On ikinci Osmanlı sultanı. Manisa’da doğdu. Babası II. Selim Han, annesi Nurbanu Sultandır. On altı yıl Akşehir ve Manisa’da sancak beyliği yaptı. Babasının vefatından sonra büyük oğlu olduğundan tahta çıktı. Zeki, akıllı, anlayışlı, ince, yumuşak seciyeli, adaletli, yeri geldiğinde çok sert olabilen bir yapısı vardı.
Tasavvuf yolunu tutmuştu. Ata binmek, kılıç kullanmak, atıcılık gibi savaş sanatlarında yetenekliydi. Asma saatçilik ve resim sanatlarına da ilgi duymaktaydı. Nesih ve talik yazıda üst seviye bir hattattı. Yazdığı levhalar günümüze ulaşmıştır.
Bundan başka İstanbul Üniversitesi Ty. 5580 numaralı, Münîrî’ye ait divanı kendisi istinsah etmişti. İlme çok değer verirdi. Kendisi de bilgindi. Bazı ilim dallarında oldukça ileriye gitmişti. Arapça ve Farsçayı bu dillerde şiir yazacak derecede bilmekteydi. Yapılan her işin mükemmel olmasına özen gösterirdi. Bir çok hayır işine el atmıştı. Manisa’da Muradiye külliyesi, İstanbul Toptaşı tımarhanesi, Medine’de külliye ve Kâbe’nin tamiri gibi hizmetlerde bulunmuştu. Dönemindeki fetihlerle devlet en geniş sınırlara ulaştı.
III.
Murad Han, aynı zamanda şairdi. Muradî, kimi zaman da Murâd mahlâsıyla şiirler yazmış, hacimli sayılabilecek bir divan meydana getirmiştir. Divan’ında 1567 gazel 1 muhammes, 49 mesnevi, 38 kıta ve 47 müfret yer almaktadır. Bunun yanısıra
Arapça-Türkçe, Arapça-Farsça-Türkçe ve Arapça-Farsça mülemma şiirler de yazmıştır. Şiirlerine tasavvuf düşüncesi hâkimdir. Onun şiirlerinde görülen tasavvufî aşk, Allah’a içli ve içten yakarış, kendisinin ermiş bir kimse gibi kabul edilmesine sebep olmuştur. Divan nüshasının başındaki, "Yā hū sulšān Murād-ı śāliś ķuddise sirruhu ģażretlerinüñ nušķ-ı şerífleridür ehl-i ‘ışķ yanında ģırz-ı cān olunur her bir kelimāt-ı ķudsiyeleri bir feyż-i İlāhí ‘ašā éder defíne-i ‘ažímdür Ģaķ te‘ālā şefā‘iyyelerin naŝíb ü müyesser eyleye ve himmet-i ‘aliyyelerin ĥāżır ve üzerimizde dā’im eyleye āmín yā Mu‘ín" biçimindeki kayıt bunu göstermektedir. Bu yüzden divanındaki tasavvufî şiirlere şerh yazılmıştır.
B
aştan ve sondan kimi yerlerde de içten eksik varakların bulunduğu yazma 288 yapraktır.
Bir besmele manzumesi, 8 beyitlik mesnevî ve 1230 gazelden oluşur. Harekeli nesihle yazılmış olup 13 satırlıdır. Altın suyuyla cedvelli çerçeve içerisinde yazılan şiirlerin, bitiş
yerlerindeki yan boşluklar, kimi zaman bir biriyle aynı, kimi zaman bir birinden ayrı, ancak bir
başka şiirdekine benzemeyen, beyaz kırmızı, sarı, lâcivert renkli, çiçek desenleri ve çeşitli nakışlarla süslenmiştir. Çerçeve dışında kalan kısımlar, her yaprakta bir birinden ayrı ince ve özenli çiçek desenleriyle işlenmiştir. Birçok manzumede mahlâs yazılmamıştır. "Yā hū nušķ-ı şeríf-i sulšān Murād-ı śāliś ķuddise sirruhu’l ‘azíz" başlıklı nüshanın ilk iki beyti şöyledir:
Bi-smi’llāhi’r-raģmāni’r-raģím
Āyet-i ‘unvān-ı kelām-ı ķadím
Ģamd ol Allāha ki oldur Eģad
‘Ālim ü ‘Allām u Ģakím ü Ŝamed
Yazma şu beyitle son bulmaktadır:
Kenz-i ma‘nāyı bulup yolına terk-i ser édüp
Ķalbüñ āyínesini nice ŝafā gördüñ mi
12b:
Mefā‘ílün mefā‘ílün mefā‘ílün mefā‘ílün
Hezec + – – – / + – – – / + – – – / + – – –
1. ‘Aceb bilsem n’ola ģālüm benüm maģşerde yā rab
‘Aceb ŝāliģ mi a‘mālüm benüm maģşerde yā rab
2. Ķapuña yüz süre geldüm ķamu eksikligüm bildüm
‘Aceb n’olısar aģvālüm benüm maģşerde yā rab
3. Su’āl eyleyesin çünkim baña cümle fi‘ālümden
‘Aceb n’olısar aķvālüm benüm maģşerde yā rab
4. Bilen sensin ķılan sensin alan sensin véren sensin
Ya n’olısar ‘aceb ķālüm benüm maģşerde yā rab
5. İlāhí isterem senden Murādíye murādın vér
Bulur mıyam bu āmālüm benüm maģşerde yā rab
24b:
Müfte‘ilün müfte‘ilün fā‘ilün
Hezec – + + – / – + + – / – + –
1. Bād-ı ŝabā cānumı gördüñ mi híç
Söyle o cānānumı gördüñ mi híç
2. Āteş-i hecriyle yaķan baġrumı
Yūsuf-ı ken‘ānumı gördüñ mi híç
3. Šolaşuban ‘ālemi tār şarķ u ġarb
Külbe-i aģzānumı gördüñ mi híç
4. Bāġ-ıla ĥānemden ırar mı beni
Mūnis-i yārānumı gördüñ mi híç
5. Möyle Murādí baña šoġrı ĥaber
Derdüme dermānumı gördüñ mi híç
Süleymaniye Kütüphanesi
www.suleymaniye.gov.tr