Ana səhifə

Bursa idare mahkemesi başkanliğina yürütmenin Durdurulması Taleplidir davacilar


Yüklə 111 Kb.
tarix18.07.2016
ölçüsü111 Kb.
05.04.2006

DANIŞTAY BAŞKANLIĞINA

gönderilmek üzere



BURSA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA


Yürütmenin Durdurulması Taleplidir
DAVACILAR :1- BURSA BAROSU BAŞKANLIĞI

Adliye Sarayı G BLOK Kat 1-BURSA


2- Bursa Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği Başkanlığı

Atatürk Cd.Lakçe Apt.No:1/4-BURSA


3- TMMOB Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi
4- TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi
5- TMMOB Orman Mühendisleri Odası Bursa Şubesi

6- Lüffü KIRAYOĞLU

Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şubesi Başkanı-BURSA
7- Levent GENCELLİ

Kükürtlü Mah.Pınar Cd. Müge Apt.No:29/10 K:5-BURSA


8- Muazzez AGAÇE

Sırameşeler Mah.Okulaltı Eren Sok.No:11 K:2-BURSA

9- Gürhan AKDOĞAN

İNOKSAN Genel Müdürü (İNOKSAN)-BURSA


VEKİLLERİ : Av.Ali ARABACI-Av.Cumhur ÖZCAN-Av.Kadriye GÖKÇADIR-

Av.Fethiye ALTINTAŞ-Av.Burak GİRAY-Av.Nezih SÜTÇÜ-

Av.İsmail İŞYAPAN-Av.Nalan BENER-Av.Okan DURSUN

Av.Eralp ATABEK,Av.Şenay ÖZERAY,Av.Ş.Cankat TAŞKIN

Bursa Adliyesi G Blok K:1 BURSA (ortak adres)
DAVALI : BAŞBAKANLIK-ANKARA
KONU : 01.04.2006 gün ve 26126 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu’nun 17.03.2006 tarih ve 2006/10189 sayılı kararının İPTALİ ile YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA karar verilmesi dileğidir.
ÖĞRENME TAR : 01.04.2006


O L A Y L A R : Bakanlar Kurulu, 17.03.2006 tarih ve 2006/10189 sayılı kararı ile Uludağ Milli Parkı sınırlarını daraltmış;bu karar 01.04.2006 tarih ve 26126 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. (bkz ek-1:Daraltılan alan eski milli park sınırı üzerinde kırmızı kalemle taranarak gösterilmiştir)
Bakanlar Kurulu, daha önce de 13.02.2006 tarih ve 2006/10035 sayılı kararı ile Uludağ Milli Parkı’nın sınırlarını daraltmış;bu karar 28.02.2006 tarih ve 26094 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Ancak yoğun kamuoyu baskısı nedeniyle Bakanlar Kurulu bu kararından dönerek yukarıda iptalini istediğimiz kararla milli park alanını yeniden belirlemiştir. ( Önceki karar da ek-1-a’da sunulmaktadır)

1-) İptali İstenen Bakanlar Kurulu Kararı ekli bilirkişi raporlarında da belirtildiği

gibi, gerek uluslararası sözleşmelere, gerekse iç hukukumuza aykırıdır:
a-) Karar Uluslararası Sözleşmelere Aykırıdır:

İptali İstenen Bakanlar Kurulu kararı Türkiye Cumhuriyeti’nin de imzalayarak onayladığı uluslararası sözleşmeler olan Çevre ve Kalkınma Üzerine Rio Deklerasyonu’na, Gündem 21’e, ormanların yönetim, korunması ve sürdürülebilirliğine ilişkin uluslararası sözleşmelere, İklim değişikliği ve Çevre Anlaşması’na, Biyolojik Çeşitliliğin Korunmasına Yönelik Sözleşmeye, Avrupa Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi’ne, Dünya Doğal ve Kültürel Mirasın Korunmasına Yönelik Sözleşmeye, Birleşmiş Milletler’in Çevre Hukuku’na ilişkin uluslararası sözleşmelerine ve tavsiye kararlarına ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ‘’sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını düzenleyen 8 maddesine ve buna yönelik Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İçtihadlarına’’ aykırıdır. (aynı yönde bkz bilirkişi raporu ek-2,s.2,s.3)


b-) Karar Anayasaya Aykırıdır:
b.1-) Kararla Çevre Hakkı Yok Edilmektedir:
Anayasa’nın 56. maddesi sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını düzenlemektedir. Ancak, alınan Bakanlar Kurulu kararı ile,Uludağ milli Parkı’nın sınırları daraltılmıştır.Buralara turizm amaçlı yeni tesisler kurulmasının önünde bir engel kalmamıştır.
Anayasa’nın 169. maddesi devletin ormanları koruma ödevinden bahsetmektedir. 169/3 gereğince, devletin ormanlara zarar verecek herhangi bir eyleme izin vermemesi gerekmektedir. Oysa iptali istenen Bakanlar Kurulu Kararı ile, yöreye yapılacak olan turizm amaçlı tesisler için çok sayıda ağaç kesilmesi gündeme gelebilecek;bu da Uludağ’daki endemik bitki çeşitliliğini,doğal yaşamı ve su kaynaklarını önemli oranda etkileyecektir. Endemik bitki ve hayvan türlerini barındıran bu orman dokusuna zarar verecek bir karar alınmasının anayasaya aykırı olduğu tartışmasızdır.
b.2-) Kararla Önceki Yargı Kararları Bertaraf Edilmektedir:

Bakanlar Kurulu daha önce de Uludağ Milli Parkı’nı doğrudan etkileyen iki karar almış;ancak her iki karar da Danıştayca iptal edilmiş ve iptal kararları kesinleşmiştir.


Danıştay 6.Dairesi, 1998-1455.E.;1999-5011 K. ve 20.10.1999 tarihli kararı ile Bakanlar Kurulu’nun 6.1.1998 gün ve 98/10496 sayılı benzer mahiyetteki kararını iptal etmiş; yine aynı daire 2000-2435 E.2002-2504 K ve 7.9.2001 tarihli aynı mahiyetteki ikinci kararı ile de 20.01.2000 gün ve 2000-196 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nı, bilirkişi raporlarını da dikkate alarak işlemde kamu yararı bulunmaması nedeniyle iptal etmiştir.(bkz ek-4)
Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu da 2002-925 E. ve 2003-409 K. 6.6.2003 tarihli kararında, ek 2 ve ek 3’te sunmuş olduğumuz ve yukarıda kısaca açıkladığımız bilirkişi raporlarında belirtilen sakıncalara da değinerek, Danıştay 6.Dairesi’nin 2000-2435 E ve 7.9.2001 tarihli kararını ONAMIŞTIR. (bkz:ek-4)
Ayrıca,Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Bu ilke de kaynağını Anayasa’nın 2.maddesinden almaktadır.
Yine Anayasamızın 138/son maddesine göre, yasama organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
Ayrıca,Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de TAŞKIN ve Diğerleri/TÜRKİYE davasında “idarenin, İdare Mahkemeleri’nin kararlarına uymayı reddetmesinin “etkin yargısal korunma hakkınıyok edeceği, bunun da AİHS’nin 8 ve 6/1.maddelerinin ihlali anlamına geldiği” yolunda karar vermiştir.
Yukarıda karar tarih ve sayıları verilen DANIŞTAY kararları ile yöreye yeni tesis yapılması ve yörenin turizm amaçlı kullanılması engellenmiştir. Anayasa’nın 138/son maddesi yargı kararlarına uyulmasını zorunlu hale getirmiştir.Karar Anayasaya aykırı olduğu gibi,alınan kararda kamu yararı da yoktur. Karar iptal edilmezse, gerek Uludağ gerekse Türkiye’deki diğer milli parklar için benzer kararlar alınacak ve o bölgeler yapılaşmaya, turizme açılacaktır. Bakanlar Kurulu Kararı ile hukuk dolanılmaktadır! Karar bu nedenle de iptal edilmelidir.
Kaldı ki alınan bir kararla önceki yargı kararlarını bertaraf etmek,yargı kararlarına uymamak bir yana; bu kararları tamamen kaldırmak demektir! Bu yolla idareye yargı kararlarını kaldırma ve yeni fiili bir durum yaratma olanağı tanımak hukuk devleti ilkesinin de onarılamaz derecede zedelenmesi anlamına gelecektir

c-) Karar 2873 sayılı Milli Parklar Yasası ile Milli Parklar Yönetmeliği’ne

aykırıdır:
Orman Genel Müdürlüğü, 31.8.1956 tarih ve 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 25.maddesine dayanarak Uludağ’ı 1961 yılında Milli Park İlan etmiştir.
2873 sayılı Milli Parklar Yasası ve buna dayanarak çıkarılan 12.12.1986 tarih ve 19309 sayılı RG’de yayımlanan Milli Parklar Yönetmeliği’nde, Milli Parklar’ın yapısının bozulamayacağı, yaban hayatının tahrip edilemeyeceği, bu sahaların özelliklerinin kaybolmasına ya da değiştirilmesine yol açacak her türlü müdahaleler ile toprak, su ve hava kirlenmesi ve benzeri çevre sorunları yaratacak iş ve işlemlerin yapılamayacağı ,bu alanların yapılaşmaya açılamayacağı belirtilmektedir. (Milli Parklar Yasası md 2, md 14/a,b,c,e; Milli Parklar Yönetmeliği md 5/A-3,5,9)-(bkz ek-6).Aynı yönde bkz bilirkişi raporu ek-3,s.17,s.18,s.19)
Oysaki,iptali istenen karar ile 14600 hektarlık Milli Park alanının bir bölümü Milli Park Alanı Sınırı dışına çıkarılmış ve aslında Milli Parklar Yasası ile Yönetmeliği’nde yapımı yasaklanan her türlü işlemin önü açılmıştır. Bu karar, Milli Parklar Yasası md 14/c’de belirtilen ‘’çevre sorunları yaratacak işlemler ’’ kapsamında değerlendirilmelidir.(ek-6:Milli Parklar Yasası)
Kararın iptal edilmemesi halinde,benzer idari kararların yolu açılacak,Uludağ Milli Parkı giderek yok olacaktır.

Ayrıca, bir alanın Milli Park sınırı dışına çıkarılması için o yörenin Milli Park vasıflarını yitirmiş olması da gerekmektedir. Hangi alanların hangi koşulları taşımakla milli park ilan edileceği, Milli Parklar Yönetmeliği’nin 6.maddesinde belirtilmektedir. Bu maddede belirtilen koşulların ortadan kalması ile o bölge milli park alanı statüsünden çıkarılabilir. Oysaki, milli park alanından çıkarılan bölümleri milli park yapan nitelikler yok olmuş değildir.


Bakanlar Kurulu Kararı, Milli Parklar’ın mutlak korunması ilkesiyle ve sürdürülebilir gelişme kavramıyla bağdaşmamaktadır.
Milli Parkların mutlak korunması ilkesi,gerek uluslararası hukukta gerekse Türk Hukuku’nda benimsenmiştir. (Milli Parklar Yasası md 1,5 ve Yönetmeliği md5/3,5/9)
Mutlak koruma ilkesi,milli parklardaki doğal yaşamı koruma temeline dayalı olup;doğal yaşama zarar verebilecek her türlü işlemin engellenmesini ve milli parkların yapısının ‘’olduğu gibi bırakılmasını’’ kapsamaktadır. (bkz:ek-3’te sunulan bilirkişi raporu, s.15, 16, 17, 38 altı çizili bölümler) Nitekim,Milli Parklar Yasası’nın 1. maddesi şöyledir:
‘’ Bu kanunun amacı,yurdumuzdaki milli ve milletlerarası düzeyde değerlere sahip milli park,tabiat parkı,tabiat anıtı ve tabiatı koruma alanlarının seçilip belirlenmesine,özellik ve karakterleri bozulmadan KORUNMASINA, geliştirilmesine ve yönetilmesine ilişkin esasları düzenlemektir.’’
Aynı yöndeki bir düzenleme,Milli Parklar Yasası md 14 ile Yönetmeliği’nin 2,4/a ve 5. maddelerinde de bulunmaktadır.(Yönetmelik md 5/A-2,3,5,6,8-bkz ek 6)

Dünya ölçeğinde korunan veya milli park ilan edilen alanlar dünya orman mevcudunun yaklaşık % 6’lık bölümünü oluşturmaktadır. Bu oran,Avrupa için yaklaşık % 11’dir. Ancak Türkiye’de toplam orman ve doğa varlığından sadece %1’i korunmaktadır. Korunan bu %1’lik alandan bir bölümü de alınan Bakanlar Kurulu Kararı ile milli park sınırı dışına çıkarılmıştır.(bkz ek-5:DPT 8. Beş Yıllık Kalkınma Planında Ormancılık s.230,231,232)


Ayrıca,sürdürülebilir gelişme ilkesi gereğince bir yandan teknolojik olanaklardan yararlanılırken diğer yandan yeryüzündaki tüm kaynakların etkin kullanılması ve zarar görmemesini sağlamak gerekmektedir. Oysaki bu karar sonucunda yapılacak işlemlerle Uludağ’daki su kaynakları önemli ölçüde zarar görecektir.
Bakanlar Kurulu kararının iptal edilmemesi durumunda,gelecek kuşaklardan emanet aldığımız ormanlarımız ve milli parklarımız tamamiyle yapılaşmaya açılacak ve çok yakın gelecekte milli park varlığımızı betona,çirkin yapılaşmaya teslim edeceğiz. Şu halde,karar milli parkların mutlak korunması ve sürdürülebilir kalkınma ilkelerine aykırı olduğu için iptal edilmelidir.



2) Bakanlar Kurulu Kararı kamu yararı ile de bağdaşmamaktadır:

a) Karar Bursa’nın su kaynaklarına önemli ölçüde zarar verecektir:
Milli Park alanı dışına alınan bölge,Bursa’nın önemli su kaynaklarını barındıran bir bölgedir. Sarıalan Deresi ile Gökdere, kaynaklarını bu bölgeden almaktadırlar. (bkz ek-2 de sunulan bilirkişi raporu s.7 ve 10 altı çizili bölümler.Aynı yönde bkz ek-5 DSİ Bursa İçmesuyu,Yüzeysel Suları ve Yeraltı Sularının Sorunları-2004 yılı su raporu-altı çizili bölümler). Bu alanların milli park sınırı dışına alınmasıyla, sözü edilen kaynakların yapılaşma sonucunda kirlenmesi ve bu durumun Bursa Halkının sağlığını etkilemesi söz konusu olabilecektir.
Ayrıca,dünyada yakın gelecekte önemli su sıkıntısı yaşanacağı;hatta su nedeniyle büyük savaşlar çıkabileceği;sağlıklı,içilebilir nitelikte su bulmanın ciddi sorun olacağı son dönemlerde bilimadamları tarafından çeşitli kaynaklarda sıkça dile getirilmektedir. Dünyada şu anda yaklaşık 1.3 milyar insan içme suyu sıkıntısı çekmektedir. Gelecek 25 yılda bu sayının 2 katına çıkması beklenmektedir. Bu nedenle,ülkemizin su kaynaklarını etkin ve verimli biçimde kullanması gerekmektedir. (ek-5:DSİ Bursa İçmesuyu,Yüzeysel Suları ve Yeraltı Sularının Sorunları-2004 yılı su raporu: s.7,altı çizili bölümler)
Ülkemiz,istatistiki verilere göre su kaynakları yönünden yeterince varsıl değildir. Bir ülkenin su kaynakları yönünden varsıl olabilmesi için, kişi başına ortalama 10.000 metreküp/yıl su düşmesi gerekmekteyken,bu oran ülkemizde 1430 metreküp/yıldır.(bkz ek-5: Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı Raporu:altı çizili bölümler )
Bu nedenlerle,Uludağ’ın bazı bölümlerinin milli park sınırı dışına alınması su kaynaklarının korunmasını güçleştirecek ve uzun vadede bunun zararını tüm Bursalılar yaşayabilecektir. Öyleyse,kamu yararından uzak olan Bakanlar Kurulu kararının iptali ve öncelikle yürütmesinin durdurulması gerekmektedir.

b) Uludağ’daki endemik türlerin yok olma tehlikesi belirmiştir:
Uludağ’da endemik (özgün, yalnızca o bölgede yaşayan) bitki ve hayvan türleri görülmektedir. Bu konuda, ek-3’te sunulan bilirkişi raporunun 29.ve 38. sayfasında (1.bölüm) Uludağ’da toplam 104 adet endemik bitkinin yer aldığı (bu rakamın son verilere göre 108 olduğu bazı kaynaklarda belirtilmektedir) , bunun da 28 adetinin dünyada yalnızca Uludağ’da bulunduğuna (bu rakam son verilere göre 31’dir:ek5-gerekçe raporu ve basın açıklaması) değinilmekte ve Uludağ’da her ne koşulda olursa olsun ağaç kesilmemesi gerektiğine; zira iklim, arazi, ve toprak şartlarının gençleştirmeyi zorlaştıracağına dikkat çekilmektedir.(s.29).(aynı yönde bkz ek-7’deki bilimsel görüşler)
Kararın sonucunda, Milli Park alanından çıkarılan yerlerde yapılacak turizm amaçlı tesisler için kesilecek ağaçlar ve yapılacak binalarla açılacak yollar bu endemik yapıya zarar verecektir. (ek-5:gerekçe raporu)
c) Yöre topoğrafik olarak da oldukça eğimlidir. Bu da erozyon ve heyelan

tehlikesini beraberinde getirmektedir:

Bu yöredeki ağaç kesimi sonucunda toprağın su tutması engellencek ve Bursa şimdiye dek hiç karşılaşmadığı heyelan veya su baskını gibi ciddi sorunlarla karşılaşabilecektir.(ek-5 gerekçe raporu ve basın açıklaması)

Ayrıca, yörenin Milli Park alanı dışına alınması sonucunda yöreye yapılacak olan tesislerle Uludağ’daki halihazırdaki tesislerin arasında ulaşımı sağlamak gerekeceğinden,yöreye yeni yol açmak da gerekecektir. Bu da yöredeki zaten eğimli olan arazinin daha da yumuşamasına ve toprak kaymalarına yol açacaktır.
d) Bakanlar Kurulu Kararı Özel Yararları Gözetmektedir:
Bakanlar Kurulu Kararı’na dayanılarak yöreye bazı kişiler turizm amaçlı tesisler yapacak ve yapılaşmanın önü alınamayacaktır. Nitekim turizm amaçlı özel tesisler için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından milli park alanı dışına çıkarılan bölgeyi de içeren bazı bölgelerin yerli ve yabancı girişimcilere tahsisi için başvurular alınmaya başlanmıştır. (ek-5:gerekçe raporu ve gazete haberi)
3-) Yürütmenin durdurulmasına karar verilmelidir:

Uludağ’ın Milli Park niteliğinin korunması; endemik yapıya verilen geri dönüşümü olanaksız zararın önlenmesi, Bursa’nın su kaynaklarının korunması, yapılacak ağaç kesiminin ve bu kesimden sonra yörede yapılacak olan tesislerin çevreye vereceği zararların hemen önlem alınmaması halinde geri dönüşümü güç ya da olanaksız bir düzeye ulaşacak olması, bu karar ile önceki yargı kararlarının etkisinin kaldırılarak yörenin turistik amaçlı yapılaşmaya açılması nedenleri gözetilerek;doğabilecek ciddi sakıncaların önlenmesi ve hukuk devleti ilkesinin korunması adına öncelikle yürütmenin durdurulmasına karar vermek gerekmektedir.


Ayrıca, iptalini istediğimiz Bakanlar Kurulu Kararı ile bu konuda önceden verilmiş olan yargı kararlarına rağmen, yargı kararlarını bertaraf etmek amacıyla alınmıştır. Bu nedenle de iptalini istediğimiz işlemde hukuka uyarlık da bulunmamaktadır.
Görüldüğü gibi, 2577 sayılı İYUK’un 27/2. maddesindeki koşullar oluşmuştur. Alınan plan değişiklik kararlarının uygulanması halinde telafisi güç ya da olanaksız zararlar doğacaktır.
Bu nedenlerle ve mahkemenin kendiliğinden belirleyeceği nedenlerle idarenin savunması beklenmeksizin YÜRÜTMENİN DURDURULMASI gerekmektedir.

HUKUKİ NEDENLER : AİHS,Anayasa,Milli Parklar Yasası ve Yönetmeliği,Danıştay ve AİHM

İçtihatları ile diğer mevzuat.


KANITLARIMIZ : 1) İptalini istediğimiz 01.04.2006 tarih ve 26126 sayılı Resmi Gazete’de

yayımlanarak yürürlüğe giren,17.03.2006 tarih ve 2006/10189 sayılı

Bakanlar Kurulu Kararı ve ekindeki yeni sınırları gösteren kroki ile(EK-1)

28.02.2006 tarih ve 26094 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe

giren,13.02.2006 tarih ve 2006/10035 sayılı Bakanlar Kurulu’nun Uludağ Milli

Parkı Sınırı’nın değiştirilmesi Hakkındaki Kararı ve kararın eki olan eski

sınırlarla yeni sınırları gösteren kroki (EK-1/a)
2) Danıştay 6.Dairesi’nin 2000-2435 E.sayılı dosyasına

sunulan 25.06.2001 tarihli bilirkişi raporu. (EK-2)


3) Danıştay 6.Dairesi’nin 1998-1455 E.sayılı dosyasına

sunulan bilirkişi raporu. (EK-3)


4) Danıştay 6.Dairesi’nin 1998-1455.E.;1999-5011 K. ve

20.10.1999 tarihli kararı ve Danıştay 6.Dairesi’nin 2000-

2435 E.sayılı yürütmenin durdurulması ve iptal kararıyla

bu kararı onayan Danıştay İdari Dava Daireleri Genel

Kurulu’nun 2002-925 E. ve 2003-409 K.,6.6.2003 tarihli

kararı. (EK-4)


5) Konuyla ilgili gazete haberleri,DSİ Bursa 2004 yılı su raporu,gerekçe

raporu basın açıklaması,DPT 8. Beş Yıllık Kalkınma Planından

alıntılar,diğer çeşitli kaynaklardan alıntılar. (EK-5)

6) Konuya ilişkin mevzuat. (EK-6)
7) Uludağ’la ilgili çeşitli bilimsel yazı ve incelemeler.(EK-7)
8) Gerektiğinde keşif ve bilirkişi incelemesi.
9) Her türlü yasal kanıt.
SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda açıklanan ve re’sen saptanacak durumlar karşısında;
1) 01.04.2006 tarih,26126 sayılı Resmi Gazete’de yayınlarak

yürürlüğe giren;17.03.2006 tarih ve 2006/10189 sayılı Uludağ Milli Park Sınırlarının Değiştirilmesi Hakkındaki Bakanlar Kurulu Kararı’nın İPTALİNE;


2) İdarenin savunması beklenmeksizin, geri dönüşümü olanaksız zararların

doğmasını önlemek için İYUK md 27 gereğince YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA;


3) Yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı idareye yükletilmesine;
Karar verilmesini davacılar adına saygıyla dileriz.

DAVACILAR VEKİLLERİ

Av.Ali ARABACI Av.Cumhur ÖZCAN Av.Kadriye GÖKÇADIR


Av.Fethiye ALTINTAŞ Av.Burak GİRAY Av.Nezih SÜTÇÜ

Av.İsmail İŞYAPAN Av.Nalan BENER Av.Okan DURSUN

Av.Eralp ATABEK Av.Şenay ÖZERAY Av.Ş.Cankat TAŞKIN



EKİ : Vekaletname ve kanıtlar bölümünde gösterilen belgeler.







Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət