Ana səhifə

Ders notlari


Yüklə 3.19 Mb.
səhifə9/14
tarix27.06.2016
ölçüsü3.19 Mb.
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   14

SONUÇ: İktisadi kalkınmanın hem amacı hem de aracı olan insan faktörü, iktisadi faaliyet ve kalkınmanın ortamı olan toplumu oluşturmaktadır.


Toplumun geleceği ve teminatı ise çocuk ve gençlerdir. Zorunlu ilköğretimden sonra çalışma hayatına atılan çocuk ve gençlerin meslek ya da sanat öğrenmeleri için yapılan bütün girişim ve yatırımlar, uğruna çalışmaya değer çabalardır. İnsana en yakışanı ve yerinde olanı da budur.

Nitekim, çocuk ve gençler, maddi ve manevi değer meydana getirmeye adaydır. Bunlar, ne kadar sağlıklı yetişir ve iyi eğitilirse, meydana getirecekleri değerler de o derece yüksek olacaktır. Ancak bu model içerisinde, çocuk ve gençlerin “yetiştirilerek korunması” değil, her türlü olumsuz koşullara karşı “korunarak yetiştirilmesi” esas olmalıdır.

Bu husus, çalışma hayatına atılan çocuk ve gençlerin meslek ya da sanat öğrenmelerinde temel ilke olarak kabul edilmelidir. Bu ilkeden hareketle, çalışma hayatına atılan çocuk ve gençlerin yetişkinlik dönemlerinde daha uzun süre çalışmaları ve verimli olabilmeleri, özellikle genel sağlık açısından küçükken korunmaları ile mümkün olur.

Bu sebeple günlük iş süreleri, ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırma koşulları, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatillerde dinlenme hakları ve bu tatillere ait ücretleri ile fazla mesai yaptırılması ve diğer konularda çocuklara karşı daha hassas olunmalıdır.

Şurası da unutulmamalıdır ki yasaları insanlar “iyi olsun” diye yaparlar ve yasalar uygulanmaları ile hayat bulurlar. On beş yıldan fazla bir yürütülme süresi ile 3308 sayılı Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kanununun iyi bir yasa olduğu ortaya çıkmıştır. Bundan daha önemli olan, bu yasa ile ilgili olan camianın yasaya bakışı ve yasanın hükümlerini uygulamada göstereceği titizliktir. Yasanın madde, madde incelenmesinden, yasaklar/cezalar, yasası olmadığı anlaşılmıştır.

Her ne kadar 41. 42. ve 43. maddeleri, denetleme ve ceza hükümlerini içermekte ise de, yasaya bir bütün olarak eğitimci gözü ile bakıldığında bütün maddelerinin ilgili şahısların istek ve iradeleri ile uygulanabilir nitelikte olduğu açıkça görülmektedir.






İŞLETME BİLGİSİ

DERSİ

(MODÜLER SİSTEME GÖRE)

DERS NOTLARI

USTALIK EĞİTİMİ KURSU İŞLETME BİLGİSİ DERSİ


ATATÜRKÇÜLÜKTE AKILCILIK BİLİM VE TEKNOLOJİ
Toplumda Bilimsel Metotların ve çağdaş teknolojinin kullanılması, toplumsal ortak bilinci gerektirir. Bu ortak bilinç toplumun ortak değer yargıları ve yaşama biçimi ile şekillenerek,kuşaktan kuşağa devredilir, her devredişte gelişir,daha sonra toplumun vazgeçilmez bir hayat biçimi haline gelir.

Türk toplumunda akılcılığın,bilimselliğin ve teknolojinin, toplumun hayat biçimi haline gelmesi Mustafa Kemal Atatürk’le başlamıştır.

Yüzyıllarca dünya ülkeleri içinde parlak bir konuma ve güçlü bir yere sahip olan Osmanlı devleti 1700 lü yıllarda Avrupa ülkelerinde başlayan Rönesans ve reform hareketleri ile bu ülkeler bilimsel yöntemlerle teknolojilerini geliştirmiş tek, tek üretimden kitlesel üretime geçmiş her konuda dünyayı idare eder hale gelmişlerdir.Avrupa’da bu önemli gelişmeler olurken Osmanlı ülkesindeki medreselerden ( bu günkü üniversiteler) fen bilimleri,astronomi, hatta edebiyat dersleri kaldırılmış. Bütün bunlar yapılırken, mazeret olarak “ İlim her Müslüman’ın yitiğidir Çin’ de olsa arayınız “ diyen İslam dini gösterilmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk bu şartların toplumda bütün kuvveti ile hüküm sürdüğü bir zamanda, zorlu bir Kurtuluş Savaşı sonunda Türkiye Cumhuriyetini kurmuş, “ Dünyada her şey için, uygarlık için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit ( yol gösterici ) ilimdir, fendir.” diyerek, temellerini bilimsel esaslar üzerine oturtmuştur.

Daha sonra Cumhuriyetin bütün kurum ve kuruluşlarını modernleştirerek yeniden oluşturmuştur. Yaptığı çalışmalar ve kazandığı başarılar toplumu meydana getiren bireylerin vicdanlarında kabul görmüştür. Bu nedenle Atatürk ve Atatürkçülük fikri zamanın geçmesi ile değerini arttırarak devam ettirmektedir.

Atatürkçü fikir, eklektiktir, yani doğru ve gerekli olanı seçer. Çağdaş medeniyet seviyesini hedef alır.Dogmatik değildir,tespiti önceden yapılmış değişmez sabit fikirleri yoktur. Bu nedenle geçerliliğini kaybeden “İzm” lere benzememektedir.



“ Yeni Türkiye’mizi layık olduğu yüksek seviyeye ulaştırabilmek için, Ekonomimize birinci derecede ve en çok önem vermek zorundayız. Zamanımız tamamen bir ekonomi döneminden başka bir şey değildir.” Bu sözler Atatürk’ün 1923 yılında söylediği sözlerdir. Üzerinden geçen bunca yıl, ekonominin gereğini bize bu günlerde daha acıklı bir şekilde hatırlatmaktadır.Yine, günümüzde sıkça duyduğumuz özelleştirme, devletçilik gibi tartışmalara

Atatürk, O yıllarda :” Ekonomi işlerinde devletin ilgisi, doğrudan yapıcılık olduğu kadar özel teşebbüsü teşvik ve yapılanları düzenleme ve kontrol da demektir. Devletin hangi ekonomik işleri doğrudan doğruya yapacağının takdiri milletin genel ve yüksek çıkarlarının gereklerine bağlıdır. sözü, Mustafa Kemalin görüşlerinin neden bu derecede, Milletin gönlünde taht kurduğunu tespit etmemizde yardımcı olur.

Ekonominin gereklerinin akılcılık, bilimsellik ve teknolojik metotların kullanılması olduğunun bildiğimize göre, yine Atatürk’ün : “ Tek bir şeye ihtiyacımız vardır o da çalışkan olmak.” sözünü eklemekten başka bir diyeceğimiz kalmamaktadır.
İŞLETME KAVRAMI
Binlerce yıl önce insan kendisinin ve ailesinin ihtiyacı olan malları kendisi üretmek zorunda idi. İnsanlar çoğalıp köyler ve şehirler meydana gelince ihtiyaçların çeşidi ve miktarı da artmıştır.

Bu gelişme insanın bütün ihtiyaçlarını kendisinin karşılamasını ortadan kaldırmış, giderek her bir malı başka bir kişinin ürettiği iş bölümü düzenine geçilmiştir.

Toplumda bu şekildeki üretimle insanlar hem üretici hem de tüketici durumuna gelmişlerdir.Örnek: Zamanla, Ekmek, kumaş, et, giyecek, üretenler ayrı kişiler olmuşlar, giderek ayrı kuruluşlar haline dönüşmüşlerdir.

Malları üretenlere üretici, yiyerek ya da kullanarak, tüketenlere tüketici denir.

Faaliyetin işletme faaliyeti sayılması için üretilen mal veya hizmetin para karşılığı satılması gerekir. Bir kişi kendi ihtiyacı olan bir giysiyi yapıp giyiyorsa bu işletme faaliyeti sayılmaz. Ayrıca işletme faaliyetlerinin ekonomik olması, yani insanların ihtiyaçlarını giderme özelliği ve üretim ya da hizmetin kıt bir alanla ilgili olmaları gerekir. Örnek : Hava ya da deniz suyunu tabiatta bol miktarda bulundukları için bir değer karşılığı kimseye satamazsınız.

Tüketicilerin ihtiyacı olan mal ve hizmetlerin üretildiği ve pazarlandığı yerlere işletme denir.

İşletmeler ürettikleri mal ve hizmetin çeşidine göre bir kişilik ya da bir otomobil fabrikası gibi binlerce kişilik olabilirler.

Bir işletme kurabilmek için üretimin elemanları olan: Tabiat, insan gücü, sermaye ve girişim elemanlarını bir araya getirmek gerekir.

Bu elemanlar bir araya getirilip bir amaç için faaliyete başlanırsa işletme kurulmuş olur.


İŞLETMENİN AMAÇLARI
Mal ve hizmet üretmek amacı ile açılan işletmeler genel ve özel olmak üzere iki amaçla çalışırlar.

İşletmenin genel amaçları :

1- Kar etmek,

2- Topluma hizmet etmek,

3- İşletmenin devam etmesini sağlamak,



İşletmenin özel amaçları :

1- Kaliteli ve ucuz mal satmak,

2- İşletmede çalışanlara iyi ücret ödemek,

3- Topluma hizmet etmek,

4- İşletmede çalışmayı ve istihdamı sürekli kılmak.
İŞLETMENİN KAR FONSİYONU
Kar : İşletmenin belli bir süre içinde, toplam gelirlerinden toplam giderlerinin çıkarılmasından kalan fazla kısımdır. Karın hesaplanması, işletmenin ödeyeceği gelir ve kurumlar vergisinin miktarını bulmak, işletme çalışmalarına bir temel sağlamak, yönetim ile ilgili doğru kararlar vermek amacıyla kar hesaplanır.

İşletmeye ait dönem başı ve dönem sonu, varlıkları, değerleri ve borçları karşılaştırılır. Dönem sonu varlıklar dönem başı varlıklardan büyükse kar, değilse zarar söz konusudur.



İşletme karının fonksiyonları şunlardır :

1-      Kar işletme faaliyetini ölçme aracıdır.

2-      Kar bir denetim aracıdır.

3-      Kar işletmede çalışanları yönlendirme aracıdır.

4-      Kar işletmenin devamı ve gelişmesi için bir araçtır.
TEŞEBBÜS- MÜTEŞEBBİS – YÖNETİCİ


Teşebbüs (Girişim ) : İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak için mal ve hizmet üretmek amacıyla kurulan hukuki ve ekonomik kuruluşlara denir.

Müteşebbis (Girişimci ) : Belirli bir mal veya hizmeti üretmek, üretip pazarlamak veya yalnızca pazarlamak için kendi sermayesini veya başkalarından topladığı sermayeyi üretimin diğer elemanlarına yatıran böylece kar veya zarar riskini göze alan kişi veya kişilere denir.

Yönetici : Mal veya hizmet üretmek için üretim elemanlarını tedarik eden, bunları belli bir ihtiyacı karşılama amacına yönelten kişiye denir.

Müteşebbis işletmeyi yönetebileceği gibi, bu görevi başka bir kişiye de verebilir.


İŞLETME ÇEŞİTLERİ

Her ülkede çok çeşitli alanlarda çalışan işletmeler bulunur. İşletmeleri bir başlık altında sınıflandırmak mümkün değildir. Bu nedenle işletmeler çeşitli yönlerden sınıflandırılır.

İşletmeler genellikle üç grupta sınıflandırılır.



1-     Ürettikleri mal ve hizmetin çeşidine göre,

2-      Tüketicilerin çeşidine göre,

3-      Üretim araçlarının mülkiyetine göre.
1-      Ürettikleri mal ve hizmet çeşidine göre işletmeler :

a-      Dayanıksız mal üreten işletmeler : Yiyecek. İçecek, kağıt gazete gibi mallar kısa sürede tüketilip yok edilen mallardır.

b-      Dayanıklı mal üreten işletmeler : Makine, mobilya giyim malları gibi uzun süre kullanılan mallardır.

Ürettikleri mal ve hizmetlere göre işletmeler ana gruplara ( sektörlere) ayrılır, bunlar:



a-      İmalat sanayi,

b-      Madencilik, taş ocakları,

c-      Tarım, orman, avcılık, balıkçılık,

d-      Su, elektrik. Gaz, sağlık hizmetleri,

e-      Ticaret işletmeleri,

f-       Taşıma ve depolama işletmeleri,

g-      Yapı işletmeleri,

h-      Hizmet işletmeleri.

2-      Tüketicinin çeşidine göre işletmeler :

a-      En son tüketiciye mal üreten işletmeler : örnek yiyecek ve giyecek maddeleri satın alan kişi tarafından tüketilir.

b-      Başka işletmeler için mal üreten işletmeler : Başka bir işletmeden mal alıp o malı işlemeye devam ederek sonra satan işletmelerdir Örnek . Odun yakacak maddesi olarak satın alınırsa son tüketiciye satılan maldır, mobilya veya kağıt yapmak için satın alınıyorsa ara mal durumundadır.

3-      Üretim araçlarının mülkiyetine göre işletmeler :

a-      Kamu işletmeleri,

b-      Özel işletmeler,

c-      Karma işletmeler

İŞLETMELERİN İLK KURULUŞ ÇALIŞMALARI
İşletme kurmaya çalışan bir girişimcinin karşılaşacağı ilk problem işletme için en uygun kuruluş yerinin seçimidir. Kuruluş yeri işletmenin faaliyette bulunduğu yerdir. İşletmenin faaliyet yaptığı yer maliyet masraflarının en düşük karın da en yüksek olmasını sağlayan yer olmalıdır.

Kuruluş yeri kararı verilirken araştırma yapılmalı, İşletmenin çalışma konusu, büyüklüğü, diğer ekonomik ve teknik faktörler dikkate alınmalıdır.


İŞLETMENİN EN İYİ (OPTİMAL ) KURULUŞ YERİ

Bir işletmenin kuruluş yeri varlığını sona erdirebilecek kadar önemli bir konudur. Bu nedenle bütün işletmeler kendileri için en uygun, optimal olan yeri seçmeye çalışırlar.



Optimal kuruluş yeri : Üretim elemanlarını en düşük maliyetlerle birleştirebilen, en ucuz üretimi sağlayan, üretilen malları tüketim bölgesine en düşük maliyetle ulaştırma imkanı olan yerdir.
KURULUŞ YERİ FAKTÖRLERİ

İşletmenin kuruluş yerini kararlaştırmak için yapılan çalışmalarda dikkate alınacak faktörler şunlardır.



1-      Ekonomik faktörler : İşletmenin faaliyeti sırasında, ekonomikliğin en yüksek derecede olup olmadığının araştırılmasıdır. Bu araştırma yapılırken :

a-      Arazi ve inşaat masrafları : Kuruluş yerindeki arazi, kira, inşaat masrafları

b-      Hammadde : Hammaddenin işletmeye ulaştırılması büyük masrafları gerektirir bu nedenle işletme hammadde kaynağına yakın kurulmalıdır. Maden işletmeleri, ağır sanayi işletmeleri, hammaddesi bozulabilen işletmeler bu konuya daha çok önem verirler.

c-      Enerji : İşletmenin kullanacağı yakıta göre, işletme termik santral ve akarsuların yakınlarında kurulur.Elektrik enerjisinin interconnecte sisteme bağlanmasından sonra enerji faktörü yerelden çok genel olarak hissedilir duruma gelmiştir.

d-      İşgücü : İşletmenin faaliyet göstereceği sektöre göre, uzman, kalifiye elemanlara ihtiyaç duyulacaksa bu nitelikteki işgücünün bulunduğu yerlerde, yoksa iş gücünün ucuz olduğu yerlerde işletme kurulur.

e-      Taşıma : Taşıma ve ulaştırma üretimin maliyetine büyük ölçüde etki ettiği için işletme ihtiyacına göre, deniz yolu demir yolu, kara yolu veya nehir yakınlarında bulunan bir yerde kurulur.

f-       Pazar : Malları çabuk bozulan işletmeler, küçük ve orta ölçekli işletmeler mallarını pazara hemen ulaştırmak ihtiyacını hissederler.Bu nedenle bu işletmeler perakendecilere ve toptancılara yakın kurulurlar.

g-      Psikolojik, Fizyolojik, Politik faktörler : Bunlar kuruluş yeri için daha ekonomik yer varken ekonomik olmayan yerin seçilmesini gerekli kılan faktörlerdir. Örnek : Bir işyeri insanlara daha yakın kurulmak zorundadır, bu psikolojik bir faktördür, yada bir bölgede taşıma imkanları daha kısıtlıdır ama devlet o bölgede kurulan işletmelere teşvik veya vergi iadesi uygulamaktadır. Bu da politik bir tercihtir.

2-      Doğal faktörler : İşletmenin yapacağı üretimin konusu bölgenin iklimine, nem oranına, sıcaklığına uygun olmalıdır. Ya da işletme yeri deprem bölgesinde olmamalıdır.

3-      Sosyal faktörler : İşletme yeri seçiminde sosyal faktörler önemli yer tutar. İşletme çalışanlarının sosyal ihtiyaçlarını karşılayamayacak nitelikte bir yere kurulursa kalifiye eleman bulmakta zorluk çeker. Veya yapacağı üretimin çeşidi nedeni ile toplumun tepkisini çekebilir. Örnek : Bir çimento fabrikasının şehir merkezine yakın olması, Ergani çimento fabrikası gibi, yada üretim yöntemi nedeni ile Bergama siyanürle altın çıkarma tesislerinin halk tarafından protesto edilmesi ve mahkeme kararı ile kapatılması gibi.
YÖNETİM VE YÖNETİMİN FONKSİYONLARI


Yönetim : Daha önceden belirlenmiş bir amaca ulaşmak için başkalarını sevk ve idare etmek gerektiğinde onların yardımlarını sağlamaktır.

Bu çalışmada işi yaptırana yönetici, yapanlara da yönetilen denir. Birden fazla kişinin bir araya gelmesi ile yönetim uygulaması başlamış olur.Yönetim dilinde yönetenlere üst, yönetilenlere ast denir.



YÖNETİMİN İLKELERİ

İşletmeler geliştikçe ve büyüdükçe yönetim önem kazanır.Bütün dünyada Büyük işletmeleri yönetmek için birtakım kolaylıklar aranmış ve bunun sonucu yönetim bilimsel bir nitelik kazanmıştır.Özellikle İkinci Dünya Savaşından sonra sanayi işletmelerinde görülen hızlı gelişmeler yönetimde bazı ilkelerin oluşturulmasını gerekli hale getirmiştir.Bu ilkeler :


1-      İş Bölümü : Yapılacak işin işi yapacaklar arasında bölünmesidir.Her işte olduğu gibi yönetimde de işbölümü uzmanlaşmaya yol açar. Yetersiz bölünen işlerin tekrar bölünmesi gerekir.

2-      Yetki ve Sorumluluk : Sorumluluk verilen kişiye konu ile ilgili yetkilerin de verilmesidir.Yetki başkalarına emir verebilme hakkı, Sorumluluk ise, işin sonunda doğacak iyi veya kötü sonuca göre, ceza veya ödülle değerlendirilme durumudur. Yönetimde yetki ve sorumlulukların birlikte verilmesi esastır.

3-      Disiplin : İşletmede çalışanların, önceden belirlenmiş işin gereği olan düzenleyici kurallara uymalarıdır. Çalışanların düzenli, devamlı, çalışkan, saygılı olmaları disiplini ifade eder.

4-      Yönetim Birliği : İşletmenin amacı belirlendikten sonra bir programın yapılması ve bir üst yöneticinin belirlenmesidir.Yönetim birliği ile çalışanlar ne yapacaklarını kimden emir alacakların bilirler.

5-      Komuta Birliği : İşletmede çalışan her bireyin bağlı olduğu yöneticiden emir almasıdır. Buna hiyerarşi de denir. Böylece bir komuta zinciri sağlanmış olur.

6-      İyi Ücret Politikası : Çalışanlardan iyi verim alınabilmesi için hayatlarını geçindirebilecek bir ücret almaları gerekir. Ücretleri arttıkça işe bağlılıkları da fazlalaşır.

7-      Personelde İşbirliği Ruhu : İşletmenin amacına ulaşması için bütün personelin gayret sarf etmesi gereğidir. Komuta birliği iyi sağlanırsa bu gerçekleştirilebilir.
YÖNETİMİN TEMEL FONKSİYONLARI

Üretime karar verildikten sonra birçok iş işletmenin içinde ve dışında başlatılır.

Üretimin planlanması, hammaddenin satın alınması, üretim ve kalite kontrolü yapılması, depolama, pazarlama, satış, gibi uzun bir zincir işletmenin yönetiminin yapacağı işlerdir.Bu nedenle işletme yöneticiliği zor bir iştir.Yöneticinin birçok konuda bilgi sahibi olması gerekir. İyi bir yönetimin gerçekleşmesi için aşağıdaki fonksiyonların yerine getirilmesi gerekir.


YÖNETİMİN FONKSİYONLARI

1-      Planlama: Amaçların belirlenmesi ve bu amaçlara ulaşmak için araçların seçilmesidir. Planlama ile genel olarak aşağıdaki sorulara cevap verilir.

Ne yapılacak? Niçin yapılacak? Ne zaman yapılacak? Nerede yapılacak? Kimler tarafından yapılacak? Bu soruların cevapları net v doğru olarak çıkarılırsa iyi bir plan yapılmış olur.



Planlama şu faydaları sağlar:

Yöneticilerin dikkatleri bir amaca çevrilir.Zaman ve emek boşa harcanmamış olur.



2-      Organizasyon : Planlama yapıldıktan sonra, plandaki amaçlara uygun olarak hangi birimlere, ne kadar sayıda, hangi kalitede, elemanlar yerleştirileceğini, bu birimlere yerleştirilen elemanların birbirleri ile hangi ölçülerde ilgili olacaklarına ait düzenlemenin yapılması veya mevcut düzenin yeni şartlara göre değiştirilmesidir.

Organizasyonun faydaları :

a- Planın amaçlarına ulaşmak için beraber çalışmaya imkan verir.

b-Yönetici kimin ne iş yapacağını bileceğinden işi kolaylaşır.

c-Görevler arasında bağlantı kurulur.

d-Birimlerin haberleşmesini kolaylaştırır.

3-      Düzenleme : İş görenlerin çabalarını birleştirmek ve zaman bakımından ayarlamaktır. Genel olarak faaliyetlerin çakışmaması için birbirini tamamlamalarını arka arkaya gelmelerini sağlamak çalışmalarıdır.Çok sayıda insanın çalıştığı iş yerlerinde düzenleme önemli faydalar sağlar.

Düzenleme kuralları :

a- Düzenleme plan göz önüne alınmalıdır,

b-Düzenleme sürekli bir işlem olarak düşünülmelidir,

c-İyi düzenlenmiş haberleşme sistemleri kurulmalıdır,

d-Gönüllü düzenleme özendirilmeli, çalışanların gördükleri aksaklıkları düzeltmesi sağlanmalıdır.

e-Sorumlular sık ve kolay toplanıp düzenlemeyi gözden geçirebilmelidir.

4-      Yürütme (Yöneltme ) :Yapılan plana göre kurulan işletme organizasyonunun harekete geçirilmesi, çalışma ve üretimin başlatılmasıdır.

Yürütme işlemi emir- komuta ile başlar. Yönetici, bu fonksiyonunu yerine getirirken masa başı çalışmalarından çok, aktif olarak işin başında olması gerekir. Yürütme işinin başarısı emretme biçimi ile ilgilidir. Emir açık ve yapılacak işler kesin olarak belirtilmelidir. Emirler yazılı veya sözlü olabilir. Emrin amacı emir alana açıklanmalı, gerekiyorsa onun fikri de alınmalıdır. Yerine getirilmesi mümkün olmayan emirler verilmemelidir.



İşletmede etkili bir yürütme fonksiyonu için aşağıdaki şartların oluşturulması gerekir.

1-İş görenler iyi tanınmalıdır.

2-Görev ve sorumluluk yüklenecek kapasitede olmayanlar çalıştırılmamalıdır.

3-Organizasyonun başarısı için birlik ve takım çalışması ruhu oluşturulmalıdır.

4-Yönetici davranış ve kişiliği ile örnek olmalı, güven vermelidir.

5-Yönetici astları ile sık görüşüp çalışmalarla ilgili bilgi almalıdır ,

6-İyi bir ceza ve ödül sistemi kurulmalıdır,

7-Çalışanların bazı hataları hoş görülüp tecrübe kazanmalarına imkan verilmelidir.

5-      Denetim (Kontrol) : İşletmenin bütün faaliyetlerinde neyin, nasıl, ne ölçüde yapılacağını araştırmak, amaçtan sapma, plana uygun olmayan çalışmaların düzeltilmesidir.

Denetim işlemi aşağıdaki sıra ile yapılır:

1- Amaç kararlaştırılır,

2- Amaçlara ait standartlar belirlenir,

3- Denetim noktaları belirlenir,

4- Standartlardan kimin sorumlu olacağı belirlenir,

5- Sonuçlar standarda uymuyorsa gerekli düzeltmeler yapılır,

6- Plandan sapmalar zaman geçmeden bildirilir.
İYİ BİR YÖNETİCİNİN NİTELİKLERİ

İşletmelerin ve genel olarak kurumların gelişmesi başlarındaki yöneticilerin niteliklerine bağlıdır. İyi bir yönetici yetişme sonunda istenen niteliklere sahip olur. Ancak yönetici olarak seçilen kişinin yetişme dışında bazı nitelikleri kendiliğinden taşıması gerekir. İyi bir yönetici, iyi bir liderdir. İnsanlara çalışma arzusu veren, emrindekilerde sevgi ve istek uyandıran kişidir.



İyi bir yöneticide bulunması gereken nitelikler şunlardır:
1-        Saygı : Başkalarına saygılı olan, başkalarının da saygısını kazanır. İyi bir yönetici kendine saygısı olan ve güvenen kişidir.

2-      Zeka: Olayları sağlam bir mantıkla yorumlamak ve onlardan sonuç çıkarabilmek zeka ile olur. Zeki bir yönetici, taklitçi değil daima yeni ve orijinal fikirlere sahiptir. Bu şekilde yönetici gelişme ve kendini yenileme imkanına sahip olur.

3-      Sorumluluk: Yapılması gereken işin zorluk derecesi ne olursa olsun, iyi bir yönetici çalışanların destek ve katkısını sağlayarak sorumluluktan kaçmadan en iyi sonuca ulaşabilen kişidir. Sorumluluktan kaçan yöneticiler asla başarılı olamaz ve görevlerini uzun süre devam ettiremezler.

4-      Cesaret: İyi bir yönetici karar vermekten çekinmez ve verdiği kararın sorumluluğunu almasını bilir. Alınan karar ve yapılan girişimlere karşı olan fikir ve davranışları yener. Bu özellik çevresini yöneticiye bağlar.

5-      Kişilik: Yönetici dürüst ve şerefli olmalıdır.Hileli, usulsüz, ve gizli işleri bulunmamalı. İnsan ilişkileri iyi, karakter sahibi, yardımsever, problem çözebilen ve mesleği ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmalıdır.
KALİTE KONTROL

Kalite: Bir ürünün veya hizmetin müşteri ihtiyaçlarını karşılama derecesine kalite denir.Kalite kontrol işlemleri işletme faaliyetinin başladığı andan itibaren pazarlama süreci ve mal veya hizmetin müşteriye ulaştırılmasından sonraki süreçte de devam eder. Kalite kontrol yada kalite maliyet ilişkileri geniş ve ayrı bir dersin konusu olup burada özet bilgi vermekle yetineceğiz.
KALİTE KONTROLUN HEDEFLERİ
1-      Tüketicileri tatmin etmek,

2-      Rakip kuruluşlarla yarışabilmek,

3-      Kusurlu, hatalı üretime engel olmak, malzemenin firesini önlemek, veya azaltmak,

4-      Mevcut makine ve işlerden daha çok verim almak,

5-      Ücret ödemede kalite standardını esas kabul etmek.

PAZAR VE PAZARLAMA


İşletme yöneticiliğinin temel görevi, işletme faaliyetlerini planlamak, örgütlemek, yöneltmek ve denetlemektir. Bütün bu görevleri yerine getirirken de, işletmeyi devamlı değişen iç ve dış şartlara en iyi bir biçimde uydurmak zorundadır. Bütün bunları başarabilmek için ise gerekli verileri toplamak, pazarın tümü hakkında bilgi sahibi olmak, çıkan sorunları analiz etmek, değerlendirmek sonuçlardan önce bir karara varmak gereği doğmaktadır.

Değişen piyasa şartlarının yanı sıra, günümüzde üretici ile tüketiciler arasındaki uzaklık giderek büyümekte, tüketicilerin değeri her geçen gün artmaktadır. Bunun doğal sonucu olarak, işletmenin temel fonksiyonlarından biri olarak pazarlama kavramı önem kazanmaktadır.

İşletme yöneticileri işletmenin sağlıklı bir şekilde varlığını devam ettirebilmesi için işletme içi fonksiyonlara verdikleri önem gibi pazarlama faaliyetlerini de planlamak, örgütlemek, yöneltmek, ve denetlemek durumundadırlar.

Pazarlama: Mal ve hizmetlerin üreticiden tüketiciye ve kullanana akışını düzenleyen işletme faaliyetidir.

Yeni görüşlere göre; Pazarlama fonksiyonu, mallar üretildikten sonra değil, üretim başlamadan önce ne miktarda, ne tipte, hangi özelliklerde üretim yapılacağına karar verilmesi gerektiği biçimindedir. Bu nedenle pazarlama : üretim öncesi üretime yön veren kararlarla, üretim sonunda, yapılan satış analiz ve kontrolleri ile son bulan geniş kapsamlı bilimsel faaliyetlerdir.



PAZARLAMANIN BELİRGİN ÖZELLİKLERİ


1- Tüketici ihtiyaçlarındaki gelişme ve değişmeleri ön görmek,

2- Söz konusu gelişme ve değişmelere göre üretime yön vermek,

3- Üretilen mal ve hizmetlerin üretici ve tüketici amaçlarını gerçekleştirecek biçimde tüketicilere

ulaştırılmasını sağlamak.

Pazarlamanın fonksiyonları işletme yönetiminin bir parçası olarak pazarlama faaliyetlerine

yönelik bir şekilde; Planlama, Organizasyon,Yöneltme, Koordinasyon, Denetim, işlevlerini

yerine getirmek durumundadırlar.

PAZARLAMA KAVRAMLARI
Tüketici: Mal ve hizmetleri satın alan kişilere tüketici denir.

Tüketiciler davranışları, satın alma yöntemleri ve maksatları bakımından birbirinden ayrılırlar. Bunlar :



1 - En son tüketiciler : Mal ve hizmetleri kendi veya aile ihtiyaçları için satın alan tüketicilerdir. Bir ülkenin nüfusuna ait demografik bilgilerin bilinmesi bir alana ait malın pazarlanmasında kolaylıklar ağlar.

-Nüfusun yaş dağılımı,

-Aile yapısı, çocuk sayısı,

-Cinsiyet dağılımı,

-Din, Milliyet Kültür vb. dağılımı,

-Nüfusun coğrafi köy,kasaba, şehir,kır,kent, dağılımı

-Meslekler,çalışanlar,çalışmayanlar dağılımı,

-Nüfusun eğitim dağılımı, tüketici hakkında bilgi edinilmesine yararlar.



Son Tüketicilerin Davranışlarını etkileyen Faktörler :

1-      Malın kendi fiyatı,

2-      Malın yerine geçen (İkame) ve onu tamamlayan malların fiyatı,

3-      Tüketicilerin tercihleri.

1-      Endüstriyel Tüketiciler : Satın aldıkları mal ile başka mallar üreten kişi veya firmalardır.Bunlar genel olarak;

a- İmalatçılar,

b- Tarım İşletmeleri,

c- Nakliyeciler,

d- İnşaat Firmaları,

e- Maden işletmeleri,

f- Hizmet İşletmeleri, olarak sınıflandırılabilirler.

3- Ara Tüketiciler : Bir malı başkasına satmak amacıyla satın alan kimse veya firmalardır.Her türlü toptancı ve perakendeciler bu guruba dahildir.

ürünlerle ilgili tüm işlemlerin aksamadan yürümesi ve çeşitli aşamalarda yapılacak değişim işlemlerinin verimliliğinin arttırılması için ekonomide bu aracıların hizmetine gerek vardır.



Toptancılar : Üreticilerden satın aldıkları malları perakendecilere, diğer toptancı ve üreticilere satan pazarlama kurumları veya aracılarıdır.

Yaptıkları hizmet açısından dört gurupta toplanabilirler.



a- Tüccar aracılar,

b- Acenteler,

c- Üreticinin satış şubeleri,

d- Tarım ürünlerini toplayanlar.

Perakendeciler : En son tüketicilere mal satan pazarlama kurumlarıdır.

Küçük işletmeler halinde faaliyetlerini devam ettirip malların en son tüketicinin eline geçmesinde önemli rol oynarlar. Son yıllarda özellikle batı ülkelerinde faaliyetlerini büyük ölçüde genişletmişlerdir. Mağazalar, marketler ve bunların değişik isimde anılanları ( süper market, hiper market, alış veriş merkezleri ) bu hizmet kurumlarına örnek olarak verilebilir.



REKLAM



Reklam : Belli bir kaynağın ürün, hizmet veya fikirlerinin şahsi olmayan ücretli araçlarla dinleyici ve seyircilere takdim edilmesine reklam denir.

Reklam araçları şunlardır :

1-Gazete ve dergiler,

2- Filmler,

3- Radyo, Televizyonlar,,

4- Levhalar, İşaretler, ( Duvarlar. Boardlar)

5- Yıllıklar, Kataloglar,

6- Mektuplar, Broşürler.

REKLAMIN AMAÇLARI


Her reklamın önceden belirlenmiş amaçlarının olması gerekir. Reklamlardan beklenen genel amaçları şu şekilde sıralamak mümkündür.

1- Yeni bir ürünün tanıtılmasına yardımcı olmak,

2- Ürünün piyasa hissesinin korunması veya arttırılmasını sağlamak,

3- Tüketicileri hemen satın almaya teşvik etmek,

4- Firmanın piyasa imajını belli bir yönde geliştirmek.
REKLAM ÇEŞİTLERİ

Reklamların amaçları göz önüne alınarak iki guruba ayırmak mümkündür.



1-      Ürün Reklamları : Bir ürün hakkında bilgi veren onun satışını sağlamaya dönük reklamdır.Ürün reklamları üç gurupta toplanabilir. Bunlar :

Öncü Reklam : Yeni çıkan bir ürün fikri veya ürün grubu için talep yaratmayı amaçlan reklamlardır.

Rekabet Reklamı : Bir mamul grubu için değil bir marka belirtilerek yapılan reklamlardır.

Hatırlatıcı Reklam : Ürünün olgunluk ve düşme aşamalarında ürünün adını tüketiciye unutturmamak için yapılan reklamlardır.



2-      Bir Firma veya Endüstri Dalı Reklamı : Bir firma veya endüstri dalı hakkında, toplumda olumlu bir görüntü yaratmayı amaçlayan reklamlardır.

REKLAM ARAÇLARININ SEÇİMİ
Seçilen piyasa dilimlerindeki muhtemel alıcılara çok çeşitli araçlar kullanılarak ulaşılabilir.Reklamı alıcı hedeflere ulaştıracak araçlar seçilirken şu noktalara dikkat edilir.

1- Reklamdan beklenen gayeler,

2- Bu iş içi ayrılacak para (bütçe)

3- Hedef alınan piyasa diliminin özellikleri,

4- Reklam araçlarının piyasa dilimlerine ulaşma kabiliyeti.

Reklam aracının seçiminde hedef alınan piyasa diliminden hareket etmek en doğru yoldur. Hedef alınan piyasa dilimi seçilip özellikleri belirlendikten sonra, reklam araçlarından olan, Gazete, radyo, televizyon, mektup gibi bir veya birden fazla araç seçilerek faaliyet gerçekleştirilir.

Örnek : Çok geniş bir tüketici gurubu hedefleniyorsa gazete veya televizyon, ürün belli bir bölgede satışa çıkarılacaksa mahalli bir gazete veya televizyon tercih edilir.




İNSAN SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ

DERSİ

(MODÜLER SİSTEME GÖRE)

DERS NOTLARI

1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   14


Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət