Ana səhifə

Basin bülteni


Yüklə 361 Kb.
tarix25.06.2016
ölçüsü361 Kb.




BASIN BÜLTENİ



MERYL STREEP

DEMİR LEYDİ

The Iron Lady


13 OCAK 2012’DE SİNEMALARDA

PATHE FILM4 VE UK FILM COUNCIL SUNAR CANAL+ VE CINE+’IN KATILIMLARI GOLDCREST FILM PRODUCTION LLP KATKILARIYLA BİR DJ FİLMS YAPIMI BİR PHYLLIDA LLOYD FİLMİ MERYL STREEP “THE IRON LADY” JIM BROADBENT OLIVIA COLMAN ROGER ALLAM SUSAN BROWN NICK DUNNING NICHOLAS FARRELL IAIN GLEN RICHARD E. GRANT ANTHONY HEAD HARRY LLOYD MICHAEL MALONEY ALEXANDRA ROACH PIP TORRENS JULIAN WADHAM ANGUS WRIGHT KAST YÖNETMENİ NINA GOLD KOSTÜM TASARIMI CONSOLATA BOYLE SAÇ-MAKYAJ TASARIMI MARESE LANGAN M.STREEP’IN SAÇ-MAKYAJI J.ROY HELLAND MÜZİK THOMAS NEWMAN YAPIM TASARIMI SIMON ELLIOTT KURGU JUSTINE WRIGHT GÖRÜNTÜ YÖNETMENİ ELLIOT DAVIS ORTAK YAPIMCILAR ANITA OVERLAND VE COLLEEN WOODCOCK UYGULAYICI YAPIMCILAR FRANÇOIS IVERNEL CAMERON MCCRACKEN TESSA ROSS VE ADAM KULICK YAPIMCI DAMIAN JONES SENARYO ABI MORGAN YÖNETMEN PHYLLIDA LLOYD



DEMİR LADY, erkek egemen bir dünyada sesini duyurabilmek için cinsiyet ve sınıf engellerini yerle bir eden Margaret Thatcher’ın zorlu hikayesini anlatır. Film, iktidar ve onun için ödenen bedel üzerine kuruludur; hem sıra dışı hem de karmaşık bir kadının şaşırtıcı ve içten hikayesi...
Özet

Artık 80’lerinde olan eski Başbakan Margaret Thatcher, Londra, Chester Meydanı’ndaki evinde kahvaltı etmektedir. Kocası Denis öleli birkaç yıl olmasına rağmen henüz onun dolabını boşaltmamıştır, sonunda bunu yapmaya karar verir ve anıları canlanmaya başlar. Gerçekten de, o gün kocasını görür, tıpkı eskisi gibi sadık, sevgi dolu ve muzip.


Margaret’ın hizmetkarları Carol Thatcher’a annesinin geçmiş ve şimdiki zaman mefhumunun kalmadığını söylerler. Hele bir akşam verdiği yemek davetinde yine misafirlerini büyülerken, 60 yıl önce Denis’le tanıştığı yemeğin hatıraları onu ele geçirince iyice endişelenmeye başlarlar.

Yemek bittiğinde Margaret yatağına gider ancak uyuyamaz. Kalkıp eski filmleri karıştırır ve bunları izlerken kariyeri için özel hayatından ne kadar çok fedakarlık yaptığını düşünür.


Yemeğin ertesi günü Carol annesini doktora gitmeye ikna eder. Margaret hiçbir şeyi olmadığında diretmektedir. Doktora uyanık olduğu zamanlar kendisini esir alan hayatının o en önemli anılarından bahsetmez.
Chester Meydanı’na döndüğünde ise Margaret canlanan anılarıyla savaşmak zorunda kalır. Bunun üzerine Denis’in eşyalarını toplar ve özgürlüğünü ilan eder – tabii ki bu, anılardan kurtulmasını sağlamaz ancak öncekinden daha mütevazı de olsa kesinlikle yaşamaya değer bir hayatı olduğunu düşünür.
Sinopsis

Günümüz Chester Meydanı… Artık yaşlanmış olan Margaret Thatcher süt almak için dışarı çıkar ve eve döndüğünde Denis’e kahvaltı hazırlamaya başlar, tıpkı evliyken her sabah yaptığı gibi. İçi huzur ve sevgi dolu Margaret her zamanki gibi ona haşlanmış yumurtasını servis ederken çalışanları da aralarında konuşmaktadır.


Margaret’ın kişisel yardımcısı June telaşla içeri girdiğinde aslında onun masada yalnız olduğunu görürüz. Denis yalnızca onun hayallerinde yaşamaktadır. Sanki hep hayattaymış gibi görünen ancak var olmayan Denis, Margaret için hala yaşamaktadır aslında. Ancak o gün acı tatlı bir gün olmuştur ve Margaret sonunda Denis’in eşyalarını toplayıp onunla vedalaşmaya karar verir.

Anılarını imzalarken uzaklardan bir siren sesi duyar ve farkında olmadan kızlık soyadını yazıverir, bir çocukluk anısı canlanır.



Blitz Dönemi. Margaret’ın siyasi uyanışı, tutkulu bir parti üyesi ve yerel belediye meclisinde görevli olan babası Alfred’i bir mitingde konuşurken izler. Erkekler siyaset konuşurken mutfakta fincanları yıkamaya mahkum annesinin kaderinden korkmaktadır. Sonra Oxford’a kabul edilişinin coşkusu, bir kaçış fırsatı.
Günümüze döneriz. Margaret Denis’in koyu renk takımlarına bakar ve kıyafetlerini toplamaya başlar. Kızı Carol akşamki yemek daveti için annesine yardım etmeye gelmiştir. Yemek esnasında yıllar önceki başka bir yemek gelir Margaret’ın aklına.
Genç Margaret heyecanını gizlemeye çalışır, aday olmayı umarak yerel meclis liderleriyle birlikte masada oturmaktadır. Onların züppeliklerini ve cinsiyet ayrımcılığı yaptıklarını gördüğünde inanılmaz bir azim ve inatla kendini tutmayı başarır. Genç Denis Thatcher ona hayran olur. Aralarında bir bağ oluşur ve Denis içgüdüsel olarak onu anladığını fark eder.
Chester Meydanı’ndaki yemekte Margaret’ın kötüleşmekte olan sağlığıyla yakından ilgili birkaç konuk bu anların farkına varır. Margaret derhal kendine gelir ve yine her zamanki tavrına bürünür. Ancak o gece Carol onun soyunmasına yardım ederken endişesini gizleyemez ve ertesi gün bir doktora gitmesini söyler. Carol gidince Margaret’ın düşünceleri yine geçmişe döner.
Seçim broşürleriyle dolu eski bir belediye binası, genç Margaret Meclis Üyesi olamadığı için sinirli. Eğlenceli ve nazik genç Denis onu neşelendirmek için garip bir yol seçerek onu balık patates yemeye çağırır.
Artık anılar bütün benliğini ele geçirmiştir…
Meclisteki mücadeleleri, inanç ve azimle giderek büyüyen şanı, küçük çocuklarını ve Denis’i her gün ardında bırakıp gidişi.

Partiyi yönetebileceğini fark edişi ve ardından görünüşünün değişmesi. Downing Sokağı’na ilk defa zafer kazanarak gelişi, Birleşik Krallığın ilk kadın Başbakanı.
Ertesi gün Margaret doktora gider. Doktorun sorularından rahatsız olur ve ona ne kadar cesur olduğunu gösterir, kafasının kesinlikle karışık olmadığını söyler övünerek.
Chester Meydanı’nda Denis’in görünmeye devam ediyor olması, doktora söylediklerinin hiç de doğru olmadığını hatırlatır ona. Kızarak Denis’e döner ve kendisini rahat bırakmasını söyler. Ancak akşam, yorgun ve hassas, yatmaya gittiğinde anılar tekrar canlanır ve onu yanında gördüğüne sevinir Margaret…

Margaret liderliğinin ilk aylarında karşılaştığı güçlüklerle boğuşurken Bakanlar Kurulu ondan ekonomik politikasını geri çekmesini ister. O da bunun üzerine ne kadar kararlı olduğunu gösterir. Ancak baskılar artmaktadır – darbeler, sivil itaatsizlik, IRA (İrlanda Cumhuriyet Ordusu)...

Gece geç saatlerde Brighton’daki Grand Hotel’de Margaret bir konuşma üzerine çalışmaktadır ve Denis de banyodaDIR, yatmaya hazırlanmaktadır. Tam o sırada otel odası bir bombayla yerle bir olur. Denis’i kaybettiğini düşündükçe fenalaşır Margaret... Dışarıda ise yaralı arkadaşlarının şoku, her yer yıkılmış.
Sabaha karşı Mark’tan gelen telefonla uyanan Margaret gidenleri, anneleri, çocukları düşünür ve başbakanlık yaptığı dönem boyunca yaşadığı en büyük zorluğun anıları canlanır...
Arjantin, Falkland Adalarını işgal etmiştir ve Margaret askerlerini geri çekmesi için bir diktatörle tartışmayacağından son derece emindir. Gayet kararlıdır Margaret, Bakanlar Kurulu’na ve diplomatik bir çözüm üretmeye çalışan Amerika da dahil tüm dünya kamuoyuna karşı gelmektedir, sonunda o da Özel Kuvvetleri gönderir. Savaş kızıştıkça ölen İngilizlerin acısıyla yüzleşmek zorunda kalır ancak pes etmez. Ama İngiltere savaşı kazandığındaysa en kötü zamanları en büyük zaferi haline gelmiştir.

Popülerliğinin zirvesine gelen Margaret dünya liderleri arasındaki yerini almış, dünya sahnesinde bir yıldız olmuştur ve iktidarın tadını çıkarmaktadır. Ancak Margaret’ın yönetim şekli giderek despotlaşmaya başlar, politikaları ulusu parçalar ve kızgın bakanlar ona sırtını döner.

Bakanlar Kurulu’nda Margaret’tan azar işiten ve küçük düşen eski dostu Geoffrey Howe istifa eder. Bu da parti saflarında kendisine karşı büyük bir ayaklanma başlatır. Michael Heseltine, Muhafazakar Parti başkanlığı için mücadele edeceğini söyler. Önceleri Margaret bu tehdidi fark edemez ve Londra’daki güçler ona karşı bir araya gelirken, o Avrupa liderleri konferansına gider. Her şey onun düşüşünün zeminini hazırlamıştır ama o bunu durdurmak için çok geç kalmıştır. Bakanlardan her birinin ardı ardına ona kazanamayacağını söylemesiyle ihanete uğradığını düşünür. Kalbi kırılan ancak yola devam etmek isteyen Margaret Downing Sokağı’ndan son kez çıkar gider.
Chester Meydanı’nda Margaret, hayatının bir diğer kaybıyla yüzleşir, çok sevdiği kocasının ölümüyle. Onun giysilerine, ayakkabılarına, paylaşılmış bir hayattan geriye kalan eşyalara bakarken o sarsıcı soruyu sorar: “Mutlu muydun Denis? Bana doğruyu söyle.” Bu asla cevap bulmayacak bir sorudur.

Bu acı düşünceyle harekete geçen Margaret odanın içinde dört dönerek kocasının eşyalarını toplamaya başlar. Sonra Denis yanında belirir, şapkası ve montuyla. Az önce toplanan bavulunu alıp kapıya yönelir. Margaret onu öper, duygularını gizleyerek ve donuk bir şekilde. Ancak o koridorda kendisinden uzaklaştıkça Margaret son kez acıyla haykırır. Yalnız kalmak istememektedir...

Ama Carol geldiğinde ve yeni bir güne uyandığında onda bir değişiklik olduğunu görürüz. Margaret geçmişi bırakıp şimdiyi yaşamanın yeni bir yolunu bulmuştur artık.

MARGARET THATCHER

Margaret Thatcher Batının ilk kadın hükümet başkanıdır. 20 yy.da İngilte Başbakanı olarak en uzun sure hizmet veren ismidir.


1925

Doğu İngiltere Lincolnshire'daki Grantham kasabasında bir bakkal olarak dünyaya geldi.



1943

Oxford Üniversitesi Kimya bölümüne kabul edildi.

Oxford Üniversitesi Muhafazakârlar Derneği Başkanı seçildi.

1940 sonları

Kimya sektöründe çalıştı.



1950

Muhafazakâr Parti Dartford adayı oldu- seçimi kaybetti.



1951

Başarılı iş adamı Denis Thatcher’la evlendi.



1953

İkizleri oldu, Carol ve Mark.



1959

Muhafazakâr Parti Finchley adayı oldu ve Avam Kamarası'na seçildi.



1970

Muhafazakâr Parti 1970 seçimlerini kazanınca, Thatcher, Heath kabinesinde Eğitim ve Bilim Bakanı oldu.



1974

Heath Hükümetin genel seçimlerde kaybedince, Muhafazakâr Parti Başkanlığına adaylığını koydu.



1975

Seçimlerden lider çıktı.



1976

Sovyetler Birliği Komünizme karşı taviz vermeyen tavrından ötürü ona 'Demir Leydi” lakabını taktı.



1979

Genel seçimlerden Muhafazakar Partinin zaferle çıkması onu ülkenin ilk kadın başbakanı yaptı.

İngiliz Muhafazakar Parlamenter aynı zamanda yakın arkadaşı ve danışmanı olan Airey Neve İRA'nın gerçekleştirdiği bir bombalı saldırıda öldürüldü.

1980

İşsizlik ve durgunluğa rağmen harcamaları kesti.



1981

İngiltere’de ayaklanmalar başladı.

Geçici IRA ve INLA tutukluları Maze Hapishanesi'nde açlık grevine başladı.

İnançları paylaşmak üzere kişisel bir bağ kurmak için ABD Başkanı Ronald Reagan ziyareti yapıldı.



1982

Nisan 1982'de Arjantin, 1830'dan beri hak iddia ettiği Falkland adalarını işgal etti. Arjantin yenilmiş ve Falkland Haziran ayına kadar İngiliz kontrolü altına geri döndü.



1983

Muhafazakâr Parti Haziran 1983 genel seçimlerinden önemli bir çoğunluk sağlayarak çıktı. Ve Thacher 2. kez başbakan oldu.



1984

Thatcher, Muhafazakâr Parti kongresi için kalmakta olduğu Brighton Oteli'ne IRA tarafından konulan bombanın patlamasından kıl payı kurtuldu

Kömür çukurlarının kapatılmasına karşın madencilerin yaptığı grev madencilerin yenilgisiyle son buldu.

Mihail Gorbaçov için "birlikte çalışabileceğimiz birisi" şeklinde yorum yaptı



1986

Büyük bankaların ve finansal kurumların önündeki pek çok engeli kaldırmak üzere “Big Bang” olarak adlandırılan deregülasyon gerçekleştirilmiştir.



1987

Thatcher, 3. kez genel seçimleri kazanarak başbakan oldu.



1989

Berlin Duvarı yıkıldı .



1990

Kişinin gelirine bağlı olarak kesilen belediye vergisi yerine, herkesin aynı miktarda vergi ödeyeceği Poll-tax/ kelle vergisi ve Avrupa ile bütünleşme konusunda Muhafazakâr Parti içinde ortaya çıkan bölünmeler


Poll-tax/ kelle vergisi nedeniyle sivil kargaşa çıktı.

Thatcher'ın en eski ve sadık müttefiklerinden Geoffrey Howe, Thatcher'ın Avrupa siyasetini protesto etmek için Başbakan Yardımcılığı görevinden istifa etti.

Desteği azalan Thacher Başbakanlık görevinden istifa etti.

1992

Aldığı "barones" unvanı ile Lordlar Kamarası'na girme imkânı elde etti.



2002

Geçirdiği rahatsızlıkların sonucunda demeç vermesinin doktorları tarafından yasaklandığı açıklandı.



2003

Denis Thatcher vefat etti.



Şimdi

Londra'da sessizce yaşıyor


PHYLLIDA LLOYD – Yönetmen

2008 yılında Merly Streep’in başrolunde yer aldığı Mamma Mia Phyllida Llyod’un yönetmenlik yaptığı ilk uzun metraj film. Altın Küre dahil bir çok ödüle aday olarak dünya çapında hit olan film o ana kadar gösterime giren en başarılı İngiliz filmi oldu.


Projeye yaklaşık iki yıl önce, Pathé ve Abi Morgan bana senaryoyu yolladığında başladım. İlk düşündüğüm şey Margaret Thatcher’ın I. Elizabeth’ten bu yana ülkenin en büyük kadın lideri olduğuydu. I. Elizabeth’le yakından ilgiliydim. Onunla ilgili bir film ve oyun yönetmiştim, bu işe başlamamın nedeni de buydu zaten. Senaryonun öyle bildik biyografik filmlerinden biri olmadığını gördüğümde çok heyecanlandım. Biyografik filmleri çekmek çok zordur, bir sürü gerçekten nasıl kaçabilirsiniz ki? Ama bu tamamen farklı bir şeydi, çünkü senaryo harikaydı, özellikle de yaşlı Margaret. Abi Morgan, tamamen hayal gücüne dayalı bu inanılmaz dünyayı günümüzde kurmayı başarmıştı.”

ABİ MORGAN – Senarist

Skinned and Sleeping Around (Paines Plough); TinyDynamite (Traverse); Tender (Hampstead); Splendour (Edinburgh Festivalinde Fringe First kazanan) ve Fugee(National Theatre) sahnediği oyunlar.

Ödüllü yönetmen Steve McQueen ile birlikte yazdığı Shame ilk sinema filmi. Film 2011 Venedik Film Festivali’nden Fipresci Ödülünü aldı.

Bu filmin ana teması güç ve bu gücün bir gün yok olacağı fikriyle uzlaşabilmek. Ama böyle bir kayıp halka mal olan Margaret Thatcher gibi simgeler için zor bir durum. Dünya çapında bir lider bile bir gün yok olacak.”


MERYL STREEP - MARGARET THATCHER

Meryl Streep, neredeyse 40 yıldır canlandırdığı birbirinden farklı portrelerle sinema ve televizyon dünyasının başarılı bir ismi.

Liseye kadar New Jersey’de okuyan Streep, Vassar Kolejinden üstün başarıyla mezun oldu 1975’de onur derecesiyle Yale Üniversitesi’ne kabul edildi.
Mezuniyetinden kısa bir süre sonra Brodway’de ilk kez sahne aldı ve Holocaust ile Emmy ödülünü kazandı ve The Deer Hunter ile de ilk Oscar adaylığını aldı.

2010 yılına gelindiğinde Streep’in 16 Oscar adaylığı ve 2 Oscar heykelciği olmuştu.


Bulunduğu yeri koruyabilmek için kendisiyle aynı konumdaki bütün erkeklerden daha iyi olmalıydı. Bir kadının lider olması fikrine karşı olabilecek birçok unsur vardı. İşte bu yüzden bu film çok heyecan vericiydi.”
JIM BROADBENT - DENIS THATCHER

İngiliz oyuncular arasında en bilinen yüzlerden biri olan Jim Broadbent, Iris filmi ile En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Oscar ödülünü kazandı. Sayısız filmde yer alan Broadbent’in filmlerinden bazıları Perrier’s Bounty, The Damned United, Harry Potter and the Half Blood Prince,The Young Victoria, Indiana Jones and the Kingdom of the Crystal Skull, Moulin Rouge, Richard III and Bullets Over Broadway. 



Longford filmiyle BAFTA TV Ödülleri'nde En İyi Aktör ödülünü kazandı. Bu televizyon filmindeki rolüyle 2007 yılında Emmy'ye aday gösterildi.


Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət