Ana səhifə

Ülkemiz için mazisi pek eski olmayan patates, bugün yurdun hemen her yerinde yetiştirilebilmekle beraber özellikle Doğu Anadolu, Doğu Karadeniz ve Orta Anadolu da daha önemli durumdadır


Yüklə 498 Kb.
səhifə3/7
tarix26.06.2016
ölçüsü498 Kb.
1   2   3   4   5   6   7

4.6- TOHUMLUK HAZIRLIĞI

Patates tarımında verimi belirleyen ana etkenlerden biri de kullanılan tohumluğun kalitesidir. Tohumluk kalitesi ile anlatılmak istenen ; çeşit,sağlık durumu, fizyolojik yaş,yumru boyu ve filiz gelişimi gibi verimi doğrudan etkileyen özelliklerdir.


4.6.1- ÇEŞİT SEÇİMİ:Yetiştirici nasıl bir ürün elde etmek istediğine önceden karar vermeli ,üretim amacını önceden belirlemelidir. Bu kararı verirken üretim yaptığı bölgenin şartlarını da dikkate almalıdır. Üretim yaptığı bölgede daha çok hangi çeşitler üretilmektedir? Üretim amacı nedir?Tohumluk mu ,yemeklik mi yoksa sanayilik mi patates üretecektir?Üretim yaptığı bölgenin iklim koşulları geççi patates yetiştiriciliğine mi yoksa turfanda patates yetiştiriciliğine mi uygundur? Örneğin; üretim yaptığı bölgede, iklim koşulları turfanda patates yetiştiriciliğine uygun ise kısa sürede hasat edilebilen erkenci bir çeşit seçmelidir. Çeşitlerin bölge koşularında verim durumları nasıldır ? Tüketiciler hangi çeşitleri tercih etmektedirler?Hangi çeşitler piyasada daha yüksek fiyatla satılmaktadır?Üretici bir seçim yapmadan önce bütün bu soruları yanıtlamalı ve mevcut şartlar içinde en iyi çeşidi seçmelidir.

Patates tarımında yüksek verim alabilmek için, ilk şart bölgeye uyum sağlayabilen yüksek verimli çeşitlerin seçilmesidir. Her patates çeşidi, tüm bölgelerde ve toprak şartlarında iyi sonuç vermeyebilir. Bu nedenle, seçilecek patates çeşidinin o bölgede en az iki yıl süre ile denenmiş olması gerekmektedir. Patates çeşitlerinin yetişme süreleri farklı olduğundan, turfanda veya normal patates yetiştirme gayesine göre uygun çeşit seçimi yapılmalıdır. Yine patates çeşitlerinin içerdikleri kuru madde, nişasta, indirgen şeker ve protein oranları farklı olduğundan, farklı yerlerde değerlendirilebilmektedir. Bu nedenle çeşit seçiminde, değerlendirme durumu da göz önüne alınmalıdır.

Yetişme Sürelerine Göre Patates Çeşitleri;
1- Çok erkenci çeşitler : Yetişme süreleri 70-80 gün

2- Erkenci çeşitler : Yetişme süreleri 80-90 gün
3- Orta Erkenci çeşitler :Yetişme süreleri 90-100 gün

4- Orta geççi çeşitler :Yetişme süreleri 100-120 gün

5- Geççi çeşitler :Yetişme süreleri 120-140 gün

6- Çok geççi çeşitler :Yetişme süreleri 140-günden fazla olmak üzere başlıca altı grupta toplanmaktadır. (İlisulu, 1986)
1980' li yıllara kadar, ülkemizde tarımı yapılan ve tescil edilen patates çeşit sayısı çok az iken, son yıllarda, fazla sayıda yeni patates çeşidi ülkemize getirilerek tescil ettirilmiş ve tohumluk üretimlerine başlanılmıştır. Bu tescilli çeşitler şunlardır. Ari, Alpha, Cosima, Fina, Firigga, İsola, Resy, Jaerla, Desiree, Atica, Granola, Cardinal, Diamant, Grandifolia, Marfona, Caspar, Condor, Pasinler-92, Planta, Agria, Hertha, Quinta, Korigane, Obelix, Atlas, Pamina, Binella, Lyra, Agata, Lola, Cosmos, Marabel, Fianna, 101 Nif, Pepo, Satina, Lady Rosetta, Tomensa' dır.

Patates tarımında yüksek verim alabilmek için; yüksek verimli çeşit kullanma kadar, sağlıklı tohumluk yumruların kullanılması da önemlidir. Seçilen çeşit ne kadar yüksek verim potansiyeline sahip olursa olsun, eğer tohumluk yumrular sağlıklı ve istenilen özelliklere sahip değilse, hedeflenen verime ulaşmak mümkün olamaz. Bu nedenle tohumluk yumrular satın alınırken çok dikkat edilmelidir. Gelişi güzel kişi veya kuruluşlardan tohumluk alınmamalıdır.

Patates bitkisine arız olan ve büyük verim azalmalarına neden olan patates hastalıkları, yumrularla taşınmakta ve hastalıkların belirtilerini yumru üzerinde çıplak gözle görmek mümkün değildir. Bu nedenle dikimde kullanılacak tohumluk yumruların kesinlikle sertifikalı olmasına büyük özen gösterilmelidir.

Tohumluk patates yumrularında aranan özellikler, şunlar olmalıdır.



1. Tohumluk yumrular, yayla yerlerde (deniz seviyesinden en az 1000 m. yüksek) üretilmiş olmalıdır.

2. Tohumluk yumrular, hastalıklarla bulaşık olmamalıdır.

3. Tohumluk yumrular, iyi koşullarda depolanmış olmalıdır. Yumru üzerinde 1 cm.' den daha uzun sürgünler bulunmamalıdır. Bunun içinde tohumluk yumrular, +3, +4oC depo sıcaklığında saklanmış olmalıdırlar.

4. Tohumluk yumrular, sürmeyi engelleyici kimyasallar ile muamele edilmemiş olmalıdır.

5. Tohumluk yumrular, fizyolojik olgunluğa ulaşmış olmalıdırlar.

6. Tohumluk yumrular, yetiştirme amacına göre uygun irilikte olmalıdır. Tohumluk üretimi için 28-35mm' lik yumrular, normal üretim için ise, 35-60mm iriliğindeki yumrular kullanılmalıdır. Daha büyük yumrular, maliyeti önemli ölçüde yükseltmektedir. Yemeklik turfanda patates tarımı için en uygun yumru iriliği 45-60 mm. büyüklüğündeki yumrulardır. Bunun nedeni; yetişme süresi boyunca düşük sıcaklık (-) nedeniyle, bitkinin toprak üstü yeşil aksamın zarar gördüğünde, 2. defa yeni bitkinin meydana gelmesi çabuk ve kolay olur. Küçük yumru dikildiğinde, yeni sürgünlerin meydana gelmesi ve toprak yüzeyine ulaşması tehlikeye girmektedir.

7. Tohumluk yumrularda çeşit karışıklığı olmamalıdır. Farklı çeşitlerin karışımından oluşan yumrular, dikimde kullanıldığında, olgunlaşma farklı zamanlarda olacağı için, hasatta sorunlar ortaya çıkmaktadır. Diğer taraftan, kullanma amaçları farklı olan çeşitler karışık dikildiğinde, hasat sonrası tüketiminde istenmeyen durumlar ortaya çıkar. Pek çok patates çeşidi, yumrulara bakılarak birbirinden ayırt edilemez. Bunun için en iyi yöntem ışık sürgünlerinden yararlanmaktır. Bu işlem uzun zaman gerektirir, ancak en sağılıklı çeşit teşhis ve ayrım yöntemidir.
4.6.2- TOHUMLUĞUN SAĞLIK DURUMU; Patates tohumluğu, her şeyden önce kanser,bakteriyel solgunluk, kahverengi çürüklük,patates kist nematodu, halkalı çürüklük ve virüs gibi tehlikeli hastalık ve zararlılarla bulaşık durumda olmamalıdır. Yeni tohumluk satın alınmasının başlıca nedeni,yetiştiricinin kendi ürününden ayırmış olduğu tohumluğun hastalıklarla bulaşık hale gelmesi ve verimin düşmesidir. Bu nedenle sertifikalı tohumluk kullanılmalıdır.
4.6.3- FİZYOLOJİK YAŞ; Patates tohumluğunda fizyolojik yaş bazı durumlarda tohumluğun sağlığından bile önemli olabilmektedir. Yalnızca tek sapı bulunan sağlıklı bir bitkinin verimi, virüs hastalığı ile bulaşık ancak dört sap oluşturmuş bir bitkinin veriminden daha azdır. Patates tarımında çıkışın süratli olması ve bunu takip eden üst aksam gelişmesi kadar, sap sayısı ve sapların gürbüzlüğü de verimi ve üretilen yumruların iriliğini etkilemektedir. Bitkideki bu özellikler tohumluk yumrunun fizyolojik yaşı ile ilgilidir,en uygun fizyolojik yaş ise dikimden önceki haftalarda tohumluk hazırlığı ve bazı teknik uygulamalarla sağlanmaktadır.

Patates yumrusunun hasat sonrası gelişmesinde dört farklı dönem ayırdedilebilmektedir;


a) Uyku Dönemi(filizlenme yok).

b) Uç filiz hakimiyeti dönemi ( tek sürgün devresi) (sadece bir tepe filizi var).

c) Normal filizlenme dönemi (normal sürgün devresi) (çok sayıda filiz var).

d) İnce filiz dönemi (yaşlı yumru devresi) (ince,zayıf ve genellikle dallanmış filizler var).

Uyku devresinden sonra filizlenmeye hemen geçilmez. Önce taç kısmındaki gözlerden biri uyanır. Bu döneme "uç filiz hakimiyeti dönemi" denir. Bu sürgünün kırılmasıyla veya belli bir süre sonra , diğer gözler de uyanıp sürgün verirler. Bu döneme "normal filizlenme dönemi" denir. Bu dönemin sonunda yumruda buruşma ve pörsümeyle birlikte , sürgünlerde dallanma ve bazen küçük yumrular görülür. Bu döneme de "ince filiz dönemi" denir.

Tohumluk yumrunun filizlenme ve bundan kaynaklanan verim kapasitesi ile tohumluğun fizyolojik yaşı arasında doğru bir ilişki bulunmaktadır. Bu nedenle dikim sırasında tohumluğunun fizyolojik yaşının bilinmesi büyük önem taşımaktadır.

Hasattan sonra yumrular uygun koşullar altında saklansalar dahi sürgün vermezler. Buna dinlenme veya uyku devresi (dormansi) denilmektedir. Bu devrenin bir kısmı mutlak uyku devresi olup hiçbir şekilde kısaltılamaz. Bunun dışında uyku devresinin uzunluğu şu faktörlere bağlıdır:




  • Çeşit;Çeşitlerin dormansi süreleri birbirinden farklıdır. Erkenci çeşitlerin uyku devresi , genellikle geççi çeşitlerden daha kısadır.

  • Hasatta Olgunluk Derecesi;Olgunlaşmadan hasat edilen yumrular ,olgunlaştıktan sonra hasat edilenlere kıyasla daha uzun uyku devresi geçirirler. Ancak daha önce hasat edilenlerin uyku devresi daha sonra hasat edilenlere kıyasla daha erken kırılır.

  • Sıcaklık;Gerek tarlada,gerekse hasattan sonra depoda sıcak koşullarda bulunan yumruların uyku devresi kısalır.

  • Yumruda Yaralanma ve Zedelenme;Hastalık nedeniyle veya mekanik yolla yaralanmış yumrular,sağlam yumrulara kıyasla daha erken filizlenir.

Henüz uyku devresinde iken dikilen tohumluk yumrular uzun süre toprak altında bekledikleri için tohumluk değerini kaybederler .Uyku döneminin sonuna gelmiş olan bir yumru dikildiğinde ise çıkış ve toprak üstü aksam gelişmesi yavaş olur ve yalnızca bir veya iki adet sağlam sap oluşur. Böyle bir bitkiden yeterli büyüklüğe ulaşan az sayıda yumru elde edilir ve dekar başına verim düşük olur.

Üzerinde çok sayıda filiz olan yani " normal " filizlenme döneminin ortalarında bulunan bir yumru dikildiğinde ise çıkış ve üst aksam gelişimi daha süratli olacak,bitkide çok sayıda sap meydana gelecektir. Bunun sonucu olarak da ,dikim zamanı henüz uyku döneminin sonunda olan bir yumruya oranla daha çok sayıda yumru oluşturacak ve verim de daha yüksek olacaktır.

"Normal" filizlenme döneminin sonlarına ulaşmış bir yumru dikildiğinde bitkide çok sayıda ancak zayıf saplar oluşmaktadır. Bu gibi bitkiler kısa bir süre içerisinde yeterli bir verim düzeyini sağlayabilmektedirler. Ancak yetişme mevsimi olarak uzun bir dönem mevcut olduğunda bu bitkilerden elde edilecek verim ,"normal" filizlenme döneminin ortalarında bulunan yumruların veriminden daha az olmaktadır. Dahası soğuk koşullarda ve derine dikim yapıldığında çıkış öncesi yumrular oluşabilmekte ve küçük patatesler olarak bilinen durum ortaya çıkmaktadır. Diğer taraftan dikimde toprak çok sıcak ise, fizyolojik bakımdan çok yaşlı tohumlar kullanıldığında yumru parçalanmaları ve çürümelerine daha fazla rastlanmaktadır.
Uyku Devresinin Kırılması
Yetiştiriciler, dikim zamanı tohumluğun fizyolojik durumunu bilmelidirler ve aynı zamanda kendi imkanları ve şartları çerçevesinde tohumluk yumruları en uygun fizyolojik döneme getirebilmek için tohumluğunu nasıl hazırlaması ve ne gibi uygulamalar yapması gerektiğini de bilmek durumundadırlar. Üretim amacı doğrultusunda tohumluk yumruların sürgün vermeye zorlanmaları gerekebilir. Uyku devresinin kırılabilmesi için değişik yöntemler vardır. Bunlardan uygulanabilir olanları aşağıda verilmiştir;
a)Yumru Kesimi: Özellikle erkenci patates üretimi yapılan yerlerde bilinen bir uygulamadır. Burada kesmenin ana amacı ,özellikle iri yumrulardan yararlanarak ,tohumluk maliyeti düşürmektir. Kesmenin bir yararı da yumrunun doğal hormon dengesini etkileyerek ,erkencilik sağlamaktır. Uyku döneminin sonunda veya uç filiz hakimiyeti döneminde bulunan tohumlukta yumru kesimi filizlenmeyi teşvik etmektedir. Yumru kesimi aynı zamanda gelişmeye başlayan göz sayısını da arttırmaktadır.

Kesik yumru kullanımı, dezavantajlarına rağmen ,soğuk toprağa genç tohumluk dikilen bölgelerde yaygın olarak uygulanmaktadır.

Fizyolojik bakımdan yaşlı olan veya sıcak toprağa dikilecek tohumluklarda yumru kesme işlemi kesinlikle uygulanmamalıdır. Yumru kesmenin dezavantajları ,kesim bıçağı ile bazı virüs ve bakteriyel hastalıkların sağlıklı yumrulara bulaştırılma tehlikesi ve tohumluğun çürüme riskinin artmasıdır. Her şeye rağmen yumrular kesilecekse ,kesim bıçağı her defasında formalin eriyiğine daldırılmalıdır. Mantari hastalıkların sebep oldukları tohumluk çürümeleri ise kesik yumruların metiram, mancozeb veya thiobendazole gibi toz fungusitler ile tozlanarak ,yara peridermi oluşuncaya kadar beklenmesi suretiyle önlenebilmektedir.

Tohumluk yumru çürümelerini önleyecek diğer bir yöntem,yumruların tamamen değil ancak göbek kısmında kesik yumru parçalarının birbirlerinden ayrılmayacak şekilde kalmalarını sağlayacak bir tırnak bırakılacak şekilde kesilmesidir. Yumru taç kısmından göbek kısmına doğru kesilmeli ve 2 parça birbirinden ayrılmadan bir arada bırakılmalıdır. Böylece kesilen yerlerde nem kaybı önlenmiş olur. Bu şekilde kesilmiş olan yumrular dikimden önce 2 hafta süreyle 12-20 o C olan bir odada bulundurulurlar. Böylece kesik yüzeylerin iyi bir şekilde kabuk bağlamaları sağlanmaktadır. Dikimden hemen önce kesik parçalar birbirinden ayrılırlar ve dikilirler. Kesik yüzeylerde kabuk bağlamanın süratli olması için 12-20 o C sıcaklıkta ve % 85 'in üzerinde bir nisbi nem idealdir. Eğer yumru kesimi yukarıda tarif edildiği şekilde uygulanamıyor ise dikimden hemen önce gerçekleştirilmelidir. Tohumluk patates üretiminde kesme işlemi önerilmemektedir.


b)Sıcaklık Uygulaması: Yumrular karanlık bir yerde ve 18-25 o C sıcaklıkta ,gözler uyanıncaya kadar bekletilirler ve sonra aydınlığa alınırlar.
c)Soğuk + Sıcak Şoku :Yumrular hasattan sonra kabuk bağlama devresini tamamladığında birkaç hafta + 4 o C ' de bekletilir,sonra da 18-25 o C sıcaklıkta ve karanlık bir yerde gözler uyanıncaya kadar bırakılırlar.
d)Gibberellik Asit GA3 Uygulaması: Tohumluk yumrular ,temizlenerek 5 ppm (milyonda 5 kısım) gibberellik asit bulunduran su içerisine 10 dakika süreyle daldırılır. Çıkarıldıktan sonra karanlık bir yerde ve 20 o C ' lik sıcaklıkta gözler uyanıncaya kadar bırakılırlar.

Ön Filizlendirme;
Tohumluk olarak kullanılacak yumrular satın alındıkları veya depodan çıkarıldıklarında henüz uyku devresinde iseler,doğrudan tarlaya dikilmezler. Üzerinde sürgün oluşumu başlamış ve en azından gözlerin uyanmış olması gerekir. Aksi taktirde uyku devresinde dikilen yumruların sürgünleri topraktan çok yavaş çıkacağı gibi topraktaki hastalık etmenlerinden de kolay etkilenir. Dikim sırasında üzerlerinde iyi gelişmiş filizler bulunan tohumluk yumrular ,filizsiz veya filizleri çok az gelişmiş yumrulara oranla daha süratli ve düzenli bir çıkış yapmaktadırlar. Çıkıştaki bu farklılık kolaylıkla 2 haftaya ulaşabilmektedir. Özellikle yetiştirme mevsiminin kısa olduğu durumlarda bu çıkış farkı önemli verim farkına yol açabilmektedir. Bunun yanı sıra dikimden çıkışa kadar geçen süre genellikle birçok tehlikeye gebedir ve çıkışın süratli olması her zaman arzulanan bir durumdur. Ön filizlendirme özellikle aşağıdaki durumlarda yararlıdır;


  • Toprak dikim sırasında çok nemli ve soğuk ise,

  • Bölgedeki yetiştirme mevsimi kısa ve sınırlıysa,

  • Tohumluk zayıfsa,toprakta çürüme ve siyah siğil (Rhizoctonia solani ) hastalığı tehlikesi varsa,

  • Özellikle tohumluk üretimi için tekdüze bir çıkış isteniyorsa.

Yumrular elle ve dikkatli bir şekilde dikiliyorsa ,2 cm. boyundaki iyi gelişmiş filizler idealdir. Ancak birçok durumda elle bile olsa dikim dikkatli yapılamadığından filizlerin biraz daha kısa ve sağlam olmaları tercih edilmektedir. Kısa ve sağlam filizler elde edebilmek için tohumluk yumruların ön filizlendirmenin son birkaç haftasında kuvvetli ışık altında tutulması gerekmektedir.

Fizyolojik olarak "normal " filizlenme döneminde bulunan yumrularda iyi gelişen ,sağlam filizlerin oluşumu ,ön filizlendirme için uygun koşullar sağlanması durumunda en azından 4-6 haftada gerçekleşmektedir. İyi bir şekilde ön filizlendirilmiş tohumluğun avantajı ,bitkilerin sağlıklı bir görünüme sahip olması ve yetiştirme mevsiminin kısa olduğu yerlerde daha yüksek verim elde edilmesidir. Ancak bazı durumlarda ön filizlendirme için yeterli zaman ve gerekli imkanlar bulunmayabilir. Tohumluğun tam otomatik bir dikim makinesi ile dikilmesi bir zorunluluk olabilir yada çok uzun yani 120 günden fazla bir yetiştirme mevsimi mevcut olabilir. Bütün bu durumlarda tohumluk ,gözlerin uyandığı görünecek şekilde hazırlanmalı ,bunun için de birkaç gün süre ile 15-25 o C sıcaklıkta bulundurulmalıdır. Bu işlemin uygulandığı tohumluklar iyi bir şekilde ön filizlendirilmiş yumrulara oranla daha geç çıkış yaparlar,ancak yine de filizleri gelişmemiş yumrulara göre ,daha erken ve düzenli bir çıkış sağlanabilmektedir.

Uygulanışı: Uzun süre düşük sıcaklıkta saklanmış patatesler önce 3-4 gün süreyle endirekt ışık 18-20 oC' lif bir ortamda kasalar halinde bekletildikten sonra ,ortam sıcaklığı 10 o C ye düşürülerek aydınlık ve havadar koşullarda bırakılırlar. Böylece 1-2 cm uzunluğunda ,koyu renkli sağlam sürgünler elde edilir. Karanlıkta filizlendirme hızı daha fazla olduğundan ,ön filizlendirmeye alınan tohumluk yumrular önce bir süre karanlıkta hızlı bir şekilde filizlendirilir. Gözler uyandıktan sonra aydınlık koşullara alınıp kuvvetli sürgün oluşturmaları sağlanır. Ön filizlendirme üretimde 10-15 günlük bir erkencilik sağladığı gibi filiz vermeyen kör yumruların ve ipliksi filiz veren hastalıklı yumruların ayıklanmasına da imkan verir.


4.6.4- YUMRU BOYU: Tohumluk erken devrede yeterli enerjiyi sağlayabilecek büyüklükte olmalıdır. Koşulların uygun olduğu durumlarda m2 'de aynı sap sayısına sahip küçük veya iri boy yumru kullanımının verim üzerine farklı bir etkisi yoktur. Ancak,iri yumrular daha erken çıkış gösterirler. Bu yumruların kullanımı; gelişme koşullarının zayıf veya erken bir don tehlikesinin söz konusu olduğu ,depolama koşullarının uygun olmadığı ,toprak kökenli hastalıkların yaygın olduğu ,dikim sonrası çok yüksek veya çok düşük sıcaklıkların söz konusu olduğu yerlerde daha uygundur. Bununla beraber ,tohumluklar ağırlık esasına göre satıldıklarından ,iri boy tohumluk ,üretim maliyetini artırmaktadır. Çoğu koşullarda ,orta boy tohumluk kullanılması en uygun olanıdır.

Birim alanda kullanılacak tohumluk miktarı;tohumluğun iriliğine ,fiyatına ve kaldırılacak ürünün hangi yumru boyunda (tohumluk/yemeklik) olacağına bağlıdır. Genelde iri yumrular, küçük yumrulardan daha fazla sap oluştururlar. Ancak ağırlık dikkate alındığında ,küçük yumrulardaki sap sayısı daha fazladır. Diğer bir deyişle; verim birim alandaki tohumluk miktarına değil, birim alandaki sap sayısına bağlıdır. Genelde m2'de 15-20 sap sayısı arzu edilir. Bu, yumru başına düşen sap sayısını 4 olarak varsaydığımızda m2 'de 4 tohumluk yumru demektir. Ortalama yumru ağırlığı 50 gr. olarak düşünüldüğünde ,bir dekarlık alanın dikimi için gerekli tohumluk miktarı:

4 yumru x 70 gr. x 1000 m2 = 280 kg. olmaktadır.

Eğer,sap başına düşen yumru ağırlığı boyu ufak olmasına rağmen ,iri yumrulardan daha uygun bir pazar fiyatı buluyorsa ,m2 'deki sap sayısı 15'i geçmemelidir. Bu örnekler üreticilerin ,yumru başına sap sayısını artırarak kullanılan tohumluk miktarlarını düşürebileceklerini göstermektedir. Bu imkan ise ,uygun filizlendirme ve fizyolojik yaşta tohumluk kullanımı ,dikimde sürgünlere zarar vermeme ,nemli , gevşek ve keseksiz toprağa dikim ile sağlanabilmektedir. Tablo 1’de m2 'de 15 ana sapa sahip ürün elde etmek için gerekli tohumluk miktarları ve sıra üzeri mesafeler verilmiştir.


TABLO 1:M2 'de yaklaşık 15 ana sapa sahip ürün elde etmek için gerekli tohumluk miktarları ve sıra üzeri mesafeleri


TOHUMLUK

YUMRU


BOYU

(mm)


YUMRU AĞIRLIĞI

(gr)


YUMRU BAŞINA SAP SAYISI

TOHUMLUK

MİKTARI


(DA)

FARKLI SIRA ARALARINDA

UYGUN SIRA ÜZERİ MESAFELERİ(cm)












ADET

KG

60

70

80

28-35

25

2.5

6000

150

28

24

21

35-45

50

4.0

3800

190

44

38

33

45-55

90

5.0

3000

270

55

48

42

Yaprak oluşumunu tamamlamış bitkilerde ,m2 'deki sap sayısı 20'den fazla ise toplam verimde pek fazla bir artış olmayacaktır. Ancak,sap sayısının artması ile meydana gelen küçük boyutlu yumru miktarının daha fazla olduğu görülecektir. Birim yumru ağırlığı için oluşan sap sayısı bakımından, küçük yumrular iri yumrulara oranla daha fazla bir gelir sağlıyorsa bu durumda m2 'deki en uygun sap sayısı 30 yada daha çok olabilir. Diğer yandan,iri yumru oluşumu arzu ediliyorsa m2 'deki sap sayısı 15'den az olmalıdır,ancak bu koşulda biçimsiz yumruların meydana gelme tehlikesi mevcuttur.



4.7- DİKİM
4.7.1- DİKİM ZAMANI: Ülkemizde,ova ve yayla koşullarında,çok değişik coğrafi bölgelerde,bir-iki ay dışında tüm yıla dağılmış,tohumluk veya yemeklik patates üretimi yapılmaktadır. Dikim ve hasat zamanları aşağıda gösterilmiştir.


YÖRE

ÜRETİM TİPİ

DİKİM

HASAT

İzmir

Ova-Erkenci

Ocak-Şubat

Mayıs

İzmir

Yayla-Ana Mevsim

Mayıs-Haziran

Eylül-Ekim

İzmir

Ova-İkinci Ürün

Temmuz-Ağustos

Ekim-Kasım

Adapazarı

Ova

Mart-Nisan

Temmuz-Ağustos

Bolu

Ana Mevsim

Mayıs-Haziran

Ağustos-Eylül

Erzurum

Ana Mevsim

Mayıs-Haziran

Ağustos-Eylül

Niğde-Nevşehir

Ana Mevsim

Nisan-Mayıs

Ağustos-Eylül

Çukurova

Erkenci

Kasım-Ocak

Nisan-Mayıs

Trabzon

Erkenci

Şubat

Mayıs

Dikim;İzmir,Adapazarı gibi ılıman yörelerde ocak-mart, Niğde ve Nevşehir'de nisan -mayıs aylarında yapıldığı halde,yüksek yaylalarda son donlardan kaçınmak için daha geç yapılır. Kural olarak,toprak sıcaklığı 8 oC 'nin üzerine çıktığında dikim yapılmalıdır.


4.7.2- DİKİM DERİNLİĞİ: Dikimin usulüne uygun yapılması ,tarlada çıkıştan hasada ve depolamaya kadar patates tarımının başarısını etkiler. Uygun bir dikim ,hızlı çıkış gösteren ve tekdüze olan bir bitki örtüsü geliştirir. Tekdüzelik,tohumluk üretiminde daha da önemlidir. Gerçekte,çıkışın düzenli olmadığı ve farklı gelişme devrelerindeki bitkilere sahip bir patates tarlasında, hastalıklı bitkilerin tanımı ve ayıklanması güçtür.

Pek çok faktöre bağlı olması nedeniyle,en uygun dikim derinliğini belirlemek zordur. Dikim derinliği,dikimden sonra toprağın düzleştirilmesi halinde ,toprak yüzeyi ile tohumluk yumrunun üst kısmı arasındaki uzaklık olarak kabul edilir. Buna göre yüzeysel dikim 0-2 cm , orta derin dikimde 2-5 cm , derin dikimde ise 5 cm ' den fazla olan dikim derinliklerini belirtmektedir. Sırt yüksekliğine bağlı olarak ,derin dikilmiş bir yumru sadece 10 cm 'lik bir toprak tabakası ile örtülürken,yüzeysel olarak dikilmiş bir yumru 15 cm veya daha fazla toprak tabakası ile örtülebilmektedir. Bu durum şekil 1 ‘de gösterilmiştir.


Şekil 1:Patateste farklı dikim derinlikleri;15 cm 'lik toprak ile örtülen yüzeysel olarak dikilmiş bir yumru (A) ve 10 cm 'lik toprak ile örtülen derin dikilmiş bir yumruyu (B) gösteren şematik resim.

15CM

10CM






Toprak Seviyesi





A B
Yüzeysel dikim ,aşağıda belirtilen şartlarda bazı üstünlüklere sahiptir;


  1. Tohumluk yumruların güçsüz olması,

  2. Düşük toprak sıcaklığı,

  3. Karık usulü sulama yapılan ve aşırı yağış alan yerlerde,

  4. Makine ile hasat yapılması halinde.

Yüzeysel dikimde ön koşul,tohumluk yumrunun çevresinde nemli toprak olması ve dikimden sonra düzgün görünümlü yüksek bir sırt yapmak için gerekli koşulların bulunmasıdır.

Orta derinlikte dikim aşağıdaki koşullarda önerilmektedir;


  1. Yüksek toprak sıcaklığı,

  2. Dikim sırasında ve dikimden sonra kurak koşulların olması,

  3. Yüksek sırt yapımı için uygun olmayan durumlar,

  4. Yumru güvesi tehlikesinin büyük olması(yüzeysel dikimde görülen bu tehlike yağmurlama sulama uygulaması ile azalır.

Dikim derinliğine etkili iki faktör,toprak nemi ve toprak sıcaklığıdır. Genelde bu faktörleri en uygun bir şekilde bir arada bulmak zordur. Toprak yaş ise soğuk,toprak sıcaklığı yüksek ise nem yetersizdir. Bununla beraber bu faktörler iyileştirilebilmektedir. Bilindiği gibi kuruma en fazla toprak yüzeyindedir. Bu nedenle nemin yetersiz olduğu durumlarda derin dikim uygundur. Bunun yanı sıra ,toprak yüzeyi gün boyu sıcak olup derinlere inildikçe ısı azaldığından soğuk iklim koşullarında yüzeysel,sıcak koşullarda ise derin dikim yapılmalıdır.


4.7.3- DİKİM MESAFESİ: Bu mesafe tarımı yapılan patates çeşidine,yetişme koşullarına ve amaçlanan yumru büyüklüğüne göre değişir. Bitki yoğunluğu arttıkça ,hasat edilecek yumru büyüklüğü azalır. Bu nedenle de tohumluk patates üretiminde,yemeklik üretime oranla daha çok sap sayısı önerilmektedir. Sıraya dikimde ,sıra arası ve sıra üzeri mesafenin belirlenmesinde ,bazı faktörler dikkate alınmalıdır. Sıra arası, yöresel geleneklere ,mevcut alet ve makine ve tarımı yapılan çeşidin gelişme karakterine bağlıdır. Genelde sıra arası, pratik alarak traktör iz genişliğinin yarısı kadar (70-75 cm) dir. Bu mesafe,boğaz doldurmada yeterli toprak sağlar. Alet ve makinelerin,bakım işlemleri sırasında bitki,kök ve yumrulara zarar vermesini önler,hastalıklı bitkilerin tespit edilmesini ve sökülmesini kolaylaştırır. Bu mesafenin daraltılması sulama suyunun kök bölgesine kolayca ulaşmasını sağlayacağı gibi ,toprak,ışık,su ve besin elementlerinden yararlanma etkinliğini de artırır. Sıra arası mesafenin çeşitli etkenler tarafından belirlenmesi nedeniyle tarlada arzulanan bitki yoğunluğu, sıra üzeri mesafenin ayarlanmasıyla düzenlenir. Diğer bir deyişle,sıra arası geniş tutulmuş ise sıra üzerinin kapatılması gereklidir. Genelde sıra üzeri mesafe,yemeklik patates üretiminde ,boylu çeşitlerin tarımında ve geççi çeşitlerde karşıt durumlara oranla daha uzun tutulmalıdır.
4.7.4- DİKİM YÖNTEMLERİ:

1. Ocak usulü dikim,

2. Karık usulü dikim

3. Pulluk arkasına dikim

4. Makine ile dikim

Dikim yöntemi ne olursa olsun aşağıda sıralanan koşullar yerine getirilmesi gereklidir;



  1. Tohumluk yumrular ,hafif nemli,ancak çamur olmayan ve sırt yapılmadan önce kurumayacak toprak koşullarına dikilmelidir.

  2. Tohumluk yumrular sabit ve uygun derinliklere ve sıra üzerinde muntazam aralıklarla yerleştirilmelidir.

  3. Dikimden sonra makine ile yapılacak işlemler için sıralar arasındaki mesafeler baştan sona aynı düzgünlükte olmalıdır.

  4. Tohumluk yumrular gübrelerle doğrudan temas halinde olmamalıdır.

  5. Tohumluk yumruların üzerindeki filizler zarar görmemelidir.

Ocak Usulü Dikim

Patates dikimi için, gerekli toprak hazırlığı tamamlandıktan sonra, markörler yardımı ile ocak yerleri işaretlenir. Daha sonra, dikim derinliğine göre kazma veya bel yardımı ile ocaklar açılır ve yumrunun taca kısmı üste gelecek şekilde her ocağa bir yumru yerleştirilir ve üzeri toprak ile kapatılır. Mümkünse, açılan çukurların içerisine bir kürek dolusu yanmış çiftlik gübresi konmalıdır. Bu şekilde yapılan dikimlerde patates bitkisinin dip kısımlarında, yumuşak ve sıcak bir ortam oluşacağı için yumru verimi yüksek olur. Ancak üretim maliyeti arttığından, bu şekilde dikim fazla yaygın değildir. Ocak usulü dikimlerde dikim mesafesi 60x40 cm olarak tutulmaktadır.



Karık Usulü Dikim

Bunun için, özel olarak hazırlanmış lister çapaları kullanılır. Lister çapalarında istenilen sıra arası uzaklığına göre gerekli ayarlama yapılır. Daha sonra tarla içerisinde karıklar açılır. Karıkların fazla derin olmamasına dikkat edilmelidir. Açılan karıklar içerisine, işçiler tarafından sıra üzeri uzaklığına göre göz kararı ile yumrular bırakılır ve tersine lister çapası çekilerek yumruların üzerleri kapatılır. Dikim derinliği istenildiği gibi ayarlanabilmektedir. Eğer; traktörlerin tekerlekleri yumruların bırakıldığı karıkların içerisinden gidecek ise; lister çapasına bir bıçak daha ilave edilmelidir. Ancak traktörlerin tekerlekleri sırtlar üzerinden gidecek ise ilave bıçak gerektirmez. Karık usulü dikimde; gerekli gübreler önce karıkların üzerine serpilir, daha sonra da karıkların içerisine yumrular bırakılır ve daha sonra yumruların üzeri kapatılır. Bu şekildeki uygulamalarda sırtlar üzerine düşen gübre tanecikleri kapatma sırasında yumrunun çok yakınına taşınacağı için, verilen gübrelerden bitkilerin tam olarak faydalanması sağlanır. Karık usulü dikimde, sıra arası ve sıra üzeri mesafesi üretim amacına göre düzenlenir.



Pulluk Arkasına Dikim

Pullukla açılan karıkların yan tarafına yumrular bırakılır, traktörün dönüşünde yumruların üzeri kapatılır ve tekrar açılan karıklara yumrular tekrar bırakılır ve bu şekilde dikime devam edilir. Sıra arası uzaklıkları, pulluk bıçaklarının iş genişliklerine göre ayarlanmaktadır. Dikim derinliği iyi ayarlanamadığı için fazla uygulanan bir dikim yöntemi değildir.



Makine ile Dikim

Patates dikim makinaları; yarı otomatik ve tam otomatik makinalar olmak üzere iki kısımda incelenmektedir. Yarı otomatik dikim makinaları ile yapılan dikimde; patates yumruları dikim makinası üzerinde bulunan kasalara doldurulur ve makine üzerinde bulunan işçiler kasalar içerisine doldurulan bu yumruları, elleriyle alarak döner gözlü tamburlar üzerine veya düşey silindirler içerisine bırakırlar. Toprak yüzeyine düşen yumruların üzerleri, makinanın arka kısmında bulunan diskler yardımı ile balık sırtı şeklinde toprakla kapatılırlar. Dikim derinlikleri, disklerin ana gövdeye bağlanma açıları değiştirilerek ayarlanmaktadır. Sıra üzeri mesafelere ise, hareketini makine tekerleklerinden alan zil yardımı ile veya döner tamburun göz sayısı değiştirilerek ayarlanmaktadır.

Tam otomatik dikim makinaları ile yapılan dikimde; patates yumruları makine üzerinde bulunan bir hazneye doldurulurlar ve makine hareket ettikçe hazne içerisinde bulunan kepçeler dönmeye başlar. Dönem kepçelerin içerisine, 1' er adet yumru girer ve bu yumrular düşey silindir içerisine bırakılır ve toprak yüzeyine düşerler. Makinanın arka kısmında bulunan diskler yardımı ile yumruların üzeri toprakla kapatılır. Sıra üzeri mesafesi, kepçeler arasındaki uzaklıkları ayarlamak sureti ile düzenlenmektedir. Dikim derinliği ise, disklerin ana gövdeye bağlanma açıları değiştirilerek ayarlanabilmektedir. En ideal dikim, tam otomatik dikim makinaları ile yapılmaktadır.
4.8- BAKIM
Patates yumrusu dikiminden, belirli bir süre sonra tarla yüzeyinde, genç bitkiyi meydana getirir. Patates bitkisinin daha iyi ve hızlı gelişmesini sağlamak, yumru oluşumunu ve verimi artırabilmek için, bazı bakım işlemlerinin zamanında ve tekniğine uygun olarak yapılması gerekmektedir. Bakım işlerinin aksaması veya yapılmaması durumunda, beklenen optimum verim elde edilemez. Bu nedenle, bitkinin toprak üzerinde görülmesi ile başlayan ve hasata kadar devam eden süre içerisinde, bakım işlerinin titizlikle yapılması gerekmektedir.

Patatese Uygulanan Başlıca Bakım İşleri:



4.8.1- Boğaz doldurma

4.8.2- Yabancı ot kontrolü

4.8.3- Üst gübreleme,

4.8.4- Sulama,

4.8.5- Hastalık ve zararlılar ile mücadele.
4.8.1- BOĞAZ DOLDURMA
Toprakta gelişmekte olan patates yumruları yeterli yükseklikte ve uygun şekilli bir toprak tabakasıyla (sırt) örtülmüş olmalıdır(boğaz doldurma). Tohumluk yumru çok derine dikilmiş ve dikim sırasında yalnız küçük bir sırt yapılmış ise,daha sonra tohumluk yumrunun üzerine biraz daha toprak çekilmelidir. Dikim derinliği ne kadar az ise ,karıklardan sırtlara doğru o kadar çok toprak yığılmalıdır. Bu sırtların hasada kadar muhafazası ,iyi bir ürün elde edilmesi için gereklidir. Aksi takdirde,yumruların ışık almaları yeşillenmeye,yüksek sıcaklıklar sekonder büyümelere yol açar ve patates güvesi zararı da ortaya çıkabilir. Bu toprak tabakası ayrıca ,nem kaybını önler ve kök ile stolon gelişiminde uygun bir ortam sağlar. Stolon boyu yalnızca bitki gelişme tipine değil ,sırtın büyüklüğüne de bağımlıdır. Sırt yüksekliği genelde 12-18 cm'dir. Yağışlı yerlerde 12 cm'den fazla,kurak ve sıcak yerlerde ise (güve zararı) 18 cm'den az olmamalıdır. Uygun sırt yüksekliği ve genişlikleri şekil 2’de gösterilmiştir.


Şekil 2:İyi bir şekilde oluşturulmuş patates sırtlarının şematik görünümü.


15 cm







24 cm









50 cm 25 cm İşleme tabanı


Sırt yapımı da koşullara bağlıdır. Örneğin,toprağın soğuk ve yaş olması gibi tohumluk için uygun olmayan koşullarda dikimden sonra yumrular 5-10 cm toprak tabakası ile kapatılmalı ve daha sonra kök oluşumuyla birlikte derhal boğaz doldurması yapılmalıdır. Sırta son şeklin verilmesi,bir herbisit uygulamasıyla berber çıkıştan önce tamamlanabileceği gibi ilk çapadan sonra da yapılabilir. Ancak sırtlar sonradan yapılacaksa kök sisteminin zarar görmesinden kaçınılmalıdır. Dikim ile son boğaz doldurma arasındaki süre ,hava koşullarının sıcak ve kuru olduğu ve karık sulamanın yapıldığı yerlerde kısa tutulmalıdır. Dikimden sonra toprak sıcaklığında azalma ve kaymak bağlama söz konusu ise son sırt bitkiler 15-20 cm boyda iken yapılmalı,dikimden sonra yüksek sıcaklık ve kuraklık söz konusu ise son sırt dikimden hemen sonra yapılmalıdır.
4.8.2- YABANCI OT KONTROLÜ
Bulunması arzu edilmeyen yerde yetişen bitkiler yabancı ot olarak tanımlanır. Bu durumda bir önceki yıl ürününden tarlada kalan yumrulardan gelişen patatesler de yabancı ot sayılır. Yabancı otlar dikimi yapılan patatesten önce veya birlikte çimlenerek su,ışık ve besine ortak olurlar,çoğu hastalık ve zararlıya konukçuluk yaparak patatesin verim ve kalitesini düşürürler.

Patates tarımında yabancı otlarla mücadele kültürel önlemlerle ve kimyasal maddeler kullanılarak yapılabilir;


Kültürel Önlemler:
a- Koruyucu Önlemler: Yabancı otların çoğalma ve yayılmalarında ve bunların mücadelesinde karşılaşılan güçlükler dikkate alındığında bazı koruyucu önlemlerin alınması faydalı olur;


  1. Yabancı otları tohum vermeden önce imha etmek,

  2. Kullanılan tarım aletlerini iyice temizlemek

  3. İyi yanmış çiftlik gübresi kullanmak

  4. Sulama kanallarını temiz tutmak ve sulanan tarlalara ot tohumlarının ve parçalarının taşınmasını önlemek.

b- Toprağın İşlenmesi: Değişik tarım aletleriyle toprağın sürülmesi yabancı otlarla mücadelede oldukça etkili bir yöntemdir. Bu gaye için kazayağı,pulluk,kültivatör,diskaro,tırmık vs. gibi aletler kullanılabilir. Sürümün etkili olması yabancı ot türlerine,yoğunluğuna ve toprağın fiziki yapısına bağlıdır. Sürüm yabancı otları kurutarak öldürecek kadar derin ve zamanında yapılmalıdır. Bu yöntemle tek yıllık yabancı otlarla mücadelede daha iyi sonuç alınmaktadır. Çok yıllık yabancı otlarda ise yüzlek köklü olanlar sürümle azaltılabilir. Ancak bunların toprak altı gövdelerinin topraktan çıkarılıp toprak yüzünde kuruyarak ölmeleri sağlanmalıdır. Aksi halde sürümü takiben toprak altında kalan bitki artıkları yeni bitkileri oluşturur. Derin köklü çok yıllık yabancı otlardan örneğin, Tarla Sarmaşığı, Köy Göçüren, Ayrık vs. gibi birkaç yıl mevsim boyunca tekrarlanacak toprak sürümü ile kök, rizom ve stolonlarındaki yedek besin maddelerine ait kısımlarını ve gelişen üst aksamlarının devamlı tahrip edilmesi sonucu kontrol edilebilir.

Patateste yabancı ot mücadelesi genelde boğaz doldurma ile birlikte yapılmalıdır. Dikimden 5-10 gün sonra , tarla yüzeyinden bir-iki kez tırmık geçirilmelidir. Bu aynı zamanda sırtların da düzgün yapılmasını sağlar. Bitkiler toprak yüzüne çıktıktan sonra 2-4 yapraklı iken yapılan havalandırma ve boğaz doldurma uygulaması bir tür yabancı ot mücadelesidir.


c- Biçme: Biçmeden gaye sadece tohum teşekkülüne engel olma ve boylu yabancı otların yok edilmesidir. Bu şekilde her çeşit yabancı otun tohum bağlaması önlenir. Çok yıllık yabancı otların biçimine ısrarlı bir şekilde devam edilirse zamanla ,kökler ve rizomlardaki yedek besin maddeleri sarf edilerek yabancı otların zayıflaması sağlanır.
d- Ekim Nöbeti: Ekim nöbeti bazı yabancı otların gelişimlerini ve yayılmalarını önler. Genelde her kültür bitkisinin kendine özgü karakteristik yabancı otları vardır. Bu bakımdan aynı bitkinin ,her yıl arka arkaya aynı yerde yetiştirilmesiyle bu yabancı ot çeşitleri yoğunluk kazanır. Bu nedenle ekim nöbeti ile yabancı ot çeşitlerinin kültür bitkilerine kolaylıkla uyum sağlayamayacağı düzenli bir gelişim sağlanır.
Kimyasal Mücadele:
Mekanik ot mücadelesi ,daha çok işgücü gerektirmesine karşılık ekonomiktir. Fakat nem kaybı ve muhtemel kök zararlanmaları söz konusudur. Genelde,dikimin geç yapıldığı yerlerde kuraklığa karşı bir önlem olarak kimyasal mücadele önerilir. Tohumluk patates üretiminde yabancı ot mücadelesi çapalama ile yapıldığında ,patates bitkilerine çok fazla dokunulduğundan hastalıkların yayılmasına neden olabilir. Bu nedenle,tohumluk patates üretiminde ilaçlı yabancı ot mücadelesi önerilir. Patates tarlalarında yabancı otlarla mücadelede herbisitler kullanılır. Kimyasal mücadele genellikle tek yıllık yabancı otlara karşı etkilidir. Çok yıllık yabancı otların herbisitlerle kontrolü çok zordur.
Herbisit uygulaması zamanlarına göre ;
a- Dikim öncesi kullanılan herbisitler: Patates dikimi için hazırlanmış toprağa dikimden hemen önce herbisit uygulanır. Üzerinden diskaro ve tırmık geçirilerek herbisitin 5-7 cm derinliğe karışması sağlanır.
b- Dikim sonrası kullanılan herbisitler: Patates dikiminden hemen sonra uygulanır.
c- Çıkış sonrası kullanılan herbisitler: Patatesler 5-10 cm boyunda iken, yabancı otların 2-6 yapraklı olduğu devrede kullanılır.
4.8.3- Üst Gübreleme

Toprak yapısına bağlı olarak değişmekle beraber, patates bitkisinin yetişme süresi boyunca ihtiyaç duyduğu, azotlu gübrenin %50 'den fazlası bitkiler toprak yüzeyine çıktığında ve yumrular fındık büyüklüğüne ulaştığında verilmektedir. Azotlu gübrenin tamamı dikimde verildiğinde, bitki aşırı bir gelişme göstereceğinden, yumru oluşumu gecikmektedir. Patates yetiştiriciliğinde, bitkinin ihtiyaç duyduğu azotlu gübrenin 1/3 'ü, bitkiler toprak yüzüne çıktıktan 3-4 hafta sonra ilk boğaz doldurma sırasında verilmelidir. Azotlu gübrenin kalan 1/3 'lük diğer kısmı ise; 2. sulamadan hemen önce verilmelidir. Genellikle, üst gübreleme bitkinin dip kısımlarına serpme olarak verilmektedir. Toprağın çok hafif yapılı olması halinde, üst gübre olarak verilecek azotlu gübreler, sulama suyuna karıştırılarak verilmelidir. Üst gübreleme, boğaz doldurmadan hemen önce yapılmalıdır. Üst gübrelemeden hemen sonra yağışların olmaması durumunda, mutlak surette sulama yapılmalıdır.


4.8.4- SULAMA
Su,tüm bitkilerin gelişmesi için büyük bir öneme sahiptir. Ancak bitkilerin su ihtiyacı birbirinden farklıdır. Patates üretiminde suyun eksikliği üretimi sınırlayan önemli bir faktördür. Yüksek ve kaliteli bir ürün elde edebilmek için zamanında ve yeterli su verilmesi gereklidir.
1   2   3   4   5   6   7


Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət