Ana səhifə

Mesih inancı asırlardır insanların zihnini meşgul etmekte, sonuçta dinlerde ortak bir fenomen olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu fenomen bir takım benzerliklerin yanında dinler arasında farklılıklarda arz etmektedir


Yüklə 0.51 Mb.
səhifə3/7
tarix27.06.2016
ölçüsü0.51 Mb.
1   2   3   4   5   6   7
Ebu Hureyre Hadisleri: Konuyla ilgili pek çok rivayeti bulunan Ebu Hureyre hadislerinden bazıları şunlardır.

1.1.: Ebu Hureyre’den gelen bir rivayette Hz.Peygamber şöyle buyurmuştur: “Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki Meryem oğlu İsa’nın, adaletli bir hakem olarak aranıza inmesi pek yakındır. O, haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracak mal o kadar çoğalacak ki, kimse onu kabul etmeyecektir. O zaman yapılacak tek secde, tüm dünya ve içindekilerden daha hayırlı olacaktır.” Sonra Ebu Hureyre “isterseniz şu ayeti okuyun” der. “ Kitap ehlinden hiç kimse yoktur ki ölümünden önce ona inanmış olmasın.” .73Muhtelif varyantlarıyla rivayeti bir çizelge halinde şu şekilde gösterebiliriz.

Hz.Peygamber



Ebu Hureyre



İbni Müseyyeb Abdurrahman b. Adem





Zühri

Katade








Salih Süfyan Leys Yunus Mamer

Hişam Hemmam b.

Yahya

İbrahim b.Said Ali b. İbni Ebi Abd’ül Züheyr Kuteybe Muhammed İbni Vehb Tayalisi

Abdullah Şeybe -Âla b. b. b. b. Rumh

Hammad Harb Said Harmele b.Yahya

Hudbe b. Halid Affan b.Müslim

Yakup b. İbrahim



Ebu Davut Ahmed b. Hanbel

İbni Mace






İshak Hasan Abd b.

El-Hulvani Humeyd











Müslim

Buhari Tirmizi
1.1.1.Hadisin Senet Tahlili: Ebu Hureyre’nin rivayet etmiş olduğu hadislerin en sahih senedi, bu hadiste de olduğu gibi Ebu Hureyre, İbnu’l-Müseyyeb,ez-Zühri senediyle gelen hadislerdir.74 Bu arada hadisin Buhâri ve Müslim’de geçmesinin ne anlamına gelebileceğini ifade etmesi bakımından İbni Haldun’un Mukaddime’sindeki şu ifadesi bizlere bir fikir vermesi bakımından faydalı olabilir. “Hadis alimleri arasında mâlum olan usule göre cerh tâdilden menfî yönde yapılan tenkitler müspet yönde yapılan tenkitlerden önde gelir. Şu halde senetteki ricalden biri hakkında; rivâyette gaflete düşmek veya hafızası iyi olmamak veya zaaf ve yahutta kötü bir görüşe sahip olmak şeklinde bir ta’n ve tenkit bulduk mu bu hususlar hadisin sıhhatine ve mevsûkiyetine sirayet eder ve o hadisi sakat hale getirir. Bu gibi şeyler Buhâri ve Müslim ricaline de ârız olur denemez. Çünkü Buhâri ve Müslim’in kabule şayan olduğuna ve iki kitaptaki hadisleri kabul etmek gerektiğine dair sürekli olarak icma mevcut olagelmiştir. Yapılan itirazlara en büyük savunma mekanizması icmadır.”75 Buna rağmen Mukaddime’yi tercüme eden Süleyman Uludağ, İbni Haldun’un mehdi hadisleri hakkında yaptığı değerlendirmeden hareketle şu kanaate varmıştır: “ İbni Haldun’un açıkça söylemediği, fakat ifadesinden kesin bir şekilde anlaşılan husus, mehdi ile ilgili hadislerin uydurma olduğudur. Fakat o bu konuda muhaddislere, bilhassa Buhâri ve Müslim’e karşı saygılı olmak zorunda olduğunu bilmektedir. Mehdi meselesini reddettiği halde, Nüzûl-i İsa konusuna açıkça temas etmemesinin sebebi de budur. Hiç şüphe yok ki durumu ve ortamı müsait görseydi mehdi hakkındaki fikirlerine benzeyen görüşlerini nüzûl-i isa konusunda da ileri sürecekti.76 Burada ,ifade etmeye çalıştığımız mâlum-u i’lâm kâbilinden de olsa Buhari ve Müslim’in otoritesi ve tarih boyunca önde gelen şahsiyetlerin dahi onların kitaplarına aldıkları hadisler hakkında olumsuz ifadeden kaçınmalarıdır. Yoksa bu kitaplardaki rivayetlerinin hapsinin tartışılmaz olduğunu ifade etmek değildir. Bilinen en temel hakikat şudur di Allah’ın kitabından başka hiçbir kitap tartışılmaz değildir. Nitekim İzmirli bu iki eser hakkında şöyle diyor: “Mâlumdur ki Mazinne-i sahih olan Buhari ve Müslim’de, mazinne-i hasen olan Ebu Davut ve Tirmizî de bile ehli heva’nın, haklarında söz söylenen kimselerin rivâyeti, ma’tun,şâyan-ı ihticâc olmayan hadis vardır. Şüzûz “ilel cihetiyle sahihayn”de intikad olunan ehâdis 210’dur. Seksen kadarı Buharî’de, otuz ikisi her ikisinde, geri kalanı Müslim’dedir. Rical-i Müslim’de za’if olduğunu beyan olunan râvi yüz altmış’ı baliğ oluyor.77 Ahmet Naim de Tecrid Mukaddimesinde benzer ifadelerde bulunarak şöyle demiştir: “istisnasız her hadisi tenkidden sâlim hiçbir kitap yoktur. Bu haberler Kur’an-ı Kerim gibi mütevâtir değildir. Pek azından başkası âhad haberlerdir. Bununla birlikte sıhhat şartlarına haiz hadisleri en ziyade cem’ eden kitapların Buhari ve Müslim olduğu hususunda İslam alimleri ittifak etmişlerdir. Çünkü bu iki kitap içerisinde pek az sayıda hadis tenkide uğramıştır. Bu tenkide uğrayanların Buhâri’ye ait olanı seksenden azdır.”78 Bu girişten sonra bu hadisin muhtelif versiyonlarını ve bunlarda ismi geçen râvileri tek tek ele alalım.

1.1.1.1. Hadisin Buhârî Versiyonu:

1.1.1.1.1. İshak Rivayeti

1.1.1.1.1.1. İshak b. Râhûye(238): Müslümanların imamlarından bir olarak kabul edilmiştir. Zühd ve verâ sahibi olarak tanınmış hadis ve fıkıh âlimidir. Irak,Yemen, Hicaz ve Şam’a seyahatleri olmuştur. Sonra Şam’a dönmüş, Nişabur’u vatan edinmiş ve orada ölmüştür.79Nesâi, sika olduğunu söylemiş, Ahmed b. Hanbel Irakta benzerini tanımıyorum demiştir. Nuaym b. Hammad;Horasanda İshak hakkında birisini konuşurken görürsen onu dini konusunda itham edebilirsin demiştir.80 Süfyan b.Uyeyne(198), Abdullah b. Mübarek(181), Abdurrezzak b Hemmam(211) gibi sikalardan rivayet etmiştir. Kendisinden de Ahmed b. Hanbel(241), Yahya b. Mâin(233) gibi akranlarından başka Buhârî(256),Müslim(261), Ebu Davut(275), Tirmizî(279) ve Nesâi(303) gibi büyük hadis alimleri rivayette bulunmuşlardır.81 Buhârî onun teşvikiyle sadece sahih hadisleri toplamak amacıyla Cami’u’s-Sahih’ini kaleme almıştır. Ölümünden beş ay önce hafıza kaybına uğradığına dair rivayet zayıf kabul edilmiştir.82 Buhârî’nin İshak’tan yaptığı rivayetler için Fuad Sezgin'in, Buhârî’nin kaynakları adlı eserine müracaat edilebilir.83

1.1.1.1.1.2. Yakup b. İbrahim(208): Dokuzuncu tabakanın küçüklerindendir. Sika ve fadl bir râvîdir. Buhârî, Müslim, Ebu Davut, Tirmizî, Nesâi, İbni Mâce ondan hadis rivayet etmişlerdir.84 Yahya b. Mâin ve İbni Hibban(354) sika olduğunu söylemiştir.Ebû Hâtim ise sadûk olduğunu söylemiştir.85

1.1.1.1.1.3. İbrahim b. Sâd(185):Sekizinci tabakadandır. Kütüb-i Site müelliflerinin tamamı kendisinden rivayette bulunmuş, sik ve huccet bir kişidir. Hakkında yaralayıcı bir ifade de bulunulmamıştır.86 İbni Main ve Ebû Hâtim sika olduğunu söylemişlerdir. Zührî’nin vefatı sırasında henüz on altı yaşlarında olduğu için direkt Zührî’den yapmış olduğu rivayetlere bazıları pek iltifat etmemişse de burada direkt Zührî’den rivayette bulunmamıştır. Zührî’den Salih b. Keysân vasıtasıyla rivayette bulunmuştur.87

1.1.1.1.1.4. Salih b. Keysân(140): Dördüncü tabakadan fakih ve sika bir zattır. Kendisinden Kütüb-i Site müelliflerinin tamamı rivayette bulunmuştur.88 Ahmed b. Hanbel onun son derece sağlam olduğunu ifade eden ta’dil lafızları kullanmıştır.89

1.1.1.1.1.5. Zührî(124): Kütüb-i Site müelliflerinin tamamı kendisinden rivayette bulunmuştur. Fakih ve hafız bir kişi idi.90 İbni Sa’d, Zührî’nin sika, çokça rivayette bulunan ve büyük bir ilme sahip bir kişi olduğunu söyler. Leys, Zührî hakkında şu övgüde bulunur: İbni Şihab’tan daha kapsamlı bir ilim sahibi görmedim. Şayet onu “Terğıb” konusunda konuşurken görsen dersin ki en güzel konuşma budur; şayet “ensab” konusundan bahsetse bu hususta bilinen ancak budur dersin. Kur’an ve sünnetten konuşunca onun konuşması her şeyi kapsardı.91

1.1.1.1.1.6. Sa’id b. Müseyyeb(100): İkinci tabakanın büyüklerindendir. Kütüb-i Site müelliflerinin tamamı kendisinden rivayette bulunmuştur. İbni Hacer onun Mürsel’lerinin en sağlam Mürseller olduğu konusunda ittifakın olduğunu söyler.92 İbnü’l-Medînî: Tabiinin arasında ondan daha geniş ilme sahip olan bir kişi tanımıyorum. Kudâme b. Musa, sahâbe hayatta iken İbni Müseyyeb’in fetva verdiğini söyler. Fetva konusunda zamanının ileri gelenlerindi. Ona fakihler fakihi denirdi. Ömer b. Abdülaziz Medine emiri iken Sa’id b. Müseyyeb’e sormadan fetva vermezdi.93

1.1.1.1.1.7. Ebû Hureyre(59): Suffa ehlindendir. Hayatının çoğunu Medine’de geçirmiştir. Hz.Peygamberden en çok hadis rivayet eden sahabîdir.5374 hadis rivayet etmiş olup bunların 325 tanesi muttefekun aleyh, 93 tanesi yalnız Buhârî’de, 189 tanesi yalnız Müslim’dedir.94 Kendisi hakkında Ebû Hureyre çok hadis rivayetinde bulunuyor denilince şöyle demiştir: “ Halk, “Ebû Hureyre çok hadis rivayet ediyor” deyip diyorlar, halbuki Kitabullah’ta şu iki ayet olmasaydı hiçbir hadis nakletmezdim.” Ebu Hureyre bu sözden sonra “ İndirdiğimiz açık delilleri ve kitapta insanlara apaçık gösterdiğimiz hidayet yolunu gizleyenlere hem Allah hem de bütün lânet ediciler lânet eder. Ancak tövbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar başkadır. Zira ben onların tevbelerini kabul ederim ben tevbeyi çokça kabul eden ve çokça esirgeyenim.”(Bakara,159,160) ayetlerini okuyup derdi ki: Muhacirin kardeşlerimiz çarşıda alış-verişle, Ensar kardeşlerimiz de malları (ve toprakları) için çalışmakla meşgul iken Ebû Hureyre boğaz tokluğuna Resulullah (s) ‘e mülâzemet eder ve onların hazır bulunmadıkları meclislerde hazır bulunur, onların belleyemedikleri sözleri bellerdi.”95 Hakim(405)’in rivayetine göre, Hz.Aişe, Ebû Hureyre’yi yanına çağırarak: “Ey Ebâ Hureyre! Hz.Peygamberden rivayet ettiğini işittiğimiz bu hadisler de nedir? Sen de sadece bizim işittiklerimizi işittin, sadece bizim gördüklerimizi gördün? diye sorunca Ebu Hureyre şöyle cevap verir: “Ey Annem! Ayna, sürme ve Rasulullah (s.) için güzel görünme, seni Rasulullah’tan alıkoyarken, vallahi ben ondan alıkoyacak hiçbir meşguliyetim yoktu.” Hakim: “ Bu isnadı sahih bir hadis olup Buhârî ve Müslim onu rivayet etmemişlerdir.” demiştir.96

1.1.1.1.2.Ali b. Abdullah Rivayeti:

1.1.1.1.2.1. Ali b. Abdullah(234): Künyesi, Ebu’l Hasan el-Medînî’dir. Müslim dışında Kütüb-i Site müelliflerinin tamamı ondan rivayette bulunmuşlardır. Sağlam ve güvenilir bir râvidir. Hadiste asrının en büyük imamlarından biriydi. Buhârî onun yanında kendimi küçük görüyorum demiştir. Şeyhi İbni Uyeyne ise onun benden öğrendiğinden çok ben ondan öğrendim şeklinde övgüde bulunmuştur. Nesâî: “Allah (c.c.) sanki onu sırf hadis için yaratmıştır.” diyerek tevsik etmiştir. 97

1.1.1.1.2.2. Süfyan(198): İmam-ı Şafii(204) Süfyan ve Malik(179) olmasaydı Hicaz’ın ilmi kaybolurdu. Ahmed b. Hanbel(241), sünneti ondan daha iyi bileni görmedim, demiştir.98 Yahya b. Kettan;Süfyan b. Uyeyne’nin 197 senesinden sonra aklında karışıklık meydana gelmiştir. Kimi ondan bu yılda ve bu yıldan sonra bir şey işitmişse onun bir değeri yoktur. İbni Hacer, Yahya b. Kettan’dan gelen bu rivayeti zikrettikten sonra onun bu görüşünü tenkid eder. H.63 senesinde Kûfe’den Mekke’ye göç eden Süfyan b. Uyeyne ölünceye kadar burada kalmıştır.99

1.1.1.1.2.3. Kuteybe Rivayeti:

1.1.1.1.2.3.1. Kuteybe b. Sa’id(241): Künyesi,Ebû Recâ’dır. Lakabı ise Sakafî, Belhî’dir. 100 Kütüb-i Site müelliflerinin tamamı ondan rivayette bulunmuşlardır. Buhârî Kuteybe’den 308, Müslim ise 668 hadis rivayetinde bulunmuştur. İbni Ma’in, Ebû Hâtimi sika; Nesâî ise sadûk olduğunu söylemişlerdir. 101

1.1.1.1.2.3.2. Leys b. Sa’d(175): Künyesi, Ebû Hâris’tir. Tartışmasız bir şekilde huccet sika bir kişidir. 102

1.1.1.2. Hadisin Müslim Versiyonu :

1.1.1.2.1. Kuteybe Rivayeti: Hadisi aynı senetle Buhari’de rivayet etmişti. Bu sebeple adı geçen râvileri hadisin Buhari versiyonunda inceledik.

1.1.1.2.2. Muhammed b Rumh Rivayeti:

1.1.1.2.2.1. Muhammed b. Rumh(243): Kütüb-i Sitte müelliflerinden Müslim ve İbni Mace kendisinden rivayette bulunmuştur. Ebû Davut ondan bir şey yazmadığını fakat sika olduğunu söyler. İbni Hibban’da Sikat’ında zikretmiştir.103 Rivayet zincirinde diğer râvileri hadisin Buhari versiyonunda incelendi.

1.1.1.2.3. Abdu’l-Alâ b. Hammad Rivayeti:

1.1.1.2.3.1. Abdu’l-Alâ b. Hammad(237) Ebû Hatim sika olduğunu söylemiş, İbni Hibban’da Sikat’ında zikretmiştir. Nesâi ise rivayetinde bir beis olmadığını söylemiştir.104

1.1.1.2.3. İbni Ebî Şeybe Rivayeti:

1.1.1.2.3.1. İbni Ebî Şeybe(235):Künyesi,Ebubekir’dir. Tirmizî dışında Kütüb-i Sitte müelliflerinin hepsi kendisinden rivayette bulunmuştur. Sika,hafız ve Musannef sahibidir.105 İbni Ebî Şeybe’den Buhari 30 hadis, Müslim ise 1540 hadis rivayet etmiştir.106

1.1.1.2.5. Züheyr b. Harb Rivayeti:

1.1.1.2.5.1. Züheyr b. Harb(234): Künyesi,Ebu Heyseme’dir. Tirmizî dışında Kütüb-i Site müelliflerinin hepsi kendinden rivayette bulunmuştur. Sika bir râvidir. Müslim ondan rivayet ettiği hadislerin sayısı binden fazladır. 107 Ahmed b. Hanbel sadûk olduğunu söylemiştir.108

1.1.1.2.6. Harmele Rivayeti:

1.1.1.2.6.1. Harmele b. Yahya(244): İbni Hibban Sikat’ında zikretmiştir.109 Abdurrahman b. Ebî Hatim, babama Harmele’den sordum dedi ki: Hadisi yazılır fakat onunla ihticac yapılmaz.110

1.1.1.2.6.2. Abdullah b. Vehb b. Müslim(197): Künyesi, Ebû Muhammed’dir. Yahya b. Main sika olduğunu söylemiştir.111 Nesâi,hadis alma konusunda mütesahil birisi olduğunu ve ondan hadis almada bir beis olmadığını söyler.112 Saci, sadûk ve sika olduğunu söylemiştir. Bazıları da bulunduğu bölgede icazetle caiz olduğu için sema konusunda mütesahil olduğunu söylemişlerdir. Saci’de bu görüşe katılmaktadır.113

1.1.1.2.6.3. Yunus b. Yezid(159): Künyesi Ebû Yezid’dir. İbni Mübarek, Yunus hariç Zührî’den en çok rivayette bulunan Ma’mer’di. Yunus her şeyi yazardı. Ahmed b. Hanbel Yunus’un hadislerinin münker olduğunu söylemiştir. Ebû Zür’a ondan rivayette bir beis olmadığını söylerken Nesâi, Yunus’un sika olduğunu söylemiştir. Yahya b. Main, Zührî’den rivayette bulunanlar arasında en güvenilir olanlardan birinin de Yunus olduğunu söylemiştir. İbni Hıraş’ta sadûk’tur, demiştir.114 Senetteki müşterek râviler daha önce incelendi.

1.1.1.2.7. Hasan el-Hulvâni Rivayeti:

1.1.1.2.7.1. Hasan el-Hulvâni(242): Ebû Davut, Rical’de alim birisi olduğunu söylemiştir. Ahmed b. Hanbel, ben onun hadis talebinde bulunduğunu bilmiyorum ve hadis talep ederken görmedim. Onun hakkında bana hoşlanmadığım şeyler ulaştı, demiştir. Kur’an mahluktur,demekle itham olunmuşsa da “Kur’an, Allah’ın kelamıdır, mahluk değildir.” Biz kendisinden bundan başka bir şey bilmiyoruz diyenlerde olmuştur.Nesâi, sika olduğunu söylemiştir.115

1.1.1.2.8. Abd b. Humeyd Rivayeti:

1.1.1.2.8.1. Abd b. Humeyd(249): Künyesi, Ebû Muhammed’dir. Lakabı el-Keşşi veya Kissî’dir. On birinci tabakandır. Buhari’nin talik’en rivayetlerinden başka, Müslim ve Tirmizî kendisinden hadis rivayet etmiştir. Sika ve hafız bir zattır. İsminin Abdulhamit veya Abdulhumeyd olduğu söylenmiştir.116

1.1.1.3.Hadisin İbni Mace Versiyonu:

1.1.1.4. Hadisin Tirmizî Versiyonu:

1.1.1.5. Hadisin Ma’mer b. Raşit Versiyonu: Son üç rivayetin senetlerinde geçen râvilerle ilgili bilgiler daha önce geçti.

1.1.1.6. Hadisin Tayalîsi Versiyonu : Hadisin Tayalîsi versiyonunda bir takım lafız farklılıkları vardır. Ahmed b. Hanbel’de Tayalîsi’nin rivayetine benzer lafızlarla fakat farklı bir senetle rivayet etmiştir. Farklı lafızlarla gelen Ebû Hureyre’nin bu rivayeti şöyledir.117 “ Peygamberler babaları bir anneleri farklı olan kardeşler gibidirler. Onların dinleri de birdir. İnsanların Meryem oğlu İsa’ya en yakını benim. Çünkü benimle onun arasında peygamber yoktur. O inecektir. Onu gördüğünüz zaman tanıyın. O orta boylu, beyaza çalan kırmızı renktedir. Hafif sarı renkli iki elbise içerisindedir. Yağmur yağmasa da saçı su damlıyor gibidir. İnsanlarla İslam için savaşacak, Haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracaktır. Allah (c.c.) onun zamanında İslam’dan başka diğer dinleri yok eder. Deccal’i de helak eder. Onun ineceği dönemde yeryüzüne güven hakim olur. Şöyle ki: Aslanlarla develer, kaplanlarla inekler, kurtlarla koyunlar bir arada otlarlar. Çocuklar yılanlarla oynar da yılanlar çocuklara herhangi bir zarar vermez. Yeryüzünde kırk sene kalır, Müslümanlar namazını kılar ve defnederler.118 Şimdi Hadisin Tayalîsi versiyonundaki râvileri inceleyelim.

1.1.1.6.1. Hişam b. Destüvâî(152): Tayalîsi hadiste emiril- müminin olduğunu söylemiştir. Ahmed b. Hanbel; “Benzeri olabilir ama ondan daha sika olamaz.” diye övgüde bulunmuştur. İbni Sa’d sika birisidir ancak Kaderiyye’dendi, demiştir.119

1.1.1.6.2. Katade b Diame(118): İbni Sîrin, Katade’nin insanların en hafızı olduğunu söylemiştir. Tavus ise Katade’den rivayette bulunmaktan kaçınırdı. Katade Kaderiyeden olmakla itham olunurdu. Yahya b. Main sika olduğunu söylemiş, İbni Hibban da Sikat’ında zikretmiştir. Kur’an ve fıkıhta alimdi ve zamanın hafızlarındandı. Bazen de tedlis yapardı. Hakim, Katade’nin Enes’ten başka bir sahabîden işitmediğini söylemiştir. Yahya b. Main, Katâde’nin Abdurrahman b. Adem (Mevla Ümmî Bürsün) den işitmediğini söylemiştir.120 Ancak Abdurrahman b. Ebî Hatim Katâde’nin Abdurrahman b. Adem’den rivayette bulunduğunu belirtmektedir.121

1.1.1.6.3. Abdurrahman b. Adem(?): Sahibu’s-Sikaye, Mevla Ümmi Bürsün. Üçüncü tabakadan sadûk birisidir.122 Yahya b. Main’e Abdurrahman b. Adem’in kim olduğu sorulmuş, onu tanımıyorum demiştir.123 İbnu’l-Cevzî meçhul olduğunu söylemiştir.124 Ebu Hatim de meçhuldur, demiştir.125

1.1.1.7. Hadisin Ahmed b. Hanbel Versiyonu:

1.1.1.7.1. Affan b. Müslim b. Abdillah(220): Künyesi, Ebu Osman’dır. Son derece titiz bir biriydi, hadisin bir harfinden şüphe etse onu terk ederdi.126 İbni Adıyy,Süleyman b. Harb’ın şu sözünü nakletti: Affan’ın Şûbe’den zaptettiğini görürsün, Allah’a yemin olsun ki bütün gücüyle Şûbe’den tek bir hadis yazmaya gayret etse buna gücü yetmez. Tembel, hıfzı zayıf ve anlayışı kıt birisiydi. Zehebî, bana göre Affan, Süleyman b. Harb’dan daha üstün ve hafızası daha kuvvetliydi yada onun ayarında birisiydi. Aynı ayarda ve akranda olanların birbirleri aleyhine söyledikleri sözler, ihtiyatla karşılanmalıdır. Mihne döneminde eziyete maruz kalanlardan birisiydi.127

1.1.1.7.2. Hemmam b. Yahya(163): İbni Mehdî; bana göre Hemmam sıdk konusunda İbni Arûbe gibidir. Yahya b. Main’de şöyle demiştir: Yahya b. Saîd, Eban b.Yezid’den rivayet ediyor da Hemmam b. Yahya’dan rivayet etmiyor. Halbuki bana göre Hemmam, Eban’dan daha faziletlidir. İbni Hibban onu Sikat’ında zikretmiştir. Yezid b. Zürey’, Hemmam b. Yahya’nın hıfzı kötü yazısı sağlamdı. Muhammed b. Sa’d; sikaydı fakat bazen hadiste karışıklık yapardı. Ebû Zur’a Hemmam’dan rivayet etmede bir beis yok demişti.128 Müşterek râviler daha önce geçti.

1.1.1.8. Hadisin Ebû Davut versiyonu: Ebû Davut hadisi bu babta muhtasar olarak almıştır.

1.1.1.8.1. Hudbe b. Halid(239): Künyesi,Ebû Halid el-Ezdî’dir. İbni Main sika Ebu Hatim sadûk olduğunu söylemiş, Nesâi ise bir defasında sağlam bir defasında da zayıf saymıştır. Buhari, Müslim ve Ebû Davut ondan hadis almıştır.129

1.1.2. Hadisin Metin Tenkidi: Nuzul-i İsa ile ilgili ele alacağımız tüm hadislerin senet ve metin tahlili üzerine bölümün sonunda genel bir değerlendirme de bulunacağız. Ancak bu başlık altında da hadisin anlaşılmasında ortaya konan yorumlar üzerinde duracağız.

1.1.2.1

1   2   3   4   5   6   7


Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət