Ana səhifə

10 Kasım’da büyük bir gurur yaşadık


Yüklə 340.5 Kb.
səhifə1/5
tarix25.06.2016
ölçüsü340.5 Kb.
  1   2   3   4   5
10 Kasım’da büyük bir gurur yaşadık...

Koç Topluluğu 2005 yılını, hedefleri çerçevesinde finans, perakende ve enerjide Topluluğu bir üst segmente taşıyacak büyük satın alımlarla tamamlıyor. Ancak 2005, Koç Topluluğu için çok önemli bir anlam daha taşıyacak. Koç Holding, Türk halkının önem verdiği değerlere sahip çıkma felsefesi çerçevesinde 10 Kasım’da Mustafa Kemal Atatürk’ün Londra’daki dünyaca ünlü Madame Tussauds Müzesi’nde yer alan balmumu heykelini yeniledi. Heykelin değiştirilmesi nedeniyle düzenlenen resepsiyon televizyonlarda yayınlanınca, Koç Holding’in mail adresine yağan yüzlerce teşekkür, bize birçok önemli ödülden çok daha fazla gurur verdi.


Kadın ve eğitimde reform

İtalya-Türkiye İş Forumu’nun açılış konuşması yapan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecinde, ekonomi ve politikada olduğu gibi, kadının toplumdaki yeri ve eğitim konusunda da reformlar gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.


AB’de rekabet, sanayiye yatırımla sağlanabilir

Koç Holding CEO’su Bülend Özaydınlı, İstanbul Sanayi Odası’nın “Avrupa Birliği’ne Üyelik Sürecinde Türk Sanayii” temasının işlendiği IV. Sanayi Kongresi’ndeki konuşmasında, Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecinde Türkiye’nin lider ülkelerle ancak sanayi sektöründe sağlanacak gelişimle rekabet edebileceğini vurguladı. Özaydınlı, bu yolda, yatırım ortamını iyileştirecek yapısal önlemlerin alınması gerektiğinin de altını çizdi.


Yapı Kredi tüketiciyle büyüyecek

2005’te Koç Holding açısından önemli satın alımlardan biri olan Yapı Kredi Bankası ile Koçbank birlikte değerlendirildiğinde, özel sermayeli üçüncü büyük banka ortaya çıkıyor. Koç Holding Finansman Grubu Başkanı ve Koçbank ile Yapı Kredi Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Rüşdü Saraçoğlu, Yapı Kredi Bankası’nın tüketiciye ve tüketiciye mal satan KOBİ’lere finansman sağlama hedefiyle büyüyeceğini anlattı.


Koç Topluluğu Teknoloji Günü

Koç Holding’in hedeflerine ulaşma yolunda önem verdiği “markalaşma” ve “teknoloji” konusu çerçevesinde düzenlenen Koç Topluluğu Teknoloji Günü’nde ana konsept “Yükselen Teknoloji” oldu. Koç Holding Stratejik Planlama Grubu Başkanı Tamer Haşimoğlu, toplantının açılışında Koç Holding CEO’su Bülend Özaydınlı’nın dikkat çektiği Ar-Ge konusunda, teknolojinin verimli kullanılmasının önemini vurguladı.


Kazakistan’da Türkiye’yi Koç Holding temsil etti

Koç Holding, Kazakistan’ın Başkenti Almatı’da düzenlenen Yabancı Yatırımcılar Konseyi’nde Türk ekonomisini temsil etti. Türkiye’den yalnızca Koç Topluluğu’nun katıldığı uluslararası konseyde Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ve uluslararası şirket yöneticileriyle de ikili temaslarda bulundu.

Hasan Bengü

Koç Holding Kurumsal İletişim ve

Dış İlişkiler Başkanı
Türk halkından teşekkür yağdı

Koç Holding, Mustafa Kemal Atatürk’ün Londra’daki dünyaca ünlü Madame

Tussauds Müzesi’nde yer alan balmumu heykelini yeniledi. Türk toplumu,

balmumu heykelin yenilenmesi nedeniyle Koç Holding’in web sitesindeki

iletişim adresine yüzlerce teşekkür mail’i yolladı
Koç Holding Mustafa Kemal Atatürk’ün Madame Tussauds Müzesi’nde yer alan balmumu heykelini, liderin karizmasını ve simgelediği gücü daha belirgin gösteren yeni heykeliyle değiştirdi. Bir yıllık girişimler ve çalışmalar sonucunda hazırlanan yeni balmumu heykel, Atatürk’ün 67. ölüm yıldönümüne denk gelen 10 Kasım’da Madame Tussauds Müzesi’nde gerçekleştirilen bir resepsiyonla yerine kondu. Balmumu heykelinin yenilenmesi resepsiyonunun ardından, Koç Holding’in web sitesine mail yağdı. Marmara Vakfı da, Mustafa Kemal Atatürk’ün balmumu heykelinin aslına uygun haline getirilmesi ve Koç Topluluğu’nun hayata geçirdiği diğer sosyal sorumluluk projeleri dolayısıyla Mustafa V. Koç’a ödül verdi.
Koç Holding, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, yıllardır İngiltere’nin başkentindeki Madame Tussauds Müzesi’nde sergilenen balmumu heykelinin, aslına uygun olmayan bir örnek olması ve Türk kamuoyunun bu konudaki duyarlılığını dikkate alarak, 2004 Ekim’inde heykelin değiştirilmesi için bir girişim başlattı.
Koç Holding 2004 yılı Ekim ayında Madame Tussauds Müzesi’yle yapılan bir dizi görüşme sonrasında, heykelin aslına uygun yenisi ile değişimi konusunda yetkilileri ikna etti. Balmumu heykelin yeniden yapımı süreci Anıtkabir Komutanlığı’nın sağladığı geniş destek ve olanaklar ile yürütüldü.
Yapılacak eserin, Ulu Önder Atatürk’ün görsel heybetini, yakışıklılığını, karizmasını, ışığını yansıtabilmesi ve gerçeğe uygun olabilmesi için, elde edilen pek çok görsel ve yazılı materyal, yapımı gerçekleştirecek ekip ile paylaşıldı.
Atatürk'ün heykelinin, aslına tamamen uygun, 50-51 yaşındaki halini yansıtacak biçimde yapılmasına karar verildi. Anıtkabir Komutanlığı'nın arşivinde bulunan, Atatürk'ün ölümünden hemen sonra alınmış bire bir yüz maskı kopyalandı. Heykeli yapacak olan ekip Nisan ayında Türkiye ziyaretinin ardından, çalışmalarına hız verdi. Proje 2005 Ekim ayının ortalarında tamamlandı.

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç 10 Kasım 2005 akşamı, Madame Tussauds Müzesi’nde gerçekleştirilen yeni heykelin açılış töreninde yaptığı konuşmada, bu törenin ev sahibi olmanın kendisi için çok anlamlı ve gurur verici olduğunu vurguladı. Mustafa V. Koç sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aslına uygun balmumu heykelinin açılışını, Atatürk’ün ölüm yıldönümü olan 10 Kasım tarihinde yapmak bizim için çok anlamlı. Zira, fiziken aramızda olmasa da, 20. yüzyılın liderleri arasında, peşinden kitleleri sürükleyebilecek karizmaya ve öngörüye sahip, idealleri halen yaşayan ve fikirleri ile “ölümsüz” başka bir lider yok. Bugün burada, heyecan ile toplanmış olan bizler de bu ölümsüzlüğün en somut örneğiyiz.


Ulu Önder Atatürk’ün bizlere verdiği ‘Türkiye’yi çağdaş uygarlığın ilerisine taşıma” hedefi doğrultusunda 82 yıldır aralıksız olarak kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Avrupa’nın bir parçası olmak üzere büyük hamleler yaptığımız bugünlerde, ülkemizi ve tarihimizi uluslararası platformda doğru tanıtmak için hepimize büyük görevler düşüyor.
Topluluk olarak biz de üzerimize düşenleri yapmayı bir borç biliyoruz. Koç Topluluğu olarak ülke içindeki sosyal sorumluluk projelerimizin yanı sıra, Türkiye’yi uluslararası platformda tanıtmayı amaçlayan projelerimizi de sürdüreceğiz. Madame Tussauds'daki Atatürk heykelini aslına uygun olarak yeniden yaratan müzenin baş heykeltıraşı Steve Swales’ın 10 Kasım’daki resepsiyonunda gazetecilere yaptığı değerlendirme de Türk halkının bu konudaki duyarlılığının belirgin göstergesi gibiydi. Swales için "yaşı olmayan bir kahraman" yaratma noktasına gelmek hiç de kolay olmamış. Atatürk'ü tanıyabilmek için defalarca Türkiye'ye gidip gelen Swales, gazetecilerin soruları üzerine "Halkın böylesine taptığı büyük bir liderin, gerçeğine en yakın heykelini yapmaya cüret etmek çok ürkütücüydü" değerlendirmesi yaptı.

Koç Holding tarafından yenilenen, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün balmumu heykeli Madame Tussauds Müzesi’ndeki yeni yerinde 11 Kasım 2005 tarihinden itibaren ziyaretçilere de açıldı.


Koç Holding’e yüzlerce mail geldi

10 Kasım gecesi ulusal kanallarda Atatürk’ün yeni balmumu heykelini gören Türk halkı Koç Holding’in web sitesindeki iletişim adresine mail yağdırdı. Topluluğun mail adresine gelen duygu yüklü yüzlerce teşekkür mesajından birkaçı şöyle:


Nevin - Bedrettin Kükçü

Eşimin görevi nedeniyle 13 yıl önce gittiğimiz Madam Tussauds Müzesi’ndeki Atatürk heykelini gördüğümüzde gerçekten şoke olduk. Heykelin değiştirilmesini yürekten diledik. Bunca yıl sonra bunun istediğimizden çok daha iyi bir şekilde gerçekleştiği için çok mutlu olduk. Sanırız bu duyguyu tüm milletimiz de paylaşıyor. Eşim ve ben Türk Milleti'nin ebedi kurtuluş simgesi Ata’mıza olan sevgi, saygı ve milli duygularımızı yüceleştiren Koç Grubu'na en içten sevgi, saygı ve minnet duygularımızı gönderiyoruz.


İsmail Yıldırım

Sayın Mustafa Koç Bey’in büyük Atatürk’ün Londra’daki müzede aslına aynen uygun yeni heykeli için göstermiş olduğu gayret ve uğraşısı konusunda şahsına en derin saygı ve muhabbetlerimi arz eder, zatına ve Koç Holding camiasına teşekkür ederim


Prof. Dr. Cwvat Gerni

Madame Tussauds Müzesindeki Atatürk heykelinin aslına uyun biçimde yenilenmesinden ailece duyduğumuz memnuniyeti belirtmek istedim. Gerçekten, 1992 yılında müzeyi gezerken o zaman henüz 9 ve 8 yasindaki çocuklarım görünce "Aa... Baba bu bizim Atatürk değil" diye tepki göstermişlerdi! Yeni hali çok güzel olmuş. Koç Grubu'na çok teşekkür ediyorum.


Celalettin Akdeniz

Londra'daki Madame Tussauds Müzesi'nde yer alan Cumhuriyetimizin Kurucusu Ulu Önder Atatürk'ün balmumu heykelini yenilemenizden ve açılışını 10 Kasım 2005 gününe rastlatmanızdan dolayı, sizlerin Cumhuriyet’in yaratmış olduğu sanayici ve işadamı olarak bunun bilincinde olarak göstermiş olduğunuz ilgiye teşekkür eder esenlikler dilerim..


Seher Akbulut - Selcan Kahraman

Türk genci olarak, Koç Holding'in, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün Londra'daki Madame Tussauds Müzesi'nde yer alan balmumu heykelinin yenilenmesinde göstermiş olduğu duyarlılığa teşekkür ederiz. Ne Mutlu Türküm diyene...


Enver Arsoy

Sevgili Koç Grubu, sevgili Atamız’ın eşsiz görüntüsünün yenilenmesindeki gayret ve başarılarınızı kutluyorum. Bu yüce davranışınız karşısında o kadar onurlandım ki, sanki yeniden doğdum. NOT: Evimde size ait ürünlere her baktığımda Yüce Atatürk’ü ve sizleri daime hatırlayacağım. Esen kalın


Aynur Üner - Türk Kadınlar Birliği Şişli Şubesi Başkanı

Londra’daki müzedeki Atatürk heykelini değiştirerek aslına uygun hale getirilmesindeki çabalarınızı beğeni ve takdirle izledik. Günümüz Türkiye’sinde bu tarz girişimlerin Laik Cumhuriyetimizin korunması ve devamında büyük katkısının olacağına inanıyoruz. Atatürkçü ve laik bu tür girişimlerinizin artarak devam etmesini diliyoruz. Sivil toplum örgütü olarak her zaman yanınızda olduğumuzu bildirir çalışmalarınızda başarılar dileriz.


Avukat Yağmur Saraç

Sayın Koç Ailesi; 20 yıl önce Atatürkçü bir ailenin Atatürk ilkeleri ile yetişen 12 yaşında bir kız çocuğu iken yaz okulu için Londra'ya gitmiştim. Ata’mızın balmumu heykelini de görceğimden dolayı büyük merak ve heyecanla Madame Tussauds Müzesi’ne gitmiştim. Atatürk olarak gösterilen, büyük Atamızla benzerliği olmayan o heykeli görünce, gözyaşlarıma engel olamamıştım. Koç Holding ve Sayın Mustafa Koç'a Atamızı layık olduğu şekilde gösteren balmumu heykelin yapımını sağladıkları için sonsuz şükran duyuyorum. Ülkemiz için faydalı daha çok şey yapacağınıza inanıyorum.


Şule Uran

Sayın Mustafa Koç, biraz önce TV'de Londra'dan yapılan canlı yayında yeni Atatürk heykelini gururla izledim, gözlerim yaşardı. Başta siz olmak üzere emeği geçen herkesi tebrik ederim.


Elif Rumani

Sayın Mustafa Koç, bir Türk vatandaşı olarak Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün Londra Madame Tussaud Müzesi'ndeki balmumu heykelinin aslına uygun haline getirilmesi konusundaki katkılarınız için size “ÇOK TEŞEKKÜR ETMEK” istiyorum. Müzeyi ziyaret etmiş bir kişi olarak bu, sizin de belirttiğiniz üzere, benim için de duyarlı bir konuydu. Atatürk'ümüzün yeni balmumu heykelini çok beğendim. Ülkemizi yurtdışı platformlarda tanıtmayı amaçlayan diğer projelerinizi heyecanla bekliyor, şimdiden size iyi seneler diliyorum.



ATV’nin Haber Genel Yayın Koordinatörü Korcan Karar: “Heykel haberi, yayını kilitledi”

Koç Holding tarafından yenilenen Mustafa Kemal Atatürk’ün balmumu heykelinin Londra’daki Madame Tussauds Müzesi’ndeki açılış törenini ATV canlı yayınladı. Haber bülteni sırasında Türk halkı, yaşadığı duygu yoğunluğunu telefonlara sarılarak gösterdi. Koç Topluluğu’na teşekkür içeren bu telefonlar ve kanalda yaşanan duygu yoğunluğunu ATV Haber Genel Yayın Koordinatörü Korcan Karar anlattı. Karar’la hem Londra’daki izlenimlerini hem de bu duygu yoğunluğunu konuştuk


Öncelikle sizin müze ve heykel hakkındaki izlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?

Madame Tussauds Müzesi yıllardır var olan, Londra’daki en önemli müzelerden biri. Asra damgasını vurmuş önemli kişilerin, politikacıların, sanatçıların, müzisyenlerin, futbolcuların balmumu heykelleri bulunuyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve asrın en önemli liderlerinden biri olan Mustafa Kemal Atatürk’ün de burada balmumundan bir heykeli vardı. Ancak bu heykel oradaki Türk Büyükelçiliği’nde yıllardır kriz yaşatıyordu. Oraya giden her büyükelçinin -ki bunu Sayın Mustafa Koç ile birlikte canlı yayında da söylemiştik- yaptığı ilk iş, Atatürk’e hiç benzemeyen heykelin değişmesine yönelik olarak Madame Tussauds ve Dışişleri Bakanlığı’na mektup yazmaktı. Bu, yıllardır hep sözde kalmış, bir türlü hayata geçirilememiş bir konuydu. Ben eski heykeli birkaç kez görmüştüm, gerçekten de çok kötü bir heykeldi.


Ancak bugün bu heykel değişti...

Evet bugün o müzeye koyulan heykel bire bir Atatürk’e benziyor. Eskisi ile arasındaki fark çok net görülebiliyor. Yeni heykelin konumu da bugün çok farklı. Böyle büyük bir projeye Koç Holding imza attıktan sonra Atatürk’ün müzedeki yeri değişti. “Main Hall” denilen ana salonda, Kraliyet Ailesi’nin hemen yanındaki sütunun altına tek başına koydular. Tabii ki bu çok önemli bir proje. Bugüne kadar Dışişleri bakanları araya girmiş, elçiler girmiş, yazılmış, çizilmiş ama Koç Holding gitmiş Fırtına Paşa’nın fikir babalığında bu işe el atmış ve çok ciddi bir çalışma yapmış. Ciddi bir bütçe ayrılmış. Koç Holding, gerçekten bu projeye gönlünü koymuş ve emek harcamış.


Biraz da canlı yayın sürecinden söz eder misiniz?

Bu projeden bana ilk söz edildiğinde çok heyecanlandım ve 10 Kasım için muhteşem bir yayın olacağını düşündüm. Geçtiğimiz 10 Kasım’da Savarona’dan canlı yayın yapmıştık ve çok güzel bir yayın olmuştu. Bu 10 Kasım’da, geçen yılki yayının üzerine çıkmak zorundaydık ve bu projeyle bunu başardık. Bültenimizin tamamını Atatürk’e ayırdık. Sadece Sayın Mustafa Koç ile Londra’dan yaptığımız canlı yayın 22 dakika sürdü. Onun öncesindeki VTR’mizde de 7 dakika 50 saniye yer verildi. Mustafa Koç ile yaptığımız canlı yayını bitirir bitirmez ATV’nin telefonlarının kilitlendiğini duyduk. Gece boyunca, teşekkür etmek isteyen vatandaşların ATV’den Koç Holding’in telefon numaralarını aldıklarını öğrendik. Buraya gelen bütün mesajlarda izleyenlerin çok duygulandıklarını hatta ağlayarak bu canlı yayını seyrettiklerini gördük. O gün yayınlanan ilk 100 program içinde haber bültenimiz ikinci olmuş.


Siz neler hissettiniz?

Ben de gerçekten çok duygulandım. Ata’mız, bakışıyla, duruşuyla, saç rengiyle üzerindeki frak ve kösteğiyle, mendiliyle, altın manşetleriyle o kadar gerçekçiydi ki, sanki yanımızdaymış gibi bir hisse kapıldım. Etkilenmemek mümkün değildi. Orada kim varsa herkes aynı duyguları yaşadı. Bu kadar çok telefon gelmesinin nedeni de buydu sanırım.


Koçbank ve Yapı Kredi KOBİ ve tüketicilerle büyüyecek
Koç Holding Finansman Grubu Başkanı ve Koçbank ile Yapı Kredi Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Rüşdü Saraçoğlu, Yapı Kredi Bankası’nın üç yıllık büyüme stratejisi üzerinde çalıştıklarını belirterek, “Bu plan çerçevesinde, Yapı Kredi’de tüketici ve tüketiciye hizmet veren küçük ve orta boy işletmelerin finansman ihtiyaçlarını ön plana çıkaran bir model uygulayacağız” dedi
Tüketiciye en yakın Topluluk olma stratejisi çerçevesinde büyüme programlarını sürdüren Koç Holding, Yapı Kredi Bankası’nın satın alınmasının ardından finans sektöründe de bu temel prensiple ilk sırada yer almayı hedefliyor. Koç Holding Finansman Grubu Başkanı ve Yapı Kredi Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Rüşdü Saraçoğlu, Yapı Kredi’nin üç yıllık çalışma programının da Topluluğun tüketiciye en yakın grup olma stratejisi çerçevesinde çizildiğini belirtti. Bu çerçevede küçük ve orta boy işletmeler ile tüketicilerin finansman ihtiyacını karşılayacak bir model kuracaklarını vurgulayan Saraçoğlu, Yapı Kredi Bankası ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
Yapı Kredi Bankası ile Koçbank’ı birleştirmeyi düşünüyor musunuz? Entegrasyon süreci tam olarak ne zaman tamamlanır sizce? Olası bir birleşmenin ardından, Yapı Kredi Bankası ismi kalır mı?

Şu ana kadar önceliğimiz, satın alma işleminin tamamlanması ve pay sahiplerine çağrıda bulunularak hisse senedi toplanması ile ilgili süreçlerdi. Birleşme ile ilgili de birtakım hukuki süreçler var bildiğiniz gibi. Konu ile ilgili değerlendirmelerimiz devam ettiğinden henüz bu süreç başlamadı ama, sadece hukuki süreçler açısından bile bakarsak, halka açık iki genel kurul yapılacak. Her biri için 30’ar gün beklenecek. Sermaye Piyasası Kurulu inceleyecek. Bunları dikkate aldığımızda, Koçbank ile Yapı Kredi Bankası’nın birleşmesini gerçekçi olarak hesaplarsak, karar verilmesinden itibaren altı ay içinde tamamlanabilir gibi geliyor bana. Yani en erken 2006 yılının ilk yarısının sonunda. İki bankanın birleşmesi ile ilgili yaptığımız değerlendirmelerde isim seçimi de var kuşkusuz. Yapı Kredi Bankası’nın isminin korunması konusunda kesin bir karar olmamakla birlikte, şu andaki yönetimin ve hissedarların düşüncesi bu yönde.


Koçbank ve Yapı Kredi Bankası, birlikte değerlendirildiğinde, özel sermayeli üçüncü büyük banka oluyor. İki grup birlikte hesaplandığında, tahminen 622 şubeli bir büyüklük ortaya çıkacak. Yalnızca bankanın 575 şubesi bulunacak. Aktif büyüklük olarak bankacılık hizmeti veren üçüncü büyük özel sermayeli kuruluş olacak. Tabii, bu kuruluşları konuşurken yalnızca bankayı düşünmemek gerekiyor. Her iki grup bünyesinde de hem leasing var, hem factoring, hem aracı kurum hem de portföy yönetimi var. Bütün bunları birleştirdiğimiz zaman çok büyük bir grup ortaya çıkıyor. Bunların hepsini birlikte değerlendiriyoruz.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Bankalar Yasası’nda, banka çalışan munzam sandıkları konusundaki maddenin iptali için Anayasa mahkemesi’ne başvurdu. Bu maddenin iptali bu sürecte bir sorun yaratır mı?

Hayır yaratmaz. Ancak herkesin şunu bilmesi gerekiyor: Bu konu Türk bankacılık sektöründe çok ciddi bir sorun. Sayın Cumhurbaşkanımız çok olumlu bir açıyla olaya bakmaya çalışıyor. Müktesep hakların korunmasına çalışıyor. Ancak müktesep hakkı veren bankaların, bunu yerine getirmek için hazırlıklı olup olmadıkları belli değil. Çünkü bu haklar için karşılık ayrılmamış. Şeffaf bir bilançolama da da, bu yasa yarın iptal edildiği takdirde, bize getireceği ilave maliyet oldukça fazla. Sandığı olan bütün bankalara da aynı yük gelecektir. Ancak bu kez de, Sayın Cumhurbaşkanımızın iyi niyetle korumaya çalıştığı müktesep hakların hak sahipleri çok daha büyük bir mağduriyete uğrayacaklar.”


Yapı Kredi Bankası önümüzdeki süreçte nasıl bir büyüme stratejisi izleyecek. Hedef özel bankalar arasında ilk sıraya yerleşmek herhalde?

Şu anda ciddi bir şekilde Yapı Kredi Bankası’nın üç yıllık stratejik planı üzerinde çalışıyoruz. Bu plan çok önemli büyümeleri içeriyor. Biz bu hedefleri gerçekleştiğimiz takdirde bir numara olur muyuz? Hayır. Sektörün en büyüklerini yakalayıp geçmek kolay değil. Ama sektörde söz sahibi bir banka haline geleceğimiz de şüphesizdir. Bizim Yapı Kredi’deki en büyük avantajımız Koç Topluluğu’nun iki yıl önce ortaya koyduğu vizyona çok yakın bir iş sahası olması. Yani biz hep, tüketiciye en yakın topluluk olma stratejimiz çerçevesinde plan yapıyoruz. Yapı Kredi’de de tüketiciye birinci derecede finansman sağlayan, tüketiciye hizmet veren şirketlerin finansman ihtiyaçlarını ön planda tutan bir model uygulamayı planlıyoruz. Bu da Koç Holding’in 2003’te ortaya koyduğu vizyonuyla son derece tutarlı. Zaten bizim Topluluk olarak kültürümüz bu. Tüketiciye yakın olmakla şekillenmiş bir kurumsal kültürümüz var eskiden beri. Biz muhtemelen çok iyi bir enerji santralını inşaa edemeyiz, ama o enerjiyi çok iyi dağıtırız. Zaten şu anda da bu yönde Yapı Kredi Bankası’nda çalışmalar başladı. OPET, Worldcard programına alındı. Yani iki bankayı birleştirmeden tüketiciye yönelik çalışmaları başlattık. Türketici bizim en büyük önceliğimiz. Büyük şirketlere de tabii ki kredi verilecek. Ancak, Koç Holding olarak KOBİ’ler ve tüketiciler bizim önceliğimizi oluşturuyor.


Yapı Kredi Bankası’nın KOBİ’lere yönelik finansman modeli üzerinde büyüme stratejisinde, Avrupa Birliği’ne tam üyelik yolunda, bu şirketlerin yeniden yapılanmaları gerektiği yönündeki temel prensip mi yatıyor? Yapi Kredi Bankası tüketici ve KOBİ’lerin kredi ihtiyaçlarında akla ilk gelecek banka mı olacak?

Bakın ben size konuyu Koç Holding’i örnek vererek anlatayım. Bugün Koç Holding olarak dünyadaki bütün bankalarla ilişkimiz var. Örneğin Tüpraş’ın finansmanı gündeme geldiğinde, dünyadaki tüm bankaların merkez ofisleriyle temas ediyor, doğrudan diyaloga girebiliyoruz. Bizim ulaşabileceğimiz finansman kaynakları bu kadar geniş olabildiği için de bizden o bankalar az para kazanıyorlar. Ancak KOBİ’leri düşündüğümüzde bu işletmelerin geniş bir finansman şansları yok. Biz KOBİ’lere bu imkanı götürmek istiyoruz. Küçük işletmelere, tüketiciye, onların ihtiyacı olan finansman modellerini götürmek, onlar için finansman modeli geliştirmek istiyoruz. Burada UniCredito gibi çok tecrübeli bir ortağımız da var. Yani, şu anda uluslararası finansman piyasasına ulaşamayan ama başarılı küçük ve orta boy işletmelerin birinci finansman modeli olmayı hedefliyoruz. Zaten KOBİ’lerin desteklenmesi, genel Avrupa Birliği politikaları arasında. Şu anda tarım dışında en büyük teşvikler biliyorsunuz KOBİ’lere veriliyor. Bizim Yapı Kredi Bankası’ndaki politikamız da bu politikayla tamamen paralel oluyor.


Ekonomide şu anda tüketicilerde de küçük ve orta boy işletmelerde de artan kredi talebi var. Bu talebin, tüketici ve KOBİ’lerde doyum noktasına gelinmesi nedeniyle düşme olasılığı var mı sizce?

Biz, ekonomideki büyümeye devam ettiği sürece böyle bir doyum noktası beklemiyoruz. Elbetteki daha zayıf dönemler olacaktır. Ancak Türkiye geliştiği, büyüdüğü sürece, tüketicilerin de her zaman yeni ihtiyaçları doğacaktır. Bu nedenle tüketicilerin finansman ihtiyaçlarının düzenli olarak karşılanması çok önemlidir. Tüketici de KOBİ’ler de sahip olmak istedikleri şeyleri ya da ihtiyaçlarını, esnek koşullu taksitle sağlayabilecek. Her aşamada tüketicinin tek tek her ihtiyacına cevap verecek bir esneklik içinde kredi sağlamak istiyoruz. Örneğin “Üç ay taksit ödemeyeyim, bundan sonraki üç ay yüksek miktarda taksit ödeyeyim” diyorsanız, bunu sağlayacağız. Bu bir örnek, birçok model ve ihtiyaca yanıt veren esneklik olacak. Sonuç olarak baktığınızda, Koç Topluluğu olarak da üretip sattığımız malları alacak olanlar bu tüketiciler. Beko televizyon satın alan, Arçelik’ten, çamaşır makinası, buzdolabı, kurutma makinası satın alan, alıp kullananlara zaten bizim bu finans kuruluşlarımızın imkan sağlaması lazım. Arçelik’in pazar payını düşünecek olursanız, dayanıklı tüketim için vereceğimiz kredilerin büyük bir bölümü bu şirketlere geri dönecek. Biz bu konularda iddalıyız. Yapı Kredi Bankası’nın kendisinde de çok güçlü bir tüketiciye yakın olma kültürü vardı. Biz almadan önce de vardı. Yapı Kredi Bankası’nın bize bu kadar uygun olmasının bir nedeni de zaten bu varolan kültür. Dolayısıyla ben önümüzdeki beş yıl içinde özellikle tüketiciye dönük olarak çok başarılı hizmetler vereceğimizden şüphe duymuyorum. Zaten Yönetim Kurulu Başkanı olarak da görevim bir anlamda bu.


Ortağınız bu temel prensip konusunda hangi noktada?

Ortağımız UniCredit’in iş modeli, Doğu Avrupa ülkelerinde de hızlı büyüyen bir banka olmak. Dolayısıyla ortağımızla bizim iş modellerimiz yüzde yüz örtüşüyor. Zaten onların yaptığı bankacılık da küçük işletmelere yönelik. Bu alanda çok başarılı bir banka. Doğru Avrupa’da, Almanya’da da böyle bir büyüme yolunda ilerliyorlar. Bu da bizim ana stratejimizle son derece örtüşen birşey. Onlar tüketiciye bankacılık hizmetinin nasıl verileceğini çok iyi biliyorlar; tüketiciye mal nasıl üretilip satılır, biz de onu çok iyi biliyoruz. İki ortak arasında ciddi bir felsefi sinerji de var yani.



Değerlendirmenize göre özel bankacılık sektöründe aktif büyüklük açısından olmasa bile, tüketiciye yakınlık ve KOBİ finansmanında ilk sırada olma konusunda iddialısınız. Koçfinans da bu kapsamda 150 milyon dolar sendikasyon kredisi almıştı.

Evet bu konuda iddalıyız. Bir kere kredi kartları işinde birinciliğimizi pekiştirmek; ikincisi tüketci kredilerinde konuta kadar giden tüm kapsamlara öncelikler vermek; tüketiciye hizmet veren ve kendileri tüketici konumunda olan küçük boyutlu işletmelere öncelik vermek; bunların finansman ihtiyacını sağlamak, bizim ağırlıklı olarak ön plana çıkaracağımız stratejimiz bu olacak.

Koçfinans’ın aldığı sendikasyon Yapı Kredi ile ilgili değil. Ancak, verilen belli krediler topluca pazarlanır, bunların karşısında topluca bir finansman oluşur. Bankalar bir krediyi bir başkasına tabiri caizse satar. Koç Topluluğu’nun en önemli iş sahalarından biri de otomotiv olduğu için, Koçfinans bizim şirketlerin sattığı araçların, satın alınması için tüketiciye finansman sağlayan bir şirket. Bu sendikasyon burada kullanılıyor.
Yabancı sermaye açısından en büyük risk siyasi risktir”

Dr. Rüşdü Saraçoğlu, kamu borç yükü ve cari işlemler açığı dikkate alındığında, uzun vadeli, düşük faizli kredilerin bankacılık sektörü açısından risk oluşturup oluşturmadığı yönündeki soruya şu yanıtı verdi:

“Bu risklerin hepsi hesaplanabilir riskler. Ancak şu bilinmeli, risk sıfıra indirilemez. Zaten böyle bir şey yoktur. Riskin hesaplı olması ve riski alanın, bu riski çok iyi bilmesi gerekir. Yabancı sermaye için en önemli risk her zaman siyasi risktir. Avrupa Birliği ile başlayan bu süreç, çok başında da olsa, zaman içinde dalgalanma gösterecek de olsa, Türkiye’yi belli bir yola sokmuştur. Bunun bence en önemli artısı siyasi risk olgusunun çok azalmış olması. Hükümetler artık, kafasına estiği gibi her istediğini yapabileceği düşüncesindeki idare sisteminden vazgeçmek zorundadır. Bu bir kere yatırımcıya çok büyük bir güvence vermiştir. Kurallar giderek belli olmaktadır, belirsizlikler azalmaktadır. Giderek hem belirginleşmekte hem de yabancıların bildiği Avrupa standartlarına doğru gitmektedir. Uyum sürecindeyiz. Bütün uygulamalarımız zaman içinde Avrupa uygulamalarına paralel hale gelecek. Uygulama bugün yüzde yüz paralel olmasa bile, müzakere süreci içinde uygulamalar Avrupa Birliği kriterlerine gelecek. Almanya’ya, İtalya’ya İngiltere’ye benzeyecek. Bu da riskleri azaltan en önemli olgudur. Benim tahminin risk seviyesi artık çok daha aşağılardadır. Finansal olarak borç yükü var, ama enflasyonun geldiği yerlere bakın, faizin geldiği yerlere bakın. Bu faizlerde, gayri safi milli gelirin yüzde 70’i seviyesinde bir borç yükü bence risk olmaktan çıkmıştır artık. Ancak, hükümetler enflasyonu yükseltici işler yaparsa riskler hemen yükselir; ama ben hiçbir hükümetin artık bunu yapabileceğini sanmıyorum.

  1   2   3   4   5


Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©atelim.com 2016
rəhbərliyinə müraciət