SAĞlik bakanliği temel sağlik hizmetleri
|
|  Yüklə 1.15 Mb.
|
AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ
Pek çok sigortasız ya da sigorta kapsamı düşük Amerikan yurttaşı tedavi ve sağlık hizmetleri için Hindistan ve Singapur gibi ülkeleri tercih ederken her yıl binlerce kişinin yurtdışından Amerika Birleşik Devletlerine aynı amaç için gelmekte olduğunu görüyoruz. 11 Eylül olaylarından sonra gerek vize almanın zorlaşması gerekse siyasi, sosyal ve kültürel atmosferin olumsuzluğu nedeniyle Ortadoğu’dan hastalar yeni bir yön arayışına girmişti. Bu dönemde ABD’ye gelen Ortadoğulu ve Arap hasta sayısında ciddi düşüşlerin yaşandığı görülür. Bugün bu durumun değiştiği ve yine 11 Eylül öncesinde olduğu gibi yüz binlerle ifade edilen bir hasta kitlesinin ABD’ye yöneldiği tespit edilmektedir. Her ne kadar bu sayının yüz binlerle ifade edildiği belirtilse de ne Amerikan Hastaneler Birliği ne de Federal Hükümet gerçek sayının ne olduğu ve bu gelenlerin tam olarak hangi ülke ve bölgelerden geldiği konusunda tam bir istatistikî bilgiye sahip bulunuyor. Dolayısıyla burada da yine tahminlerle ve takribi yaklaşımlar yapan bilgi ve belgelerle yetinmek zorunda kalıyoruz. Richard K. Miller tarafından yapılan “The Healthcare Business Market Research Handbook” adlı araştırmada Amerikan hastanelerinde tedavi gören ve sağlık hizmeti alan yabancı hastaların her yıl 1 Milyar Dolar tutarında bir meblağ bıraktıklarını belirtmekte. Yalnız Philadelphia’da Mayo Clinic, Johns Hopkins, Cleveland Clinic ve Texas Medical Center kendilerine bağlı dokuz hastane ve sağlık kurumuyla birlikte 100 ülkeden gelen 30 binden fazla yabancı hastayı tedavi etmekte. Bunlar arasında % 38 ile Latin Amerika, % 35 ile Ortadoğu, % 16 ile Avrupa ve % 7 ile de Kanada bulunmakta. Görüldüğü üzere ABD’ye tedavi için giden hastaların % 35’i Türkiye’nin içerisinde bulunduğu Ortadoğu bölgesinden gelmektedir43. Yabancı hastalara yönelik çift yönlü bir politika benimseyen Amerikan sağlık sektörü bir yandan kendi ülkesine sağlık turistini çekerken diğer yandan da başka ülkelerde sağlık altyapıları kurmak suretiyle tedavi ve hizmetleri hastanın ayağına götürmektedir. Nitekim bu amaca dönük olarak yabancı hastaları çekmek için kurulan üst kurul Philadelphia International Medicine (PIM) sağlık hizmetlerini yurtdışında da sunmak amacıyla dış yatırımlara yönelmekte ve örneğin Güney Kore’de 860 Milyon Dolar ödeyerek genel bir hastane kurmaktadır. Amerikalı sağlık sunucular özellikle Ortadoğu’dan gelen hastalardan çok memnun gözüküyorlar. Yerli Amerikalı hastaların ücretleri sigorta şirketleri tarafından belirlenen limitlere göre ödenirken Arap hastalar tedavi için talep edilen ücretler konusunda itiraz etmeksizin söyleneni kabul etmekte ve genellikle de bağlı olduklar elçilikler doğrudan ödemeleri yapılmakta. Bu meblağlar çoğu zaman Amerikalı hastalardan alınan ücretlerden % 100 daha fazla olmakta. Bu nedenle pek çok gözlemci bu çeşit hastane ve sağlık merkezlerini çöken Amerikan sağlık sistemi için bir kurtuluş olarak görmekte. Yurtdışından gelen hastalarının dil sorunlarını çözmek için kendi bünyelerinde uzman tercümanlar çalıştıran bu kurumlardan örneğin John Hopkins 40 kadrolu çalışanın yanı sıra 45 dışarıdan tercümandan hizmet almakta. Mayo Clinic ise 38 tam zamanlı ve 25 dışarıdan, Cleveland Clinic 35 tercüman, Texas Medical Center ise 10 tam zamanlı ve 25 çift dilli çalışan istihdam etmekte.
Amerika Birleşik Devletleri sağlık alanında zıtlıkların ve aşırı uçların bir arada bulunduğu bir ülke olarak tanımlanmaktadır. Devlet ve özel sektör olmak üzere iki türe ayrılan Amerikan sisteminde özel sektörün sosyal devlet anlayışına aykırı bir şekilde kamu sağlık sistemine galebe çaldığını görüyoruz 44. Devlet Sağlık Sigorta Şirketleri bizzat devletin sahibi olduğu yapılar olup yaşlıların, engellilerin, düşük gelirli ailelerin çocuklarının, fakir ailelerin, hamile kadınların ve savaş gazilerinin sağlık giderlerini karşılamakla yükümlüdür. Bununla birlikte yukarıda sayılan guruplara ait olan kişiler genellikle yetersiz kapsam, diş tedavilerinin, işitme ve görme cihazlarının devlet sigorta kapsamı dışında kalması nedeniyle ek özel sigorta yaptırmak zorunda kalmaktalar. Bu guruplarda bulunan kişilerin gelirlerinin düşük olması nedeniyle çoğu zamanda özel sigorta şirketlerinin çoğu bu insanları sigorta etmekte gönülsüz davranmaktalar. Üstüne üstlük çocuğu olmayan bekâr yetişkinler devlet sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkına sahip bulunmamakta. Bu sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkına sahip olmayan bir diğer gurup ise gelirleri yüksek olanlardır. Özel Sağlık Sigorta Şirketleri ise önceden neyin sigorta kapsamına gireceğini ve ne kadar tutacağını belirlediklerinden dolayı rekabetin olmayışı sonucunda çok yüksek meblağlarla düşük kalitede sağlık hizmetleri sunmaktalar. Dolayısıyla Amerika Birleşik Devletlerinde sunulan sağlık hizmetlerinin kalite ve kapsamı bireyin mali gücüne ve doktorun verdiği tedavi karşılığında alacağı paranın tutarına bağlı bulunmaktadır45. ABD’de sunulan sağlık hizmetlerinin maliyetlerinin bu kadar yüksek olmasına sebep olan nedenleri şu şekilde özetlemek mümkündür:
Bütün bu nedenlerden dolayı özellikle düşük gelirli veya yetersi sigorta kapsamı olan 45 milyon civarındaki Amerikan yurttaşının kendi ülkelerinde pahalı ve ödenemez olması nedeniyle yurtdışında tedavi ve sağlık hizmetleri araması bir zorunluluk olarak ortaya çıkmakta.
Bazı ameliyat ve tedaviler için ülkede uygulanan fiyatlandırma örnekleri:
Malezya sağlık turizmi alanında Asya ülkeleri içerisinde olduğu kadar dünya genelinde de hızla yükselen yıldız ülkelerden birisidir. Malezya Özel Hastaneler Birliğinin verilerine göre (APHM) yakın zamana kadar özellikle Asya ülkeleriyle Bangladeş ve Pakistan’dan gelenlere hizmet sunana Malezya son yıllarda hedef gurup açısını daha da genişleterek buna Ortadoğu, Singapur ve Japonya gibi diğer ülkeleri de eklemiş bulunmaktadır. Avustralya, Avrupa ülkeleri, Singapur ve Japon sağlık turisti Malezya’daki fiyatların kendi ülkelerinden düşük olmasını fırsat olarak değerlendirmekte ve fiyat avantajının cazibesine kapılmaktalar. Ortadoğu ülkelerinden gelenler için ise fiyat avantajının yanı sıra kalite de önemli tercih sebeplerinden birini oluşturmakta. Malezya dünyada, Sağlık Bakanlığı bünyesinde ayrı bir sağlık turizmi birimi kuran ve sağlık turizmini uzun vadeli bir politika haline getiren ender ülkelerden biridir. Malezya Sağlık Bakanlığı, ülkeye sağlık turizmi kapsamında yapılan seyahatlerin tanıtım ve geliştirilmesi için stratejik planların yapılması ve uygulanması, sağlık turizmi paydaşlarıyla devlet arasında işbirliği ve ortaklığın geliştirilmesi, hızlı gümrük işlemleri, vize alma ve uzatmada kolaylıkların sağlanması, Malezya sağlık turizmi endüstrisinin geliştirilmesine yönelik etkinliklerin yapılması gibi pek çok konuda çalışmalar yapmakta ve yurtdışı tanıtım faaliyetlerini yürütmektedir.
Yabancı sağlık turistlerine hizmet sunan hastanelerin çoğunu uluslar arası akreditasyonu da olan özel sektör hastaneleri oluşturmakta. Tamamı yerel Malezya Sağlık Kalite Tıp Birliği tarafından akredite edilmiş ve Malezya Sağlık Bakanlığı tarafından lisans verilmiş 35 hastane ve sağlık kurumu hizmetlerini yabancı sağlık turistine yoğunlaştırmış bulunuyor. Bu hastanelerin birçoğu aynı zamanda JCI tarafından da akredite edilmiş durumdalar. Malezya uluslar arası hastanelerde çalışan doktorların ve sağlık elemanlarının tamamına yakını uluslar arası düzeyde eğitim görmüş, İngilizceyi çok iyi bilen kişilerden meydana gelmekte. Doktorların % 90’ı ABD, İngiltere ve Avustralya’da eğitim görmüş ve bazıları da uluslar arası araştırmalara katılmış bulunuyor.
|