Ana səhifə

Theme 3 health and diet 3a are you health conscious


Yüklə 136.5 Kb.
tarix26.06.2016
ölçüsü136.5 Kb.
THEME 3 HEALTH and DIET

3A Are you health conscious “Sağlığınıza dikkat ediyor musunuz?”
Theme : tema, içerik

Theme : subject


Health : sağlık

Diet : diyet, beslenme biçimi, rejim, perhiz


Ready : hazır, hazırlıklı


Get ready : hazırla(n)mak

Get ready = prepare
Trolley : el arabası, servis arabası
Discuss (v) : tartışmak, -den söz etmek
Discuss = debate, talk, argue
Discussion : tartışma
Discussion = debate, talk, argumEnt
BELONG : (birine) ait olmak
Which trolley belongS to you? : Hangi servis arabası size ait?
Go shopping : alış verişe gitmek
You go shopping. : alış verişe gidersiniz
WHEN you go shopping, : Alış verişe gittiğiniz zaman, alış verişe gittiğinizde
Similar : benzer
Similar = alike “benzer”
Similar X unlike

Own : kendi, öz


Own : have “sahip olmak”

Do you OWN this house? : Bu eve sahip misiniz?

(Bu evin sahibi siz misiniz?)
I would like to run MY RESTAURANT.

“Kendi lokantamı işletmek istiyorum.”


I would like to run MY OWN RESTAURANT.

“Kendime ait lokanta işletmek istiyorum.”


I would like to run MY OWN RESTAURANT.

“Benim ŞAHSIMA ait lokanta işletmek istiyorum.”


Prepare your trolley : Kendi servis arabanızı hazırlayın
Prepare your OWN trolley : Size ait servis arabasını hazırlayın
Present (v) : sunmak
Present (v) = show “sunmak, göstermek”
The words in the box : kutudaki kelimeler
Which trolley : Hangi servis arabası
Vegetables : sebzeler
Fruit : meyveler
Meat : etler
drinkS : içecekler
drinkS = beverages “içecekler”
junk food : abur cubur, hazır yiyecekler
junk food = fast food “abur cubur, hazır yiyecekler”
others : ötekiler, diğerleri

VEGETABLES: SEBZELER
Parsley, celery, radish, spinach, leeks, lettuce, spring onions, aubergine
Parsley : maydanoz

Celery : kereviz

Radish : kırmızı turp

Spinach : ıspanak

Leeks : pırasa

Lettuce : marul

Spring onions : yeşil soğan

Aubergine : patlıcan


FRUIT: MEYVELER
Grape, green apple, banana, tangerine, pomegranate
Grapes : üzüm

Green apples : yeşil elma

Bananas : muz

Tangerine : mandalina

Pomegranate : nar
MEAT: ETLER
Fish, beef
Fish : balık

Beef : sığır eti


DRINKS: İÇECEKLER
Fizzy drinks : gazlı içecekler

Milk : süt


JUNK FOOD: HAZIR YİYECEKLER, abur cuburlar
Chips : kızarmış patates, patates kızartması
Nuts : sert kabuklu yemişler; fındık, ceviz
Chocolate : çikolata
Biscuits : bisküviler
Sweets : şekerler, tatlılar
OTHERS: DİĞERLERİ, ÖTEKİLER
Yoghurt : yoğurt
Egg : yumurta
Bread : ekmek
Cheese : peynir
Look at : bak, bakınız
Look at the pictures : resimlere bakınız
Fill in : doldurmak, TAMAMLAMAK
Fill in = COMPLETE “tamamlamak”
Fill in the blanks : boşlukları doldurunuz
Blank : boşluk
Blank = gap, space, EMPTY
The words in the box : kutudaki kelimeler
The words ın the box BELOW : AŞAĞIDAKİ kutudaki kelimeler
A roll of paper : bir RULO kağıt

A cup of coffee : bir fincan kahve

A tin of peas : bir konserve kutusu bezelye, bir kutu bezelye

A carton of milk : bir kutu/karton kutu süt

A bottle of water : bir şişe su

A tube of toothpaste : bir tüp diş macunu

A jar of honey : bir kavanoz bal

A packet of flour : bir paket un

A can of coke : bir kutu kola

A bar of chocolate : bir kalıp çikolata


A ROLL of paper : bir rulo kağıt (tekil)

TWO rollS of paper: : İKİ rulo kağıt (çoğul)
A CUP of coffee : bir fincan kahve (tekil)

FOUR cupS of coffee : DÖRT fincan kahve (çoğul)
A CARTON of milk : bir kutu/karton kutu süt (tekil)

TWO cartonS of milk : İKİ karton kutu süt (çoğul)
Work in pairs : çifter çifter çaışın
Work in pairs = work together “birlikte çalışın”
Take turns : nöbetleşe yapmak, sırayla yapmak
We TAKE TURNS on the night shift.

“Gece nöbetini SIRAYLA tutuyoruz.”


Buy : satın almak
Bought (v2) : satın aldı
She bought : O satın aldı.
What DID she buy? : O ne satın aldı? “soru cümlesi”
What she BOUGHT, : ne satın aldığı isim cümlesi
Partner : ortak, iş ortağı
Ask your partner : ortağına sor, arkadaşına sor
Ask your partner WHAT SHE BOUGHT.

“Ortağına NE SATIN ALDIĞINI sor.”


Yesterday : dün
Last weekend : geçen hafta sonu
Last week : geçen hafta
Last month : geçen ay
Last year : geçen yıl

Ali BOUGHT a car. (+) olumlu cümle – fiil (buy) ikinci halde (v2)

“Ali bir araba satın aldı.”
DID Ali BUY a car? (?) soru cümlesi – DID varsa fiil birinci halde (v1)

“Ali bir araba satın aldı mı?”


Ali DID NOT BUY a car. (-) olumsuz cümle

“Ali bir araba satın almadı.”


Ali DIDN’T BUY a car. (-) olumsuz cümle

“Ali bir araba satın almadı.”

They PLAYED football. (+) olumlu cümle

“Onlar futbol oynadı.”


DID they PLAY football? (?) soru cümlesi

“Onlar futbol oynadılar mı?”


They DID NOT PLAY football. (-) olumsuz cümle

“Onlar futbol oynamadı.”


“They DIDN’T PLAY football.” (-) olumsuz cümle

“Onlar futbol oynamadı.”


DID you buy any milk? : Hiç süt aldın mı?

Yes, I DID. : Evet, aldım.


DID you sleep well? : İyi uyudunuz mu?

Ye, I DID. : Evet, uyudum.


DID they go? : Gittiler mi?

Yes, they DID. : Evet, gittiler.


DID he swim? : Yüzdü mü?

Yes, he DID. : Evet, yüzdü.


Pg. 39
I love tuna salad.


Tuna : ton balığı
Tuna salad : ton balığı salatası
Stir (v) : karıştırmak
Stir = mix “karıştırmak”
Chop (v) : doğramak
Chop = dice “doğramak”
Dicer (n) : doğrayan, bölen, dilimleyen
Sprinkle (v) : serpmek, serpiştirmek
Squeeze (v) : sıkmak, sıkıştırmak
Squeeze = press, jam “sıkmak, sıkıştırmak”
Grate (v) : rendelemek
They don’t know WHERE TO GO.

“Nereye gideceklerini bilmiyorlar.”


They don’t know HOW TO DO.

“Nasıl yapılacağını bilmiyorlar.”


They don’t know WHAT TO BUY.

“Ne satın alacaklarını bilmiyorlar.”


They don’t know WHO TO ASK.

“Kime soracaklarını bilmiyorlar.”


They don’t know HOW MANY TIMES TO WRITE.

“Kaç kez yazacaklarını bilmiyorlar.”


They don’t know HOW TO COOK.

“Nasıl yemek yapacaklarını bilmiyorlar.”

They know HOW TO EAT.

“Nasıl yiyeceklerini biliyorlar.”


Conversation (n): karşılıklı konuşma, görüşme
Conversation = chat, communication, talk “konuşma”
Berna should sleep. : Berna uyumalı.
Should Berna sleep? : Berna uyumalı mı?
Why should Berna sleep? : Berna niçin uyumalı?
WHY Berna should sleep, : Berna’nın niçin uyuması gerektiği
Berna should do her homework.

“Berna ödevini yapmalı.”


WHY Berna should do her homework, : Berna’nın niçin ödevini yapması gerektiği
We should go there. : Oraya gitmeliyiz.
Why SHOULD we go there? : Niçin oraya gitmeliyiz?
WHY we shuld go there, : Niçin oraya gitmemiz gerektiği
DO YOU KNOW why we should go there?

“Niçin oraya gitmemiz gerektiğini biliyor musun?”


Connect (v) : bağlanmak, bağlamak
Connect = join “bağlamak”
Connection (n) : bağlantı
Starve (v) : açlıktan ölmek
Starve = to be very hungry “çok olmak”
Starve = to die from hungeraçlıktan ölmek”
Let’s make a salad. : Hadi bir salata yapalım.

Easy : kolay


Easy X difficult “zor”
Quick : hızlı, çabuk
Quick X slow “yavaş”
Chicken : tavuk “Uncountable” sayılamayan isim - tekil
Any chicken : hiç tavuk
We don’t have ANY CHICKEN. : Hiç tavuk yok.
Tomatoe : domates “Countable” sayılabilen isim
Any tomatoeS : hiç domates “any + sayılabilen isim – çoğul”
Carrot : havuç
Any carrotS : hiç havuç “any + sayılabilen isim – çoğul”
Cheese : peynir
Cheese : sayılamayan bir isim “uncountable – tekil”
A LITTLE CHEESE : biraz peynir
Lettuce : marul
Lettuce : sayılamayan bir isim “uncountable – tekil”
Some lettuce : biraz marul
Dill : dere otu
Dill : sayılamayan bir isim “unCOUNTable – tekil”
Some dill : biraz dere otu

SAYILAMAYAN İSİMLER / UNCOUNTABLE NOUNS / her zaman TEKİLDİR.
Do we have any tuna? : Hiç ton balığına sahip miyiz?

Have we got any tuna? : hiç ton balığına sahip miyiz?


A can : bir konserve kutusu
TWO canS : iki konserve kutusu
A can of tuna : bir kutu ton balığı konservesi
TWO canS of tuna : İKİ kutu(LAR) ton balığı konservesi
Google (v) : internette arama yapmak
Let’s google : hadi internette arama yapalım
Recipe : yemek tarifi /resipi/
There is NO connection. : “Bağlıntı yok.”
There ISN’T connection. : Bağlantı yok.”
Click (v) : tıkla
Cross : çarpı
Click on the cross : çarpının üzerine tıkla “programı/sayfayı kapat”
ARE YOU COLD? : “Soğuk musun?  - ÜŞÜYOR MUSUN? ”
Silly : aptal, ahmak
Hungry (adj) : aç
Hunger (n) : açlık
BEFORE I die from hunger, : Açlıktan ölmeden ÖNCE,
ingredientS : malzemeler, içerik
terrific (adj) : çok güzel, müthiş
a terrific tuna salad : süper ton balığı salatası
onion : soğan
spring onion : yeşil soğan
A FEW spring onionS : birkaç tane yeşil soğan
A little garlic : biraz sarımsak
A tableSPOON : bir çorba kaşığı
Four tablespoonS : dört çorba kaşığı
Four tablespoons olive oil : dört çorba kaşığı zeytin yağı
Salt : tuz
A PINCH : bir tutam
A pinch of salt : bir tutam tuz
Some chopped pickle relish : biraz doğranmış turşu parçaları
ENJOY your salad : Afiyet olsun.
Bowl : kase, kap
Add (v) : katmak, eklemek
Sam is very hungry : Sam çok aç.
Bertha and Sam ARE GOING TO prepare a tuna salad.

“Bertha ve Sam ton balığı salatası hazırlayacaklar.”


Bertha and Sam TWO CANS of tuna salad.

“Bartha ve Sam iki kutu ton balığı konservesine sahipler.”


How many : kaç tane – sayılabilen ÇOĞUL isimlerle
How many BOOKS : Kaç tane kitap(LAR)?
How many carS : Kaç tane araba(LAR)?

How much : ne kadar – sayılamayan TEKİL isimlerle


How much dill : Ne kadar dere otu?
How much dill do they need? : Ne kadar dere otuna ihtiyaçları var?
They need SOME dill. : BİRAZ dere otuna ihtiyaçları var.
GRATE the cheese : peyniri rendele
Who is going to GRATE THE CHEESE? : Peyniri kim rendeleyecek?
NOUNS / isimler


  1. COUNTable nouns : sayılabilen isimler




  1. UNcountable nouns : sayılamayan isimler

COUNTABLE NOUNS UNCOUNTABLE NOUNS


A few : birkaç a little : biraz

A lot of : bir çok a lot of : çok

Some : birkaç some : biraz
A few carS : birkaç tane araba(LAR) a little water : biraz su – tekil

A lot of carS : bir çok araba(LAR) a lot of water : çok su – tekil

Some carS : birkaç tane araba(LAR) some water : biraz su - tekil
Pg.40.
The food below : aşağıdaki yiyecekler
How can you cook below? :Aşağıdaki yiyecekleri nasıl pişirirsiniz?
Roast (v) : fırında kızartmak

Gril (v) : ızgara yapmak

Bake (v) : fırında pişirmek

Boil (v) : suda pişirmek, haşlamak

Fry (v) : tavada kızartmak

MIME (V) : mimik ve hareketlerle canlandırmak


Mine = role play “oynamak, anlatmak, canlandırmak”
The ingredients of the tuna salad: Ton balığı salatasının malzemeleri
There is A LOT OF CHEESE. : Çok peynir var. (+)
There isn’t MUCH cheese. : Çok peynir YOK. (-)
There are A LOT OF spring onionS. : Bir çok yeşil soğan var. (+)
There aren’t MANY spring onionS. : Bir çok yeşil soğan YOK. (-)
Olumlu cümlelerde kullanılan A LOT OF’un yerine olumsuz ve soru cümlelerinde peşinden gelen sayılabilen isimle birlikte MANY, sayılamayan isimle birlikte MUCH kullanılır.
A lot of bookS (+) MANY bookS (?) (-) çoğul isimlerle
A lot of water (+) much water (?) (-) tekil isimlerle
A lot of (+) = many + much (?) (-)

Fridge : buzdolabı


Fridge = refrigerator
Steady : sürekli, devamlı
A steady job : sürekli iş
Try : denemek
Do you try out new recipes? : Yeni yemekler dener misiniz?
Chef : şef, aşçıbaşı
A popular cooking show : sevilen bir yemek pişirme programı
Fill in : tamamlamak, doldurmak
Fill in = complete “tamamlamak, doldurmak”

Muffin (n) : kek, çörek


Chocolate muffin : çikolatalı kek
Powder : pudra
optionAL : isteğe bağlı, seçimlik, size kalmış
SEQUENCE WORDS / Sequencing words: Sıralama kelimeleri, sıralama yaparken, sıraya koyarken kullanılan kelimeler.
Sequence words: first, next, thEn, after that, finally.
First = first of all = to begin with : “Birinci, ilk olarak, ilk önce, en başta”
SecondLY : ikinci olarak
ThirdLY : üçüncü olarak
Next : peşine
Then : sonra
After that : onu yaptıktan sonra, onun peşine
Finally = lastly = at last : son olarak, en sonunda
INSTRUCTION : açıklama, talimat, YÖNERGE, komut
Swap : takas, değiş tokuş
Swap = barter “değiş tokuş, takas”
Swap = change “değiştir”
Quick : hızlı, çabuk
quickER : DAHA hızlı
quickER THAN : -DEN DAHA hızlı
THE quickEST : EN hızlı
The quickest recipe : en hızlı yemek tarifi

ONE / ONES “zamir olarak”
Which is Ali’s book? :Hangisi Ali’nin kitabıdır?
The blue ONE. : Mavi olanı.
Which book is Ali’s book? :Hangi kitap Ali’nin kitabıdır?
Which ONE is Ali’s book? : Hangisi –hangi kitap- Ali’nin kitabıdır?
Swap your RECIPES and choose the easiest RECIPE.

“Yemek tariflerinizi değiştirin ve en kolay TARİFİ seçin.”


Swap your RECIPES and choose the easiest ONE.

“Yemek tariflerinizi değiştirin ve en kolay OLANINI seçin.”


Title : başlık
Stream : akarsu, akıntı, dere
Chocolate stream : çikolata deresi 






Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət