Ana səhifə

Fikih usûLÜ eserlerindeki fikhî kiyas örnekleriNİn bu eserlerde çERÇevesi ÇİZİLEN fikhî kiyas anlayişindan hareketle değerlendiRİlmesi


Yüklə 289.5 Kb.
səhifə4/4
tarix27.06.2016
ölçüsü289.5 Kb.
1   2   3   4
, thk. Muhammed Muhyiddîn Abdülhamîd, Dâru’l-fikr, y.y.,t.y., Eşribe, 5.

131 Tirmîzî, thk. Ahmed Muhammed Şâkir, Dâru İhyâi’it-türâsi’l-arabî, Beyrût, t.y., Eşribe, 3; Ebû Dâvud, Eşribe, 5; İbn Mâce, thk. Muhammed Fuâd Abdülbâkî, Dâru’l-fikr, Beyrût, t.y., Eşribe, 10.

132 Müslim, Eşribe, 73; Ebû Dâvud, Eşribe, 5.

133 Râzî, et-Tefsîrû’l-kebîr, Mısır, 1938, VII, 99.

134 Hayrettin Karaman, Mukayeseli İslâm Hukuku, Nesil Yayınları, İstanbul, 1996, II, 204-205; İlmihal, DİB, Ankara, 2006, II, 414; Abdülaziz Bayındır, Ticaret ve Faiz, Süleymaniye Vakfı Yayınları, İstanbul, 2007, s. 86.

135 İbn Mâce, Sünen, Ticâret, 58.

136 Serahsî, el-Mebsût, XII, 112; İsmail Özsoy, DİA , “Faiz”, XII, 114, İstanbul, 1995; Bayındır, Ticaret ve Faiz, s. 96–97.

137 Müslim, Sahih, Müsâkât, 82. hadisin farklı rivayetleri için bkz. Buhârî, Sahîh, Büyû’, 76, 78; Müslim, Sahih, Müsâkât, 75, 77, 81, 83, 84, 85, 89, 90, 91; Nesâî, Sünen, Büyû’, 42, 45, 46, 47; Ebû Dâvud, Sünen, Büyû’ ve’l-icârât, 12.

138 Özsoy, DİA, “Faiz”, XII, 114.

139 Mergînânî, el-Hidâye, III, 61.

140 Serahsî, el-Mebsût, XII, 112–113. Serahsî’nin sözünü ettiği ifadelerin değerlendirmesi için bkz. Bayındır, Ticaret ve Faiz, s. 99–100.

141 Serahsî, el-Mebsût, XII, 116.

142 Mevlûd Abdülhamid, Hucciyyetü’l-kıyâs, s. 116. Söz konusu hadiste geçen taam ifadesi ile buğdayın kastedildiğine dair bkz. Bayındır, Ticaret ve Faiz, s. 62–63.

143 Merginani, el-Hidâye, III, 62.

144 Merginani, el-Hidâye, III, 61 vd.; İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, V, 274 vd.

145 Buhârî, Keşfü’l-esrâr, III, 512; Muhammed Şerîf Ömerî, el-Kıyâs fi’t-teşrî’ı’l-İslâmî, s. 144, 263.

146 Merğinâni, el-Hidâye, III, 61 vd.

147 Bayındır, Ticaret ve Faiz, s. 62–63.

148 İbn Hacer, Tuhfetü’l-muhtâc bi şerhi’l-minhâc, IV, 279.

149 Zencânî, Tahrîcü’l-fürû ‘ale’l-usûl, Dımeşk, 1984, s. 10; Başoğlu, İllet Tartışmaları, s. 177.

150 İbn Hacer, Tuhfe, IV, 272.

151 İbn Kudame, el-Muğni, IV, 138.

152 Dârimî, Sünen, Büyû’, 42.

153 Müslim, Sahih, Müsâkât, 103.

154 Müslim, Sahih, Müsâkât, 102; Nesâî, Sünen, Büyû’, 50.

155 Buhârî, Sahih, Büyû’, 79; Müslim, Sahih, Müsâkât, 101.

156 Serahsî, el-Mebsût, XIV, 35–36; İbn Rüşd, Bidâyetü’l-müctehid, II, 111; İbn Hacer, Tuhfetü’l-muhtâc bi şerhi’l-minhâc, V, 46–47; İbn Kudâme, el-Muğnî, IV, 390–391; İbn Hazm, el-Muhallâ, VII, 401–402.

157 Âyetin meali ile ilgili olarak bkz. Bayındır, Ticaret ve Faiz, s. 95 (62 nolu dipnot).

158 Buhârî, Keşfü’l-esrâr, III, 511.

159 Şeybânî, el-Câmi’u’s-sağîr ( en-Nâfiu’l-kebîr isimli şerhle birlikte), Âlemü’l-kütüb, Beyrut, 1986, s. 170 vd.; 171; Kitâbü’l-asl el-ma’rûf bi’l-Mebsût, Âlemü’l-kütüb, Beyrut, 1990, I, 409-410, II, 395; el-Câmi’u’l-kebîr, Dâru’l-kütübi’l-ılmiyye, Beyrût, 2000, s. 101, 102; Mergînânî, el-Hidâye, Beyrut, 1995, I, 186, 191, 193, 194, 195, 197, 222, 224, 258, 264, 274, 276, 286, 292, 293, 294; Mevsılî, el-İhtiyâr, İstanbul, 1984, III, 94, 95, 155, 158, 172, IV, 12; Meydânî, el-Lübâb, İstanbul, t.y., III, 10, 14, 18, III, 80, 83, Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, Mısır, 1958, III, 168 vd.; Derdîr, eş-Şerhu’s-sağîr, Kahire, II, 396 vd.

160 Hanbelîler’e göre küçükleri baba, vasî ya da hakim, Mâlikîler’e göre baba, dede, vasî ya da hakim, Hanefîler’e göre baba dede ve bunun dışındaki asabelerden biri, Şâfiîler’e göre baba ve dede evlendirebilir. Bkz. Vehbe Zuhaylî, el-Fıkhü’l-İslâmî ve edilletühû, Dımeşk, 1989, VII, 180 vd.

161 Büluğ muhayyerliği, Hanefîlere göre babası veya baba-dedesi dışındaki bir velisi tarafından evlendirilen küçüklerin buluğa erdikten sonra hakime başvurup evliliği feshedebilme hakları.

162 Mevsılî, el-İhtiyâr, III, 94; Meydânî, el-Lübâb, III, 10. Ebû Hanife ve İmam Muhammed’e göre küçüğü baba veya dedesi evlendirirse bülûğ muhayyerliği yoktur. Ebû Hanife’ye göre hakimin evlendirmesi durumunda da bülûğ muhayyerliği yoktur. Ebû Yusuf’a göre küçükleri kim evlendirirse evlendirsin bülûğ muhayyerliği yoktur. Bkz. Zuhaylî, el-Fıkhü’l-İslâmî ve edilletühû, VII, 180 vd.

163 İddet, kocası ölmüş veya boşanmış bir kadının beklemek zorunda olduğu süredir. Boşanmış kadın, âdet görüyorsa üç kur’, görmüyorsa üç ay, hamile ise doğuma kadar bekler (Talâk, 65–4). Eşiyle ilişkiye girmeden boşanan kadın iddet beklemez (Ahzâb, 33–49). Kocası ölmüş kadın ise dört ay on gün bekler (Bakara, 2/234). Kadın bu süreyi doldurmadan yeni bir kocayla evlenemez.

164 Şeybânî, el-Asl, I, 409–410.

165 Fıkıh kitaplarında boşama erkeğe verilmiş bir haktır. Boşama için erkeğin âkıl bâliğ olması gerekiyor. Adamın karısı küçükse ve karısını boşuyorsa bu kadın için iddet söz konusu oluyor.

166 Serahsî, el-Mebsût, IV, 212–213.

167 Diyanet vakfının komisyona hazırlattığı Kuran mealinin ilk baskılarında (1987) “lem yahıdne = لم يحضن ” ifadesi “henüz âdet görmeyenler” şeklinde tercüme edilirken daha sonraki baskılarda (2003) aynı ifade “henüz” kelimesi kaldırılarak “âdet görmeyenler” şeklinde tercüme edilmiştir.

168 Kâsânî, Bedâi’u’s-sanâı’ fî tertîbi'ş-şerâi’, Dâru’l-kütübi’l-arabî, Beyrût, 1982, II, 240.

169 Kâsânî, Bedâi’u’s-sanâi’, II, 240.

170 Serahsî, el-Mebsût, IV, 212.

171 Başta Urve olmak üzere hadisi Âişe’den Esved, Abdullah, Ebû Ubeyde ve Câbir b. Zeyd rivâyet etmişlerdir.

172 Buhârî, “Nikâh”, 38, 39, “Menâkıbü’l-ensâr”, 44; Müslim, “Nikâh”, 70; Tirmîzî, “Nikâh”, 18; Ebû Dâvud, “Nikâh”, 32; Nesâî, “Nikâh”, 29; İbn Mâce, “Nikâh”; 13; Ahmed, Müsned, VI, 42, 118.

173 Şevkânî, Neylü’l-evtâr, Neylü’l-evtâr, Dâru’l-ceyl, Beyrût, 1973, VI, 252.

174 Şevkânî, Neylü’l-evtâr, VI, 252.

175 Nevevî, Şerhu Sahîh-i Müslim, Dâru İhyâi’t-türâsi’l-arabî, Beyrût, 1392, IX, 206.

176 Buhârî, “Nikâh”, 38.

177 Müslim, “Nikâh”, 69, Nesâî, “Nikâh”, 29; İbn Mâce, “Nikâh”, 13.

178 İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, Dâru’l-fikr, Beyrut, t.y., III, 275.

179 İbn Hazm, el-Muhallâ, Dâru’l-âfâkı’l-cedîde, Beyrût, t.y., IX, 460.

180 Zeydân, el-Müfessal fî ahkâmi’l-mer’eti ve’l-beyti’l-müslim fi’ş-şerî’ati’l-İslamiyye, Beyrut, 1993, I, 390; Cubûrî, el-Velâyetü ‘ale’n-nefs fî’ş-şerî’ati’l-İslâmiyye ve’l-kânûn, Beyrut, 1976, s. 53.

181 Nevevî, Şerhu Sahîh-i Müslim, IX, 206.

182 Serahsî, el-Mebsût, IV, 212–213.

183 Kâsânî, Bedâi’u’s-sanâi’, II, 240.

184 Serahsî, el-Mebsût, IV, 212–213.

185 Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, Mısır, 1958, III, 168,169.

186 Derdîr, eş-Şehu’s-sağîr, Kahire, II, 396.

187 Buhârî, Keşfü’l-esrâr, Dâru’l-kütübi’l-ılmiyye, Beyrût, 1997, III, 527.

188 Debûsî, Takvîmü’l-edille, thk. Halil Muhyiddin el-Meys, Dâru’l-kütübi’l-ılmiyye, Beyrût, 2001, s. 314–315; Hayyâde Muhammed el-Hasen, et-Ta’lîl bi’ş-şebeh, Mektebetü’r-rüşd, Riyâd, 2001, s. 109 vd.; Ebû Zehra, Muhâdarâtü fî ‘akdi’z-zevâc ve âsâruhü, Kahire, 1971, s. 154 vd.

189 Zeydân, el-Vecîz, Dersaadet, t.y., s. 209. Ayrıca bkz. Zuhaylî, Usûlü’l-fıkhi’l-İslâmî, Dâru’l-fikr, Dımeşk, 1986, I, 684-685.

190 Vecdi Akyüz, Arapçada Fiil Kipleri ve Yardımcıları, İstanbul, 1994, s. 71 vd.; Mustafa Çörtü, Arapça Dilbilgisi Sarf, İstanbul, 1995, 146-147; Akdağ, Hasan, Arap Dilinde Edatlar, Konya, 1996, s. 118.

191 Muhammed Sa’îd Esber, Bilal Cüneydî, eş-Şâmil Mu’cem fî ‘ûlûmi’l-lüğati’l-‘Arabiyyeti ve mustalahâtihâ, Beyrut, 1985, s. 751, 752.

192 Bayındır, 10.01.2008 tarihinde Süleymaniye Vakfı’nda yapılan müzakere.

193 Bayındır, “İlahiyat Fakülteleri I. İslam Hukuk Ana Bilim Dalı Eğitim-Öğretim Meseleleri Koordinasyon Toplantısı ve “İslam Hukuk Usulünün Problemleri” Sempozyumu”, Çorum, 2004, s. 45 vd.

194 İbn Şübrüme, büluğa erinceye kadar babanın küçük kızını evlendiremeyeceğini, Rasûlullah’ın Âişe ile evlenmesinin mehirsiz mevhube olarak ve dörtten fazla kadınla evlenebilmesi gibi Rasûlullah’a mahsus fiillerden olduğunu söylediği rivâyet edilmektedir. Bkz. İbn Hazm, el-Muhallâ, IX, 459. Ayrıca bkz. Şevkânî, Neylü’l-evtâr, VI, 252.

195 Muhaliflerin arasında Osman el-Bettî (v. 760)’nin de adı geçmektedir. Bkz. Kâsânî, Bedâi’u’s-sanâi’, II, 240.

196 Bu çağın büluğ ile başladığını söyleyenler için bkz. H. İbrahim Acar, “İslam Hukukunda Evlenme ehliyeti Bakımından Küçüklerin Evlendirilmesi Problemi”, Dini Araştırmalar, Mayıs-Ağustos 2003, Ankara, s. 136–137.

197 Âyete geçen “ حتى يبلغ اشده ” ifadesiyle rüşdün kastedildiğine dair bkz. Şevkânî, Fethu’l-kadîr, Dâru’l-fikr, Beyrut, 1983, II, 177; Komisyon, et-Tefsîru’l-vasît, Kahire, 1977, III, 1357; Tantâvî, et-Tefsîru’l-vasît li’l-Kurâni’l-Kerîm, Dâru’l-maârif, Kahire, t.y., V, 219; Elmalılı, Hak Dini Kur’an Dili, (Sadeleştirilmiş Baskı) İstanbul, t.y., III, 547; Zuhaylî, et-Tefsîru’l-münîr, Beyrut, 1991, VIII, 104.

198 Zaten sûrenin 23 ve devamındaki âyetlerden de kadının da Hz. Yûsuf’a bu aşamadan, yani Hz. Yûsuf’un rüşde ermesinden sonra ilgi duyduğu görülmektedir.

199 Serahsî, el-Mebsût, IV, 212.

200 Bu konudaki iki araştırma için bkz. Huzâî, Davâbitu’l-bülûğ ‘ınde’l-fukahâ, Beyrut, 2002, s. 12 vd.; Kübeysî, es-Sağîr beyne ehliyyeti’l-vücûb ve ehliyyeti’l-edâ, Dâru’s-sakâfe, Katar, t.y., s. 36 vd.

201 Dârimî, Dâru’l-kütübi’l-‘ılmiyye, Beyrût, 1407, “Hudûd”, 1.

202 İbn Hacer, Fethu’l-bârî Kahire, 1959, VI, 204–205.

203 İbn Kudâme, el-Muğnî, Dâru’l-fikr, Beyrût, 1405, IV, 297.

204 İbn Hacer, Fethu’l-bârî XI, 95.

205 Kâsânî, Bedâi’u’s-sanâi’, II, 240.

206 Kâsânî, Bedâi’u’s-sanâi’, II, 241.

207 İbn Manzûr, Lisânü’l-Arab, Beyrut, 1990, “eym” maddesi; Hasaneyn Muhammed, Mahlûf, Safvetü’l-beyân li me’âni’l-Kur’ân, Kahire, 1984, s. 452.

208 San’ânî, Sübülü’s-selâm, Beyrut, 1990, III, 252.

209 Halid Ak, Mevsû’at-ü fıkhi’l-mer’eti’l-müslime mine’l-kitâb ve’s-sünne, Beyrut, 1992, s. 177.

210 İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, III, 275.

211 Şeybânî, el-Hucce, Âlemü’l-kütüb, Beyrut, 1965–1971, III, 146 vd. Adevî, Câmi’u ahkâmi’n-nisâ, III, 354 (1 nolu dipnot). Şeybânî, Nisâ sûresinin 127. âyetiyle ilgili olarak el-Hucce’de لاتؤتونهن ifadesini لاتزوجوهن şeklinde tefsir etmekte ve bunu desteklemek bağlamında da لاتؤتونهن ما كتب لهن وترغبون أن تنكحوهن ifadesini zikretmektedir.وترغبون ifadesini olumsuz yani nikahlamayı istemediğiniz anlamda kullanmakta ve şayet yetimlerin nikahı caiz olmasaydı Allah azarlar mıydı? demektedir. Bkz. a.g.m., a.g.e., III, 144 vd.

212 Selçuk Coşkun, “Hadislerin Tarihe Arzı”nin Uygulamadaki Bazı Problemleri (Hz. Âişe’nin Evlilik Yaşı Örnekleminde Bir İnceleme)”, Ekev Akademi Dergisi, yl. 8, sy. 20, Yaz 2004, s. 184 vd. Öte yandan Rasûlullah’ın Hz. Âişe ile altı yaşında nişanlanıp dokuz yaşında evlendiği sonucuna ulaşan bir çalışma için bkz. Mehmet Azimli, “Hz. Âişe’nin Evlilik Yaşı Tartışmalarında Savunmacı Tarihçiliğin Çıkmazı”, İslâmî Araştırmalar Dergisi, c. 16, sy. 1, 2003, s. 28 vd. Bir başka araştırmacı her iki grubun görüş ve delillerine yer verdikten sonra Hz. Âişe’nin küçük yaşta evlendiğine dair rivâyetlerin kısmen daha güçlü olduğuna dikkat çekmektedir. Bkz. Bünyamin Erul, “Hz. Aişe Kaç yaşında Evlendi? Dokuz Mu? On Dokuz Mu? ”, İslâmî Araştırmalar Dergisi, C: XIX, sy. 4, 2006, s. 637 vd. Ayrıca bkz. Dr. T.O. Shanavas, “¿Era novia Aisha a los seis años? El viejo mito expuesto por”, http://www.webislam.com/?idt=5292. Makalenin Beşir Bekârî tarafından Arapça’ya tercümesi için bkz. oasisdetolerancia.maktoobblog.com/966459.

213 Coşkun, “Hadislerin Tarihe Arzı”nin Uygulamadaki Bazı Problemleri (Hz. Âişe’nin Evlilik Yaşı Örnekleminde Bir İnceleme)”, Ekev Akademi Dergisi, s. 196.



1   2   3   4


Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət