Ana səhifə

BİRİNCİ bulgaristan geziSİ SÖyleşİleri (İnanç Önderleri)


Yüklə 388.5 Kb.
səhifə5/5
tarix18.07.2016
ölçüsü388.5 Kb.
1   2   3   4   5

Mesela siz bir başkasını dede seçerken nelere dikkat edersiniz? Sizlerde insanda olması gereken özelliklere sahip olsun, inançlı olsun, iyi ahlaklı bir insan olsun ve buna benzer özelliklerin bir insanda olması gerektiğini söylediniz. Başka ilave edeceğiz eksik bir şey kalmasın, yani bir baba nasıl olmalıdır.

Bir baba iyi ahlaklı, iyi bir insan.



Evet Muhittin baba diyor ki ahlaklı, iyi niyetli, güzel derli toplu olsun ve kendisinden önce ki babanın Kerim Babanın olduğunu söyledi.

Kerim Baba gerek buradaki köyde olsun, gerekse Haskova’da ki talipleri arasında yetişemediği için oralara bir veya iki gölü olduğu için üç hatta yani farklı farklı çok sayıda talibi olduğu için hepsine yetişemedi bu yüzden Paşaköy’deki talipleri de mahrum kalmasın diye burada da 40-50 çift vardı. Nasıl olsa onun sağlığında bu seçim oldu. 40-50 çift vardı, 40-50 çift aralarında karar verdiler ve Muhittin Babayı seçtiler.

Buralardakiler de mahrum kalacaktı, buradakilerde Ehlibeyt yolundan mahrum kalmasın, babailer yolundan mahrum kalmasın diye siz taliplerin isteğiyle baba seçildiniz. Peki şimdi soruyorum burada Kerim Baba sağ olduğu için sizin töreninizi o mu yaptı? Baba olma talipler dediler ki Muhittin Baba baba olsun erkan yürütsün bu nasıl oldu. Yani somut olarak bir tören mi yaptınız, cem mi yaptınız, ikrar mı verdiniz, kurban mı kestiniz, nasıl oldu.

Bir cem de bir toplantı da.



Özel bir cem değil mi. Mesela sizin baba olduğunuzu ilan eden bir cem değil mi, normal bir cemde mi?

Normal bir cemde karar veriliyor ki çünkü Kerim Dede’nin bir sözü var. Kerim Dede’nin yaşlı olduğu halinde müsaade eder ki arayın bulun bir can seçin bu dergahın içinden. İşte bizim de dergahta karar canların kararı beni seçtiler.



Seçildiniz, peki ceme eşinizle girdiniz.

Eşimle girdim.



Peki anayla girdiniz ceme.

Önce eşle sonra dedelik postuna tek girilir.



Şimdi oturdunuz, kurbanınızı kestiniz, dualar edildi, niyazlaşmalar oldu, semahlar oldu. Şimdi talipler size bağlandı değil mi?

Evet.


Talipler size bağlandığına göre, siz de yıllardan beri bu talipleri tanıyorsunuz.

Devam yapıyoruz hep.



Mesela talipken ne görevdeydiniz. O altı hizmetten bir göreviniz var mıydı. Baba hizmetinden önce göreviniz var mıydı?

Demciydim, yani sakiydim.



Kaç yıl yürüttünüz bu görevi.

7-8 yıl belki de o kadar vardır.



Sakinin duası var mı?

Sakinin duasını dem duasını.



Öğrendiniz mi?

O zaman öğrendik. Evet.



Ne zaman öğrendiniz.

Başlarken öğrendik.



Başlarken öğretti mi baba size.

Baba öğretmezse zaten nasıl başlayacağız.



Peki bu zaman içerisinde Kerim Baba ekseri ne zaman nasıl cem yürütürdü.

Kerim Dede cem çok güzel çok hoştu. Biz ondan memnunduk. Ama dedik ya yaşlandığı halde o zaman bize teklif yaptı bıraktı.



Ne zamanlar, hangi vakitler, hafta da mı, yılda mı bu cem erkanı yürütürdü. Ne zamanlar yürütürdü, talipleri mi isterdi, kendi mi isterdi, kendi mi toplardı. Yoksa kimse bir şey demeden Kerim Baba’nın evinde mi yoksa bir başkasının evinde mi toplanırdınız?

Biz ileri daha ileri Kerim Dede’nin ayrı ayrı bir yerde yapılıyordu cem.

Çünkü bu kadar her bir hanenin cem evi uygun değildi. Hatta daha ileri şimdi Kerim Dede’nin zamanında büyük cem evi vardı. Daima kendi evinde yapılırdı.

Kerim Baba’nın evinde yapılırdı ne zaman yapılırdı. Yani haftanın hangi günü yapılırdı.

Her gün olamaz. Boş zamana getirmek için Cumartesi yapılırdı.



Cumartesi yapardınız hafta da bir gün mü yapardınız?

Her hafta yapamazsın ki.



Yok onu demiyorum. Hafta da bir gün yapardınız.

Bir gün.



Niçin soruyorum siz de bilmezsiniz belki. Bazıları 2-3 gün yapıyor. Ben merakım onları öğrenmek size tuhaf geliyor.

Hakkı Saygı: Deliorman yöresinde Cuma akşamı Perşembe günün akşamı bir de Pazar gününün akşamı Pazartesi. Cuma günü akşamı ve Pazartesi diyorlar. Biz devamlı toplanırız akşam namazımı kılarız sohbet ederiz, cem ayini yaparız diyorlar. Ayrıca zamanı gelince belirli zamanlarda kurbanlarımız var, ölmüşlerimizin kırkını, yılınız, yedisini onlar ayrı diyorlar. Ama Cuma akşamı ve Pazartesi akşamı muhakkak cem toplanır namaz kılarız diyorlar.

Sizin ki ne zaman sizin ki demek haftada bir gün Cumartesi günleri.

Hakkı Saygı: Belli zamanlarda onların ki. Birisi çıkarda benim akşam annemin kırkını yapacağım.

Şimdi sen kendin söyle ekseri Cumartesi günü toplanırız Kerim Babanın evinde cem yaparız diyorsunuz.

Cumartesi akşamı yapılır çünkü iş zamanında muhabbet yapılmaz. Çünkü başka zamanda işe gidilir.



Ne güzel bir şey yakaladık. Demek ki böyle sen ne dersen de ben zenginlik diyorum ben buna. Bak Cumartesi akşam diyorlar.

Hakkı Saygı: Dün akşamkiler belki. Cumartesi ve Salı günü kesinlikle cem yapmayız o günü günahtır derler. Onlar bunu söyledi bende cemlerimi genellikle Cumartesi ve Pazar gününe getiriyorum. Niye herkes çalışıyor o günler boş. Ama ibadet gecesi Perşembe ve Pazartesi ama ben Cumartesi pazarı seçiyorum niye. Benim taliplerim çalışıyorlar. Cumartesi akşamı Salı günü akşamı kesinlikle bir şey yapmayız diyorlar.

Peki mesela eskiden beri Muharremi, Nevruzu bilir misiniz?

Nevruz hep biliriz. Fakat bilmesine biliriz ama şimdi çok yerlerde değişiklik var gibi anlaşılıyor.



Öyle Türkiye’ye de öyle. Her tarafta değişik değişik.

Şimdi çok yerlerde bize soru bile sorarlar. Neden bu Nevruz yapılır manası nedir. Burada olsa hep bu sözler geçer. Kimisi der başka yerlerden ben televizyonda dinledim kimisi Hz. Ali’nin doğduğu gün kimisi de işte Hz. Ali’nin evlendiği gün dedi. Birisi demek orada yazar konuştu yaz mevsiminin ikliminin günlerin bir olduğu zamanda işte bunun için yaparız demek istedi. Şimdi bizde de yaparız, nasıl neye dediği gibi Nevruzun manasını iyice tam anlamıyla.



Neyse siz aynı zamanda mı tutarsınız. Dede sen onu bırak Kerim Babayla aynı zamanda mı tutuyorsunuz. Hep aynı değişmedi mi? Ne zaman.

21 Mart. Bir de burada bizde kullanırlar. Yine dediğiniz gibi 21 Mart Nevruz Hıdrelleze 45 gün kalınca yapılır diye. Kurban bayramından 20 gün geçtiğinde başlanır.



Muharrem?

Aşağı yukarı 4-5 gün müsaadesi var. Bu 45’e düşünce yaparsın Nevruzu. Ondan sonra gayri yapılması gerek.



Peki bu Muharrem var, aşure var.

Aşure şimdi de burada ayın 6’ısnda başlıyor 6’sında aşure giriyor orucumuz var. İşte 12 gün bir orucumuz var. Bak şimdi 12 gün söylenir. Çünkü 12 imam olmuş demi önceden baştan 12 imam yokmuş. Herhalde 12 imam gelmemişler. Sonra 12 imam olduğunda şimdi insanlar 12 imamı tamamlamışlar. Bir de 12 imamın şeyi de var. Şah Hüseyin Kerbela da şehit düşüyor 12 gün esir almışlar susuz kalmış. Demek on iki gün esir kalmışlar on iki günden sonra da işte onu şehit ediyorlar. Onun için de 12 gün orucu tutulur olur.



Çok güzel siz Babai yolu diyorsunuz nedir bu sizin tuttuğunuz yol dese bir Sofu yada bir Bulgar. Birisi gelse dese ki böyle böyle diyorsunuz anlat bakalım.

Babailiğin nereden kaldığını tam bilmiyorum. Çünkü hepsi bu işlere değil. Bizde bu Alevilik yolunda biz Alevilik bir yolda gitmemişler. İktidara diyelim başına gelmiş Alevi, Alevi Hz. Ali yolunu başlatmış. Sonra çıkmış musahip var tedredeni var, bayramesı var, mevlanesi var, hüseynisi var işte orada 7-8 kol bile çok. İşte o zamanın 7’sinde kol ayrılmış. Şimdi neden bu 7-8 kol ayrılmış. Şimdi ben orasını bilemeyeceğim. Başkası daha öyle karar görür mü. Sonra Bektaşi’si çıkmış.



Hakkı Saygı: Bektaşi sonra çıkmamış.

Ne zaman dünyaya gelmiş Hacı Bektaş? Kaçıncı sene.



1200’lü yıllarda.

Bir de çok şey anlayamadım. Bu yazarların kitaplarında çok değişiklik var. Şimdi kitabın birisini okursan şimdi Bektaşi diye söz oldu, 1212.senede Hacı Bektaş’ın doğması bir yerde de 1248 veriyor. Şimdi ne gibi değişiklikler yapmışlar.



Başka biri: Lafınızı kesiyorum affedin beni.

Demek istediğim biz de bak değişiklikler çok olmuş. Neden şimdi ben onu izah edeyim. Siz belki daha iyi biliyorsunuz. Neden biz bir kolda gitmemişiz.



Hakkı Saygı: Muhittin efendi şimdiye kadar çok güzel şeyler söyledi. Şimdi onun söyleyip söylemedikleri neyi söyleyip neyi söylemediği o kadar önemli değil. Ete kemiğe büründüm Yunus’un dediği gibi tek şey burada bir çok geniş bir kitaplara çok ihtiyaç var. Yeni kaynaklara çok ihtiyaç var, kaynaklar derken ticari amaçlı yazılmış öyle abur cubur kitaplar değil. Gerçek kaynaklar lazım. Şimdi Muhittin efendinin samimi olarak ağzından çıkan sözler çok gerçek. Şimdi buraya çok gerçek bilgiler lazım. Siz de yolda gelirken aynı şeyi söylediniz. Ama falan adam profesör bilmem kim kitap yazmış adam sadece satmak para kazanmak için yazmış. Benim gibi çantaya doldurup da koliyi sabahtan akşama kadar bedava dağıtmamış.

Muhittin Baba: Ama tamam bu sözü çok şey geldi. Şimdi yazar gelmiş yalnız bizim Alevi yolundan yazmamışlar yazarlar. Öbürlerinden de yazmışlar para çıkarmak için. İyi ama bu kitabı gerçek gibi yazmamış. Kimden nasıl duyduysa öyle yazmış. Şimdi alıyoruz okumak için.

Şimdi şu anda size bağlı kaç çift can var.

Bize bağlı, benim burada on çift can var ama hepsi gelmiyor.



Kaç tane haneniz var Kocaköy diyorsunuz.

Hane karışık bizde İslam dininden de var.



Hepsi kaç hane kaç Alevi hane var. 300 var mı?

Yok. Bütün 400

hane ama bizde Bulgar, Çingene.

Tamam işte Alevi hane?

Alevi 100 bile yok.



Ben burayı Alevi diye biliyorum. Tamam on tane çiftiniz var. Siz ekseri Cumartesi günleri toplanırsınız peki sen her Cumartesi günü bu evde mi yaparsın.

Her hafta yapmayız. Çünkü bir bölük zaman seçilir yine.



Yani taliplerle siz mi kararlaştırırsınız, onlar teklif eder siz mi söylersiniz.

Post sahipleri var onlar gelirler konuşuruz. Muhabbeti yapalım mı yapmalıyım mı?



Siz her hafta mum yakmıyor musunuz?

Yakıyoruz.



Cem yapılsa da yapılmasa da yakıyorsunuz.

Çırakçı yakar.



Yok onu demiyorum. Sen çerağ uyandırıyor musunuz her hafta.

Her hafta uyandırmıyorum.



Yani cem olduğu zaman cemde çerağçı uyandırıyor.

Hakkı Saygı: Her Pazartesi günü Pazar günü benim ailem benim vekilim şu anda evde çerağı yakıyorlar. Bu yaz kış gece gündüz ben hasta olsam, ben ölüm yatağımda olsam birisi benim çerağımı o evde muhakkak uyandırır.

Başka biri: Bende her Cuma günü çerağ yakarım. Hz. Ali’nin Cuma günü Hakka göndermiş onun aşkına çerağ her Cuma günü.

Şimdi siz dediniz ki sakiciyim, bunun manası nedir diye sordunuz mu, size söylediler mi? 7 yıl boyunca sakilik yaptınız, dem yaptınız bu görevi niçin yaptınız?

Evet niçin sakilik var?

Cemin toplandığı zamanın bir cemde bir rakıyı cemi eleştirmek. Hizmeti yapmak, hizmeti Hak için yapmak.


PİR SEFA

(ZAKİR)
Kaç yaşındasınız?

68 yaşındayım.



Peki kaç yıldır zakirlik yapıyorsunuz?

Aşağı yukarı 23 yaşında ikrar oldum bu meydana geldim ama ondan önce babam zakirdi onunla beraber ufak tefek çalardım. Demek 23 yaşındayken ikrar bende geldim o zamandan beri zakirlik yaparım. O zamana kadar yapardım ama babamın yanında Bulgaristan’da çalardım. Ama artık zaman geldi evlendikten sonra 23 yaşında ikrar bende dedim aldım postumu başladım imam Cafer’le. Başladık buna şimdi mesela bizim yolumuz demin önce gelelim yine aynı yere de. Şimdi bana bunu Allah vermediyse ben bunu ne kadar yapmak istesem vermeyecek. Cem yapacak ama bana geliyor bizim dergahımıza İmam Caferimiz bu diyorum acep düşünmüyor mu ben gidiyorum ama gelecek mi gelmeyecek mi. Şimdi bu bana geldikten sonra Hasan Dede koymuş bir gün Cumartesi günü yapacaksın değil mi muhabbetini bana haber geldi, ben gene ona diyorum ki, bizim dedemiz bugün koydu. Şimdiye kadar 68 yaşına kadar bu dergahları dört gele. 23 yaşında ikrar bende geldi. Ben geldikten sonra evlendikten sonra Kerim Babanın kızıyla Babailer tarafına başladım zakirlik yapmaya. Sonra demek istediler ki biz sonra Babaiye döndü neden çünkü Babailere zakirlik yapmaya başladı. Demek ki Bektaşi daha büyük mertebedeymiş. Şimdi ben bunu Muhittin Dede, bunlar omurzal dediğim dede şimdi bu Babailerle çok farkı var ki dağdan gelme Bektaşiler var onların hepten başka. Şimdi benim bile kendi kendime hey diyorum Tanrım niçin sen bana bunu verdin de ben benim kapıma bu akşam gelecek birisi bir haftaya Cumartesi günü benim annemin kırkını yapacağım gidebileceğim dediği zaman eğer ben bunu kapıdan çevirirsem bu canı sen sanırsın Allah bana bir azap verir gökten beni vuracak. Ben sana bunu verdimde niçin çevirirsin diye bu canı anladın mı. Bunlar bilirler görün çek kendine ya Cuma akşamı seninkini de yapacağım yahut filan gün seninkini de yapacağım Pazar günü akşamleyin ama şimdi ortada var ayır bunu kendine. Öbür türlü iki akşam arka arkaya dayanacağım ben buna bunu bilmek lazım. Allah’ın bin bereket versin 68 yaşına girdim, Allah’ın bana verdiği şimdiye kadar bu canlar hepsi bilirler ki o kadar cemler ne kadar içtiğimi içmediğimi bilmediğimi de hele ki kırklara geldikten sonra kırklar demek ne demek sen bunun manasını bilirsen kırkların manasını bilip de bugün bir can babasının kırkını yapar yahut yılını yapar değil mi? Bunca musahibini toplamış o sen tutmuşsun alla hulla bu erenler yolunu çevirmeyeceğin buna derler erenler yolu sonra buna da derler kırklar. Sen bunu yerine koyman lazımda bu ceme gelen misafirler var diyecekler aşk olsun biz Hasan Dedenin gölüne gittik bir zakir var aşkolsun ne içtik hepsini koydu yerine tam yeriyle beraber ki içtiler. Ona bunu karıştırdı bunu karıştırdı ona. Ey Tanrım bu insanlar burada elli çift can şimdi diyorum acep bu elli çift canın içerisinde bir tanesine benim gibi Allah vereydi seni geri arayacaklar mıydı aramayacaklar mıydı. Ama bana Allah vermişse niçin ben bu insanları burada gücendireyim. Ben sazımı bırakıyorum değil mi bu akşam cem var değil mi sazımı buraya dayalı bırakıyorum devlet işine gidiyorum. Ertesi gün sazı buradan alın öbür muhabbete onun yanına gidiyorum devlet işine. Oraya gidip işimi yapıyorum akşamleyin gene geliyorum öbür ceme. Allah bana mecallik vermedi 68 yaşıma kadar vermedi diyorum. Nedir bu? Ben kendi kendime şaşıyorum buna. Bu yaşta size yemin içiyorum.

Hizmetleriniz hak katına yazılsın.

Başka biçimli konuşuyoruz kendi aramızda. Buraya gelmişiz bizden yani bizim burada yapışımızı nasıl yaptırdığımızı, yolumuzu, izimizi. Bizi ne kadar en büyük güvendiğimiz varsa belki Hasan Dede belki Muhittin Dede ama evvela biz Otman Babaya bağlanmışız, evvela ona inanıyoruz. Şu senin toprağında yaşıyoruz her noksanlığımızı bizim, her bizim şu Alevilerimizi işini. Demin size şey düzdüm diye Otman babayı bırakacağım diye ağlarım. Ben giderim Kuranlar söylerim, kırklar çeviririm, kurbanlar kesilir bu kurban neye kesilir manasını bilesin. Ey erenler kabul edin kurbanımızı ey Otman Baba kabul et bizim kurbanlarımızı ben bunları söylerim.



Biz bunu taparız evvela Otman Baba ondan sonra biz bu dedelerle işimizi bitiririz. Ama nereden geçirilişini anlattırayım zamanın birinde bu Otman Baba bu kadar çalışırken yine zaman gelmiş Türkiye’de de oldu bu Tekkeleri kapattıktan sonra bu Otman Babayı da kapattılar. Dedelerin hepsini uğratmışlar, kitapların hepsini çıkartmışlar köyün orta yerine yığmışlar. Otman Babanın ne kadar kitabı var hepsini yığmışlar bir ateş vermişler yakmışlar. Bak şimdi bir kitap üstünden kor giriyor bu kitabı orta yerinden delmiş aşağı bir kadında orada çifte güderken bakmış bir kitap almış. Burada Bobolar da bir dede vardı bu hakiki dedeydi. Bu kitabı yolluyorlar bobolara 22 dede var öbürlerini hepsini uğratmışlar diğer 2 dedeyi uğratmamışlar Otman Babadan. Buradan Edirne’ye haber salmışlar demişler ki hepsini uğrattı 2 dede var bunu demişler gitmeyelim. Buradan Edirne’ye haber ettiler demişler ki bunları Edirne’ye hapise yollayın. Zaman gelmiş yollamışlar.

Dede: Yine zaman geliyor bunu kapatıyorlar, kapattıktan sonra Sultan Murat Padişaha görünmüş rüyasında görmüş ki iki dineğin var sal bunları. Şimdi bunları salacak bu demiş Otman Babanın iki dervişi gelsinler buraya. Çağırmış demiş bak sizi salıyorum şimdi ben buraya salacağım herkes evine gidecek Otman Babaya gitmeyecek. Biri gidiyor gel burada konuş diyor Bulgarca Türkçe Tatar diyor biri gene Pundiçek derler birisi oraya gidiyorlar. Ama geliyorlar bunlar mesele tamam. Zaman gelmiş birisi demiş tekkeleri açıyorlar siz de açın. İyi ama burasının mesela Babaileri Otman Babadan nasibini alıyor meydan açarken evvela ki meydan açacaklar yapacaklar evvela birlik yapacaklar. Ama Otman Babadan alıyorlar nasibini pirimizden madem gelmiş ama gidin Tatar köyünde bir kavalcı alın kavalcından nasibinizi tekkeyi gidip açalım. Kavalcıya gitmişler kavalcı demiş ben kaybettim. Ben evlendim gideceksiniz Pundiçeğe Pundiçekten ekmekçi babadan nasibinizi alacaksınız açacaksınız tekkeyi demiş.

Başka biri: Bu sultanın kapattığı iki dervişin iki deli varmış mı. Onlara serbest miydi? Sultanın her akşam rüyasına girermiş bu iki deli at o da onlara gideceksiniz ama, dergah falan toplamayacaksınız, Otman Babaya gitmeyeceksiniz. Ondan sonra birisi gelmiş bu köye yakın köyden birisi devam etsin.

Dede: Tatar köyüne geliyorum, Tatar köyüne gelmiş ama evvelden bu Tatar köyü konuş orası hepsi Alevi gelmiş bir ahbabı varmış dostu. Demiş ki al beni yanına, alırım demiş bak üç çocuğu varmış ona da bir odacık vermiş geçinirlermiş. Ama zaman gelmiş o konak olduğu hanenin karısı ölmüş. Öldükten sonra demiş ben öldüm, karım şimdi ben gelinleri ağır gelir sana bakmak senin de demiş sana örelim, örelim sana karım baksın. Ben Otman Babanın dervişiyim evlenmeyeceğim sen evlenmedikten sonra ne sana bakabilirler ne de bana ağır gelecek demiş. Senin evlenmen lazım. Bunu evlenmeye niyet etmişler gitmişler dul bir kadına dünürlüğe. Kadın bu kadar para istemiş ki eversinler bunu. O da demiş yok ben hiç evlenmemiş biriyim, öbürü gene evlenmiş. Ben de demiş para istiyorum, oda demiş niçin para istiyor bile bile. Evlendikten sonra kadın bakıyor ona. Demek tekkeler açılırken buradan nasip alacak olduktan sonra Pundiçeğe gideceksiniz oradan ekmekçiden nasibinizi alacaksınız ondan sonra gidip tekkenizi açacaksınız. Bunlar bir yerde Aleviler var değil mi Alevilerin dedeleri var gidip açmaları lazım bu Otman Babayı. Buradan gider ekmekçiye derler bile bile meseleyi al. Bu takım gidiyorum bir söz koyuyorum burada ne kadar olacak Muhittin Dede Hasan Dede başka dedeler falan zaman gelecekler kurbanlarıyla oraya umumi o zaman uyaracağız. Bir zaman sonra açmışlar muhabbetlerini yapmışlar ama ekmekçi artık ihtiyarlamış Otman Babaya gelmiş orada yaparmış hizmet. Ama zaman gelmiş ihtiyarlamış bu. İhtiyarladıktan sonra beni Pundiçeğe götürün demiş benim orada hall olmam lazım burada kendi insanları varmış burada öleceğim demiş. Onu bir zaman bir öküz arabası tutuyorlar götürmüşler Pundiçeğe. Götürdükten bir zaman sonra ölüyor. Öldükten sonra her köye haber etmişler ekmekçi öldü Pundiçekte kırkını yapacaklar gelen dervişler gelsinler. Ama buradan Paşa köyü’nden üç tane derviş dedelerle gidiyor ama şimdi o akşam kırka gidiyorlar onu kırkını yapacaklar. Pundiçeğe yakınlarında bir çeşme varmış bir de elinde bir testi bir de bakmışlar ekmekçi elinde testi ile suya geliyor. Ah demişler bu ne ola biz bu akşam geldik onun kırkını yapmaya bu adam testi elinde suya geliyor. Oturuyorlar o da geliyor onların yanına çocuklar hoş geldiniz birer sigara içmişler ama üçü de birbirlerine bakarlar. Biz kırkına geldik ama bu sağ hemen birer tane sigara içmişler ekmekçi demiş ki; bakın bana çocuklar sizi gideceğiniz yerde beklerler gidin. Ondan sonra bunlar almışlar başını bir bakmışlar hakikaten evinde cem bekliyorlar bunları. Hemen içeride canlardan biri su istemiş susamış susadıktan sonra demiş susadım birine çık kıra bak bir testi su getir birde bakmışlar bir testi su kapının arkasında duruyor. Almış o testiyi buradan gidenler o testiyi bilmişler o adam buraya o testiyle gelen adam. O zaman anlıyorlar ki kerametine ermiş, kırklara karışmış.

Şimdi onun için dedim 68 yaşına girdim bu canlar da bilirler. Gittiğimiz yere Hasan dedeyle beraber gidiyoruz iki yere gidiyoruz. Muhittin dede burada bir de başka bir yere zannedersem ki bu erenler yoluna bu yola itikat ediyorum. Mesela hiç kusurum yok gibi çok şükür.



Hakkı Saygı: Hayır dileklerimizi, bu güzel sohbetlerimizi, lokmalarımızı, demlerimizi, devranlarımızı o sizin anlattığınız güzel sohbetleri dergahında kabul et.

Dede: Ben giderim o gider Hasan dedenin muhabbettin de yaparım muhabbet benim kasabada dairem var değil mi. Çocuğum var ben onu Hasan Dedenin karısına derim git nene telefonla haber ver benim orada çocuğum var ki iki de muhabbet dağıldı beni arabayla alır getirir buraya. İki de mi üçte mi telefon ederler gelir beni alırlar.

Hakkı Saygı: Siz buradasınız şu anda Çorlu’da Ekrem var. Ekrem’in buradan hangi köyden gittiğini bilmiyorum. Ama buradan 1989 göçmenlerinden Ahmetvar baba oldu şimdi Çorlu’da. Şimdi ben onlarla beraber sohbetlerin de, muhabbetlerinde, demlerinde Çorlu’da ama benim ailem Haskovalı. Biraz önce söyledim babası bu köylü annesi ya Alannarili ya Güneş köylü yahut da Beyköylü şimdi tam olarak bilmiyorum.

Dede: Bize rüya gibi geliyor bunu iyi bil.

Nasıl oldu nelerle karşılaştın bu hizmet İmam Cafer Sadık hizmeti dediniz, kimlerden deyişler, duvazlar okudunuz bugüne kadar bu cemlerde hangi babalar hizmet ettiniz siz devam edin sohbete.

Şimdi bak babacan Allah’ım razı olsun. Şimdi bak biz bu yerde kısılmışız sen biraz önce siz bile bile dedin ama bu topraklar bizim hakikaten de bizim İmam Caferlerde bu var. Biz bunu bellemişiz. Gelin erenler bir olalım, münkire kılıç çalalım erenler evvela bir cem yaparlar ki evvela birlik olduktan sonra burada birlikte şimdi mesela bütün yaz geçmiş yaz geçtikten sonra gündüz çıkar muhabbetlere başlar bir birlik yaparlar. O birliği yaptıktan sonra orada kimin nasıl kusuru varmış aralarında falan mesela söylerler. Erenler gönlümüzü aldı kalbimiz nur ile doldu gözlerimiz güzel gördü cenneti, gelin erenler bir olalım münkire kılıç çalalım. Şimdi bizim Alevilerde burada almışız biz üçünü biliyoruz. Öbürleri kırk, birlik, post muhabbet olmadan birincisi alıyoruz ki birlik yapıyoruz. İkincisi Sultan Nevruz yaparız üçüncüsü bir çorbayı yaparız. Mesela diyoruz Sultan Nevruz’da uyan Alim Uyan zamanın geldi yeşil revan gibi bendinden boşan dolaş şimdi Yemen’i yeşile döşen, iyiyle türlüler kuşan Uyan Alim zamanın geldi. Yezit’in başına darbeler yıkılır müminlerin kalbi sıra çekilir sancağımız Kazova’ya dikilir Uyan Alim Uyan zamanın geldi. Ondan sonra geliriz bir şeyler yaparız çorbalar yaparız.



Ne vakit yaparsınız çorbayı.

Çorbayı bunlar bayramı güdüyor. O zaman artık birbirlerine yakın oluyorlar. Sultan Nevruzla çorba bir akşam tuttuğum nevruzu ertesi akşam çorbayı böyle zamana gelir.



Başka biri: 36 senede bir araya geliyor.

Dede: Şimdi mesela çorbaya geldik değil mi şimdi biz burada bunun matemini ne kadar tutuyoruz ne kadar tutmuyoruz ama Allah’ım bin bereket versin bu kadarını kaybetmedik diye biz kendi kendimize gurur duyuyoruz. Ali iyi söyledik Ali için ama şimdi Sultan Nevruz’a geldi, çorbaya geldi. Bu çorbada sen bilmen lazım hepsini, sen bunların hepsini bilince şimdi bak temiz yerlerde nasıl ama şimdi burada Babailerin dedeleridir. Şimdi bizde baba erenler muhabbeti birinci Otman Baba Kuranını söyleriz. Otman Babanın Kuranı onunla Bektaşiler onunla uyarmaz.




1   2   3   4   5


Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət