Ana səhifə

Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konsey


Yüklə 176.5 Kb.
səhifə2/3
tarix18.07.2016
ölçüsü176.5 Kb.
1   2   3

5. Yerli Halklar ve Azınlık Gruplar

35. Taraf Devletler, yerli halkların ve etnik ya da dilsel azınlıkların doğrudan ya da dolaylı ayrımcılık nedeniyle; özellikle de makul olmayan uygunluk koşulları ya da bilgiye yeterli erişim olanaklarının olmaması nedeniyle sosyal güvenlik sistemlerinden dışlanmamasına özel olarak dikkat etmelidir.



6. Vatandaş olmayanlar (göçmen işçiler, mülteciler, sığınmacılar ve vatansız kişiler dahil)

36. Sözleşmenin 2. maddesinin 2. paragrafı uyrukluk esasında ayrımcılık yapılmasını yasaklamaktadır ve Komite, Sözleşmenin yetki alanına dair açık bir sınırlama getirmediğini kaydeder. Göçmen işçiler dahil, vatandaş olmayanların sosyal sigorta sistemine katkıda bulunduğu durumlarda, bu kişiler sağladıkları katkılardan yararlanmak ya da ülkeden ayrılmaları halinde bu katkıları geri almak hakkına sahip olmalıdır.29 Göçmen işçinin kazandığı hakları işyeri değişikliği durumundan etkilenmemelidir.

37. Vatandaş olmayanlar gelir desteği, sağlık bakımı ya da aile desteğine yönelik primsiz sosyal güvenlik sistemlerine erişim hakkına sahip olmalıdır. Hak kazanma süresi dahil bu bağlamda uygulanabilecek herhangi bir sınırlamanın orantılı ve makul olması gerekir. Uyruğuna, ikamet yerine ya da göçmenlik statüsüne bakılmaksızın herkesin birincil ve acil sağlık bakım hizmetlerinden yararlanma hakkı vardır.

38. Mülteciler, vatansız kişiler, sığınmacılar ve diğer dezavantajlı ve toplum dışına itilmiş kişi ve gruplar uluslararası standartlara uygun biçimde, makul sürede sağlık bakımına ve aile desteğine erişim dahil primsiz sosyal güvenlik sistemlerinden eşit ölçüde yararlanma hakkına sahip olmalıdır..30



7. Ülke içinde yerinden edilmiş kişiler ve ülke içinde göç eden kişiler

39. Ülke içinde yerinden edilmiş kişiler sosyal güvenlik hakkından yararlanırken herhangi biçimde ayrımcılığa maruz kalmamalıdır ve taraf Devletler örneğin uygun olan durumlarda ikametgah zorunluluğunu kaldırarak ve yardımların ve ilgili diğer hizmetlerin gelinen yeni yerde sağlanmasına olanak tanıyarak, bu kişilerin sosyal güvenlik hakkına eşit biçimde erişimlerini sağlamak üzere yapıcı tedbirler almalıdır. Ülke içinde göç eden kişilerin ikametgah yerlerinde dahil oldukları sosyal güvenlik sistemine erişim hakkı olmalıdır ve ikametgah kayıt sistemleri, kayıtlı olmadıkları bir başka ile giden kişilerin sosyal güvenliğe erişimlerini kısıtlamamalıdır.



III. TARAF DEVLETLERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ

A. Genel hukuki yükümlülükler

40. Sözleşme mevcut kaynakların kısıtlılığının doğurduğu güçlükleri kabul etmek ve belirtilen hakların aşamalı bir şekilde gerçekleştirilmesini öngörmekle birlikte, taraf Devletler üzerinde derhal etki doğuracak çeşitli yükümlülüklere de yer vermektedir. Sosyal güvenlik hakkıyla ilgili olarak taraf Devletler, hakkın herhangi bir biçimde ayrımcılık yapılmaksızın uygulanmasının güvence altına alınması (2. madde, 2. paragraf), kadınların ve erkeklerin eşit haklara sahip olmasının sağlanması (3. madde) ve 11. maddenin 1. paragrafı ile 12. maddenin tam olarak gerçekleştirilmesi için adım atma yükümlülüğü (2. madde, 1. paragraf) gibi, derhal yerine getirilmesi gereken yükümlülüklere sahiptir. Bu tür adımlar, sosyal güvenlik hakkının tam anlamıyla gerçekleştirilmesini sağlamak üzere kararlı, somut ve hedefe yönelik olmalıdır.

41. Komite, sosyal güvenlik hakkının gerçekleştirilmesinin taraf Devletler için önemli mali sonuçlar doğurduğunu kabul etmekle birlikte, sosyal güvenliğin insan onuru açısından temel önem taşıdığını ve bu hakkın taraf Devletlerce yasal olarak tanınmasının mevzuat ve politikalarda bu hakka öncelik verilmesi anlamına geldiğini kaydeder. Taraf Devletler sosyal güvenlik hakkının tam olarak gerçekleştirilmesine yönelik bir ulusal strateji geliştirmeli ve yeterli mali ve diğer kaynakları ulusal düzeyde tahsis etmelidir. Taraf Devletler, gerektiğinde Sözleşmenin 2. maddesinin 1. paragrafı uyarınca uluslararası işbirliği ve teknik destek çalışmalarına katılmalıdır.

42. Sözleşmenin sosyal güvenlik hakkıyla ilgili geriye götürücü tedbirlerin alınmasını yasakladığına dair güçlü bir karine mevcuttur. Geriye götürücü tedbirlerin kasten alınması durumunda, taraf Devlet bu tedbirlerin tüm seçeneklerin dikkate gözden geçirilmesi sonucunda alındığını ve taraf Devletin mevcut kaynakların azamisinin kullanılması koşuluyla hakların bütünselliğine dair Sözleşme hükümlerine uygun olarak gerekçelendirilebileceğini kanıtlamakla yükümlüdür. Bu bağlamda Komite, (a) bu eylem için makul bir gerekçenin olup olmadığını; (b) tüm seçeneklerin ayrıntılı olarak incelenip incelenmediğini; (c) önerilen tedbirlerin ve diğer seçeneklerin incelenmesine yönelik sürece uygulamadan etkilenen grupların tam anlamıyla katılıp katılmadığını; (d) tedbirleri doğrudan ya da dolaylı biçimde ayrımcı nitelikte olup olmadığını; (e) tedbirlerin sosyal güvenlik hakkının gerçekleştirilmesi bakımından sürdürülebilir bir etkisinin olup olmayacağını, kazanılmış sosyal güvenlik hakları üzerinde makul olmayan bir etkisinin olup olmayacağını ya da herhangi bir kişinin ya da grubun temel sosyal güvenlikten asgari düzeyde yararlanmasının engellenip engellenmeyeceğini; ve (f) ulusal düzeyde tedbirlerin bağımsız bir incelemeye tabi olup olmadığını dikkatle sorgulayacaktır.



B. Özel hukuki yükümlülükler

43. Sosyal güvenlik hakkı, diğer tüm insan hakları gibi, taraf Devletlere üç tür yükümlülük yüklemektedir: saygı duyma yükümlülüğü, koruma yükümlülüğü ve yerine getirme yükümlülüğü.



1. Saygı duyma yükümlülüğü

44. Saygı duyma yükümlülüğü, taraf Devletlerin sosyal güvenlik hakkının kullanılmasını doğrudan ya da dolaylı olarak engelleyecek tedbirleri almaktan kaçınmalarını gerektirir. Bu yükümlülük, diğer şeylerin yanı sıra, örneğin yeterli sosyal güvenliğe eşit biçimde erişimi engelleyen ya da sınırlandıran; kendine yardım ya da diğer örfi ya da geleneksel sosyal güvenlik düzenlemelerine keyfi ya da makul olmayan gerekçelerle müdahale eden; sosyal güvenlik hizmeti sağlamak üzere bireyler ya da özel şirketler tarafından oluşturulan kuruluşlara keyfi ya da makul olmayan gerekçelerle müdahale eden herhangi bir uygulama ya da faaliyetten kaçınmayı içermektedir.



2. Koruma yükümlülüğü

45. Koruma yükümlülüğü, taraf Devletlerin üçüncü kişilerin sosyal güvenlik hakkının kullanılmasına herhangi bir biçimde müdahalesini engellemesini engellemeyi gerektirir. Bahsi geçen üçüncü kişiler bireyleri, grupları, şirketleri ve diğer kişiilikleri ve bunların yanı sıra devlete bağlı kurum ve kuruluşları içermektedir. Bu yükümlülük, diğer şeylerin yanı sıra, örneğin üçüncü kişilerin kendilerince ya da başkalarınca yürütülen sosyal sigorta programlarına eşit eşişim erişim olanağı tanımamalarını ve makul olmayan uygunluk koşullarını şart koşmalarını engellemek; sosyal güvenlik hakkı ile uyumlu kendine destek ve diğer türden örfi ya da geleneksel sosyal güvenlik düzenlemelerine keyfi ya da makul olmayan biçimlerde müdahalelerde bulunmalarını engellemek; ve işverenler ve diğer sigortalıların sosyal sigorta sistemi için yasal olarak öngörülen katkı paylarını ödemekten kaçınmalarını engellemek üzere gerekli ve etkili yasal tedbirlerin ve diğer tedbirlerin alınmasını içerir.

46. Prim ödemeli ya da primsiz sosyal sigorta sistemlerinin üçüncü kişilerce işletildiği ya da denetim altında tutulduğu durumlarda, taraf Devletler ulusal sosyal güvenlik sisteminin idaresinden sorumludur ve özel kişilerin eşit, yeterli, bedeli karşılanabilir ve erişilebilir bir sosyal güvenlik hizmetini engellememelerini sağlamakla yükümlüdür. Bu tür ihlalleri önlemek üzere, çerçeve mevzuatı, bağımsız izlemeyi, kamunun gerçek anlamda katılımını ve kuralların ihlaline karşı cezai tedbirleri içeren etkili bir düzenleme sisteminin oluşturulması gerekir.

3. Yerine getirme yükümlülüğü

47. Yerine getirme yükümlülüğü, taraf Devletlerin sosyal güvenlik hakkının bütünüyle gerçekleştirilmesine yönelik olarak, sosyal sigorta sisteminin uygulanması dahil gerekli tedbirleri almalarını gerektirir. Yerine getirme yükümlülüğü kolaylaştırma, tanıtım ve sağlama yükümlülükleri şeklinde alt başlıklara ayrıştırılabilir.

48. Kolaylaştırma yükümlülüğü, taraf Devletlerin bireylerin ve toplulukların sosyal güvenlik hakkından yararlanmalarına destek olmak üzere olumlu tedbirleri almasını gerektirir. Bu yükümlülük, diğer şeylerin yanı sıra, bu hakkın ulusal siyaset ve hukuk sisteminde tercihen yasal uygulama esasında yeterli düzeyde tanınmasını sağlamayı; bu hakkın gerçekleştirilmesini sağlamak üzere ulusal sosyal güvenlik stratejisi ve eylem planını oluşturmayı; 31 sosyal güvenlik sisteminin yeterli ve herkes için erişilebilir olmasını ve sosyal risklere ve beklenmedik durumlara karşı koruma sağlamasını güvence altına almayı içerir.32

49. Tanıtım yükümlülüğü, taraf Devletlerin özellikle kırsal ve geri kalmış kentsel alanlarda ya da dilsel ya da diğer azınlıklar arasında sosyal sigorta sistemlerine erişim hakkında uygun eğitimin vermek ve farkındalığı sağlamak üzere gerekli adımları atmalarını gerektirir.

50. Taraf Devletler, ayrıca, makul bir biçimde kendi kontrolleri dışında kalan nedenlerden dolayı mevcut sosyal güvenlik sistemi içerisinde kendilerine açık kaynaklar aracılığıyla sahip oldukları hakların farkında varmayan olmayan kişi ya da grupların sosyal güvenlik hakkını sağlamakla yükümlüdür. Taraf Devletlerin kendi korumaları için yeterli katkıyı sağlayamayan bu durumdaki kişi ve gruplara destek olmak üzere primsiz sigorta sistemleri oluşturması ya da diğer sosyal destek tedbirlerini alması gerekecektir. Sosyal güvenlik siteminin olağanüstü hallerde; örneğin doğal afet, silahlı çatışma ve kuraklık dönemlerinde ve bu dönemlerden sonraki ihtiyaçları karşılayabilmesi gerekir.

51. Sosyal sigorta sistemlerinin sosyal güvenliğin vergi gelirleri ve/ veya sigortalıların katkılarıyla finansmanına yönelik kapasitenin yetersiz olduğu durumlarda dahi dezavantajlı ve toplum dışına itilmiş grupları kapsaması önem taşımaktadır. Sosyal güvenliğe erişim olanağı olmayanları hemen kapsamak üzere düşük maliyetli ve alternatif sigorta sistemleri geliştirilebilir; ancak, amaç bu kişileri olağan sosyal sigorta sistemine dahil etmek olmalıdır. Kayıt dışı ekonomide yer alanların ya da diğer biçimlerde sosyal güvenliğe erişim olanağından mahrum kalanların aşamalı olarak sisteme dahil edilmesine yönelik politikalar ve yasal çerçeve oluşturulabilir.



4. Uluslararası yükümlülükler

52. Sözleşmenin 2. maddesinin 1. paragrafı, 11. maddesinin 1. paragrafı ve 23. maddesi, taraf Devletlerin uluslararası işbirliğinin ve desteğin temel önem taşıdığını kabul etmesini ve sosyal güvenlik hakkını kapsayacak şekilde, Sözleşmede belirtilen hakların tam anlamıyla gerçekleştirilmesini sağlamak üzere birlikte ya da tek başına çalışmalar yürütmesini gerektirir.

53. Sosyal güvenlik hakkı ile bağlantılı uluslararası yükümlülükleri yerine getirmek üzere taraf Devletler, diğer ülkelerde sosyal güvenlik hakkının kullanılmasını doğrudan ya da dolaylı olarak engelleyecek eylemlerden kaçınarak, bu hakkın kullanılmasına saygı göstermek zorundadır.

54. Taraf Devletler sosyal güvenlik hakkını kendi sınırlarının ötesinde de korumalı ve vatandaşlarının ve ülke uyruğundaki ulusal kişiliklerin diğer ülkelerde bu hakkı ihlal etmesini engellemelidir. Taraf Devletlerin kendi yargı yetkileri dahilinde sosyal güvenlik hakkına saygı gösterilmesi için yasal ya da siyasal yöntemlerle üçüncü kişileri (devlet dışı aktörleri) etkilemeye yönelik adım attığı durumlarda, bu adımların Birleşmiş Milletler Şartı ve ilgili diğer uluslararası hukuk hükümlerine uygun olması gerekir.

55. Kaynakların mevcudiyetine bağlı olmak kaydıyla, taraf Devletler örneğin ekonomik ve teknik destek sağlayarak sosyal güvenlik hakkının diğer ülkelerde gerçekleştirilmesini kolaylaştırmalıdır. Uluslararası desteğin Sözleşme hükümlerine ve diğer uluslararası insan hakları standartlarına uygun olması, sürdürülebilir olması ve kültürel bağlama uygun olması gerekir. Ekonomik olarak gelişmiş taraf Devletlerin bu bağlamda gelişmekte olan ülkelere destek sağlama konusunda özel bir sorumluluğu ve ilgisi vardır.

56. Taraf Devletler sosyal güvenlik hakkının uluslararası sözleşmelerde gerektiği gibi göz önünde bulundurulmasını sağlamalıdır ve bu amaçla, ayrı yasal araçların hazırlanmasını dikkate almalıdırlar. Komite, göçmen işçilere yönelik prim ödemeli sosyal sigorta sisteminin uyumluluğunu ya da eşgüdümünü sağlamaya yönelik karşılıklı ikili ve çok taraflı anlaşmaların imzalanmasının önemli olduğunu kaydeder.33 Geçici olarak başka bir ülkede çalışan kişiler kendi ülkelerinin sosyal sigorta sistemi kapsamında değerlendirilmelidir.

57. Uluslararası ya da bölgesel anlaşmaların imzalanması ve uygulanması bağlamında taraf Devletler, bu araçların sosyal güvenlik hakkı üzerinde olumsuz bir etki yaratmaması için gerekli adımları atmalıdır. Ticaretin serbestleştirilmesine yönelik anlaşmaların taraf Devletin sosyal güvenlik hakkının tam anlamıyla gerçekleştirilmesine yönelik kapasitesini azaltmaması gerekir.

58. Taraf Devletler uluslararası örgütlerin üyesi sıfatıyla yürüttükleri faaliyetlerde sosyal güvenlik hakkının gerektiği gibi dikkate alınmasını sağlamalıdırlar. Buna göre, örneğin Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası ve bölgesel kalkınma bankaları gibi uluslararası finansman kuruluşlarına üye taraf Devletler borç politikalarında, kredi anlaşmalarında ve diğer uluslararası tedbirlerde sosyal güvenlik hakkının dikkate alınmasını sağlayacak adımlar atmalıdır. Taraf Devletler, uluslararası ve bölgesel finansman kuruluşlarının başta yapısal uyum programlarında ve sosyal güvenlik sistemlerinin tasarlanması ve uygulanmasında oynadıkları role ilişkin olanlar gelmek üzere, politika ve uygulamalarının sosyal güvenlik hakkını desteklemesi ve bu hakka müdahalede bulunmamasını güvence altına almalıdır.



5. Temel yükümlülükler

59. Sözleşmede tanımlanan her bir hakkın en azından gerekli asgari düzeylerde gerçekleştirilmesini güvence altına almak sağlamak taraf Devletlerin temel yükümlülüklerinden birisidir.34 Bu yükümlülük uyarınca taraf Devletler:

(a) Tüm bireyler ve aileler için, bu kişilerin en azından temel sağlık bakım hizmetlerine, 35 temel düzeyde barınma ve konut, su ve çevresel sağlık, beslenme olanağına ve en temel düzeyde eğitim olanaklarına erişimini mümkün kılan asgari düzeyde gerekli yardımları sağlayan bir sosyal sigorta sistemine erişimi güvence altına almalıdır. Bir taraf Devletin tüm risklere ve beklenmedik durumlara karşı mevcut kaynaklarının azamisini kullanarak bu tür bir asgari koruma sağlayamaması söz konusuysa, Komite taraf Devletin geniş katılımlı bir istişare sürecinden sonra belirli bir grup sosyal riski ve beklenmedik durumu tanımlayıp dikkate almasını önerir;

(b) Özellikle dezavantajlı ve toplum dışına itilmiş birey ve grupların ayrımcılığa maruz kalmaksızın sosyal güvenlik ya da sigorta sistemlerine erişim hakkının sağlanmasını güvence altına almalıdır;36

(c) Mevcut sosyal sigorta sistemlerine saygı göstermek ve bunları makul olmayan müdahalelere karşı korumalıdır;37

(d) Ulusal sosyal güvenlik stratejisini ve eylem planını hazırlamalı ve uygulamalıdır;38

(e) Başta dezavantajlı ve toplum dışına itilmiş bireyleri ve grupları koruyanlar olmak üzere sosyal güvenlik sistemlerini uygulamak için hedefe dönük adımlar atmalıdır;39

(f) Sosyal güvenlik hakkının ne ölçüde gerçekleştiğini izlemelidir.40

60. Bir taraf Devletin en azından temel yükümlülüklerini karşılamada mevcut kaynakların yetersizliği nedeniyle başarısız olduğunu savunabilmesi için, eldeki tüm kaynakların öncelikli olarak söz konusu asgari yükümlülüklerin gerçekleştirilmesi amacıyla kullanılması için her türlü çabayı harcandığını ortaya koyması gerekir.41

61. Komite, ayrıca, gelişmekte olan ülkelerin temel yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için özellikle ekonomik ve teknik anlamda uluslararası destek ve işbirliği sağlamanın özellikle taraf Devletlerin ve destek sağlayabilecek diğer aktörlerin görevi olduğunu vurgular.



IV. İHLALLER

62. Taraf Devletler genel ve özel yükümlülüklerine uyduklarını gösterebilmek için, sosyal güvenlik hakkının gerçekleştirilmesi yönünde mevcut kaynakların azamisini kullanarak gerekli adımları attıklarını ve bu hakkın ayrımcılık yapılmaksızın ve kadınlar ve erkekler tarafından eşit biçimde kullanıldığını (Sözleşmenin 2. ve 3. maddeleri) ortaya koyabilmelidir. Uluslararası hukuk uyarınca, taraf Devletlerin bu tür adımları atma konusunda iyi niyetle icrada bulunmaması Sözleşmenin ihlali niteliğindedir.42

63. Komite, taraf Devletlerin icrada bulunma yükümlülüklerine uyup uymadıklarını değerlendirmek için, uygulamaların ilgili hakların gerçekleştirilmesi bağlamında makul ve orantılı olup olmadığına; insan hakları ve demokrasi ilkelerine uygun olup olmadığına ve yeterli bir izleme ve sorumluluk sistemine tabi olup olmadığına bakmaktadır.

64. Sosyal güvenlik hakkının ihlali, taraf Devletlerin ya da Devletler tarafından yeterli düzenleme altına alınmayan kurum ve kuruluşların doğrudan icraatlarıyla, yani yetki devriyle de söz konusu olabilmektedir. Bu bağlamda ihlaller, örneğin, yukarıda 42. paragrafta ana hatlarıyla tanımlanan temel yükümlülüklere aykırı biçimde, geriye götürücü tedbirlerin kasıtlı olarak uygulanmasını; sosyal güvenlik hakkının uygulanması için gerekli mevzuatın resmen feshedilmesini ya da askıya alınmasını; üçüncü kişilerin sosyal güvenlik hakkına aykırı eylemlerinin fiilen desteklenmesini; dezavantajlı ve toplum dışında kalan kişilerin sosyal destek yardımlarından yararlanmaları konusunda ikametgah yerine bağlı olarak farklı uygunluk koşullarının oluşturulmasını; kadınların ya da belirli kişi ya da grupların haklarının fiilen göz ardı edilmesini içermektedir.

65. Bir taraf Devletin icra yükümlülüğünü yerine getirmemesinden kaynaklanan ihlaller, sosyal güvenlik hakkının gerçekleştirilmesi için yeterli ve uygun faaliyetleri yürütülmediği durumları içerir. Sosyal güvenlik hakkı bağlamında, herkesin sosyal güvenlik hakkının tam olarak gerçekleştirilmesi için uygun adımların atılmadığı; sosyal güvenlik hakkının uygulanmasını sağlayacak yasaların çıkartılmadığı ya da tasarlanan politikaların yürürlüğe konmadığı; kamu sigorta sistemlerinin mali açıdan sürdürülebilirliğinin sağlanmasında yetersiz kalındığı; sosyal güvenlik hakkına aykırı olduğu belirlenen mevzuatın feshedilmediği ya da askıya alınmadığı; sosyal güvenlik hakkını ihlal etmelerini önlemek üzere kişi ya da grupların faaliyetlerinin düzenleme altına alınmadığı; taraf Devletin Sözleşmeyle güvence altına alınan bir hakkın derhal gerçekleştirilmesi için kaldırmakla yükümlü olduğu engelleri ortadan kaldıramadığı; temel yükümlülüklerin yerine getirilemediği (bkz. yukarıda 59. paragraf); bir taraf Devletin diğer devletlerle, uluslararası kuruluşlarla ya da çok uluslu şirketlerle ikili ya da çok taraflı anlaşmaları imzalarken Sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini dikkate almadığı durumlar bu tür ihlallere örnek olarak gösterilebilir.

V. ULUSAL DÜZEYDE UYGULAMA

66. Taraf Devletler, Sözleşmeyle ilgili yükümlülüklerini yerine getirirken ve Sözleşmenin 2. maddesinin 1. paragrafı uyarınca, “bilhassa yasal düzenleme suretiyle alınacak tedbirleri de içerecek şekilde her türlü uygun yöntem”i kullanmalıdır. Taraf Devletler, kendi koşullarına en uygun tedbirlerin belirlenmesi konusunda takdir yetkisine sahiptir.43 Bununla birlikte, Sözleşme, tüm taraf Devletleri herkesin sosyal güvenlik hakkından yararlanmasını mümkün olan en kısa süre içerisinde sağlamakla yükümlü kılmaktadır.



A. Mevzuat, strateji ve politikalar

67. Taraf Devletler sosyal güvenlik hakkının uygulanması bağlamında özel yükümlülüklerini yerine getirmek üzere yasal düzenleme, strateji, politika ve programlar dahil gereken tüm tedbirleri almakla yükümlüdür. Sosyal güvenlik hakkı ile ilgili yükümlülüklere uygunluklarını sağlamak üzere mevcut yasal düzenleme, strateji ve politikaların gözden geçirilmesi ve Sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklere aykırı düzenlemelerin feshedilmesi, değiştirilmesi ya da düzeltilmesi gerekir. Sosyal güvenlik sistemlerinin sürdürülebilirliğinin güvence altına alınması için bu sistemlerin de düzenli olarak izlenmesi gerekir.

68. İcraatta bulunma sorumluluğu, kapsamlı bir sosyal güvenlik sistemini uyguladığını ve bu sistemin sosyal güvenlik hakkı ile uyumlu olmasını güvence altına almak üzere düzenli olarak gözden geçirildiğini açıkça gösteremeyen bir taraf Devleti sosyal güvenlik hakkının gerçekleştirilmesine yönelik bir ulusal strateji ve eylem planı oluşturmakla yükümlü kılmaktadır. Söz konusu strateji ve eylem planının makul biçimde koşullara uygun olarak tasarlanması; kadınların ve erkeklerin eşit haklara sahip olması ilkesini ve dezavantajlı ve toplum dışına itilmiş grupların haklarını dikkate alması; insan hakları hukuku ve ilkelerini esas alması; sosyal güvenlik hakkını tüm yönleriyle kapsaması; ulaşılacak hedef ve amaçları saptaması ve bunlara ulaşmak için gereken süreyi ve kesintisiz izleme faaliyetine esas oluşturacak şekilde ilgili gösterge ve karşılaştırma noktalarını belirlemesi; ve mali ve insan kaynaklarının sağlanmasına yönelik mekanizmaları içermesi gerekir. Taraf Devletler, sosyal güvenlik hakkıyla ilgili ulusal stratejileri belirlerken ve bu stratejileri uygularken, gerektiğinde Birleşmiş Milletlerinin uzman kuruluşlarının teknik desteğini almalı ve bu kuruluşlarla işbirliğine gitmelidir (bkz. aşağıda Bölüm IV).

69. Ulusal sosyal güvenlik stratejilerini ve eylem planlarını oluştururken ve bunların uygulama aşamalarında, diğer şeylerin yanı sıra, ayrımcılık yasağı, cinsiyet eşitliği ve halkın katılımı ilkelerine saygı gösterilmesi gerekir. Kişi ve grupların sosyal güvenlik hakkından yararlanmalarını etkileyebilecek konularda karar alma süreçlerine katılma hakkı, sosyal güvenlikle ilgili tüm politika, program ya da stratejilerin ayrılmaz bir unsuru haline gelmelidir.

70. Ayrıca, ulusal sosyal güvenlik stratejisi ve eylem planının ve bunlarla ilgili uygulama sürecinin hesap verebilirlik (sorumluluk) ve şeffaflık ilkelerini esas alması gerekir. Yargının bağımsızlığı ve iyi yönetişim ilkeleri, tüm insan haklarının etkili bir biçimde uygulanması açısından temel önem taşıyan diğer unsurlardır.

71. Taraf Devletler, sosyal güvenlik hakkının gerçekleştirilmesi için uygun ortamı yaratmak üzere, özel sektördeki işletmelerin ve sivil toplumun yürütülen faaliyetlerin farkında olmasını ve bu faaliyetlerin kendi faaliyetleri açısından taşıdığı önemi dikkate almasını sağlamak için gereken adımları atmalıdır.

72. Sosyal güvenlik hakkının uygulanmasına yönelik çerçeve mevzuatın oluşturulması taraf Devletler açısından yarar sağlayabilir. Bu tür yasal düzenlemeler şunları içerebilir: (a) ulaşılacak hedef ve amaçlar ve bunların gerçekleştirilmesi için öngörülen zaman planı; (c) sivil toplum, özel sektör ve uluslararası kuruluşlarla işbirliğine dair planlama; (d) sürece ilişkin kurumsal sorumluluklar; (e) sürecin izlenmesine ilişkin ulusal mekanizmalar; ve (f) başvuru yolları ve telafi edici tedbirlere ilişkin usuller.

B. Yerinden yönetim ve sosyal güvenlik hakkı

73. Sosyal güvenlik hakkının uygulanmasıyla ilgili sorumluluğun bölgesel ya da yerel kuruluşlara devredildiği ya da bu hakkın anayasayla kurulmuş federal bir kuruluşun sorumluluğu altında olduğu durumlar taraf Devletin Sözleşme hükümlerine uyma yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır ve bu nedenle taraf Devletler söz konusu bölgesel ya da yerel kuruluşların gerekli sosyal güvenlik hizmetlerini ve kuruluşlarını etkili bir biçimde izlemelerini ve sistemin etkili bir biçimde uygulanmasını güvence altına almalıdır. Taraf Devletler, ayrıca, bu tür kuruluşların yardımlara ya da hizmetlere erişimi doğrudan ya da dolaylı olarak ayrımcı uygulamalarla engellememesini güvence altına almalıdır.


1   2   3


Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət