Ana səhifə

Ülkemiz için mazisi pek eski olmayan patates, bugün yurdun hemen her yerinde yetiştirilebilmekle beraber özellikle Doğu Anadolu, Doğu Karadeniz ve Orta Anadolu da daha önemli durumdadır


Yüklə 498 Kb.
səhifə7/7
tarix26.06.2016
ölçüsü498 Kb.
1   2   3   4   5   6   7

4.10.3- Depolama Devreleri


Patates yumrularının sıcaklık sınırları donmanın başlangıcı - 1oC ile - 2oC ve iç parçalanmanın başlangıcı +35oC arasındadır. Güvenli depolama ,sıcaklığı 0 ila 20 oC arasında olan ve %1' den çok oksijen, %10 'dan az karbondioksit içeren çevrede yapılır. Bu koşullar altında depolamada üç devre bulunur.

Kabuk Pişkinleşme Devresi: Hasadın makineyle veya yağışlı koşullarda yapıldığı yerlerde depolanan yumrular ,içinden basınçlı hava geçirilerek kurutulmalıdır. Bu ön işlemden sonra patatesler %90 oransal nem ve 15oC sıcaklıkta 2-3 hafta tutulur. Bu uygulamalar ile depolama öncesi oluşan yara berelerin iyileşmesi hızlandırıldığı gibi, bazı depo patojenlerinin yumruya girmesi ve aşırı su kaybı önlenmektedir. Bu devre boyunca 2-3 günde bir kez taze hava verilerek aşırı ısınmaların önüne geçilmelidir. Ortamda Karabacak enfeksiyonu söz konusu ise bu devreye derhal son verip sıcaklık düşürülmelidir.

Asıl Depolama Devresi: Pişkinleşme devresi sonunda depo sıcaklığı amaca bağlı olarak günde 1 oC olarak tedricen düşürülür. Uzun süreli yemeklik ve tohumluk depolanmasında sıcaklık 4 oC, oransal nem %90 dolayındadır. 3-4 aylık yemeklik patates depolamalarında 6-7oC tercih edilebilir. Endüstriyel amaçlı patates depolamada düşük sıcaklıklarda söz konusu olan şekerlenmenin önüne geçmek amacıyla bu dereceler tercih edilmelidir. Bunların 10 oC ve daha yüksek derecelerde uzun süre depolanması, geriye dönülmez nitelikteki yüksek sıcaklık şekerlenmesine yol açacağından filizlenmeyi önleyici kimyasal maddeler kullanılmalıdır.
Alıştırma Devresi: Düşük derecelerde uzun süre bekletilen yumruların kabuklarındaki mekanik yaralanmalar ve yumru etindeki siyah lekelenmeleri önlemek amacıyla, depo boşaltılmadan önce ,sıcaklığın tedrici olarak 10-15oC' ye yükseltilmesi gerekmektedir.
9.10.4- Patates Depolama Yöntemleri

Mahzen veya Kilerler

Çok ilkel bir depolama yöntemidir. Mahzen ve kilerlerin temiz, havalanabilir, rutubetsiz ve serin olması gereklidir. Dışardan ışık almamalıdır. Depo sıcaklığı kontrol edilemediği için yumruda %20' den fazla kayıp meydana gelmektedir. Mahzen veya kilerdeki yumrular sık sık kontrol edilerek, çürüyen yumrular seçilip atılmalıdır.


Toprak Silolar

İlkel bir depolama yöntemi olmakla beraber, ülkemizde yer yer kullanılmaktadır. Depo rutubeti ve sıcaklığı tam olarak kontrol edilemediği için, %9-17 dolaylarında kayıp meydana gelmektedir. Toprak silolar, dik ve su tutmayan yerlere yapılmalıdırlar.

Toprak silolarının yapılması; su tutmayan yüksekçe bir yer seçilir ve 120-150 cm. genişliğinde, 8-10 m. uzunluğunda ve 10-20 cm. derinliğinde çukur açılır. Bu çukurun dip kısmına ızgaralar yerleştirilir ve patates yumruları, 70-90 cm. yüksekliğinde balık sırtı şeklinde yığın yapılır. Yığının üzeri önce, 30-40 cm kalınlıkta sap veya saman ile örtülür, sonra bunun üzeri 10 cm. toprak ile kapatılır. Yığının orta yerine havalandırma bacaları konur. Bacaların üst kısmı, yığından 50-60 cm yüksekte olmalı ve tepesi kapalı tutulmalıdır. Zamanla, bu kapaklar açılarak havalandırma yapılmalıdır.
Volkanik Kaya Depolar

Niğde ve Nevşehir bölgesinde yetiştirilen patateslerin büyük çoğunluğu hasat sonrası bu tip depolar içerisinde saklanmaktadırlar. Depo içi sıcaklığı hiç değişmeden 6oC dolaylarında seyretmekte, depo içi rutubeti ise %90 dolaylarında olmaktadır.

Tabi olarak oluşan veya sonradan yapılan bu tip depolar birazcık ıslah edilmek suretiyle (kapı, havalandırma vs.), patates yumruları çürümeden ve sürmeden uzunca bir süre bu depolarda saklanabilmektedirler. Bu depolarda, yumrular dökme olarak bulunmaktadırlar. Depo kayıpları yok denecek kadar az olmaktadır.
Modern Depolar

Depo şartları kontrol edilebildiği için, yumruda ağırlık ve kalite kaybı minimum düzeye inmektedir. Modern depolarda, depo şartları patates yumrularının kullanma amaçlarına göre ayarlanmaktadır. Kullanma amaçlarına göre depo sıcaklıkları:

Tohumluk patateste=3-4oC, Yemeklik patateste=5-7oC, Cips patateste=8-11oC ve Parmak patateste 6-8oC civarında olmalıdır. Özellikle; cipsi ve parmak patates yapımında kullanılan yumrular 5oC' nin altında depolandıklarında; nişasta, şekere dönüşeceği için, kızartma sırasında istenmeyen renkte ürün meydana geldiği için, kalite düşmektedir.

Patates yumruları, 5oC' nin üzerinde depolandıklarında; kısa süre sonra yumrudaki dinlenme süresi sona ermekte ve yumrular sürmeye başlamaktadır. Yumruların sürmesi ile önemli kalite ve ağırlık kayıpları meydana gelmektedir. Bu nedenle; hem kaliteyi korumak, hem de sürmeyi önlemek için, bazı kimyasallar kullanılmaktadır. Patates yumrularında sürmeyi engellemek için kullanılan en önemli kimyasallar; Maleic Hydrazine (MH) ve Chlorpropham (İsopropyl-N-(3-cholorophenyl) Carbamate) veya (CIPC)' dir.

Maleic Hydrazine (MH); yumrular hasat olgunluğuna gelmeden 2-3 hafta önce bitkinin toprak üstü yeşil aksamına 500-750 gr/da dozunda, su ile karıştırılarak püskürtülür. MH, tohumluk patatesler için kullanılmaz. Yemeklik patates yumrularında, kalıcı etkisi yoktur. MH' nin, erken devrede kullanılması ile yumru verimi azalmakta, geç kalınıldığında ise; yumruda bir etki meydana getirmemektedir. Normal dozda ve zamanda kullanılan MH' in yumruların altı ay gibi bir süre (8-10oC sıcaklıkta) sürmeden kalmasını sağlamaktadır.

Chlorpropham (İsopropyl-N-(3-cholorophenyl) Carbamate) veya (CIPC); hasat sonrası yumruları toz ve sıvı olarak uygulanmaktadır.

Toz halindeki CIPC, yumrular depoya alınırken, taşıyıcı kuşaklar üzerine yerleştirilen özel aletler ile püskürtülmektedir. %1 aktif madde içeren CIPC' den, 1 ton yumruya 1 kg düşecek şekilde (10 ppm) toz halinde yumruların üzerine püskürtülür.

Sıvı olarak kullanılan CIPC ise; %25 etkili madde içermekte olup, 1 ton yumruya 80 cc dozunda (20 ppm) uygulanmaktadır. 10 ppm dozundaki CIPC ile Eylül-Ekim aylarında yumruya uygulandığında, Nisan ortalarına kadar yumrularda sürgün meydana gelmemektedir. (5-7oC depo sıcaklığında). Eğer depolama Haziran ortalarına kadar devam edecekse, İkinci 10 ppm' lik uygulamanın Nisan ortalarında yapılması gerekmektedir. Aynı şekilde; 20 ppm' lik CIPC uygulaması Eylül-Ekim ayında yapıldığında yumrular Haziran ortalarına kadar sürmeden kalabilmektedirler. Ancak 20 ppm' lik uygulamalarda, yumruda CIPC' nin kalıcı etkisi artmaktadır. Sıvı halindeki CIPC, yumrular depo içerisine alınırken, özel aletler ile uygulanmaktadır.

Patates yumrularının, mantari ve bakteriyel hastalıkların etkisi ile çürümelerini önlemek ve yumrudaki su kaybını en aza indirebilmek için depo rutubetinin %80-85' e ayarlanması gerekmektedir.

Yumru kabuklarında, solanin oluşumunu önleyebilmek için, depo içerisindeki yumruların ışıktan korunması gerekmektedir. Patates depolarının karanlık olması sağlanmalıdır.

Yeni hasat edilmiş patates yumruları, soğutulmuş depolara yerleştirilmeden önce; toz, toprak ve bitki artıklarından temizlenmesi gerekmektedir. Modern depoların iç kısımları iyice temizlenip dezenfekte edildikten sonra, temizlenmiş patates yumruları depo içerisine alınırlar. Eğer, toz halinde CIPC kullanılacak ise, depo içerisine doğru hareket eden yumrular üzerine özel aletler yardımı ile CIPC püskürtülür. Depo içerisine alınan yumrularda, yara dokularının oluşması ve kabuğun iyice olgunlaşması için, 1-2 hafta süre ile 15-20oC' de ve %85' in üzerindeki nem koşullarında ön depolama yapılır. Daha sonra, depo içerisine konan yumruların, kullanma gayelerine göre depo şartları ayarlanmaktadır.

Depo içerisi sık sık kontrol edilerek, depo sıcaklığı ve depo nemi ayarlanmalıdır. Modern patates depolarında, düşük sıcaklık mekanik soğutma (dışarıdaki soğuk havanın içeri alınması) sistemi ile veya suni soğutma (havanın elektrik enerjisi ile soğutulması) sistemi ile sağlanmaktadır. Soğuk hava, deponun taban kısmında açılan kanallardan hareket etmekte ve depo içerisinde aşağıdan yukarıya doğru yumruları soğutarak ilerlemektedir. Üst kısmında ısınan hava, bir aspiratör yardımı ile dışarı atılmaktadır. Ayrıca, depo içerisindeki havanın sirkülasyonunu sağlayan vantilasyonlar konmalıdır. Zamanla depo içerisindeki hava, sürküle edilmelidir.



5- DÜNYA , TÜRKİYE VE NİĞDE ' DE PATATES ÜRETİMİ

5.1- Dünya Patates Üretim Durumu

Patates, Dünyanın hemen her ülkesinde (deniz seviyesinden aşağıda ve 4200 m yüksekte) yetiştirilmekte, ancak üretim ve verim durumu ,ülkelerin toprak ve iklim şartlarına göre değişmektedir.



1991-1995 yıllarını kapsayan, son beş yıllık ortalamalara göre, dünyada bir milyon tonun üzerinde patates üretimi yapılan ülkeler durumu Çizelge 4’ de verilmiştir.
Çizelge 4 .Dünya ve Belirli Ülkelerde Patates Dikim, Üretim ve Verim Durumu (FAO, 1991-1995)

Ülkeler

Ekim (1000 ha)

Üretim (1000 ton)

Verim (kg/da)

Rusya Fd.

3453.7

36686.0

1062.2

Çin

2986.6

35278.6

1181.2

Polonya

1756.6

29613.6

1685.8

A.B.D.

545.6

19276.6

3533.1

Ukranya

1588.7

19109.3

1202.8

Hindistan

997.2

15462.4

1550.6

Almanya

382.8

11922.8

3114.6

Beyaz Rusya

526.0

9623.0

1829.5

Hollanda

175.6

7405.4

4217.2

İngiltere

172.2

6940.6

4030.5

Fransa

175.2

5892.4

3363.2

İspanya

241.4

4728.2

1958.7

Türkiye

192.6

4440.0

2305.3

Japonya

112.8

3478.6

3083.9

Kanada

123.6

3246.0

2626.2

Kolombiya

168.2

2585.0

1536.9

İran

143.0

2568.4

1796.1

Brezilya

164.8

2340.0

1419.9

Bel.Lüx

53.0

2179.0

4111.3

Arjantin

108.8

1769.2

1626.1

Toplam

14068.4

224545.1

1745.4

Diğerleri

4331.6

56133.9

1295.9

Dünya

18480.0

280679.0

1518.8

Çizelge 4' ün incelenmesinden görüldüğü gibi, Dünya’ da toplam 18.480 milyon hektarlık alanda patates dikimi yapılmakta olup, toplam üretim 280.679 milyon ton ve dekara yumru verimi ise 1518,8 kg’ dır Aynı çizelgede dünya’ da en fazla patates dikimi yapılan 5 ülkeyi, sırası ile; Rusya, Çin, Polonya, A.B.D. ve Ukranya oluşturmuştur. Dekara yumru verimi bakımından, dünyada ilk sırayı 4217.2 kg/da ile Hollanda almakta, bu ülkeyi İngiltere, Bel-Lüx, A.B.D. ve Almanya izlemektedir.

Dünya patates üretiminin %80,0’i Çizelge 4’ de verilen ülkeler tarafından karşılanmıştır. Dünya’ da 1 milyon tonun üzerinde patates üretimi yapılan ülkeler arasında Türkiye 13. Sırada yer almıştır.

Dünya’ da, patates üzerinde yapılan yoğun araştırmalar sonunda dekardan 10.000 kg’ ın üzerinde yumru verimi alınması başarılmıştır.


5.2- Türkiye’ de Patates Üretim Durumu

Türkiye’de patates dikim alanı, üretim miktarı ve dekara verimler 1952-1956 yıllarından başlamak üzere 5’er yıllık dönemler halinde de verilmiştir.

Çizelgenin incelenmesinden görüleceği gibi, 1952-56 yılları arasında ortalama 106.9 bin hektar olan dikim alanı, 1995 yılında 200.0 bin hektara yükselmiştir. Aynı dönemler içinde,üretim miktarı 1.017,8 bin ton dan, 4750.0 bin tona, dekara yumru verimi ise, 950.2 kg’ dan 2375.0 kg/da’ a ulaşmıştır. Bu rakamlar göstermektedir ki, Türkiye patates tarımında, önemli gelişmeler olmaktadır. 1952-56 yıllarında ki değerlere göre 1995 yılında dikim alanında %87’ lik üretim miktarında %367 ve dekara yumru veriminde ise, %150’ lik bir artış kaydedilmiştir. Özellikle; son yıllarda ülkemize getirilen yüksek verimli çeşitler ve yetiştirme tekniklerinde ortaya konan yeni yöntemler sayesinde, dekara yumru veriminde önemli artışlar sağlanmıştır. Bugün ülkemizin bazı bölgelerinde dekardan 6-8 ton patates ürünü alınmaktadır.

Ülkemizde henüz, patates endüstrisi tam olarak kurulamadığı için, bazı yıllar üretim fazlasının üreticiler için sorun olması nedeni ile yıllara göre patates üretiminde değişmeler olmuştur. (Çizelge 5.)


Çizelge 5 Türkiye Patates Dikim Alanı, Üretim ve Verim Durumu

(Tarımsal Yapı ve üretim 1952-98)




Yıllar

Dikim

(1000 ha)

Üretim

(1000 ton)

Verim

(kg/da)




1952-56

106.9

1017.8

950.2




1957-61

142.2

1395.4

985.4




1962-66

143.3

1643.8

1145.6




1867-71

155.8

1903.2

1220.8




1972-75

179.0

2220.4

1241.2




1975-79

178.6

2252.0

1542.6




1980-84

182.0

2890.0

1692.2




1985-89

196.9

4162.3

2113.9




1990

192.0

4300.0

2239.6




1991

200.0

4600.0

2300.0




1992

195.0

4600.0

2358.9




1993

192.0

4650.0

2421.9




1994

190.0

4350.0

2289.5




1995

200.0

4750.0

2375.0




1996

210.0

4950.0

2357.1




1997

211.0

5100.0

2417.1




1998

203.0

5250.0

2586.2



Ülkemizde 50.000 tonun üzerinde patates üretimi yapılan illerin durumu çizelge 6' da verilmiştir. Çizelgenin incelenmesinden görüleceği gibi, toplam patates üretimimizin %79.9 ‘u bu 17 ilden karşılanmaktadır. İller üzerinden bir değerlendirme yapıldığında üretim bakımından ilk beş sırayı; Niğde, Nevşehir, İzmir, Bolu ve Afyon illeri almaktadır. Sadece Niğde ve Nevşehir illerinde üretilen patates miktarı Türkiye üretiminin %45 ’lik kısmını oluşturmaktadır.

Resmi kayıtlarda patates üretimine rastlanmayan, Urfa ve Siirt illerinde patates teknik açıdan yetişebilmekte, ancak yetişme dönemi süresince havaların çok sıcak ve kuru olması, yumru oluşması ve büyümesini engellemektedir. Bu nedenle, yumru verimi çok düşük olmakta ve bu illerde ticari anlamda patates üretimi yapılmamaktadır.

Çizelge 6. 50.000 Tonun Üzerinde Patates Üretimi Yapılan İllerin Durumu (Tarımsal Yapı ve Üretim 1997)




İller

Dikim Alanı

(ha)

Üretim

(ton)

Verim

(kg/da)

Toplam

Üretim Payı(%)

Niğde

28510

1175913

4116

23.06

Nevşehir

27531

998875

3628.2

19.59

İzmir

13122

225627

1719.5

4.42

Bolu

10709

291151

2718.8

5.71

Afyon

7440

198056

2662

3.88

Erzurum

10186

143314

1407.1

2.81

Ordu

9959

126420

1269.4

2.48

Trabzon

8027

141176

1758.8

2.77

Konya

5796

111288

1920.1

2.18

Sivas

6428

128350

1996.7

2.52

Tokat

5349

129195

2415.3

2.53

Sakarya

4759

78898

1676.5

1.55

Bursa

3233

64629

1999

1.27

Aksaray

4095

119127

2909.1

2.34

Kayseri

1754

33839

1929.2

0.64

Çankırı

1904

43094

2263.3

0.85

Samsun

2545

55705

2188.8

1.09

Toplam

151409

4064657

2684.5

79.70

Diğerleri

59594

1035343

1737.3

20.30

G. Toplam

211000

5100000

2000.3

---


Pazarlama ve Değerlendirme

Ülkemizde son yıllara kadar patates ithali olmamış, üretim iç pazarlarda satılırken bir miktar yemeklik patateste Orta Doğu ülkelerine ihraç edilmiştir. Yalnız zaman zaman kuraklık ve başka nedenlerle bazı ülkeler ülkemizden turfanda patates talep etmektedirler. Fakat istenilen çeşitte ve miktarda patates üretilmediğinden fırsatlardan yararlanılamamaktadır.

Patatesin iç ve dış satış problemlerinin halledilmesi için en uygun yol bu ürünle ilgili yurt çapında bir örgütün kurulması olacaktır.

Çizelge:7 Türkiye 'de 1982-1999 Yılları Arası İhracat ve İthalat Durumu (kg)



YILLAR

İHRACAT MİKTARI

İTHALAT MİKTARI

1982

54.386.662

420

1983

36.661.190

37.233

1984

72.960.116

375.592

1985

11.416.865

12.679.169

1986

10.340.138

9.111.083

1987

50.767.043

5.900.376

1988

61.766.844

8.157.955

1989

52.862.142

4.999.262

1990

30.784.773

15.270.993

1991

230.286.166

7.675.493

1992

381.657.089

8.354.155

1993

245.468.007

6.869.119

1994

238.122.683

8.668.136

1995

108.979.057

8.349.866

1996

255.296.726

12.200.854

1997

223.614.529

14.504.057

1998

56.374.000

15.080

1999

-

18.691

Üretilecek patatesi her yıl belli bir programa alabilmek ve üretimi değeri fiyatına satabilmek ve değerlendirebilmek için aşağıdaki sistemler, kurulacak bu örgütçe organize edilmelidir.



1- Üreticiye verilecek kaliteli tohumluk ile taban fiyat garantili, münavebeli ve kontrollü belli miktarda üretim,

2- Bu üretimi standart ölçülere koyacak tasnif ve ambalajlama tesisleri,

3- Tasniflenen ve ambalajlanacak üretimi çeşitli pazar şartları karşısında muhafaza edebilecek yeterli kapasitede depolama tesisleri,

4- Patates piyasa hareketlerini içte ve dışta, devamlı izleyerek satış ve nakliyeyi koordine edecek hızlı ve etken bir çağdaş haberleşme sistemi,

5- Pazara sunulmayan patatesler ile, mecbur kalındığında, muhafazası tehlikeye giren patatesleri işleyen sanayi tesisleri,

6- Bu işlerin yapılmasında gerekli parayı devlet veya özel kuruluşlardan sağlayacak finansman sistemi,

7- Tüketim imkanlarının artırılması,

8- Cazip tüketim şekillerinin teşviki.

Bu faktörlerin bir araya getirilebilmeleri için çiftçilerimizin kooperatifler veya şirketler halinde örgütlenmeleri şarttır.

Bu şirketlerin üst örgütünün kontrolünde, piyasa şartlarına uygun, kaliteli ürünün yeterli miktarda üretilip pazarlanmasının kolaylaşacağı söylenebilir,

Patates üretiminin fazla olduğu yıllarda dış satım sorunları daha da artmakta ve bizleri çareler aramaya yöneltmektedir. Genellikle üretimin az olduğu yıllarda içeride üretilen miktar kolayca bu işin ticaretini yapan tüccarlar tarafından kapatılmaktadır. Ürünün belli miktarı üreticinin elinden çıktıktan sonra böyle yıllarda patates fiyatları genellikle pazarda sezon sonuna kadar yükselir. Üretimin bol olduğu yıllarda ise piyasada tüccar ve komisyoncu kontrolü genellikle ortadan kalkmakta fiyatlar her gün düşmekte ve üretici büyük zararlara uğramaktadır.

Ülkemizde büyük bir üretim potansiyeli olan patatesin fazla üretildiği zamanlarda dayanıksız olması, depolarda muhafazasının güç ve masraflı olması sebebiyle sınai mamullerinin üretilmesine gerek duyulmaktadır.

Bu konuda öncülüğü kurduğu patates mamulleri entegre tesisleri ile Satüdaş, patates püresi, cips ve patates nişastası fabrikası ile yapmaktadır. Satüdaş şeker pancarının münavebe bitkilerinden olan patatesi yurt içinde ve dışında değerlendirmek için sermayesinin % 60'ı Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. ile % 40'ı da yurt düzeyinde faaliyette bulunan 500 binden fazla çiftçinin üyesi bulunduğu 19 adet pancar ekicileri istihsal kooperatifine ait olarak Adapazarı' nda kurulmuştur.

Toplumumuzun patates mamullerine alışkanlığı olmaması nedeniyle özellikle patates püresinin satışında güçlük doğmaktadır. Genellikle ülkemizde patates ve mamullerinin mutfağımızdaki yeri sınırlıdır.

Çok az patates yenmesinin nedeni bitkinin besin değerinin gerçek olarak bilinmemesi ve çok ucuz ve kolaylıkla bulunabilen bir besin maddesi olmasına bağlayabiliriz.

Ünlü beslenme uzmanı Gayelord Hauser orta büyüklükte bir patates yumrusunda bir narenciye meyve suyundakine eş değer C vitamini bulunduğunu ifade etmektedir. Ancak pişme sırasında C vitaminin büyük bir kısmı tahrip olmaktadır.

Patates püresi ve ununun besin değeri de kalori, azot ve yüksek kaliteli protein ihtiva etmesinden gelmektedir. Demir ve magnezyum gibi değerli minerallerle C ve B vitaminlerinin oluşu tüketici sağlığına önemli ölçüde etki etmektedir.

Amerika Milli Araştırma Konseyi (N.C.R.)' nin saptadığı beslenme normlarına göre orta boy bir tek patates yumrusu 25 yaşında normal çalışan bir erkeğin günlük ihtiyacı olan;

- Ascorbik asit ' in (C vitamini) -%28' ini

-Niacin' in (B vitamini) -%8-10' unu

-Thiamin' in (B vitamini) -%7-9' unu

-Demir' in -%6-8' ini

-Protein' in -%4-5' ini

-Riboflavin' in -%3-4' ünü karşılamaktadır.

Bu sonuçlara göre patates ve mamullerinin dengeli beslenme yönünden sağladığı faydalar açıktır.

Türkiye püre kalitesinin A.B.D. ve diğer Avrupa ülkelerinden yüksek olmasına karşın fiyat rekabeti yüzünden ihracatı güçleşmektedir. Çünkü A.B.D. parmak patates artığı patateslerden püre imal etmekte ve hammadde olarak püreye bedelsiz girmektedir. Kalite düşüklüğüne rağmen ucuz fiyatla Avrupa piyasalarında satış imkanı bulmaktadır.

TÜBİTAK Marmara Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Enstitüsü' nün yaptığı çalışmalarda patates ununun ekmeklik buğday ununa %3-5 nispetinde katılması halinde üretilecek ekmeğin bayatlama süresinin uzadığı ve bu yolla büyük çapta ekmek israfının önleneceği ve buğday sarfiyatının da azaltılarak milli ekonomiye fayda sağlayacağı sonucuna varılmıştır. Bu suretle içte ve dışta değerlendirilmeyen üretim fazlası patateslerin patates unu olarak değerlendirilmesi mümkün olacaktır.

Çerez türü cips türü çeşitlerinin Türkiye' de tüketim eğilimi daha fazladır. Bu mamulün pazarlanmasında en önemli sorun rafta kalma süresidir. Kaliteli patatesler, asitli ve değerleri uygun yağda kızartılarak istenilen ambalajlara konulan mamul madde 2.5 ay tazeliğini sürdürmektedir. En geç bu süre sırasında pazarlamayı tamamlamak şarttır. Özellikle uzak noktalarda dağıtım ve malın satılıp satılmadığını iyi takip ve kontrol etmek gereklidir.

Sanayide patates muhtelif biçimlerde kullanılmaktadır. Patates unu, cips, nişasta, hazır mama ve çorbalarda katkı maddesi, alkol elde edilmesi, yem sanayinde önemli girdi oluşu ve kimyasal madde üretimi gibi faydalanıldığı bilinmektedir.

Türkiye’de bugüne kadar nişasta sanayinde en fazla buğday kullanılmış ve halen de kullanılmaktadır. İç piyasada nişasta açığı yoktur, dış piyasaya açılmak ise son derece zordur, çünkü bizim maliyetlerimiz dünya piyasalarının üzerinde oluşmaktadır. Mısır nişastası, sanayi nişastası olup ancak son yıllarda üretimine geçilmiştir. Nişasta üretimi, çok yüksek ısı enerjisi gerektiren sanayi dallarından biridir. Evatransporasyon dolayısıyla çok yüksek üretim maliyeti göstermektedir. Patatesten nişasta elde edilmesinde karlılık entegre tesislerinde söz konusudur. Patates işleme tesislerinde diğer kalemlerden arta kalanlar nişastaya işlendiğinde ekonomik olmaktadır. Nişastaya işlenecek patateslerde nişasta oranı %14-15, randıman %83 dolayındadır. Bir ton patatesten 120-130 kg. nişasta elde edilebilir. Ülkemizin en büyük nişasta sanayi tesisi SATÜDAŞ' ın tam kapasitede çalıştığında günde 75 ton patates işlediği bilinmektedir. Fakat yeterli hammadde bulamadığı için hem kampanya ancak 3-4 ay sürmekte hem de fabrika düşük kapasite ile çalışmaktadır. Türkiye' de püre üretimi de yenidir. Püre üretimi de yine SATÜDAŞ tarafından yapılmaktadır. Perakende tüketime yönelik ufak ambalajların yanında toplu gıda maddeleri tüketen ünitelere büyük ambalajlarla da verilmektedir. Satüdaş' ın yıllık üretimi 2000 ton kadardır.

Çerezlik patates sanayi mamulü olarak parmak patates ve cips üretimi yapılmaktadır. Cips yapımında çok fazla vinterize bitkisel yağa ihtiyaç vardır. Bir ton patatesi cipse işlemek için 350 litre yağ gereklidir.

Ülkemizdeki hazır yemek üreten tesisler halen mama ve çorbalarda patates ununu kullanmaktadırlar, pürelik patatesin 1/4' lük kısmını bu yolla kullanmaktadır. Aslında Türkiye bu dalda (hazır yemek mama) dış satımı gerçekleştirebilirse dolaylı olarak patates iyi bir pazar bulabilecektir.

Patatesten alkol elde edilmesi labaratuvar çalışmalarının dışına çıkamamıştır. Patates nişastasından dolaylı olarak elde edilen alkol kesinlikle ekonomik olmamakta, pancar küspesi melas daha uygun olmaktadır. Bu konuda standart dışı incir, özellikte Türkiye açısından önemli görülmektedir.

Yem sanayinde girdi olarak kullanıldığında kuşkusuz gıda değeri yüksek bir radyon elde edilebilecektir; ancak normal patatesin asla ekonomik olmayacağı gerçektir, bu da gene entegre tesislerinde üretildiğinde hem atıklar değerlendirilmiş hem de iyi kaliteli yem elde edilmiş olacaktır. Ülkemizde genellikle küçük ve birkaç il dışında dağınık durumdaki patates işletmelerinin ürettikleri sınırlı miktardaki üretimlerinin toplanıp çeşitli kanallarla tüketicilere ulaştırılması olayı patates pazarlamasını ifade etmektedir.

Türkiye'de patates pazarlaması incelenirken, toplam arz, toplam talep, patatesin Pazarlaşması sistemi, pazarlama marjları*, fiyat gibi çeşitli konuların ele alınması gerekmektedir.

Patates arzı (üretim): Türkiye'nin patates ithalat ve ihracat miktarları yıllar itibariyle toplam üretim yanında önemsenmeyecek ölçülerde kalmaktadır. Dolayısıyla yıllık 5.1 milyon tonluk patates üretimi toplam patates arzı olarak kabul edilebilir.

Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nde yapılan bir çalışmaya göre, Türkiye'de patates üretiminin, %13' ü tohumluk olarak ayrılmakta, %16' sı patates üreten işletmelerde aile tüketimin tahsis edilmekte, %3' ü hayvanların beslenmesinde kullanılmakta ve üretimin kalan %68' i ise satış için pazara arz edilmektedir. Dolayısıyla pazara çıkan arz 5.1 milyon tonluk üretimin %68' i olan 3.5 milyon tondur.



*) Pazarlama marjı; tüketicinin ödediği fiyat ile üreticiye ödenen fiyat arasındaki fark olup pazarlama hizmetlerinin karşılığını ifade etmektedir.
Çeşitli bölgelerde, ana mevsim ve erkenci olmak üzere üretilen patateslerin, mayıs ile kasım ayları arasındaki yaklaşık 6 aylık dönemde tarladan toplandığı ve pazara arz edildiği bilinmektedir. Diğer yandan kasım ile mayıs ayı arasında kalan 6 ayda ise önceki altı aylık dönemde üretilip çeşitli şekillerde depolanmış patatesler pazara arz edilmektedir. Aylar

itibariyle patates talebinde pek büyük değişiklik olmadığı kabul edilirse, iç ticarete konu olan 3.5 milyon ton patatesin %40-50' sinin (1.4-1.8 milyon ton) çeşitli şekillerde (soğuk hava, kaya oyma mağaraları, toprak altı, ambar vb..) depolanıp, peyderpey satışa arz edildiği anlaşılmaktadır. Türkiye genelinde depolama kayıplarının iyimser bir tahminle %20 civarında olduğu varsayıldığında, depolanan patateslerdeki kayıplar en az 350.000 ton dolayına erişmektedir. Böylelikle, pazara arz edilen patates miktarı 3.15 milyon tona düşmektedir.

Patates talebi (tüketim): Türkiye' de patates talebi ile ilgili ayrıntılı bir araştırma, bugüne değin yapılmamıştır. Burada bazı çalışmalar ve genel ekonomi kurallarının çerçevesinde sonuçlara varılmaya çalışılmıştır.

İçinde patatesinde bulunduğu bazı ürünlerde, üretici üretim kararını diğer faktörler yanında ama en çok bir önceki yılda o üründen elde ettiği hasılata dayandırmaktadır. Yani bu yılın patates üretimi, bir önceki yılın patates fiyatlarının bir fonksiyonu şeklinde ortaya çıkmaktadır.

Yapılan çalışmalara göre patates talebinin fiyat esnekliği, arzına göre daha kararlıdır ve sıfıra yakın veya sıfır kabul edilir. Ayrıca patatese olan talebin mevsimlere veya aylara göre pek farklılık göstermediği belirtilmektedir. Burada, kişi başına patates tüketimi ve talebi, yine kişi başına düşen arz miktarına teorik olarak eşittir.

Tüm bu bilgilerin ışığında patates fiyatını belirleyenin daha ziyade arz olduğu, arzdaki oynamalarla sabit sayılabilecek talebe karşı fiyatlarla arzulanan gidilebileceği anlaşılır.

Fiyatlar, marjlar ve pazarlama kanalları: piyasa şartlarında fiyat, arz ile talebin kesiştiği noktada oluşmaktadır. Daha önceki kısımda, patateste fiyat oluşumuna daha ziyade arz cephesinin etki ettiği belirtilmişti. Buna bağlı olarak Türkiye' de patates fiyatları, patates arzının yoğun olduğu ağustos-eylül aylarında asgari, patates arzının en kısır olduğu mayıs ayında azami seviyede oluşmaktadır.

Patates fiyatlarındaki söz konusu yıllık dalgalanma, pazara arz edilen patates miktarına olduğu kadar, patatesin üreticiden tüketiciye ulaşıncaya kadar izlediği pazarlama kanalına da bağlı olmaktadır. Pazarlama kanalının uzunluğu veya ürün çeşitlendirme faaliyetleri, pazarlama hizmetinin etkin bir şekilde yapılması gibi nedenler, patates fiyatının dolayısıyla pazarlama marjının artırıcı bir rol oynarlar.

Tüketicinin ödediği fiyatın mutlak değerinden daha çok nispi olarak ne kadarının üreticiye geri döndüğü, ne kadarının pazarlama marjı olarak ayrıldığı da önemlidir. Zira pazarlama marjının, tüketicinin ödediği fiyat içindeki oranı, pazarlama sisteminin etkinliği ve bundan üreticinin ne ölçüde yararlandığı konularında bilgi verir.

Yapılan bir araştırmada tüketicinin ödediği fiyatın ancak %45.9' unun üreticiye yansıdığı, %54.1' inin ise pazarlama marjı olduğu belirtilmektedir. Pazarlama marjının %21' nin üretici ile toptancı arasında, %79' unun ise toptancı ile perakendeci arasında paylaşıldığı ifade edilmektedir.


5.3- Niğde Yöresinde Patates Üretimi ,Sorunları ve Çözüm Önerileri
5.3.1- Niğde İline Ait Genel Bilgiler
5.3.1.1- Coğrafi Konumu ve Özellikleri
Niğde İç Anadolu Bölgesinin Orta Kızılırmak bölümünde ve bölgenin en güney köşesinde yer alan bir ilimizdir. Niğde ilinin 1/8.000 ölçekli jeolojik haritasına göre ilde iki ayrı jeolojik yapı söz konusudur.

Niğde merkez; Bor, Aksaray arasına giren Melendik silsilesidir ki bu silsilede tamamen sönmüş volkanik yayla arazisi şeklindedir.

Ön Toroslar; Bolkar ve Aladağ yöresidir.

İlde mevcut ovalar ise şunlardır;



a) Misli Ovası; Ağcaşar, Kiledere, Alay, Tırhan, Bağlama, Hasaköy, İnli, Gölcük ve Konaklı, yerlerini içine alır. Yörenin deniz seviyesinde yüksekliği 1.400m. ve alanı 400 km2 ' dir. Bu yerleşim birimleri patates ile bütünleşmiş durumdadır.

b) Melendiz Ovası; Bozköy, Ovalıbağ, Divarlı, Çardak, Mahmutlu, Şıhlar, Kula, Çiftlik, Asmasız ve Azatlı köylerini içine alır. Deniz seviyesinden yüksekliği 1.570 m. ve alanı 45 km2 'dir.

c) Altunhisar Ovası; Bor, Ulukışla ve Altunhisar ilçelerini içine alır. Deniz seviyesinden 1.200m. yükseklikte olup, 65km2 alana sahiptir.

d) Emen Ovası; Deniz seviyesinden 1.100 m. yükseklikte olup, 55 km2 alana sahiptir.
5.3.1.2- İklim Şartları

Niğde, yarı kurak karasal bir iklimin etkisindedir. İl merkezindeki meteoroloji istasyonunun ölçümlerine göre en soğuk ay ortalaması -0.2 O C, en sıcak ay ortalaması 22,4 O C' dir. Bugüne kadar ölçülen en düşük sıcaklık -27o C , en yüksek sıcaklık ise 38o C' dir. Yurdumuzun en az yağış alan yerlerinden biri olan Niğde' de yıllık ortalama yağış miktarı 348,8 mm.' dir. En kurak mevsim yaz, en yağışlı mevsim ilkbahardır. Yılda ortalama 17 gün kar yağar ve yerler ortalama 31 gün karlı kalır.

Sonbaharın ilk donları Ekim ayının sonunda, ilkbaharın son donları ise Nisan ayının ortalarında olur.
5.3.2- Niğde İlinin Tarımsal Özellikleri
5.3.2- Arazi Kullanma Durumu: 1998 yılı itibariyle arazi kullanma durumu Tablo 1'de verilmiştir.

Tablo:1- Niğde İli 1998 Yılı Arazi Kullanma Durumu



Arazi Cinsi


Alanı (Ha.)

Genel Toplam İçinde

Aldığı Pay (%)

Tarla

Bağ


Bahçe

Sebze


245.494

4.821


21.787

3.681


31,50

0,62


2,79

0,47


TOPLAM

275.783

35,38

Çayır-Mera

Orman


Yerleşim Yerleri ve

Kullanılmayan Alan



362.890

43.936
96.913



46,55

5,64
12,43



GENEL TOPLAM

779.522

100


5.3.2.2- Sulanabilen Tarım Arazisi Durumu : 1998 yılı itibariyle sulanabilen tarım arazisi ve sulama kaynakları Tablo-2 'de verilmiştir.


Tablo: 2- Sulanabilen Tarım Arazisi ve Sulama Kaynakları


Sulama Şekli

Sulanan Alan (Ha.)

Sulanan Alan (%)

Devlet Tarafından Sulanan

41.228

47.68

Halk Tarafından Sulanan

45.237

52.32

Toplam Sulanan

86.465

100.00

Sulanan Toplam Tarım Arazisine Oranı

86.465/2725.783

31.35


5.3.3- Patatesin Türkiye ve Niğde ekonomisine katkısı

Tablo:3-1997 Yılında Niğde ve Türkiye ' de Patates Üretiminden Elde Edilen Gelir.





FİYAT (TL/Kg)

ÜRETİM (TON)

TOPLAM HASILA

(TL)

GSMH PAYI (%)

TÜRKİYE


29.537

5.100.000

150.636.643.000.000

---

NİĞDE

25.040

1.175.913

29.444.862.000.000

19.55


Tablo:4- Patatesin Niğde Ekonomisine Katkısı

YIL

TOPLAM GSMH (TL)

PATATESİN DEĞERİ

(TL)x1000

GSMH ' da PATATESİN PAYI (%)

1997

72.319.496.500.000

28.697.750.000.

39.68

1998

184.828.760.867.000

100.328.700.000.

54.28

( Niğde 'de 1998 yılında patatesin fiyatı 75.000. TL/Kg dır.)
5.3.4- Niğde' de Patates Üretimi,

Tablo 5- Niğde İlinde Yıllara Göre Patates Dikim Alanları ve Verim Durumları


Yıllar

Patates Dikim

Alanı (Ha)

Verim

(Kg/Ha)

Üretim Miktarı

(Ton)

1987

25.208

27.283

687.760

1988

25.176

28.234

718.130

1989

19.892

32.533

647.166

1990

21.543

37.428

806.321

1991

24.402

36.623

893.685

1992

25.885

37.880

980.535

1993

25.080

38.072

954.852

1994

21.588

37.869

817.512

1995

24.275

42.112

1.022.279

1996

27.837

41.654

1.159.525

1997

28.482

40.300

1.147.910

1998

31.879

41.962

1.337.716

1999

39.114

40.156

1.570.678

Yukarıdaki Tablo 5 ' in incelenmesinden anlaşılacağı üzere patates alanlarının yıllara göre artıp, yıllara göre azaldığı görülmektedir. Yine dikim yapılan alanların artış göstermesine paralel olarak üretim miktarlarında da artışlar gözlenmektedir. Son zamanlardaki üretimin artmasındaki sebepler gerek çiftçilerin makineli tarıma önem vermeli gerekse üretim yapılan alanlarda yeterince sulamanın yapılarak; hastalık ve zararlılara karşı gereken önlemlerin alınmasıdır. Ayrıca ithalat yoluyla yüksek verimli tohumluk patateslerin bölgemize girmesi birim alandan alınan verimi artırmıştır.


5.3.5- Niğde' de patates üretiminde karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri.

Patates üretiminin bölgede artması, artışa paralel olarak bölge çiftçisine bazı sorunları beraberinde getirmiştir. Özellikle üretimin fazla olması sonucu olarak pazarlamada önemli sıkıntılarla karşılaşılmaktadır. Patateste ihracatın yapılamaması ürünün çiftçimizin elinde kalmasına neden olmak suretiyle patates fiyatlarının düşmesine yol açmaktadır.

Türkiye patates üretiminin yaklaşık olarak %25' nin üretildiği bölgemizde patates üreticilerimiz aşağıdaki sorunlarla karşılaşmaktadırlar.

5.3.5.1- Tohumluk Aşamasındaki Problemler; Bölgede kullanılan tohumluk patatesler tamamen ithalat yoluyla Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletlerinden getirilerek kullanılmaktadır. Tohumluk ithalatı Anaç kademede yapılmaktadır. Bu kademede yapılan ithalat olumludur. Fakat tamamen dışa bağımlı olmamızın olumlu yanı yoktur. Bölge çiftçisi tamamen yabancı çeşitlere rağbet göstermekte olup, yerli çeşitleri tercih etmemektedir.

İthalat yoluyla tohumluk getirilmesini yanlış bulmuyoruz, fakat gelen tohumlukların Anaç kademeden daha genç dönem olan elit kademede tohumlukların getirilmesinin memleketimiz ve bölgemiz ekonomisine daha fazla katkı sağlayacaktır. Elit kademede getirilen tohumlukların getirilmesinin memleketimiz ve bölgemiz ekonomisine daha fazla katkı sağlayacaktır. Elit kademede getirilen tohumlukların direk olarak çiftçilere dağıtılmayıp kontrollü ortamlarda çoğaltılarak çiftçiye intikal ettirilmesi tohumlukların uzun süreli kullanılması açısından oldukça olumlu bir yaklaşım olacaktır. Örneğin Anaç kademede 10.000 ton tohumluk patates ithalat yoluyla getirileceği yerde 1.000 ton Elit kademede tohumluk yeterli olacaktır. Ayrıca Elit kademede ithalat yapılabilirse bazı ileri safhalarda görülen hastalıklardan da topraklar korunabilecektir.



5.3.5.2- Üretim Aşamasındaki Problemler; Bölgemizde birim alandan alınan patates gerek dünya ve gerekse Türkiye ortalamasının üzerindedir. Bu kadar fazla üretimin yapıldığı bitkide sıkıntılar bitmemektedir. Çiftçi tohumluğunu, mazotunu ve gübresini vadeli almaktadır. bu durumda da zaman içinde vade farkı ödeme durumu ile karşı karşıya kalmaktadır. Vade farkından dolayı elde edeceği ürünün maliyeti yüksek olmaktadır.

Üreticiler, Eylül ve Ekim döneminde patatesini hasat eder etmez pazara arz etmektedir. Bu dönemde pazarda oldukça fazla miktarda mal olması sonucu talepte olmadığı için fiyatlar düşmektedir. Bu noktada satış yapmakta zorunda kalan üreticimiz zararına ürünü elinden çıkarmak zorunda kalmaktadır.

Üretim aşamasında münavebeye dikkat edilmemektedir. patates bitkisi birim alandan alınan ürünün fazla olması münasebetiyle yıllarca aynı tarlaya üst üste dikimi yapılmaktadır. bu yüzden de topraklar gün geçtikçe zayıflamaktadır. Ayrıca yetiştirilen ürünün kalitesinin de düşmesine neden olmaktadır.

Üreticilerimiz ferdi olarak çalıştığı için piyasada bulabildiği çeşitlerle üretime başlamaktadır. Bölgede oldukça fazla miktarda değişik çeşitlere rastlanılmaktadır. Bu yüzden de ihracata yönelik olarak dış ülkelerin istedikleri miktarda tek yönlü çeşitleri bir araya getirip talebi karşılamak mümkün olmamaktadır.



5.3.5.3- Finansman Konusundaki Problemler; Patates üretimi yapıldıktan sonra yıl içinde tüketilmesi gereken yaş bir üründür. Eğer hasattan sonra iyi bir depolama yapılamayacak olursa ürünün ticari değerini kaybetme riski vardır. Patateste üretimi yapan çiftçi ve üretilmiş malı alıp pazarlayacak esnaf için sermaye gereklidir. Yaklaşık olarak Türkiye üretiminin %25'ini karşılayan Niğde ilinde tamamen ticari patates üretimi hakimdir. Fakat patateste yetiştirme tekniği, tohumluk seçimi ve pazar olayında tamamen ferdi olarak hareket edilmektedir.

Üreticiler bir araya gelmek suretiyle patates üreticiler birliğini kuramamaktadırlar. Böyle bir teşkilat yapısı oluşturmak suretiyle gerek tohumluk temini gerekse pazarlamada ortak hareket edilmek suretiyle kazançlarını artırabilirler. Ayrıca birlikleri vasıtasıyla tohumluk, gübre, ilaç, mazot, alet ve ekipmanları daha ucuza mal edeceklerdir. Ayrıca bir araya gelen gruplar tasnif, paketleme ve depolama tesislerini de oluşturmak suretiyle dağınık olan sermayelerini bir araya getirmek suretiyle ortak hareket edebileceklerdir. Bu şekilde yatırımlara yöneldikleri zamanda desteklemenin ürüne değil de böyle yatırımlara yapılması çiftçilerimizin sıkıntılarını giderebilecektir.

Kurulacak bu birliklerde kendilerine yön verebilecek ziraat mühendislerinin istihdam edilmeleri sağlanmak suretiyle daha bilinçli çalışmaları sağlanacaktır. Yine çiftçilerimiz kuracakları birlikleri kanalıyla patates işleyen tesisler kurmak suretiyle işlenmiş patates ürünlerini daha kolay bir şekilde dış ülkelere satabileceklerdir. Yukarıda anlatılan bütün bu çalışmalar ancak üreticilerimizin bir araya gelmek suretiyle sermayelerini birleştirip ortak çalışmalarından geçmektedir.

5.3.5- Pazarlama Konusunda Olan Problemler; Yörede patates yukarıda da izah edildiği şekilde ticari olarak üretilmektedir. Ticari olarak üretimin olduğu ilimizde zaman zaman pazarlama problemleri ile karşılaşılmaktadır. Bazı zamanlarda da patates fiyatları anormal bir şekilde yükseliş göstermektedir. Bütün bunlar üretimde planlı bir çalışmanın olmamasında kaynaklanmakta olup, patateste pazarlama olayı tesadüflere kalmıştır. Bu yüzden de bazı yıllar üretici çok iyi paralar kazanmış, fakat bazı yıllarda ise borcunu ödeyemediği için alet ekipmanını satmak durumuyla karşı karşıya kalmıştır.

Niğde ili çiftçileri tamamen kışlık patates üretimini hedefleyerek patates yetiştirmektedirler. Türkiye genelinde %50'lik üretimle Niğde ve Nevşehir illerindeki çiftçilerimiz akıllı bir politika izlemek suretiyle patateste fiyat dengesi aşağıdaki önlemler alınmak suretiyle kurabilirler.

- Çok fazla üretim fikrini bir kenara bırakmak suretiyle ihtiyaç doğrultusunda bir

üretim programlaması yapmak,

- Sanayilik patates üretiminin yetersiz olması,

- Çeşit safiyetine önem verilmeli (İç ve dış piyasalarda aranan çeşitler üretilmeli),

- Standardizasyona gereken önem verilmeli (Pazarda aranan yumru iriliği),

- İyi bir ambalajlama yapılabilmeli (1,2,3, ve 5 Kg gibi karton kutulara konmak suretiyle satışa sunulabilmeli),

- Türkiye patates üretiminde söz sahibi olan Niğde ve Nevşehir illeri tamamen kışlık patates üretimini bir kenara bırakıp; üretimlerinin 1/3' lük kısmını erkenci çeşitlere kaydırmak suretiyle patateste ölü mevsim olan Temmuz ve Ağustos aylarında piyasaya yemeklik patates olarak sürülebilmeli,

- Türkiye geneline cevap verecek şekilde hatta ihracatı da hedeflemek suretiyle üretimlerinin 1/3' lük kısmının tohumluk üretimine ayrılmasıdır. Turfanda patates yetiştiren Ortadoğu ülkelerinin tohumluğu tamamen dışa bağlıdır. Bölgenin fazla sıcak olması sebebiyle depolarda tohumluk patatesleri saklamaları oldukça zordur. Bu sebeple Eylül ve Ekim aylarında hasat edilen patateslerin turfanda üretim yapmak üzere Ocak ayında dikim yapacak olan ülkelere satışının yapılabilmesinin yolları aranmalıdır.

Patates fiyatlarındaki yıllık dalgalanma, pazara arz edilen patates miktarına olduğu kadar, patatesin üreticiden tüketiciye ulaşana kadar izlediği pazarlama kanalına da bağlı bulunmaktadır. Pazarlama kanalının uzunluğu veya ürün çeşitlendirme faaliyetleri, pazarlama hizmetinin etkin bir şekilde yapılması gibi nedenler patates fiyatını, dolayısıyla pazarlama marjını artırıcı bir rol oynamaktadır.


KAYNAKLAR

ANONİM, 1997. Tarım İl Müdürlüğü İstatistikleri, Niğde.


ANONİM, 1997. Tarımsal Yapı ve Üretim, Devlet İstatistik

Enstitüsü Yayınları, Ankara.


ANONİM, 1998. Tarım İl Müdürlüğü İstatistikleri, Niğde.
ANONİM, 1999. Tarım İl Müdürlüğü İstatistikleri, Niğde.
ARIOĞLU, H., 1997. Nişasta ve Şeker Bitkileri Ç:Ü:Z:F:Genel

Yayın No:188, Ders Kitapları Yayın No: A-57, Adana, s:234.


BEUKEMA, H.P., 1980. Ninth International Potato Production

Course Notes, IAC, Wageningen-The Netherlands.


ER, C. ve URANBEY, S., 1988. Nişasta ve Şeker Bitkileri,

A:Ü:Z:F:Yayınları, Ders kitabı No:458, Ankara, Yayın No:1504, s: 2-8, 12-19.


İLİSULU, K., 1986. Nişasta-Şeker Bitkileri ve Islahı,

A:Ü:Z:F:Yayınları 1960. Ders kitabı, 279. A:Ü:Basımevi, Ankara, 278s.


KUŞMAN, N., ERASLAN, F., ERASLAN, M. ve ÇİÇEK, N.,

1988. Patates Tarımı. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Ege Tarımsal Araştırma Ens. Yayınları, İzmir, Yayın No:82, 85s.


ONARAN, H., 1999. Niğde Yöresi Yemeklik Patates

Yetiştiriciliğinde, Farklı Yumru İriliklerine Göre Uygun Bitki Sıklığının Belirlenmesi Üzerine Bir Araştırma, Ç:Ü:Fen:Bilimleri Enst., Tarla Bitkileri Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Adana, s:109.


ONARAN, H. ve ERASLAN, M.,1997. Nevşehir yöresindeki Doğal

Depolarda Patates Çeşitlerinin Depolanma Yeteneklerinin Belirlenmesi Üzerine Bir Araştırma, Sonuç Raporu, Niğde, s:22.
ÖZGÜR, F., 1996. Endüstri Bitkileri Zararlıları, Ç.Ü.Z.F. Ders

kitabı, Adana, 2, 154s.


VAN DER ZAAG, D.E., 1985. Potato Production Techniques Series

(1, 2, 3 and 4), Nivaa Pub. The Netherlands.







1   2   3   4   5   6   7


Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət