Ana səhifə

T. C. İStanbul 13. AĞIr ceza mahkemesi


Yüklə 1.07 Mb.
səhifə6/12
tarix26.06.2016
ölçüsü1.07 Mb.
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   12

Sanık Muzaffer Tekin söz istedi verildi: "Sayın Başkanım dün ilk defa muttali oldum o konunun açıklığa çıkması için mahkemenize cevabını versin. Rahmetli pederi kollarımda vefat etti.”

Mahkeme Başkanı: "Vural Bey lütfen, salon küçük her şey duyuluyor ve engel olunuyor yani bu şekilde konuşmanız engel oluyor buyurun.”

Sanık Muzaffer Tekin: “Rahmetli pederi dedi kollarımda vefat etti. Onu bir açıklar mı nasıl olmuş, ben onu bilmiyorum arkasından sorum olacak.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi.”

Mahkeme Başkanı: "Raci Tekin’in vefatıyla ilgili bir soru sordu.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi Raci Bey’in Lapseki Suluca’da bir pansiyonu vardı. Var mıydı yok muydu efendim?”

Sanık Muzaffer Tekin: “Benim soruma cevap verin siz.”

Mahkeme Başkanı: "Siz bildiklerinizi anlatın.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bizde bu beyefendi İstanbul milletvekilidir hadi ben yalan söyledim diyelim. Bu beyefendiyle biz oturuyorduk.”

Sanık Muzaffer Tekin: “Başkanım kısa sorumu kollarımda vefat etti dedi onu.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Anlatıyorum 50 kere soracaksınız bu soruyu da bir kere tam anlatayım.”

Mahkeme Başkanı: "Bir dakika efendim. Efendim bu konuyu anlattı ama biraz daha açıklamasını istiyorsunuz herhalde. Bu konuyu anlattı.”

Sanık Muzaffer Tekin: “Ona göre şey yapacağım, bir dakika şunu söyleyeyim kollarınızda nasıl vefat etti?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi bizde orada, bizde balkonda otururken Raci Bey oradan denizden çıkıp yola doğru geliyordu birden düştü.”

Sanık Muzaffer Tekin: “Eviniz nerde sizin?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Lapseki Suluca’da yazlığımız var.”

Sanık Muzaffer Tekin: “Neresi yazlığınızı da söylerseniz kaç senedir orada kalıyordunuz çünkü ben de hep gidiyordum da oraya görmedim.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “(1 kelime anlaşılamadı) 1979’dan beri ben Sayın savcımıza hem 1979’da çekilmiş fotoğrafını, hem 3 sene evvel çektiğim fotoğrafı da gösterdim. Benim babamın adı Salim Orhan Karlıbel’dir, anneannemin adı da Mihriban…”

Sanık Muzaffer Tekin: “Bakın mahkemeyi yormayalım.”

Mahkeme Başkanı: "Bir dakika efendim bir dakika, bir dakika.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok söylüyorum yani ailece tanıdığımız birisi olduğu için söylüyorum. Anneannem 95 yaşındadır, sevgili annenizin ve babanızın da çok iyi aile dostudur efendim.”

Sanık Muzaffer Tekin: “Ya onları lütfen mahkemeyi yormayın elinizde nasıl vefat etti, nerede onu anlatın?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya söylüyorum ya. Babanız vefat etmişti ben geldiğimde kalp krizi geçirmiş. Bizim Zafer şey yaptı…”

Sanık Muzaffer Tekin: “Neredeydi tam yerini söyler misiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tam yerine aradan, yolun üzerindeydi efendim eski Lapseki Çanakkale yolu üzerinde Raci Bey siteye doğru yürürken düşüp kalp krizi geçirdi.”

Sanık Muzaffer Tekin: “Şimdi Sayın Başkanım, rahmetli pederimin Salih Tekin ismi devamlı bilinir, Raci ismi ilk defa bu şeydeki Ankara'daki Raci Tetik’in ismiyle karıştırılarak gündeme getirildi, kitaplar yazıldı, o olmadığı için. Yani Raci ismini kimse kullanmaz, bunu öğrenmek için şey yaptım. Yani ölüm şekli de anlattıkları gibi değil bir yerden duymuş naklediyor. 2. bir şey şimdi hatırladım, Ulusal Kanalda gördüm o zaman beyefendi şöyle bir ifade kullandı; ülkelerin dedi yalan üretme merkezleri vardır, ben hep burada sıkça söyledim ya kaynağı da bu beyefendi. Bu yalan üretme merkezi nedir onu mahkemeye bir izah edebilir mi?”

Mahkeme Başkanı: "Efendim bu soru sorulamaz lütfen oturun.”

Sanık Muzaffer Tekin: “Peki efendim teşekkür ederim:”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim bir şey.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam.”

Sanığın beyanının alınması sırasında bir kısım sanıklar müdafilerinden Av. Yusuf Utku Tekayak ile baro temsilcilerinden gözlemcilerinden Av. Tülay Odabaşı ve Avukat Nihal Gündoğan’ın geldikleri görüldü.

Huzurdaki yerlerine alındı.

Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül söz istedi verildi: "Talip Bey sizinle ilk kez karşılaşıyoruz değil mi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet siz bana Pazar günü.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bir onu anlatır mısınız, o gün duruşmaya girdiğinizde hemen bunu söylediniz kimsenin zihninde bir istifim oluşmasın aktarın şunu özellikle.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Siz duruşmayla ilgili mahkemeyle ilgili bir ithamda bulunmuştunuz ben de.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Neydi hatırlatın bakalım.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Valla tam hatırlamıyorum (1 kelime anlaşılamadı) bakmam lazım.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yanlış söylüyorsunuz, yalan söylüyorsunuz yine. Genel olarak yargı sistemine dönük eleştirilerim olmuştu.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet evet evet yargı sistemiyle ilgili. Yine yalan söylü….”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Sonra, somut olarak bu davayla sizin tanıklığınızla ilgili bir beyanım oldu mu genel olarak?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Olmadı da şimdi şunu belirtmek isterim. Ben sizle yazışmaya geçtikten sonra hemen TEM şubeyi aradım ve konuyu arz ettim. Çünkü siz beni Twitter’de çok ilginç şekilde 4, 5 aydır takibe aldınız ve çok ilginç şekilde ki Perşembe günü benim bu mahkemede ifade vereceğimi bildiğim halde bana bir şey yazışma şeyinde bulundunuz.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “TEM Şube beni zaten bu davaya dahil olduğum günden beri takip ediyor, o noktada benim için yeni bir şey değil. Ben şimdi burada o Twitter mesajlarını da mahkemeye sunacağım. Şimdi efendim önce heyetinizi bilgilendireyim istiyorum. Twitter adlı bir bilgisayar programı var, bu programda kullanıcılar bilgisayar kullanıcıları o Twitter sayfasında kendilerine izlemek istedikleri kullanıcıları liste halinde ekleyip onların ne yazdıklarını takip edebiliyor. Bundan yaklaşık 2 ay kadar önce şike davasıyla ilgili olarak benim Ergenekon davası avukatı olduğumu bilen bir kullanıcı tanımadığım, bilmediğim biri bana dosyada yer alan bu Talip Karlıbel tarafından sunulduğu tartışılan National Zeitung Gazetesinin kupürüne ilişkin bir soru sordu. Ben de bunun Ergenekon iddianamesi ekleri arasında olduğunu söyledim, sonra da kendisine cevap hakkı doğmuş olabilir düşüncesiyle kendisini takip etmek üzere listeme ekledim. Beyefendiyi takip eden yaklaşık 1500 kullanıcıdan biri de benim.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “5250 efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Neyse sayı artmış demek ki her gün popüler oluyorsunuz. Bundan 5 gün önce efendim, beyefendi bana bir mesaj yazdı. Dedi ki; Vural Bey sizin yargıyı eleştirmekten başka hiç işiniz yok mu dedi. Ben dedim ki ben yargıyı eleştirmiyorum ben adli terörle mücadele edip onu kınıyorum dedim. Sonrasında beyefendi şöyle bir karşılık yazdı; işte dedi ki; Ergün Poyraz Ak Parti kaçtı kitaplarından 5 sene yattıysa CHP hükümeti başa geldiğinde biz yanmışız o zaman.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet doğru dedim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “soracağım şimdi. Yani.”

Mahkeme Başkanı: "Vural Bey lütfen yani aranızdaki yazışmalar, yazışmalar önemli değil (1 kelime anlaşılamadı) sorunuzu sorun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim önce sizi bilgilendireceğim lütfen efendim. Önce bilgi… Bunları söyleyeceğim efendim, soruya geleceğim efendim lütfen müsaade edin. Şimdi ben dedim ki.”

Mahkeme Başkanı: "Şimdi diyelim ki 6 ay, 1 sene böyle yazışmalar yaptınız hepsini okuyacak mısınız?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hayır hayır efendim konuya giriyorum efendim konuya giriyorum.”

Mahkeme Başkanı: "Anladım yani sorunuzu sorun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bakın altını çizdim size takdim ediyorum. Ben dedim ki siz bunları bırakın, bana bu National Zeitung Gazetesiyle ilgili açıklamada bulunun. Bu gazete kupürünün sahteliği konusunda bana bilgi verin dedim. Bana dedi ki; ben belki hiç ifade vermem, aradan seneler geçmiş ben ifadeyi 2007’de vermişim, 2012’de mahkemeye davet gelmiş. Aziz Nesin vakıası gibi. Sonra yeniden sorular yöneltiyorum. Efendim National Zeitung Gazetesiyle ilgili lütfen.”

Mahkeme Başkanı: “Anladım yani uzun uzadıya değil de özlü olarak neyi sormak istiyorsanız onu sorun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim uzun uzadıya değil de. Efendim geçiyorum lütfen, lütfen geçiyorum efendim. Kendisine yeniden soruyorum; şunu için izah ediyorum efendim beyefendinin gerçeği olmadığı için bir zihin bulanıklığı faaliyeti var, o faaliyetin belgelerini sunuyorum mahkemenize. Bana 4 sene geçti üzerinden galiba haberi yazan muhabirdi dedi. Sonra bir daha soru sordum, gazetenin orijinali hala dosyada yok. Nedense MİT’in gönderdiği bir tek yazı var dedi. Sonra bana açıkça Taraf yazarından aldım o yazıyı, o zaman Taraf’ta o konunun haberi yapılmıştı hatırladığıma göre dedi. Kendisi de dedi ki; ben bilmiyordum beyefendinin bugün tanık olacağını çünkü ben genellikle Zeynep’ten haberdar olurum ne olup bittiği konusunda. O Taraf Gazetesinden almıştım, 19 Ocakta da bununla ilgili mahkemede beyan vereceğim o kupür benden çıkmış değil dedi. Şimdi aramızdaki bu National Zeitung Gazetesine ilişkin yazışma trafiği bundan ibaret. Şimdi efendim bu National Zeitung Gazetesiyle ilgili mahkemenizde safahatı bizler burada da yaşadığımız için yeniden izaha lüzum görmüyorum. Şimdi bu haberin yazarı muhabir Nevzat Çiçek.”

Mahkeme Başkanı: "O gazetenin tarihi 28 Kasım 2003 mü?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yok efendim 10 Haziran 2008 yanılmıyorsam.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Çünkü kamuoyuyla bu meseleyi ilk olarak bu haberle paylaşıldı. Ondan sonra çeşitli gazeteler Taraf’ı kaynak göstererek bunu iktibas ettiler, ilk kaynak bu haberdir. Şimdi Nevzat Çiçek’i tanırsınız değil mi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Nevzat’ı tanırım.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Eski telefonu 0535’le başlayıp 77 ile bitiyor siz o tarihte onunla görüşmüşsünüz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İnternet gazetesi yazarı, TV Nette sunuculuk yapıyor efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Evet.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Telefonu değişmiş. Ben dün ilk kez saat 09:30’du, hatta Zeynep’le gelirken arabada konuştuk. 2. Kez de saat 18:30’da buradan çıkarken konuştuk 544’le başlayan bir telefonu var, 96’yla bitiyor mahkemeye veririm bu numarayı. Ben Nevzat’a dedim ki Nevzat senin bu haberin üzerine ortada açıklığa kavuşturulmayı bekleyen birtakım sorular var, seni davet etsek mahkemeye gelip bilgi verir misin bu habere ilişkin dedim? Herhangi bir surette bundan çekincesi olmadığını, her halükarda gelip ifade vereceğini ama bugün itibarıyla gelemeyeceğini kaldı ki konunun üzerinden zaman geçtiği için hafızasını toparlamak üzere bilgilerini güncellemesi gerektiğini söyledi.”

Mahkeme Başkanı: "Avukat Bey anlatıyorsunuz da yani tanıkla bağlantısı nedir, tanığa sorunuz nedir.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Geliyorum efendim oraya geliyorum, oraya geliyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Yani siz Nevzat Çiçek’le olan konunuzu, safahatını anlatıyorsunuz efendim. (5, 6 kelime anlaşılmadı). Lütfen.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim safahatı, safahatı izah etmeden, safahatı izah etmeden size konuyu aktaramam, açıklığa kavuşturamam, mahkemeyi aydınlatamam. Safahatı izah etmem zorundayım. Şimdi Tanık Talip Karlıbel dedi ki; beni aradılar, ben gittim Taraf Gazetesinde Nevzat bana dedi ki; elimde bir kupür var Almanya’yla ilgili senin uzmanlık alanın gel, bunu bir değerlendirelim dedi ben de gittim, orada internete baktık birkaç gün sonrada konu haber olarak yayınlandı diyor.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sırf, siz şimdi sırf bir gazete kupüründen bahsediyorsunuz benim dünkü ifademde birçok gazete kupürü ve birçok belge bilgi vardı.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bu şimdi oraya geleceğim bakın ben kanıtlayacağım, izah edeceğim bunu. Ama mahkemeye aydınlatmak için soruyorum ve sizde sanırım ihtiyaç görecek olursanız Nevzat Çiçek’i çağıracaksınızdır, isterseniz hemen celse arasında telefonunu da takdim edebilirim. Nevzat Çiçek bu haberin kupürünün fotokopisinin kendisine Talip Karlıbel tarafından getirildiğini ve kendisine takdim edildiğini, hiçbir surette kendisinin Talip Karlıbel’i davet ettiği, yahut Talip Karlıbel’e herhangi bir surette kupür verdiğini iddialarının da doğru olmadığını, açıklıkla kesinlikle teyit ediyor.”

Mahkeme Başkanı: "Soralım var mı öyle bir şey?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi ben Nevzat’ı tanırım yani ben de Nevzat’la görüştüm bu hafta. Dedim ki; bu haberden dolayı dedim Taraf Gazetesine dedim herhangi bir tekzip veya dava açıldı mı? Yok açılmadı dedi bana. Yani bütün şey ondan kay… Dedim ya hangi haber bu dedim. Ya dedi bu National Zeitung haberi vardı ya dedi. Tabi aradan 5 yıl geçti ben şimdi Vural Bey’in kastettiği konu şu; ben Vural Bey hukukçudur, ben Almanya’da mahkemelerde de tercümanlık yaptığım için Almanya’da bir ağır ceza mahkemesinin efendim karar aşaması 14, 15 aya kadar süren bir aşama. Ama bizde tabi personel kıtlığı olduğu için böyle bir uzamalar oluyor 4, 5 sene. Benim Vural Beye kastettiğim konu o bir. İkincisi, Twitter’de Ergün Poyraz Beyle ilgili iddiamda şu; Ergün Beyde bir yazar, ben de bir yazarım.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Konuyla ilgisi yok bunun, yormayın bizi konuyla bir ilgisi yok bunun.”

Mahkeme Başkanı: "Bir dakika.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ama siz okudunuz, okudunuz efendim söz hakkı… Ergün ben de dedim ki kendisine ya dedim Ergün dedim AKP’yle ilgili kitaplar yazdıysa 5 sene içerdeyse eyvah dedim o zaman CHP başa gelirse biz yandık herhalde müebbet yatarız dedim yani öyle bir Twitter’de muhabbet yaptık efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yani yargının siyasallaştığına mı inanıyorsunuz onu mu ifade ettiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yargının siyasallaştığına inancınızı mı ifade ettiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani hiçbir za… siz onu kastettiniz, ben de size cevap yazdım hatırlıyorsanız okudunuz onu efendim.”

Mahkeme Başkanı: "Efendim bu aranızda geçen bir konuşma yani.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şimdi National Zeitung Gazetesinin taşra baskısı olduğunu biliyor musunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ne partisi? Taşra partisi mi?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Taşra baskısı, National Zeitung Gazetesinin taşra baskısı var mıdır?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “National Zeitung Gazetesinin dünde zikrettik; bir Almanya içinde yapılan bir baskısı var, bir de Dünya çapında Güney Afrika ve Latin Amerika ülkelerini de kapsayan bir baskısı var efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki o baskı nerede yapılır?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O baskı da Almanya’da yapılır efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki dilleri farklı mıdır?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır dilleri farklı değil.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İçerikleri farklı mıdır?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İçeriklerinde farklılık oluyor bölgesel haberler olarak.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “National Zeitung fikir gazetesi değil midir?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “National Zeitung faşist bir ırkçı bir gazetedir efendim. Alman Hitler Partisinin yani Hitler rejiminden sonra gelen 1949 Almanya kurulduktan sonra 1950’den itibaren faal olan resmi bir partinin.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Wikipedi’de yazıyor, Wikipedi’de yazıyor. Madem faşist bir partinin yayın organı, bütün Dünyayı faşizmin boyunduruğu altına sokmak isteyen bir zihniyetin yayınında.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Niçin taşrasal, bölgesel farklılıklar olsun? Bu bilgi doğru değil, taşra baskısı yok iki.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Niye bölgesel farklılıklar olur. Hayır, bir dakika siz suçlama yaptınız cevabını veriyorum.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Verin bakalım.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “2. Cihan Harbinden sonra kısa ve öz efendim 2. Cihan Harbinden sonra kaçak olan birçok Nazi subayları Güney Afrika ve Latin Amerika’ya kaçmıştır. Onların oluşturduğu oradaki oluşumlar; mesela dünde bahsettim, bunu 50 kere hep tekrarlamak mecburiyetinde… Apartayt sistemi Güney Afrika…”

Mahkeme Başkanı: "Yani onlara yönelik bir (2, 3 kelime anlaşılamadı) yayınlanıyor.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Konuyla ilgisi yok taşra baskısı yok efendim onu konuşuyorum ben.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Var efendim onlara yönelik yapılan bir baskı.”

Mahkeme Başkanı: "Onlara yönelik içerikleri değiştirilerek yayınlanıyor. Buyurun.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi, tabi.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şimdi toplam olarak kaç kitabınız var demiştiniz 8 değil mi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “8 evet, çevirilerimde var.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şimdi Viyana’daki Aziziye Kitapevini duydunuz, bildiniz mi ya da oradan alışverişiniz var mı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Onlara kitap gitmişti galiba hatırladığım kadarıyla.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Gitmişti peki. Tavaslı Yayınlarını takip eder misiniz bilir misiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kimi?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Tavaslı Yayınları.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İslamın yüzü anlamına gelen geçişderdes İslam adlı kitapla ilginiz nedir efendim?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kaç yılında çıkmıştır o kitap?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bilmiyorum valla 2000 yanılmıyorsam 6 olacak. Sizin kitabınız mıdır?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır benim değil.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bakın internet sitesinde bu kitabın da size ait olduğu görülmekte.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim öyle bir kitabım yok.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ben de onu soruyorum, ben de onu soruyorum.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben ne yazdığımı bilmiyorum muyum ya?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Burada acaba bir sehven, hata mı vardır?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ne demek oluyor o.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Sehven hata mıdır bu? Yani nasıl olmuş Aziziye Kitapevinin sayfasına giriyorsunuz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bir bakabilir miyim efendim?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bakın, o kitap size ait görülüyor ama kitabın kapağında.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok bu kitap (1 kelime anlaşılamadı).”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “O kitabın adı neydi Rayhart Bangartın adında bir yazara ait olduğu anlaşılıyor.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Nasıl olabilir bu?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim değil bu kitap.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Nasıl olabilir peki nasıl olur da bu kitap size ait görünebilir?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilmiyorum efendim yani neyi kastetmek istiyorsunuz, bu kitapları benim yazmadığımı mı kastetmek istiyorsunuz efendim?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bir kastım yok ben sadece aydınlanmaya, bilgilenmeye mahkemeyi aydınlatmaya çalışıyorum.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi siz hukukçusunuz herhalde ben şimdi şunu söylemek isterim, şu an ki Weimar Anayasası biliyorsunuz bir tartışma vardı bundan 1 buçuk sene evvel Weimar Anayasasıyla ilgili.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yormayın bizi konuyla ilgisi olmayan konuları anlatmayın.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “(1 kelime anlaşılamadı) alfabesinden kimin tercüme yaptığını biliyor musunuz siz?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz mi yaptınız?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet ben yaptım.”

Mahkeme Başkanı: "Efendim şimdi konu, konuyu dağıtmayalım o kitabın kendisine ait olmadığını (4, 5 kelime anlaşılamadı).”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “(3, 4 kelime anlaşılmadı).”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Çok güzel tamam çok güzel. Şimdi kitap…. Efendim, konuyu dağıtmıyorum ben kısa sorular soruyorum kısa cevaplar almak istiyorum. Ben konuyu dağıtan ben değilim lütfen iyi gözlemleyin.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam efendim buyurun konuyu dağıtmayalım buyurun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kitaplarınız arasında hiç Almancaya ya da İbraniceye çevrilen oldu mu?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben İbranice bilmiyorum.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Çeviren oldu mu diyorum hayır.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Almanca evet Almanca hazırladığım bir kitap var şu an adı da Kaybolan Kasa adlı bir kitap bunu da bir yayınevi…”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Almanca bir kitap yazdınız mı diye sormuyorum.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Alman istihbaratı Alman devleti vesair konularda Almanya’yla ilgili yazmış olduğunuz bu kitaplardan herhangi birisi Alman okurların istifadesine sunulmak üzere Almancaya çevrildi mi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Çeviri olmadı ama Oxford Üniversitesinin Holokos adlı bir bölümünde benim Profesör Doktor Friks Noymart’ın anılarını Boğaziçi’ne sığınanlar adlı kitabı çevirdiğim kitap. Hem Frankfurt kitap fuarında 2009 yılında en iyi kitap olarak şey oldu ödüllendirildi, hem de Oxford Üniversitesinde bu kitap emsal olarak gösterdi. Çünkü 2. Cihan Harbi esnasında Türkiye’de yaşayan Musevi Alman Profesörleriyle ilgili çok güzel bir çeviri olduğu için efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Çeviri dışında Holokos ve soykırım anlaşmaları yayınlarına ilişkin referans listelerinde.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “(1 kelime anlaşılmadı) var var var.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Niçin Nazilere, Nazi operasyonlarına, Almanya operasyonlarına ilişkin çalışmalarınızdan herhangi birine değinilmedi dahi bir bilginiz var mı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hangisine?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bakın çeviri yaptığınız kitabın bu Holokos ve soykırım anlaşmalarını literatüre edildiği listede.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi Holokos soykırım araştırmaları.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Sorumu bitireyim.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tamam evet.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yer aldığını söylediniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki sizin, peki sizin bu kadar çalışmalarınızdan hiçbirisinin o listede yer almamasını nasıl izah edersiniz, kitaplarınız ciddiye alınmamış olabilir mi diye soruyorum bunu.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır Holokosla ilgili on binlerce kitap var. Şunu da belirtmek isterim efendim; Simon Vizintal mergisinin şu an ki yöneticisi Washington’da Efrahim Surof adlı eski bir Amerikalı federal savcıdır, Florida Eyalet Savcı Başkanlığı yapmış bir kişidir. Mesela Efrahim Bey beni isim olarak tanır, yaptığım çalışmaları filan bilir.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz 4 tane Naziyi yakalamışsınız.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “4 tane Nazi yakalamadım ben. Ben onunla ilgili bilgileri de getirdim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Sırası gelince söylersiniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim tut… (1 kelime anlaşılamadı).”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Sırası gelince söylersiniz. Lütfen Talip Bey lütfen.”

Mahkeme Başkanı: "Yakalamadım diyorsunuz tamam buyurun.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Lütfen lütfen, şimdi.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Emniyet Genel Müdürü Ali Özgabril 84 yaşında Malimon Toplama Kampının Komutanı olduğu için tutuklattık efendim mahkemeye..”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Alabilirim miyim? Alabilirim miyim? Ben bir inceleyeyim hemen takdim edeyim ona ilişkin sorularım olacak yok yok onu.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet. Şunu göstereyim de bu bir tane var çünkü.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İade edeceğim. Ben kitaplarınızın içeriğine ve biçimlerine ilişkin bir çalışma yaptım. Bu kitaplarınızın birçoğunun Avrupa ölçütlerinde ve hatta Türkiye ölçütlerinde bile kitap olarak dahi kabulünün mümkün olmadığını değerlendirdim.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O sizin fikriniz. Şu kitap 50 bin sattı, şunlar 100 bin sattı.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Değerlendirdim diyorum lütfen müsaade edin değerlendirdim diyorum. Sizin bu Ştafunberg operasyon vaykiri isimli 2009 tarihli kitabınız operasyon vaykiri isimli 2008 yılı yapımı Tom Crus’un başrolde oynadığı Alman-Amerikan ortak yapımı filmin.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O film başka o kitabın içeriği başka.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Neydir farklılıkları?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Vaykiri nedir bilir misiniz siz? Yani onun detayına girdiğimiz zaman (1 kelime anlaşılamadı).”

Mahkeme Başkanı: "Vural Bey burada kitapları tartışmıyoruz, doğru olup olmadığını tartışmıyoruz.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim bakın niçin bunları, niçin bunları anlatıyorum. Efendim bunları niçin sorduğumu söyleyeyim maksadımı, maksadımı takdir edin.”

Mahkeme Başkanı: "Yani tanığın beyanının doğru olup olmadığını anlamak için bazı sorular sorulabilir, ama yani çokta teferruata girip, kitapların doğru olup olmadığını tartışmıyoruz.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim maksadımı ifade edeyim, maksadım şudur efendim. Efendim maksadım şudur, maksadım şudur; ben tanığın tanıklığının mahkemenizce herhangi bir surette hükme esas alınabilecek güvenilirlilikte olmadığını kanıtlamaya çalışıyorum.”

Mahkeme Başkanı: "O konuda bir problem yok, ama ya çokta tafsilata girip de bu sefer kitapları sorguluyormuş gibi bir hava olmasın. Buyurun”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ha o noktada da diyorum ki efendim, o noktada, efendim o noktada da diyorum ki, bakın efendim o noktada da diyorum ki; bu beyefendi kendisini Alman Nazi uzmanı, Alman derin devlet istihbaratıyla ilgili fevkalade vakıf vesaire biri olduğu şeklinde takdim ediyor. O çerçevede birtakım istihbaratlarını bizimle paylaşıp, kamuoyuyla paylaşıp buradaki birtakım sanıkların, töhmet altına alıp isnat ediyor. Ben de bunun ciddi alınabilir, muteber bir kaynak olmadığını ispata çalışıyorum, bu en tabi hakkım.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam ama kısa kısa özet alalım, kısaca açıklayın (1 kelime anlaşılamadı)

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ama efendim konunun açıklığa kavuşması gerekir. Eğer siz şahsın tanıklığını düşürecek olursanız amenna oturayım, yok ama değilse.”

Mahkeme Başkanı: "Hayır efendim o manada sorabileceğinizi zaten söylüyorum.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “O zaman ben tabi ki soracağım efendim tabi ki soracağım.”

Mahkeme Başkanı: "Buyurun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şimdi kaçak Naziler, MOSSAD, Mahir Çayan olayı ve Kızıltepe kitabınızın içeriğinde Efraim Elmor muydu?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efraim Ellom 1971’de İstanbul İsrail Konsolosluğu…”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Mahir Çayanların öldürülmesini siz MOSSAD’a bağlıyorsunuz o kitapta değil mi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır şimdi kitap oku… şimdi konuşuyorsunuz da.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Tamam siz özetleyin kısaca özetleyin uzatmadan kısaca özetleyin.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kısa mı özetleyeyim?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Evet.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Zivi Ahoroni adlı bir eski bir MOSSAD ajanı 1963 yılında Efraim Ellom yönetimindeki MOSSAD timinin Adolf Ayfman’ın 1963 yılında Arjantin Karibaldi Sokaktan kaçırılma operasyonuyla ilgili 1993 yılında 30 yıl geçtikten sonra Opereyşin Ayfman adlı bir kitap yazar efendim. Enteresan olan o 63’te tutuklanan Ayfman’ın oğlu Rikardo Ayfman da Tübingen Üniversitesi Ortadoğu Arkeoloji bölümü profesörüdür. Bu 2 kişiyi biz bir araya getirmiştik yani.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şöyle sorayım Talip Bey lütfen şöyle sorayım, şöyle sorayım; bu olay nerede geçiyor?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu olay Almanya Tübingen’de geçiyor.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Türkiye’de nerede son buluyor?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Türkiye’de ne Ayfman diyor şey Zivi Ahoroni diyor ki.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Operasyon nerede sonuçlanıyor?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Zivi Ahoroni diyor ki kitabında; operasyonumuzun başındaki adam Efraim Ellom İstanbul'da öldürüldükten sonra ben timimle birlikte Türkiye’ye gittim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Evet.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Mahir Çayan ve ekibini Sivas’ta ve bazı yerlerde takip ettim. Orduda.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Nerede Sivas’ta nerede, Sivas’ta nerede?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bir dakika, Ordu’da, kaçırılan 2 İngiliz teknisyenden sonra Türk Genelkurmayına biz İsrail Büyükelçiliği tarafından bilgi verdik diyor.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Nerede çatışma olmuş onu söylüyorum ben.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bizim tarihimizde de bu Kızıltepe olayı hep muamma şekilde.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kızıltepe hı, Kızıltepe.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya Ertuğrul, Ertuğrul Kürkçü’nün bir muhbir olduğu ya da muhtarın muhbir olduğu iddialar geçmektedir ki, bu MOSSAD ajanının yazdığı kitapta da Mahir Çayan’ın orada bulunduklarına dair ihbarı kendileri verdiğini (1 kelime anlaşılamadı) çok önemli bir dipnottur.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Tamam konu aydınlandı.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bunun tartışmasını ben Ertuğrul Kürtçü ve Aydın Engin’le de yaptım.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Konu aydınlandı, konu aydınlandı. Efendim çatışmanın Kızıltepe’de meydana geldiğini iddia ediyor.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kızıldere Kızıltepe ismi yani bir dakika şimdi.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Talip Turp fark eder mi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya bir dakika teknik hatalar olur.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ha teknik hatalar olur.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Teknik hatalar olur ben bunu kabul ediyorum efendim Kızıldere Kızıltepe teknik, o benim değil ben editöre veririm, editör hata yapar o yani bu çok normal olan bir şey…”

Mahkeme Başkanı: "Yazım yanlışlığı olabilir mi diyorsunuz, yazım yanlışlığı mı oldu Kızıldere Kızıltepe?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hayır hayır hayır hayır hayır.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim şimdi kitabı siz yazıyorsunuz 300 sayfa, editöre veriyorsunuz, yayınevinin editörü var. Editörde o 300 sayfayı 270’e indiriyor, düzeltmeleri o yapıyor, orada hatalar oluşuyor yani.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bu salonda birçok insanın kitabı var benimde kitabım var.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kitap editörden yeniden yazara gelir, son kararı yazar verir, tanıtımlarını da yazar yapar.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya ben hepsini okumuyorum ki her kitapta.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “O yüzden, o yüzden bu kitapların ciddiye alınır hiçbir değeri yoktur. Şimdi kitabınızın tanıtım yazılarını siz yazdınız değil mi Talip Bey?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Arkadakilerini mi?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Evet.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Onu yayınevi yapar efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki siz kitabınız yayına, baskıya hazırlanmadan, piyasaya çıkmadan evvel son bir kez kontrol etmez misiniz, gözden geçirmez misiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ediyorum, önemli noktaları ediyorum.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şimdi bakın önemli bir nokta mı değil mi siz takdir edin. Bu kaçak Naziler MOSSAD, Mahir Çayan olayı ve Kızıltepe’nin iç yüzü isimli kitabınızın ben internetten temin edebildim. Piyasada baskısı yok, bir baskı yapmış 2000 adet sonrasında da yeni basımı yapılmamış o kitabın tanıtım yazılarında. Amerika ilk uzun mevzili atom başlıklarını Türkiye’ye getirdi yazmışsınız. Siz menzil ile mevzilinin ne olduğunu.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Öyle bir şey yok efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki bir başka, bir başka (1 kelime anlaşılmadı)söylüyorum size. İsrailli savunma alanında bazı anlaşmalar yapıldı, Türkiye’de ilk iltica faaliyetleri ve gruplar ortaya çıktı.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İrticai, irticai.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İltica ile irticainin arasındaki yazım farkını göremeyecek bir yazar söz konusu olamaz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim çok çok özür dilerim ilk çıkan kitabım ilk çıkan total hatalarla dolu açık açık söyleyeyim. Şimdi bir şeyi zikretmek istiyorum kitaplarımı bu kadar eleştiriyor da. Efendim meclis araştırma komisyonuna hiç bakmıyorsunuz herhalde.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şimdi geleceğim ona da geleceğim ona da geleceğim.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O kadar önemsiz (1, 2 kelime anlaşılamadı).”

Mahkeme Başkanı: "Vural Bey kitaplarla ilgili bu kadar soru yeter. Lütfen kitapları tartışmıyoruz, doğruluğunu tartışmıyoruz yoksa başka bir mecraya kayıyor iş. Burada doğrudan sorunuz varsa tanığa, ifadesiyle ilgili onları sorun, lütfen.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim.”

Mahkeme Başkanı: "Burası kitap onay kurulu gibi bir durum olmuş oluyor lütfen, kitaptan yargılamıyoruz konu (1 kelime anlaşılamadı).”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Biz burada hayatı yargılıyoruz dolayısıyla tabidir ki ben.”

Mahkeme Başkanı: "Lütfen efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Dolayısıyla ben tanığın durumunun açıklığa kavuşması için soru sorarım.”

Mahkeme Başkanı: "Değişik sorular sordunuz, onları nereden kaynaklarını anlattı size. Başka sorular sorun, doğrudan ifadesiyle ilgili sorular sorun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki, şimdi siz Alman polis teşkilatında yani narkotik istihbarat şubede tercüman olarak çalıştığınızı söylediğinizde tabidir ki beraberinde tercümanlığa elverecek surette yeter düzeyde bir Almanca ve Türkçe bilgisini kanıtlamış olmanız gerekir değil mi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz sınava girdiniz mi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “1986 yılında Baden Württemberg İçişleri Bakanlığının sınavına girdim efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kazandınız onu, kaçla kazandınız?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yüzde 90’ın üzerinde.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yüzde 90’ın.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Türkçe konuşan çok az kişi vardı.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki bu Almanca konuşma yeteneğiniz dışında aynı zamanda okuryazarlığınızda tespit olundu değil mi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Okuryazarlığım da iyi,”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şimdi mesela az öncede birtakım yanlışlıklardan bahis olundu. Şimdi bu Sitasinin açılımını yapar mısınız bize?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Stasi.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Evet.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Samsun, Trabzon, Ankara, Samsun, İstanbul.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yok yok okuyarak.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ministerium für Staatssicherheit. Ministerium für Staatssicherheit.”

Mahkeme Başkanı: “Türkçe anlamı nedir?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şey devlet güven…. bakan tam şeyini yapamı…. Ministerium für Staatssicherheit Devlet Güvenlik Bakanlığı İstihbarat Bakanlığı olarak geçiyor değişik.”

Sanık Doğu Perinçek söz almadan konuştu anlaşılmadı: “Güvenlik Hizmeti Bakanlığı.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hizmet Bakanlığı.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Sitasinin yazımında tek bir sözcük kullanılır. Siz gene başka eyalette başka, başka eyalette başka diyeceksiniz ama tek bir sözcük olarak yazılan Sitasiyi siz her yerde 3’e bölüp yazıyorsunuz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Nasıl kısaltmasını ben diyorum Sitasi Vural Bey.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hayır hayır onu demiyorum. Açılımını söylüyorum.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ministeryum Für Staats…”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Açılımını söylüyorum, açılımını bir sözcük olarak diyorsunuz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim Sitasinin Milli İstihbaratın nasıl bir açılımı varsa, Ministerium für Staatssicherheit’inde açılımı odur.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Söyleyeyim biz Milli İstihbarat Teşkilatını bir tek cümle olarak başından sonuna M’den başlayıp I’ya kadar devam ettirmiyoruz. 3 parça halinde yazıyoruz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ama Sitasinin açılımında Sitasi tek bir sözcük olarak yazılıyor. Sizse bütün kitabınızda ve diğer yazılarınızda bunu üçe bölüp yazıyorsunuz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Olabilir efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yazım hatası olarak değerlendiriyorum. Şimdi bir tercümanın resmi makamlara tercümanlık yapan bir şahsın yapabileceği cinsten hatalar değil bunlar. O yüzden tanığın bu husustaki beyanları da şüpheli, onu açıklığa kavuşturmak istiyorum. Şimdi dün burada Muzaffer Tekin Komutanımız sizin Almanca yazım kurallarını bilmediğiniz endişesiyle size sözcük yazmanızı istemişti ortaya çıkan gelirim nedeniyle ona yazamamıştınız. Şimdi ben dün sizin bu kitabınızdaki isim listesi üzerinden Almanca bilginizi, Almanca bilen bir arkadaşım aracılığıyla.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hı hı.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Tespite çalıştım. Şimdi kitabınızın 80. sayfasında bir isim listesi vermişsiniz siz. BND’lilerle, BKA’lılar diye.”

Mahkeme Başkanı: “Hangi kitapta Avukat Bey?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim Alman Gizli Servislerinin Türkiye Operasyonları başlıklı kitabın 80. sayfası. Şimdi o kitapta mesela BND’liler listesinden Bent Sinbat Smith Boer yazmışsınız.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sinbad Smith Boer.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ama oradaki T yerine, D kullanmak gerekiyor, Almanca yazım kurallarına göre.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi ne diyorum bakın Vural Bey biz kitapları Word’de hazırlarız, yayınevine göndeririz, yayınevinde de editör yazar. Bu tip teknik hatalar yabancı kelimelerde oluyor. Şimdi mahkemede ben şimdi sonra çıkacağım, sizinle konuştuğum bütün yabancı isimleri yazıcı arkadaşlar doğru yazsın diye hepsini kağıda yazıyorum. Ben Almanca bilmiyorsam bunu nasıl yazacağım?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki peki çeviri çeviri şey kitabı çeviri yaparken Alman Narkotik İstihbaratında tercüme yaptığınızda da aynı hataları yapıyor muydunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim ben 15 sene…”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Orda hiç düzeltme yok.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bakın 15 sene oldu, bu işi bırakalı 99’dan beride Türkiye’deyim. Bakın 15 sene oldu bu işi bırakalı 99’dan beride Türkiye’deyim. Yani siz neyi kastetmek istiyorsunuz ben de anlamadım gitti.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kilmanzühü, züh yazmışsınız zühüç olacak, tesahokman yazmışsınız, 2 o ile yazılması gerekir…”

Mahkeme Başkanı: “Vural Bey tekrar aynı yere döndük.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim bitiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Yine kitaplarla ilgili sorular sormaya başladınız.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şilepiyi.”

Mahkeme Başkanı: “Lütfen başka soru sorunuz, başka soru sorunuz.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şilappi yazmak gerekirken bunu da yine eksik, yanlış yazmışsınız.”

Mahkeme Başkanı: “Vural Bey tanığa ifade daha önce verdiği ifadelerle ilgili doğrudan sorunuz varsa onları sorun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim devam ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz şimdiye kadar herhangi bir suretle hiç psikiyatrik bir tedavi gördünüz mü?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İşte şimdi bu konuya gelmek istiyordum. Beyefendinin kastetmek istediği o çünkü Beyefendi Fenerbahçe Spor Kulübünün bir avukatı var Sayın Faik Işık Bey. Bu Sayın Faik Işık Bey benimle çok uğraşıyor bu sıralar, beyefendiyle de irtibat halindeymiş ve sosyal paylaşım sitesi Twitter’de beni şizofren olarak.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Benimle irtibatını neye dayandırdınız söyler misiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani beni şizofren gösteriyorlar. Benim kontrol altında tutulmamı istiyorlar, aynı Faik Işık Bey, eski bir emekli Cumhuriyet Başsavcımıza da Bakırköy’de ikamet eden böyle bir vesayet altına alınması için dilekçede bulunmuş. Vural Bey’in de ben çok iyi biliyorum, o beyefendiyle ilişkili… çünkü Niye? Zeynep Hanımda dün Vural Beyle konuşurken bir kelime zikretti 2007’de dedi siz bir usulsüz bir olaydan dolayı Almanya’dan kaçmışsınız Türkiye’ye, buraya gelmişsiniz gibi o kelimeler Sayın Faik Işık’ın bir basın televizyon programında benimle ilgili yaptığı iddiadır efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim Faik Işık’ı görsem tanımam, televizyonlarda.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim, efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Konu olduğunu bilirim.”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika bu şizofrenlikle ilgili herhangi bir raporunuz var mı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya yok efendim olur mu ya?”

Mahkeme Başkanı: “Yok. Buyurun lütfen. Bu konu kapandı başka soru sorun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Düzelteyim ama efendim, düzelteyim Faik Işık’ı ne tanırım, ne gördüm, ne bilirim.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim Faik Işık, başka, başka noktalara kayıyor buyurun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şimdi bu yalan rüzgarı başlıklı gazete kupürü dün burada gündeme geldi. O yüzden yeniden ben buradaki hususları sorgulamaya ihtiyaç duymuyorum ama bir…”

Mahkeme Başkanı: “Hürriyet Gazetesinin hangi tarihli?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Haziran 2010 Cumartesi hangi günün bu arkadaşlar kupürün başını almamışım ben.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bilen varsa söylesin.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam Haziran 2010 tarihli tamam. Buyurun”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Dün sunulmuştu efendim neyse önemli değil.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Özetle şöyle iddialar var Colin Kazım şikeci demişsiniz, Rıdvan bahis çetecisi demişsiniz, Kılıçdaroğlu PKK’lılarla demişsiniz, ayrıca CHP’lilerin Alman Vakıflarından para aldığını iddia etmişsiniz, bu iddiaların tamamı yalanlandı. Siz hala bir tereddüt ortaya koyacak surette çeşitli müphem hususlarla bu durumu örtbas etmeye çalıştınız, ama şimdi ben size son olarak sizin elinizden çıkan bir başka husus soracağım, siz Sinan Akkuş’u tanır mısınız?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sinan Akkuş.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Almanya’dan?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sinan Akkuş denen şahıs şimdi siz neye gelmek istediğinizi o dosyayı da getirdim ben bunu.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hı hı.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Eşittir Bedrettin Dalan’dır efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ha.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Dün avukatı buradaydı ben konuyu biliyorum.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Evet.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Biz televizyon programında, bir televizyon programında Sayın Bedrettin Dalan bağlandı, kendisinin Almanya’da olduğunu biz biliyorduk onun Almanya’da olduğunu, programın yapılış amacı da o sebebiyetti. Sayın Rasim Ozan Kütahyalı arkadaşım ve Ahmet Çakar spor yorumcusu o konuyla ilgili gündeme getirdiler. Sonra efendim Sayın Bedrettin Dalan’a bağlandı ve Bedrettin Dalan’la ilgili kimlik bilgileri vardı, sahte kimlik bilgileri. Bu sahte kimlik bilgilerinde de çok ilginç şekilde Almanya’da rejisörlük yapan Sinan Akkuş adında bir şahısın kimlik bilgileriyle Bedrettin Dalan’ın fotoğrafının eş dönemde olduğunu gördük. Sayın Dalan’ın avukatı da televizyona bağlanmıştı bu konuyla ilgili, bu konuyla ilgilide bir basın açıklaması yapmıştı. Sinan Akkuş denen şahıs büyük ihtimalle o konu. Evet.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim Sinan Akkuş Türk gibi başla, Alman gibi bitir adında bir film projesinde ve bu Alman kimliğinin yüksek çözünürlükle taranmış nüshasını internete yüklemiş. Almanya’da iyi bilen bir şahıs, kim olduğu belli değil, bunu oradan indirmiş, bu düşük çözünürlüklü bir nüsha. Burada sadece inandırıcılık taşısın diye Sinan Akkuş’un 70 olan doğum yolunu 50 olarak düzeltmiş, geri bütün bilgileri, imzaları aşağıdaki çip denilen elektronik barkodu muhafaza etmek suretiyle bunu Bedrettin Dalan’ın adına pasaport tanzimi iddialarıyla gündeme getirmiş, bu da Talip Karbel’in kendisi. Şimdi bunu siz mi temin ettiniz, birinden mi aldınız, onu soruyorum?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu başka birinden tabi, bunun mahkemeyle bir ilgisi yok ki efendim bu konuyla ilgili. Bu konuyla ilgili ne tekzip gönderildi, ne de bir şey gönderildi, Avukat Beyle de görüştüm ben ertesi günü.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şimdi bakın tekzip gönderilmesi mesele değil. Ben size şunu soruyorum. Bu siz birinden mi aldınız?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Avukat hayır bakın onu ben buraya getirdim. Şimdi sizin sunacağınızı çok iyi biliyordum bana o bilgi geldi hiç merak etmeyin dolaylı yoldan.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Telefonumu mu dinliyorlar, ne yapıyorlar?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani şu bilgide ben sizin o tezinizi öldürüyorum. Niye öldürüyorum? Çünkü o Sinan Akkuş’la ilgili bilgiler biz gerekli yerlere verilmiştir, o konuyla ilgili Sayın Avukat Beyle de ben görüştüm, dedim ki bak üstadım dedim, Çetin Doğan ve Sayın Dalan’ın avukatısın, sen Alman Vakıflarının üstüne de gittin, o 2 konunun dışında dedim seninle her konuyu konuşurum abi dedim. Ama bu konuyu konuşmam dedim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bize inanmıyorsanız bunu açıklayın bize.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bunu bana sormayın.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Stein’den mi aldınız bunu da?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İçerdeki muhabirden arka…”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben almadım, o başka bir yerden geldi o.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Postayla mı geldi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bizde televizyonda yayınladık, Sayın Dalan’da bağlandı bu konuyla ilgili. Çok ilginç şekilde firari bir tanığın başka bir davadan firari olarak bir tanığın Almanya’da resmi şekilde yaşadığını tespit etmiş olduk, Manheim şehrinde ve orda bir sahte kimlikle dolaştığını tespit ettik. Ben Mahkemenize Sayın Avukat Bey’in yaptığı açıklamayı da isterseniz sunayım çok ilginç şekilde. Burada Avukat Bey kendileri müvekkillerinin başka bir kimlikle humaniter amaçlı Almanya’da yaşadığını zaten kabul ediyor.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ama bu Sinan Akkuş değil.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yav sahte bir kimlikle Bedrettin Dalan Almanya’da yaşıyor mu, yaşamıyor mu?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Öyle bir şey yok Bedrettin Dalan kendi kimliğiyle yaşıyor. Şöyle konuya cevap verin.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır Avukat Bey’in ifadeleri var.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Konuya cevap verin, ben size şunu soruyorum. Bakın buradan sizden çıkan bütün belgelerde aynı polemiği yaşıyoruz. Siz mi aldınız? Bana geldi. Siz mi yaptınız? Hayır bana geldi.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır hayır.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Doğruluğunu araştırdınız mı? Hayır.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim, benim Ergenekon bakın.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz peki bunun doğruluğunu araştırdınız mı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bakın bu Ergenekon konusunda dünde ifade verdim aynı. Benim bıktığım konu buydu, her şey yalanlanıyor, benden belge istiyor Sayın Perinçek herhalükar diyelim getirdik. Diyecek ki bu da sahte, bu da yalan.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki niye az önce sunduğun 2 tane…”

Mahkeme Başkanı: “Onları daha sonra değerlendireceğiz mahkeme (1 kelime anlaşılmadı) buyurun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Az önce sunduğunuz 2 tane örneğe yalan dedik mi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bakın.”

Sanık Doğu Perinçek söz almadan konuştu: “Getir belgeyi, getir belgeyi hiç öyle sahte (1 kelime anlaşılmadı).”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Fotokopi belge olmaz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hep hepten yani.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bu fotokopi belge olmaz, fotokopinin belge olarak kıymet gördüğünü biz bir tek Ergenekon.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi bakın dün yapılan iddialarda şimdi burada ben çok hazırlıksız.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Sürecinde gördük. Fotokopi belge olmaz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Vural Bey.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Belgenin altında imza mühür olur, sayı olur.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben çok hazırsız… Sayın Bedrettin Dalan’ın kimliğinde numaralar mevcuttur, Sayın o bahsettiğiniz şahısın isminde hiçbir numara yoktur. Ben burada emsal Alman kimlikleri getirdim, bakın fotokopi olarak burada görebilirsiniz efendim, emsal Alman kimlikleri var burada (1 kelime anlaşılmadı)

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Onu tartışmanın yeri, onu kanıtlamanın yeri burası değil onu.”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika. Talip Bey, bu sorulan soruyla ne diyorsunuz yani Sinan Akkuş eşittir Bedrettin Dalan diyorsunuz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben şunu diyorum Sinan Akkuş eşittir Bedrettin Dalan’dır diyorum bunu televizyon programında da söyledim.”

Mahkeme Başkanı: “Yani bunu nerden, nerden böyle bir sonuca varıyorsunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bunu Ahmet Çakar’da bunu söyledi, ben de söyledim. Yani.”

Mahkeme Başkanı: “Yani Sinan Akkuş’la, Bedrettin Dalan arasında ne irtibat vardır?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sahte bir, Sayın Bedrettin Dalan’ın Almanya….”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi şöyle açıklayayım ben size efendim. Sayın Rasim Ozan Kütahyalı ve Ahmet Çakar’ın yaptığı bir programda Ahmet Çakar’la, Rasim Ozan Kütahyalı benden aldıkları bir bilgiye istinaden Sayın Bedrettin Dalan’ın Almanya’da Manheim bölgesinde yaşadığına dair iddia. Sonra Sayın Bedrettin Dalan televizyona bağlandı. Dedi ben dedi hiçbir zaman Minst’de değildim, şurada değildim, burada değildim Almanya’da 1, 1 buçuk yıldır yaşıyorum, Alman hükümeti bana burada oturma hakkı filan falan verdi dedi. Sonra yaptığımız tahkikatlarda yani o bilgi kaynak, çeşitli bilgi kaynaklarından da bilgileri, Sayın Dalan bir sahte kimlikle, yani Alman Anayasa Koruma Teşkilatının koruması altında bir dokuz yüz pardon 2000 yılında Romanya’dan paketlenen eski bir PKK’lı olan bir şahısın üstünde çıkan kimliğinin aynısının Sayın Bedrettin Dalan’a da verildiğini, bu arkadaşlarımız tespit etmiş ve bunu biz televizyonda yayınlamıştık, bu belgede bana da geldi orda. Sonra Avukat Bey bağlandı, Sayın Bedrettin Dalan’ın avukatı bağlandı. Dedi ki, benim müvekkilim dedi hiçbir sahte kimlikle dolaşmıyor, kendi kimliğiyle dolaşıyor ve bir basın açıklaması yayınladı. O basın açıklamasında da Alman Hükümetinin verdiği humaniter amaçlı bir kimlik yazıyor, orda çok ilginç şekilde kendisi yani çok acayip, yani orda yapılan bir basın açıklamasında Sayın Dalan’ın Almanya sınırları içinde sahte bir kimlikle dolaştığını zaten Avukat Bey dolaylı yoldan söylüyor. Vural Bey’de onu zikretti ama diyor Sinan Akkuş değil diyor. Vural Bey Sinan Akkuş değil diyor.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Sinan Akkuş değil demiyorum, Sinan Akkuş’un internetten indirilen kimlik belgesinin JPG görüntüsü üzerinde Photoshop ile yapılan düzeltme sonrasında türetilmiş bir Bedrettin Dalan kimliği.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bunu da ancak bir ahmak yapabilir, Bedrettin Dalan’ın böyle bir şey yapmasına imkan yok.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim lütfen lütfen lütfen.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim suç bu, suçun işlediğini söylüyorum. Kim üstüne alınırsa.”

Mahkeme Başkanı: “Anladım yani hakaret etmeniz gerekmez.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Beyefendim ben yapmadım diyor.”

Mahkeme Başkanı: “Kim yaptıysa.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hakaret etmiyorum efendim ciddi bir tespit. Neyse. Şimdiye kadar sizden çıktığı tartışıla gelen bir tek belge dahi doğruluğu sonrasında ortaya çıkabilmiş, kavuşabilmiş değil.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bu durumda siz aldığınız herhangi bir belgeyi doğrulatmak ihtiyacı yinede duymuyor musunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Her zaman yalanlanan bir şeyin neyini doğrulatayım ki, istediğim kadarıyla doğrulatayım.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Adım çıktı 9’a inmez 8’e misali.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Size indirttiremem ki efendim yani size şimdi bir orijinal bir belge getirsek dersiniz ki yok bu da sahte derseniz.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hele bir getir belge, demeyeceğiz.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim önemli olan doğrulatıp doğrulatmadığınız.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Sorumun cevabını aldım. Şimdi polemiğe girmemek için başka bir soruya geçiyorum. Savcılık sorgunuzda da belirttiniz, Türkiye’ye kesin dönüş yapmanızı gerektiren hakkınızda başlatılmış yolsuzluk iddiasıyla ilgili soruşturmada sizin mevcut belgeniz var mı elinizde?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ne belgemiz?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ya bu soruşturma dosyasıyla ilgili, yolsuzlukla ilgili.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hiçbir soruşturma yok, ben kendim (1 kelime anlaşılmadı)

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Apar topar kaçıp geldiniz mi? Yoksa o soruşturma dosyasında kendinizi savunma ihtiyacı duydunuz mu?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Vural Bey ben bunu dün, dün açık açık söyledim sizde biliyorsunuz.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bir daha söyleyin.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “1999 yılında dayımın oğlu Zafer Bey geldiğim günüde söyleyeyim size seçimlere bir hafta kala geldim. Beni aradı dedi ki, ya üstat dedi beni DSP’den milletvekili adayı dedi, kaçıncı sıra dedim ben? 7. sıra hayırlı olsun dedim ben, çünkü o sıra Apo yakalanmıştı. Dedi ki gel buraya dedi danışmanlık yap bana dedi. İyi dedim ben. Ben de atladım uçağa seçimlere bir hafta kala geldim ben buraya bir hafta kala geldim buraya. Seçildi 2, 3 hafta sonrada ben danışmanlığını yaptım efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ama savcılık sorgusunda diyorsunuz ki; hakkımda başlatılan yolsuzluk soruşturması üzerine diyorsunuz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır hayır kaçma maçma yok, hayır kaçma maçma yok.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hayır soruşturma üzerine gelmişsiniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “He.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Savcılık ifadesinde öyle var.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya soruşturma vardı.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ha onu söylüyorum ben.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Soruşturma şey oldu.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ne oldu onu soruyorum.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kovuşturmaya yer yoktur diye düşürüldü efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Var mı evrakları yanınızda?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok evraklarım yok, ne yani sizi ilgilendirmez ki o benim özel konum o.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sizi ilgilendirecek bir konu değil.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim yok diyor, sorunun cevabını verdi.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İlgilendiriyor efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Başka soru sorun yok dedi.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “(1 kelime anlaşılmadı)

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki o yolsuzluk dosyasında konu neydi? Yani kaybolan bir para var.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır. Konu 2004 yılında bizim Narkotik İstihbaratın çalıştığı bir kumarhane vardı, orda çalışan bir kişiler bir kasa buluyorlar, kasanın içinden de 1 milyon 260 bin lira para çıkıyor. O bilgilerde…”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz 99’da ayrıldığınızı söylediniz, kesin dönüş yaptığınızı söylediniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ama konu konu konunun evveliyatı 1994 yılı, 95 yılından evveliyatı, 95 yılında. Sonra bununla ilgili bir soruşturma başlatılıyor, o şahıslarla ilgili İçişleri Bakanlığı emniyet mensuplarının neden o zaman tahkikat yapmadığını dair, sırf benimle ilgili bir soruşturma değildi, 50 kişiye karşı bir soruşturma başlatılmıştı. Ben 97’de ayrıldım. Bakın 97’de ayrıldım, 99’da temelli dönüş yaptım Türkiye’ye arada bir 2 senelik bir süreç var. Yani 99’da temelli süreç yaptım da o soruşturma zaten…”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kaybolan bir para yok yani.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kaybolan bir para var onun kitabını yazıyorum şu an ben, onun Almancasını…”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ne kadardı o meblağ?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O 1 milyon 250 bin marklık bir paraydı, o zaman. Yani şöyle kayboluyor, çok ilginç yani bunu şimdi anlatmama lüzum var mı?”

Mahkeme Başkanı: “Evet tamam detayına girmeye gerek yok. Buyurun.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tamam.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki Almanya’ya girememenizin nedeni bu mudur?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sizde yazın böyle kitaplar bakalım girebiliyor musunuz Almanya’ya?”

Mahkeme Başkanı: “Onu açıkladı kitaplarım nedeniyle Almanya’ya alınmıyorum dedi.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim buna ilişkin hakkında açılmış bir dava var mı Almanya’da?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Vardı düştü.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “O zaman dönmeme sebebinizde ortadan kalkmış demektir.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ya siz öyle diyorsunuz ama Alman İç güvenliğini tehdit edici bir unsur oluşturuyormuşum bu kitapla.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Almanya’ya Türkiye’den daha mı antidemokratik, faşizan bir ülke?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Sizin şimdi söyle söyleyeyim dipnot olarak bilmeniz için siz 4 günlük mesela ek gözaltı sürelerini filan eleştiriyorsunuz. Almanya’da terör suçlarındaki gözaltı süreleri 40 gün. İngiltere’de de 90 gün yani Almanya bir nevi demokrasi bir devlet olabilir. Ama bazı konularda çok çok haksızlık yapılıyor, bunu da kabul ediyorum.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Neyse tartışmayalım Hakimimiz sinirlenmesin tartışmayalım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet Vural Bey lütfen.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ama efendim bir şey demiyorum tamam efendim ben de aynı şeyi söylüyorum, yüksek sesle düşünüyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Duruşma (bir kelime anlaşılmadı) bağdaşır şekilde soru cevap şeklinde lütfen. Bakın.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Alman Narkotik istihbaratı yeminli tercümanı iken kimlik taşır mıydınız?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok bizim Narkotikte kullandığımız sahte kimlikler vardı.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz tercümandınız ama.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tercümandım da hani mahkemede kısaltmalı şekilde narkotiğin dışında Mahkemede de tercümanlık yapıyordum. Mahkeme Heyetinin tercümanıydım. Tercümanken kullandığımız kodlamalar vardı efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ama Alman hukukunda da en temel prensip odur ki yargının denetimine elverişli olması açısından bilirkişinin kimliği bilinebilsin.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilirkişinin kimliğini savcı ve hakim biliyor.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Savunma bilmiyor.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim, siz 150 kilo eroin operasyonda makineli tüfekli (1 kelime anlaşılmadı) zaman…”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Tercümanlıktan bahsediyorum ben size.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O tercümanı yani burada da gizli tanıklar var mesela, Avrupa’da da oluyor gizli tanıklar. Bunun amacı nedir? Siz hiç Türkiye’de telefon dinleme tapelerinde, siz avukatısınız hadi soruyorum, ben şimdi şike konusunda bütün, siz hiç Türkiye’de telefon dinleme tapelerinde telefonu dinleyen arkadaşın isminin altta yazdığını gördünüz mü?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Dosyada (1 kelime anlaşılmadı).”

Mahkeme Başkanı: “Talip Bey mahkeme Alman mahkemesi tercümanı olarak kimliğinizi biliyor muydu, bilmiyor muydu?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilmez olur mu efendim, biliyor tabi.”

Mahkeme Başkanı: “Biliyor. Buyurun başka soru sorun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki. Silah taşır mıydınız?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok silah ihtiyacımız yok.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Taşıma hakkınız var mıydı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Orda ben bulunduğum köyün atıcılık kulübünde üyeydim, zaten silah ruhsatım vardı benim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hiç operasyon icrasına katıldınız mı, baskına mesela?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “22 operasyona katıldım, hep antiterör timleriyle efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Antiterör timleriyle.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki siz tercüman değil miydiniz, nasıl oluyor?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tercümandım ama tercüman olarak muhbirler genellikle Türk olduğu için biz operasyon sürecinde üye arabası dediğimiz yani operasyon anının gerçekleşeceği bölgede kayıt yapılan video kaydı ve ses kaydı yapılan arabanın içinde oturuyorduk ve orda operasyon yani muhbirimizin verdiği operasyon başlasın kodunda operasyon başlatılıyordu. Ben de o an Almancaya tercümesini yapıyordum.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Anladım. Siz dün Alman narkotik istihbaratı için haber elemanı temin ediyorduk. Köstebek danışmanıydık, vesair demiştiniz. Bu surette sizin temin ettiğiniz hiç haber elamanı oldu mu?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben haber elemanı temin etmiyorum, haber elemanlarını genellikle ilçe emniyet müdürleri, il emniyet müdürlükleri yapar. Yurtdışı temsilciliklerde de mesela İstanbul Konsolosluğu Narkotik İrtibat memuru yapar, bizim o şahıslarla İstanbul içinde herhangi bir görüşme yetkimiz yoktu. Çünkü Türkiye vatandaşı olduğum için suç intikal ediyordu o zamanın şartlarına göre. Ama Türkiye sınırları dışında ikamet eden Türk vatandaşlarıyla tercümeleri ben yapıyordum efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Türkiye’de bu konuda herhangi bir çalışmanız olmadı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok olmadı.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Dün bu konunun tam aksine Türkiye’de benzer çalışmalarımız oldu diye ifade etmiştiniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Türkiye’de benzer çalışmalarım ben dedim ki Türkiye’yi ilgilendiren dedim 3 operasyonun dahilinde oldum ben dedim. 1, KKTC Hava Yollarının uçağının kaçırılması Lefkoşa’dan.”

Mahkeme Başkanı: “Onları söylediniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Onları hep söyledim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki sizin hakkınızda herhangi bir suretle MİT’in şüpheli şahıs olarak takibatı var mıdır?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Milli İstihbarat Teşkilatının İsviçre Konsolosluğunun talimatı üzerine 1999, 2000 yılında benimle ilgili bir tahkikatı vardır.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hı onu açıklar mısınız bize?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Detayını bilmiyorum efendim onun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Tahkikattan nasıl haberiniz oldu?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tahkikatın haberim nasıl oldu? Ben bir dokuz yüz, 2000, 2001 yılından pardon 2000’den 2001 yılına ben mecliste milletvekili danışmanıydım. Paralelinde de askerliğimi Ankara Genelkurmay İstihbarat Okulunda yaptım. Yani bu çok önemli bir konu, yani biz ajan olsak, şu olsak, bu olsak. İstihbarat okulunda askerliğimizi 10 aylık bir süreçte ve 8 aylık bir süreçte yapamayız.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kısa dönem miydiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “10 ay, 10 aylık.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kısa dönem miydi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Uzatmalı oldu benim bir yüzbaşıyla sorunumuz yaşandı orda. Orda sorunumuz oldu, orda bana harekat daire başkanımız bu konuyla ilgili bilgi vermişti.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hayır siz kısa dönemdiniz de 8 ayda bitirecektiniz, 2 ay ceza mı aldınız, nasıl uzadı onu anlatın?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ben bir yüzbaşıyla bir tartışmam oldu, ben yurtdışı… Şimdi şöyle söyleyeyim Sukut şubedeydim. Silahsızlanma ve uluslararası işbirliği dairesi Gürcistan, Afganistan, Bosna Hersek bütün o bölgelere gidiyorduk, biz silah denetlemesine efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hı.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Orda da bir olay oldu o sebebiyetten dolayı.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kısa dönemiydiniz onu soruyorum.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “10 ay yaptım ben, kısa dönem oluyor, kısa dönem evet kısa dönem.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yüksekokul mezunusunuz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Nereden mezunsunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tübingen Üniversitesi efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hangi bölüm?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “İşletme Fakültesi.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İşletme Fakültesi. Şimdi o yüzbaşıyla takışmanız sonrasında ceza aldınız mı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “18 gün hapis cezası aldım, 11 gün ceza yattım efendim askeri cezaevinde.”

Mahkeme Başkanı: “Vural Bey konu başka mezraya kayıyor, tanığın hayatını…”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim tanığın (1 kelime anlaşılmadı) bir (1, 2 kelime anlaşılmadı)

Mahkeme Başkanı: “Anlamaya çalışıyorsunuz. Efendim bu tür sorular, bu tür sorular tanığın doğru söyleyip söylemediği konusunda sorulabilir, daha önceden sordunuz kitaplarla ilgili lütfen doğrudan beyanıyla ilgili sorular sorun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Türkiye’de dinlemeler yaptığınızı söylemiştiniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Türkiye’de dinlemeler yapmadık. Onu söylemedim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Türkiye’yi dinlediğinizi söylediniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kelimeleri lütfen.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İzah edin açıklayın?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi Narkotik istihbarat dediğimiz birim, tekrarlıyorum DE’den sonra Amerikan droks enformins (1 kelime anlaşılmadı) sonra Dünyada 2. büyük bir organizasyondur. Almanların Deuce Telekom üzeri çok uyduları olduğu için istihbarat uyduları Türkiye’de de 1993 yılına kadar Anolog sistemde telefon dinleme yapılıyordu. Çünkü 93’ten itibaren mikonos istihbarat uydusu atılmıştır. Almanlar çok rahatlıkla burada istedikleri telefonları dinliyorlar, biz Mecidiyeköy’de narkotik şubeyi dinliyorduk, mesela Mestan Şener olsun, Atilla Aytek olsun onları dinliyorduk, mesela şey cep telefonlarını filan. Çünkü ne amaçla dinleniyordu bu?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Mestan Şener’i kaç senesinde dediniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “90’lı yılların başlangıcında Mestan Şener. Şöyle söyleyelim Atilla Aytek 87, 88 yıllarındaydı o sıralar hatırlıyorum, İstanbul Narkotik Şubenin çünkü Ünal Abi de Ünal Erkan’da İstanbul Emniyet Müdürü ordan biliyorum. Bir altın kabza konusu vardı mesela silahla ilgili. Bu konuları hep ordan ne amaçla dinliyorduk onu da size söyleyeyim. O süreçte bir kontrollü nakliyat olmadığı için uyuşturucunun.”

Mahkeme Başkanı: “Narkotikle ilgili olarak mi dinleniyordu?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilgiler almak amaçlı dinleniyordu.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Türk emniyetini dinliyordunuz yani.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Tamam. Peki Türk vatandaşı olarak Türk Emniyetini dinliyor olmak sizi rahatsız etmedi mi hiç?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efendim biz ben orada ikamet eden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıydım, ben normal olarak bir görevimi yapıyordum. Çünkü olayda çok usulsüzlük olaylar vardı. Yani kaçakçılıklarla işbirliği yapan, müşterek çalışan bazı kişiler vardı, o kişilerden dolayı o telefonlar dinleniyordu.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki siz İsviçre’ye yapılacak bir eroin sevkiyatı hakkında bilgi vermek amacıyla 7 Kasım 2000 günü İsviçre’nin İstanbul Başkonsolosluğuna gitmişsiniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Konsolosluğa filan benim gidişim yok.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Gitmediniz mi?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Birisi benim namıma orayı arıyor ve benim isim soyadımı veriyor çok ilginç şekilde ve Milli İstihbaratta bu konuyla ilgili bir araştırma yapıyor efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim, şimdi gizli başlıklı ek 445 klasör, PDF dizin 151, 152’de konu Talip Doğan Karlıbel olarak aynen şu ifade var. MİT’in gönderdiği cevabi yazı; İsviçre’ye yapılacak bir eroin sevkiyatı hakkında bilgi vermek amacıyla 7 Kasım 2000 günü İsviçre’nin İstanbul Başkonsolosluğu ile irtibatı geçtiği. Yerini söyledim efendim notunuzu aldınız mı yoksa tapelerden öğrenirsiniz. Dolayısıyla MİT’in bu tespitinin hatalı olduğunu mu iddia ediyorsunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır böyle bir şey varsa vardır herhalde.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yani görüştünüz İsviç…”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bilmiyorum varsa, siz kaç yılından bahsediyorsunuz?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “7 Kasım 2000.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “2000, 12 sene evvelki konuyu bana mı soruyorsunuz şimdi? Olmuşsa olmuştur efendim, öyle bir şey varsa….”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Kime sormamı isterdiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tamam olmuşsa olmuştur efendim tamam.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şunu soracağım.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Olmuşsa olmuştur diyorum bunu duymak istiyorsanız tamam.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam efendim başka soru sorun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Devam ediyorum efendim, devam ediyorum. Siz Türkiye’den yapılacak olan bir sevkiyatla ilgili niçin Türk Emniyet Makamlarını bilgilendirmiyorsunuz da, İsviçre…”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hangisini?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bu eroin sevkiyatıyla ilgili.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “E siz Narkotik Şubeye sorun bakalım herhangi bir irtibata geçilmiş mi benimle geçilmemiş mi? O zaman size bunun cevabını veririm efendim. Bu konuyla ilgili.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz soruya soruyla cevap vermeyin, ben size soru sordum, siz bana cevap verin.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O beni, o konuyla ilgili bu sevkiyat Türkiye’yle ilgili bir sevkiyat değildi.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Türkiye’den yapılacak sevkiyat.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır Türkiye’den yapılacak bir sevkiyat değildi bu efendim yanlış bilgi.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “MİT yalan mı söylüyor?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yanlış bir bilgi o o zaman yanlış. Yani içeriği yanlış veya içeriği yanlış bilmiyorum.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hiç irtibata geçmediniz yani.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kimle?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İsviçre Konsolosluğuyla.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Şimdi orada öyle bir ibraz varsa var. Çünkü ben Genelkurmay İstihbaratta askerliğimi yaparken harekat daire şefim bana bu konuyu gündeme getirmişti. Demişti ki, böyle böyle bir konu var, ordan hatırlıyorum o konuyu. Olabilir 12 sene geçmiş efendim aradan.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz buna rağmen Sukut’a asker mi aldılar?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet efendim niye almasınlar ki?”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Genelkurmay istihbarata. İşte Genelkurmayın haline bak. Siz Türkiye’ye 1999’da yerleştikten sonra kesin olarak, geçiminizi neyle temin etmektesiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Benim belirli bir gelirim vardı, param da vardı kenarda.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Gelirken getirdiğiniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Tabi evet getirdiğim biz 300 yıllık Çamlıcalıyız, Üsküdarlıyız, eski bir aileyiz. Kira gelirlerimiz filan vardı onunla geçiniyordum.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Türkiye’de herhangi bir iş yaptınız mı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yaptım.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Neler yaptınız?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hala açık olan halada faal olan Kalmayer adlı bir şirketin sahibiyim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Çekmeköy’de.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz 99 yılından sonra hiç yurtdışına çıktınız mı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “1999 yılından sonra Tayland’a gittim, Güney Afrika’ya gittim. Gene Tayland’a gittim, Brezilya’ya gittim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şengen’e giriş yapmadınız?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Efenim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Şengen’e giriş yapmadınız?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hollanda’ya gitmişliğim var, Hollanda Şengen, Avusturya’ya gittim Avusturya’da bir konuşma yapmıştım, Alman derin devleti konusunda.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “99’dan sonra.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “99’dan sonra dediğim bu kitap çıktıktan sonra işte 2007, 8 filan olması lazım.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İki bin.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “2007.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “2007, 2008 yakın zamanlarda.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yani benim Şengen vizemde bir sorunum yok, benim sırf Almanya’ya girişimle ilgili sorun var.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Anladım. Peki buradaki Alman Konsolosluğuyla ilişkiniz nedir, irtibatınız nedir?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Giriş yasağım var, Alman Rezidansına giriş yasağım var. Bütün Alman Vakıflarının bulunduğu dernek binalarına, Federal Almanya Büyükelçiliğinin bir yazısına istinaden ben Necip Hablemitoğlu’dan sonra 2. TC vatandaşıyım, hiçbir Alman Enstitüsüne girişi olmayan.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Nedeni nedir?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu kitaplarımdan dolayı.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bu kitaplar mı diyorsunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hala 10 kere söylüyoruz Vural Bey.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Peki Almanya Türkiye’deki kitap yasaklarını eleştirirken kendisi nasıl olurda böyle bir yasağa taraf olur?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Almanya’nın tek taraflı…”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “(1, 2 kelime anlaşılmadı).”

Mahkeme Başkanı: “Efendim lütfen doğrudan savcılıktaki ifadesiyle ilgili müvekkilinizle ilgili şeyler sorun lütfen. Tanığın doğru söyleyip söylemediğini anlamanız için pek çok soru sorunca işin esası kaçıyor.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Alman İstihbaratının irtibat istasyonu Alman Konsolosluğunda mı yoksa Trabya’da mı?

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Alman Konsolosluğunda. Trabya’da Alman Rezidansı vardır büyükelçinin, misafirhanesi vardır.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Sizde oraya girişinizde yasak.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Oraya ben bir kere kaçak olarak girdim. O da 2006 yılında şu kitabı yazmadan evvel bir Alman Liselilerinin hazırladığı bir sosis günü vardı, ben de bir minibüsle birlikte oraya girerek orda fotoğraflar çektim, bütün o içeriğindeki bölümle mezarlıkla ilgili, barakalarla ilgili filan.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ne amaçla çektiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Çünkü niye amaçla çektiğimizi de söyleyeyim. Bize 2. Cihan Harbi esnasında orda Trabya’daki rezidansta İstanbul içine gelen Romanya’dan ve Bulgaristan’dan gelen Musevilerin orda katledildiğine dair bilgiler gelmişti efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Vural Bey burada sanık şahit olarak ifade veriyor. Tanık şahit olarak ifade veriyor. Sanık olarak yargılanmıyor, lütfen soruları davaya katkısı olacak anlamında sorun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim vereceği cevabın ne olduğunu bilmediğim için tabi ki hangi soruya.”

Mahkeme Başkanı: “Yan.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Hangi soru katkı sağlar, hangisi katkı sağlamaz bilemeyiz ki.”

Mahkeme Başkanı: “Hayatını anlatır şekilde çok tafsilatlı bir şekilde (1 kelime anlaşılmadı)

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim muteber bir adam mıdır, değil midir onu açıklığa kavuşturmaya çalışıyoruz.”

Mahkeme Başkanı: “Kitapların doğru olup olmadığını anlatır şekilde çok şeyler söylüyorsunuz.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim güvenilir mi değil mi, onu açıklığa kavuşturmaya çalışıyoruz.”

Mahkeme Başkanı: “Lütfen zamanımızı tasarruflu kullanalım lütfen.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim zaman.”

Mahkeme Başkanı: “Bakın, bakın 2 gündür sorguluyoruz. Kemal Bey sordu siz soruyorsunuz, başkaları sordu lütfen.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim biz zamanaşımına oynamıyoruz. Müvekkilimiz tutuklu.”

Mahkeme Başkanı: “Lütfen efendim zamanımızı tasarruflu kullanalım.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Biz (1, 2 kelime anlaşılmadı) o yüzden müsterihiz zamanımız var.”

Mahkeme Başkanı: “Tartışmayalım efendim tartışmayalım.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ben gerçeği aydınlatmaya kalkıyorum, mahkemenize yardımcı olmaya çalışıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Ben işin özüyle ilgili sorun diyorum.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim işin özüyle ağzından çıkacak yanıtı bilmediğiniz için söyleyemezsiniz.”

Mahkeme Başkanı: “Lütfen efendim tartışmayalım lütfen, Vural Bey lütfen.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim çok gerginsiniz.”

Mahkeme Başkanı: “Tartışmaya hakkınız yok lütfen.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Çok gerginsiniz efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Lütfen. Hayır aksine gergin değilim sabah, 2 gündür sabırlı bir şekilde yürütmeye çalışıyoruz. Bu kadar toleranslı bu kadar toleranslı davranılmaz herhalde.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim Allah bizi gergin halinizden korusun o zaman.”

Mahkeme Başkanı: “Lütfen.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Alman Konsolosluğundan.”

Mahkeme Başkanı: “Toleransı anlamamız lazım herhalde anlamanız lazım.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim ben burada görevimi yapıyorum. Ben burada görevimi yapıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Daha nasıl daha nasıl savunmaya rivayet edebileceğiz.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim ben burada görevimi yapıyorum. Soru soracağım. Siz sormadan hemen müdahale ediyorsunuz:”

Mahkeme Başkanı: “Efendim görevini yapınız, görevini yapınız.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ağzımdan ne çıkacağını bilmiyorsunuz.”

Mahkeme Başkanı: “Ama konuyla ilgili sorun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim ağzından çıkacak cevabı (1 kelime anlaşılmadı).”

Mahkeme Başkanı: “Vural Bey lütfen, lütfen soru sorun. Lütfen efendim tartışmayalım. Soru sorun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Almanya Konsolosluğundan davanın iddianame Savcısı Zekeriya Öz’e bir tehdit gerçekleşmişti, tarihini tam olarak hatırlamıyorum belki Savcı Bey o konuda bizi bilgilendirirler. Hala Başsavcılık Konsolosluktan Zekeriya Öz’ü kimin aradığını soruşturmakta. Sizin Alman İstihbaratıyla, Alman Gizli Teşkilatlarıyla olan bilginiz çerçevesinde buna ilişkin bir bilginiz, görgünüz var mı?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Hayır ben çok iyi hatırlıyorum, Savcı Bey.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam hayır diyorsunuz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Savcı Bey. Yok yok.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim müsaade edin cevap versin belki vereceği cevaptan başka bir soru yönelteceğim.”

Mahkeme Başkanı: “Hayır efendim (1, 2 kelime anlaşılmadı) lütfen soru cevap…”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim savunmayı sınırlıyorsunuz, savunmayı kısıtlıyorsunuz lütfen efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Hayır diyor efendim. Soru cevap olacak hayır diyor.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim izah…”

Mahkeme Başkanı: “Haberiniz var mı diyor, haberim yok diyor.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Efendim test usulüyle yapalım o zaman.”

Mahkeme Başkanı: “Lütfen efendim başka soru sorun.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “O zaman test usulüyle yapalım. Test usulüyle yapalım o zaman, lütfen efendim bırakın ağzındaki lafı söylesin. Ne söyleyeceğini bilemiyoruz.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim sorunun cevabını verdi haberim yok dedi. Başka soru sorun. Lütfen Vural Bey.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Tanığı yönlendiriyorsunuz.”

Mahkeme Başkanı: “Hayır yönlendirmiyorum sorduğunuz sorunun cevabını yeterli olduğunu söylüyorum.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Tanığı engellemekle (1 kelime anlaşılmadı).”

Mahkeme Başkanı: “Yeterli efendim buyurun. Sordunuz cevabı hayır dedi bu şekilde cevap vermiş oldu.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Wolfgang Forostein doğru mu okuyorum bilmiyorum. Bu isimden Ahmet Çakar’a da bahsetmişsiniz ve siz bu isimle bir akademisyenin BND içinde Lazların ayrı bir ulus olduğunu kanıtlamak için bir bilim meydana getirdiğini vesaireyi ifade etmişsiniz. Hatta kitabınızda da 83. sayfada yer verdiğiniz BND, BKA’lılar listesinde bu şahsın ismi var. 154. sayfasında da bu şahsın Göttingen ve Berlin Üniversitelerinin laz frolojisi bölümünden 120 tane talebeyi Trabzon’a getirdiğini iddia etmişsiniz. Bu Volfkan Foroştayn isimli şahıs ben onu araştırdım. Hakkında herhangi bir suretle bir referans, kaynak yok. Tek bilgi kaynağı sizsiniz, ama Köln Üniversitesinde akademisyen olduğunu ve Berlin ve Göttingen Üniversitelerinde de Laz Filojisi bölümleri olduğunu iddia etmişsiniz. Bu üniversitelerdeki Laz Filojisi bölümlerinin de varlığını yine tespit edebilmiş değilim. Bunu açıklığa kavuşturur musunuz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bu konuyla ilgili dün ifade verdim efendim. Volfkan Foroştayn kim olduğuna dair.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ben de onu soruyorum size diyorum ki.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “(1, 2 kelime anlaşılmadı)

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İfade verdiniz, biz sizi dün tahammülle dinledik.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Dün verdim dün burada.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Evet bu şahsın ben Köln Üniversitesinde varlığını araştırdım.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Köln Üniversitesinde değil, Tübingen. Volfkan Foroştayn dediğimiz şahıs şu an 70 küsur yaşında bir şahıs. Tübingen Üniversitesinde Profesörlük yapmış. 1960’lı yıllarda da 67’ye kadar Türkiye’de ikametgah etmiş, Trabzon, Rize ve Artvin bölgesinde. Lazlar üzerine ve Lazların etnik kimliği ve kültürleri üzerine araştırma yapmış ve 1967 yılında Milli İstihbarat tarafından sınır dışı yapılmış diye dün ifade verdim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Siz bu sınır dışı kararını ne surette tespit ettiniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Rahmetli Necip Hablemitoğlu’nun kitaplarını okuduysanız.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Okumadım.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Okumadıysanız, iyi okuyun orda görürsünüz.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Ordan tespit ettiniz, ordan aldınız?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Evet ordan aldım efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Öncelikle siz dün bize MİT’in eğitim raporlarından bahsettiniz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “MİT’in eğitim raporları derken MİT eğitim raporları Bundes Nachrichten Dienst yani BND’nin kurucusu Raynart Geli’nin Gladyoyla ilgili hazırladığı raporlardı. Bu Gladyoyla ilgili raporlar bütün taraflı ülkeler yani NATO’da üye olan taraflı ülkelere dağıtılan bir sistemdir. Komünizmle mücadele adında anılan bir manifesto.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Gizlilik derecesi nedir onun?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “O kitap ben de yok. Bakın o kitap ben de var demedim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “İncelediniz ama. Ama incelediniz?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Kişi, incelemedim de ben onu, tekrarlıyorum ben böyle bir kitabın eski Milli İstihbaratta Daire Başkanlığı olmuş bir abimiz Truva yayınlarında bir kitap yayınlamıştı, emekli. Dedi ki bizim zamanımızda dedi, 60, 70’lı yıllarda dedi böyle bir kitap var dedi. Gelenle ilgili dedi ben ona istinaden bunu söyledim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yani siz MİT’in emniyet şey eğitim raporlarını görmüş değilsiniz kişiye özel gizlilik kayıtlı.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yok görmedim, görmedim efendim.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Dün aksi beyanda bulunmuştunuz. Tapeler çıktığında onu yeniden açıklığa kavuşturacağız. Şimdi Muzaffer Tekin isimli şahıs ile isim benzerliği olan sanığımız Muzaffer Tekin ile ilgili isim benzerliği olan, isim benzerliği olan şahısın dosyaya sunulan telefon tapesini siz mi tercüme etmiştiniz Alman Narkotik İstihbaratında görevli olduğunuz süre içerisinde?”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bununla ilgili ifade verdim efendim.

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Yeniden sormak istiyorum.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Yanlış bir şey söylemek istemiyorum. Çünkü 10 yerden aynı soru 50 kere soruluyor.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Çapraz sorgunun amacı bu.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Bir hata yaptın mı, hayır hayır.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Çapraz sorgunun amacı bu.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Ha bir hata yaptın mı, sorumlusu benim. Bilgi vermek istemiyorum o konuyla ilgili.”

Sanık Sevgi Erenerol müdafii Av. Vural Ergül: “Bilgi vermek istemiyorsunuz.”

Tanık Talip Doğan Karlıbel: “Vermiyorum. İfadem var çünkü o konuyla ilgili efendim. Bir yanlış bilgi veririm bu sefer hepiniz çullanacaksınız bana yalan atıyor diye.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Bir ara verelim efendim.”

Saat 15:34 olduğu görüldü.



1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   12


Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət