhun, Ragıp Gumuşpala, Cevdet Sunay, Cemal Tural, Memduh Tağmaç, Faruk Gürler, Semih Sancar, Kenan Evren, Nurettin Ersin, Necdet Uruğ, Necip Torumtay, Doğan Güreş, Ismail Hakki Karadayı, Huseyin Kıvrıkoğlu, Hilmi Özkök, Yaşar Büyükanıt et İlker Başbuğ, Tayyip Erdoğan haklarında insanlığa karşı, halklara karşı suçlar işledikleri, Koçgiri ve Dersim, Ermenilerin , Greklerin Asuri Keldanilerin ve Kurdlerin Jenosidini gerçekleştirdiklerinden , Koçgiri ve Dersim savaş suçlarından ötürü haklarında idam kararını verir. İdamlarına esas teşkil eden suç ve suçlar:

1/ Ji Enver Talat; Cemal Mustafa Kemal suçdare, jenoside Hermenieu, Greku, Assyro Keldani, mîlete bindest Kirmanc û Kirdasu no, Mistefa Kemal, nna mîleti eve Xoter Tirku Ittihat û Terraki Tesklialt i Mahsusa jenosid kerde, ama vîrena 1917 400/000 kurd, Kurdistan’ra eve zor kerd tever. Mistefe Kemal Fevzi Cakmak, Sukru Kaya Ismet Inonu pia qeraro dijdia da mîlete maé Koçgiri wertera dard we, azê Koçgiri bîrna, jenosid kerd.

2-Mustafa Kemal (1920–21) mîlete Koçgiri jenosid kerd 15 perodaiskare

Koçgiri darde kerdi eve des hozoru mîle ma da jenosidkarene, Milete Koçgiri welat’ra eve zor kerd tever,

3-Ji Enver, Talat û Cemal, Mîstefa Kemal ve suçdarune cori zu politika remne. Dersim de1936 hata 1941 170.000 kirmancé Dersim, Domoni, cini, comardi, qîrkerdi, dewa Marçik 250 çeye aşira Demenu qîrkerdi, na çe’ra 52 domuni qîrkerdi, meyît qaz verda ser vêsnai



4-Ji Enver, Talat û Cemal, Mîstefa Kemal ve suçdarune cori zu, Tertele Koçgiri Sex Said û Dersim ‘ eve tairu bomba kerdi, Tertele Seyh Said Efendi de 350seete de 350 ton bomba este, mîleta ma ad qîrkerdene.

5-Dewleta kolonialista emperialista tirkia eve zor, welate ma isgal kerd, zonê ma dard we, çel û çuke mare jenoside kuturel tatbik kerd.

6-Serdare Dewleta kolonialista emperialista tirkia Mistefa Kemal, eve Zagone Dersimé 1935, eve plane sistematike dewleta, aze mîlete wertera da we, jenosid kerd.

7-No jenosid de Serdare Dewleta kolonialista emperialista tirkia Mistefa Kemal caé hu guret, tatbiqate jenosid de hazir û nazir vi, eve emre yî , perôdaiskarê welatê ma, roza 15-11-1937 de, Seyd Riza, laze hu Uşen Resîk Efendi, Aşira Demenu ra, Ali ê Mir Z’Alié Silemani, Aşira Sixhesenu ra Hesen Ağa Aşira Uswu ra Laze Qemer Ağai Findik Axa, Aşira Demenu`ra laze Ciwrail Axayî Hessen Axa,Aşira Khûresu`ra Hessenê Yivrahîmê Qijî, dess û zu pérodaiskaré Dersim Xarpêrt’de eve qerarê Mistefa Kémalî darde kerdî. Roza Dardekerdene de Mistefa Kemal Xarpetto wêsaé de vi, evê amr yî, darde kerdî, lesa şehidune ma vêsnai..

8-Dewleat Ingilizi; Devleta Alamania Firma Henkel, Krupp; téde qommandanu Alaman u Fransa Ingiluzune pilote tirku seveta Jenoside Dersim talim kerde curmùkare jenoside Desimi e, Dewleta Fransa, Dewleta Italia, Dewleta Cekoslovakia Dewleta Avusturia, Amerika, Russia, Curmune Şêrr, Cûrme verva Mordemiati, curme verva mîlete maé bîn dest qîorkerde, imha kerdene jenosid kerdena mîleta pia barekerdo, Dadgera ma haqa yine de idam wazene, dewa tazminat kena’ra


QERAR:


Dadgera Internationale Curme Jenoside Koçgiri Dersim berakarune Enver Pasa, Talalt Cemal Pasai, têdê pia haqa Mustafa Kemal ,Ismet Inonu ; Celal Bayar, Fevzi Çakmak, Sukru Kaya,Abdullah Alpdogan, Nourettin Pacha, Ibrahim Tali , Fevzi Cakmak, Fethi Okyar Abdullah Sabiha Gokçen, Ibrahim Tali, Dr Bahaddin Chakir, Dr Nazim, Mustafa Renda,Halide Edip Adivar,Kazim Ozalp, Ahmed Muammer, Halil Pacha, Mustafa Necati, Rauf Orbay, Topal Osman, Dr Tevfik Rustu, Midhad Sukru Bleda, Mehmet Sukru Saraçoglu, Huseyin Cahit Yalçin, Ziya Gokalp, Hafiz Mehmet, Halit Karsilan, Shemsi Kara, Eyup Sabri, Suleyman Askeri, Omer Kusçubasi, Dr Refik Saydam, Prof.Dr ; Tevfik Salim Saglam. Mehmet Nuri Conker, Falih Rifki Atay, Tahsin Mazer, Sabit Sagiroglu, Prinçizade Fevzi,, Mustafa Muglali, Kazim Orbay, Salih Omurtak, Nafiz Gurman, Nuri Yanit, Nurettin Baransel, Ismail Hakki Tunaboyu, Fevzi Menguç, Rustu Erdelhun, Ragip Gumuspala, Cevdet Sunay, Cemal Tural, Memduh Tagmaç, Faruk Gurler, Semih Sancar, Kenan Evren, Nurettin Ersin, Necdet Urug, Necip Torumtay, Dogan Gures ;Ismail hakki Karadayi, Huseyin Kivrikoglu, Hilmi Ozkok, Yasar Buyukkanit et Ilker Basbug. Teyyip Erdogan re seveta curmune Jonosid; Curmune Şêrr, Cûrme verva Mordemiati, curme verva mîlete maé bîn dest qîorkerde, imha kerdene jenosid kerdena Koçgiri û Dersim qera idam da.

Dadgera Internationale Curme Jenoside Koçgiri Dersim haqa Dewleat Ingilizi; Devleta Alamania Firma Henkel, Krupp; téde qommandanu Alaman u Fransa Ingiluzune pilote Tirku seveta Jenoside Dersim talim kerde curmùkare jenoside Desimi e, Dewleta Fransa, Dewleta Italia, Dewleta Cekoslovakia Dewleta Avusturia, Russia, Amerika Curmune Şêrr, Cûrme verva Mordemiati, curme verva mîlete maé bîn dest qîorkerde, imha kerdene jenosid kerdena mîleta pia barekerdo, Dadgera ma haqa yine de idam da, dewa tazminat kena’ra.

Dadgera Internationale Curme Jenoside Koçgiri Dersim na qêraru rusnena Organisatione Juyina Mîletu, rusnena Cour Penale Internationale(CPI) Cour Interntaionale de Justice de Lahey, Cour Européenne des Droits de l’Homme:»106

Dr Ali KILIC Paris 21-12 2008

BELGE-I


Ermenilerin nakl ve sevklerini îcâb etdiren esbâb-ı siyâsiyye

“Meclis-i Âlî-i Vükelâca ittihâz ve tebliğ olunan karar”

Tarihi Numrosu Mühimme

Tezkere-i sâmiye sûreti 18 Mayıs 331 326758/270 840


Menâtık-ı harbiyyeye civâr mahallerde sâkin Ermenilerden bir kısmının hudûd-ı Osmâniyyeyi a’dâ-yı devlete karşı muhâfaza ile meşgul olan Ordu-yı Hümâyûnun harekâtını tas’îb ve erzâk ve mühimmât-ı askeriyye nakliyyâtını işkâl ve düşman ile tevhîd-i âmâl ve ef’âl ve bi-l-hâssa sufûf-ı a’dâya iltihâk ve memleket dâhilinde kuvâ-yı askeriyyeye ve ahâlî-i ma’sûmeye müsellahan ta’arruz ve şuhûr ve kasabât-ı Osmâniyyeye tasallut ile katl ve nehb ü gârete ve düşman kuvâ-yı bahriyyesine erzâk tedârikiyle mevâki’-i müstâhkemeyi irâeye cür’etleri bu gibi anâsır-ı ihtilâliyyenin sâha-i harekâtdan uzaklaşdırılmasına ve usâta üss-ül-harekât ve melce’ olan köylerin tahliyesini icâb ederek bu bâbda ba’zı gûnâ icrââta başlanılacağı ve min-el-cümle Van, Bitlis, Erzurum vilâyâtıyla nefs-i Adana, nefs-i Sis ve nefs-i Mersin müstesnâ olmak üzre Adana, Mersin, Cebel-i Bereket, Kozan livâları ve nefs-i Maraş müstesnâ olmak üzre Maraş sancağı ve Haleb vilâyetinin merkez kazâları müstesnâ olmak üzre İskenderun, Beylan, Cisrisugur, Antakya kazâları kurâ ve kasabâtında sâkin Ermenilerin vilâyât-ı cenûbiyyeye sevkine bi-l-ibtidâr Van vilâyetiyle hem-hudûd olan kısm-ı şimâlîsi müstesnâ olmak üzre Musul vilâyetine ve Zor sancağına ve nefs-i Urfa müstesnâ olmak üzre Urfa sancağının kısm-ı cenûbiyyesine ve Haleb vilâyetinin şark ve şark-ı cenûbî kısmına ve Suriye vilâyetinin kısm-ı şarkîsinde ta’yîn ve tahsîs edilen mahallere nakl ve iskânına devam edilmekde bulunulduğu beyânıyla menfa’at-i esâsiyye-i devlete muvâfık telakkî edilen bu cereyânın usûl ve kâide-i muttarideye rabtı lüzûmunu ve bu bâbda bazı ifâdâtı mutazammın vârid olan 13 Mayıs 331 târihli ve 270 numrolu tezkere-i aliyyeleri Meclis-i Vükelâ’da lede-l-mutâla’a fi-l-hakîka devletin muhâfaza-i mevcûdiyyet ve emniyyeti uğrunda tevâli eden icrâât ve ıslâhât-ı fedâkârîsi üzerinde icrâ-yı sû-i te’sîre sebeb olan bu kabil harekât-ı muzırranın icrâât-ı müessire ile imhâ ve izâlesi kat’iyyen muktezî ve nezâret-i celîlelerince bu emirde ibtidâr olunan icrââtdaki isâbet bedîhî olduğundan iş’âr-ı devletleri vechile muharrer-ül-esâmî kurâ ve kasabâtda sâkin Ermenilerden nakli îcâb edenlerin mahall-i mürettebe-i iskâniyyelerine müreffehen sevk ve îsâlleri ile güzer-gâhlarında te’mîn-i istirâhat ve muhâfaza-i cân ve mâlları ve muvâsalatlarında keyfiyyet-i îvâlarıyla sûret-i kat’iyyede iskânlarına kadar muhâcirîn tahsîsâtından iâşeleri ve ahvâl-i sâbıka-i mâliyye ve iktisâdiyyeleri nisbetinde kendilerine emlâk ve arâzî tevzî’ ve içlerinden muhtâc olanlara taraf-ı hükûmetden mesâkin inşâsı ve zürrâ’ ve muhtâcîn-i erbâb-ı san’ata tohumluk ve âlât ve edevât tevzî’i ve terk etdikleri memleketlerde kalan emvâl ve eşyâlarının ve-yâhûd kıymetlerinin kendilerine suver-i münâsebe ile iâdesi ve tahliye edilen köylere muhâcir ve aşâir iskânıyla emlâk ve arâzînin kıymeti takdîr edilerek kendilerine tevzî’i ve tahliye edilen şuhûr ve kasabâtda kâin olub nakledilen ahâlîye âid emvâl-i gayr-ı menkûlenin tahrîr ve tesbît-i cins ve kıymet ve mikdârından sonra muhâcirîne tevzî’i ve muhâcirînin ihtisas ve iştigâlleri hâricinde kalacak zeytinlik, dutluk, bağ ve portakallıklarla dükkân, fabrika, hân ve depo gibi akârâtın bi-l-müzâyede bey’ ve-yâhûd îcârıyla bedelât-ı bâliğasının kendilerine i’tâ edilmek üzre ashâbı nâmına emâneten mâl sandıklarına tevdî’i ve mu’âmelât ve icrâât-ı mesrûdenin îfâsı zımnında vuku’ bulacak sarfiyyâtın muhâcirîn tahsîsâtından tesviyesi zımnında nezâret-i celîlelerince tanzîm edilmiş olan ta’lîmât-nâmenin bi-tamâmihâ tatbîk-i ahkâmıyla emlâk-ı metrûkenin temîn-i muhâfaza ve idâresi ve mu’âmelât-ı umûmiyye-i iskâniyyenin tesrî’ ve tanzîmi ve tedkîk ve tatbîki ve tâlî komisyonlar teşkîli ile ma’âşlı me’mûr istihdâmı vazîfe ve salâhiyyetlerini hâiz olmak ve doğrudan doğruya nezâret-i celîlelerine merbût bulunmak ve bir reîs ile biri me’mûrîn-i dâhiliyyeden ve diğeri me’mûrîn-i mâliyyeden intihâb ve ta’yîn edilecek iki a’zâdan terekküb etmek üzre komisyonlar teşkîl edilerek mahallerine i’zâmı ve komisyon gönderilmeyen mahallerde mezkûr ta’lîmât-nâmenin vâlîler tarafından icrâ-yı ahkâmı tensîb edilmiş ve Harbiyye Nezâreti ve Mâliyye Nezâreti vekâlet-i celîlelerine teblîgât edilmiş olmağla nezâret-i celîlelerince de îfâ-yı muktezâsı sibâkında tezkire-i senâverî terkîm olundu efendim.
----------  -----  ----------
Ahvâl-i harbiyye ve zarûret-i fevk-al-âde-i siyâsiyye dolayısıyla mahall-i âhere nakilleri icrâ edilen Ermenilerin iskân ve iâşesiyle husûsât-ı sâireleri hakkında ta’lîmât-nâmedir.
Madde 1 : Nakli îcâb eden ahâlînin temîn-i sevki mahallî me’mûrîn idâresine âiddir.

Madde 2 : Nakledilen Ermeniler kâffe-i menkûlât ve hayvânâtını birlikde götürebilirler.

Madde 3 : Mahall-i iskâniyyelerine sevk edilen Ermenilerin esnâ-yı râhda muhâfaza-i cân ve mâllarıyla temîn-i iâşe ve istirâhatleri güzer-gâhlarında bulunan me’mûrîn-i idâreye âiddir. Bu husûsda vâki’ olacak terâhi ve tekâsülden ‘alâ merâtibihim kâffe-i me’mûrîn mes’ûldür.

Madde 4 : Mahall-i iskâniyye-i mürettebelerine vürûd eden Ermeniler îcâb-ı hâl ve mevki’e göre ya müteferrik sûretde mevcûd kurâ ve kasabâta ilâve sûretiyle inşâ edilecek hânelere ve-yâhûd taraf-ı hükûmetden ta’yîn edilecek mahallerde te’sîs edilecek köyde yerleşdirilecekdir. Köylerin hıfz-üs-sıhhaya muvâfık ve zirâat ve ‘umrâna müsâid mahallerde te’sîsine bi-l-hâssa dikkat olunacakdır.

Madde 5 : Mıntaka-i iskâniyyede köy teşkîline müsâid arâzî-i hâliye ve mahlûle ve mîriyye bulunmadığı halde emlâk-ı emîriyye bulunan çiftlik ve köylerin bu cihete tahsîsi câizdir.

Madde 6 : Ermeni iskân edilecek kurâ ve kasabâtla yeniden te’sîs edilecek Ermeni köyleri hudûdunun Bağdad şimendiferiyle iltisâk hatlarından ve diğer hutût-ı hadîdiyyeden lâ-akal yirmi beş kilometre uzak bulunması meşrûtdur.

Madde 7 : İlâve sûretiyle kurâ ve kasabâta yerleşdirilen Ermeniler ile yeni te’sîs edilen köyde iskân edilen ahâlînin sicill-i nüfûsa esas olabilecek bir sûret-i mazbûta ve muntazamada ve hâne itibarıyla her âilenin isim, şöhret, sinn, san’at, mahall-i vürûd, mahall-i iskânını ve kezâ hâneyi teşkîl eden efrâd-ı ailesinin esâmî ve esnânını mübeyyin bir defter tanzîm edilecekdir.

Madde 8 : Mahall-i mürettebesine iskân edilen bir kimsenin merbût bulunduğu komisyonun me’zûniyyeti olmaksızın ve zâbıta-i mahalliyyeden vesîka-i mahsûsa istihsâl etmeksizin âher mahalle azîmeti memnû’dur.

Madde 9 : Mahall-i mürettebelerine vürûd eden ahâlînin sûret-i kat’iyyede iskânlarına kadar iâşe ve muhtâcînden bulunanların meskenlerinin dahi inşâsı muhâcirîn tahsîsâtından sarf edilmek üzre hükûmete âiddir.

Madde 10 : İâşe ve iskân husûsâtının te’mîn ve tesrî’-i icrâsı ve bunların muhâfaza-i sıhhat ve terfîh-i ahvâline müte’allik husûsâtın îfâsı mahallerinin en büyük mülkiyye me’mûrları âmir-i mes’ûl olmak üzre muhâcirîn komisyonlarına âiddir. Muhâcir komisyonu bulunmayan mahallerde muhâcirîn nizâm-nâmesine tevfîkân yeniden teşkîli muktezîdir.

Madde 11 : İâşe ve iskân husûsâtının te’mîn ve tesrî’-i icrâsı ve ahâlînin lüzûmu kadar sevk, iâşe ve iskân me’mûrlarının ta’yîni nezâretden istîzân şartıyla mutasarrıf ve vâlîlere âiddir.

Madde 12 : İskânı icrâ edilen her aileye ahvâl-i sâbıka-i iktisâdiyye ve ihtiyâcât-ı hâzırası nazar-ı itibara alınarak mikdâr-ı münâsib arâzî verilecekdir.

Madde 13 : Arâzînin tefrîk ve tevzî’i muhâcirîn komisyonlarına âiddir.

Madde 14 : Tefrîk edilen arâzînin hudûd ve dönümü tefrîk ve ta’yîn edilib muvakkat ilm ü haber mukâbilinde ashâbına tevdî’ edildikden sonra tapu ve emlâk mu’âmelâtına esas olabilecek bir sûret-i muntazamada defter-i mahsûsuna kaydolunur.

Madde 15 : Muhtâcînden bulunan erbâb-ı zürrâ’ ve san’ata münâsib mikdâr ser-mâye ve-yâhûd âlât ve edevât verilecekdir.

28 Mayıs 331




KOLEKSİYON

KLÂSÖR NO:

E. DOSYA NO:

Y. DOSYA NO:

FİHRİST NO:

BDH

361

1030

1445

1-4

BELGE-II


3 ncü Ordu Kumandanlığına

Ermeni eşkıyâsı Erzincan ve civârındaki irtikâb eyledikleri mezâlime ve yirminci asr-ı medeniyye ile kabil-i te’lîf olmayan envâ’-i hûn-hârlıklarına Aşkale’den Erzurum istikâmetine tard olundukları vakit daha eşna’ını yaparak Ekbertos’un mezâlimine rahmet okutmuşlardır. Merdiven köyünde kırk beş Aşkale’de on yedi Tilkitepesi’nin iki kilometre cenûbunda harîtada ismi yazılı olmayan Cinis köyünde altı yüz küsûr zükûr ve inâs nüfûsun on üçü müstesnâ olmak üzre mütebâkîsi ihrâk edilmek ve süngülenmek ve hamile kadınları karınları yarılarak çocukları kucaklarına verilmek sûretiyle şehîd edilmiş olduğunu arz eylerim.

2/2/34


1 nci Kafkas Kolordusu Kumandanı

Mîr-alây


Kâzım Karabekir


KOLEKSİYON

KLASÖR NO:

E. DOSYA NO:

Y. DOSYA NO:

FİHRİST NO:

BDH

525

1024

2050

41

BELGE-III




Dâhiliyye Nezâreti

Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyyeti

3052 Kalem-i Mahsûsa
Ordû-yı Hümâyûn Başkumandanlık Vekâlet-i Celîlesine

Sadâretden Başkumandanlık Vekâletine yazılan işbu tezkerenin aslından istinsâh olunmuşdur.

Devletlü Efendim Hazretleri

Ermeni komitelerinin Memâlik-i Osmâniyyedeki teşkîlât-ı ihtilâliye ve siyâsîyyeleriyle öteden beri kendilerine bir muhtâriyyet-i idâre te’mînine ma’tûf olan teşebbüsleri ve i’lân-ı harbi müteâkıb Taşnak Ermeni Komitesinin Rusya’da bulunan Ermenilerin derhal aleyhimize hareketine ve Memâlik-i Osmâniyye’deki Ermenilerin dahi ordunun dûçâr-ı zaaf olmasına intizâr ederek o zaman bütün kuvvetleri ile ihtilâl eylemelerine dâir ittihâz ettikleri mukarrerâtı ve her fırsattan istifâde etmek sûretiyle memleketin hayât ve istikbâline te’sîr edecek harekât-ı hâinâneye cür’etleri bi-l-hâssa devletin hâl-i harbde bulunduğu şu sırada Zeytun ile Bitlis, Sivas ve Van’da vukû’ bulan hadisât-ı âhire-i isyâniyye ile bir kerre daha teeyyüd etmiş ve esasen merkezleri memâlik-i ecnebiyyede bulunan ve el-yevm unvanlarında bile ihtilâlcilik sıfatını muhafaza eden bütün bu komiteler mesâîsinin Hükûmet-i Osmâniyye aleyhine olarak her türlü esbâb ve vesâite mürâcaat sûretiyle netice-i emelleri olan muhtâriyyeti istihsâl maksadı etrafında toplandığı ve Kayseri ve Sivas ile mahall-i sâirede meydana çıkarılan bombalar ile Rus ordusuna gönüllü alaylar teşkil ederek Ruslarla birlikde memlekete saldıran ve an-asl Osmanlı memleketi ahâlîsinden olan Ermeni komite rüesâsının harekâtı ve Ordu-yı Osmânîyi arkadan tehdid etmek sûretiyle pek büyük bir mikyasda alınan tertibât ve neşriyâtları ile tahakkuk eylemişdir.

Binâen-aleyh hükûmet kendisi için bir mesele-i hayâtiye teşkîl eden bu kabil tertîbât ve teşebbüsâtın temâdîsine hiçbir zaman nazar-ı iğmâz ve müsâmaha ile bakamayacağı ve menbâ-i mefsedet olan komitelerin hâlâ mevcûdiyetini meşrû’ telâkki edemeyeceği cihetle şifâhen de görüşüldüğü vechile bil-umûm teşkîlat-ı siyâsîyyenin ilgâsına lüzûm-ı acil hissetmiş ve îcâb eden tedâbiri ittihâz eylemiştir. Nubar’ın Hınçak ve Taşnak ve emsâli komitelerin gerek pây-ı tahtda ve gerek vilâyâtda bulunan şuabâtının derhal sedleri ile evrak ve vesâikin kat’îyyen ziyâ’ ve imhâsına imkân bırakmamak sûretiyle müsâderesi ve komiteler rüesâ ve erkânının müteşebbis eşhâsı ile hükûmetce tanınan mühim ve muzırr Ermenilerin hemen tevkîfi ve bulundukları mahaller de devâm-ı ikâmetlerinde mahzur görülenlerin vilâyât dâhilinde münâsib görülecek mevâki’de toplattırılarak firârlarına meydan bırakılmaması ve îcâb eden mahallerde silâh taharrîye başlanarak her türlü hâl ve ihtimâle karşı kumandanlar ile bil-muhâbere kuvvetli bulunulması ve icrââtın hüsn-i tatbîki esbâbının te’mîn ve istikmâli ile zuhûr edecek evrak ve vesâikin tedkîki neticesinde tevkif olunan eşhâsın divân-ı harblere tevdî’i münâsib görülmüş olmakla mazhar-ı tensîb bulundu, buyurulduğu takdirde iktizâsına tevessül olunmak üzere keyfiyetin iş’ârına müsâade buyurulması bâbında emr u ferman hazret-i men leh-ül- emrindir.

11 Nisan 331

Dâhiliye Nazırı

Talât



KOLEKSİYON

KLÂSÖR NO:

E. DOSYA NO:

Y. DOSYA NO:

FİHRİST NO:

BDH

401

50

1580

1-3

BELGE-IV











Sevk ve teb’îdleri mukarrer Ermeni ahâlînin vilâyet ve müstakil livâ üzerine mikdârını irâe eder.





Sicilde Mukayyed Nüfûs

Sevk Olunan

Nüfûs

Mahall ve Tarîk-i Sevkleri

Îzâhât

Esâmî-i Vilâyet ve Livâ

Aded

Aded







Ankara Vilâyeti

47.224










Erzurum Vilâyeti

128.657

120.000

Mamüretülaziz tarîkiyle Musul Vilâyetiyle Zor Sancağı

Nüfûs-ı mütebâkiyye kısmen müsâdemelerde telef olmuş ve kısmen de firâr etmişdir.

Adana Vilâyeti

46.031










İzmit Sancağı

54.370

50.000

Konya, Haleb tarîkiyle Zor Sancağı

Nüfûs-ı mütebâkiyye firâr ve ihtifâ veyâ vefât etmişdir.

Eskişehir Sancağı













Bitlis Vilâyeti

109.521

20.000

Bir kısmı Siird tarîkiyle Diyarbekir’e bir kısmı da Mamüretülaziz tarîkiyle Zor ve Musul

Nüfûs-ı mütebâkiyye müsâdemelerde telef olmuş ve bir kısmı da firâr etmişdir.

Canik Sancağı

26.374

26.374

Amasya, Karahisar tarîkiyle Sivas - Zor, Musul




Haleb Vilâyeti

34.451










Hüdâvendigâr Vilâyeti

66.413










Diyarbekir Vilâyeti

61.002










Sivas Vilâyeti

141.592

141.592

Malatya tarîkiyle Zor, Musul




Trabzon Vilâyeti

34.500

28.000

Gümüşhâne tarîkiyle Zor, Musul

Nüfûs-ı mütebâkiyye müsâdemelerde telef olmuşdur.

Karesi Sancağı

8290










Karahisar Sancağı

7327










Kayseri Sancağı

47.617










Mamüretülaziz Vilâyeti

74.206










Maraş Sancağı

27.101

27.101

Haleb tarîkiyle Zor, Suriye




Niğde Sancağı

5101










Van Vilâyeti

67.792










Yekûn

987.569

(413.067)






  1   2   3   4   5   6   7   8   9


Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət